islamilminfazileti
  Allah-u Teâlâ'nın Sevgilileri'nin İfşaatlarına İzah ve Açıklamalar (54) Sadreddîn el-Konevî -kuddise sırruh- (2) Muhammedî Velâyet'in Verâsetini
 
HÂTEM-I VELI

Sadreddîn el-Konevî -kuddise sırruh- (2)


Allah-u Teâlâ'nın Sevgilileri'nin İfşaatlarına
İzah ve Açıklamalar (54)

 

Sadreddîn el-Konevî -kuddise sırruh- (2)

 

Muhammedî Velâyet'in Verâsetini
Elinde Bulunduran Tâife (2):

Sa'îd bin Cübeyr -radiyallahu anh-den rivâyet edildiğine göre, Resululllah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e evliyâullâhın kimler olduğu sorulduğunda şöyle buyurmuştur:

"Onlar o kimselerdir ki görüldüklerinde Allah zikrolunur, onları gören Allah'ı hatırlar." (Suyûtî, "Câmi'u's-Sağîr")

Bu Hadis-i şerif'e göre Allah dostlarının sîret ve halleri Allah-u Teâlâ'yı akla getirir. Çünkü onlarda edep, hayâ, huzur, huşû ve tevâzu alâmetleri dikkati çeker.

Hazret-i Ali -kerremallâhu veçhe- Efendimiz bir beyanlarında şöyle buyurmaktadır:

"Yeryüzü Allah'ın hüccetini kâim kılandan hâlî kalmaz. O ya açıktır, ya da gizlidir." buyuruyor. (Ebû Talîb el-Mekkî, "Kûtu'l-Kulûb")

Hem gizliyiz, hem de açık. Gizliyiz, kimse bilmiyor; açığız, her şey biliniyor. Bizi kenara çekmiş, kapalı olarak hükmünü sürdürüyor; hükm-i İlâhî an be an tecellî ediyor. Amma ne televizyonumuz var, ne radyomuz var, ne de bir yere çıkıyoruz, fakat her şey açık. Bu ilim dünyaya yayılıyor. Hazret-i Ali -radiyallahu anh- Efendimiz'in beyanı aynen çıkıyor; hem açık oluyor, hem de gizli oluyor.

Meselâ buradakiler tanımaz, komşular bile tanımaz; ama dünyanın öteki ucundaki kişi tanır. Çünkü her şey açık olsa durum başka türlü olur. Bizi muhâfaza içine almış, amma her şeyi rahat bir şekilde de yaymış. Allah-u Teâlâ Bayraklılar ashâbı'nı kendi himâyesine almış; görünmüyorlar, fakat irşadları görünüyor. İki kelime ile mânâsı budur.

 

"Hatmiyyet"in Sırrı:

Sadreddin el-Konevî -kuddise sırruh- Hazretleri "Fusûsu'l-Hikem" deki gizli mânâları beyan etmek maksadıyla yazdığı "Fukûk fî Esrâri Müstedenâti Hikemi'l-Fusûs" isimli eserinde, Hatemiyyet mertebesinde sonun başlangıç ile birleşeceğine işaret ederek şöyle buyurmuştur:

"Bu noktada Hatmiyyet sırrının zikredilmesi şart olmuştur. Çünkü varlık dairesi insânî makamda sona erer ve son başlangıç ile birleşir. Hatmî mertebelerin ihâtâ ve ihtivâsı kemâl derecededir. Çünkü bu mertebelerin sonuncusunun muhtevâsı, mânâ ve sûret, sıfat ve hüküm bakımından tamdır." (Fukûk fî Müstenedâti Hikemi'l-Fusûs, s. 29)

Allâhuâlem Cenâb-ı Hakk onu mükemmil ve mütemmim kılmıştır, başlangıç ile sonun birleşeceğini haber veriyor. Yâni her ne kadar Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'den sonra gelmişse de onunla bitiyor, vazîfesi onun vazîfesidir. İşte "Bitişme" buna derler. Vazîfesi odur ve en son derece budur.

 

Velâyet'in Hatemiyyet'ine
Vâris Olan Kul:

Şeyh Sadreddin el-Konevî -kuddise sırruh- Hazretleri "İ'câzü'l-Beyân fî Te'vîli'l-Ümmi'l-Kur'ân" isimli eserinde ise, hilâfet-i Muhammediyye'nin zâhirinin Mehdi Aleyhisselâm'la, bâtınının İsâ Aleyhisselâm'la sona ermesi gibi; velâyet-i Muhammediyye'nin de Hâtemü'l-evliyâ olan zâtla sona ereceğini haber vermektedir:

"Allah Peygamber Aleyhisselâm'ın bu ümmetin içindeki zâhirî hilâfetini Mehdî ile; umûmî hilâfetini ise İsâ bin Meryem Aleyhisselâm'la hatmedecektir.

Hatmü'n-nübüvve, kulluk mertebesinde efendiliği elinde bulunduran ulûhiyyet mertebesi'ne has kılındığı için; Hatmü'l-velâyeti'l-Muhammediyye'yi ise Allah, Zât ve ulûhiyyet arasında sâbit olan 'Berzah'lık mertebesi'ne hak kazanan kimseye tahsis etmiştir.

Şu hale göre Allah, tahsise mazhar olmuş vâris kullarından kâmilleri de, cem'ü'l-cem mertebesinin mazharı olan kuluyla hatmedecektir. O kul gibi cem edici kimse yoktur ve kendisinden sonra hiç kimse onun vâris olduğu şeyi elde edemeyecektir. Bütün hükümleri ihtivâ eden 'Hir'lik'; yani 'Son'luk kemâli ona âittir. Bu sebepledir ki Mevlâ'sından başkası onu bilemez.

Allah bu kulunun dışındaki diğer kimseler için hâsıl olan tecellîlerini Zâtî tecellîsi ile hatmetmiştir. Bu tecellinin zuhûr etmesiyle, Allah'a sülûk edenlerin seyri de hitâma ermiştir.

Dolayısıyla Allah, küllî makamların hepsine bir bitiş; o makâmın kendisiyle kemâle ulaştığı ve izhâr edilip ortaya çıkarıldığı bir sır tahsis etmiştir. Şâyet meseleyi uzatmış olmasaydım, ana makamları ve bunların kiminle hatme ereceğini de açıklardım. Fakat hatırlatmak ve ikâz etmek için bu noktada tek bir temsil sundum. Bu temsilde dahî, bu ilâhî zevke ortak olan en büyük akıl sâhipleri için yeterli bir bilgi vardır.

Allah'ın gizlemek istediği bir şeyi izhâr etmek mümkün değildir.

Nitekim Allah şöyle buyurmuştur:

'Size ilimden pek az bir şey verilmiştir.' (İsrâ: 85)

Allah hakkı söyleyen ve doğru yola iletendir." ("İ'câzü'l-Beyân fî Te'vîli'l-Ümmi'l-Kur'an"; s. 483-484)

Hakîm-i Tirmizî -kuddise sırruh- Hazretleri, Allah-u Teâlâ'nın yeryüzünde onun irşâdını yayacağını ifşâ ettiği gibi; Şeyh Sadreddîn el-Konevî -kuddise sırruh- Hazretleri de yukarıdaki beyanlarında; "O kul gibi cem edici kimse yoktur ve kendisinden sonra hiç kimse onun vâris olduğu şeyi elde edemeyecektir." buyurarak, ona verdiği ilmi de bir daha kimseye vermeyeceğini ifşâ etmektedir. Ona vereceğini başkasına verecek değil; halkı Hakk'a dâvet edecek onun gibi bir kimse olmayacak, onunla bitiyor. Bu sondur, bu kitaplar kıyâmete kadar kalacak.

Yâni Allah-u Teâlâ ona öyle bir tecellî etmiştir ki; artık bundan sonra o tecelliyâtı kimseye vermeyecek, tecelliyât-ı İlâhî onda sona erecek. Ona ne verdiğini ve onu nasıl kullandığını ancak o bilir. "Muhaddes"in sırrı budur işte!..

Ondan sonra onun gibi bir İrşâd memuru gelmeyecek. Çünkü bu yol devam edecek bi-İznillâh-i Teâlâ, fakat onun gibisi gelmeyecek.

Dikkat ederseniz hep "Allah" deniliyor, "kulluk" deniliyor. Burada gizli bir mânâ var: O kulluk makâmındadır, Allah-u Teâlâ en üstün şerefe onu mazhar etmiştir.

Şeyh Sadreddîn el-Konevî -kuddise sırruh- Hazretleri her ne kadar:

"Şâyet meseleyi uzatmış olmasaydım, ana makamları ve bunların kiminle Hatm'e ereceğini de açıklardım." buyuruyorsa da, aslında yine gerçeği açıklamış oluyor. Yâni hem açıklıyor, hem de bu sözü ile işi kapatıyor; "Sanmayın ki bilmiyorum, Allah-u Teâlâ'nın bildirdiğini size açtım, fakat kapatıyorum." diyor.

 


| Hakikat'te Bu Ay | Diğer Sayılar | Ana Sayfa |

 

 


 
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı 212 ziyaretçi (403 klik) Hoşgeldiniz  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol