islamilminfazileti
  Çorak Toprağa Umut Tohumu Ekmek
 

Çorak Toprağa Umut Tohumu Ekmek      
Çorak Toprağa Umut Tohumu Ekmek

Geçtiğimiz yaz elime gülistan isimli bir kitap geçti yazarı şeyh Sadi Şirazi içinde ilgimi çeken bir kıssaya rastladım ilginizi çeker düşüncesi ile buraya naklediyorum.
Arap haramiler kervan yolarını kapamıştı. Civardaki halkın korkulu rüyası olmuşlardı. Devlet baş edemiyordu.
Üzerlerine gönderilen askerleri geri püskürtmüşler kaç kez çatışmaya girmişler sağ olarak kurtulmuş devlet güçlerini dize getirmişlerdi.
Sarp ve ulaşılması güç bir dağa yuvalanmışlardı.
Kale gibi korunaklıydı bulundukları yer. Civarın ileri gelenleri bir araya gelip bir çözüm yolu aradılar.
Bir şeyler yapılmalıydı böyle giderse baş edemeyiz dediler. Kökleri taze bir fidanı söküp çıkarmak kolaydır topraktan.
Derinlere kök salmış olgun bir ağacı onlarca güreşçi sökemez yerinden. Pınar başını bir kürekle kapamak mümkündür Su artınca fil üstünde geçmek bile imkânsızlaşır.

Görüşme sonucunda haramilerin durumlarını gözetlemek üzere bir gözcü gönderilmesine karar verildi.
Uzakta güvenli bir yere gizlendi. Bir kaç gün sonra soluk soluğa geldi.
Haramilerin soygun yapmak üzere gittiklerini sığınaklarının boş olduğunu söyledi.

Gözü pek ve savaşçı yiğitler seçildi. Sığınağa gönderildi. Hendeklere ağaç diplerine ve oyuklara gizlendiler.
Gece karanlığı yeryüzünü örtünce haramiler dönmüştü. Beraberlerinde bir hayli ganimet getirmişlerdi.

Yorgun oldukları için ganimeti yerleştirdikten sonra uykuya yattılar. Güneş batmış etrafı karanlık kaplamıştı.
Yunusu balık yutmuştu sanki. Birkaç saat sonra pusudaki yiğitler birer birer çıktılar derin uykudaki haramileri kıskıvrak yakaladılar. Ellerini bağlayıp saraya doğru yola çıktılar. Huzura çıktılar,
Padişah hepsinin öldürmeleri için emir verdi. Aralarında genç bir harami vardı. Yüzü baharda bahçenin yeşillenişi gibiydi. Çiçeği burnundaydı. Vezirlerden biri atıldı, sultana yakararak,

Ömür bağından yemiş yememiş bu genç, dedi, gençliğinden bir yarar görmemiş canını bağışlarsanız kullarınızı mutlu edersiniz sultanım.

Padişah doğru bulmadı bu düşünceyi. Soysuz olan iyilikten anlamaz dedi.
Yeteneksiz kişiyi eğitmeye çalışmak kubbenin üzerinde ceviz durdurmak gibidir. Bunların çocuklarını yakınlarını ve ailesini de ortadan kaldırmalı. Köklerini kazımalıdır. Ateşi söndürürken korunu bırakmak ya da yılanı öldürüp yavrusunu bırakmak akıl karı değildir.
Bulutlar sonsuzluk suyu yağdırsa da üzerine söğüt meyve vermez.
Soysuzla zaman yitirme, hasır kamışından çeker çıkmaz.
Vezir az önceki isteğinden vaz geçti sultanı dinleyince.
Onu onayladı ve ALLAH varlığını sürekli kılsın dedi. Doğru söylüyorsunuz lakin bu delikanlının kötülerle arkadaşlığı sürse onlardan biri olacak ve onlara benzeyecek.
Oysa çocuk denecek kadar küçük o, fıtratı tümüyle bozulmamış. İyilerle düşüp kalkar onlardan yararlanırsa umarım güzel ahlaklı olur.
ALLAH’ın elçisi, Her çocuk İslam fıtratı üzere gelir dünyaya buyurmuştur fakat anne babası sonradan Yahudi, Hristiyan, Mecusi olarak yetiştirebilir.
Hz. Lut peygamberin oğlu kötülerle arkadaş olduğundan onun izinden gitmedi ve peygamber ailesinden olma onurunu yitirdi.
Ashabı keyfin köpeği bir kaç gün iyilerin peşinden gitti ve insan gibi onur kazandı.

Vezirin bu sözleri sultanın içinde genç harami için olumlu bir rüzgâr estirmişti. Sultanın nedimleri de katıldılar onun dileklerine ve af edilmesi için yalvardılar.
Padişah bir vakit düşünüp taşındıktan sonra, delikanlının canının bağışlandığını söyledi ve Zalim Rüstem’e ne dediğini biliyor musunuz? Dedi.
Düşmanı güçsüz ve önemsiz görmek yanlıştır. Kaynağı küçük su çoğalınca deveyi bile sürükleyebilir önünde. Vezir delikanlıyı getirdi evine ve bakımını yüklendi. Eğitimi için bir öğretmen görevlendirdi.
Kısa ve gayretli bir tedrisattan sonra, güzel konuşmayı doğru düşünmeyi, sultanın huzurunda nasıl oturup kalkacağını memleket meselelerini hülasa kendisine lazım olan her şeyi öğrendi.
Bir gün padişahın huzurunda, imalı bir biçimde akıllı ve iyi insanların tesiri ile delikanlının ahlakının değiştiğinden söz etti vezir. Eski huylarından tümüyle vaz geçti dedi.
Padişah gülümsedi ve insanların arasında yetişse de kurt yavrusu kesin kes kurt olur dedi. Aradan bir kaç sene geçti mahallenin serseri gençleri ile arkadaşlık kurmaya başladı içki içip sarhoşluk yaparak mahalleyi rahatsız etmeye başladı.
Onun bu haline mani olmak isteyen vezirin iki oğlunu öldürüp para ve mücevherleri de çalarak geldiği yer olan dağa kaçtı.
Padişah bunu duyunca kötü demirden iyi kılıç olur mu hiç? Dedi üzüntüyle. Alçak kişi terbiye ile adam olmaz.
Yağmur tertemiz ve yararlıdır. Fakat lale bahçesine yağarsa çiçek bitirir. Çöplüğe yağarsa çerçöp...
Umut tohumunu boş yere ekme, kötüye iyilikte bulunmak iyiye kötülükte bulunmak demektir.

Devlet idarecilerimiz de PKK sempatizanlarına iyilikle muamelede bulunuyor İnşaALLAH iyilikten anlarlar

Kalpteniman. 0

 
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı 61 ziyaretçi (224 klik) Hoşgeldiniz  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol