islamilminfazileti
  7000
 

7000

hadis_no konu konu_detay hadis kaynak


6001 Fitne CEHMİYE "Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Abdullah İbnu Amr İbni Haram, Uhud günü, öldürüldüğü zaman Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana rastladı ve: "Ey Cabir! Allah baban için ne söyledi, sana haber vermiyeyim mi?" buyurdular." Yahya'nın rivayetinde ise Resûlullah: "Ey Cabir, seni niye böyle kalben kırık (ve üzüntülü) görüyorum" buyurmuş, Cabir de: "Ey Allah'ın Resûlü! Babam şehit düştü, geriye bir yığın horanta ve borç bıraktı" demiştir. Aleyhissalatu vesselam da:

"Sana, Allah'ın babanı karşıladığı şeklin müjdesini vereyim mi?" diye

sordu. Cabir: "Evet! Ey Allah'ın Resûlü!"dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam açıkladı: "Allah her kimle konuştu ise mutlaka hicab gerisinden konuştuğu halde babana vicahen konuştu ve: "Ey kulum! Benden ne dilersen dile, dilediğini sana vereyim!" dedi. O da:

"Ey Rabbim! Beni hir kere daha ihya et, senin yolunda ikinci kere öleyim!" dedi. Rab Teala Hazretleri de: "Benden daha önce şu hüküm sadır oldu: "Ölenler artık dünyaya bir daha dönmeyecekler" buyurdular. Baban da:

"Ey Rabbim, öyleyse (benim durumumu) arkamda kalanlara ulaştır!"

dedi. Bu talep üzerine şu ayet nazil oldu: "Allah yolunda şehid edilenleri ölü sanma. Onlar Rablerinin katında hayat sahibidirler ve O'nun nimetleriyle rızıklanırlar" (Al-i İmran 169)."

6002 Fitne CEHMİYE "Nevvas İbnu Sem'an el-Kilabi anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı işittim. Dedi ki:

"Rahman'ın iki parmağı arasında olmayan bir kalp yoktur. Allah dilerse onu doğru yola sevkeder, dilerse şaşırtır!"

Resûlullah aleyhissalatu vesselam şöyle dua ederdi:

"Ey kalpleri tesbit eden Rabbimiz! Kalplerimizi dinin üzerine tesbit et."

Resûlullah yine derdi ki: "Mizan (terazi) Rahmanın elindedir. Kıyamet'e kadar bazı kavimleri yükseltir, bazı kavimleri de alçaltır."

6003 Fitne CEHMİYE "Ebu Sa'idi'I-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Allah üç şeye güler (rahmetiyle yönelir): Namaz için teşkil edilen saf, geceleyin namaz kılan adam ve orduda cihad eden adam."

6004 Fitne CEHMİYE "Ebu'd-Derda radıyallahu anh Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Allah her an iş başındadır" (Rahman 29) ayeti ile ilgili olarak: "Bir günahın affı, bir sıkıntıyı gidermesi, bir kavmi yükseltip, bir başkalarını alçaltması O'nun işlerindendir" buyurduğunu nakletmiştir."

6005 Kur'an ve Sünnet SÜNNET (ÇIĞIR) AÇMAK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam Resûlullah aleyhissalatu vesselam'in yanına gelmişti. Aleyhissalatu vesselam, ashabı ona yardım etmeye teşvik etti. Ashaptan biri:

"Benim yanımda şu kadar mal var!" dedi. Cemaatte bulunup da adama yardım etmeyen kalmadı, herkes az veya çok bir yardımda bulundu. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam şu hitabede bulundu:

"Kim bir hayrı başlatır ve başkaları da onu devam ettirirse, o kimse yaptığı hayrın sevabını eksiksiz alır ve o hayrı takip edenlerin hayrının bir mislini -onların hayırlarından hiçbir eksilme olmaksızın- aynen alır. Kim de kötü bir çığır açar ve bu çığırdan başkaları da giderse, bu adama, o kötü işin günahı eksiksiz gelir; ayrıca o kötü yoldan gidenlerin günahının bir misli de -onların günahından hiçbir şey eksiltmeden- ona gelir."

6006 Kur'an ve Sünnet SÜNNET (ÇIĞIR) AÇMAK "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Kim bir dalalete çağırır ve buna uyulursa, bu kimseye kendine uyanların günahının bir misli aynen gelir, onların günahından da bir şey eksilmez. Kim de bir hayra çağırır ve kendisine uyulursa, buna da kendine uyanların sevaplarının bir misli verilir, bu ona uyanların sevabından bir şey eksiltmez."

6007 Kur'an ve Sünnet SÜNNET (ÇIĞIR) AÇMAK "Ebu Cuhayfe anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Kim bir hayrı başlatır ve kendinden sonra da onunla amel edilirse, bu kimse hem kendi amelinin ve hem de öbürlerinin amelinin sevabını -onların sevabını eksiltmeksizin- aynen alır. Kim de kötü bir iş işler ve kendinden sonra bunu başkaları da işlerse, bu kimseye hem kendi işinin günahı hem de onu takliden işleyenlerin günahı, onlarınkinden -bir eksiltme hasıl etmeden- aynen gelir."

6008 Kur'an ve Sünnet SÜNNET (ÇIĞIR) AÇMAK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Dünyada bir şeye çağıran kimse, Kıyamet günü, bu çağrısına devam ettirilir, hatta bir kişi bir kişiyi çağırmış bile olsa."

6009 Kur'an ve Sünnet KUR'AN ÖĞRENİP ÖĞRETEN "Mus'ab İbnu Sa'd'ın babası anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "En hayırlılarınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerdir."

6010 Kur'an ve Sünnet KUR'AN ÖĞRENİP ÖĞRETEN "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam; "Şüphesiz insanlardan Allah'a yakın olanlar vardır!" buyurmuştu. Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Bunlar kimlerdir?" diye sordu.

"Onlar Kur'an ehli, Allah ehli ve Allah'ın has kullarıdır!" cevabını verdi."

6011 Kur'an ve Sünnet KUR'AN ÖĞRENİP ÖĞRETEN "Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, bana dediler ki: "Ey Ebu Zerr! Senin evden çıkıp Allah'ın kitabından bir ayet öğrenmen, senin için yüz rek'at namaz kılmandan daha hayırlıdır. Keza gidip ilimden bir bab (mevzu) öğrenmen -ki bu babla amel edilsin veya edilmesin- senin için bin rek'at namaz kılmandan daha hayırlıdır."

6012 ilim ALİM VE TALİB "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah kimin hakkında hayır murad ederse, onu dinde alim kılar."

6013 ilim ALİM VE TALİB "Hz. Muaviye radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini anlatıyor: "Hayır bir alışkanlıktır, şer de düşmanlıktır; Allah kimin hakkında hayır murad ederse onu dinde fakih (alim) kılar."

6014 ilim ALİM VE TALİB "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam şöyle buyurdular: "İlim talebi her müslümana farzdır. İlmi, ona layık olmayan kimseye öğretmek, domuzun boynuna mücevherat, inci, altın takmak gibidir."

6015 ilim ALİM VE TALİB "Zir İbnu Hubeyş anlatıyor: "Safvan İbnu Assal el-Muradi'ye geldim. Bana: "Ne maksatla yanıma geldin?" dedi.

"İlmi ortaya çıkarayım diye!" dedim. Bunun üzerine bana şunu söyledi:

"Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan işittim. Buyurmuşlardı ki:

"İlim talep etmek üzere yola çıkan hiç kimse yoktur ki, melekler, onun bu yaptığından memnun olarak, ona kanatlarını germemiş olsunlar!"

6016 ilim ALİM VE TALİB "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yok edilmezden önce şu (dini) ilmi öğrenmeniz gerekir. Onun yok edilmesi kaldırılmasıdır."

Aleyhissalatu vesselam, sonra orta parmağı ile şehadet parmağını şöyle birleştirerek: "Alim ve talebe sevapta ortaktırlar, diğer insanIarda (öğretici ve öğrenici olmayanlarda) hayır yoktur!" buyurdular."

6017 ilim ALİM VE TALİB "Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, bir gün, hücrelerinden birinden çıkıp mescide girmişti. Mescidde ise iki halka vardı. Birinde halk, Kur'an okuyor, Allah'a dua ediyordu. Diğerindekiler ilim öğrenip ilim öğretmekle meşguldü. Aleyhissalatu vesselam: "Her ikisi de hayır üzeredir: Şunlar Kur'an okuyorlar, Allah'a dua ediyorlar, Allah (taleplerini) dilerse onlara verir, dilemezse vermez. Bunlar ise öğrenip öğretiyorlar. Ben de bir muallim olarak gönderildim!" buyurdular ve ilim halkasına oturdular."

6018 ilim İLMİ TEBLİĞ "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Allah benim sözümü işitip belleyen, sonra da onu benden (başkasına) ulaştıran kimsenin yüzünü Kıyamet günü ağartsın. Zira nice ilim taşıyıcılar vardır ki, alim değildir. Nice ilim taşıyıcıları ilmi, kendinden daha alim olana taşırlar."

6019 ilim İLMİ TEBLİĞ "Yine Hz. Enes anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İnsanlardan öyleleri vardır ki, onlar hayrın anahtarları, şerrin de sürgüleridir. Allah'ın, ellerine hayırın anahtarlarını koyduğu kimselere ne mutlu! Şerr'in anahtarlarını Allah'ın ellerine koyduğu kimselere ne yazık!"

6020 ilim İLMİ TEBLİĞ "Sehl İbnu Sa'd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"(Size getirdiğim) bu hayır, birkısım hazineler mesabesindedir. Bu hazinelerin anahtarları vardır. Allah'ın, hayır için bir anahtar, şerre karşı da sürgü kıldığı kimseye ne mutlu. Allah'ın şerre anahtar, hayra sürgü kıldığı kimseye de ne yazık!"

6021 ilim HALKA HAYRI ÖĞRETMEK "Muaz İbnu Enes'in babası anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir ilim öğretirse ona bu ilimle amel edenlerin sevabı vardır. Bu amel edenin ücretini eksiltmez."

6022 ilim HALKA HAYRI ÖĞRETMEK "Ebu Katade babasından naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişinin (öldükten sonra) geride bıraktıklarının en hayırlısı şu üç şeydir: "Kendisine dua eden salih bir evlad, ecri kendisine ulaşan bir sadaka-i cariye, kendinden sonra amel edilen bir ilim."

6023 ilim HALKA HAYRI ÖĞRETMEK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mü'min kişiye, hayatta iken yaptığı amel ve iyiliklerden, öldükten sonra ulaşanlar, öğretip neşrettiği bir ilim, geride bıraktığı salih bir evlad, miras bıraktığı bir mushaf (kitap), inşa ettiği bir mescid, yolcular için yaptırdığı bir bina, akıttığı bir su, hayatta ve sağlıklı iken verdiği bir sadakadır. Ölümünden sonra kişiye işte bunlar ulaşır."

6024 ilim HALKA HAYRI ÖĞRETMEK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sadakanın en üstünü, kişinin bir ilim öğrenip sonra da onu müslüman kardeşine öğretmesidir."

6025 ilim TEVAZU "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Çok sıcak bir günde Resûlullah aleyhissalatu vesselam Baki'u'l-Garkad cihetine geçti. Arkasında yürüyen kimseler vardı. Bir ara ayak seslerini işitince bu ona ağır geldi ve içine bir kibir düşer endişesiyle yere oturdu, halkın kendisini geçmesini bekledi."

6026 ilim TEVAZU "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam yolda yürüyünce Ashab, onun önünde yürürler. Aleyhissalatu vesselam'ın sırtını meleklere bırakırlardı."

6027 ilim İLİM TALEBİNE TEŞVİK "İsmail İbnu Müslim anlatıyor: "Hasan Basri merhuma hastalığı sırasında geçmiş olsun ziyaretine uğramıştık; gelenler odayı doldurdu, öyle ki ayaklarını topladı ve şunları anlattı: "Biz, Ebu Hureyre radıyallahu anh'a hastalanınca geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk, ziyaretçiler odayı doldurmuştuk, öyle ki, ayaklarını kendine çekti ve: "Bir keresinde Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına girmiş, odasını doldurmuştuk, o da yanı üzerine yatıyordu. Bizi görünce ayaklarını kendine çekerek topladı ve şöyle buyurdu:

"Haberiniz olsun, benden sonra, ilim talep etmek üzere, (size her taraftan) insanlar gelecekler. Onlara merhaba deyin, selam verin ve ilim öğretin!"

Hasan Basri hazretleri sözlerine devamla dedi ki: "Allah'a yemin olsun! Biz öyle insanlarla karşılaştık ki, (kendilerine ilim talep etmek üzere uğradığımız zaman) bize, ne merhaba dediler, ne selam verdiler ne de ilim öğrettiler. Ancak kendilerine ilim için gittiğimiz zaman bir şeyler öğrenir idiysek de bize kaba davranırlardı."

6028 ilim İLİMLE AMEL "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Cühela takımıyla münakaşa veya ülemaya karşı böbürlenme veya halkın dikkatini kendine çekme gayesiyle ilim talep eden ateştedir."

6029 ilim İLİMLE AMEL "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"İlmi, alimlere karşı böbürlenmek, cühela ile münakaşa etmek veya mevki-makam elde etmek için öğrenmeyin. Kim bunu yaparsa ona ateş gerekir, ateş!"

6030 ilim İLİMLE AMEL "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Ümmetimden birkısım insanlar, dini ilimleri öğrenecekler. Kur'an-ı Kerim'i okuyacaklar ve şöyle diyecekler: "Ümeraya gidip, onların dünyalıklarından alırız, dinimizi de onların şerrinden uzak tutarız." Halbuki bu mümkün değildir, tıpkı katad (denen dikenli ağaçtan) dikenden başka bir şey elde edilemediği gibi. Aynen öyle de, ümeranın yakınlığından sadece... elde edilir."

Muhammed İbnu's-Sabbah: "Aleyhissalatu vesselam sanki hataları kastetmiştir" der."

6031 ilim İLİMLE AMEL "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh demiştir ki: "Eğer ilim ehli, ilmi koruyup, onu layık olanlara vermiş olsalardı, ilim sayesinde devirlerinin insanlarına efendi olacaklardı. Ne var ki onlar ilmi, dünyalıklarından menfaat sağlamak için ehl-i dünya için harcadılar. Dünya ehli de alimleri aşağıladı. Halbuki ben, Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini işittim: "Kimin tasası sadece ahiret oIursa, dünya tasalarına Allah kifayet eder. Kim de dünya tasalarına kendini kaptırırsa, dünyanın hangi vadisinde helak olduğuna Allah aldırmayacaktır."

6032 ilim İLİMLE AMEL "Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini işittim: "İlmi, ulemaya karşı böbürlenmek için veya cühela ile münakaşa için veya insanların dikkatini kendinize çekmek için öğrenmeyin. Kim böyle yaparsa yeri ateştir."

6033 ilim İLİMLE AMEL "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim alimlere karşı böbürlenmek, cahillerle münakaşa etmek ve halkın dikkatini üzerine çekmek maksadıyla ilim öğrenirse Allah onu cehenneme sokar."

6034 ilim İLMİ GİZLEME "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu ümmetin sonradan gelenleri önce gelenlerine lanet ettiği vakit, kim bir hadisi söylemez, ketmederse, Allah'ın indirdiğini ketmetmiş (gizlemiş) olur."

6035 ilim İLMİ GİZLEME "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir ilimden sorulur, o da bunu gizlerse, Kıyamet günü ateşten bir gem ile gemlenir."

6036 ilim İLMİ GİZLEME "Ebu Sa'idi'I-Hudri anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim insanların dini işlerinde Allah'ın faydalı kıldığı bir ilmi gizlerse, Allah, Kıyamet günü onu ateşten bir gem ile gemler."

6037 Abdest ABDEST VE GUSÜLDE KULLANILACAK SU MİKTARI "Abdullah İbnu Muhammed, babası tarikiyle dedesi Akil'den naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Abdeste bir müdd, gusle de bir sa' su yeterlidir" buyurmuştu" dedi. Bunun üzerine orada bulunan bir zat Akil'e: "Bu kadar su bize yetmez" diye itiraz etti. Akil de: "Bu kadar su, senden daha hayırlı, saçı da senden daha çok olan zata yetti" diye cevap verdi. Burada kastettiği kimse Resûlullah aleyhissalatu vesselam idi."

6038 Abdest ABDESTSİZ NAMAZ MAKBUL DEĞİL "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı şöyle derken işittim: "Allah, temizlik olmadan namazı, çalınan maldan da sadakayı kabul etmez."

6039 Abdest ABDESTİ MUHAFAZA "Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her hususta dosdoğru istikamet üzere olun; meyletmeyin. Ama buna güç yetiremezsiniz. Öyleyse bilin ki, en hayırlı ameliniz namazdır. Kamil mü'minden başkası abdesti (hakkı ile) muhafaza edemez."

6040 Abdest ABDESTİ MUHAFAZA "Ebu Ümame radıyallahu anh, Resûlullah'tan naklen anlatmıştır: "İstikamet üzere olun! İstikamet üzere olsanız, bu ne iyidir! Amellerinizin en hayırlısı namazdır. Abdesti ancak kamil mü'minler (hakkıyla) muhafaza ederler."

6041 Abdest TEMİZLİĞİN SEVABI "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü denildi. Ümmetinden, görmediğin kimseleri (Kıyamet günü) nasıl tanıyacaksın?" Şu cevabı verdi: "Ümmetim, abdest sebebiyle alınlarında nur, kollarında nur, ayaklarında nur taşıyacaklar (bu nurla onları tanıyacağım)."

6042 Abdest TEMİZLİĞİN SEVABI "Humran Mevla Osman İbni Affan radıyallahu anhüma anlatıyor: "Osman İbnu Affan'ı oturma yerlerine otururken gördüm. Abdest suyu istedi ve abdest aldı. Sonra da: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı oturduğum şu yerde oturmuş, benim şu abdestim gibi abdest aldığını gördüm. Abdestten sonra şöyle demişti: "Kim şu abdestim gibi abdest alırsa, geçmiş (küçük) günahları affedilir."

Resûlullah sonra şunu ilave etti: "Sakın gurura düşmeyiniz."

6043 Abdest MİSVAK "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dişlerinizi misvaklayın. Çünkü misvak ağız için temizlik sebebidir, Allah'ın rızasına vesiledir. Cibril her gelişinde bana misvakı tavsiye etti; öyle ki bana ve ümmetime farz kılacağından korktum. Ümmetime zorluk veririm diye endişe etmeseydim bunu onlara farz kılardım. Ben öyle (ciddi) misvak kullanırım ki, öndeki dişlerimin (veya diş etlerimin) diplerinden kazınacağı endişesine kapılırım."

6044 Abdest MİSVAK "Hz. Ali radıyallahu anh buyurmuştur ki: "Muhakkak ki ağızlarınız Kur'an'ın yollarıdır, onları misvakla temizleyin."

6045 taharet HELÂ DUASI "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden biri, helaya girince sakın şu duayı okumaktan aciz olmasın; "Allahümme inni eüzu bike mine'r-ricsi'n-necesi el-habisi'l-muhbisi, eş-şeytani'r-racimi (Allahım, ben, pis, necis, habis ve muhbis olan şeytan-ı racim'den sana sığınırım."

6046 taharet HELÂ DUASI "Enes İbnu Malik anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam heladan çıkınca "Benden ezayı giderip afiyet veren Allah'a hamdolsun!" derdi."

6047 taharet OTURARAK BEVL "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Ben ayakta akıtırken Resûlullah aleyhissalatu vesselam beni gördü ve: "Ey Ömer! Ayakta akıtma!" buyurdu. Ondan sonra bir daha ayakta akıtmadım."

6048 taharet OTURARAK BEVL "Hz. Cabir İbnu Abdillah anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam ayakta akıtmayı yasakladı. Muhammed İbnu Yezid Ebu Abdillah'ı dinledim, diyordu ki : "Ahmed İbnu Abdirrahman el-Mahzumi'yi işittim, diyordu ki: "Süfyanu's-Sevri, Hz. Aişe'den rivayet edilen "Ben Aleyhissalatu vesselam'ı ayakta akıtırken gördüm" hadisi hakkında: "Bu işi erkek, Hz. Aişe'den daha iyi bilir" dedi."

6049 taharet HELÂ ADABI "Abdullah İbnu'l-Haris İbni Cez' ez-Zübeydi anlatıyor: "Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Sizden kimse kıbleye dönük halde akıtmasın" sözünü ilk işiten kimseyim. Bunu insanlara ilk söyleyen de benim" dediğini işittim.."

6050 taharet HELÂ ADABI "Ma'kıl İbnu Ebi Ma'kıl el-Esedi radıyallahu anh -ki Resûlullah'a arkadaşlık yapmıştı- anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam büyük veya küçük abdest sırasında iki kıbleye yönelmemizi yasakladı."

6051 taharet HELÂ ADABI "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh'ın anlattığına göre, kendisi, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın, büyük veya küçük abdest bozarken kıbleye yönelmmeyi yasakladığına şahid olmuştur."

6052 taharet HELÂ ADABI "Hz. Cabir radıyallahu anh, Ebu Saidi'l-Hudri'nin: "Resûlullah, beni, ayakta su içmekten ve kıbleye dönük olarak akıtmaktan yasakladı" dediğini işitmiştir."

6053 taharet HELÂ ADABI "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında, fercleriyle kıbleye yönelmekten hoşlanmayan bazı kimseler zikredilmişti, şöyle buyurdular:

"Bunların öyle yaptıklarını sanıyorum. Benim abdest bozmak üzere oturduğum yeri kıbleye çevirin."

6054 taharet HELÂ ADABI "Hz. Cabir anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, akıtırken kıbleye yönelmemizi yasaklamıştı. Ancak, vefatından bir yıl kadar önce ben onun kıbleye karşı akıttığını gördüm."

6055 taharet İSTİBRA "İsa İbnu Yezdad el-Yemani babasından naklen diyor ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz akıtınca, erkeklik uzvunu üç sefer çeksin."

6056 taharet YOLA ABDEST BOZULMAZ "Ebu Sa'id el-Hımyeri rahimehullah anlatıyor: "Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ashabınca işitilmemiş şeyler rivayet ediyor, onların işittiği (birçok) şeylerde de sükut ediyordu. Abdullah İhnu Amr radıyallahu anhüma'ya onun rivayet ettiği bir hadis ulaşmıştı ki:

"Allah'a yemin olsun! Ben, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın bunu söylediğini işitmedim. Muaz'ın, kaza-i hacet hususunda sizi yakında fitneye atmasından korkarım!" dedi. Onun bu sözü Muaz'a ulaştı (ve bir gün) Abdullah'la karşılaştı. Muaz:

"Ey Abdullah İbnu Ömer! Şurası muhakkak ki, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan gelen bir hadisi tekzib etmek nifaktır. Bunun günahı da bunu söyleyenedir. Ben, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini kesinlikle dinlemiştim: "Lanete sebep olan şu üç şeyden kaçının: Suyun geldiği yollara, (halkın istifade ettiği) gölgelere, yolların üstüne abdest bozmak."

6057 taharet YOLA ABDEST BOZULMAZ "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Geceleyin yolların üzerine yatmaktan, oralarda namaz kılmaktan sakının. Çünkü yolların üstü yılanların ve vahşi havvanların sığınağıdır. Yolların üzerine abdest bozmaktan da sakının. Çünkü bu, lanet vesilesidir."

6058 taharet YOLA ABDEST BOZULMAZ "Salim radıyallahu anh babasından naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam yol ortasında namaz kılmayı, oralarda büyük veya küçük abdest bozmayı yasakladı."

6059 taharet HELÂDA GÖZÜKMEMEK "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Bir seferde Resûlullah aleyhissalatu vesselam ile beraberdim. Abdest bozmak üzere uzaklaştı. Sonra geldi. Su istedi ve abdest aldı."

6060 taharet HELÂDA GÖZÜKMEMEK "Ya'la İbnu Mürre, babasından naklen anlatıyor: "Ben bir seferde Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la beraberdim. Bir ara kaza-yı hacette bulunmak istedi. Bana dedi ki: "Şu iki bodur hurmayı bana getir ve onlara: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam sizin (sütre olmak üzere biraraya gelmenizi emrediyor!" de!" buyurdular. (Ben de dediğini yaptım), onlar hemen toplandılar. Aleyhissalatu vesselam onları sütre olarak kullanıp, kaza-yı hacetini yaptı. Sonra bana:

"Ağaçların yanlarına var ve onlara: "Herbiriniz eski yerine gitsin!" de!" buyurdular. Ben emri onlara ulaştırdım. Onlar da yerlerine döndüler."

6061 taharet HELÂDA GÖZÜKMEMEK "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "ResûIullah aleyhissalatu vesselam bir defasında dağ yoluna saparak küçük abdest bozdu. Abdest bozarken, (yere yaklaşarak nazarlara ve sıçrantılara karşı ihtiyat maksadıyla bacaklarını öyIe açtı ki) uyluk kemikleri yerlerinden ayrılacak diye içimden ona acıma geçti."

6062 taharet DURGUN SUYA AKITMAMALI "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse (akar olmayan)durgun suya küçük abdestini bozmasın."

6063 taharet SİDİK SIÇRANTISI "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kabir azabının çoğu sidik sebebiyledir."

6064 taharet BEVLEDENE (AKITANA) SELAM VERİLMEZ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam, Resûlullah aleyhissalatu vesselam bevlederken, yanından geçti ve selam verdi. Aleyhissalatu vesselam, selamına karşılık vermedi. İşi bitince, ellerini yere vurup teyemmüm etti, sonra selama mukabelede bulundu."

6065 taharet BEVLEDENE (AKITANA) SELAM VERİLMEZ "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam küçük abdest bozmakta iken bir adam yanına geldi ve selam verdi. Resûlullah ona: "Beni bu halde görünce selam verme! Zira sen bu durumda selam da versen ben senin selamına mukabele etmem!" buyurdular."

6066 taharet SU İLE İSTİNCA "Ebu Süfyan radıyallahu anh anlatıyor: "Bana Ebu Eyyûb el-Ensari, Cabir İbnu Abdillah, Enes İbnu Malik haber verdiler ki, Tevbe sûresinin 108. ayeti -ki meal-i şerifi şöyledir: "Orada maddi ve manevi pisliklerden temizlenmeyi seven kimseler vardır. Allah da çokca temizlenenleri sever"- nazil olduğu vakit Resûlullah: "Ey Ensar cemaati! Allah sizi temizlik hususunda övmektedir, (bu övgüye sebep olan) temizliğiniz nedir?" diye sordular. Onlar da:

"Biz namaz için abdest alırız, cünüblüğe karşı yıkanırız, su ile de istinca yaparız!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Övgü işte bunun için! Buna devam edin!" buyurdular."

6067 taharet SU İLE İSTİNCA "Hz. Aişe radıyallahu anha demiştir ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam makadını üç sefer yıkardı." İbnu Ömer de şöyle demiştir:

"Bunu biz de yaptık ve makadı su ile yıkamayı bir şifa ve temizlik vasıtası bulduk."

6068 ölüm KAPLARIN ÖRTÜLMESİ "Hz. Aişe anlatıyor: "Ben Resûlullah için geceleyin, üzeri örtülü üç kap hazırlardım; birisi abdesti için, birisi misvak için, biri de içmesi için."

6069 ölüm KAPLARIN ÖRTÜLMESİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, ne abdest suyu (hazırlama ve dökme işini) ne de sadaka dağıtma işini başkasına bırakmaz, bizzat yapardı."

6070 ölüm KAPLARIN ÖRTÜLMESİ "Hz. Aişe anlatıyor: "Ben ve Resûlullah aleyhissalatu vesselam ikimiz de tek bir kapta(ki suda)n abdest alırdık. Bundan önce suya kedinin değdiği de olurdu."

6071 ölüm KEDİ ARTIĞI İLE ABDEST "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Namaz kılanın önünden geçmekle) kedi namazı bozmaz. Çünkü o, evin (demirbaş) eşyasındandır."

6072 Gusül Abdesti KADININ ARTIĞI İLE GUSÜL "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam ve ehli; tek bir kapta yıkanıyorlardı. Onlardan biri, arkadaşının (guslettiği suyun) artığı ile yıkanmazdı."

6073 Gusül Abdesti KADIN VE ERKEK AYNI KAPTAN GUSLEDER "Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam ve zevceleri tek bir kaptan (su alarak) yıkanırlardı."

6074 ölüm NEBİZ İLE ABDEST "Abdullah İbnu Mes'ud anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, bana, cin gecesi: "Yanında abdest alacak su var mı?" diye sormuştu. Ben: "Hayır, yok! Ancak bir kabın içinde bir miktar nebiz var" dedim. Aleyhissalatu vesselam: "Hurma temizdir, su da temizleyicidir!" buyurdu ve hemen onunla abdest aldı."

6075 ölüm NEBİZ İLE ABDEST "Abdullah İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, cin gecesinde İbnu Mes'ud'a: "Yanında su var mı?" diye sordu. O: "Hayır su yok. Ancak bir tulumda nebiz var!" deyince Aleyhissalatu vesselam: "Hurma temizdir, su da temizleyicidir (binaenaleyh nebiz temizdir) bana dök (abdest alayım)" buyurdular."

6076 ölüm DENİZ SUYU İLE ABDEST "İbnu'l-Firasi anlatıyor: "Ben ava çıkmıştım. Yanımda içine su koyduğum bir kırbam vardı. Deniz suyu ile ebdest aldım. Durumu Aleyhissalatu vesselam'a sordum. Bana: "Denizin suyu temizdir, meytesi (ölüsü) de helaldir!" cevabını verdi."

6077 ölüm DENİZ SUYU İLE ABDEST "Resülullah aleyhissalatu vesselam'ın kızı Rukiyye radıyallahu anha'nın cariyesi Ümmü Ayyaş radıyallahu anha demiştir ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam oturuyor olduğu halde ben kendim ayakta olduğum halde (gerekli hizmetleri yaparak) ona abdest aldırırdım."

6078 ölüm UYKUDAN UYANINCA EL YIKANIR "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz uyanınca elini yıkamadıkça su kabına sokmasın."

6079 ölüm ABDESTTE BESMELE "Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Üzerine besmele çekmeyenin abdesti yoktur."

6080 ölüm ABDESTTE BESMELE "Sehl İbnu Sa'd es Saidi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Abdesti almayanın namazı yoktur. Abdest alırken Allah'ın ismini zikretmeyenin de abdesti yoktur. Resûlullah'a salat (u selam) okumayanın da namazı yoktur. Keza Ensarı sevmeyenin de namazı yoktur."

6081 ölüm TEK AVUÇ SU İLE MAZMAZA İSTİNŞAK "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest aldı. Bu esnada bir avuç su ile üç kere mazmaza, üç kere istinşakta bulundu."

6082 ölüm UZUVLARI BİRER KERE YIKAYARAK ABDEST "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Ben, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı Tebük seferi sırasında abdest uzuvlarını birer kere yıkayarak abdest alırken gördüm."

6083 ölüm UZUVLARI ÜÇER KERE YIKAYARAK ABDEST "Abdullah İbnu Ebi Evfa radıyallahu anhüma anlatıyor: "Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı abdest alırken gördüm (yıkanacak uzuvlarını) üçer kere yıkamış, başına da bir kere meshetmişti."

6084 ölüm UZUVLARI ÜÇER KERE YIKAYARAK ABDEST "Ebu Malik el-Eş'ari anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (uzuvlarını) üçer sefer yıkayarak abdest alırdı."

6085 ölüm UZUVLARI BİR, İKİ, ÜÇ KERE YIKAYARAK ABDEST "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir defasında abdest uzuvlarını) birer kere yıkayarak abdest aldı ve: "Bu abdest, Allah'ın bunsuz hiçbir namazını kabul etmeyeceği kimsenin abdestidir!" buyurdu. Sonra abdest uzuvlarını ikişer sefer yıkayarak aldı ve: "Bu abdestlerin kıymetlisidir!" buyurdu. Sonra üçer sefer yıkayarak abdest aldı ve:

"Bu, abdestin en mükemmel olanıdır. Ayrıca bu, hem benim, hem de Halilullah olan Hz. İbrahim aleyhisselam'ın abdestidir. Kim bu şekilde abdest alır, tamamlayınca da eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Abduhu ve Resulühü "Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir" derse kendisine cennetin sekiz kapısı birden açılır, hangi kapısından dilerse ondan içeri girer!" buyurdular."

6086 ölüm UZUVLARI BİR, İKİ, ÜÇ KERE YIKAYARAK ABDEST "Übey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor "Resûlullah aleyhissalatu vesselam su getirtip (uzuvlarını) birer birer yıkayarak abdest aldı.

"İşte bu abdest vazifesidir!" buyurdu. Yahut da: "İşte bu, yapmadığı taktirde, Allah'ın namazını kabul etmeyeceği, kişinin (yapması gereken asgari) abdestidir!" buyurdu. Sonra ikşer ikişer yıkayarak abdest aldı. Sonra:

"Bu da, Allah'ın ücretini iki hisse verdiği kişinin abdestidir!" buyurdu. Üçer sefer yıkayarak abdest aldı ve: "İşte bu benim ve benden önceki peygamberlerin abdestidir!" buyurdu."

6087 ölüm ABDESTTE İKTİSAD "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest alan bir adam görmştü: "İsraf etme! İsraf etme!" buyurdular."

6088 ölüm ABDESTTE İKTİSAD "Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, abdest almakta olan Sa'd'a uğramıştı:

"Bu israf da ne?" buyurdular. Sa'd: "Abdestte dahi israf olur mu?" dedi. Aleyhissalatu vesselam:

"Evet! cevabını verdi, akan bir nehir üzerinde olsan bile!"

6089 ölüm ABDESTTE İSBAĞ: MÜKEMMEL ABDEST "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini işittim: "Yaptığınız taktirde AIlah'ın günahlarınızı affedip, sevabınızı artırdığı ameli size söyleyeyim mi?"

"Evet ey Allah'ın Resülü, söyleyin!" dediler.

"Sıkıntıya rağmen abdesti mükemmel yapmak, mescidlere çok yürümek, bir namazdan sonra müteakip namazı beklemek."

6090 ölüm SAKALI HİLÂLLEME "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest aldığı zaman mübarek parmaklarını açarak sakalını hilaller ve bunu iki sefer yapardı."

6091 ölüm SAKALI HİLÂLLEME "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, abdest alınca, yanaklarını biraz ovduktan sonra sakalını alt kısmından (yukarı doğru) parmaklarıyla karıştırırdı."

6092 ölüm SAKALI HİLÂLLEME "Ebu Eyyub el-Ensari radıyallahu anh anlatıyor "Resûlullah aleyhissalatu vesselam 'ın abdest alınca sakalını hilallediğini gördüm."

6093 ölüm BAŞI MESH "Seleme İbnu'l-Ekva' radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı abdest alırken gördüm, başını bir kere meshetmişti."

6094 ölüm KULAKLAR BAŞTANDIR "Abdullah İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Kulaklar baştan (sayılır, yüzden sayılmaz)" buyurdular."

6095 ölüm PARMAKLARI HİLÂLLEME "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Namaza kalktığın vakit abdesti mükemmel yap. (Bu cümleden olarak) suyu ayak ve el parmaklarının arasına iyice ulaştır."

6096 ölüm PARMAKLARI HİLÂLLEME "Ubeydullah İbnu Ebi Rafi' radıyallahu anh babasından naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest alınca altına su ulaşsın diye yüzüğünü oynatırdı."

6097 ölüm ÖKÇELERİ YIKAMAK "Hz. Cabir İbnû Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Abdest sırasında yıkanmayan) ökçe üzerindeki kalın sinirlerin vay ateşten çekeceklerine!"

6098 ölüm ÖKÇELERİ YIKAMAK "Halid İbnu'l-Velid, Yezid İbnu Ebi Süfyan, Şurahbil İbnu Hasene, Amr İbnu'l-As radıyallahu anhüm ecmain'den herbiri, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Abdesti mükemmel alın! (Abdest sırasında iyi yıkanmayan) ökçelerin vay ateşten çekeceklerine!"

6099 ölüm AYAKLARIN YIKANMASI "Mikdam İbnu Ma'dikerb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, abdest aldı ve ayaklarını üçer sefer yıkadı."

6100 ölüm AYAKLARIN YIKANMASI "Rübeyyi' radıyallahu anh anlatıyor: "İbnu Abbas radıyallahu anhüma bana gelerek, şu malum hadisten sordu. -Burada Rübeyyi' "Resûlullah abdest aldı ve ayaklarını yıkadı" şeklinde yaptığı rivayeti kasteder- ve bana dedi ki: "Halk (yani bütün ashab-ı kiram hazeratı) ayakları yıkamaktan başka bir şeyi caiz görmezler. Halbuki ben, Kitabullah'ta sadece mesh görüyorum."

6101 ölüm ABDESTTEN SONRA ETEĞE SU SERPME "Zeyd İbnu Harise anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cebrail aleyhisselam bana abdesti öğretti. Bu meyanda bana, abdestten sonra, çıkacak bevl (sızıntısından hasıl olacak vesveseyi önlemek) için elbisemin altına su serpmemi emretti."

6102 ölüm ABDESTTEN SONRA ETEĞE SU SERPME "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest aldı ve fercine (ön tarafına) su serpti."

6103 ölüm ABDEST HAVLUSU "Selmanu'l-Farisi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest aldılar. Sonra üzerindeki yün cübbesini ters çevirip (iç tarafıyla) yüzlerini sildiler."

6104 ölüm ABDESTTEN SONRAKİ DUA "Hz. Enes anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim abdest alınca onu mükemmel kılar, sonra da üç kere: "Eşhedü enla ilahe illalahu vahdehu la şerike leh ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resülühü" derse, kendisine cennetin sekiz kapısı açılır, dilediğinden içeri girer."

6105 ölüm TUNÇ KAPLA ABDEST "Zeyneb Bintu Cahş radıyallahu anha'nın anlattığına göre, "Kendisinin sarıdan (tunçtan) bir teknesi vardı ve Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın saçlarını bu leğende tarardı."

6106 ölüm UYUYANIN ABDESTİ "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir gün) horlayıncaya kadar uyudu. Sonra kalkıp namaz kıldı.''"

6107 ölüm UYUYANIN ABDESTİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın o uykusu, kendisi yani Hz. Peygamber oturur iken olmuştur."

6108 ölüm ZEKERE DEĞİNCE ABDEST Mİ? "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz zekerine (erkeklik uzvuna) dokunacak olursa ona abdest almak gerekir."

6109 ölüm ZEKERE DEĞİNCE ABDEST Mİ? "Ümmü Habibe ve Ebu Eyyub radıyallahu anhüma'dan rivayet edildiğine göre "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Fercine (cinsiyet uzvuna) dokunan abdest alsın" dediğini işitmişlerdir."

6110 ölüm ZEKERE DEĞİNCE ABDEST Mİ? "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a kişinin zekerine değmesinden sorulmuştu: "O, senin vücudundan küçük bir et parçasından başka bir şey değil" buyurdular."

6111 ölüm ATEŞTE PİŞENDEN ABDEST Mİ? "Yezid İbnu Ebi Malik'ten rivayet edildiğine göre, "Enes İbnu Malik radıyallahu anh ellerini kulaklarının üstüne koyarak: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Ateşte pişen şeyi yiyince abdest alın" dediğini işitmemişsem kulaklarım sağır olsun!" derdi."

6112 ölüm ATEŞTE PİŞENDEN ABDEST Mİ? "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer ekmek ve et yediler ve abdest tazelemediler."

6113 ölüm ATEŞTE PİŞENDEN ABDEST Mİ? "Süveyd İbnu Nu'man el-Ensari"nin anlattığına göre, "Ashabtan bir grup Resûlullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte Hayber'e hareket ederler. Yolda Sahba nam mevkiye gelince ikindi kılınır. Aleyhissalatu vesselam yiyecek talep eder. Sadece kavud çıkarılır. Onlar yenilir, içilir. Sonra su talep eden Resûlullah ağzını çalkayıp cemaate akşam namazı kıldırır."

6114 ölüm DEVE ETİ YEYİNCE ABDEST Mİ? "Üseyd İbnu Hudayr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Koyun sütünü içince abdest almayın, deve sütünü içince abdest alın."

6115 ölüm DEVE ETİ YEYİNCE ABDEST Mİ? "Abdullah İbnu Amr anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Devenin etini yeyince abdest alın, koyunun etini yeyince abdest almayın. Deve sütü içince de abdest alın, koyun sütü içince abdest almayın; koyun ağılında namaz kılın, deve ağıllarında namaz kılmayın" buyurdular."

6116 ölüm SÜT İÇİNCE MAZMAZA "Sehl İbnu Sa'd es-Saidi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Süt içince ağzınızı su ile çalkalayın, çünkü o yağlıdır" buyurdular."

6117 ölüm ÖPME ABDESTİ BOZAR MI? "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam hanımlarından birini öptü, sonra çıkıp namaza gitti, abdest almadı." (Ravi Urve der ki): "O mutlaka sendin!" dedim, Aişe güldü."

6118 ölüm ÖPME ABDESTİ BOZAR MI? "Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest alır, sonra (zevcesini) öper ve abdest almadan namaz kılardı. Bunu bana yaptığı da olurdu."

6119 ölüm ABDEST ÜSTÜNE ABDEST "Ebu Gutayf el-Huzeli anlatıyor: "Abdullah İbnu Ömer'i mesciddeki ders halkasında dinlemiştim. Namaz vakti girince, kalkıp abdest aldı ve namaz kıldı, sonra tekrar tedris halkasına döndü. İkindi vakti olunca, yine kalkıp abdest aldı, namaz kıldı, tekrar yerine geldi. Akşam vakti girince, kalkıp abdest aldı ve namaz kıldı sonra yerine geldi. Ben: "Allah seni ıslah buyursun her namaz girince abdest almak farz mı sünnet mi?" dedim.

"Sen hep beni ve yaptığımı mı gözetledin?" dedi. "Evet!" dedim. Bunun üzerine: "Hayır" dedi ve açıkladı: "Eğer sabah namazı için abdest alsam onunla bütün namazları kılabilirim, (bu caizdir), yeter ki abdestimi bozmamış olayım. Ancak Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Kim abdest üzerine abdest alırsa ona on hasenat vardır" dediğini işittim de bu hasenelere talip oldum."

6120 ölüm ABDEST HADESTEN SONRA VACİPTİR "Ebu Saidi'I-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a namazda abdestin bozulduğuna dair düşülecek şüpheden sorulmuştu, şöyle cevap verdi: "Kulağına bir ses, burnuna bir koku gelinceye kadar namazdan ayrılmasın."

6121 ölüm ABDEST HADESTEN SONRA VACİPTİR "Muhammed İbnu Amr İbnu Ata rahimehullah anlatıyor: "Ben, Saib İbnu Yezid'i elbisesini koklarken gördüm ve: "Bunu niçin yapıyorsun?" diye sordum. Bana: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın "Abdest, koku veya işitmek sebebiyle vacib olur!" buyurdular" dediğini işittim, bunun için kokluyorum" dedi."

6122 ölüm KİRLENMEYEN SUYUN MİKTARI "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Su iki veya üç kulle oldu mu onu hiçbir şey kirletmez."

6123 ölüm KİRLENMEYEN SUYUN MİKTARI "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a Mekke ile Medine arasında bulunan ve vahşi hayvanların, köpeklerin, eşeklerin uğradıkları havuzlar ve bunların suyu ile temizlik yapılıp yapılamayacağı hususunda sorulmuştu: "Karınlarında götürdükleri onlarındır, kalan da bizimdir, temizlikte kullanabilirsiniz" dedi."

6124 Hayız HAYIZ "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Biz büyük bir su birikintisine rastladık, içerisinde eşek ölüsü vardı. Bu leş sebebiyle o sudan kullanmaktan kaçındık. Nihayet Resûlullah aleyhissalatu vesselam bize uğradı. (Halimize muttali olunca): "Şurası muhakkak ki, suyu hiçbir şey kirletmez" buyurdular. Biz de oradan su aldık (hayvanlara) içirdik ve (kaplarımıza) su aldık."

6125 Hayız HAYIZ "Ebu Ümame el-Bahili radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki suyu hiçbir şey kirletmez, yeter ki (pis madde) kokusuna, tadına ve rengine galebe çalmasın."

6126 ölüm YEMEYE BAŞLAMAYAN ÇOCUĞUN SİDİĞİ "Ümmü Kürz radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Henüz yemek yemeyen) erkek çocuğun sidiğini temizlemek için su serpilir, kız çocuğunun sidiği ise yıkanarak temizlenir."

6127 ölüm SİDİK DEĞEN TOPRAĞIN TEMİZLENMESİ "Vasile İbnu'l-Eska' anlatıyor: "Bir bedevi, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Allahım, bana ve Muhammed'e rahmet kıl! Bu rahmetinde bize başkasını ortak yapma!" diye dua etti. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Bak şu yaptığına! -veya: Yazık sana!- Sen geniş olan şeyi gerçekten daralttın!" buyurdu. Derken bedevi bacaklarını ayırıp akıtmaya başladı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ashabı: "Hey! (ne yapıyorsun!) deyip (telaşlandılar). Aleyhissalatu vesselam: "Bırakın adamı (işini tamamlasın!)" diye müdahale etti. Sonra da bir kova su getirtip üzerine döktü."

6128 ölüm TOPRAK TOPRAĞI TEMİZLER "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü biz mescide gelirken pis yerlere basıyoruz (bu durumda ne yapmamız gerekir?) diye sorulmuştu. Aleyhissalatu vesselam şu cevabı verdi: "Yeryüzünün birkısmı (yürüyünce) diğer bir kısmını temizler."

6129 ölüm TOPRAK TOPRAĞI TEMİZLER "Cabir İbnu Semüre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam hanımına temas ederken giydiği elbisesinin içerisinde (elbiseyi yıkamadan) namaz kılıp kılamayacağını sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Kılabilir. Ancak herhangi bir bulaşık görürse onu yıkaması gerekir" dedi."

6130 ölüm MESTLER ÜZERİNE MESH "İbnu Ömer radıyallahu anhüma, Sa'd İbnu Malik'i mestleri üzerine meshederken görür ve: "Siz demek mest üzerine meshediyorsunuz ha!" diyerek yadırgar ve birlikte Hz. Ömer'in yanına giderler. Sa'd, Hz. Ömer'e: "Şu kardeşim oğluna mestlere mesthetme hususunda fetva ver!" der. Hz. Ömer: "Biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam ile beraberken, mestlerimize meshediyorduk, biz bunda bir beis görmeyiz!" der. İbnu Ömer: "Hatta, heladan gelmiş olsa da mı ?" diye sorar. Hz. Ömer "evet!" der."

6131 ölüm MESTLER ÜZERİNE MESH "Selh es-Saidi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam mestleri üzerine meshetti, bize de mest üzerine meshetmemizi emir buyurdu."

6132 ölüm MESTLER ÜZERİNE MESH "Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Ben, bir sefer sırasında Resûlullah aleyhissalatu vesselam ile beraberdim. Bir ara "su var mı?" diyerek abdest suyu getirtti. Abdest alıp mestleri üzerine meshetti. Sonra orduya yetişerek askerlere namaz kıldırdı."

6133 ölüm MESTİN ÜST VE ALTINA MESH "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir gün yolda giderken) abdest almakta olan ve bu sırada mestlerini de yıkayan bir adama rastladı. Onu mestlerini yıkamaktan men edercesine eliyle işaret ederek: "Sen sadece şöyle meshetmekle emrolundun" buyurdu ve mübarek elinin parmaklarıyla ayak parmaklarının ucundan bacağın dibine (mafsal kısma) kadar çizgiler çekerek gösterdi."

6134 teyemmüm TEYEMMÜM "El-Hakem ve Seleme İbnu Küheyl'in anlattıklarına göre, "Abdullah İbnu Ebi Evfa radıyallahu anh'a teyemmümden sormuşlar, o da kendilerine şu cevabı vermiştir: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Ammar'a şöyle yapmasını emretti: Ellerini yere vurdu, sonra ellerine yapışan toz toprağı çırptı ve yüzünü meshetti."

El-Hakem, rivayetinde "Kollarını da (meshetti)" dedi. Seleme İbnu Küheyl, rivayetinde "Dirseklerini de" demiştir."

6135 teyemmüm TEYEMMÜM "İbnu Abbas radıyallahu anh'a'nın anlattığına göre "Resülullah aleyhissalatu vesselam bir adam başından yaralanmıştı, bilahare ihtilam sebebiyle cünüb oldu. Kendisine gusletmesi emredildi, o da yıkandı, hastalanıp öldü. Bu haber Aleyhissalatu vesselam'a ulaşınca:

"Onu öldürdüler, sebep olanların Allah belalarını versin! Cehaletin ilacı sormak değil mi (niye sormadan fetva verdiler?)" buyurmuştur."

Ata der ki: "Bize ulaştığına göre, Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Keşke bedenini yıkayıp başının yaralı yerini bıraksaymış" buyurmuştur."

6136 Gusül Abdesti CÜNÜBKEN ABDESTSİZ UYUNUR MU "Ebu Saidi'I-Hudri radıyallahu anh'ın anlattığına göre, "Kendisi geceleyin cünüb olur, o halde uyumak ister. Resülullah aleyhissalatu vesselam ise, ona abdest alıp öyle uyumasını emreder."

6137 Gusül Abdesti HER KILIN DİBİNDE CENABETLİK "Hz. Ebu Eyyub radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Beş vakit namaz, cuma namazına kadar cuma namazı, emanetin edası, arada cereyan eden (küçük günahlara kefarettir."

Ben: "Emanetin edası nedir?" dedim.

"Cenabetten gusuldür. Zira her kılın dibinde (yıkanması gereken) cenabetlik vardır" buyurdular."

6138 Gusül Abdesti KADIN İHTİLAM OLUR MU? "Havle Bintu Hakim radıyallahu anha'nın anlattığına göre, "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a "Rüyasında erkeğin gördüğü şeyi gören kadının hükmünü sormuş, Aleyhissalatu vesselam da kendisine: "İnzal vaki olmadıkça gusül gerekmeyeceğini, tıpkı inzal olmadıkça erkeğe de gusül gerekmediği gibi" şeklinde cevap vermiştir."

6139 Gusül Abdesti KADIN İHTİLAM OLUR MU? "Amr İbnu şuayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İki hitan (sünnet mahalli) birbirine kavuştu, (erkek uzvunun) baş kısmı kayboldumu gusül vacip olur (inzal şart değildir)."

6140 Gusül Abdesti GUSÜL SIRASINDA PERDE "İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse açık arazide veya kendisini örtmeyen bir dam üstünde gusül yapmasın. O kimseyi görmese de, kendisi (ruhaniler tarafından) görülmektedir."

6141 ölüm ABDESTE SIKIŞAN NAMAZ KILMASIN "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam abdest bozma hususunda darlanan kimseye (abdestini bozmadan) namaz kılmayı yasakladı."

6142 ölüm ABDESTE SIKIŞAN NAMAZ KILMASIN "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse (abdest bozma) sıkıntısı varken namaza durmasın."

6143 Hayız KADIN HAYIZLI İSE "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Ben, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte yorganın altında idim. Kadınların maruz kaldığı hayız (kanını) o sırada gördüm. Derhal örtünün altından sıvışıverdim. Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Hayız mı oldun?" dedi. "Ben, kadınların gördüğü hayız kanını gördüm" dedim. Aleyhissalatu vesselam: "Bu, Allah Teala Hazretlerinin, Hz. Adem'in kızlarına yazdığı bir kaderdir" buyurdular."

Ümmü Seleme sözlerine şöyle devam eder: "Ben yataktan sıvışıp, (yapılması gerekenleri yaparak) kendime çekidüzen vererek geri döndüm. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana: "Gel benimle birlikte yatağa gir!" dedi. Ben de yanına girdim."

6144 Hayız KADIN HAYIZLI İSE "Muaviye İbnu Ebi Süfyan radıyallahu anh anlatıyor: "Ben, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın zevce-i muhteremleri olan Ümmü Habibe radıyallahu anha'ya: "Hayız olduğunuz zaman Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la münasebetiniz nasıl olurdu?" diye sordum. Şu cevabı verdi: "Birimiz hayız görmeye başlar başlamaz derhal uyluklarının yarısına kadar uzanan izarını bağlar, sonra Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la beraber yatardı."

6145 Gusül Abdesti HAYIZLI NASIL YIKANIR? "Hz. Aişe radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselam, ben adetli iken, bana: "Saçını(n örgülerini) çöz ve yıkan" dedi."

Hz. Ali, kendi rivayetinde: "Başını çöz" demiştir."

6146 Hayız HAYIZLI MESCİDE GİREMEZ "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bu mescidin avlusuna girerek, yüksek sesle: "Şurası muhakkak ki, mescid, ne cünüb ne de hayızlıya helal değildir" buyurdular."

6147 Hayız HAYIZLI KADIN TEMİZLİKTEN SONRA SARILIK, BULANIKLIK GÖRÜRSE "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, temizlikten sonra hayız şüphesi veren akıntı gören kadın hakkında: "O bir damar veya damarlar(dan gelen istihaze kanı)dır, (hayız kanı değildir)" buyurdular."

Muhammed İbnu Yahya dedi ki: "Temizlikten sonra" tabiriyle "(hayız devri bitip) yıkandıktan sonra" demek istemiştir."

6148 Hayız NİFAS KAÇ GÜN? "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam nifaslı kadınlar için kırk gün (temizlenme) müddeti belirledi. Ancak, daha önce temizlendiğini görenleri hariç tuttu."

6149 Hayız HAYIZ OLÂN KIZ KAPANMALIDIR "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam yanıma girmişti, yanımdaki cariyem hemen gizlendi. Aleyhissalatu vesselam: "Cariye adet gördü mü?" diye sordular. "Evet!" deyince, Resûlullah, sarığından bir parça bez kopararak cariyeye: "Başını bununla ört!" buyurdular."

6150 Hayız HAYIZLI KINA YAKAR "Muaze radıyallahu anha anlatıyor: "Bir kadın Hz. Aişe radıyallahu anha'ya: "Hayızlı kadın kınalanır mı?" diye sormuştu. "Biz, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın sağlığında kınalanırdık" diye cevap verdi."

6151 ölüm SARGI ÜZERİNE MESH "Hz. Ali İbnu Ebi Talib radıyallahu anh anlatıyor: "Bilek kemiklerimden biri kırılmıştı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a (abdest sırasında ne yapmam gerektiğini) sordum. Aleyhissalatu vesselam bana, sargı üzerinden meshetmemi söyledi."

6152 ölüm TÜKRÜK TEMİZDİR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı Hz. Hüseyin'i omuzunda taşırken gördüm, çocuğun tükrüğü Aleyhissalatu vesselam'ın üzerine akıyordu."

6153 ölüm KABA AĞIZDAN SU DÖKMEK "Abdülcebbar İbnu Vail babası Vail radıyallahu anh'tan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a (abdest için içi su dolu) bir kova getirildiğini gördüm. Aleyhissalatu vesselam, o sudan ağzına alıp mazmaza yaptı, misk kokulu veya miskten daha hoş kolulu olarak suyu fem-i mübareklerinden kovaya bıraktı. Sonra burnuna da su çekip bu suyu kovanın dışına attı."

6154 Gusül Abdesti AVRETE BAKMAMAK "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın fercine hiç bakmadım -veya "görmedim.-"

Ebu Bekr der ki: "Bu hadisi (Hz. Aişe'den) onun azadlı bir cariyesi rivayet etmiştir."

6155 Gusül Abdesti VÜCUDDA SU DEĞMEDİK KURU YER "İbnu Abbas radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam cünüblükten yıkanmıştı. Gusülden sonra bir parça yerin kuru kaldığını farketti. Bunun üzerine perçeminden (akıttığı su ile) orayı ıslattı."

İshak, rivayetinde: "O kuru yerin üzerine saçını sıktı" demiştir."

6156 Gusül Abdesti VÜCUDDA SU DEĞMEDİK KURU YER "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Ben cenabetten yıkanmış, sonra da sabah namazını kılmıştım, sonradan, bedenimde tırnak kadar bir yere suyun değmemiş olduğunu farkettim (ne yapayım?)" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Eğer, orayı (ıslak) elinle meshetseydin bu sana yeterliydi" buyurdular."

6157 namaz ÖĞLE NAMAZI VAKTİ "Habbab (İbnu Eret) ve Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anhüma anlatmışlardır: "Biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a kızgın kumların hararetinden şikayet ettik. Fakat şikayetimizi dinlemedi."

6158 namaz ÖĞLEYİ SERİNLİĞE BIRAKMA "Muğire İbnu Ş'u'be radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte öğleyi gün ortası sıcaklığında kılardık. (Bir ara) bize: "Öğle namazını serinliğe bırakın. Zira hararetin iddeti cehennemin kabarmasındandır" buyurdular."

6159 namaz ÖĞLEYİ SERİNLİĞE BIRAKMA "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Öğle namazını serinliğe bırakın."

6160 namaz AKŞAM NAMAZI VAKTİ "Abbas İbnu Abdi'l-Muttalib radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ümmetim, akşam namazını yıldızlar cıvıldaşıncaya kadar tehir etmedikçe fıtrat üzerine devam eder."

Ebu Abdillah İbnu Mace der ki: "Muhammed İbnu Yahya'nın şöyle dediğini işittim: "Bu hadis hakkında alimler Bağdat'ta anlaşmazlığa düştüler. Ben ve Ebu Bekr el-A'yan, Avvam İbnu Abbad İbni'l-Avvam'a kadar gidip sorduk. Bize, babasına ait asıl nüshayı çıkardı, araştırdı, hadisi orada buldu."

6161 namaz YATSIDAN ÖNCE YATILMAZ, SONRA KONUŞULMAZ "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bize, yatsı namazından sonra gece sohbetini kıtmıştır, yani bize bunu yasaklamıştır."

6162 namaz YATSIYA ATEME DEMEYİN "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bedeviler, (yatsı) namazı meselesinde size galebe çalmasınlar." İbnu Harmele şu ilavede bulundu:- Bu namazın adı işa (=yatsı)dır.- Bedeviler ona, develeri sebebiyle geciktirip tehir ettikleri için "ateme" derler."

6163 namaz EZAN NASIL BAŞLADI? "Salim, babası Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma'dan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, namazları (duyurup toplanmayı sağlama) vasıtası üzerine halkla istişare etti. Boru öttürmeyi teklif ettiler. Yahudiler(in usulü olması) sebebiyle bunu hoş karşılamadı. Bunun üzerine halk çan çalınabileceğini hatırlattı. Aleyhissalatu vesselam, hıristiyanlara benzeme) endişesiyle bunu da hoş karşılamadı. Aynı gece, Ensardan Abdullah İbnu Zeyd denen bir zata ve Ömer İbnu'I-Hattab'a rüyalarında ezan öğretildi. Ensari, geceleyin Resûlullah aleyhissalatu vesselam'in kapısını çaldı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam onu (öğrenip okumasını) Bilal'e emretti. Bilal da ezan olarak okudu."

Zühri diyor ki: "Bilal radıyallahu anh hazretleri sabah ezanına şu ibareyi ilave etti: "Essalatu hayrun mine'n-nevm (=namaz uykudan hayırlıdır)." Resûlullah bu ilaveyi teyid etti."

Hz. Ömer radıyallahu anh: "Ey Allah'ın Resulü, Abdullah İbnu Zeyd'in gördüğünü rüyamda ben de görmüştüm (ancak o, size duyurmakta benden önce davrandı)" dedi."

6164 namaz EZANDA TERCÍ "Ebu Mahzura İbnu Mi'yer radıyallahu anh'ın terbiyesinde yetim olarak yetişen Abdullah İbnu Muhayrız'dan rivayet edildiğine göre, "Ebu Mahzure, kendisini Suriye'ye göndermek üzere hazırlarken, Abdullah, Ebu Mahzure'ye şöyle dediğini anlatıyor: "Ey amcacığım! Ben Suriye'ye gidiyorum ve senin ezan okuyuşunun (hikayesini) soruyorum."

Ravi, bunun üzerine Ebu Mahzure'nin şunu anlattığını belirtir: "Ben bir grupla birlikte yola çıkmıştım. Epey bir yol almıştık. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın müezzini Aleyhissalatu vesselam'ın yanında namaz için ezan okudu. Biz de müezzinin sesini Aleyhissalatu vesselam'a arkamız dönük olarak işittik. Biz onun sesini alaylı alaylı tekrar edip yansıladık. (Bu yaptığımızı) Resûlullah aleyhissalatu vesselam işitti. Bize bazı kimseler yollayarak yanına çağırttı önüne oturttu ve: "Kulağıma kadar gelen ses hanginizin?" dedi. Arkadaşlarım beni işaretlediler. Doğru da söylediler. Resûlullah, onları geri çevirdi, beni alıkoydu. Sonra bana: "Kalk ezan oku!" dedi. Doğruldum. (Ezanı bilmediğimden) öyle mahçup olmuştum ki, o anda nazarımda Resûlullah'tan ve yapmamı emrettiği şeyden daha menfur bir şey yoktu. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın önünde doğrulmuş, öyle kalmıştım.

Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam, ezanı kendisi bana okudu. Arkadan: "Haydi söyle!" dedi. Allahuekber, Allahuekber, Allahuekber, Allahuekber, Eşhedü en Ia ilahe illallah, eşhedu en la ilahe illallah, Eşhedü enne Muhammede'r-Resûlullah, eşhedü enne Muhammede'r-Resûlullah!"

Sonra bana şunu söyledi: "Sesini yükselt. Eşhedü en la ilahe illallah, eşhedu enlailahe illallah, eşhedü enne Muhammede'r-Resûlullah, eşhedu enne Muhammede'r-Resûlullah, Hayye ala's-salati, hayye ala's-salah, Hayye ala'l-Felahi hayye ala'l-felah. Allahuekber Allahuekber, la-ilahe illallah!"

Sonra, ezanı bitirince beni çağırdı ve bana içerisinde gümüş para bulunan bir çıkın verdi. Sonra elini Ebu Mahzûra'nın alnına koydu, arkadan yüzüne kaydırdı, sonra göğsü üzerine götürdü, sonra ciğerinin üzerine kaydırdı. Sonra Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın mübarek eli, Ebu Mahzûra'nın göbeği üzerine ulaştı. Sonra Aleyhissalatu vesselam: "Allah seni mübarek kılsın, Allah sana bereket yağdırsın" dedi. Ben de:

"Ey Allah'ın Resûlü! Bana Mekke'de ezan okumamı emir buyursanız?" dedim."

"Haydi emrettim!" buyurdular.

Derken içimde Resûlullah'a karşı duyduğum bütün kötü hisler kayboldu. Yerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam sevgisi doldu. Hemen Resûlullah'ın Mekke'deki valisi Attab İbnu Esid'in yanına geldim. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın emri sebebiyle Attab'ın yanında namaz için ezanı ben okudum."

Ravi der ki: "Ebu Mahzura'ya yetişenler bu hadiseyi, Abdullah İbnu Muhayriz'in bana anlattığı şekil üzere bana tahdis ettiler."

6165 namaz EZANDA SÜNNET "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın müezzini Sa'd el-Karazi radıyallahu anh'tan rivayet edildiğine göre, "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Bilal radıyallahu anh'a (ezan okurken) iki parmağını kulağına sokmasını emrederek: "Şüphesiz bu, sesin daha çok yükselmesini sağlar" buyurmuştur."

6166 namaz EZANDA SÜNNET "Ebu Cuhayfe radıyallahu anh anlatıyor: "Ebtah nam mevkide Resûlullah aleyhissatatu vesselam'ın yanına geldim. Kırmızı bir çadırda kalıyordu. Derken Bilal çıkıp ezan okudu. Ezanında her bir cihete dönüyor ve iki parmağını kulaklarına sokuyordu."

6167 namaz EZANDA SÜNNET "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Müezzinlerin boyunlarına, müslümanların iki hasletleri takılmıştır: Namazları ve oruçları. (Bunların vakitlerini müslümanlara müezzinler ilan eder.)"

6168 namaz EZANDA SÜNNET "Hz. Bilal radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "(Bir gün) sabah namazını haber vermek üzere Aleyhissalatu vesselam'ın yanına gelmiş, ancak kendisine "uyuyor" denilmiş. Bunun üzerine:

"Essalatu hayrun mine'n-Nevm, essalatu hayrun mine'n-nevm (namaz uykudan daha hayırlıdır)!" demiştir. Bundan böyle bu ibarenin sabah ezanına dahil edilmesi kabul görmüş ve ezan bu minval üzere kesinlik kazanmıştır."

6169 namaz EZAN OKUNURKEN EZAN TEKRAR EDİLİR "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Müezzin ezan okuduğu vakit onun söylediklerini aynen tekrar edin."

6170 namaz EZAN OKUNURKEN EZAN TEKRAR EDİLİR "Ümmühatu'l-Mü'minin'den olan Ümmü Habibe radıyallahu anha'nın anlattığına göre, "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, yanında iken, ister gece, ister gündüz olsun, her ne zaman müezzinin ezanını işitirse, müezzinin söylediğini aynen tekrar etmiştir."

6171 namaz EZANIN FAZİLETİ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim oniki yıl müezzinlik yaparsa ona cennet vacip olur. Ona, her gün için, ezanı sebebiyle altmış hasene yazılır, her bir ikameti için de otuz hasene yazılır."

6172 namaz İKAMETTE BİRER BİRER OKUMA "Aleyhissalatu vesselam'ın müezzinlerinden Sa'd el-Karazi radıyallahu anh'ın rivayetine göre, "Bilal-i Habeşi radıyallahu anh'ın ezanı ikişer ikişer idi. İkameti ise birer birerdi."

6173 namaz İKAMETTE BİRER BİRER OKUMA "Ebu Rafi' Mevla Resûlillah anlatıyor: "Ben Bilal radıyallahu anh'ın, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında ikişer ikişer ezan okuduğunu, birer birer de ikamet getirdiğini gördüm."

6174 namaz EZAN OKUNUNCA MESCİDDEN ÇIKILMAZ "Hz. Osman radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim mescidde iken ezan okunmaya başladığı halde, bir ihtiyaç olmadan ve tekrar mescide dönme gayeside bulunmadan mescidi terkederse o kimse münafıktır."

6175 mescidler ALLAH İÇİN MESCİD BİNA ETMEK "Ömer. İbnu'l-Hattab radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini işittim: "Kim, içerisinde Allah'ın isminin zikredildiği bir mescid bina ederse Allah da onun için cennette bir ev bina eder."

6176 mescidler ALLAH İÇİN MESCİD BİNA ETMEK "Hz. Ali İbnu Ebi Talib radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, kendi malından Allah rızası için bir mescid bina ederse Allah da ona cennette bir ev bina eder."

6177 mescidler ALLAH İÇİN MESCİD BİNA ETMEK "Hz.Cabir İbnu Adillah radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhisselatu vesselam buyurdular ki: "Kim Allah için bağırtlak kuşu yuvası kadar veya daha küçük bir mescid bina etse, Allah onun için cennette bir ev bina eder."

6178 mescidler MESCİD MÜTEVAZİ OLMALI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurdular ki: "Görüyorum ki, yahudilerin havralarını, hıristiyanların da kiliselerini yükselttikleri gibi sizler de mescidlerinizi yükselteceksiniz."

6179 mescidler MESCİD MÜTEVAZİ OLMALI "Ömer İbnu'l-Hattab radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurdular ki: "Ameli bozulan her kavim mescidlerini süslemeye yönelmiştir."

6180 mescidler MESCİD NEREYE YAPILMALI "İbnu Ömer radıyallahu anhüma'dan anlatıldığına göre, "Kendisine, insan tersinin atıldığı bahçelerde namaz kılmanın hükmünden sorulduğu zaman, Resulullah'a refederek, şu cevabı vermiştir: "Eğer bahçe birçok defalar sulanmış (pislik eseri kalmamış) ise orada namaz kılabilirsiniz."

6181 mescidler MESCİDDE MEKRUH İŞLER "Yine İbnu Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Reslulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bazı şeyler vardır, mescidde yapılması uygun değildir: "Mescid (yanlardan iki kapılı ise gel-geç için) yol olarak kullanılamaz, orada silah kılıfsız taşınmaz, yaya kiriş takılmaz, ok saçılmaz, çiğ et geçirilmez, had tatbik edilmez, kimseye kısas vurulmaz, alışveriş mahalli de yapılmaz."

6182 mescidler MESCİDDE MEKRUH İŞLER "Vasile İbnu'l-Eska radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mescidlerinizi çocuklarınızdan, delilerinizden, alış-verişlerinizden, davalarınızın ikamesinden, sesinizi yükseltmekten, hadlerinizin icrasından, kılıçlarınızı kınlarından sıyırmaktan uzak tutun. Mescidlerin kapılarının yakınlarında abdest yerleri yapın. Mescidlerinizi, cuma günü buhurlayarak güzel kokulu kılın."

6183 mescidler MAHALLELERDE MESCİD "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Amcalarımdan biri, Resulullah aleyhissalatu vesselam için yemek hazırladı. Gelip Resulullah aleyhissalatu vesselam'a:

"Evimde yemek yemenizi ve orada bir namaz kılmanızı arzu ediyorum" dedi. (Aleyhissalatu vesselam davete icabet ederek) evine geldi. Evinde şu hasırlardan biri vardı. Hasırın bir köşesinin namaz için hazırlanmasını emir buyurdu. Bunun üzerine üzeri süprüldü ve (yumuşaması için) üzerine su serpildi. Sonra Aleyhissalatu vesselam namaz kıldı. Biz de ona uyarak namaz kıldık."

Ebu Abdillah İbnu Mace der ki: "Hadiste geçen fahl kelimesi siyahlaşmış hasır manasına gelir."

6184 mescidler MESCİDLERİN TEMİZLİĞİ "Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim mescidden (insanlara rahatsızlık veren) bir şeyi çıkarırsa Allah Teala Hazretleri ona cennette bir ev yapar."

6185 mescidler MESCİDLERİN TEMİZLİĞİ "Yine Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Mescidlere ilk defa kandil koyan Temimu'd-Dari'dir."

6186 mescidler MESCİDDE TÜKÜRMEK MEKRUHTUR "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, mescidin kıble duvarındaki bir tükrüğü kazıyıp temizledi."

6187 mescidler KOYUN VE DEVE AĞALINDA NAMAZ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Eğer siz, namaz kılmak için koyun ağılı ve deve damından başka bir yer bulamadı iseniz, koyun ağılında namazınızı kılın, fakat deve damında kılmayın."

6188 mescidler KOYUN VE DEVE AĞALINDA NAMAZ "Abdullah İbnu Muğaffel el-Müzeni radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Koyun ağıllarında namaz kılın, deve damlarında kılmayın. Çünkü develer, şeytanlardan yaratılmıştır."

6189 mescidler KOYUN VE DEVE AĞALINDA NAMAZ "Sebre İbnu Ma'bed el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Deve damlarında namaz kılınmaz, fakat koyun ağıllarında namaz kılınır."

6190 mescidler MESCİDE GİRERKEN DUA "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın pek muhterem kerimeleri Hz. Fatıma radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mescide girince: "Bismillahi vesselamu ala Resulillahi. Allahümmağfirli zunubi veftah li rahmetike (Allah'ın adıyla girip, Allah'ın Resulune selam ediyorum. Ey Allahım, benim günahımı affet, bana rahmet kapılarını aç)" derdi. Mescidden çıkarken de: "Bismillahi. Vesselamu ala Resulillahi. Allahümmağfir li zunubi veftah li ebvabe fadlike (Allah'ın adıyla çıkıyorum, Resulullah'a selam ediyorum. Allahım, günahımı affet, bana fazl u kereminin kapılarını aç!)" diye dua okurdu."

6191 mescidler MESCİDE GİRERKEN DUA "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz mescide girince Resulullah aleyhissalatu vesselam'a selam etsin ve şu duayı okusun: Allahümmaftah li ebvabe rahmetike (Allahım, bana rahmetinin kapılarını aç) çıkarken de Resulullah'a selam versin ve şu duayı okusun: "Allahümme a'sımıni mine'şşeytani'r-racim (Allahım, beni taşlanmış şeytandan koru)."

6192 mescidler NAMAZA YÜRÜYEREK GİTMEK "Ebu Saidi 'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir defasında yanındakilere): "Allah'ın kendisiyle hataları örtüp, sevapları artırdığı şeyi size göstereyim mi?" demişti. Ashab: "Evet söyleyin ey Allah'ın Resulü!" dediler. Bunun üzerine:

"O şey, zahmetli durumlarda bile abdesti tam almak, mescidlere çok adım atmak, namazdan sonra müteakip namazı beklemek!" buyurdular."

6242 namaz NAMAZIN MEKRUHLARI "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz esneyince elini ağzına koysun ve (haaah! diyerek) ses çıkarmasın. Çünkü bu hale şeytan güler."

6243 namaz NAMAZIN MEKRUHLARI "Adiyy İbnu Sabit, babası kanalıyla dedesinden, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şu sözünü rivayet etmiştir: "Namazda tükürmek, sümkürmek, hayız haline girmek ve uyuklamak şeytandandır."

6244 namaz CEMAAT İMAMI SEVMİYORSA? "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Üç kişi vardır ki bunların kıldıkları namaz, başlarından bir karış öte yükselmez: Kendisini sevmeyen kimselere namaz kıldıran kimse, kendisine kocası küs olarak geceyi geçiren kadın, birbirine küs iki kardeş."

6245 namaz İKİ KİŞİ CEMAAT SAYILIR "Ebu Musa el-Eş'ari radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İki ve daha fazlası bir cemaattir."

6246 namaz İKİ KİŞİ CEMAAT SAYILIR "Hz. Cabir İbnu Abdillah anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam akşam namazını kılıyordu, gelip hemen sol tarafına durdum, beni tutup sağına durdurdu."

6247 namaz İMAMIN ARKASINDA DURMAK MÜSTEHABTIR "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, muhacirlerin ve ensarların, (namaz adabını) kendisinden almaları için, hemen peşine durmalarından hoşlanırdı."

6248 namaz İMAMA VACİB OLAN "Ebu Hazım anlatıyor: "Yüce sahabi Sehl İbnu Sa'd es-Saidi kavminin gençlerini namaz kıldırmak için öne geçirirdi. Kendisine: "Senin İslamiyet'te hatırı sayılır bir önceliğin (kıdem) olduğu halde niye böyle yapıyorsun?" diye soruldu. Şu cevabı verdi: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini işittim:"İmam zamin (kefil)dir. Eğer namazı iyi kıldırırsa sevap hem onadır, hem cemaatedir. Şayet fena kıldırırsa vebali kendinedir, cemaate değildir."

6249 namaz İMAM NAMAZI KISALTIR "Osman İbnu Ebi'l-as radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ben namazda çocuk ağlaması işitir, bunun üzerine kıraatimi kısa tutarım."

6250 namaz SAFLARI DÜZELTME "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki, (namazda) safları dolduranlara Allah rahmet kılar, melekler de günahlarının örtülmesi için dua ederler. Kim de safdaki bir gediği doldurursa, bu ameli sebebiyle Allah onun cennetteki makamını bir derece yükseltir."

6251 namaz ÖN SAFIN FAZİLETİ "Bera İbnu Azib ve Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini işittim: "Allah ve melekleri ilk safta namaz kılanlara salat ederler."

6252 namaz KADINLARIN SAFLARI "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Erkeklerin saflarının en hayırlısı en öndeki saftır, en hayırsızı da en arkadakidir. Kadınların saflarının en hayırlısı en geride olanıdır, en kötüsü de en önde olanıdır."

6253 namaz SÜTUNLAR ARASINDA SAF "Kurre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamanında, sütunlar arasında saf teşkil etmekten men edilir, sütunların olduğu yerden kovulurduk."

6254 namaz SÜTUNLAR ARASINDA SAF "Ali İbnu Şeyban anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gitmek üzere kavmimizin yola çıkardığı heyet olarak yola çıkıp Resulullah'ın yanına geldik. Ona biat ettik, arkasında namaz kıldık. Sonra arkasında bir başka namaz daha kıldık. Namaz bitmişti. Safın gerisinde tek başına namaz kılan birini gördü. Aleyhissalatu vesselam, adam gideceği zaman yanında durarak: "Namazına (yeniden) yönel! Çünkü safın gerisinde tek başına kılanın namazı yoktur!" buyurdu."

6255 namaz SAFIN SAĞ TARAFI "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Caminin sol kısmı (cemaatsiz) boş kaldı" denmişti. Aleyhissalatu vesselam: "Mescidin sol kısmını ihya edene iki kat sevap vardır!" buyurdular."

6256 namaz KIBLE "el-Bera radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte Beytu'l Makdis'e doğru onsekiz ay namaz kıldık. Medine'ye girişinden iki ay sonra kıble istikameti Ka'be'ye çevrildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Beytu'l Makdis'e müteveccihen namaz kılarken yüzünü çokça semaya çeviriyordu: Allah Teala hazretleri, Peygamberinin kalbinden geçeni yani, Ka'be'ye yönelme arzusunu bildi.

Bir gün Cebrail aleyhisselam (göğe doğru) yükseldi. Resulullah aleyhisalatu vesselam, o yerle gök arasında yükselirken onu gözüyle takip etmeye başladı, onun nasıl bir vahiy getireceğini gözetliyordu. Derken aziz ve celil olan Allah "Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilip durduğunu görüyoruz..." (Bakara 144) ayetini indirdi. Biz, Beytu'l-Makdis'e doğru farzın iki rek'atini kılmış tam rükuda iken, bir adam gelip: "Kıble, Ka'be'ye doğru çevrilmiştir!" haberini getirdi. Derhal yönlerimizi çevirdik. Namazımızı yenilemeyip kıldığımız kısmın devamını tamamladık. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Ey Cibril! Beytul-Makdise doğru kıldığımız namazlarımızın hali ne olacak?" diye sordu. Bunun üzerine de, Allah Teala hazretleri: "Allah sizin (daha önce Beytu'l-Makdis'e doğru kıldığınız) namazları zayi etmeyecektir" (Bakara 143) ayetini inzal buyurdu."

6257 namaz TAHİYYETÜ'L-MESCİD "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz mescide girince iki rek'at namaz kılmadan oturmasın."

6258 namaz NAMAZ KILARKEN TÜKÜRÜLMEZ "Hz. Huzeyfe radıyallahu anh'ın anlattığına göre, Şebese İbnu'r-Rıb'iyy'in önüne tükürdüğünü görmüş ve: "Ey Şebese! önüne tükürme, zira Resulullah, aleyhissalatu vesselam bundan yasaklamış ve: "Kişi namaza durduğu vakit Allah Teala hazretleri ona veçhinden yönelir" buyurmuştur dedi."

6259 namaz SECCADE ÜZERİNDE NAMAZ "Amr İbnu Dinar rahimehullah anlatıyor: "İbnu Abbas radıyallahu anhüma Basra'da halısı üzerinde namaz kıldı, sonra arkadaşlarına Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın, halısı üzerinde namaz kıldığını söyledi."

6260 namaz SICAKTA-SOĞUKTA ELBİSEYE SECDE "Abdullah İbnu Abdirrahman radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bize geldi ve Beni Abdileşhel mescidinde bize namaz kıldırdı. Secde edince ellerini elbisesinin üzerine koyduğunu gördüm."

6261 namaz SICAKTA-SOĞUKTA ELBİSEYE SECDE "Sabit İbnu Samit radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bir elbiseye bürünmüş olarak Beni Abdileşhel kabilesinde namaz kıldı. (Secdede) çakılların soğukluğundan korunmak maksadıyla ellerini elbisesinin üzerine koymuştu."

6262 namaz NAMAZDA UYARI TESBİHİ-EL ÇIRPMASI "İbnu Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam namazda, (ihtiyaç halinde), kadınların ellerini çırpmasına, erkeklerin de "sühanallah!" demesine ruhsat tanıdı."

6263 namaz AYAKKABIYLA NAMAZ "İbnu Ebi Evs radıyallahu anh anlatıyor: "Dedem Evs es-Sakafi, namaz kılarken bazan bana işarette bulunurdu. Ben de ayakkabılarını kendisine verirdim. Şöyle demişti: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam 'ı ayakkabıları ile namaz kılarken gördüm."

6264 namaz AYAKKABIYLA NAMAZ "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı ayakkabıları ve mestleri ile namaz kılarken gördük."

6265 namaz HUŞU "İbnu Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Gözlerinizin hızla kör olmaması için, namazdayken onları semaya kaldırmayın."

6266 namaz TEK GİYSİ İÇİNDE NAMAZ "Kaysan radıyallahu anh demiştir ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı Bi'r-i Ülya nam mevkide tek parça giysi içerisinde ramaz kılarken gördüm."

6267 namaz TEK GİYSİ İÇİNDE NAMAZ "Kaysan radıyallahu anh : "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı öğle ve ikindi namazlarını, (mübarek göğsü üzerinde) topladığı tek parçalık bir giysi içerisinde kılarken gördüm" demiştir."

6268 namaz TİLAVET SECDESİNİN SAYISI "Ebu Derda anlatıyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte onbir (tilavet) secde(si) yaptım. Onların arasında Kur'an-ı Kerim'in el-Mufassal denen (kısa surelerden) hiçbirisi yoktu. Secde ayeti olan sureler bunlardı: A'raf, Ra'd, Nahl, Beni İsrail(=İsra), Meryem, Hacc, Furkan, Neml, Secde, Sad, Havamim(=Fussilet)."

6269 namaz TİLAVET SECDESİNİN SAYISI "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte İza's-Semau'n-Şakkat ve İkra bismi Rabbike surelerinin secde ayetlerinde secde ettik."

6270 namaz NAMAZI TAMAMLAMA "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hazar namazını ve sefer namazını farz kılmıştır. Biz hazarda farzdan önce ve sonra sünnet kılardık. Seferde de farzdan önce ve sonra sünnet kılardık."

6271 namaz NAMAZI TERKEDEN "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuşlardır: "Kulla şirk arasında sadece namazın terki vardır. Onu terketti mi şirke düşmüş demektir."

6272 namaz CUMANIN FARZİYYETİ "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gün) bize hitap etti ve dedi ki: "Ey insanlar! Ölmezden önce Allah'a tevbe edin. (Musibet hastalık, yaşlılık gibi) ağır meşguliyetlere düşmezden önce salih ameller işlemede acele edin. Çok zikir ederek, gizli ve açık çok sadaka vererek Allah'a karşı üzerinizdeki borcu ödeyin ki bol rızka, ilahi nusrete ve ıslah-ı hale mazhar olasınız. Bilesiniz Allah, benim içinde bulunduğum şu makamda, şu günde, şu ayda, bu yıldan Kıyamet'e kadar devam etmek üzere Cum'a namazını farz kıldı. Kim bunu, benim sağlığımda veya ölümümden sonra adil veya zalim bir imam oldukça, istihfaf ederek veya inkar ederek terkedecek olursa Allah onun iki yakasını biraraya getirmesin, işine bereket vermesin. Haberiniz olsun! O kimsenin tevbe etmedikçe ne namazı, ne zekatı, ne haccı, ne orucu, ne de makbul bir iyiliği vardır. Kim de tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder. Haberiniz olsun! Bir kadın bir erkeğe imamlık yapamaz. Bir bedevi de muhacire imamlık yapamaz. Facir de mü'mine imamlık yapamaz. Ancak fasık zor kullanır mü'min de onun kılıncından ve kamçısından korkarsa bu durumda imama uyar."

6273 namaz CUMA'NIN FAZİLETİ "Ebu Lübabe İbnu Abdilmünzir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cum'a günü, (haftanın diğer) günlerinin efendisidir. Allah katında da en mühim olanıdır. O, Allah katında, Kurban ve Ramazan bayramı günlerinden daha mühimdir. Bu günün beş hasleti vardır: Allah, Adem'i bugünde yarattı. Allah Adem aleyhisselam'ı o günde yeryüzüne indirdi. Allah Adem'in ruhunu o gün kabzetti. O günde bir saat vardır ki, kul o saatte Allah'tan haram bir şey talep etmedikçe her ne isterse mutlaka kendisine talebi verilir. Kıyamet de o gün kopacaktır. Bütün mukarreb (Allah'a yakın) melekler, sema, arz, rüzgar, dağ, deniz hepsi o günden korkarlar."

6274 namaz CUMA GUSLÜ "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Cum'a günü abdest alan kimse bununla fazilet kazanır. Bu, güzel bir ameldir. Farzı da yerine getirmiş olur. Kim de guslederse, gusül daha faziletlidir."

6275 namaz CUMAYA ERKEN GİTMEK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cuma günü gelince, mescidin her bir kapısı üzerinde melekler yer alır. İnsanları mertebelerine göre yazarlar. Bu mertebeler önce geliş sırasına göredir. İmam minbere çıktımı defteri kapatırlar, hutbeyi dinlerler. Namaza erken gelen, bir deve tasadduk etmiş gibidir. Ondan sonra gelenler bir sığır tasadduk etmiş gibidir. Onu takiben gelenler bir koyun tasadduk etmiş gibidir."

(Resulullah saymaya devam ederek tavuğu ve yumurtayı da saydı. Selh hadisinde şu ziyadede bulundu:) "Bundan da sonra gelen kimse, artık yalnız namaz sevabını almak için gelmiş olur."

6276 namaz CUMAYA ERKEN GİTMEK "Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Cuma namazına erken gelmenin ehemmiyetini deve kurban edene, sığır kurban edene, davar kurban edene ve hatta tavuk tasadduk edene benzetti."

6277 namaz CUMAYA ERKEN GİTMEK "Alkame rahimehullah anlatıyor: "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh ile birlikte cuma namazına gittik. Mescidde kendinden önce üç kişinin geldiğini gördü: "Ben dört kişinin dördüncüsüyüm, dördüncü de (rahmet-i ilahiyeden) uzak değildir" dedi ve açıkladı: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle buyurduğunu işittim: "Kıyamet günü insanlar, cuma namazlarına geliş sıralarına göre Allah'a yakınlık kazanacaklardır. Birinci, ikinci, üçüncü... şeklinde."

Abdullah sonra: "Ben dördün dördüncüsüyüm, dördüncü olan da (Allah'ın rahmetinden) uzak değildir" dedi."

6278 namaz CUMA KIYAFETİ "Abdullah İbnu Selam radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir cuma günü minberde şöyle buyurdular: "Sizden biri, cuma için, iş elbisesi dışında iki parçalı bir elbise satın alsa ona bir vebal yoktur."

6279 namaz CUMA KIYAFETİ "Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Cuma günü, kim güzelce yıkanır, mükemmelce temizliğini yapar, iyi elbiselerini giyer, ailesinin kokusundan Allah'ın takdir ettiğini sürünür, sonra da cuma namazına gider; camide boş söz etmez, oturan iki kişinin arasına girmezse, o cuma ile önceki cuma arasındaki (küçük günahları) affedilir."

6280 namaz CUMA KIYAFETİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu (cuma gününü) Allah mü'minler için (haftalık) bayram kılmıştır. Öyleyse kim cumaya gelirse yıkansın. Eğer kokusu varsa ondan sürünsün. Misvak kullanmanız da gerekir."

6281 namaz CUMA VAKTİ "Cum 'a günleri Resulullah aleyhissalatu vesselam'a ezan okuyan Sa'd el-Karaz, ezanı, gölge ayakkabı bağı kadar olunca okuduğunu belirtmiştir."

6282 namaz CUMA VAKTİ "Hz. Enes anlatıyor: "Biz cum namazını kılar, sonra (evlerimize) döner ve kaylule (öğle uykusu) yapardık."

6283 namaz CUMA HUTBESİ "Sa'd el-Karaz anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam harbte hutbe okurken kılınca dayanarak hutbe okurdu. Cum'a günü hutbe okurken asasına dayanarak hutbe okurdu."

6284 namaz CUMA HUTBESİ "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh'a: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ayakta mı, oturarak mı hutbe okurdu diye sorana, "(Bunu sormaya ne hacet. Kur'an'daki:) "Onlar seni ayakta (yalnız) bıraktılar!" (Cum'a 11) ayetini okumuyor musun?" diye cevap verdi."

6285 namaz CUMA HUTBESİ "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, minbere çıkınca selam verirdi."

6286 namaz HUTBEYİ DİNLEME EDEBİ "Übey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Cum'a günü, ayakta Tebareke'yi okudu. Bize Allah'ın günlerini (Kıyamet'i) hatırlattı. Bu sırada Ebu'd-Derda -veya Ebu Zerr bana dürttü ve: "Bu sure ne zaman indirildi? Ben, onu şu ana kadar işitmedim" dedi. Ubey ona: "Sus!" diye işaret etti. Namazdan çıkınca: "Ben sana bu surenin ne zaman indirildiğini sordum, sen bana söylemedin!" dedi. Ubey de: "Bugünkü namazından, bu lakırdıdan başka bir nasibin yok!" diye cevap verdi. Soru sahibi (koşarak) Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gitti ve hadiseyi anlatarak Ubey'in kendisine söylediğini haber verdi. Resulullah da ona: "Übey doğru s¢ylemiş" cevabında bulundu."

6287 namaz CUMA NAMAZINDA KIRAAT "Ebu İnebe el Havlani anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam cuma namazında Sebbihisme Rabbike'l Ala ve Hel etake hadisu'l-Gaşiye surelerini okurdu."

6288 namaz CUMANIN BİR REKATINA YETİŞEN "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim cuma'dan bir rekate yetişirse, onu ikiye tamamlasın."

6289 namaz CUMAYA GELME MESAFESİ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Kuba ehli, cuma günü, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın mescidine gelerek cuma namazı kılarlardı."

6290 namaz CUMAYI ÖZÜRSÜZ TERKEDEN "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim cumayı zaruret (Şer'i bir mazeret) olmadan üç kere terkederse, Allah kalbini mühürler."

6291 namaz CUMAYI ÖZÜRSÜZ TERKEDEN "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Farzedelim ki sizden birinin, şehirden bir-iki mil uzakta davar sürüsü olsun da, orada ot bulmak zorlaşsın ve daha uzaklara gitsin, sonra. cuma gelsin, fakat o cuma namazına gelmesin, bir cuma daha gelsin, o yine cuma namazına katılmasın, üçüncü cuma gelsin, o yine de cuma namazına gelmesin. İşte Allah böyle birinin kalbini mühürler."

6292 namaz CUMADAN ÖNCE NAMAZ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam cuma namazından önce dört rek'at (nafile) kılardı. Bu dört rek'atın arasında selam vermezdi."

6293 namaz CUMADA ÇÖMELME "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam cuma günü ihtiba şeklinde (kabalarının üzerine oturup bacaklarını dikerek) oturmayı yasakladı." Ravi der ki: "Yani imam hutbe okurken."

6294 namaz CUMADA HATİBE YÖNELME "Amr İbnu Sabit, babası Sabit'ten naklen anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hutbe vermek üzere minbere çıktığı vakit, ashab ona yüzleriyle yönelirlerdi."

6295 namaz CUMADA SAAT-İ İCABE "Abdullah İbnu Selam radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam oturuyordu. Ben: "Allah'ın kitabında (Tevrat'ta) şu ifadeyi buluyoruz: "Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, mü'min kul o saati denk getirerek namaz kılıp Allah'a dua ettiği taktirde isteği mutlaka yerine getirilir" dedim.

Abdullah devamla dedi ki: "Benim bu sözüm üzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Yahut bir saatin bir kısmı" diye bana işaret buyurdu. Ben de: "Doğru söylediniz veya bir saatin bir kısmı" diyerek sözümü düzelttim. Sonra sordum: "Bu vakit (cumanın) hangi vaktidir?" Bana: "O, gündüzün saatlerinin sonudur" diye cevap verdi. Ben dedim ki: "Bu saat namaz vakti değildir." Şu cevabı verdi: "Evet, mü'min kul namaz kılar, sonra müteakip namazı beklemek maksadıyla oturursa o, sevap yönüyle aynen namaz kılıyor gibidir."

6296 namaz FARZLARLA KILINAN SÜNNETLER "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, bir günde (farzlar dışında) oniki rekatlik namaz kılarsa, cennette onun için bir köşk kurulur. Bunun iki rek'ati sabahın farzından önce, iki rek'ati öğleden önce, iki rek'ati öğle namazından sonra, iki rek'at zannediyorum dedi ki- ikindi farzından önce, iki rek'at akşam farzından sonra ve iki rek'at -zannediyorum dedi ki- yatsı farzından sonra."

6297 namaz SABAHIN SÜNNETİ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam abdest alınca, iki rek'at namaz kılar sonra (mescide) giderdi."

6298 namaz SABAHIN SÜNNETİ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam fecirden önce iki rek'at namaz kılardı ve: "Şu iki sure ne kadar iyidir, sabahın o iki rekatinde bunlar okunur: Kulhü vallahu ahad" ve "Kul ya eyyühe'l-kafirün"."

6299 namaz SABAHIN SÜNNETİ KAÇARSA NE ZAMAN KAZA EDİLİR? "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam uyuya kalarak sabahın iki rekat (sünnet)ini kaçırmış, güneş doğduktan sonra bunları kaza etmiştir."

6300 namaz ÖĞLE FARZINDAN ÖNCE İKİ REK'AT "Kabus İbnu Ebi'l-Muharık babası Ebu'l Muharık radıyallahu anh'tan naklen anlatıyor:

"Babam beni Hz. Aişe'ye göndererek, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın (farz dışında) hangi namaza ısrarla devam etmeyi sevdiğini sordu. Hz. Aişe: "Aleyhissalatu vesselam, öğleden önce dört rek'at kılar ve bunlarda kıyamı uzatır, rûkü ve secdeyi de güzel yapardı" dedi."

6301 namaz ÖĞLE FARZINDAN SONRA İKİ REKATI KAÇIRAN "Abdullah İbnu'l-Haris anlatıyor: "Hz. Muaviye (bir gün Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın muhterem zevceleri Ümmü Seleme radıyallahu anha'ya bir elçi gönderdi. Elçinin yanında ben de vardım. Elçi Ümmü Seleme'ye sordu. O da şöyle cevap verdi: "(Zekat toplamak üzere) bir memur göndermiş olan Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gün benim odamda öğle namazı için abdest aldığı sırada yanında çokça muhacir vardı. Resulullah muhacirlerin meseleleriyle yakinen ilgileniyor idi. Derken kapı vuruldu. Kapıya çıktı (tahsildar gelmişti). Önce öğle namazı (nın farzını) kıldı; sonra, tahsildarın getirdiğini taksim etmek üzere oturdu. Bu taksim işi ikindi vakti girinceye kadar devam etti. Sonra odama girdi, iki rekat namaz kıldı ve arkadan şu açıklamayı yaptı: "Tahsildarla olan meşguliyetim, bu iki rek'ati öğlenin peşinden kılmama mani oldu. Bu sebeple onları ikindiden sonra kıldım."

6302 namaz AKŞAMIN SÜNNETİ "Rafi İbnu Hadic radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Beni Abdi'l-Eşhel kabilesinde yanımıza geldi. Mescidimizde bize akşam namazı kıldırdı. Sonra da: "Şu iki rek'at (sünneti de) evlerinizde kılın" buyurdu."

6303 namaz VİTR "el-Mutallibu'bnu Abdillah anlatıyor: "Bir adam İbnu Ömer radıyallahu anhüma'ya: "Vitri nasıl kılayım?" diye sordu. O da: "Bir rek'atle vitir kıl!" dedi. Öbürü: "İyi ama halkın "Büteyra(=güdük)!" demesinden korkarım" dedi. İbnu Ömer "(tek rekatli bu namaz, Allah ve Resulü'nün sünnetidir!" dedi. Bu ifadesiyle: "(Tek rekatlı bu namaz), Allah ve Resulü'nün sünnetidir" demek istemiştir."

6304 namaz VİTR "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam nafile namazların her iki rek'atinde selam verir, bir rek'atla da vitir namazı kılardı."

6305 namaz DUADA ELLERİ KALDIRMA, YÜZE SÜRME "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'a dua edince avuçlarının içini açarak dua et, ellerinin sırtlarıyla dua etme. Duayı bitirince avuçlarını yüzüne sür."

6306 namaz KUNUT "Enes İbnu Malik radıyallahu anh'a sabah namazındaki kunut hakkında sorulmuş, o da şu cevabı vermiştir: "Biz rükudan önce de sonra da kunut okurduk."

6307 namaz SEFERDE VİTR "Salim babası Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma'dan anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam sefer sırasında iki rek'at kılardı, buna ilavede bulunmazdı.

Geceleyin de teheccüd namazı kılardı." Ben babama: "Aleyhissalatu vesselam sefer sırasında vitir de kılar mıydı?" diye sordum, "evet!" cevabını verdi."

6308 namaz VİTRDEN SONRA İKİ REK'AT "Ümmü Seleme radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam vitir

namazından sonra oturduğu yerden iki hafif rekat daha kılardı."

6309 namaz VİTİRDEN SONRA OTURARAK İKİ REK'AT KILMAK "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, vitirden sonra kısa iki rekatlik bir namaz kılardı. Bunu oturarak kılardı."

6310 namaz VİTİRDEN SONRA OTURARAK İKİ REK'AT KILMAK "Hz. Aişe radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam tek bir rek'atle vitir kılar, sonra oturduğu yerden iki rek'at daha kılar, bunlarda kıraatte bulunurdu. Rüku'ya gitmek isteyince, kalkar rüku yapardı."

6311 namaz BİNEK ÜZERİNDE VİTR "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam vitir namazını bineği üzerinde de kılardı."

6312 namaz GECENİN BAŞINDA VİTR "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh'a: "Vitri ne zaman kılarsın?" diye sordu. O: "Gecenin başında, yatsıdan sonra!" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam: "Ey Ömer, sen ne zaman?" diye sordu. Hz. Ömer: "Gecenin sonunda!" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam da: "Ey Ebu Bekr! Sen sağlam (ihtiyatlı) olanı tutmuşsun! Ey Ömer, sen de kuvveti tutmuşsun."

6313 namaz UNUTARAK CÜNÜB NAMAZ KILAN "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam namaz için evinden çıkıp (namaz mahalline gelerek) tekbir getirdi, sonra ashaba (bekleyin diye) işaret buyurdu. Hemen gidip gusletti geldi. Saçlarından su damlıyordu. Onlara namaz kıldırdı. Namazdan çıkıca:

"Yanınıza cünüb olarak gelmişim. Namaza duruncaya kadar da durumumu hatırlayamadım. (Tam kılacağım anda hatırladım)" buyurdular."

6314 namaz UNUTARAK CÜNÜB NAMAZ KILAN "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselm buyurdular ki: "Kime namazda iken kusma veya burun kanaması veya bulantılı kusma veya mezi akması hallerinden biri isabet ederse, hemen gidip abdest alsın. Sonra gelip namazının üzerine (kılamadığı kısmı) bina etsin. İşte bu sırada (dünyevi kelamla) konuşmasın."

6315 namaz NAMAZDA ABDESTİ BOZULAN "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz namaz kılarken hadesi vaki olsa, burnunu tutup namazdan çıksın."

6316 namaz HASTA NAMAZI "Vail İbnu Hucr radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a hasta iken oturduğu yerde sağ tarafı üzerine (yaslanmış vaziyette) namaz kılarken gördüm."

6317 namaz OTURARAK NAFİLE NAMAZI "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın gece namazını hep ayakta kıldığını gördüm, başka şekilde kıldığını hiç görmedim. Bu hal yaşlanıncaya kadar devam etti. Yaşlanınca oturarak kılmaya başladı. Okumakta olduğu kıraatından otuz-kırk ayet kalınca, kalkar onları ayakta okuyup secdeye giderdi."

6318 namaz OTURARAK KILINAN NAMAZIN SEVABI YARIM "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gün evinden çıkınca, mescidde oturarak (nafile) namaz kılanları gördü, şöyle buyurdu: "Oturanın kıldığı namaz, sevaben ayakta kılanın namazının yarısına denktir."

6319 namaz RESULULLAH'IN HASTALIKTA KILDIĞI NAMAZ "Salim İbnu Ubeyd anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hastalığı sırasında bir ara bayılmıştı. Sonra ayıldı ve: "Namaz vakti girdi mi?" diye sordu. "Evet!" dediler. "Bilal'e söyleyin ezan okusun! Ebu Bekr'e söyleyin o da halka imamlık etsin!" buyurdular. Üzerine yine baygınlık geldi, az sonra ayıldı. Yine: "Namaz vakti girdi mi?" diye sordu. "Evet!" dediler. "Öyleyse Bilal'e söyleyin ezan okusun ve Ebu Bekr'e söyleyin o da halka imamlık etsin!" buyurdular. Sonra tekrar bayıldı. Az sonra ayıldı. Ayılır ayılmaz: "Namaz vakti girdi mi?" dediler. "Evet!" denildi. "Öyleyse Bilal'e söyleyin ezan okusun ve Ebu Bekr'e söyleyin o da halka imamlık etsin!" buyurdular. Hz. Aişe radıyallahu anha: "Babam Ebu Bekr yufka yürekli bir kimsedir. (Size mahsus) bu makama geçerse dayanamaz ağlar, (sizin yerinize) imamlığa tahammül edemez! Bu işi bir başkasına söyleseniz!" dedi. Derken Resulullah aleyhissalatu vesselam bir kere daha bayıldı. Az sonra ayıldı. Yine: "Bilal'e söyleyin ezan okusun, Ebu Bekr'e söyleyin o da halkın namazını kıldırsın" buyurdular. Sonra: "Siz kadınlar Hz. Yusuf'un (kıssasında zikri geçen fettan) kadınlar gibisiniz" buyurdular."

Ravi der ki: "Bilal'e emredildi, ezan okudu. Hz. Ebu Bekr'e emredildi o da namaz kıldırdı. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam bir hafiflik hissedip: " Kendisine dayanacağım birini çağırın!" buyurdular. Berire ve bir de erkek geldi. Onlara dayanarak mescide gitti. Hz. Ebu Bekr onu görünce geri çekilmek istedi. Ancak Aleyhissalatu vesselam ona: "Yerinden ayrılma!" diye işaret buyurdu. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam gelip Hz. Ebu Bekr'in yanına oturdu. Ebu Bekr böylece namazı kıldırdı. Bilahare Aleyhissalatu, vesselam ruhunu teslim etti."

6320 namaz RESULULLAH'IN HASTALIKTA KILDIĞI NAMAZ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kendisini ölüme götüren hastalığa yakalandığı vakit Hz. Aişe'nin evinde idi. "Bana Ali'yi çağırın!" buyurdular. Hz. Aişe radıyallahu anha: "Ey Allah'ın Resulü! Sana Ebu Bekr'i çağırsak olmaz mı?" dedi. "Onu çağırın!" buyurdular. Hafsa radıyallahu anha: "Sana Ömer'i çağırsak olmaz mı?" dedi.

"Onu çağırın!" buyurdular. Ümmü'l-Fadl: "Ey Allah'ın Resulü! Sana Abbas'ı çağırsak olmaz mı?" dedi. "Evet!" buyurdular. (Adı geçenler) toplanınca Resulullah aleyhissalatu vesselam mübarek başlarını kaldırarak (etrafa bir) bakıp sükut ettiler. Hz. Ömer:

"Kalkın! Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı yalnız bırakın!" dedi. Az sonra Bilal geldi. Resulullah'a namazı haber verdi. Aleyhissalatu vesselam: "Ebu Bekr'e söyleyin halka namaz kıldırsın!" buyurdular. Hz. Aişe "Ey Allah'ın Resulü! Muhakkak ki Ebu Bekr, yumuşak kalpdi, tutuk bir kimsedir. (Makamınızda) sizi göremezse ağlar, insanlar da (ona katılıp) ağlarlar. Emretseniz de halka namazı Ömer kıldırsa!" dedi. (Resulullah aleyhissalatu vesselam namazu Ebu Bekr'in kıldırması için ısrar edince) Hz. Ebu Bekr, halka namaz kıldırmak üzere öne geçti. Bu sırada Resulullah aleyhissalatu vesselam kendinde bir hafiflik hissetti. İki kişinin arasında dayanarak mescide geçti, ayakları yerde sürünüyordu. Halk Aleyhissalatu vesselam'ı mescidde görünce Ebu Bekr'i "sübhanallah!" diyerek ikaz ettiler. O geri çekilmek istedi. Ama Aleyhissalatu vesselam: "Yerinde kal" diye işaret etti. Resulullah gelip Ebu Bekrin sağına oturdu. Ebu Bekr kalktı.. Hz. Ebu Bekr Resulullah'ı imam kıldı, halk da Ebu Bekr'i imam kıldı. İbnu Abbas radıyallahu anhüma der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kıraati, Hz. Ebu Bekr'in kıldığı yerden aldı."

Veki der ki: "Sünnet böyledir (ikinci imam, kıraati birincinin kaldığı yerden devam ettirir)"

6321 namaz SABAH NAMAZINDA KUNUT "ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam sabah namazında kunut yapmaktan nehyolundu."

6322 namaz NAMAZDA YILAN, AKREB ÖLDÜRÜLEBİLİR "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam namazda iken, onu bir akreb sokmuştu. "Allah akrebe lanet etsin! dedi. Namaza duranı da başkasını da bırakmıyor. Onu Harem bölgesinde de, dışında da öldürün!" buyurdular."

6323 namaz NAMAZDA YILAN, AKREB ÖLDÜRÜLEBİLİR "Rafi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam namazda iken bir akreb öldürdü."

6324 namaz MEKRUH VAKİT "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Saffan İbnu'l-Muattal, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir husus sorarak: "Ey Allah'ın Resulü! Ben size sizin bildiğiniz, benim bilmediğim bir şey soracağım" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Nedir o?" deyince: "Gece ve gündüzlerin saatleri içerisinde namaz kılmanın mekruh olduğu bir saat var mı?" dedi. Resulullah şu cevabı verdi: "Evet! Sabah namazını kıldın mı, artık güneş doğuncaya kadar namazı terket. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasından doğar. Doğduktan sonra, güneş başın üzerinde ok gibi dik oluncaya kadar (geçen zaman içinde) namaz kıl. Çünkü bu esnada kılınan namazlara melekler hazır bulunurlar ve namazlar makbuldür. Güneş ne zaman ki başın üstünde ok gibi dik durur, namazı terket. Çünkü tam o sırada cehennem tutuşturulur ve kapıları açılır. Bu hal, güneş senin sağ kaşından kayıncaya kadar devam eder. Güneş kaydı mı, artık, ikindi namazı kılıncaya kadarki zaman içinde kılınan namazlarda melekler hazır olur ve o namazlar makbuldür. İkindi namazını kıldın mı artık güneş batıncaya kadar namaz kılmayı terket."

6325 namaz MEKRUH VAKİT "Ebu Abdillah es-Sunabihi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Güneş şeytanın iki boynuzu arasında doğar -veya güneşle birlikte şeytanın iki boynuzu doğar dedi.- Güneş yükselince şeytan ondan ayrılır. Güneş semanın ortasına gelince şeytan güneşe yaklaşır. Güneş batıya yönelince -veya ayrılınca dedi- şeytan güneşten ayrılır. Güneş batmaya yaklaşınca, şeytan güneşe yaklaşır. Güneş batınca şeytan ondan ayrılır. Öyleyse bu üç saatte namaz kılmayın."

6326 namaz KORKU NAMAZI "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ashabına havf (korku) namazı kıldırdı. Resulullah, bütün cemaatle birlikte rüku yaptı, sonra da Resulullah ve hemen arkasındaki saf secde ettiler, diğerleri ise ayakta (kıyam halinde) beklediler. Resulullah (ikinci rek'ate) kalkınca beklemekte olanlar kendi kendilerine iki secdede bulundular. Sonra öndeki saf gerileyerek ikinci safın yerinde durdu ve ikinci saftakiler ilerleyerek ön safın yerinde durdu. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam hepsiyle birlikte rüku yaptı. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam hemen arkasındaki safla birlikte secde etti. Bunlar başlarını secdeden kaldırınca, diğerleri de secde ettiler. Böylece cemaatin tamamı Aleyhissalatu vesselam ile birlikte rüku etmiş oldu. Her grup bir rek'atin secdelerini kendi kendilerine yapmış oldular. Bu esnada, düşman kıble cihetindeydi."

6327 namaz YAĞMUR NAMAZI "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gün yağmur duasına çıkmıştı. Ezan ve ikamet olmaksızın bize iki rek'at namaz kıldırdı. Sonra bize hutbe okudu. Yüzünü, elleri kaldırılmış olarak kıbleye çevirdi. Ayrıca ridasını ters çevirdi: sağ yanını solu, sol yanını da sağı üzerine aldı."

6328 namaz YAĞMUR DUASI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir bedevi gelerek Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Ey Allah'ın Resulü! Ben öyle bir kabileden geliyorum ki, (kuraklık sebebiyle) çobanlar hayvan otlatamıyor ve erkek develerinden hiçbiri rahat rahat yürüyemiyor" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam minbere gelip Allah'a hamd ü senadan sonra: "Allahümme's-kına gaysen muğisan merien tabakan meri'en ğadakan acilen ğayra raisin (=Allahım! Bize can kurtaran akibeti, hayırlı, umumi, bol, sırılsıklam eden acil ve gecikmesiz yağmur ver" diye dua etti, sonra minberden indi. Etraftan gelen herkes: "(Peygamberin duası bereketine gelen yeterli miktarda yağmurla) hepimiz ihya edildik") dedi."

6329 namaz BAYRAM NAMAZLARI "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ve ondan sonra gelen iki halife radıyallahu anhüma hazretleri Hz. Ebu Bekr, Hz. Ömer İbnu'l-Hattb, bayram namazını hutbeden önce kılarlardı."

6330 namaz BAYRAM HUTBESİ "Nubayt radıyallahu anh'ın anlattığına göre, "haccetmiş, haccı sırasında Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı devesi üzerinde, hutbe verirken görmüştür."

6331 namaz BAYRAM HUTBESİ "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ramazan ve Kurban bayramı (musallaya) çıktı. Orada ayakta hutbe okudu, sonra bir miktar oturdu, tekrar kalktı (ikinci hutbeyi okudu)."

6332 namaz BAYRAM NAMAZINDAN ÖNCE VE SONRA NAMAZ "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hiçbir bayramda bayram namazından önce ve sonra (nafile) namaz kılmamıştır (bayram namazıyla kılınan sünnet namaz yoktur.)"

6333 namaz BAYRAM NAMAZINDAN ÖNCE VE SONRA NAMAZ "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bayram namazından önce hiçbir namaz kılmazdı. Evine dönünce iki rek'at namaz kılardı."

6334 namaz BAYRAM NAMAZINA YAYA GİTMEK "Sa'd el-Karaz ve İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bayram namazına yürüyerek gider, yürüyerek dönerdi."

6335 namaz BAYRAMA GİDERKEN BİR YOLU, DÖNERKEN BAŞKA BİR YOLU TAKİP ETMEK "Sa'd el-Karaz radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bayram namazlarına giderken Sa'id İbnu Ebi'l-As'ın mahallesinden geçer, sonra çadırların bulunduğu yerden geçer, namaz dönüşünü başka bir yoldan yapar, Beni Zürayh'ten Ammar İbnu Yasir'in evine, oradan Ebu Hureyre'nin mahallesine, oradan Balat'a geçerek (evine gelirdi)."

6336 namaz BAYRAMA GİDERKEN BİR YOLU, DÖNERKEN BAŞKA BİR YOLU TAKİP ETMEK "Ebu Rafi'radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bayram namazına yaya olarak gider, dönüşü de, gittiğinden başka bir yolla yapardı."

6337 namaz BAYRAMDA TAKLİS (ÇALGI) "Amir rahimehullah anlatıyor: "İyaz el-Eş'ari, Enbar'da bir bayram namazında hazır bulunmuştu. Şöyle dedi: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında taklis yapıldığı gibi sizi niye taklis yapar görmüyorum?"

6338 namaz BAYRAMDA TAKLİS (ÇALGI) "Kays İbnu Sa'd radıyallahu anhüma anlatıyor: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam'in vefatından sonra) O 'nun sağlığında mevcut olan her şeyi gördüm, ancak biri hariç. Görmediğim bu şey de, Ramazan bayramında onun için yapılan taklisdir."

6339 namaz BAYRAMDA HARBE SÜTRE OLABİLİR "Hz. Enes anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Musalla'da bir harbeyi sütre yaparak bayram namazı kıldı."

6340 namaz KADINLAR BAYRAM NAMAZINA GİDER "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, her iki bayramda da kızlarını ve hanımlarını (musallaya) çıkarırdı."

6341 namaz BİR GÜNDE İKİ BAYRAM "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizin şu gününüzde iki bayram bir araya gelmiştir: Dileyene, bayram namazı cuma namazının da yerini tutar. (Ancak) biz, cum'a namazını da kılacağız."

6342 namaz BİR GÜNDE İKİ BAYRAM "İbnu Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamanında iki bayram (cuma ve bir bayram) aynı günde birleşti. Aleyhissalatu vesselam bayramı kıldırdı, sonra da: "Dileyen cumaya da gelsin, dileyen de gelmesin" buyurdular."

6343 namaz BAYRAMDA SİLAH TAŞIMAK "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, düşman karşısında olmadıkça İslam memleketlerinde, her iki bayramda silah kuşanılmasını yasakladı."

6344 namaz BAYRAM GUSLÜ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ramazan bayramında da Kurban bayramında da guslederdi."

6345 namaz BAYRAM GUSLÜ "Sohbet şerefine eren Fakih İbnu Sa'd radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ramazan bayramında, Kurban bayramında, Arefe gününde yıkanırdı. Fakih de o günlerde yıkanmalarını aile halkına emrederdi."

6346 namaz NAFİLELER KAÇ REKAT? "Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her iki rek'atte bir selam vermek vardır."

6347 namaz KIYAMU'L-LEYL (GECE NAMAZI) "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hz. Davud'un oğlu Hz. Süleyman'ın annesi, oğlu Süleyman'a: "Ey oğlum! Geceleyin fazla uyuma! Zira geceleyin fazla uyku, kişiyi Kıyamet günü fakir bırakır" demiştir."

6348 namaz KUR'AN'I GÜZEL SESLE OKUMAK "Abdurrahman İbnu's-Saib anlatıyor: "Sa'd İbnu Ebi Vakkas yanımıza geldi. Gözü kapanmış idi. Kendisine selam verdim. "Sen kimsin?" dedi. Kendimi tanıttım. Bunun üzerine dedi ki: "Kardeşim oğluna merhaba! Duydum ki senin Kur'an okumaya güzel sesin varmış. Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı dinledim. Demişti ki: "Şu Kur'an hüzünlü olarak nazil oldu, Öyleyse onu okuyunca ağlayın. Eğer ağlayamazsanız ağlamaya çalışın ve onu güzel okuyun. Onu güzel okumaya gayret etmeyen bizden değildir."

6349 namaz KUR'AN'I GÜZEL SESLE OKUMAK "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın sağlığında bir gece, yanına gitmekte ağır kaldım ve sonra geldim. "Nerdeydin?" buyurdu. "Ashabından birinin kıraatini dinliyordum. Onunki kadar güzel bir kıraati ve sesi hiç kimsede görmedim" dedim. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam kalktı, onunla ben de kalktım. Gidip onun kıraatini dinledi. Sonra bana dönüp: "Bu, Salim Mevla Ebu Huzeyfe'dir. Ümmetim içerisinde böylelerini var eden Allah'a hamdolsun!" buyurdular."

6350 namaz KUR'AN'I GÜZEL SESLE OKUMAK "Hz. Cabir anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kur'an'ı okumada sesce insanların en güzeli o kimsedir ki, okurken kendisini dinlediğiniz vakit, Allah'tan korktuğu kanaatine varırsınız ."

6351 namaz KUR'AN'I GÜZEL SESLE OKUMAK "Fedale İbnu Ubeyd radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri, güzel sesle Kur'an'ı açıktan okuyan kimseyi dinleme hususunda, güzel sesli cariyesini dinleyen erkekten daha çok alaka sahibidir."

6352 namaz KUR'AN'I GÜZEL SESLE OKUMAK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gün mescide girince bir kimsenin kıraatini işitmişti: "Bu kim?" diye sordu. "Abdullah İbnu Kays!" denilince: "Buna Al-i Davud'un mizmarlarından (nağmelerinden) bir mızmar verilmiştir" buyurdular."

6353 namaz GECE NAMAZINDA KIRAAT "Ümmü Hani Bintu Ebi Talib radıyallahu anha anlatıyor: "Ben evimin damında iken, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın geceleyin (namazda) okuduğu Kur'an'ı işitirdim."

6354 namaz GECE NAMAZINDA KIRAAT "Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam sabah oluncaya kadar namazda bir ayeti tekrarlayıp durdu. O ayet şudur: "Eğer sen onlara azab edersen onlar senin kullarındır. Eğer onları affedersen muhakkak ki sen azizsin, hakimsin" (Maide 118)."

6355 namaz GECE KAÇ REKAT TEHECCÜT? "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yatsı namazından boşaldığı vakitten fecr vaktine kadar onbir rek'at namaz kılardı, her iki rek'atta bir selam verirdi, bir rek'atle de vitirde bulunurdu (yani tek kılardı). Bütün rek'atler sırasında, secdeleri öyle uzun tutardı ki, siz bir secde esnasında, daha başını kaldırmadan elli ayet okuyabilirdiniz. Müezzin sabah namazının birinci ezanını tamamlayınca kalkar, hafif iki rek'at namaz kılardı."

6356 namaz GECENİN EN EFDAL VAKTİ "Amr İbnu Abese radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Kim seninle birlikte (ilk defa) müslüman oldu?" diye sordum. "Bir hür, bir köle!" buyurdular. Ben: "Allah'a daha yakın (olunan) bir saat var mı?" dedim, "Evet, gecenin son yarısı (Allah'a daha yakın olunan saattir)" buyurdular."

6357 namaz GECENİN EN EFDAL VAKTİ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam gecenin evvelinde uyur, son kısmını (ibadetle) ihya ederdi."

6358 namaz GECENİN EN EFDAL VAKTİ "Rıfa'atü'l-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri gecenin yarısı veya üçte ikisi geçinceye kadar (günahların kaydını) geciktirir. Sonra: "Sakın kullarım benden başkasından bir talepte bulunmasınlar! Kim ben Azimüşşan'dan talep ederse, isteğine icabet eder, duasını kabul ederim. Kim benden talepte bulunursa, ona istediğini veririm. Kim benden af dilerse onu affederim, bu hal fecir doğuncaya kadar devam eder" buyurur"

6359 namaz AKŞAM YATSI ARASI NAMAZ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim akşamla yatsı arasında yirmi rek'at namaz kılarsa Allah ona cennette bir köşk yapar."

6360 namaz EVDE NAFİLE "Asım İbnu Amr anlatıyor: "Irak ahalisinden bir grup, Hz. Ömer'e gitmek üzere yola çıktı. Yanına geldikleri vakit Hz. Ömer onlara: "Siz kimlerdensiniz!? diye sordu. Onlar: "Biz Irak ahalisindeniz!" dediler. "İzinli olarak mı geldiniz?" dedi. Onlar: "Evet!" dediler. Onlar Hz. Ömer radıyallahu anh'tan kişinin evde kıldığı namazın hükmünü sordular. Hz. Ömer: "Ben Resulullah'a bu hususta sormuştum da: "Kişinin evinde kıldığı namazı nurdur, öyleyse evlerinizi nurlandırın" buyurdu" dedi."

6361 namaz EVDE NAFİLE "Ebu Saidi'l-Hudri anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizdenbiri namazını kılınca, ondan evi için de bir nasib ayırsın. Zira Allah Teala hazretleri, onun evine, namazından bir hayır bırakır."

6362 namaz EVDE NAFİLE "Abdullah İbnu Sad radıyallahu anh anlatıyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Evdeki namaz mı, mesciddeki namaz mı daha efdal?" diye sordum. Şu cevabı verdi: "Evime bakmıyor musun, mescide ne kadar yakın! Farzlar hariç, evimde kılmam, benim nazarımda mescidde kılmamdan daha makbuldür."

6363 namaz HACET NAMAZI "Abdullah İbnu Ebi Evfa el-Eslemi radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün) Resulullah aleyhissalatu vesselam yanımıza geldi ve: "Kimin Allah'a veya mahlukatından birine bir haceti varsa abdest alsın, iki rek'at namaz kılsın, sonra şu duayı okusun: Lailahe illallahu'l-Halimu'l-Kerim. Subhanallahi Rabbi'l-Arşi'l-azim. Elhamdulillahi Rabbi'l-Alemin. Allahümme inni eselüke mucibatı rahmetike ve azaime mağfiretike ve'l-ganimete min külli birrin Vesselamete min külli ismin, Es'elüke ella teda'a li zenben illa ğafartehü. Ve la hemmen illa ferrectehu vela haceten hiye leke rıdan illa kaday teha li (Halim ve kerim olan Allah'tan başka ilah yoktur. Büyük Arşın Rabbi noksan sıfatlardan mukaddestir. Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah'ım, şüphesiz ben, senin rahmetine vesile olan sebepleri, mağfretini gerektiren hasletleri, her hayrın ganimetlerini ve her günahtan selamette olmayı senden dilerim. Allahım! Her günahımı bağışlamanı, her kederimi gidermeni, rızana uyan her dileğimigörmeni senden talep ediyorum)."

Sonra Allah'tan dünya ve ahiretle ilgili ne dilerse ister, çünkü şüphesiz (o dilek) takdir edilir."

6364 namaz ŞABANIN ONDÖRDÜ "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman gecesinde namaz kılın, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Allah Teala hazretleri o gün, güneşin batmasıyla, dünya semasına iner ve şöyle der: "Bana istiğfar eden yok mu mağfiret etsem! Benden rızık isteyen yok mu rızık versem, belaya maruz kalan yok mu afiyet versem... Şöyle olan yok mu, böyle olan yok mu?" Bu hal fecrin sökmesine kadar devam eder."

6365 namaz ŞABANIN ONDÖRDÜ "Ebu Musa el-Es'ari radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Allah Teala hazretleri, Şa'ban ayının onbeşinci gecesi (kullarına rahmetle) nazar eder ve müşrikle, müşahin (kindar bencil) hariç herkese mağfret buyurur."

6366 namaz ŞÜKÜR SECDESİ "Abdullah İbnu Ebi Evfa radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ebu Cehl'in başının kesildiği müjdelendiği gün, iki rek'at şükür namazı kıldı."

6367 namaz ŞÜKÜR SECDESİ "Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, ciddi bir ihtiyacının görüldüğü hususunda müjdelenmişti, bunun üzerine hemen secdeye kapandı."

6368 namaz ŞÜKÜR SECDESİ Ka'b İbnu Malik radıyallahu anh, Allah tevbesini kabul edince derhal secdeye kapanmıştır.

6369 namaz NAMAZ, GÜNAHA KEFARETTİR "Osman İbnu Affan radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini isittim: "Birinizin evinin avlusunda bir nehir aksa da bunun içinde günde beş sefer yıkansa acaba bedeninde hiç kir kalır mı?" Aleyhisalatu vesselam'ın muhatabı: "Hiçbir şey kalmaz!" dedi. Resulullah da: İşte namaz da böyledir, suyun kiri, pası giderdiği gibi o da günahları giderir."

6370 namaz BEŞ VAKİT NAMAZIN FARZ OLUŞU "İbnnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Peygamberiniz (Mirac gecesinde) elli vakit namazla emrolundu. Sonra bunu beşe indirinceye kadar Rabbinize müracaatta bulundu."

6371 namaz BEŞ VAKİT NAMAZIN FARZ OLUŞU "Ebu Katade İbnu Rıb'i anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah-u Zülcelal hazretleri buyurdu ki: "Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım ve kim bunu vaktinde kılmaya devam ederse onu cennete koyacağım diye katımda ahidde bulundum. Kim de bunu vaktinde kılmaya devam etmezse katımda onun için hiçbir ahid yoktur."

6372 namaz MESCİD-İ HARAM VE MESCİD-İ NEBİ'DE NAMAZIN FAZİLETİ "Hz. Cabir anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Benim mescidimde kılınacak bir namaz, onun dışındaki mescidlerde kılınan bin namazdan efdaldir. Ancak Mescid-i Haram hariç. Zira Mescid-i Haram'da kılınan bir namaz, diğer mescidlerde kılınan yüzbin namazdan efdaldir."

6373 namaz MESCİD-İ AKSA'DA NAMAZ "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın azadlısı Meymune radıyallahu anha anlatıyor:

"Ey Allah'ın Resulu! Biz Beytu'l Makdis hakkında fetva ver!" demiştim. Şöyle buyurdular: "Orası mahşer (yani Kıyamet günü insanların toplanacağı) ve menşer (herkesin defterlerinin neşredileceği) yeridir. Oraya gidin ve içinde namaz kılın. Çünkü orada kılınacak tek namaz kendi dışındaki yerlerde kılacağınız bin namaz gibidir."

Ben tekrar sordum: "Ben oraya gitmeye muktedir olamazsam ne yapmalıyım?" Şu cevabı verdi: "Ona kandil yağı bağışlarsın, aydınlatılmasında kullanılır. Böyle yapan da oraya varan gibidir."

6374 namaz MESCİD-İ AKSA'DA NAMAZ "Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişinin evinde kıldığı namazı bir namazdır, ama mahallesinin mescidinde kıldığı namazı yirmibeş namazdır. İçerisinde cum'a kılınan mescidde kıldığı namazı beşyüz namazdır. Mescid-i Aksa'da kıldığı namazı ellibin namazdır. Benim mescidimde kıldığı namazı da ellibin namazdır. Mescid-i Haram'da kıldığı namazı yüzbin namazdır."

6375 namaz MİNBERİN İNŞAASI, KÜTÜĞÜN AĞLAMASI "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir hurma kütüğüne (dayanarak) hutbe verirdi. Minber yapılınca (hutbelerde kütüğü bırakıp) minbere çıktı. Bunun üzerine kütük (bu ayrılık sebebiyle ağlayıp) inledi. Aleyhissalatu vesselam yanına gelip kucakla(yıp teselli et)ti, kütük sustu. Aleyhissalatu vesselam şu açıklamayı yaptı: "Eğer onu kucaklamasaydım Kıyamet gününe kadar inleyecekti."

6376 namaz MİNBERİN İNŞAASI, KÜTÜĞÜN AĞLAMASI "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (hutbe sırasında) bir ağaç kökünün veya bir hurma kütüğünün dedi- yanında ayağa kalkardı. Sonradan bir minber edindi." Ravi der ki (terkedildiği vakit) hurma kütüğü ağladı."

Hz. Cabir der ki: "Kütüğün iniltisini bütün mescid halkı işitti. O kadar ki Resulullah aleyhissalatu vesselam yanına gelip okşadı. Bunun üzerine kütük sustu." Bazıları da: "Eğer Resulullah aleyhissalatu vesselam yanına gel(ip teselli et)meseydi Kıyamet'e kadar ağlayacaktı" dedi."

6377 namaz MİNBERİN İNŞAASI, KÜTÜĞÜN AĞLAMASI "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anla yor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam çok namaz kılardı. Öyle ki ayakları kabarmıştı. Kendisine "Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetmiştir (kendini niye bu kadar yıpratıyorsun?)" denildi. O bunlara şu cevabı verdi: "çok şükreden bir kul olmayayım mı?"

6378 namaz ÇOK SECDE "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah için secde eden herkese Allah bir sevap yazar ve bu secde sebebiyle bir günahını affeder, makamını da bir derece artırır; öyleyse secdeyi çok yapın."

6379 namaz AYAKKABI NEREYE KONMALI? "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ayakkabılarını ayağından ayırma. Eğer çıkaracak olursan ayakkabılarını ayaklarının arasına koy. Onları sağına koyma, arkadaşının sağına da koyma; arkana da koyma, aksi taktirde arkandakine ezada bulunursun."

6380 ölüm HASTA ZİYARETİ "Ebu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Müslüman için müslüman üzerinde dört haslet vardır: "Hapşırınca (elhamdulillah! derse) teşmit etmek (yerhamukallah! demek), davet edince icabet etmek, öldüğü zaman (cenazesinde) hazır bulunmak, hastalandığı zaman geçmiş olsun ziyareti yapmak."

6381 ölüm HASTA ZİYARETİ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir müslümanın diğer bir müslüman üzerinde beş hakkı vardır: "Selamını almak, davete icabet, cenazeye katılmak, hasta ziyareti, "elhamdulillah!" dediği taktirde hapşırana yerhamukallah (diyerek teşmitte bulunmak)."

6382 ölüm HASTA ZİYARETİ "Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bir kimse hastalanacak olsa ona üç günden sonra geçmiş olsun ziyaretinde bulunurdu."

6383 ölüm HASTA ZİYARETİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalaatu vesselam bir hastayı ziyaret etti ve "Canın ne çekiyor?" diye sordu. Hasta "Buğday ekmeği!" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kimin yanında buğday ekmeği varsa kardeşine göndersin!" dedi. Sonra Resulullah ilave etti: "Birinizin hastası birşeye iştah duyarsa ondan yedirsin."

6384 ölüm HASTA ZİYARETİ "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ziyaretine gittiği bir hastanın yanına girdi ve "Bir şey canın çekiyor mu? Kek canın çekiyor mu?" diye sordu. Hasta "Evet!" deyince ona kek aradılar."

6385 ölüm HASTA ZİYARETİ "Ömer İbnu'l-Hattab radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana: "Bir hastanın yanına girince, ondan sana dua edivermesini talep et. Çünkü onun duası meleklerin duası gibidir" buyurdular."

6386 ölüm ÖLECEK KİMSEYE LAİLAHE İLLALLAH TELKİNİ "Abdullah İbnu Cafer babasından radıyallahu anh naklen anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ölülerinize (ölmek üzere olanlara) Lailahe illallahu'l-Halimu'l-Kerim, Subhanallahi Rabbi'l Arşi'l-Azim, Elhamdulillahi Rabbi'l-Alemin" demeyi telkin edin!" Yanındakiler: "Ey Allah'ın Resulu! Bunun sağlara telkini nasıldır?" dediler. "Daha güzeldir, daha güzeldir!" buyurdular."

6387 ölüm ÖLECEK KİMSENİN YANINDA NE KONUŞMALI? "Muhammed İbnu'l Münkedir anlatıyor: "Hz. Cabir radıyallahu anh'ın yanına girdim. Ölmek üzereydi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bizden selam götür!" dedim."

6388 ölüm MÜ'MİN CAN ÇEKİŞME HALİNDEN SEVAP KAZANIR "Hz. Aişe radıyallahu anha'nın anlattığına göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gün yanına girdiği sırada, bir yakınının nefesini ölüm kesmek üzere idi. Aleyhissalatu vesselam Hz. Aişe'nin üzüntüsünü görünce kendisine: "Şu yakının için üzülme. Zira onun şu ızdırabı hasenatındandır!" buyurdular."

6389 ölüm MÜ'MİN CAN ÇEKİŞME HALİNDEN SEVAP KAZANIR "Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a (ölmek üzere olan bir kimsenin) insanları tanıma hali ne zaman sona erer?" diye sordum. "(Gaybi hakikatları) gördüğü zaman!" buyurdular."

6390 ölüm ÖLÜNÜN GÖZÜ KAPATILIR "Şeddad İbnu Evs radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "ölülerinizin yanında hazır bulunduğunuz taktirde (ölünce) gözlerini kapayıverin. Çünkü göz, ruhu takip eder (ve açık kalır). Ayrıca hakkında hayır söyleyin. Çünkü melekler ev halkının söylediklerine "Amin!" derler."

6391 ölüm ÖLÜNÜN GASLİ "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "ölülerinizi güvendiğiniz kimseler yıkasın."

6392 ölüm ÖLÜNÜN GASLİ "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Kim bir ölüyü yıkar, kefenler, kefenini güzel kokulu maddelerle kokulandırır, taşır ve namazını kılar, cenazeyle ilgili olarak gördüğü (kötü alametleri ölü) aleyhine yaymazsa, (bu yaptığına mükafaat olarak) günahlarından ternizlenir ve annesinden doğduğu gün gibi (tertemiz) olur."

6393 ölüm KARI KOCAYI, KOCA KARIYI GASLEDEBİLİR "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Baki'den dönmüştü. Beni, başımdaki bir ağrıdan hastalanmış ve "vay başım" çekerken buldu.

"Ey Aişe, asıl hasta benim, vay başım!" dedi ve sonra ilave etti: "Benden önce ölsen de senin başında durup seni (kendi elimle) yıkasam, kefenlesem, namazını kıldırsam ve defnetsem, senin için daha iyidir."

6394 ölüm RASULULLAH'IN GASLİ "Büreyde radıyallahu anh anlatmıştır: "Resulullah aleyhissalatu vesselam vefat edince, yıkamak istedikleri vakit dahilden bir münadi şöyle nida etti: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın gömleğini üzerinden çıkarmayın."

6395 ölüm RASULULLAH'IN GASLİ "Hz. Ali radıyallahu anh'tan anlatıldığına göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı yıkadığı zaman, ölüde aranan (idrar, gaita gibi) şeyleri aradı, fakat bulamadı. Bunun üzerine: "Babam sana feda olsun. Sen çok temizsin; hayatta iken temizdin, ölünce de temizsin!" dedi."

6396 ölüm RASULULLAH'IN GASLİ "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Ben ölünce, beni Gars adlı kuyumdan yedi kırba su ile yıkayın."

6397 ölüm RASULULLAH'IN GASLİ "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Suhuliyye denen üç parça beyaz ince bez içinde kefenlenmiştir."

6398 ölüm RASULULLAH'IN GASLİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam üç parça giysi içerisine kefenlenmiştir: İçerisinde vefat ettiği gömleği ve Necrani (iki parçalı) hulle."

6399 ölüm KEFENLENEN ÖLÜYE BAKMAK "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın oğlu İbrahim vefat ettiği zaman ashabına: "Ben oğluma bakmadıkça, onu kefenlerinin içine dahil etmeyin" buyurdu. (Yıkama işi bitince kefenlemezden önce) çocuğa yaklaştı, üzerine eğilip baktı ve ağladı."

6400 ölüm KEFENLENEN ÖLÜYE BAKMAK "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Bir cenazeyi takip eden kimse, naaşın bütün taraflarını (sırayla) omuzlasın. Zira bu sünnettir. Sonra dilerse tekrar nafile taşıması yapsın, dilerse taşıma işini terketsin."

6401 ölüm KEFENLENEN ÖLÜYE BAKMAK "Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir cenazenin sür'atle götürüldüğünü görmüştü, (müdahale ederek:) "Sükunetle gidin!" buyurdular.."

6402 ölüm CENAZE TAŞIYANIN KIYAFETİ "İmran İbnu'l-Husayn ve Ebu Berze radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah, aleyhissalatu vesselam'la birlikte bir cenazeye gittik. (Bu esnada) Aleyhissalatu vesselam, ridalarını atıp sadece gömlekleri içerisinde yürümekte olan bir cemaat gördü ve: "Cahiliye amelini mi işliyorsunuz? Yoksa cahiliye fiilini yaparak onlara mı benzemeye çalışıyorsunuz? Şu suretinizden bir başka suretle (kabristandan) dönmeniz için hakkınızda beddua etmeyi cidden arzuladım" buyurdu. Bunun üzerine ridalarını giydiler ve bir daha bu adetlerine dönmediler."

6403 ölüm CENAZE TAŞIYANIN KIYAFETİ "Ebu Bürde radıyallahu anh anlatıyor: "Ebu Musa el-Eş'ari radıyallahu anh, eceli geldiği zaman (yakınlarına): "Benim cenazemi ateşle takip etmeyin!" diye vasiyet etti. Bunun üzerine Ebu Bürde'ye: "Sen bu hususta bir şey işittin mi?" diye sordular. O da: "Evet, hem de Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan" dedi."

6404 ölüm CENAZE CEMAATİ ÇOKSA "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kimin cenazesine yüz müslüman namaz kılarsa, ona mağfiret olunur."

6405 ölüm ÖLÜYÜ HAYIRLA YADETMELİ "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanından bir cenaze geçmişti, hakkında hayırla senada bulunuldu. Aleyhissalatu vesselam: "Vacib oldu!" buyurdu. Sonra bir diğer cenazeyi getirdiler. Halk bunu kötü hasletlerle yadetti. Aleyhissalatu vesselam yine: "Vacib oldu!" buyurdu ve şu açıklamayı yaptı: "Sizler Allah'ın yeryüzündeki şahitlerisiniz!"

6406 ölüm CENAZE İÇİN KIRAAT "Ümmü Şerik el-Ensariyye radıyallahu anha: "Resulullah bize, cenazeye (namaz kıldığımızda) Fatiha-ı, Serifeyi okumamızı emretti" demiştir."

6407 ölüm CENAZE NAMAZINDA DUA "Hz. Cabir radıyallahu anh demiştir ki: "Ne Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam, ne Ebu Bekir, ne de Ömer radıyallahu anhüma, cenaze namazı hakkında cevaz verdikleri kadar hiçbir şey hakkında cevaz vermediler. Yani (cenaze namazını) bir vakte bağlamadılar."

6408 ölüm CENAZE NAMAZI DÖRT TEKBİRLİDİR "Hz. Osman İbnu Affan radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Osman İbnu Maz'ün üzerine cenaze namazı kıldırdı. Namazda dört kere tekbir getirdi."

6409 ölüm CENAZE NAMAZI DÖRT TEKBİRLİDİR "El-Heceri rahimehullah anlatıyor: "Resulullah'ın sahabisi olan Abdullah İbnu Ebi Evfa ile birlikte, onun bir kızının cenaze namazını kıldım. Abdullah dört kere tekbir getirdi. Dördüncüden sonra (selam vermeyip) biraz durdu. Ben safların muhtelif yerlerinden cemaatin onu uyarmak üzere "sübhanallah" dediklerini işittim. Sonra selam verdi ve dedi ki: "Siz benim beş kere tekbir getireceğimi mi zannediyordunuz?" Cemaat: "Evet bundan korktuk" dediler. Bunun üzerine: "Hayır bunu yapmayacağım. Ancak Resulullah aleyhissalatu vesselam dört kere tekbir getirir, sonra bir müddet durup Allah'ın söylemesini dilediği bir şeyler söyler, sonra da selam verirdi" dedi."

6410 ölüm CENAZE NAMAZI DÖRT TEKBİRLİDİR "Kesir İbnu Abdillah'ın dedesi, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın (cenaze namazında) beş kere tekbir getirdiğini söylemiştir."

6411 ölüm ÇOCUK CENAZESİNE NAMAZ "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Ölen) çocuklarınız için cenaze namazı kılın. Çünkü onlar (cennete girmede sizin öncülerinizdendir."

6412 ölüm RESULULLAH'IN OĞLUNA CENAZE NAMAZI "İbnu Abbas radıyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın oğlu İbrahim ölünce, Resulullah cenaze namazı kıldı ve: "Onun cennette bir süt annesi olacaktır. Eğer yaşasaydı sıddık bir nebi olacaktı. Eğer yaşamış olsaydı kıbti dayıları azad olacaktı ve hiçbir kıbti köleleştirilmeyecekti" buyurdu."

6413 ölüm RESULULLAH'IN OĞLUNA CENAZE NAMAZI "Hüseyin İbnu Ali İbni Ebi Talib radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın oğlu Kasım vefat edince Hz. Hatice radıyallahu anha: "Ey Allah'ın Resulü! Kasım'ın sütü taştı. Keşke Allah ona, süt çağını tamamlayacak kadar ömrünü uzatsaydı" dedi. Aleyhissalatu vesselam, bunun üzerine: "O süt devresini cennette tamamlayacak!" buyurdular. Hz. Hatice: "Ey Allah'ın Resulü!, Şayet bunu bilseydim, çocuğun ölümü, nazarımda hafiflerdi" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Dilersen Allah'a dua edeyim de sana onun sesini işittireyim" dedi. Ancak Hz. Hatice: "Hayır! Ey Allah'ın Resulü! Allah ve Resulünü tasdik ediyorum" dedi."

6414 ölüm ŞEHİTLERE CENAZE NAMAZI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Uhud günü, şehidlerin cenazeleri Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına getirildiler. Aleyhissalatu vesselam onar onar gruplar halinde namazlarını kıldırdı. Her grup değiştikçe, Hamza yerinde sabit kalıyor (böylece her grupla birlikte ona namaz kılınıyordu)."

6415 ölüm CENAZE NAMAZI KILINMAYAN VAKİTLER "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "ölüleriniz üzerine gece ve gündüz (cenaze) namazı kılınız (kılabilirsiniz)" buyurmuştur."

6416 ölüm CENAZE NAMAZI KILINMAYAN VAKİTLER "Vasile İbnu'l-Eska' radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her ölü üzerine namaz kılın, her emirin komutası altında cihad edin."

6417 ölüm KABİR ÜZERİNDE NAMAZ "Amir İbnu Rebia radıyallahu anh anlatıyor: "Siyahi bir kadın ölmüştü. Resulullah aleyhissalatu vesselam'a duyurulmadan defnedildi. Sonra haberdar olunca "Bunu bana niye haber vermediniz?" dedi ve ashabına: "Kadının kabri üzerinde saf tutunuz!" emrederek kadına cenaze namazı kıldırdı."

6418 ölüm KABİR ÜZERİNDE NAMAZ "Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir ölü üzerine, gömüldükten sonra namaz kıldı."

6419 ölüm KABİR ÜZERİNDE NAMAZ "Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Mescidi temizleyen bir siyahi kadın vardı. Bir gece öldü. (Hemen defnedildi). Sabah olunca vefatı Resulullah'a haber verildi. "Bana niye zamanında duyurmadınız?" deyip kalktı. Ashabıyla (kabristana gitti), kadının kabri üzerinde durup, halk arkasında, tekbir getirip namaz kıldı. Sonra oradan ayrıldı."

6420 ölüm NECAŞİ ÜZERİNE NAMAZ "Mücemmi' İbnu Cariye el-Ensari radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gün) buyurdular ki: "Kardeşiniz Necaşi ölmüştür, kalkın üzerine cenaze namazı kılın!" Biz de kalktık, Aleyhissalatu vesselam'ın arkasında iki saf yaptık (namazını kıldık)."

6421 ölüm NECAŞİ ÜZERİNE NAMAZ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Necaşi üzerine (gıyabında cenaze) namazı kıldı ve dört kere tekbir aldı."

6422 ölüm CENAZEYE KATILANIN SEVABI "Ubey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir cenaze üzerine namaz kılarsa ona bir kıratlık sevab vardır, kim de defnedilinceye kadar cenazeye iştirak ederse ona iki kıratlık sevab vardır. Muhammed'in nefsi elinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun.. Kırat, şu gördüğünüz Uhud dağından daha büyüktür."

6423 ölüm CENAZE GEÇERKEN AYAĞA KALKMAK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanından bir cenaze getirilmişti, derhal ayağa kalktı ve: "Ayağa kalkın, zira ölümde korku ve dehşet vardır" buyurdu."

6424 ölüm CENAZE GEÇERKEN AYAĞA KALKMAK "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bir cenazeyi teşyi edince, cenaze lahde (mezardaki hususi oyuğa) konuncaya kadar oturmazdı. (Bir defasında), bir yahudi alimi gelerek: "Ey Muhammed! (Bu sünnetin çok güzel.) Biz de böyle yapıyoruz!" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam hemen oturarak, cemaate emretti: "(Oturun ve) yahudilere muhalefet edin!"

6425 ölüm CENAZE GEÇERKEN AYAĞA KALKMAK "Ebu Rafi' radıyallahu anh anlatıyor: "(Vefat etmiş bulunan Sa'd radıyallahu anh'ın cesedi kabre indirileceği zaman) Resulullah aleyhissalatu vesselam, Sa'd'ın cesedini tabutun üzerinden usulca çekti, (kabre yerleştirip defnettikten sonra) kabrin üzerine su çiledi."

6426 ölüm CENAZE GEÇERKEN AYAĞA KALKMAK "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (kabre indirilip defnedileceği zaman) kıble istikametinden tutularak karşılandı ve tabutun üzerinden yavaşça çekilip çıkarıldı."

6427 ölüm CENAZE GEÇERKEN AYAĞA KALKMAK "Said İbnnu'I-Müseyyeb rahimehullah anlatıyor: "Ben, İbnu Ömer radıyallahu anhüma ile birlikte bir cenazede beraber bulundum. Cenazeyi lahde koyunca: "Bismillahi ve fi sebilillahi, ve ala Milleti Resulillahi" dedi. Sonra lahidin önüne kerpiç dizilmeye başlanınca: "Allahümme ecirha mineşşeytani ve min azabi'l-kabri, Allahümme cafi'l-arda an cenbeyha ve sa'id ruhaha ve lakkıha minke rıdvanen, (Ey Allahım bu cenazeyi şeytanın şerrinden ve kabir azabından koru. Ey Allahım! Yeri onun yanlarından uzak tut! Ruhunu yükselt, onu katından rızaya erdir!" dedi. Ben. "Ey İbnu Ömer! Bu duayı Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan mı işittin, kendi fikrinle mi söylüyorsun?" dedim. "Bunu ben kendimden söylesem, ben söz söylemeye muktedirim demektir. Hayır! Ben onu Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan işittim" cevabını verdi."

6428 ölüm LAHİD MÜSTEHABDIR "Cerir İbnu Abdillah el-Beceli radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Lahd (usulüyle defin) bize aittir. Şakk (usulüyle defin) başkalarına aittir."

6429 ölüm ŞAKK "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam öldüğü zaman Medine'de bir adam vardı. Lahid kazardı, bir başkası da şakk kazardı. Ashab: "Rabbimizden hayırlısını dileyerek ikisine de haber gönderelim, hangisi sonra gelirse onu terkeder (önce gelenin usulünce Resulullah'ı defneder)iz" dediler, ikisine de haber saldılar. Lahid kazan önce geldi. Bunun üzerine ashab, Resulullah aleyhissalatu vesselam için lahid kazdılar (ve onun usulünce defnettiler)."

6430 ölüm ŞAKK "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam vefat ettiği zaman, (ashab, Aleyhissalatu vesselam'ın lahd veya şakk usulünden hangisiyle defnedileceği hususunda) ihtilaf ettiler. Hatta bu hususta (aralarında) konuştular, sesleri yükseldi. Bunun üzerine Hz. Ömer radıyallahu anh: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında ne sağ iken ne de ölmüş iken bağırmayın! -veya buna benzer bir söz- söyledi. Sözlerine devamla: "Şakk usulüyle kazan kimseye de, lahid usulüyle kazan kimseye de adam gönderin" dedi. Bunun üzerine lahid yapan erken geldi. Aleyhissalatu vesselam için bir lahid kazdı. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam oraya defnedildi."

6431 ölüm KABRİN KAZILMASI "el-Edra'u's-Sülemi radıyallahu anh anlatıyor: "Bir gece Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı korumak üzere nöbet tuttum. Derken yüksek sesle Kuran okuyan bir adam peydah oldu. Az sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam dışarı çıktı. "Ey Allah'ın Resulü dedim, bu adam riyakardır."

Ravi Edra' devamla der ki: "Bu adam bir müddet sonra Medine'de öldü. (Defin için hazırlık yapıldı ve) tekfin işlemi bitirildi. Ashab tabutunu taşıdı. Aleyhissalatu vesselam: "Ona rıfkla muamele edin, Allah ona rıfkla muamele etti. Zira o Allah ve Resulünü severdi buyurdular. Resulullah onun kabrini kazdırdı ve "Kabrini geniş tutun, Allah ona geniş davrandı" buyurdular.

Ashabından biri: "Ey Allah'ın Resulü! Siz buna üzüldünüz" demişti, Aleyhissalatu vesselam: "Doğru üzüldüm! Çünkü o, Allah ve Resulünü seviyordu" buyurdular."

6432 ölüm KABİR TAŞI "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Osman İbnu Maz'ün'un kabrini bir taşla işaretledi."

6433 ölüm KABİR ÜZERİNE BİNA YASAĞI "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kabrin üzerine herhangi bir şey yapılmasını yasakladı."

6434 ölüm KABİR ÜZERİNE BİNA YASAĞI "Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kabir üzerine bina yapılmasını yasakladı."

6435 ölüm KABİR ÜZERİNDE YÜRÜNMEZ "Ukbe İbnu Amir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir ateş koru veya bir kılıç üzerinde yürümek veya ayakkabımı ayağımla dikmek, bana bir müslümanın kabri üzerinde yürümekten daha sevimlidir. Ha kabirler arasında abdestimi bozmuşum, ha çarşı ortasında. (Nazarımda ikisi de birdir)."

6436 ölüm KABİR ZİYARETİ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, kabir ziyaretine ruhsat tanıdı."

6437 ölüm KABİR ZİYARETİ "İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ben size kabir ziyaretini yasaklamıştım, şimdi onları ziyaret edin. Çünkü bu, dünya bağını kırar, ahireti hatırlatır."

6438 ölüm KABİR ZİYARETİ "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir bedevi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Ey Allah'ın Resulü, babam sıla-i rahim yapardı... daha neler neler yapardı. O simdi nerede?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Cehennemde" diye cevap verdi.Bedevi bu cevaba öfkelenmiş gibiydi, sormaya devam ederek: "Pekala babanız nerede?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Sen nerede bir mürik kabrine uğrarsan onu cehennemle müjdele!" buyurdular. Bilahare bu bedevi müslüman oldu ve dedi ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana cidden yorucu bir vazife yükledi, uğradığım her kafir kabrine mutlaka ateşi müjdeledim."

6439 ölüm KABİR ZİYARETİ VE KADIN "Hassan İbnu Sabit radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kabirleri ziyaret eden kadınlara lanet etti."

6440 ölüm KADINLAR CENAZEYİ TEŞYİ ETMEZ "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, (dışarı) çıkmıştı. Oturan bir grup kadın gördü. Onlara: "Ne sebeple oturuyorsunuz?" diye sordu. "Bir cenaze bekliyoruz" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Siz mi yıkayacaksını?" buyurdular. Onlar: "Hayır!" dediler. Siz mi taşıyacaksınız?" buyurdular. Kadınlar yine: "Hayır!" dediler. Kabre indirenlerle siz mi cenazeyi indireceksiniz?" dedi. Kadınlar yine: "Hayır!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse günah işlemiş olarak ve sevapsız olarak geri dönün!" emrettiler."

6441 ölüm YAS YASAĞI "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, (Mümtehine suresinin 12. ayetinde geçen "... Ma'ruf (güzel) olan hiçbir hususta sana asi olmamaları (üzerine sana biatta bulunacakları zaman sen de onlarla biatta bulun...)" ibaresini "nevh" (yani ölü üzerine bağıra bağıra ağlamak) olarak açıkladı."

6442 ölüm YAS YASAĞI "Cerir Mevla Muaviye anlatıyor: "Hz. Muaviye radıyallahu anh Humus'ta halka hutbe verdi ve hutbesinde Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yas tutmayı (=nevh) yasakladığını da hatırlattı."

6443 ölüm YAS YASAĞI "Ebu Malik el-Eş'ari radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Yas tutmak cahiliye işlerinden biridir. Yas tutan kadın, tevbe etmeden ölürse, Allah Teala hazretleri, ona katrandan bir elbise, cehennem alevinden de bir gömlek biçer."

6444 ölüm YAS YASAĞI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Yas tutma cahiliye işlerinden biridir. Zira yas tutan kadın, ölmezden önce tevbe etmezse, Kıyamet günü, üzerinde katrandan bir gömlek ve onun üstünde de cehennem aleminden bir gömlek giydirilmiş olarak diriltilir."

6445 ölüm YAS YASAĞI "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, beraberinde yüksek sesle ağlayan bir kadın bulunan cenazeyi takip etmeyi yasakladı."

6446 ölüm DÖVÜNEREK ÜST-BAŞ YIRTARAK MATEM YASAĞI "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yüzünü cırmalayıp yolan kadına, cebini, yakasını yırtan kadına, mahvoldum, helak oldum diyerek dövünen kadına lanet etti."

6447 ölüm ÖLÜ ÜZERİNE AĞLAMAK "Esma Bintu Yezid radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın oğlu İbrahim öldüğü zaman Resulullah aleyhissalatu vesselam ağladı. Ona taziyede bulunan kimse -ki bu, ya Ebu Bekr ya da Ömer radıyallahu anhüma idi- "(Ey Allah'ın Resulü!) Allah'ın hakkını tazim etmeye en çok hak sahibi olan kimse sen (değil mi)sin!" dedi. Bunun üzerine Resulullah: "Göz ağlar, kalp üzülür. Biz Rabbimizin razı olmayacağı söz söylemeyiz" (dedi. Sözünü, İbrahim'e hitaben şöyle tamamladı:) "Eğer ölüm doğru bir vaad ve herkese şamil umumi bir haber olmasaydı ve arkada kalan, önden gidene hiç kavuşmayacak olsaydı ey İbrahim, biz şu anda duyduğumuzdan çok daha büyük bir üzüntü çekecektik. Biz gerçekten senin için çok hüzünlüyüz."

6448 ölüm ÖLÜ ÜZERİNE AĞLAMAK "Hamna Bintu Cahş radıyallahu anha'dan anlatıldığına göre: "Kendisine: "Kardeşin öldürüldü" denmişti, "Allah ona rahmet etsin, inna lillah ve inna ileyhi raci'un (Allah'tan geldik, Allah'a dönücüleriz)" dedi. Arkadan "Kocan öldürüldü" dendi, bu sefer "Vah kaderim!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Kadının kocasına karşı öyle bir sevgisi vardır ki, bu, bir başka şeyi için olmaz" buyurdular."

6449 ölüm ÖLÜ ÜZERİNE AĞLAMAK "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Uhud'da şehit olanlar için ağlayan Abdüleşhel kadınlarının yanından gelmişti. "Hamza'nın ağlayanları yok!" diye üzüntüsünü ifade etti. Bunun üzerine, Ensar kadınları toplanarak gelip Hamza için ağladılar. Bir müddet sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam uyandı ve: "Yazık şu kadınlara! Hala evlerine dönmemişler! Söyleyin onlara, evlerine dönsünler! Bugünden sonrada ölen üzerine ağlamasınlar!" buyurdu."

6450 ölüm ÖLÜ ÜZERİNE AĞLAMAK "İbnu Ebi Evfa radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mersiyeler (ölünün iyi hallerini söyleyerek ağlamak) okumaktan men etti."

6451 ölüm ÖLÜ YAS SEBEBİYLE AZAB GÖRÜR MÜ? "Ebu Musa el-Eş'ari radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ölüye, dirinin ağlaması sebebiyle azap edilir. Diriler: "Ey koruyucu! Ey giydirici! Ey yardımcı! Ey sığınak!" gibi (hitaplarla ölüye seslendikçe) ölü kıskıvrak tutulup çekilir ve: "Sen böyle misin? Sen böyle misin?" denilir."

Ravi Esid der ki: "(Ben, bunu işitince) "Subhanallah! Allah Teala hazretleri "Birinin günahı bir başkasına yüklenmez" buyurmadı mı!" dedim. Musa İbnu Ebi Musa: "Yazık sana! Ben sana, Ebu Musa radıyallahu anh'ın Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan anlattığını aktarıyorum. Yoksa sen Ebu Musa'nın Resulullah'a iftira ettiğini mi sanıyorsun? Veya benim Ebu Musa hakkında yalan söylediğimi mi zannediyorsun?" dedi."

6452 ölüm MUSİBETE SABIR "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri şöyle der: "Ey Ademoğlu! İlk sadme sırasında sabreder, buna benim mükafaat vereceğimi ümid edersen, ben cennet dışında bir sevaba razı olmayacağım."

6453 ölüm MUSİBETE SABIR "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kendisi ile halk arasında bulunan bir kapıyı açtı -veya perdeyi kaldırdı- halkın Hz. Ebu Bekir'in arkasında namaz kıldığını gördü. Onların bu iyi hali sebebiyle ve onlarda bu gördüğünü, kendinden sonra Allah'ın devam ettireceği ümidiyle Allah'a hamd etti ve dedi ki: "Ey insanlar! İnsanlardan veya mü'minlerden her kim bir musibete düçar olursa, başına gelen musibetin şiddetini benim sebebimle maruz kaldığı musibetle hafifletsin. Çünkü, benden sonra, ümmetimden hiç kimse, benim musibetimden daha şiddetli bir musibetle karşılaşmayacaktır."

6454 ölüm MUSİBETE SABIR "Hz. Hüseyin radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir musibete uğrayan kimse, bilahare o musibeti hatırlayarak inna lillahi ve inna ileyhi raciun diye istircada bulunsa, o musibetin vakti çoktan geçmiş bile olsa, Allah bu istircası sebebiyle, ona, musibetin geldiği ilk günün sevabını aynen verir."

6455 ölüm MUSİBETZEDEYE TAZİYE "Amr İbnu Hazm radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir musibeti sebebiyle din kardeşine taziyede bulunan hiçbir mü'min yoktur ki, Allah Teala hazretleri Kıyamet günü ona bir takım keramet elbisesi giydirmesin."

6456 ölüm ÇOCUĞUNU KAYBEDENiN SEVABI "Utbe İbnu Abdi's-Sülemi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Buluğa ermemiş üç çocuğu ölen hiç bir müslüman yoktur ki, o çocuklar onu, cennetin sekiz kapısında karşılamasınlar. O, bu kapılardan hangisinden dilerse cennete girer."

6457 ölüm DÜŞÜK SAHİBİNİN SEVABI "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Önümden göndereceğim bir düşük çocuk, arkamdam bırakacağım bir atlıdan, bana şüphesiz daha sevimlidir."

6458 ölüm DÜŞÜK SAHİBİNİN SEVABI "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Allah, düşük çocuğun baba ve annesini cehenneme sokacağı zaman, düşük çocuk Rabbi ile mücadele eder. Sonunda ona: "Ey Rabbine karşı gelen düşük, haydi ebeveynini cennete sok!" denilir. Bunun üzerine düşük çocuk, onları göbek bağı ile çekerek cennete sokar."

6459 ölüm DÜŞÜK SAHİBİNİN SEVABI "Hz. Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Nefsim elinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun ki, düşük çocuk, ahirette annesini göbek bağından tutup cennete çekecektir, yeter ki annesi düşük sebebiyle sevap kazanacağına inanıp sabretsin."

6460 ölüm CENAZE EVİNDE TOPLANMA "Cerir İbnu Abdillah el-Beceli radıyallahu anh anlatıyor: "Biz (Resulullah zamanında), cenaze sahibinin evinde toplanmayı ve (ev halkının da bu toplananlar için) yemek yapmalarını, yasaklanan matemden bir parça bilirdik."

6461 ölüm GURBETTE ÖLEN ŞEHİDDİR "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Gurbette ölmek şehitliktir."

6462 ölüm HASTALANARAK ÖLEN "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim hasta halde ölürse şehit olarak ölmüştür ve kabir azabından korunmuştur, sabah-akşam cennetten rızıklandırılır."

6463 ölüm ÖLÜNÜN KEMİĞİ KIRILMAZ "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ölünün kemiğini kırmak günah itibariyle tıpkı dirinin kemiğini kırmak gibidir."

6464 ölüm RESULULLAH'IN HASTALIĞI "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı ölüme götüren hastalığı sırasında "Namaza ve sağellerinizin malik olduğu şeylere dikkat edin" diyordu. Mübarek lisanları bunu söylemeyecek hale gelinceye kadar tekrara devam ettiler."

6465 ölüm RESULULLAH'IN VEFATI VE DEFNİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam için mezar kazmaya azmettikleri vakit Ebu Ubeyde İbnu'l Cerrah'a adam gönderdiler. O, Mekke halkının mezarı gibi şak şeklinde mezar kazıyordu. Ebu Talha'ya da adam gönderdiler. O da Medine ahalisinin mezarı gibi, lahid tarzında mezar kazıyordu. İşte bu iki zata iki ayrı elçi yola çıkarıldı. Ashab dedi ki: "Allahım, Resulün için sen tercih et" Ebu Talha'yı yerinde buldular ve (kazı yerine) getirdiler. Ebu Ubeyde (yerinde) bulunamadı. Böylece Resulullah aleyhissalatu vesselam için lahid tarzında mezar hazırlandı."

İbnu Abbas radıyallahu anhüma demiştir ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın teçhizi salı günü tamamlanınca, evindeki karyolası üzerine konuldu. Sonra erkekler, gruplar halinde yanına girerek cenaze namazı kıldılar. Erkeklerin namazı bitince kadınlar gruplar halinde girip namaz kıldılar. Onlar da namazlarını tamamlayınca çocukları gruplar halinde odaya koydular. "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın namazına kimse imamlık yapmadı (herkes müstakil kıldı).

Müslümanlar, kabrin kazılacağı yer hususunda ihtilaf etti. Bir kısmı: "Mescidine gömülsün" dedi. "Ashabıyla birlikte (Baki'e) defnedilsin" dedi. Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh: "Ben Resulullah'ın: "Her peygamber öldüğü yere defnedilmiştir" dediğini işittim" dedi.

İbnu Abbas dedi ki : "Bunun üzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın, üzerinde ruh-u şerifelerini teslim ettikleri yatağını kaldırdılar ve (o yerde) mezar kazdılar. Sonra

Aleyhissalatu vesselam çarşamba gününün gece yarısında defnedildi. Resulullah'ın kabrine Hz. Ali, Fazl İbnu Abbas, kardeşi Kusam, Şükran Mevla Resulullah aleyhissalatu vesselam inmişlerdi. Evs İbnu Havli ki bu, Ebu Leyla'dır Ali İbnu Ebi Talib'e dedi ki: "Allah aşkına, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan bizim de hissemizi verin." Bunun üzerine Hz. Ali, ona: "(Kabre) sen de in!" dedi. Şükran, Aleyhissalatu vesselam'ın azadlısı idi. Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın giymekte olduğu bir kadife parçasını aldı, kabre yaydı ve: "Allah'a yemin olsun senden sonra kimse bunu giymeyecek!" dedi. Böylece o da Aleyhissalatu vesselam'la birlikte gömüldü."

6466 ölüm RESULULLAH'IN VEFATI VE DEFNİ "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ölüm acısını duyunca, kızı Fatıma radıyallahu anha: "Vay babacığımın ızdırabına!" dedi. Resulullah da: "Bugünden sonra babana ızdırab yok artık! Kıyamete kadar hiç kimsenin yakasını bırakmayacak olan (ölüm), artık babana gelmiştir" buyurdular"

6467 ölüm RESULULLAH'IN VEFATI VE DEFNİ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Biz "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamanında kadınlarımıza kötü söz sarfetmek ve istediğimiz muameleyi yapmaktan, hakkımızda bir vahiy geliverir endişesiyle kaçınırdık. Resullullah aleyhissalatu vesselam vefat edince, (istediğimiz gibi) konuşmaya başladık."

6468 ölüm RESULULLAH'IN VEFATI VE DEFNİ "Ubey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraberken biz Ashabın hedef ve gayesi tek idi. O vefat edince, kimimiz şöyle, kimimiz böyle baktı (hedefler ayrıldı)."

6469 ölüm RESULULLAH'IN VEFATI VE DEFNİ "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın zevce-i paklerinden Ümme Seleme Bintu Ebi Ümeyye radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamanında insanlar namaza durdukları vakit hiçkimsenin nazarı ayaklarını bastığı yerden ileri geçmezdi. Resulullah aleyhissalatu vesselam vefat edince insanlar namaza durunca hiçbirisinin nazarı alnını koyduğu yerden ileri geçmezdi. Sonra Hz. Ebu Bekr vefat etti, Hz. Ömer devri geldi. Bu devirde insanların nazarı kıbleden dışarı çıkmadı. Hz. Osman halife olunca fitne başladı, insanlar da sağa sola bakmaya başladı."

6470 ölüm RESULULLAH'IN VEFATI VE DEFNİ "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın vefatından sonra Hz. Ömer'e: "Bizimle gel, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yaptığı gibi Ümmü Eymen radıyallahu anhayı bir ziyaret edelim" dedi. Hz. Enes devamla der ki: "Ziyaretine gittiler, yanına varınca kadıncağız ağladı. Kendisine: "Niye ağlıyorsun? Allah'ın kendi nezdinde hazırladığı, Resulullah aleyhissalatu vesselam için daha hayırlıdır" dediler. Kadın onlara:

"Ben de biliyorum ki, Allah'ın yanındaki, Resulullah için elbette daha hayırlıdır. Ancak ben semadan vahyin kesilmesine ağlıyorum" cevabını verdi." (ÜmmÜ Eymen) bu sözüyle onları da ağlattı ve Ümmü Eymen'le beraberce ağladılar."

6471 ölüm RESULULLAH'IN VEFATI VE DEFNİ "Ebu'd-Derda anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cum'a günü bana salavatı çok okuyun. Çünkü o gün okunan salavatlar meşhuddur, melekler ona şahidlik ederler. Bana salavat okuyan hiç kimse yoktur ki, o daha okumasını bitirmeden salavatı bana ulaştırılmamış olsun." Bunun üzerine dedim ki: "Siz öldükten sonra da mı?" "Evet buyurdular, öldükten sonra da. Zira Cenab-ı Hak hazretleri toprağa, peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram etmiştir. Allah'ın peygamberi her zaman diridir, rızka mazhardır."

6472 oruç ORUCUN FAZİLETİ "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Her iftar vaktinde Allah tarafından (cehennemden) azad edilen kimseler bulunur. Bu, (Ramazanın) her gecesinde olur."

6473 oruç RAMAZAN AYININ FAZİLETİ "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anhuma anlatıyor: "Ramazan ayı girmişti. Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu mübarek aya girmiş bulunuyorsunuz. Bu ayda bir gece vardır ki bin aydan hayırlıdır. Bu gecenin hayır ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış gibidir. Onun hayrı ise sadece (uhrevi saadetten) mahrum kimseye haramdır."

6474 oruç YEVM-İ ŞEKK ORUCU "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ramazan orucunu hilali görmezden bir gün önce başlatmayı yasakladı."

6475 oruç YEVM-İ ŞEKK ORUCU "Hz. Muaviye İbnu Ebi Süfyan radıyallahu anhüma minber üstünde şunu anlatmıştır:

"Resulullah aleyhissalatu vesselam Ramazan ayından önce minberde buyurdular ki: "Ramazan falan gün başlayacak. Biz daha önceden oruç tutarız. Dileyen önceden başlasın, dileyen de (o güne kadar tutmayı) tehir etsin."

6476 oruç RAMAZAN AYI KAÇ GÜN? "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gün): "Ramazan ayında kaç gün geçti?" buyurdular. Biz: `Yirmiiki, geriye de sekiz gün kaldı!" dedik. Resulullah bu cevabımız üzerine: "Ramazan ayı şu kadardır, Ramazan ayı şu kadardır, Ramazan ayı şu kadardır!" diyerek (ellerinin parmaklarıyla) üç kere gösterdi ve sonuncu sefer bir parmağını büktü (yani yirmidokuz isareti yaptı)."

6477 oruç RAMAZAN AYI KAÇ GÜN? "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın sağlığında ramazan ayını yirmidokuz gün olarak tutmamız otuz tutmamızdan daha fazladır."

6478 oruç YOLCULUKTA ORUÇ TUTULUR MU? "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yolculuk (sefer) sırasında oruç tutmak birr (denen makbul ve mahbub amelden) değildir."

6479 oruç YOLCULUKTA ORUÇ TUTULUR MU? "Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Seferde Ramazan orucu tutan hazerde oruç tutmayan gibidir."

6480 oruç RAMAZANDA BİR GÜN YEMENİN KEFARETİ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Helak oldum!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Seni helak eden şey nedir?" diye sordu. Adam: "Ramazan içinde hanımıma temasta bulundum!" dedi. Resulullah: "Öyleyse bir köle azad et!" buyurdu. Adam: "Kölem yok ki!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Üst üste iki ay oruç tut!" emretti. Adam: "Tahammül edemem" dedi. Resulullah: "öyleyse altmış fakir doyur!" buyurdu. Adam: "(Bu kadar yiyeceği) bulamam!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam adama: "Otur!" dedi. Adam oturdu. Adam bu şekilde beklerken arak denen bir sepet hurrma getirildi. Aleyhissalatu vesselam: "Haydi bunu götür ve tasadduk et!" buyurdular. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Seni Hak ile gönderen Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun şu iki kayalık (Uhud ve Air dağları) arasında (yani Medine'de) yaşayan aileler içerisinde buna bizden daha muhtacı yoktur!" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse haydi götür, horantana yedir!" buyurdular."

Hadisin yine Ebu Hureyre'den yapılan bir başka rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "Resulullah aleyhissalatu vesselam adama: "Ramazandan bozduğun gün yerine bir gün oruç tut!" buyurur."

6481 oruç ORUÇLU KUSARSA "Fezale İbnu Ubeyd el-Ensari radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, oruçlu olduğu bir günde yanlarına gelmiş, içmek üzere su istemiş ve içmiştir. "Ey Allah'ın Resulü! Bugün siz oruçlu idiniz!" denince: "Evet öyleydim, lakin (az önce) kustum (orucum bozuldu)" buyurmuştur."

6482 oruç ORUÇLU MİSVAK VE SÜRME KULLANIR MI? "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Oruçlunun hayırlı hasletlerinden biri misvak kullanmasıdır."

6483 oruç ORUÇLU MİSVAK VE SÜRME KULLANIR MI? "Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam oruç iken gözüne sürme çekti."

6484 oruç ORUÇLU HACAMAT OLUR MU? "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hacamat yapan da yaptıran da orucunu bozmuş olur."

6485 oruç ORUÇLUYKEN ÖPME "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın azadlılarından Meymune radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a oruçlu iken, oruçlu hanımını öpen adam hakkında sorulmuştu: "İkisinin orucu da bozulur!" buyurdular."

6486 oruç ORUÇLUYKEN MÜBAŞERET "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Yaşlı oruçlulara mübaşeret (öpme vs.) hususunda ruhsat tanındı ise de gençlere mekruh kılındı."

6487 oruç ORUÇLUYKEN GIYBET "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Nice oruçlular vardır ki, tuttuğu oruçtan yanına sadece çektiği açlık kar kalır. Nice gece namazı kılanlar vardır ki, onların da karı gece uykusuz kalmaktan ibarettir."

6488 oruç SAHUR "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Gündüz orucuna sahur yemeği ile yardımcı olun, kaylüle (öğle uykusu) ile de gece namazına yardımcı olun!"

6489 oruç İFTARDA ACELE "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İnsanlar iftarı ta'cil edip (geciktirmedikleri) müddetçe hayır üzere devam ederler. Öyleyse iftarı tacil edin (ilk vaktinde orucunuzu açın). Çünkü yahudiler,

iftarlarını te'hir ederler."

6490 oruç ORUÇLU CÜNUB SABAHLARSA "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh demiştir ki: "Hayır! Kabenin Rabbine yemin olsun!

"Cünub olarak sabahlayan kimse orucunu bozsun!" sözünü ben söylemedim. Bunu söyleyen, Muhammed aleyhissalatu vesselam'dır."

6491 oruç HZ. NUH'UN ORUCU "Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Nuh aleyhisselam Ramazan ve Kurban bayramları hariç, yıl orucu tutmuştur" dediğini işittim."

6492 oruç ŞEVVALDEN ALTI GÜN "Sevban Mevla Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Ramazan bayramından sonra altı gün oruç tutan, yıl orucu tutmuş gibi olur. Zira (ayet-i kerime'de) "Kim bir hayır amelde bulunursa ona yaptığının on misli ecir verilir" (buyrulmuştur)" dediğini işitmiştir."

6493 oruç TEŞRİK GÜNLERİ ORUÇ TUTULMAZ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Hacc sırasında) Mina'da geçirilen günler yeme içme günleridir."

6494 oruç TEŞRİK GÜNLERİ ORUÇ TUTULMAZ "Bişr İbnu Suhaym radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam teşrik günlerinde hutbe okudu ve dedi ki: "Cennete sadece müslüman kimse girecektir ve şurası da muhakkak ki bu günler yeme içme günleridir."

6495 oruç CUMARTESİ ORUCU "Abdullah İbnu Büsr radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cumartesi günleri, farz oruçlar dışında oruç tutmayın. Sizden biri, o gün, üzüm çöpünden veya bir ağaç kabuğundan başka (yiyecek) bir şey bulamasa bile, onları emip oruç tutmasın."

6496 oruç AREFE GÜNÜ ORUCU "Katade İbnu'n-Numan radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Arafe günü oruç tutan kimsenin önündeki bir yıl ile geçmişteki bir yıllık (küçük) günahları mağfiret olunur" dediğini işittim."

6497 oruç AŞURA ORUCU "Muhammed İbnu Sayfi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Aşure günü bize sordu: "Bugün sizden bir şey yiyen var mı?" Biz de: "Yiyen de var yemeyen de" dedik. Bunun üzerine: "Bu günün geri kalanını bir şey yiyen de, yemeyen de (oruçla) tamamlasın. Arûz halkına da haber salın, onlar da günün geri kalan kısmını (oruçla) tamamlasınlar" buyurdu." Ravi der ki: "Arûz ile, Medine civarındaki Arûz nam mevkiin ahalisini kastetti."

6498 oruç PAZARTESİ-PERŞEMBE ORUCU "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Siz Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutuyorsunuz (bunun hikmeti nedir?)" diye sorulmuştu. Şu açıklamada bulundu: "Allah Teala hazretleri pazartesi ve perşembe günleri birbirlerine küsenler hariç bütün müslümanlara mağfiret buyurur ve (amelleri arzeden meleğe): "Küs olan bu iki kişi barışıncaya kadar onları bırak!" emreder."

6499 oruç HARAM AYLARINDA ORUÇ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Receb ayı orucunu yasaklamıştır."

6500 oruç HARAM AYLARINDA ORUÇ "Muhammed İbnu İbrahim anlatıyor: "Üsame İbnu Zeyd radıyallahu anhüma Haram aylarda oruç tutardı. Resulullah aleyhissalatu vesselam kendisine: "Şevval'de oruç tut!" buyurdular. O da, bundan sonra haram aylarda orucu terketti ve vefat edinceye kadar Şevval ayında oruç tuttu."

6501 oruç ORUÇ BEDENİN ZEKATIDIR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Herşeyin bir zekatı (temizlenme vasıtası) vardır, cesedin zekatı oruçtur."

Muhrız rivayetinde şu ziyadede bulundu: "Resulullah aleyhissalatu vesselam şunu ilave etti: "Oruç, sabrın yarısıdır."

6502 oruç ORUÇ BEDENİN ZEKATIDIR "Abdullah İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Sa'd İbnu Muaz'ın yanında iftar açmıştı. Şöyle buyurdular: "Yanınızda oruçlular iftar etti. Yemeklerinizden ebrar olanlar yedi, size de melaikeler rahmet duasında bulundular."

6503 oruç ORUÇLUNUN YANINDA YENİRSE? "Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Bilal radıyallahu anh'a: "Yemek ye, ey Bilal!" demişti. "Ben oruçluyum!" diye karşılık verdi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Biz rızıklarımızı yiyoruz. Bilal'in rızkının fazlı cennettedir. Ey Bilal yanında yemek yenen oruçlunun kemiklerinin tesbih ettiğini ve meleklerin de onun için istiğfarda bulunduğunu hissettin mi?" buyurdular."

6504 oruç ORUÇLUNUN DUASI MAKBUL "Abdullah İbnu Amr İbni'l As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki, oruçlunun iftarını açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır."

6505 oruç BAYRAM NAMAZINA BİRŞEYLER YİYEREK GİDİLiR "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ashabına fıtır sadakasından yedirmedikçe Ramazan bayramı günü bayram namazına çıkmazdı."

6506 oruç RAMAZANDA MÜSLÜMAN OLAN "Atiyye İbnu Süfyan radıyallahu anh anlatıyor: "Sakif kabilesinin müslüman olmasını müzakere etmek üzere Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gönderilen heyetimizin bize anlattığına göre, heyet Ramazan ayında O'na varmıştır. Aleyhissalatu vesselam, onları, mescidin içinde kurduğu çadırda ağırlamıştır. Heyet müslüman olunca ayın geri kalan günlerinin orucunu tutmuşlardır."

6507 oruç KADIN KOCANIN İZNİYLE ORUÇ TUTAR "Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kadınların kocalarından izin almaksızın (nafile) oruç tutmalarını yasakladı."

6508 oruç MİSAFİR, NAFİLE ORUCUNU EV SAHİBİNİN İZNiYLE TUTAR "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Bir kimse başkasının yanında misafir olunca, ev sahibinden izin almadan oruç tutmasın" dediğini rivayet etmiştir."

6509 oruç ŞÜKÜRLE YİYEN ORUÇLU GİBİDİR "Sinan İbnu Senne el-Eslemi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şükreden oruçsuz kimseye, sabreden oruçlunun sevabının misli verilir."

6510 oruç MU'TEKİF MESCİDE YERLEŞİR "İbnu Ömer radıyallahu anhüma'nın anlattığına göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselam itikafa girince, yatağı veya karyolası onun için, tevbe sütununun gerisine konulurdu."

6511 oruç MU'TEKİF HASTA ZİYARET EDER, CENAZEYE KATILIR MI? "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mutekif (itikafta olan), cenazeye katılır, hastayı ziyaret eder."

6512 oruç İTİKAFIN SEVABI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mütekif hakkında: "O, günahları hapseder ve bütün hayırları işlemiş gibi ona hayırlar kazandırır" buyurdular."

6513 oruç BAYRAM GECELERİNİ İHYA "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim her iki bayramın da gecesini, Allah'tan sevap umarak ibadetle geçirirse kalplerin öldüğü günde kalbi ölmez."

6514 zekat ALTIN VE GÜMÜŞÜN ZEKATI "İbnu Ömer ve Hz. Aişe radıyallahu anhüma'nın anlattığına göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, her yirmi dinar ve daha fazlası için yarım dinar (zekat) alırdı, kırk dinar için de bir dinar (zekat) alırdı."

6515 zekat BİR YILLIK MALA ZEKAT "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Üzerinden bir yıl geçmedikçe, bir malda zekat yoktur" dediğini işittim."

6516 zekat ZEKAT DÜŞEN MİKTAR "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Beş deveden aşağı mal için zekat yoktur. Beş okiyyeden az (gümüş için de) zekat yoktur. Beş vask miktarından az olan (hurma, üzüm ve hububat) için de zekat yoktur."

6517 zekat ZEKAT VERİRKEN NE DENİR? "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Zekat verdiğiniz zaman: "Allahım! Bu zekatı büyük bir sevaba vesile kıl, (hak sahibine ödenip sevap beklenmeyen) bir borç kılma" demek suretiyle zekatın sevabını istemeyi unutmayın."

6518 zekat DEVELERİN ZEKATI "Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Beşten az olan deve için zekat yoktur. Dört deve için de zekat yoktur. Deve sayısı beşe ulaştımı, dokuz oluncaya kadar bir koyun gerekir. On deve olunca iki koyun gerekir, ondört deveye kadar yine iki koyun gerekir, onbeşe ulaştı mı üç koyun gerekir. Ondokuz olsa da üç koyun gerekir. Yirmi olunca dört koyun gerekir. Bu, yirmidörde kadar böyledir. Deve sayısı yirmibeşe ulaşınca, otuzbeş oluncaya kadar bu miktarın zekatı bir bint-i mehazdır (bir yaşını doldurmuş, ikinci yaşına basmış dişi deve); eğer bintu mehaz yoksa bir ibnu lebün (iki yaşını doldurup üçüncü yaşına basan erkek deve)dir. Eğer bir deve fazlalaşırsa (otuzaltı olursa) zekatı bir bintu lebündur. Sayı kırkbeşi buluncaya kadar zekat yine de bir bintu lebündur. Bu miktarı bir deve aşsa bir hıkka (üç yaşını doldurup dörde basan dişi deve); bu, deve sayısı altmış oluncaya kadar böyledir. Altmış deveyi aşınca yetmişbeş oluncaya kadar bir ceze'a (dört yaşını doldurup beşinciye giren dişi deve) gerekir. Bu miktarı bir deve aşınca doksan deveye kadar iki bintu lebün gerekir. Bu miktarı bir deve aşınca (Doksan bir olunca) iki hıkka gerekir, bu, yüzyirmiye kadar böyledir. Bundan sonra her elli deve için bir hıkka, her kırk için bir bintu lebun (zekat) gerekir."

6519 zekat DAVARIN ZEKATI "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Müslümanların zekatları (sürülerini suladıkları) su başlarında alınır. (Zekat memurları oralara gider, halk, zekatını vermek için, zekat memurlarının ayağına gelmez)."

6520 zekat SADAKA TOPLAYANLAR "Abdullah İbnu Üneys radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Kendisi Hz. Ömer radıyallahu anh'la birlikte bir gün zekat hakkında müzakerede bulunmuşlardır. Hz. Ömer: "Sen, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın sadakada yapılan hırsızlık hakkında: "Kim sadaka malından bir deve veya koyun çalacak olsa, Kıyamet günü o çaldığı şeyi sırtına yüklenmiş olarak gelir!" buyurduğunu işitmedin mi ?" demiş, Abdullah İbnu Üneys de: "Evet işittim" diye cevap vermiştir."

6521 zekat ZEKAT GEREKTİREN MALLAR "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, (yerden çıkan mahsullerden) şu beş şeyden zekat verilmesini teşri buyurdu: "Buğday, arpa, hurma, üzüm ve darı."

6522 zekat ZEKAT İYİ MALDAN VERİLMELİ "Bera İbnu Azib radıyallahu anh'tan rivayet edildiğine göre, bu yüce sahabi "Ey iman edenler! Kazandığınız şeylerin) ve yerden sizin için çıkardığımız şeylerin temizlerinden infak ediniz ve malın kötüsünden infak etmeye kalkmayın!" (Bakara 267) mealindeki ayet-i kerime hakkında şöyle demiştir: "Bu ayet-i kerime Ensar radıyallahu anhüm hakkında nazil oldu. Onlar, hurma toplama mevsimi gelince, kendi bahçelerinden taze hurma salkımlarını devşirip Resulullah'ın mescidinde sütunlar arasına gerilmiş iplere asarlardı. Bunlardan fakir muhacirler yerlerdi. Ensarilerden biri, bu kadar çok salkımın arasında bir tane adi hurmalı salkımın bulunmasını caiz sanarak adi hurmalar da bulunan bir salkım sokuşturmuştu. İşte bunu yapan zat hakkında buyrularak "Zekatınızı, bozuk ve kötü hurmadan vermeye kalkmayın" ihtarında bulunulmuştur. "Öyle kötü hurmalar ki, eğer size hediye edilmiş olsaydı işinize yaramayan bir şeyi size gönderdiği için hissedeceğiniz öfkeden dolayı, sahibinden utanç duyarak kabul edecektiniz" denmek istenmiştir. Hak Teala hazretleri, bizim sadakalarımıza muhtaç olmadığını belirterek, sadakayı kendi menfaatimiz için verdiğimizi, öyleyse iyi şeylerden vermemiz gerektiğini ihtar etmiştir."

6523 zekat BALIN ZEKATI "Ebu Seyyare el Müte'i anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü, benim bal arılarım var (zekat düşer mi?)dedim.

"Evet! Öşürünü ver!" buyurdu.

"Ey Allah'ın Reslulü! Arıları benim için muhafaza buyur!" dedim, o da onları benim için muhafaza buyurdu."

6524 zekat ÖŞÜR VE HARAÇ "Ala İbnu'l-Hadrami radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam beni Bahreyn'e -veya Hecer'e- gönderdi. Ben orada kardeşler arasında müşterek olan bir bağdan vergi almak üzere giderdim. Kardeşin biri müslüman ise, müslümanın payına düşenden öşür, müşrikten de harac alırdım."

6525 zekat VASK, ALTMIŞ SA'DIR "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir vask altmış sa'dır."

6526 zekat YAKINLARA ZEKAT "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bize sadaka vermemizi emretmişti. Abdullah İbnu Mesud'un hanımı Zeyneb radıyallahu anhüma: "Kardeşimin yetim çocukları ile fakir olan kocama versem bu, beni sadaka mükellefiyetinden kurtarur mu? Ben onlara şöyle şöyle infak ediyorum!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Evet!" buyurdular. Ravi der ki : "Zeyneb san'atkar bir kadındı, el işi yapardı."

6527 nikah EVLENMENİN FAZİLETİ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Nikah benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimle amel etmezse benden değildir. Evleniniz! Zira ben, diğer ümmetlere karşı siz(in çokluğunuz) ile iftihar edeceğim. Kimin maddi imkanı varsa hemen evlensin. Kim maddi imkan bulamazsa (nafile) oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için şehveti kırıcıdır."

6528 nikah EVLENMENİN FAZİLETİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sevişenler için nikah kadar sevgiyi artırıcı bir şey görmedik veya görülmedi."

6529 kocanın hanımı üzerindeki hakkı ERKEĞİN HANIMI ÜZERİNDEKİ HAKLARI "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Eğer bir kimsenin bir başkasına secde etmesini emretseydim, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim ve eğer bir erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa ve siyah bir dağdan kırmızı bir dağa taş taşımayı emretseydi, uygun olan, kadının bu emri yerine getirmesidir."

6530 kocanın hanımı üzerindeki hakkı ERKEĞİN HANIMI ÜZERİNDEKİ HAKLARI "Abdullah İbnu Ebi Evfa radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Muaz Şam'dan dönünce Resulullah aleyhissalatu vesselam'a secde etmişti. Aleyhissalatu vesselam hayretle : "Ey Muaz! Bu da ne?" dedi. O açıkladı: "Şam'a gitmiştim, onların reislerine ve patriklerine secde ettiklerine rastladım. İçimden, aynı şeyi size yapmak arzusu geçti." Aleyhissalatu vesselam, bunun üzerine: "Bunu yapmayın! Zira, şayet ben, bir kimseye, Allah'tan başkasına secde etmeyi emretseydim, kadına kocasına secde etmesini emrederdim. Muhammed'in nefsi elinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin ederim ki, bir kadın, kocasının hakkını eda etmedikçe Rabbinin hakkını da eda edemez. Kadın (deve sırtındaki) semere binmiş iken kocası nefsini talep edecek olsa, kadın bu isteğe mani olamaz."

6531 nikah EN EFDAL KADIN "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın azadlısı Sevban radıyallahu anh anlatıyor: "Gümüş ve altın (biriktirme) ile ilgili ayet (Tevbe 34) nazil olduğu zaman halk: "Öyleyse hangi malı biriktirmeliyiz?" diye birbirlerine sordular. Hz. Ömer: "Bunu, ben sorup size haber vereyim!" dedi ve hemen devesine atlayıp gitti. Ben de peşinden gittim. Hz. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü hangi maldan edinelim?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam da: "Her biriniz, şükreden bir kalp, zikreden bir dil, ahiret işinize yardımcı olacak mü'mine bir kadın edinsin" buyurdular."

6532 nikah EN EFDAL KADIN "Ebu Ümame radıyallahu anh'ın rivayetine göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuşlardır: "Mü'min, Allah'a takvadan sonra en ziyade saliha bir zevceden hayır görür. Böylesi bir kadına emretse itaat eder. Ona baksa sürur duyar, bir şeyi yapıp yapmaması hususunda yemin etse, kadın bunu yerine getirerek onu yeminden kurtarır, kadınından ayrılıp uzak bir yere gitse, kadın hem kendi namusu ve hem de adamın malı hususunda hayırhah ve dürüst olur."

6533 nikah DİNDARLA EVLENMELİ "Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Güzellikleri sebebiyle kadınlarla evlenmeyin. Çünkü güzelliklerinin onları (kibir ve gurur sebebiyle) alçaltacağından korkulur. Onlarla mal ve mülkleri sebebiyle de evlenmeyin, zira mal ve mülkün onları azdıracağından korkulur. Fakat onlarla diyaneti esas alarak evlenin. Yemin olsun, burnu kesik, kulağı delik siyahi dindar bir köle (dindar olmayan hür kadınlardan) efdaldir."

6534 nikah BEKARLAR EVLENDİRİLSİN "Üveym İbnu Saide radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bakire kızlarla evlenin. Çünkü onların ağızları daha tatlı, rahimleri daha doğurgandır, aza da razı olurlar."

6535 nikah HÜR VE VELUD OLANLA EVLENİLSİN "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini işittim: "Kim Allah'a pak ve temizletilmiş olarak kavuşmak isterse hür kadınlarla evlensin."

6536 nikah HÜR VE VELUD OLANLA EVLENİLSİN "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Evleniniz! Zira ben (Kıyamet günü diğer ümmetlere karşı) çokluğunuzla iftihar edeceğim."

6537 nikah EVLENECEĞİN KADINA BAKMAK "Muhammed İbnu Mesleme radıyallahu anh anlatıyor: "Ben bir kadınla evlenmek istedim ve kadını gizlice görmeye çalıştım. Sonunda onu kendi hurma bahçesinde gördüm."

Bu açıklaması üzerine, kendisine: "Sen Resulullah'ın ashabından olduğun halde bunu yaptın mı?" diye ayıpladılar. O da şöyle cevapladı: "Ben Aleyhissalatu vesselam'ın "Allah bir kimsenin kalbine bir kadınla evlenme arzusu attığı zaman, ona bakmasında bir beis yoktur!" dediğini işittim."

6538 nikah EVLENECEĞİN KADINA BAKMAK "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: Mugire İbnu Şu'be bir kadınla evlenmek istemişti. Resulullah aleyhissalatu vesselam kendisine: "Git önce onu bir gör! Zira böyle yapman, aranızdaki ülfet ve sevginin devamı için daha uygundur" buyurdular. O da öyle yaptı ve evlendiler. Bilahare Mugire radıyallahu anh, aralarındaki uyumdan bahsettiler."

6539 nikah EVLENECEĞİN KADINA BAKMAK "Mugire İbnu Şu'be anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelip evlenmek istediğim bir kadından bahsettim. Bana: "Git onu bir gör! Bu, onunla muhabbet ve ünsiyetinizin devamı için daha uygundur" dedi. Ben de Ensardan bir kadının yanına geldim, onu ebeveyninden istedim ve Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın sözünü onlara haber verdim. Onlar sanki bundan hoşlanmadılar. Hıdr denen hususi hücresinde bulunan kız bunu işitmişti: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, sana bakmanı emretmişse, bak! Aksi taktirde Allah aşkına bana bakma!" dedi. Sanki kız da bu bakma işini büyütmüştü.

Muğire sözüne devamla dedi ki: "Ben kıza baktım ve onunla evlendim." Muğire kızla aralarındaki uyuşmayı da zikretti."

6540 nikah DUL VE BAKİRE İLE İSTİŞARE "Adiyy İbnu Amire el-Kindi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dul kadın, kendi arzusunu açıkça ifade eder, bakire kızın rızası sükutundan anlaşılır."

6541 nikah KIZIN GÖNLÜ OLMADAN EVLENDİRİLMEZ "İbnu Bureyde, babası Büreyde'den naklediyor: "Genç bir kız, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Babam, hakirliğini benimle gidermek için kardeşinin oğluyla evlendirdi" diye şikayette bulundu.

Büreyde devamla der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bu nikahın kabul veya reddinde) yetkiyi kıza bıraktı. Kız da: "Ben babamın yaptığı işi kabul ettim fakat babaların böyle yapmaya haklarının olmadığının kadınlarca bilinmesini istedim" dedi."

6542 nikah KÜÇÜK KIZLARI BABALARI EVLENDİREBİLİR "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Aişe radıyallahu anha ile yedi yaşında iken onunla nikahlandı, dokuz yaşında iken zifaf yaptı. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Aişe onsekiz yaşlarında iken vefat etti"

6543 nikah KÜÇÜK KIZI BABA DIŞINDA EVLENDİREN "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma'nın anlattığına göre, "Osman İbnu Maz'un radıyallahu anh vefat ettiği zaman, geride yetim bir kızını bıraktı. İbnu Ömer der ki:

"Dayım Kudame ki kızın da amcasıydı- o kızı bana nikahladı. Bu nikah işi, kızın babasının ölümünden sonra olmuştu. Kız, amcasının yaptığı bu nikahtan hoşlanmadı ve Muğire İbnu Şu'be ile evlendirilmesini arzu etti. (Kız buluğ çağına vardıktan) sonra amcası, onu Muğire ile evlendirdi."

6544 nikah VELİSİZ NiKAH CAİZ DEĞİL Mİ? "Hz. Aişe ve İbnu Abbas radıyallahu anhüm'ün anlattıklarına göre, "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Veliden izinsiz nikah sahih olmaz" buyurmuştur."

6545 nikah VELİSİZ NiKAH CAİZ DEĞİL Mİ? "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kadın kadını evlendiremez. Kadın kendi başına da evlenemez. Zani kadın kendi kendine evlenen kadındır."

6546 nikah ŞİĞAR NİKAHI YASAKTIR "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İslam'da şiğar yoktur."

6547 nikah MEHİR "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Aişe radıyallahu anha'yı, elli dirhem değerinde ev eşyası mukabilinde nikahladı."

6548 nikah NiKAH DUASI "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'a hamd etmekle başlamayan her hayırlı işin bereketi güdüktür."

6549 nikah NİKAHI İLAN "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şu nikahı ilan edin ve bunun için davul da döğün."

6550 nikah NiKAHDA DEF VE GÜFTE "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir seferinde Medine-i Münevvere'nin bir yerinden geçmişti. Bir kısım cariyelerin deflerini çaldıklarını ve şöyle söylediklerini işitti: "Biz Beni Neccar'ın kızlarıyız Komşu olarak Muhammed ne iyi!" Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Allah da bilir, ben sizleri cidden seviyorum" buyurdular."

6551 nikah NiKAHDA DEF VE GÜFTE "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Hz. Aişe ensardan, bir yakını kızcağızı evlendirmişti. Resulullah gelince: "Genç kızı (kocasına) gönderdiniz mi?" diye sordu. Evdekiler "evet!" deyince "Kızla birlikte bir de çalgıcı gönderdiniz mi?" dedi. Onlardan "Hayır göndermedik" cevabını alınca, Aleyhissalatu vesselam: "Ensar, aralarında gazel okuma adeti mevcut olan bir cemaattir. Keşke onlara: "Size geldik size geldik, size selam bize selam" deyiverecek birini gönderseydiniz" buyurdular."

6552 nikah NiKAHDA DEF VE GÜFTE "Mücahid merhum anlatyor: "Ben İbnu Ömer radıyallahu anhüma ile beraberdim. Derken bir davul sesi işitti. Derhal iki parmağını iki kulağına soktu ve oradan (hızla) uzaklaştı. Bunu üç kere yaptı. Sonra: "Resulullah aleyhissalatu vesselam da böyle yapmıştı" dedi."

6553 nikah MUHANNİS "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, erkeklere benzemeye çalışan kadına ve kadınlara benzemeye çalışan erkeğe lanet etti."

6554 nikah DÜĞÜN YEMEĞİ "eleme ve Hz. Aişe radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatuvesselam bize Fatıma'yi zifafa hazirlayip, Ali radiyallahu anha teslim etmemizi emretti.Hemen gidip ilk is, Batha taraflarından getirilen yumusak topraktan Ali'nin evinin tabanına yaydik. Sonra iki yastiğin icerisine, ellerimizle dikmis olduğumuz hurma lifi doldurduk. Hurma ve kuru uzumle ziyafet hazirladik, üzerine tatli su ictik. Sonra üzerine elbise takilip, su kabi asılacak bir agac parcasini getirip odanin bir kenarina koyduk. Biz, Hz. Fatıma radiyallahu anhanin duğununden daha guzel bir duğun gormedik."

6555 nikah DAVETE İCABET "reyre radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Duğun yemegi ilk gün haktir, ikinci gün mesrudur, ucuncu gün riya ve gösterristir."

6556 nikah CİMA ESNASINDA TESETTÜR "Utbe İbnu Abdi's-Sülemi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz hanımına temas edeceği vakit örtünsün, eşekler gibi çırılçıplak soyunmasın."

6557 nikah DÜBÜRDEN TEMAS HARAMDIR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah, hanımına dübüründen temas eden kimseye rahmet nazarıyla bakmayacaktır."

6558 nikah DÜBÜRDEN TEMAS HARAMDIR "Huzeyme İbnu Sabit radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah, hakkı beyanda haya talep etmez." Bunu üç kere tekrarladı, sonra şöyle devam etti: "Kadınlara dübürlerinden temas etmeyin!"

6559 nikah AZL "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hür kadının izni olmadan ona azil yapmayı yasakladı."

6560 nikah KIZ; HALA VEYA TEYZESİ ÜZERİNE NİKAHLANMAZ "Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselsm'ı işittim, şu iki nikahı yasaklamıştı: "Kişinin, kadınla kadının halasını, veya kadınla kadının teyzesini bir nikahta birleştirmesi."

6561 nikah KIZ; HALA VEYA TEYZESİ ÜZERİNE NİKAHLANMAZ "Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kadın, halası veya teyzesi üzerine nikahlanamaz."

6562 nikah HÜLLECİYE LANET "Hz. İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hulle yapana da yaptırana da lanet etti."

6563 nikah NİKAH "Ukbe İbnu Amir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gün): "Sizlere kiralık döl hayvanını haber vereyim mi?" buyurdular. (Yanında bulunanlar:) "Evet ey Allah'ın Resulü! Haber verin!" dediler. "O hülle yapandır. Allah hülle yapana da hülle yaptırana da lanet etsin!" buyurdular."

6564 nikah SÜT KARDEŞLİĞİ "Abdullah İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Barsakları birbirinden ayıran miktarda süt emilmedikçe evlenme yasağı hasıl olan emme vuku bulmaz."

6565 nikah CARİYESİNİ AZAD EDİP NİKAHLAYAN "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Safiyye radıyallahu anhhayı azad etti ve azadlığını onun mehri kıldı ve onunla (hürre olarak) evlendi."

6566 nikah CARİYESİNİ AZAD EDİP NİKAHLAYAN "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Köle, efendisinin izni olmadan evlenirse, zani sayılır."

6567 nikah MUT'A NİKAHI HARAMDIR "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Ömer İbnu'l-Hattab halife olunca halka hitap etti ve dedi ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam mut'a nikahını bize üç kere helal kılmıştı, sonra onu haram kıldı. Vallahi, mut'a nikahı yapan evli bir kimseyi duyarsam onu taşla recmederim. Böyle birisi, recm olmaktan kendini kurtarabilmek için, bana, Resulullah'ın, onu haram kıldıktan sonra tekrar helal kıldığına dair dört şahid getirmelidir."

6568 nikah DENKLİK "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Nutfeleriniz için (kadının) hayırlısını tercih edin. Kendinize denk olanlarla evlenin, denklerinizin kızını isteyin."

6569 nikah KADIN GÜNÜNÜ KUMASINA VEREBİLİR "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, zevce-i pakleri Safiyye Bintu Huyey radıyallahu anha'ya bir sebeple kızmışlardı. Safiyye bana:

"Ey Aişe! "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı benden razı edecek bir çaren var mı? Böyle bir çare bulursan ben Resulullah'ın bana uğrama sırası olan bugünü sana vereceğim!" dedi. Ben de: "Evet var!" dedim. Zaferanla boyalı olan başörtümü aldım, (nefis) kokusunu neşretmesi için üzerine su çiledim. Sonra (bunu üzerime alarak) gidip Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına oturdum. Aleyhissalatu vesselam: "Ey Aişe! Benden uzak dur, bugün senin günün değil!" buyurdular. Ben de: "Bu Allah'ın lütfudur, dilediğine verir" dedim ve (Safiyye ile aramızda) olup biteni anlattım. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam, Safiyye'den razı oldu."

6570 nikah EVLENMEYE ARACI OLMA "Ebu Rühm radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "En hayırlı şefaatlerden biri, evlenecek iki kişinin arasında yardımcı olmaktır."

6571 nikah EVLENMEYE ARACI OLMA "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "(Bir gün) Üsame radıyallahu anh kapının eşiğine takılıp düştü ve yüzü kanadı. Resulullah aleyhissalatu vesselam:

"Ondan şu ezayı temizleyiver!" buyurdular. Ben ise tiksindim (ve bunu yapmaktan imtina ettim). Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam, onun kanını emip yüzünden atmaya başladı. Sonra da: "Eğer Usame bir kız olsaydı onu süsleyip, (güzel) giydirecek ve (evlenmeye) cazip kılacaktım" buyurdular."

6572 nikah KADINLARA İYİ MUAMELE "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizin en hayırlınız, ehline karşı en iyi davrananınızdır. Ben aileme en iyi olanınızım."

6573 nikah KADINLARA İYİ MUAMELE "Abdullah İbnu Amr (İbni'I-As) radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı en iyi davrananlardır."

6574 nikah KADINLARA İYİ MUAMELE "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam benimle koşu yarışı yaptı. Yarışı ben kazandım."

6575 nikah KADINLARA İYİ MUAMELE "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Safiyye Bintu Huyey radıyallahu anha ile evlenmiş olarak Medine-i Münevvere'ye geldiği zaman, Ensar kadınları (yanıma) gelip ondan (ve güzelliğinden bana) haber verdiler. Hz. Aişe devamla der ki:- "Kendimi tanınmayacak bir hale getirip, üzerime örtu alıp (onu görmek üzere) ben de gittim. Resulullah aleyhissalatu vesselam (açık olan) gözüme bakıp beni tanıdı. Bunun üzerine ben hemen geri döndüm ve hızlıca yürüdüm. Aleyhissalatu vesselam da peşimden gelerek bana yetişti ve beni kucakladı. Sonra: "(Safiyye'yi) nasıl buldun?" diye sordu. Ben de: "Bırak (beni)! Yahudi kadınlardan bir yahudi kadındır!" dedim."

6576 nikah KADINLARA İYİ MUAMELE "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Zeyneb (Bintu Cahş) odama izinsiz olarak öfkeyle girinceye kadar (kumalarımın bana kızdıklarını) bilmiyordum. (Zeyneb odama girdikten) sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekr'in kızının, kollarını sana sarması sana yeterli mi?" diye çıkıştı, sonra da bana yöneldi. Ben de ondan yüzümü çevirdim, (söylediklerine cevap vermedim). Öyle ki Aleyhissalatu vesselam (dayanamayıp): "Onu durdur ve kendini müdafaa et!" dedi. Bunun üzerine Zeyneb'e yöneldim, (gereken cevabı verdim. Öyle oldu ki) bana cevap veremez hale geldi ve sonunda ağzının tükrüğünün kuruduğunu farkettim. Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın (bu durumdan memnun olarak) yüzünün güldüğünü gördüm."

6577 nikah KADINLARA İYİ MUAMELE "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında iken bebeklerimle oynardım. Aleyhissalatu vesselam da benim kız arkadaşlarımı bana gönderirdi. Arkadaşlarımla beraber oynardık."

6578 nikah GERDEĞİN MÜSTEHAB VAKTİ "Haris İbnu Hişam radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ümmü Seleme radıyallahu anha ile Şevval ayında nikahlandı ve Şevval ayında onunla gerdeğe girdi."

6579 nikah UĞUR VE UĞURSUZLUK NEDE VAR? "Mıhmar İbnu Mu'aviye radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini işittim: "Uğursuzluk yoktur. Ancak üç şeyde uğur olabilir: Kadında, atta, evde."

6580 nikah UĞUR VE UĞURSUZLUK NEDE VAR? "Salim'in babası (Abdullah İbnu Ömer) radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Uğursuzluk üç şeydedir: At, kadın ve evdedir."

Zühri der ki: "Bana Ebu Ubeyde İbnu Abdillah İbni Zeme'a, büyük annesi Zeyneb'in Ümmü Seleme'den, onun bu üç şeyi sayıp bir de kılıncı ilave ettiğini rivayet etti."

6581 nikah KISKANÇLIK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kıskançlığın bazısını Allah sever, bazısını da sevmez. Allah'ın sevdiği kıskançlık, kötülük olduğunda kuvvetli zan beslendiği zaman duyulan kıskançlıktır. Allah'ın hoşlanmadığı kıskançlık da zayıf bir ihtimal karşısında duyulan kıskançlıktır."

6582 nikah KISKANÇLIK "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Hz. Hatice radıyallahu anha'ya duyduğum kadar hiçbir kadına karşı kıskançlık duymadım. Bu da, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın onu çok zikretmesinden ileri gelmişti. Nitekim Resulullah'ın Rabbi, ona, Hz. Hatice'yi cennette kamıştan İbnu Mace der ki: yani altından mamul bir evle müjdelemesini emretmişti."

6583 nikah ERKEK, ÇOCUĞUNDAN ŞEKKE DÜŞERSE "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Çölde yaşayan bedevilerden biri Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Karım, benim yatağımda siyah bir çocuk doğurdu. Biz, asla aramızda siyah bulunmayan bir aileyiz dedi. Aleyhissalatu vesselam. "Senin develerin var mı?" diye sordu. Adam "Evet, var!" deyince: "Renkleri nedir?" diye sordu. Adam "Kızıl!" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam "Aralarında siyah da var mı?" dedi. Adam "Hayır!" deyince: "Peki boz deve var mı?" diye sordu. Adam "Evet var!" deyince: "Pekiyi bu nereden oldu?" diye sordu. Adam "Belki bir damara çekmiştir!" deyince: "Senin o oğlun da bir damara çekmiş olabilir!" buyurdular."

6584 nikah ÇOCUK YATAK SAHİBİNE AİT "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, çocuğun yatak sahibine ait olduğuna hükmetmiştir."

6585 nikah ÇOCUK YATAK SAHİBİNE AİT "Ebu Ümame el-Bahili anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Çocuk yatağa aittir, zaniye mahrumiyet (veya taşla öldürülmek) vardır" buyurdular."

6586 nikah KOCASINI ÜZEN KADIN "Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir kadın geldi, yanında iki de çocuğu vardı. Kadın bunlardan birini sırtına almış, diğerini de yediyordu. Aleyhissalatu vesselam onu görünce (takdirlerini) şöyle ifade buyurdular: "(Kadınlar çocuklarını karınlarında) taşırlar, doğururlar ve onlara merhamet beslerler. Bunlar bir de kocalarına eziyet vermeseler, namazlarını kılanlar cennete girerler!"

6587 nikah HARAM HELALİ HARAM KILMAZ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Haram, helali haram kılmaz."

6588 nikah TALAKTA ŞAKA YOK "Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir kısım insanlara ne oluyor da Allah'ın hududuyla oynarlar. Onlardan biri çıkıp: "(Ey kadın) seni boşadım, sana dönüş yaptım, seni boşadım" der."

6589 nikah HAMİLENİN İDDETİ DOĞUMLA BİTER "Zübeyr İbnu'l-Avvam radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Ümmü Külsüm Bintu Ukbe nikahı altında idi. Hanım, hamile olduğu halde kendisine: "Bir talakla nefsimi boş kıl!" diye talepte bulundu. Bunun üzerine o da hanımını bir talakla boşadı. Sonra namaza gitti. Döndüğünde hanımını doğum yapmış buldu. Zübeyr: "Bu kadına ne oluyor? O, beni aldattı, Allah da onu aldatsın!" dedi. Sonra Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gidip durumu anlattı. Aleyhissalatu vesselam: "İddet süresi, beklenmedik bir anda sona ermiştir. Sen ona yeniden talip ol!" demiştir."

6590 nikah BOŞAMA HEDİYESİ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Amra Bintu'l-Cevn, zifaf için yanına geldiği vakit Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan istiazede bulunmuştu. Aleyhissalatu vesselam da: "(Ey kadın!) Sen gerekten sığınılacak birisine (Allah'a) sığındın!" buyurup kadını hemen boşadı. Üsame veya Enes'e emredip ona razıkiyye (denilen beyaz keten kumaştan mamul) üç kat elbise verdi."

6591 nikah BOŞAMA HEDİYESİ "Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kadın, kocasının kendisini boşadığını iddia eder ve bu iddiasına adil bir şahit de getirirse kocasından bu hususta yemin talep edilir. Boşamadım diye yemin ederse şahidin şehadeti batıl olur. Yeminden imtina ederse bu imtinası ikinci şahid yerine geçer."

6592 nikah MA'TUH, ÇOCUK VE UYUYANIN TALAKI "Ali İbnu Ebi Talib radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kalem çocuktan, mecnundan ve uyuyandan kaldırılmıştır."

6593 nikah MÜKREH VE UNUTANIN TALAKI "Ebu Zerr el-Gıfari radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri ümmetimin hata, unutma ve mecbur edilme (ikrah) hallerini affetmiştir."

6594 nikah MÜKREH VE UNUTANIN TALAKI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri ümmetimden hata, unutma ve zorlanma(nın günahını) affetmiştir."

6595 nikah NİKAHDAN ÖNCE TALAK "Misver İbnu Mahreme radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Nikahtan önce talak yoktur. Temellükten önce de azadlık yoktur."

6596 nikah NİKAHDAN ÖNCE TALAK "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Nikahtan önce boşama olmaz."

6597 nikah KADININ BOŞANMA TALEBİ MEKRUHTUR "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mazur bir sebep yokken kocasından boşanma talep eden kadın cennetin kokusunu bile bulamaz. Halbuki cennetin kokusu kırk yıllık yürüme mesafesinden duyulur."

6598 nikah KADININ BOŞANMA TALEBİ MEKRUHTUR "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Habibe Bintu Sehl, Sabit İbnu Kays, İbni Şemmas radıyallahu anhüma'nın nikahı altında idi. Sabit ise kısa boylu çirkin bir adamdı. Habibe, Aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Vallahi, Allah'tan korkmasam, kocam yanıma girince suratına tüküreceğim (o kadar nefret ediyorum)" der.Aleyhissalatu vesselam: "(Mehir olarak aldığın) bahçeyi geri verir misin?" dedi. Kadın "evet!" dedi.

Ravi der ki: "Kadın bahçeyi Sabit'e iade etti. Resulullah aleyhissalatu vesselam da onları ayırdı."

6599 nikah İLA "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hanımlarının hücrelerine bir ay girmemeye yemin etti. Böylece yirmidokuz gün onlardan ayrı kaldı. Otuzuncu akşam olunca yanıma girdi. Kendisine: "Sen yanımıza tam bir ay girmemeye yemin etmiştin" dedim. Parmaklarıyla işaret ederek: "Ay şöyledir" dedi (ve otuzu gösterdi). "Ay şöyledir!" diyerek (iki elinin) parmaklarını saldı. Üçüncüde bir parmağını tutup (yirmidokuzu gösterdi)."

6600 nikah İLA "Hz. Aişe anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ilada bulundu. Sebebi de hediyesinin Zeyneb Bintu Cahş tarafından reddedilmiş olması idi. Bunun üzerine Aişe radıyallahu anha Aleyhissalatu vesselam: "Zeyneb senin hediyeni muhakkak küçümsemiş olmalı" dedi. Bunun üzerine öfkelenen Resul-ü Ekrem aleyhissalatu vesselam bütün kadınlarından ila etti (ayrı kalmaya yemin etti.)."

6601 lian Lİ'AN "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Ensardan bir erkek, Beliclan'dan bir kadınlaevlendi ve zifaf yapıp, kadının yanında geceyi geçirdi. Sabah olunca: "Ben bu kadını bakire bulmadım!" dedi. Durum Resulullah aleyhissalatu vesselam'a intikal ettirildi. Resulullah, kızı çağırtıp meseleyi sordu. Kadın: "Hayır! Ben bakire idim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam'ın emri üzerine müla'ane yaptılar. (Koca) kadına mehrini verdi."

6602 lian Lİ'AN "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dört sınıf kadın vardır ki, onlarla kocaları arasında müla'ane yapılmaz: Müslümanın nikahı altındaki hıristiyan kadın, müslümanın nikahı altındaki yahudi kadın, kölenin nikahı altındaki hür kadın, hür kişinin nikahı altındaki köle kadın."

6603 talak AZAD EDİLEN CARİYEDE MUHAYYERLİK "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Berire üç hayız müddetince iddet beklemekle emrolundu."

6604 talak CARİYENİN İDDETİ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurdular ki: "Köle kadının talakı ikidir, iddeti de iki hayız müddetidir."

6605 talak KÖLENİN BOŞAMASI "İbnu Abbas radıyallahu anhuma anlatıyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Efendim beni köle kadını ile evlendirmişti. Şimdi de hanımla aramı ayırmak (boşandırmak) istiyor" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam minbere çıkarak şu hitabede bulundu:

"Ey insanlar! Sizden birine ne oluyor ki, kölesini cariyesi ile evlendirip, sonra da aralarını ayırmak ister. Boşama yetkisi, şüphesiz kadının bacağını tutan (kocay)a aittir, (kölenin efendisine ait değildir)."

6606 yemin HZ.PEYGAMBER NASIL YEMİN EDERDİ? "Rifa'a İbnu Arabe el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Allah huzurunda şehadet ederim ki, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın, and içtiği zaman kullandığı yemini şöyle idi: "Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin ederim."

6607 yemin İSLAMDAN BAŞKA BİR DİNLE YEMİN ETMEK CAİZ DEĞİL "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir kimsenin: "Ben, öyleyse yahudi olayım!" diye yemin ettiğini işitmişti. Şöyle buyurdular: "Yahudilik ona vacib oldu!"."

6608 yemin ALLAH ADINA YEMİN EDİLİNCE RAZI OL "İbni Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bir adamın kendi babası üzerine yemin ettiğini işitmişti, derhal müdahale ederek: "Babalarınız üzerine yemin etmeyin. Kim Allah üzerine yemin ederse doğru söylesin. Allah üzerine kendisi için yemin edilen de razı olsun (söylenene inansın, tasdik etsin). Allah üzerine edilen yemine razı olmayan (söyleneni tasdik etmeyen) kimse, Allah'a yakın (bir kul) değildir" buyurdular."

6609 yemin YEMİN GÜNAHA GİRMEK VEYA PİŞMAN OLMAKTIR "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yemin (sonuç ve netice itibariyle) ya günaha girmektir yahut da pişman olmaktır."

6610 yemin KEFARETİNİ ÖDEYİP YEMİNİ BOZ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim sıla-i rahmi koparma veya uygun olmayan (benzeri bir şey) hususunda yemin ederse, bu yeminden (meşru olan kurtuluşu) onun gereğini yerine getirmemektir."

6611 yemin YEMİN KEFARETİNDE KAÇ KİŞİ DOYURULUR? "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (yerine getirmediği yemini için) kefaret olarak bir sa' miktarı kuru hurma tasadduk etti. İnsanlara da böyle yapmalarını söyledi. Bunu bulamayana "yarım sa' buğday" takdir etti."

6612 yemin YEMİN EDENİ KURTARIN "Safvan İbnu Abdirrahman el-Kureşi anlatıyor: "Fetih günü babamı Aleyhissalatu vesselam'ın yanına getirdim ve: "Ey Allah'ın Resulü! Babama hicretten birpay ayır!" dedim. Resulullah: "Artık hicret kalmadı" buyurdular. Ben de gidip (Resulullah'ın hatırını hiç kırmadığı sevgili amcası) Abbas radıyallahu anh'ın yanına gittim, "Beni tanıdın mı?" dedim.

"Evet!" deyince, arzumu ona açtım, babama hicretten bir nasip ayırması için Resulullah nezdinde şefaatte bulunmasını rica ettim. Kabul etti ve Abbas, üzerinde cübbesi olmaksızın gömlekli olarak evinden çıktı (huzur-u nebeviye gelip: ) "Ey Allah'ın Resulü! Falancayı ve onunla aramızdaki (dostluğu) biliyorsun. O, size hicret üzere biat etmesi (ve böylece muhacir olma sevabından bir pay alması) için, babasını getirdi" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Artık hicret yok!" buyurdular. Abbas hazretleri: "(Bu adamın babası ile hicret şartıyla biat etmesi için) senin üzerine yemin ettim" dedi. Aleyhissalatu vesselam elini uzatıp adamın elini meshetti ve: "Amcamı yemininden kurtardım, hicret yoktur!" buyurdular."

"ALLAH'IN DİLEDİĞİ SONRA SENİN DİLEDİĞİN" DEMEK"

6613 yemin YEMİN EDENİ KURTARIN "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz yemin edince sakın: "Allah'ın dilediği ve senin dilediğin" demesin. Lakin şöyle desin: "Allah'ın dilediği sonra senin dilediğin."

6614 yemin YEMİN EDENİ KURTARIN "Huzeyfe İbnu'l-Yeman radıyallahu anh anlatıyor: "Müslümanlardan bir adam r'üyasında ehl-i kitaptan birine rastlamış, o da kendisine: "Siz (müslümanlar) bir de Allah'a ortak koşmasanız ne iyi insanlarsınız. Ama şöyle diyerek (şirke düşüyorsunuz): "Allah'ın dilediği ve Muhammed'in dilediği."

Rüya sahibi bu gördüğünü gelip Resulullah'a anlattı. Aleyhissalatu vesselam da: "Vallahi ben sizin böyle söylediğinizi bilmiyordum. (Öyleyse bundan böyle) şöyle söyleyin: "Allah'ın dilediği, sonra Muhammed'in dilediği" buyurdular."

6615 yemin NEZRİNE UY "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ben Büvane nam mevkide bir deve kurban etmeye nezrettim" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "İçinde cahiliyeden kalma bir şey var mı?" dedi. Adam: "Hayır!" deyince Resul-i Ekrem efendimiz: "Nezrini yerine getir!" buyurdu."

6616 yemin NEZRİNE UY "Meymune Bintu Kerdem el-Yesariyye radıyallahu anha'nın anlattığına göre: "Babasının terkisinde iken, babası Resulullah aleyhissalatu vesselam'la karşılaşır ve der ki: "Ben, Büvane nam mevkide deve kurban etmek üzere nezrettim." Aleyhissalatu vesselam: "Orada put var mı?" diye sorar. Babas: "Hayır!" der. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse nezrini yerine getir!" emreder."

6617 yemin NEZİR BORCU İLE ÖLEN "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir kadın, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Annem öldü, üzerinde oruç nezri vardı, onu yerine getirmeden vefat etti" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Velisi ona bedel oruç tutsun!" buyurdular."

6618 Alım-Satım KAZANCA TEŞVİK "Mikdam İbnu Ma'dikerb ez-Zübeydi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişi elinin emeğiyle kazandığından daha temiz bir kazanç elde etmemiştir. Kişinin nefsine, ailesine, çocuğuna ve hizmetçisine harcadığı sadakadır."

6619 Alım-Satım EMİN TACİR "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Emin, dürüst, müslüman tacir, Kıyamet günü şehidlerle beraberdir."

6620 Alım-Satım SIHHAT NİMETİ "Muaz İbnu Abdillah İbni Hudeyb'in amcası radıyallahu anh anlatıyor: "Biz bir cemaatte idik. Başında ıslaklık olduğu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam çıkageldi. Birimiz ona: "Bugün sizi iyi ve ferah görüyoruz" dedi. "Evet! Elhamdulillah öyledir!" buyurdular. Sonra halk zenginlik hususunda sohbete daldılar. Aleyhissalatu vesselam: "Muttaki için zenginliğin bir zararı yok!" buyurdular. Devamla: "Ancak dediler, sıhhat, muttaki için zenginlikten daha hayırlıdır. Gönül hoşluğu da bir nimettir."

6621 Alım-Satım MAİŞET TALEBİNDE İTİDAL "Ebu Humeyd es-Saidi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dünya talebinde mutedil olun. Çünkü herkes, kendisi için yaratılmış olana müyesserdir (kazanmaya hazırlanmıştır)."

6622 Alım-Satım HEM DÜNYA HEM AHİRET "Enes İbnu Malik radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Himmet yönüyle insanların en yücesi hem dünya hem de ahiret işine himmet gösteren mü'mindir."

6623 Alım-Satım HELAL HARAMLAR "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ey insanlar Allah'a karşı muttaki olun ve (dünyevi) talepte mutedil olun. Zira, hiçbir kimse yoktur ki, (Allah'ın kendisine taktir ettiği) rızkını eksiksiz elde etmeden ölmüş olsun. Rızkı gecikse bile ona mutlaka kavuşacaktır. Öyleyse Allah'tan korkun ve talepte mutedil olun, (gayr-ı meşru yollara sapmayın), helal olanı alın, haram olanı terkedin."

6624 Alım-Satım KAZANÇ YOLUNU DEĞİŞTİRME "Enes İbnu Malik radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Meşru) bir işten (helal rızık) kazanan kimse o işe devam etsin"

6625 Alım-Satım RIZIK "Nafi anlatıyor: "Ben Şam ve Mısır'a ticaret malı gönderiyordum. Irak'a da gönderdim ve mü'minlerin annesi Hz. Aişe'nin yanına varıp kendisine: "Ey mü'minlerin annesi! Ben Şam'a ticarete gidiyordum, şimdi Irak'a gidiyorum" dedim. Bunun üzerine: "Böyle yapma! Sana ve eski ticaret yerine ne oldu? Zira ben, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Allah Teala hazretleri, sizden birine bir ciheti rızkına sebep kılarsa, bu değişinceye veya güçleşinceye kadar onu terketmesin" buyurduğunu işittim" dedi."

6626 Alım-Satım SAN'ATLAR "Ebu Hureyre radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İnsanların en çok yalan söyleyenleri boyacılar ve kuyumculardır."

6627 Alım-Satım MUHTEKİR KAYBEDER "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Malını satışa arzeden rızka erer, muhtekir (pahalanması için satmayıp bekleten)de lanete uğrar."

6628 Alım-Satım İHTİKAR "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resullullah aleyhissalatu vesselam'ı işittim, buyurdular ki: "Müslümanlara bir gıda maddesinde ihtikarda bulunanı Allah Teala hazretleri cüzzam ve iflasa mahkum eder."

6629 Alım-Satım PARAYLA KUR'AN ÖĞRETİMİ "Ubey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adama Kur'an öğretmiştim. Bana bir yay hediye etti. Bunu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a haber verdim: "Eğer onu alırsan, ateşten bir yay almış olursun" buyurdular. Ben de geri iade ettim."

6630 Alım-Satım HACCAMIN KAZANCI HELAL Mİ? "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam hacamat oldu ve bana emretti, ben de hacamat yapan zatın ücretini ödedim."

6631 Alım-Satım HACAMAT "Ukbe İbnu Amr radıyallahu anh anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam hacamat edenin (bu işten) kazancını yasakladı."

6632 Alım-Satım ALIŞ-VERİŞTE MUHAYYERLİK "Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki : "Satış her iki tarafın rızasıyla olur."

6633 Alım-Satım MEVCUT OLMAYAN ŞEY SATILAMAZ "Attab İbnu Esad radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Resulullah aleyhissalatu vesselamonu Mekke'ye gönderdiği zaman kendisini, satın alıp da henüz teslim alınmamış bir malın karından men etmiştir."

6634 Alım-Satım AKİBETİ MEÇHUL SATIŞ YASAK "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Bey'-i garar'dan (yani tahakkuk edip etmeyeceği bilinmeyen akibeti meçhul satıştan) men etti."

6635 Alım-Satım PİYASAYA NARH KONAMAZ "Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamanında fiyatlar artmıştı. Halk müracaat ederek: "Ey Allah'ın Resulü fiyatları siz düzenleseniz!" dedi. Aleyhissalatu vesselam şu cevabı verdi: "Ben, sizden kimsenin kendisine yaptığım bir zulmü talep etmez olduğu halde aranızdan ayrılmayı diliyorum "

6636 Alım-Satım ALIŞ-VERİŞTE MÜSAMAHA "Osman İbnu Affan radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Gerek satıcı ve gerekse alıcı iken kolaylık gösteren kimseyi Allah cennete koydu."

6637 Alım-Satım PAZARLIK "Kayle Ümmü Beni Emmar radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yaptığı umrelerden birinde kendisine Merve'de yaklaştım ve: "Ey Allah'ın Resulü! Ben alıp satan bir kadınım. Bir şeyi satın almak istediğim zaman arzuladığımdan daha düşük bir fiyat teklif ediyorum. Sonra yavaş yavaş artırarak arzuladığım fiyata geliyorum. Bir şeyi satacağım zaman da, önce, almayı arzuladığım fiyattan daha yüksek bir fiyat teklif ediyor, sonra yavaş yavaş inerek arzuladığım fiyata geliyorum, (böyle yapmama ne dersin?)" dedim.

Şu cevabı verdi: "Ey Kayle, böyle yapma. Bir şey satın almak istedin mi, düşündüğün fiyatı söyle, sana verilsin veya verilmesin."

Aleyhissaltu vesselam sonra şunu söylediler: "Bir malı satmak istediğin zaman da versen de vermesen de (yüksek fiyat değil) satmak istediğin fiyatı söyle."

6638 Alım-Satım ALIŞ VERİŞ "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam güneş doğmazdan önce alış-veriş pazarlığı yapmaktan ve süt vermekte olan hayvanları kesmekten men etti."

6639 Alım-Satım AŞILANMIŞ HURMA MALI OLAN KÖLE SATILMIŞSA "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, müşteri (kendisine ait olmasını) şart koşmamış ise, (satılan) hurma ağaçlarının (başında bulunan) meyvesinin, ağaçları aşılayanın hakkı olduğuna ve keza, müşteri, (kölenin malının kendisine ait olmasını) şart kılmadığı taktirde, kölenin malının satıcıya ait olduğuna hükmetti."

6640 Alım-Satım TERAZİYİ AĞIR TUTUN "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Tarttığınız zaman tartınızı ağır yapın."

6641 Alım-Satım ÖLÇÜ-TARTI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Medineye geldiği vakit, halk ölçü-tartı işinde insanların en kötüsü idi. Bunun üzerine Allah Teala hazretleri "Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline" diye başlayan sureyi indirdi, Bundan sonra ölçü ve tartıyı güzel yaptılar."

6642 Alım-Satım ALDATMA HARAMDIR "Ebu'l Hamra radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı, yanında bir kap içinde bir miktar zahire satan bir adamın yakınlarından geçtiğini gördüm. Mübarek elini kabın içine sokup (kontrol ettikten sonra) adama: "Sen hile yapmışa benziyorsun. Bize hile yapan bizden değildir" buyurdu."

6643 Alım-Satım KABZEDİLMEYEN YİYECEK SATILAMAZ "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, biri satıcının biri de alıcının ölçekleri olmak üzere iki ölçekten geçmedikçe bir zahireyi satmayı yasakladı."

6644 Alım-Satım YİYECEKLERİN TARTILMASI BEREKET GETİRİR "Abdullah İbnu Büsr el-Mazini ve Ebu Eyyub radiyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Zahirenizi ölçünüz ki, sizin için bereketlensin" buyurdular."

6645 Alım-Satım ÇARŞILAR "Ebu Üseyd es-Saidi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Nebit çarşısına gidip ona baktılar ve: "Burası size münasib bir çarşı değildir" buyurdular. Sonra bir başka çarşıya gidip baktılar. Yine: "Burası da size uygun bir çarşı değil" buyurdular. Sonra şu çarşıya döndü, içini dolaşıp (tedkik buyurdular) ve:

"İşte sizin çarşınız burasıdır! Sakın burası daraltılmasın ve burada (satış ve alış) yapanlardan vergi alınmasın" buyurdular."

6646 Alım-Satım ÇARŞILAR "Selman radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Kim sabah namazına giderse, iman bayrağıyla gitmiş olur. Kim de çarşıya giderse o da iblis bayrağıyla gitmiş olur" buyurdular."

6647 Alım-Satım ERKENDE BEREKET "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Allahın, ümmetim için perşembe günü ilk vaktin(de yapılan iş)i mübarek kıl" diye dua ettiler."

6648 Alım-Satım EFENDİMİZDEN DUA "İbnu Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam şöyle dua buyurdular: "Allahım, ümmetime, günün ilk vakitlerin(de yaptıkları iş)i bereketlendir."

6649 Alım-Satım SÜTÜ MEMEDE BIRAKILAN HAYVANIN SATIŞI "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ey insanlar! Muhaffele, yani müşteriyi aldatmak için sütü sağılmayıp memesinde kalan bir hayvanı satın alan kimse üç gün muhayyerdir. (Hayvanı bu esnada geri verebilir.) Eğer geri verecek olursa, hayvanla birlikte, sağdığı sütün iki mislini -veya sağılan sütünün (kıymetinin) bir mislini buğday olarak demişti- geri versin."

6650 Alım-Satım ALDATMA "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Doğru söyleyen ve doğruluğu (mucizelerle) tasdik edilen Ebu'l-Kasım aleyhissalatu vesselam üzerine şehadet ederim ki, O bize şöyle buyurdular: "Muhalleb (sütü memede hapsedilmiş) hayvanları satmak aldatmacadır ve aldatma işi hiçbir mü'mine helal olmaz."

6651 Alım-Satım KÖLENİN MUHAYYERLİĞİ "Semüre İbnu Cündüb radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Satılan) kölenin uhdesi (yani alıcısının muhayyerliği veya satıcısının zimmetinde olduğu müddet) üç gündür."

6652 Alım-Satım MALIN KUSURU SÖYLENİR "Vasile İbnu'l-Eska' radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kirn bir şeyi ayıbını açıklamadan satarsa daima Allah'ın gadabına ve meleklerin lanetine maruz kalır:"

6653 Alım-Satım MALIN KUSURU SÖYLENİR "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a esirler getirildiği zaman, aile efradını birbirinden ayırmak istemediği için hepsini bir kişiye verirdi."

6654 Alım-Satım SAYICA FAZLA HAYVANIN PEŞİN MÜBADELESİ "Hz. Enes radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, mü'minlerin annesi Safiyye radıyallahu anha'yı yedi baş (cariye-köle) ile satın aldı."

6655 Alım-Satım FAİZ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mirac gecesi, bir kavme uğradım ki, karınları evler gibi iri idi. Bu karınların içi yılanlarla dolu idi ve yılanlar dışardan gözüküyorlardı. Ben: "Ey Cibril bunlar kimlerdir?"diye sordum. "Bunlar faiz yiyenler!" dedi."

6656 Alım-Satım FAİZ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Faiz yetrniş çeşit günaha sebeptir. En hafifi kişinin anasıyla zina yapması gibidir."

6657 Alım-Satım FAİZ "Abdullah (İbnu Mes'ud) radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Faiz yetmişüç kapı (çeşit)dir: '"

6658 Alım-Satım FAİZ "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Enson inen ayet, faizle ilgili olan ayettir. Resûlullah aleyhissalatu vesselam onu bize açıklamadan vefat etti. Öyleyse faizi de faiz şüphesi olan muameleyi de bırakın."

6659 Alım-Satım VERESİYEDE BELLİ MİKTAR BELLİ MÜDDET ŞART "Abdullah İbnu Selam radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bir adam gelip: "Yahudilerden bir aileyi kastederek "Falanın oğulları müslüman oldular. Ancak pek acıktılar, tekrar İslam'dan dönmelerinden korkuyorum" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Kimin yanında birşeyler var?" diye sordu. Yahudilerden biri: "Benim yanımda şu şu kadar nakit var, -zannedersem üçyüz dinar demişti- Falan ailenin bahçesinden (alınacak meyve için) şu fiyatla selem akdini yaparım)" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "Şu kadar vade ile şu fiyata" olur, "falan ailenin bahçesinden (elde edilecek meyve" kaydı) olmaz" buyurdu."

6660 Alım-Satım ORTAKLIK VE MUDÂRABE "Salih İbnu Süheyb, babası Süheyb (İbnu Sinan)'dan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Üç şey vardır ki onlarda bereket vardır: "Belli bir vade ile olan satış, Mukaraza (denilen ortaklık çeşidi), satmak için değil, ev için buğday-arpa karışımı."

6661 Alım-Satım EVLADIN MALINDA BABANIN HAKKI "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Benim mal ve çocuğum var. Babam da malımı kökünden kurutmak, tüketmek ister" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Sen de malın da babana aitsiniz" buyurdular."

6662 Alım-Satım RASTLANAN SÜRÜ VE BAHÇEDEN İSTİFADE "Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir çobanın (sürüsünün) yanına geldiğin vakit, ona üç kere nida et! (Çoban) cevap verirse ne ala, vermezse, fesada sebep olmadan (sürü sağıp götürmeden) sütünden iç. Bir bahçenin duvarına geldin mi, bahçe sahibini üç kere çağır. Cevap verirse ne ala, (kendinden isteyerek ihtiyacını gör), aksi taktirde fesada sebep olmadan yiyebilirsin."

6663 Alım-Satım RASTLANAN SÜRÜ VE BAHÇEDEN İSTİFADE "Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir sefer sırasında biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la birlikkte idik. Derken, memeleri ida denilen bir bitki ile bağlanmış bir deve sürüsüne rastladık. (Sütten istifade için) sürüye yaklaştık. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bizi çağırdı, hemen yanına gittik. "Bu develer müslüman bir aileye ait, bu onların zaruri gıdalarıdır ve Allah'tan sonra (muhtaç oldukları) bereketleri (hayırlı malları)dır. İçinde azıklarınız bulunan dağarcıklarınızın yanına vardığınızda, onların içindeki erzakınızın çalınmış olması sizi sevirdirir mi? Bunu adalete uygun bulur musunuz?" buyurdular. Ashab: "Hayır!" deyince: "İşte bu (sizin yapmak istediğiniz) de öyle bir iştir" buyurdu. Biz: "Yeyip içmeye muhtaç olursak ne dersiniz?" diye sorduk. Şu cevabı verdi: "Yiyin fakat taşımayın, için fakat taşımayın!"

6664 Alım-Satım DAVAR BESLEME "Ümmü Hani radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana "Koyun ve keçi edin. Zira onda bereket vardır" buyurdular."

6665 Alım-Satım DAVAR BESLEME "Urve el-Bariki radıyallahu anhüma, "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın şu sözünü nakletmiştir: "Deve, sahipleri için bir izzet vesilesidir. Koyun ve keçi de berekettir. Hayır, Kıyamete kadar atın alnına bağlanmıştır."

6666 Alım-Satım DAVAR BESLEME "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Koyun ve keçi cennet hayvanlarındandır."

6667 Alım-Satım DAVAR BESLEME "Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam zenginlere koyun-keçi edinmelerini emretti ve buyurdu ki: "Zenginlerin tavuk edinmeleri halinde, Allah, köylerin helak olmasına izin verir."

6668 Dava KAZA "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam beni Yemen'e gönderdi. "Ey Allah'ın Resûlü dedim. Sen beni gönderiyorsun. Halbuki ben gencim ve aralarında davalarını hükme bağlayacağım. Ben ise daha hükmetmeyi bilmiyorum!"

Ali devamla der ki: "Bunun üzerine Resûlullah eliyle göğsüme vurdu ve: "Allahım, kalbine hidayet, diline hakta sebat ver!" diye dua etti."

Ali der ki: "O günden sonra, iki kişi arasında verdiğim hiçbir hükümde tereddüt etmedim."

6669 Dava RÜŞVET "Abdullah (İbnu Mes'ud) radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Halk arasında hüküm veren hiç kimse yoktur ki, Kıyamet günü bir melek ensesinden tutmuş olarak onu getirmesin. Sonra melek başını semaya kaldırır. Eğer (meleğe): "Onu at!" diyen olursa melek onu cehennemin öyle derin bir çukuruna atar ki, kırk yılda o çukurun dibine varabilir."

6670 Dava HAKİMİN HÛKMÜYLE HARAM HELAL OLMAZ "Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Muhakkak ki ben bir insanım. Sizden bazısı, delilini beyanda diğerlerine nazaran daha belagatlıdır. Bu sebeple, ben, kimin lehinde diğer kardeşimin hakkından bir parça kesersem, şüphesiz ona ateşten bir parça kesmiş olurum."

6671 Dava MAHKEMEDE YEMİN "Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yaş bir misvak çubuğu için bile olsa, şu minberimin yanında bile bile yalan yere yemin eden hiçbir köle ve cariye yoktur ki ona cehennem vacip olmasın."

6672 Dava ÇALINMIŞ MALINI BULANIN ALMA HAKKI "Semure İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir kimsenin bir eşyası kaybolsa veya çalınsa, sonra bunu bir adamın satmakta olduğunu görse, o mala sahibi ehaktır. Onu satın almış olan kimse satandan bedelini geri alır."

6673 Dava BİRŞEYİ KIRAN HAKKINDA HÜKÜM "Beni Sûe kabilesinden bir adam anlatmıştır: "Ben Hz. Aişe radıyallahu anha'ya: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ahlakını bana haber ver!" demiştim. Şu cevapta bulundu: "Sen Kur'an'ın "Ve hiç şüphesiz sen pek yüce bir ahlak üzerindesin" (Kalem 4) ayetini okumadın mı?" (Aişe radıyallahu anha sözüne devamla) dedi ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir gün) ashabıyla birlikte (hücremde) idiler. Kendisine yemek yapmıştım. Hafsa da yemek yapmıştı. Ama yemeği hazırlamada Hafsa benden önce davrandı. Ben cariyeme: "Git Hafsa'nın yemeğini dök!" dedim. O(nun cariyesi) yemeği Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın önüne tam koyacağı sırada cariyem yetişip ona vurdu ve tabak kırıldı, yemek ortalığa dağıldı. Resûlullah çabuk davranıp (kırıkları) bir araya getirdi, deri sofra üzerine dökülen yemekleri topladı ve (ashabıyla) yediler. Sonra Resûlullah aleyhissalatu vesselam benim kabımı (kırılana bedel, içindeki yemekle birlikte) Hafsa'ya gönderdi ve: "Kırılan kabınız yerine bu kabı alınız, içerisindeki yemeği de yiyiniz" buyurdu." Aişe devamla der ki: "Ben işlediğim (bu densizliğe hak ettiğim gücenmenin izini) Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın mübarek yüzlerinde hiç görmedim."

6674 Dava HATILINI KOMŞU DUVARA SAPLA "İkrime İbnu Seleme'den rivayet edildiğine göre: "Belmuğire'den iki kardeşten biri duvarının üzerine hatıl koydurmamaya köle azad etmek üzere yemin etti. Sonra Mücemmi' İbnu Yezid ile ensardan birçok kimse yanına gelip:

"Şehadet ederiz ki, Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Hiçbiriniz komşusunun hatılını duvarına saplamasına mani olmasın" buyurdu" dediler. Adamcağız bunun üzerine: "Ey kardeşim! Senin lehinde benim aleyhimde hüküm verilmiş oldu. Ben (koydurmayacağım diye köle azadı üzerine) yemin etmiştim. Bari, sen benim duvarımın yanına bir direk koy ve hatılını bu direk üzerine at (böylece benim de yeminim bozulmasın)" dedi."

6675 Dava HATILINI KOMŞU DUVARA SAPLA "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sizden kimse, duvarına, komşusunun hatıl saplamasına mani olmasın."

6676 Dava YOLUN GENİŞLİĞİNDE İHTİLAF OLURSA "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yolun (genişliği hususunda) ihtilafa düşerseniz yedi zira' yapın."

6677 Dava ZARARA ZARARLA MUKABELE YOK "Ubade İbnu's-Samit ve İbnu Abbas radıyallahu anhüm anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam şöyle hükmetmiştir: "Zarara sokmak ve zarara karşı zarar vermek yoktur."

6678 Dava ZİLYED "Cariye (İbnu Zafer el-Hanefi) radıyallahu anh anlatıyor: "Bir grup insan, aralarında yer alan ve sazlıktan mamul bir çardağın mülkiyeti hakkındaki ihtilaflarını çözdürmek üzere Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a başvurdular. Aleyhissalatu vesselam, onlara, meselelerini çözmesi için Huzeyfe radıyallahu anh'ı gönderdi. Huzeyfe gidince, kulübe kamışlarını bağlayan ipin tesbit edildiği yere daha yakın olanlar lehinde hükmetti. Huzeyfe, Aleyhissalatu vesselam'ın yanına dönünce nasıl hükmettiğini haber verdi. Aleyhissalatu vesselam: "İsabet ettin ve güzel hükmettin!" buyurarak taktirlerini ifad etti."

6679 Dava KÂİF "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Kureyşliler kahine bir kadına gelip: "(Hz. İbrahim aleyhisselam'ın ayak izinin bulunduğu bilinen Makam-ı İbrahim'deki taşı kastederek) şu makam sahibine, iz yönüyle en çok benzeyeni bize bildir!" dediler. Kahine:

"Suyun sürüklediği kum kadar ince olan şu toprak üzerine bir bez yayıp sonra da üzerinden yürürseniz, ben istediğinizi haber veririm!" dedi. Söylendiği gibi bir bez yaydılar, sonra halk üzerinde yürüdü. Kahine kadın Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ayak izini görünce: "Ona benzemede bu, en ileri olanınız!" dedi. Bu hadiseden sonra yirmi yıl-veya Allah'ın dilediği-kadar bir zaman geçince Allah Teala hazretleri, Muhammed Mustafa'yı peygamber olarak gönderdi."

6680 Dava ÇOCUĞA EBEVEYN HAKKINDA MUHAYYERLİK "Abdülhamid İbnu Seleme'nin dedesi radıyallahu anh anlatıyor: "(Boşanan) annesi ile babası, kendisini yanında tutmak hususunda ihtilafa düşerek, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a başvurdular. Bunlardan biri kafir, diğeri müslüman idiler. Aleyhissalatu vesselam çocuğu (anne veya babadan birini seçmede) muhayyer bıraktı. Çocuk kafir olanı tercih etmişti ki, Aleyhissalatu vesselam: "Allahım, onu doğruya yönelt!" diye dua buyurdu. Bunun üzerine çocuk müslüman olana yöneldi. Böylece çocuğu müslüman olana verdi."

6681 Dava MALINA ZARAR VERENE TASARRUF YASAĞI "Muhammed İbnu Yahya İbnu Habban radıyallahu anh anlatıyor: "O benim dedem Munkız İbnu Amr'dır. (Bir savaşta başından derin bir yara almıştı. Bu yara onun dilini kırmıştı (normal konuşamıyordu). Buna rağmen o, ticareti bırakmamıştı. Alış-verişte hep aldatılırdı. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek durumunu anlattı. Aleyhissalatu vesselam, "Sen alış-veriş edince: "(Dinimizde) aldatma yok!" de! Ayrıca sen, satın aldığın her malı geri verme hususunda üç geceye kadar muhayyersin. (Bu üç günlük muhayyerlik müddetinden) sonra rızan varsa malı tut, yoksa malı sahibine geri ver" buyurdu."

6682 Dava MÜFLİS "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh'ı alacaklılarından kurtardı. Sonra onu Yemen'e amil (vali) olarak yolladı. Bunun üzerine Hz. Muaz şöyle dedi: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, (elimde mevcut) malımla beni borçlardan halas etti, sonra da Yemen'e amil tayin etti."

6683 Dava ŞAHİTLİK İSTENMEDEN ŞEHADET "Cabir İbnu Semüre radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Ömer radıyallahu anh bize Cabiye'de hitap etti ve dedi ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, tıpkı benim sizin aranızdaki şu kalkmam gibi bizim aramızda hitap için ayağa kalktı ve dedi ki: "Ashabım, bunları takip edenler (tabiin) ve onları da takip edenler (etbauttabiin) hakkında bana riayetkar olun (benim hatırım için onlara da saygılı olun). Onlardan (Etbauttabiinden) sonra yalan yaygınlaşacak, öyle ki, kişi kendisinden şahitlik istenmediği halde şehadette bulunacak, yemin talep edilmediği halde yemin edecek."

6684 Dava BORÇLARDA ŞEHADET "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh, Bakara suresinin (mealen) "Ey iman edenler! Birbirinize belirli bir müddet için borçlandığınız zaman!" diye başlayan (ve müdayene ayeti olarak bilinen ve Kur'an-ı Kerim'in en uzun ayeti olan Bakara suresinin 282. ayetini) "...Eğer bazınız bazınıza güvenirse -yani borcu, sened, şahidler veya rehinle tevsik etmeye gerek duymazsa- kendisine güvenilmiş olan borçlu kimse borcunu ödesin..." ayetine gelince: "Bu ayet, bundan önceki ayeti neshetti" dedi"."

6685 Dava ŞAHİDLİĞİ CAİZ OLMAYANLAR "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(İslam dinine göre) hain erkek ve haine kadının, müslüman iken hadd cezasına çarpılan kimsenin şahidliği makbul değildir. Keza kin ile husumet sahibinin kin beslediği kimse aleyhine şahidliği caiz değildir."

6686 Dava TEK ŞAHİD VE YEMİNLE HÜKÜM "Sürrak radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir erkeğin şahitliğini ve talibin (davacının) yeminini geçerli saydı."

6687 Dava YALAN ŞAHİTLİK "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yalancı şahidin ayakları, (daha şehadet mahallinden) ayrılmadan Allah Teala hazretleri ona cehennemi vacip kılar."

6688 Dava EHLİ KİTABIN BİRBİRİNE ŞAHİTLİĞİ "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Ehl-i Kitab'ın birbirlerine şahitlik etmelerine izin verdi."

6689 Hibe ÖMRÂ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ömra(nın mal sahibininmenfaatine bir yönü) yoktur. Kim bir malı ömra kılarsa artık o mal, ömra kılana aittir."

6690 Hibe HİBEDEN DÖNME "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bağışını geri alan kimsenin durumu şu köpeğin durumu gibidir: Yalını yer, iyice doyunca kusar. Sonra kusmuğuna tekrar dönüp onu yer."

6691 Hibe SEVAP ÜMİDİYLE HİBE "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişi, karşılığı verilmediği müddetçe hibesini geri alma hakkına sahiptir."

6692 Hibe KOCADAN İZİNSİZ KADININ HİBESİ "Ka'b İbnu Malik'in anlattığına göre: "Hanımı, kendine ait bir zinet eşyasını Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a götürüp: "Ben bunu tasadduk ediyorum" demiştir. Aleyhissalatu vesselam kendisine: "Kadının kendi malından (da olsa) bağışı kocasının izni olmadan caiz değildir. Acaba sen Ka'b'den izin aldın mı?" demiştir. Hanım "Evet!" deyince, hanımın kocası Ka'b İbnu Malik'e (bir adam göndererek): "Sen Hayre'ye zinetini tasadduk etmesine izin verdin mi?" diye sordurmuş, Ka'b: "Evet!" deyince Resûlullah aleyhissalatu vesselam kadının hibesini kabul buyurmuştur."

6693 sadaka SADAKA ETTİĞİ ŞEYİ SATIN ALABİLİR Mİ? "Zübeyr İbnu'l-Avvam radiyallahu anh'ın anlattığına göre, "Kendisi gamr veya gamra denilen bir atı hibe olarak vermiş, sonra o attan olduğu söylenen erkek veya dişi bir tayın satışa arzedildiğini görmüş, tayı satın almayı bırakmıştır."

6694 sadaka SADAKA ETTİĞİ ŞEY VERASETLE GELİRSE "Amr İbnu Su'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anhuma anlatıyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek;: "Ben bahçemi anneme vermiştim. Şimdi o vefat etti. Benden başka da varis bırakmadı (bahçeye varis olabilir miyim?)" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam şu cevabı verdi: "Senin sadakan tam oldu. Bahçen tekrar sana rücu etti."

6695 sadaka SADAKA ETTİĞİ ŞEY VERASETLE GELİRSE "Ebu Umame ve Enes İbnu Malık radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Ariyet, sahibine döner, minha (intifası bağışlanan mal) sahibine iade edilir" buyurdular."

6696 Borç HAVALE "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Borcunu ödemeye muktedir olan kimsenin özürsüz olarak ödemeyi geciktirmesi zulûmdür. Sen alacaklı durumda iken (alacağın) varlıklı ve güvenilir bir kimseye havale edilirse, bu havaleyi kabullen."

6697 Borç ÖDEME NİYETİYLE BORÇLANAN "Abdullah ibnu Ca'fer radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Borç, Allah'ın hoşlanmadığı bir şeye ait olmadığı müddetçe, Allah-u Zülcelal hazretleri, borcunu ödeyinceye kadar borçlu ile birliktedir."

Ravi der ki: "Abdullah İbnu Ca'fer, vekil harcına derdi ki: "Git, benim için borç al. Zira ben, Resûlullah'tan bu hadisi işittikten sonra Allah'ın benimle olmadığı bir gece geçirmekten hoşlanmam."

6698 Borç ÖDEME NİYETİYLE BORÇLANAN "Süheyb el-Hayr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim ödememek kastıyla borca girerse Allah'ın huzuruna hırsız olarak çıkar."

6699 Borç ÖDEMEME NİYETİYLE BORÇLANAN "İbnu Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Üzerinde bir dinar veya bir dirhemlik borçla ölen kimsenin borcu, onun hayır ve hasenatından ödenir. Orada (mahşer yerinde) ne dinar ne de dirhem vardır."

6700 Borç BORÇTA CİDDİYET "Büreyde el-Eslemi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir borçluya mühlet verirse, her gün için bir sadaka sevabı kazanır. Kim onun borcunu vadesi geldikten sonra tehir ederse, tehir ettiği müddetçe, her geçen gün (alacağı mal kadar) sadaka yazılır."

6701 Borç BORÇLUYA MÜHLET "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, bir hak sahibine: "Sen hakkını (borçludan) imkan nisbetinde günahlara girmeden al" buyurdular."

6702 Borç BORCUNU İSTEMEDE ANLAYIŞ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir adam gelerek Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan bir alacağını veya bir hakkını talep etti. Bunu yaparken nezakete uymayan bazı yakışıksız söz sarfetti. Resûlullah'ın ashabı adama dersini vermek istediler. Ama Resûlullah aleyhissalatu vesselam müsaade etmeyip: "Bırakın! Zira alacaklı kimsenin, hakkını alıncaya kadar borçlu üzerinde söz hakkı vardır" buyurdular."

6703 Borç HAK SAHİBİ SÖZ SAHİBİDİR "Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Bir bedevi Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek, Efendimizin uhdesinde bulunan alacağını istedi ve bunu yaparken sert davrandı. Hatta: "Borcunu ödeyinceye kadar seni taciz edeceğim" dedi. Ashab-ı Kiram hazretleri bedeviyi azarlayıp: "Yazık sana! Kiminle konuştuğunu bilmiyorsun galiba!" dediler. Adam: "Ben hakkımı talep ediyorum" dedi. Aleyhissalatu vesselam, ashabına: "Sizler niçin hak sahibinden yana değilsiniz?" buyurdu ve Havle Bintu Kays radıyallahu anha'ya adam göndererek: "Sende kuru hurma varsa benim borcumu ödeyiver. Hurmamız gelince borcumuzu sana öderiz" dedi. Havle: "Hay hay! Babam sana kurban olsun Ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Kadın, Resûlullah'a borç verdi, O'da bedeviye olan borcunu kapadı ve ayrıca yemek ikram etti. (Bu tavırdan memnun kalan) bedevi: "Borcunu güzelce ödedin. Allah da sana mükafaatını tam versin" diye memnuniyetini ifade etti: Aleyhissalatu vesselam da: "İşte bunlar (borcunu hakkıyla ödeyenler) insanların hayırlılarıdır. İçindeki zayıfların, incitilmeden haklarını alamadıkları bir cemiyet iflah olmaz" buyurdular."

6704 Borç ÖDÜNÇ VERME "Kays İbnu Rûmi merhum anlatıyor: "Süleyman İbnu Üzüna, Alkame'ye, ödeneği gelme zamanına kadar bin dinar borç vermişti. Ödeneği çıkınca, borcunu ondan istedi ve sert davrandı. O da hemen ödedi, ancak Alkame Süleyman'a kızmıştı. Birkaç ay durup yanına geldi: "Ödeneğim gelinceye kadar bana bin dirhem ver!" dedi. Süleyman yine: "Pekala! Memnuniyetle!" dedi (ve ailesine yönelerek:) "Ey Ümmü Utbe! Şu yanındaki mühürlü keseyi getir!" diye seslendi. Kadın keseyi getirdi. Süleyman, Alkame'ye:

"Vallahi işte ödediğin dirhemler! Ben bunlardan tek dirhemi yerinden kımıldatmadım!" dedi. Bunun üzerine Alkame:

"Allah babandan razı olsun. O halde alacağını tahsil için bana olan o kaba davranışın sebebi neydi?" dedi. Süleyman:

"Senden işittiğim hadisler!" cevabını verdi.

"Benden ne işitmiştin?"

"Sen İbnu Mes'ud radıyallahu anh'dan naklen Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Bir müslümana bir şeyi iki kere borç olarak veren hiçbir müslüman yoktur ki, onun bu davranışı, o şeyi bir kere sadaka etmiş gibi sevap olmasın!" buyurmuştur.

Bunun üzerine Alkame: "Evet, İbnu Mes'ud bana böyle haber vermişti!" diye te'yid etti."

6705 Borç ÖDÜNÇ VERME "Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Miraç gecesinde cennetin kapısı üzerinde şu ibarenin yazılı olduğunu gördüm: "Sadaka on misliyle mükafaatlandırılacaktır. Ödünç para onsekiz misliyle mllükafaatlandırılacaktır." Ben: "Ey Cibril! Ödünç verilen şey ne sebeple sadakadan daha üstün oluyor?" diye sordum." "Çünkü dedi, dilenci (çoğu kere) yanında para olduğu halde sadaka ister. Borç isteyen ise, ihtiyacı sebebiyle talepte bulunur."

6706 Borç ÖDÜNÇ VERME "Yahya İbnu Ebi İshak el-Hünai anlatıyor: "Hz. Enes radıyallahu anh'a: "Bizden bir adam, (din) kardeşine borç olarak mal verir. Sonra malı alan kimse borç verene bir hediyede bulunur (bu hususta ne dersin?)" diye sordum. Enes bana şu cevabı verdi: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz bir malı borç verse, sonra alan da veren kimseye bir hediye vermek veya bineğine bindirmek istese, sakın o hediyeyi almasın, bineğine de binmesin. Eğer aralarında borç alıp-vermezden önce böyle (dostane) muameleler olmuşsa o başka."

6707 Borç ÖLÜNÜN BORCUNU ÖDEME "Said İbnu'l-Atval radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Kerdeşi ölmüş ve üçyüz dirhem mal ve geride bakıma muhtaç horanta bırakmıştır. Der ki: "Ben bu parayı ailesine harcamayı arzu ettim. Aleyhissalatu vesselam: "Kardeşin borcundan dolayı hapsedilmiştir. Borcunu sen ödeyiver" buyurdu. Sa'd da: "Ya Resûlullah! Ben onun yerine borcunu ödedim. Yalnız bir kadının iddia edip şahitlendiremediği iki dinarı ödemedim" dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem aleyhissalatu vesselam Sa'd'a: "Sen kadına iddia ettiğini ver. Çünkü kadın gerçeği söylemektedir" buyurdu."

6708 Borç ÜÇ BORCU ALLAH ÖDER "Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şüphesiz, borç sahibi (ödemeden) ölünce, borcu Kıyamet günü ondan alınır. Fakat şu üç sebeple borçlanan kimse bu hükmün dışındadır:

1. Adamın gücü Allah yolunda (savaşta) zayıflar, o da Allah düşmanına ve kendi düşmanına karşı kuvvetlenmek için borçlanır.

2. Bir adamın yanında bir müslüman ölür, onu kefenleyip gömecek parası olmaz, bu maksatla borçlanır.

3. Bir adam, bekarlık sebebiyle nefsinden Allah'a karşı korku hisseder. Dinine zarar gelir endişesiyle (borçlanarak) evlenir. Allah Teala hazretleri, Kıyamet günü, bunların borçlarını kendisi öder."

6709 rehin HZ. PEYGAMBERİN ZIRHI REHİNE İDİ "Esma Bintu Yezid radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, zırhını bir yahudinin yanında, bir miktar zahire mukabili rehine bırakılmış olarak vefat etti."

6710 rehin HZ. PEYGAMBERİN ZIRHI REHİNE İDİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam vefat ettiği zaman, zırhı, otuz sa' arpa mukabili bir yahudiye rehin bırakılmıştı."

6711 rehin REHİN GERİ ALINIR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Rehin, (borcun ödenmesiyle) geri alınabilir."

6712 muzâra'a İŞÇİNİN ÜCRETİ "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İşçiye ücretini, teri kurumadan önce veriniz."

6713 muzâra'a KARIN TOKLUĞUNA ÜCRET "Utbe İbnu'n-Nüder anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında idik. Ta-sin-mim suresini okudu. Hz. Musa aleyhisselam'ın kıssasına gelince: "Hz. Musa, fercinin iffeti (Hz. Şuayb'ın kızıyla evlenme) ve karnının doyurulması mukabilinde sekiz veya onyıl işçi olarak çalışmayı kabullendi" buyurdu."

6714 muzâra'a KARIN TOKLUĞUNA ÜCRET "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Yetim olarak büyüdüm, fakir olarak hicret ettim. Karnımı doyurma ve (yolculuk) sırasında bazan binerek ayağımı dinlendirme nöbeti karşılığında İbnetu Gazvan'a işçi oldum. Konakladıkları vakit onlara odun topluyordum. Bindikleri zaman da develerini yürütmek için ezgi söylerdim. İslam dinini bir nizam, Ebu Hureyre'yi de imam (idareci) kılan Allah'a hamdolsun."

6715 muzâra'a BİR KOVA SU BİR HURMAYA "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a (bir ara) maddi darlık isabet etti. Bu duruma Ali muttali oldu. Hemen çıkıp, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ihtiyacını görecek bir gelir temini için iş aradı. Derken bir yahudiye ait bir bahçeye uğradı. Adama her kovası bir kuru hurmaya onyedi kova su çıkarıverdi. Yahudi de hurmasından onun için onyedi tane acve (denilen iyi hurma) seçip verdi. Ali radıyallahu anh bunları Resûlullah'a getirdi."

6716 muzâra'a BİR KOVA SU BİR HURMAYA "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Ben bir hurma mukabilinde bir kova su çıkarırdım ve hurmanın iyi, kuru olmasını şart koşardım."

6717 muzâra'a BİR KOVA SU BİR HURMAYA "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Ensardan bir zat gelip: "Ey Allah'ın Resûlü! (Bugün) renginizi niye değişmiş görüyorum?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Açlıktan" buyurdular. Ensari hemen evine döndü. Ama evinde (ikram edecek) birşey bulamadı. Yiyecek aramaya çıktı. Derken hurmalık sulayan bir yahudiye rastladı: Yahudiye: "Hurmalığını ben sulayayım ne dersin?" dedi. O da: "Pekala!" dedi. Ensari: "Her kovaya bir hurma!" dedi ve hurmanın içi kararmış, sertleşmiş ve adileşmiş olmamasını şart koştu, iyi hurmadan alacağını söyledi. Sonra iki sa' hurma yapacak miktarda su çıkardı ve aldığı hurmayı Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a getirdi."

6718 muzâra'a ÜÇTE BİRE, DÖRTTE BİRE MUZÂRA'A "Tavus'un anlattığına göre: "Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Ebu Bekr, Hz.Ömer ve Hz. Osman zamanlarında araziyi, (mahsulünü) üçte bir, dörtte bir karşılığında kiraya vermiştir. Bu kiralama işi, (o zamandan) şu günümüze kadar tatbik edilegelmiştir."

6719 muzâra'a HURMA VE ÜZÜM ORTAKLIĞI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber arazisini, hurmalıklarıyla, tarlalarıyla mahsulün yarısı mukabilinde eski ahalisine (yahudilere müzaraa usulüyle) verdi."

6720 muzâra'a HURMA VE ÜZÜM ORTAKLIĞI "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber'i fethedince orayı yarıya ortağa verdi."

6721 muzâra'a MÜSLÜMANLAR ÜÇ ŞEYDE ORTAK "Hz. İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Müslümanlar üç şeyde ortaktırlar: Suda, otta, ateşte. Bunlardan alınacak bedel de haramdır."

Ebu Said dedi ki: "Sudan maksad) akarsudur.."

6722 muzâra'a MÜSLÜMANLAR ÜÇ ŞEYDE ORTAK "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Üç şey vardırki (istenince) vermemezlik edilmez: Su, ot ve ateş."

6723 muzâra'a MÜSLÜMANLAR ÜÇ ŞEYDE ORTAK "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü!" dedim, verilmemesi caiz olmayan şey nedir?"

"Su, tuz ve ateş!" buyurdular. Ben tekrar: "Ey Allah'ın Resulü dedim. Evet suyu anladık öyledir, ama tuz ve ateş niye öyledir?" dedim. Şu cevabı verdi:

"Ey Humeyra! Kim (isteyene) ateş verirse, bu ateşin pişirdiği her şeyi tasadduk etmiş gibi sevap kazanır! Kim de tuz verirse, o dabu tuzuntatlandırdığı her şeyi tasadduk etmiş gibi olur. Kim su bulunan yerde bir müslümana bir içimlik su içirirse sanki bir köle azad etmiş gibi olur, suyun bulunmadığı yerde içirirse, onu ihya etmiş gibi olur."

6724 muzâra'a OTA MANİ OLMAK İÇİN SUYA MANİ OLUNMAZ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Suyun fazlası esirgenmez. Kuyunun (ihtiyaçtan) artan kısmı da esirgenmez."

6725 muzâra'a AKAR SUYUN KULLANIMINDA SIRA "Salebe İbnu Ebi Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Mehzur (isimli derenin) suyu (ile arazilerin sulanması sırası) hususunda şu hükmü verdi:

"(Arazisi) yukarıda olan kimse (arazisi) aşağıda olan kimsenin üstündedir (yani önce o sular). Yukarıdaki kimse (arazisini), su, ayak topuklarına varıncaya kadar sular, sonra suyu kendisinden aşağıda olana salıverir."

6726 muzâra'a AKAR SUYUN KULLANIMINDA SIRA "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, hurmalıkların akar su ile sulanmaları hususunda şöyle hükmetti: "Suyun başından itibaren önce üsttekiler aşağıdakilerden önce sular. Su ökçeye (çıkacak kadar akmaya) bırakılır. Sonra su bitişikteki aşağıya bırakılır. Bahçeler bitinceye veya su tükeninceye kadar böyle yapılır."

6727 muzâra'a SUYUN TAKSİMİ "Kesir İbnu Abdillah İbni Avf el-Müzeni'nin dedesi (Amr İbnu Avf) radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sulama gününde önce atlardan başlanmalıdır."

6728 muzâra'a KUYUNUN HARİMİ "Abdullah İbnu Muğaffel radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim (sahipsiz bir arazide) bir kuyu kazarsa, kendi hayvanlarına yatak olmak üzere kırk ziralık mesafe onun olur."

6729 muzâra'a AĞACIN HARİMİ "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir hurma bahçesinde, bir adama ait bir, iki, üç hurma ağacı hususunda hüküm verdi. Bahçe sahibi ile bu birkaç ağacın sahipleri, bahçedeki hakları hususunda ihtilaf etmişlerdi. Aleyhissalatu vesselam, bu münferid ağaçlardan her biri için, dipten itibaren dalının uzandığı yere kadar ağacın harimi sayılacağına hükmetti."

6730 muzâra'a AĞACIN HARİMİ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hurma ağacının harimi onun dallarının uzunluğu kadardır."

6731 muzâra'a AKARINI SATAN, PARASINI MİSLİNE YATIRSIN "Sa'id İbnu Hureys radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir ev veya akar satıp elde ettiği parayı aynı cins (bir mülk)'e yatırmazsa, bu kimse, aldığı bedelin hakkında mübarek kılınmamasına müstehak olur."

6732 muzâra'a AKARINI SATAN, PARASINI MİSLİNE YATIRSIN "Huzeyfe İbnu'l-Yeman radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir ev satar da aldığı parayı emsaline yatırmazsa, o para, kendisine mübarek kılınmaz."

6733 Arazi ARAZİYİ SATIŞTA KOMŞUYA HABER VER "İbnu Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir kimsenin arazisi olur da satmak isterse, önce komşusuna arzetsin."

6734 Suf'a HUDUD BELİRİRSE SUF'A YOK "Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam taksim edilemeyen malda suf'a hakkı tanıdı. Eğer (taşınamaz mal taksim edilip) hududlar belli olursa artık suf'a hakkı yoktur."

6735 Suf'a SUF'A TALEBİ "İbnu Ömer radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Suf'a (hakkı) devenin bağlı bulunduğu ipi çözmek gibidir (ipi çözülen deve kaçırıldığı gibi, kullanılmayan suf'a hakkı da kaçırılır)."

6736 Suf'a SUF'A TALEBİ "İbnu Ömer radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir ortak diğer bir ortaktan önce (üçüncü bir ortagın hissesini suf'a yoluyla) satın aldığı zaman, diğer ortağın, hisseyi satın alan ortağa karşı suf'a hakkı yoktur. Buluğ çağına varmamış ortak ve gaib (yani hazır bulunmayan) ortak için de suf'a hakkı yoktur."

6737 lukata(buluntular) YİTİK, BULANA HELAL DEĞİL "Abdullah İbnu's-Sıhhir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Müslümanın yitirdiği (herşey) ateş alevidir."

6738 müdebber MÜDEBBER "İbnu Ömer radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Müdebber (efendisi ölünce azad edilecek olan) köle, sülüs (yani sahibinin terekesinin üçte birin)den olmak üzere muteberdir."

6739 ümmü veled ÜMMÜ VELED "İbnu Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kimin cariyesi, kendisinden bir çocuk doğurmuşsa, o cariye (ümmü veled olur ve) kendisinin vefatından sonra hür olur."

6740 ümmü veled ÜMMÜ VELED "İbnu Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında (oğlu) İbrahim'in annesi zikredilmişti. Aleyhissalatu vesselam: "Onu, oğlu İbrahim azad etti! buyurdular."

6741 ümmü veled ÜMMÜ VELED "Hz. Cabir radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam aramızda hayatta iken, cariyelerimizi ve çocuklarımızın annesi olan cariyelerimizi satardık, bunda bir beis görmezdik."

6742 mutakebe MUKATEBE "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kendisiyle yüzyirmi okiyye üzerinden mukatebe yapılan bir köle, bütün borcunu ödese de on okiyyelik (az bir şey dahi kalsa) o yine köledir."

6743 mutakebe MUKATEBE "Ümmü Seleme radiyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Siz kadınlardan birinin mukatebe yaptığı bir köleniz varsa, köleniz ödeyeceği meblağa sahip olduğu andan itibaren onun yanında örtünmeniz (kaç-göç etmeniz) gerekir."

6744 mahrem MAHREMİ KÖLE OLAMAZ "İbnu Ömer radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim mahremi olan bir yakınına malik (olma durumunu kazanır) ise o mahremi hürdür."

6745 Azad MALI OLAN KÖLE AZAD EDİLMİŞSE "Abdullah İbnu Mes'ud radiyallahu anh'ın azadlısı Umeyr'in anlattığına göre: "Abdullah kendisine: "Ey Umeyr! Seni ben, kolay bir azadlama ile azadladım. Zira Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Kim bir köleyi azad eder ve (kölenin elindeki) malını zikretmezse mal kölenin olur!" dediğini işittim. Sen bana elindeki maldan haber ver (ne kadardır)?"

6746 veled-i zina VELED-İ ZİNANIN AZADLISI "Resulullah'ın azadlılarından Meymune bintu Sa'd anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a veled-i zinadan sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Savaşırken giydiğim bir çift ayakkabı veled-i zinayı azad etmemden daha hayırlıdır."

6747 Hudud HADDLERİN TATBİKİ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'ın had cezalarından birinin yerine getirilmesi Allah'ın beldelerinde kırk gece yağan yağmurdan daha hayırlıdır."

6748 Hudud HADDLERİN TATBİKİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kur'an'dan tek bir ayeti inkar edenin boynunu vurmak helal olur. Kim "la ilahe illallahu vahdehû la şerike leh ve enne Muhammeden abduhu ve Resûluhu (Allah birdir, ortağı yoktur, Muhammed onun kulu ve elçisidir)" derse hiç kimsenin ona dokunma yetkisi yoktur. Ancak, bir hadd suçu işlerse, ona cezası verilir."

6749 Hudud HADDLERİN TATBİKİ "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Siz Allah'ın had cezalarını (akrabalık ve diğer hususlarda size) yakın olan hakkında da uzak olan hakkında da tatbik edin. Allah'ın hükmünü uygulamaktan sizi hiçbir ayıplayıcının ayıplaması alıkoymasın."

6750 Hudud ŞÜPHE VARSA HAD UYGULANMAZ "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hadd cezasını defedebildiğiniz müddetçe defedin (suçun sübutunu zedeleyen delilleri esas alarak uygulamaktan kaçının)."

6751 Hudud ŞÜPHE VARSA HAD UYGULANMAZ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Kıyamet günü Allah da onun ayıbını örter. Kim de müslüman kardeşinin ayıbını açarsa Allah da onun ayıbını açıp evinin içinde bile rezil eder."

6752 Hudud HADD CEZASINA ŞEFAAT OLMAZ "Mes'ud İbnu'l-Esved radıyallahu anh anlatıyor: "(Fatıma isimli) kadın, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın evinden kadifeyi çalınca biz bunu büyük bir hadise olarak değerlendirdik. Kadın Kureyş'ten (taşınmış) birisiydi. Lehinde konuşmak üzere Resûlullah'a geldik: "Biz onun cezasına mukabil kırk okiyyelik fidye verelim" dedik. Aleyhissalatu vesselam: "Cezasını çekerek temizlenmesi onun için daha hayırlıdır" buyurdular. Biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın sözündeki yumuşaklığı görünce, Üsame'ye geldik ve: "Git, kadın lehine Resûlullah'a konuş (da eli kesilmesin)" dedik. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bu hali görünce (sertleşti ve) hutbe irad etmek üzere ayağa kalktı, şöyle söyledi: "Aziz ve celil olan Allah'ın cariyelerinden bir cariyeye terettüp eden Allah'ın haddlerinden birini (tatbik etmemem için) üzerimde niye bu kadar ısrar ediyorsunuz? Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun! Eğer o kadının tenezzül ettiği şeye (hırsızlığa) Muhammed'in kızı Fatıma tenezzül etseydi Muhammed (hiç çekinmeden) onun elini mutlaka keserdi."

6753 Hudud KÖTÜLÜĞÜ ALENİ YAPAN "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Zina suçu sebebiyle) herhangi birini şahitsiz olarak recmetseydim, falann kadını recmederdim. Çünkü onun konuşmasından, vaziyetinden ve yanına girip çıkanlardan dolayı ciddi bir şüphe hasıl olmuştur."

6754 Hudud CARİYEYE HADD TATBİKİ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cariye zina ederse sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, sonra onu, (bu halini belirterek) bir örgü (ip) bedeliyle de olsa satın!"

6755 Hudud YAŞLI VE HASTAYA HADD GEREKİR "Said İbnu Sa'd İbnu Ubade radıyallahu anhüma anlatıyor: "avi der ki: Bu büyükanne Esma Bintu Ebi Bekr midir, yoksa Su'da Bintu Avf mıdır bilemiyorum- naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Duba'a Bintu Abdilmuttalib'in yanına girmişti, ona: "Ey halacığım seni hacc yapm"tan alıkoyan mani nedir?" diye sordu. Halası: "ın Resulü! 0 buna zayıftır, buna dayanamaz, yüz sopa vurursak ölür!" dediler. Efendimiz: "Öyleyse, onun için yüz saçaklı bir hurma dalı alın ve ona o dal ile bir kere vurun!" buyurdular."

6756 Hudud MALINI MÜDAFAA EDERKEN ÖLEN ŞEHİTTİR "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kimin malının yanına (gasbetmek veya çalmak için) gidilir, bu maksatla mal sahibiyle mukatele edilir ve mal sahibi öldürülürse, o kimse şehit olur."

6757 Hudud MALINI MÜDAFAA EDERKEN ÖLEN ŞEHİTTİR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kimin malı zulüm yoluyla elinden alınmak istenir ve bu yolda öldürülürse, o kimse şehittir."

6758 Hudud HIRSIZA HADD "Amir İbnu Sa'd'ın babası (Sa'd İbnu Ebi Vakkas) radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(Üç dirhemlik) kalkan değerinde (bir malın çalınmasıyla) hırsızın eli kesilir."

6759 Hudud KÖLE ÇALARSA "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Humusa ait kölelerden biri humus malından çalmıştı. Bu hadise Resulullah'a haber verildi. Hırsızın elini kesmedi. "(Hepsi de) Allah Teala hazretlerinin malıdır, bazısı bazısını çalmıştır" buyurdular."

6760 Hudud YANKESİCİ "Abdurrahman İbnu Avf anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Muhtelis (yankesici) kimseye el kesme cezası verilmez."

6761 Hudud MEYVE VE SEBZEDE EL KESİLMEZ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ne meyve sebebiyle ne de keser (denen hurma göbeği) hırsızlığı sebebiyle el kesilmez."

6762 Hudud MESCİDDE HADD UYGULANMAZ "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam mescidlerde hadd uygulanmasını yasakladı."

6763 Hudud TA'ZİR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "On kamçıdan fazla ta'zir cezası vermeyin."

6764 Hudud ERKEK KARISINI YABANCI İLE YAKALARSA "Seleme İbnu'l-Muhabbık radıyallahu anh anlatıyor: "Haddlerle ilgili ayet nazil olunca, kıskanç bir adam olan Ebu Sabit, Sa'd İbnu Ubade'ye: "Sen hanımınla bir adamı yakalasan ne yapacağını zannedersin?" denildi.

"Kılıncımı her ikisine de vurur (gebertirim)! Dört tane şahit getirmemi mi bekleyeceğim? O vakte kadar herif işini tamamlar ve gider bile veya "Şöyle bir vak'a gördüm deyip de bana hadd vurmalarını ve ebediyen şahitlikten de düşmemi mi göze alacağım?" diye cevap verdi. Ravi der ki: "Onun bu sözleri Resûlullah'a haber verildi. Aleyhissalatu vesselam (önce): "Kılınç şahid olarak yeterlidir" dedi ise de, sonra: "Hayır! Sarhoşun ve kıskancın bu işte birbirini takip etmelerinden korkarım!" buyurdular."

6765 Hudud ÖLEN BABASININ HANIMIYLA EVLENEN "Muaviye İbnu Kurre radıyallahu anh babası (Kurre İbnu İyas)dan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam beni, babasının hanımıyla evlenmiş olan bir adama göndererek boynunu vurmamı ve malını müsadere etmemi emretti."

6766 Hudud YABANCIYI BABA DİYE İDDİA EDEN "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, kendisini babasından başkasına nisbet ederse (yani onun oğlu olduğunu söylerse) veya mevlasından başka birini mevla (efendi) edinirse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerine olsun."

6767 Hudud YABANCIYI BABA DİYE İDDİA EDEN "Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim (kendisine) babasından başkasını (baba diye) iddia ederse cennetin kokusunu hiç duymayacaktır. Halbuki onun kokusu beşyüz yıl uzaklıkta bulunup (hissedilir)."

6768 Hudud KABİLEDEN BİRİNİ İNKÂR EDEN "Eş'as İbnu Kays anlatıyor: "Kinde heyeti içerisinde Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a geldim. Heyet mensupları beni kendilerinden üstün görürlerdi. Bu sebeple: "Ey Allah'ın Resülü! Bizden değil misiniz?" dedim. "Biz, Beni Nadr İbni Kinanedeniz, anamızı iffetsizlikle itham etmeyiz ve babalarımıza olan nisbetimizi reddetmeyiz!" buyurdular.

Ravi devamla der ki: "Eş'as İbnu Kays derdi ki: "Kureyşli birinin, Nadr İbnu Kinane'den olduğunu reddeden biri bana getirilse, ona mutlaka (iftira etti diye) hadd celdesi tatbik ederim."

6769 Hudud KABİLEDEN BİRİNİ İNKÂR EDEN "Safvan İbnu Ümeyye radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında idik. Derken Amr İbnu Mürre radıyallahu anh geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Allah bana musibet takdir etmiştir. Çünkü ben elimle def çalmaktan başka bir yolla rızıklanacağımı zannetmiyorum. Öyleyse bana fuhşa ait olmayan şarkı hususunda izin verin!" dedi. Aleyhissalatu vesselam şu cevapta bulundu: "Hayır! Sana izin veremem, bunda bir hayır, bir rıza yoktur. Sen yalan söyledin ey Allah'ın düşmanı! Allah seni temiz ve helal şeylerle rızıklandırdı, sen ise (kendi iradenle) aziz ve celil olan Allah'ın rızkından sana helal kıldıkları yerine, Allah'ın rızkından sana haram kıldığı rızkı ihtiyar ettin. Eğer bu yasaklama hükmünü daha önce sana ulaştırmış olsaydım şimdi sana hak ettiğin cezayı verirdim. Yanımdan kalk ve Allah'a tevbe et. Bilesin, bu yasaktan sonra (eski işini) yaparsan seni acı bir şekilde döveceğim ve ibret olsun diye saçını traş edeceğim, seni ailenden alıp sürgüne göndereceğim. Senin üstün başında taşıdığın varlığını Medine gençlerine ganimet olarak helal kılacağım."

Ravi der ki: "Amr, (Resûlullah'ın bu talimatından sonra, öyle fena ve rüsvay bir vaziyette kalktı ki, bunun derecesini ancak Allah bilir.

O çekip gidince Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Bunlar asilerdir. Böyleleri tevbe etmeden ölürse, aziz ve celil olan Allah onları, Kıyamet günü, dünyada oldukları üzere muhannes (kadınlaşmış), çıplak ve insanlara karşı bir ince yaprakla olsun örtülmemiş vaziyette haşredecektir, ayağa kalktıkça yere yıkılacaklardır."

6770 Diyet MÜSLÜMANI ZULMEN ÖLDÜREN "Ukbe İbnu Amir el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim hiçbir şirk koşmadan ve haram bir kana da bulaşmadan Allah'a kavuşursa (önünde sonunda) cennete girecektir."

6771 Diyet MÜSLÜMANI ZULMEN ÖLDÜREN "Bera İbnu Azib radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Şüphesiz dünyanın yok olması, Allah Teala nezdinde, bir mü'minin haksız yere öldürülmesinden daha ehvendir" buyurdular."

6772 Diyet MÜSLÜMANI ZULMEN ÖLDÜREN "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim bir mü'mini öldürmeye yarım kelime kadar yardım etse, iki gözün arasına "Allah'ın rahmetinden ümidsizdir" yazılı olduğu halde Allah Teala hazretlerinin huzuruna çıkacaktır."

6773 Diyet KISAS NEREDE YOK? "Cariye İbnu Zafar radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam bir başkasının ön kolunu bir kılıç vurarak mafsal olmayan bir yerden koparıp attı. Kolu koparılan adam Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a müracaatla kolunu kesenden hakkını almasını istedi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam kolu kesilene diyet ödemeyi emretti. Adam: "Ey Allah'ın Resülü! Ben kısas istiyorum" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Diyetini al, Allah diyeti hakkında mübarek kılacaktır" buyurdular ve kısasa hükmetmediler."

6774 Diyet KÂFİRİN DİYETİ "Abbas İbnu Abdilmuttalib anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ne me'mûne (beyin zarına ulaşan yara)da, ne caife (bedenin iç kısmına ulaşan yara)da, ne de münakkıla (kemiği kırıp yerinden kaydıran yara)da kısas vardır. (Yani başkasını bu çeşit yaralarla yaralayan kimseye kısas uygulanmaz, diyet alınır)."

6775 Diyet KÂFİRİN DİYETİ "Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, ehl-i kitap olan yahudi ve hıristiyanların diyetinin müslümanların diyetinin yarısı olduğuna hükmetti."

6776 Diyet KATİL MAKTULE VARİS OLAMAZ "Amr İbnu Şuayb anlatıyor: "Beni Mudlic'ten bir adam oğlunu öldürmüştü. Hz. Ömer ondan (diyet olarak) yüz deve aldı. Otuz hıkka (beş yaşına basmış dişi deve), otuz ceze'a (dört yaşına basmış dişi deve) ve kırk da halifa (hamile deve). Sonra: "Maktül'ün kardeşi nerededir? Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan: "Katile (maktulün malından) varis olma hakkı yoktur" dediğini işittim" dedi."

6777 Diyet DİŞİN DİYETİ "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir diş için diyet olarak beş deveye hükmetti."

6778 Diyet PARMAKLARIN DİYETİ "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Parmakların hepsi diyette eşittirler. Herbirine onar deve diyet vardır."

6779 Diyet HÜR, KÖLEYE KARŞI ÖLDÜRÜLÜR MÜ? "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir adam kölesini kasten ve taammüden öldürdü. Resûlullah aleyhissalatu vesselam adama yüz sopa ile celde tatbik etti ve bir yıl da sürgüne gönderdi ve müslümanların hisselerinin) içinden onun hissesini sildi."

6780 Diyet KISAS KILIÇLA YAPILIR "Nu'man İbnu Beşir ve Ebu Bekre radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kısas (cezası) ancak kılıçla icra edilir."

6781 Diyet HERKES KENDİ CİNAYETİNDEN SORUMLU "Tarık el Muharibi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı koltuk altlarının beyazlığı görülecek kadar kollarını kaldırıp şöyle dediğini işittim: "Bilesiniz hiçbir anne oğlunun günahından sorumlu tutulmaz, bilesiniz hiçbir anne oğlunun günahından sorumlu tutulmaz."

6782 Diyet HERKES KENDİ CİNAYETİNDEN SORUMLU "Haşhaş el-Anberi radıyallahu anh anlatıyor: "Beraberimde oğlum olduğıı halde Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelmiştim. Bilvesile: "Sen oğlunun günahından sorumlu tutulmazsın, o da senin günahından sorumlu tutulmaz" buyurdular."

6783 Diyet HERKES KENDİ CİNAYETİNDEN SORUMLU "Üsame İbnu Şerik anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hiç kimse başka birinin günahından mesul olmaz."

6784 Diyet HEDER OLAN (TAZMİN EDİLMEYEN) ZARARLAR "Amr İbnu Avf anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Acma (yani dilsiz hayvan)ın verdiği zarar hederdir. Maden ocağında uğranılan zarar da hederdir" buyurdular."

6785 Diyet HEDER OLAN (TAZMİN EDİLMEYEN) ZARARLAR "Ubade İbnu's-Samit anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam şöyle hükmetti: "Madende uğranılan zarar hederdir, kuyunun sebep olduğu zarar hederdir, dilsizin (hayvanın) sebep olduğu zarar hederdir."

Acma: Deve, sığır, davar (koyun-keçi) ve başka hayvan manasınadır. Cübar tazmini olmayan, ödettirilmeyen zarardır, heder de denir."

6786 Diyet KASÂME "Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Mes'ud'un oğulları Huvayyısa ve Muhayyısa ile Sehl'in oğulları Abdullah ve Abdurrahman Hayber'den yiyecek temin etmek maksadıyla (Medine'den) çıkıp gittiler. Orada Abdullah'a saldırıp öldürdüler. Durum Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a haber verilmişti. "(Abdullah'ın arkadaşlarına: "Onun Hayber yahudileri tarafından öldürüldüğüne yemin ederseniz diyete) müstehak olursunuz!" buyurdular. Onlar: "Ey Allah'ın Resülü! Görmediğimiz şey hususunda nasıl yemin edelim!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Öyle ise yahudiler yemin ederek isnat ettiğiniz suçtan beraet ederler" buyurdu. Onlar: "Ey Allah'ın Resulü! (Yahudiler, yemin etmekle beraet edebilince) bizi öldürürler" dediler. Neticede maktulün diyetini, Aleyhissalatu vesselam kendi nezdinden karşıladı."

6787 Diyet MÜSLE YAPILAN KÖLE HÜRDÜR "Zinba (Ebu Ravh) radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına gelmişti. Aleyhissalatu vesselam, onun kölesini hadımlaştırdığını öğrenince, köleyi müsle (işkence) sebebiyle azad etti."

6788 Diyet EMAN VERDİKTEN SONRA ÖLDÜREN "Rıfa'a İbnu Şeddad el-Fityani demiştir ki: "Şayet Amr İbnu'I-Hamık el-Huza'i'den işittiğim bir kelam (hadis) olmasaydı ben Muhtar'ın başı ile cesedini (ayırıp) arasında yürürdüm. Ondan, Aleyhissalatu vesselam'ın: "Kim bir kimsenin kanına eman verir ve sonra da öldürürse o kimse Kıyamet günü zulüm bayrağını taşır" buyurmuş olduğunu işittim."

6789 kısas HAMİLE KADINA KISAS "Muaz İbnu Cebel, Ebu Ubeyde İbnu'l-Cerrah, Ubade İbnu's-Samit ve Şeddad İbnu Evs radıyallahu anhüm ecmain'den rivayet edildiğine göre Resûlullah aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuştur: "Kadın, taammüden bir kimseyi öldürdüğü vakit, hamile olduğu taktirde hemen öldürülmez, çocuğunu doğurup bir bakıcıya vermesi beklenir. Keza zina yapacak olsa karnındakini doğurup bir kadına verinceye kadar recmedilmez."

6790 vasiyet RESULULLAH'IN VASİYETİ "Hz. Enes anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a ölüm vakti geldiği vakit, Aleyhissalatu vesselam'ın can çekişirken yaptığı vasiyetin hepsi: "Namaz(ı ihmal etmeyin) ve sağ ellerinizin sahip oldukları(nın yani kölelerinizin hukukuna riayet edin)" demek olmuştur."

6791 vasiyet VASİYETE TEŞVİK "Hz. Enes anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mahrum kişi, vasiyet etmekten mahrum kalan kişidir."

6792 vasiyet VASİYETE TEŞVİK "Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim vasiyet yapmış olarak ölürse doğru bir yol ve sünnet üzere ölmüş olur; takva ve şehadet üzere ölmüş olur, mağfirete uğramış (günahları bağışlanmış) olarak ölmüş olur."

6793 vasiyet VASİYETTE ZULÜM "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim varisinin mirasçılığı (hakkı)ndan kaçarsa Allah Kıyamet günü o kimsenin cennetten mirasçılığını keser."

6794 vasiyet VASİYETTE ZULÜM "Muaviye İbnu Kurre babasından naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, ölüm yaklaşınca vasiyette bulunur ve vasiyeti de Allah'ın kitabına uygun olursa, bu vasiyeti, onun hayatında vermeyi ihmal ettiği zekatına kefaret olur."

6795 vasiyet SADAKA ÖLÜM SIRASINDA DEĞİL HAYAT BOYU VERİLMELİ "Büsr İbnu Cahhaş el-Kureşi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir gün) bir avucuna tükürdü, sonra bu tükrüğü işaret parmağıyla göstererek buyurdular ki : "Allah Teala hazretleri diyor ki: "Ey Ademoğlu! Sen nasıl olur da beni aciz yerine koyar ve zekatını ödemezsin! Halbuki ben seni şu tükrük damlası kadar bir sudan yarattım. Sen, ne vakit ruhun şuraya gelince -eliyle boğazını gösterdi- "Sadaka veriyorum!" dersin. Sadaka vermenin zamanı bu mu!"

6796 vasiyet SADAKA ÖLÜM SIRASINDA DEĞİL HAYAT BOYU VERİLMELİ "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şüphesiz, Allah Teala hazretleri, (ahirete göndereceğiniz hayır) amellerinizi artırmak için, vefatınız zamanında mallarınızın üçte birini size tasadduk etti (vasiyet etme yetkisini verdi)."

6797 vasiyet SADAKA ÖLÜM SIRASINDA DEĞİL HAYAT BOYU VERİLMELİ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ey Ademoğlu! İki şey vardır ki, hiçbirisi senin hakkın değildir ve ben onları rahmetimle sana bağışladım:

1) (Canını almak üzere) gırtlağından tuttuğum anda malından sana (vasiyette bulunman için üçte bir nisbetinde) bir pay ayırdım, ta ki onunla seni temizleyeyim, günahlarından arındırayım.

2) Ecelin sona erdikten sonra kullarımın sana (kılacakları cenaze) namazı."

6798 vasiyet VARİS LEHİNE VASİYET OLMAZ "Hz. Enes anlatıyor: "(Veda hutbesi sırasında) ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın devesinin (boynunun) altında idim. Devenin salyası üzerime akıyordu. Efendimizin şöyle söylediğini işittim: "Allah Teala Hazretleri her hak sahibine hakkını vermiştir. Bilesiniz, varise vasiyet yoktur."

6799 miras FERAİZ (VARİSLERİN PAY HAKLARI) İLMİNE TEŞVİK "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ey Ebu Hureyre, feraiz ilmini öğrenin ve öğretin. Çünkü o, ilmin yarısıdır. O unutulan bir ilimdir ve o ümmetimden çekip alınacak ilk ilimdir."

6800 miras CEDDE (BÜYÜKANNE)NİN PAYI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir ceddeyi südüse (altıda bir'e) varis kıldı."

6801 miras KELÂLE "Ömer İbnu't-Hattab radıyallahu anh demiştir ki: "Üç mesele vardır ki, şayet Resûlullah aleyhissalatu vesselam onları açıklamış olsaydı bu benim yanımda, dünya ve dünyanın içindeki şeylerden daha hayırlı olacaktı: Kelale,faiz ve hilafet."

6802 miras KÂTİLİN MİRASI "Abdullah İbnu Amr anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Mekke'nin fethedildiği gün kalkıp şu beyanda bulundu: "Kadın kocasının diyetine ve malına varis olur. Erkek de karısının diyetine ve malına varis olur, yeter ki bunlar birbirlerini öldürmüş olmasınlar. Bunlardan biri diğerini taammüden öldürürse ne malına, ne de diyetine hiçbir surette varis olamaz. Bunlardan biri arkadaşını hataen öldürürse malına varis olur, diyetine varis olamaz."

6803 miras ÇOCUĞUNU İNKÂR EDEN "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Mulaane ayeti nazil olduğu zaman Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kendilerinden olmayan bir kimseyi (yalan beyanla) bir kavme dahil eden kadının, Allah'tan bekleyeceği hiçbir şeyi yoktur. Allah onu asla cennetine koymayacaktır. Kendinden olduğunu bile bile çocuğunu inkar eden erkeğe karşı Allah, (rahmetini) perdeleyecek ve onu, şahidler huzurunda rezil-rüsvay edecektir."

6804 miras ÇOCUĞUNU İNKÂR EDEN "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir kimsenin, bilmediği bir nesebi iddia etmesi veya iç yüzü meçhul olsa bile bir nesebi reddetmesi bir nankörlüktür."

6805 miras ÇOCUK İDDİA ETME "Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Nisbet edildiği babasının ölümünden sonra ilhak edilmesi istenen çocuk, (adamın sağlığında inkar etmemiş olması şartıyla) babası olduğu söylenen adamın ölümünden sonra mirasçılarının ilhak iddiasında bulundukları kimsedir."

Ravi der ki: "Aleyhissalatu vesselam onun hakkında şu hükmü koydu: "Cinsi temasta bulunduğu sırada mülkiyetinde bulunan cariyeden doğan çocuk, bu çocuğun, o adamın çocuğu olduğunu iddia eden mirasçılara katılmış olur. Fakat mirasçıların yaptığı bu ilhak iddiasından önce (ölen adamın) mirasçılar arasında taksim edilmiş olan malından o ilhak edilen kimseye artık pay yoktur. (Şayet varsa) henüz taksim edilmemiş mirastan yetiştiği miktardan kendine hissesi vardır. Nisbet edildiği babası (hayatta iken) onu inkar etmiş (yani onun kendi çocuğu olmadığını söylemiş) olma halinde, artık (mirasçılar, ilhak iddiasında bulunsalar bile) o kimse mirasçılara katılmaz (ve adamın çocuğu sayılmaz). Eğer çocuk, adamın, cinsi temasta bulunduğu sırada) malik olmadığı bir cariyeden veya zina ettiği hür bir kadından olsa, (adamın mirasçıları ilhak iddiasında bulunsa bile) çocuk, adamın evladından sayılmaz ve çocuğa mirasçı olamaz; bu durumda kendisine nisbet edilen adam, çocuğun kendisinden olduğunu te'yid etse bile hüküm böyledir. Çünkü o, zina mahsulü bir çocuktur. Hür veya cariye olan annesinin mirasçılarına katılır."

6806 miras MİRASLARIN TAKSİM ÇEŞİTLERİ "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cahiliye devrinde taksim edilmiş bir miras malı, o zamanki taksim üzere muteberdir. İslam dönemine intikal eden bir miras, artık İslam'a göre taksim edilecektir."

6807 Cihad ALLAH YOLUNDA CİHADIN FAZİLETİ "Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah yolunda cihad eden kimse Allah'ın şu garantisi altındadır: "Allah onu ya mağfiret ve rahmetine dahil eder (şehit olur), yahud sevap ve ganimetle sağ salim geri çevirir. Allah yolunda cihad eden kimsenin misali, hiç ara vermeden geceleri hep namaz kılan, gündüzleri de hep oruç tutan kimse gibidir. Bu hal evine dönünceye kadar böyledir."

6808 Cihad BİR GAZİYİ TEÇHİZ ETMENİN FAZİLETİ "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim Allah yolunda cihad eden bir gaziyi tam olarak teçhiz ederse, o gazi ölünceye veya savaştan dönünceye kadar sevabına iştirak eder."

6809 Cihad ALLAH YOLUNDA NAFAKANIN FAZİLETİ "Hz. Ali, Ebu'd-Derda, Ebu Hureyre, Ebu Ümame, Abdullah İbnu Ömer, Abdullah İbni Amr, Hz. Cabir, İmran İbnu Husayn radıyallahu anhüm ecmain anlatmışlardır: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim evinde oturduğu halde; Allah yolunda (cihad edenlere) bir nafaka gönderecek olursa, ona her bir dirhem karşılığında yediyüz dirhem (sevabı) vardır. Kim de Allah yolunda bizzat cihad eder ve bu yolda mal harcarsa, ona da herbir dirhem için yediyüzbin dirhem (sevabı) vardır."

Resûlullah aleyhissalatu vesselam sözlerini şu ayetle tamamladı: "Ve Allah dilediğine kat kat sevap verir" (Bakara 26l)."

6810 Cihad ALLAH YOLUNDA RİBAT "Abdullah İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anh anlatıyor: "Osman İbnu Affan radıyallahu anh bir hitabesinde şöyle dediler: "Ey insanlar! Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan bir hadis işitmiştim. Size ve arkadaşlığınıza olan düşkünlüğüm (yani bu hadisi duyunca beni terkederek hep cephelere koşacağınız endişem) bunu şimdiye kadar rivayetime mani oldu. (Şimdi rivayet ediyorum. Artık) dileyen kendisine ribatı (Allah yoluna bezli) seçsin, dileyen de bıraksın. Efendimiz buyurmuştu ki: "Kim Allah Subhanehu yolunda bir gece ribat (yani hududda ve tehlikeli yerde düşmana karşı bekleme)de bulunursa, o tek gecesi bin günlük gece namazına ve bin günlük gündüz orucuna bedel olur."

6811 Cihad ALLAH YOLUNDA RİBAT "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim Allah yolunda murabıt olarak ölürse, kendisine, yapmakta olduğu salih amellerin ücreti (sanki ölmemiş gibi Kıyamet gününe kadar verilir), rızkı da mütemadiyen verilir, kabirdeki hesaba çekicilerden emin olur. Allah Teala hazretleri onu, Kıyamet günü cehennem korkusundan emin olarak diriltir."

6812 Cihad ALLAH YOLUNDA RİBAT "Übey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah rızası için Ramazan ayı dışında müslümanların avreti gerisinde (yani düşmanların gelmesinden korkulan tehlikeli cephede), sevap umuduyla bir günlük ribat, sevap yönüyle yüz yıllık oruçlu, namazlı ibadetten hayırlıdır. Müslümanların avreti gerisinde, ramazan ayında Allah rızası için bir günlük ribat Allah indinde, orucuyla namazıyla bin yıllık ibadetten daha hayırlı, sevabca daha büyüktür. Eğer Allah onu sağ-salim ailesine kavuşturursa, bin yıl ona bir tek günah yazılmaz, sadece haseneleri yazılır ve kendisine Kıyamete kadar ribat sevabı akıtılır."

6813 Cihad ALLAH YOLUNDA NÖBET "Ukbe İbnu Amir el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah askerlerin nöbetini tutan kimseye rahmet eylesin (veya eylemiştir)."

6814 Cihad ALLAH YOLUNDA NÖBET "Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah yolunda bir gece nöbetcilik, bir adamın ailesi içinde bin yılda kılacağı namaz ve tutacağı oruçtan daha hayırlıdır, (bu zikredilen) yıl üçyüzaltmış gündür ve bir gün bin yıl gibidir."

6815 Cihad CİHADA ÇIKMAK "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cihada çağırıldığınız zaman cihada koşun."

6816 Cihad CİHADA ÇIKMAK "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissaIatu vesselam buyurdular ki: "Allah yolunda kim tek bir yürüyüş yapsa, kendisine isabet eden toz, Kıyamet günü mislince misk olur."

6817 Cihad DENİZ GAZVESİNİN FAZİLETİ "Ebu'd Derda radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Denizde yapılan bir gazve (savaş), sevapça karada yapılan on gazveye bedeldir."

6818 Cihad DEYLEM'İN FETHİ VE KAZVİNİN FAZİLETi "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dünyanın ömründen bir tek gün bile kalmış olsa, Ehl-i Beyt'imden bir adam melik oluncaya ve Deylem dağına ve Konstantiniyye'ye (İstanbul'a) malik oluncaya kadar Allah, o günü uzatacaktır."

6819 Cihad DEYLEM'İN FETHİ VE KAZVİNİN FAZİLETi "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dünyanın etrafını fethetmek sizlere nasib kılınacak ve Kazvin denilen bir şehir size fethedilecektir. Sizden kim bu gazveye kırk gün =veya kırk gece iştirak ederse, ona cennette üzerinde yeşil zeberced taşı bulunan altından mamul bir sütun verilecektir. Bu sütun üzerinde, kırmızı yakut taşlarından mamul bir kubbe (köşk) vardır. O kubbenin, altundan mamul yetmişbin kapısı vardır, her kapı kanadının başında (huru'Iiyn denilen) siyah gözlü bir zevce vardır."

6820 Cihad ALLAH YOLUNDA CİHAD İÇİN AT BESLEMENiN FAZİLETİ "Temimu'd Dari radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı işittim, buyurdular ki: "Allah yolunda kim bir at (edinip) bağlar, kendi eliyle yemini verirse, yedirdiği her bir dane için bir sevap vardır."

6821 Cihad ALLAH YOLUNDA ÇARPIŞMANIN FAZİLETİ "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Ben bir harbe katıldım. Abdullah İbnu Ravaha şöyle demişti : "Ey nefsim ! Seni cennet(e sokacak olan mukatele)den hoşlanmıyor görüyorum. Allah'a yemin ederim ki sen istesen de istemesen de savaşacaksın!"

6822 Cihad ALLAH YOLUNDA ÇARPIŞMANIN FAZİLETİ "Amr İbnu Abese radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Cihadın hangisi en faziletlidir?" dedim. "Kanı dökülen ve iyi cins atı yaralanan mücahid(in cihadı en faziletli cihaddır)" buyurdular."

6823 Cihad ALLAH YOLUNDA ÇARPIŞMANIN FAZİLETİ "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah yolunda yaralanan hiçbir yaralı yoktur ki -ancak kimin O'nun yolunda yaralandığını Allah bilir- Kıyamet günü, yarası, yaralandığı gündeki şekliyle getirilmiş olmasın: Kanı kan renginde, kokusu misk kokusunda olarak."

6824 Cihad ALLAH YOLUNDA ŞEHİD OLMANIN FAZİLETİ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında şehitlerden bahsedilmişti. Şöyle buyurdular: "Yeryüzü şehidlerin kanından kurumadan önce, onu, hurilerden iki karısı, emzikli yavrularını çöl bir arazide kaybedip aniden bulan anne heyecanıyla, her birinin elinde -dünya ve içindekilerden daha değerli- birer takım elbise olduğu halde karşılarlar."

6825 Cihad SİLAH "Sa'ib İbnu Yezid radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Uhud günü iki zırh giydi. Aleyhissalatu vesselam sanki ikisini de üst üste giymişti."

6826 Cihad SİLAH "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Mugire İbnu Şu'be radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la gazveye çıktığı vakit, beraberinde bir mızrak taşırdı. Dönüşünde mızrağını atardı, ta ki onu, kendisi için bir başkası taşıyıversin. Ali ona: "Senin bu yaptığını Resûlullah 'a haber vereceğim!" dedi (ve haber verdi). Aleyhissalatu vesselam Mugire'ye: "Öyle yapma! Eğer yaparsan yere attığın mızrak, yitik mal olarak kaldırılmaz, (alan onu temellük eder)" dedi. "

6827 Cihad SİLAH YERLİ OLMALI "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın elinde bir arabi yay vardı. Aleyhissalatu vesselam o sırada elinde farisi bir yay olan bir adam görmüştü: "Bu nedir? At onu!" buyurdular ve devamla: "Sizin şunu ve şunun benzerleri ile (el-kana denen) mızrakları edinmeniz gerekir. Çünkü Allah Teala hazretleri, sizin için dini bunlarla güçlendirecek ve size muhtelif beldeler(in fethini) müyesser kılacaktır" buyurdular."

6828 Cihad ALLAH YOLUNDA ATMAK "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir defasında) ok atmakta olan (Eslem kabilesinden) bir gruba rastlamıştı, (onları takdiren): "Ey İsmailoğulları! Atmaya devam edin. Sizin atalarınız da (çok iyi) atıcılardı" buyurdular."

6829 Cihad SAVAŞ SIRASINDA ALIM-SATIM "Harice İbnu Zeyd radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir adamın, babam (Zeyd İbnu Sabit)ten gazveye çıkıp, gazve sırasında alış-veriş ve ticaret yapan kimse hakkında sorduğuna şahit oldum. Babam ona şu cevabı vermişti:

"Biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam ile Tebük (seferin)de iken alıyor, satıyorduk. Resulullah bizi gördüğü halde yasaklamamıştı."

6830 Cihad SAVAŞ SIRASINDA ALIM-SATIM "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Eksem İbnu'l-Cevn el-Huza'i'ye: "Ey Eksem! Kendi kavminden olmayanlarla birlikte {kafrlere karşı) savaş ki huyun güzelleşsin ve arkadaşlarının yanında kıymetin olsun. Ey Eksem! (Yolculuk sırasında) arkadaşların en hayırlısı (sayıca) dört olandır. Askeri birliğin en hayırlısı, (miktarı) dörtyüz olandır. Ordunun en hayırlısı dörtbin olandır. Onikibin kişilik ordu, sayı azlığı sebebiyle mağlub olmaz."

6831 Cihad MÜBAREZE (TEKE TEK SAVAŞ) VE SELEB "Seleme İbnu'l-Ekva' anlatıyor: "Bir adamla teke tek vuruştum ve herifi geberttim. Onun selebini (eşyalarını) Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana verdi."

6832 Cihad MÜBAREZE (TEKE TEK SAVAŞ) VE SELEB "Semüre İbnu Cündeb radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Kim bir kafiri öldürürse seleb'i onundur" buyurdular."

6833 Cihad GULÜL (GANİMETTEN ÇALMA) "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Huneyn günü bize, ganimet malından bir devenin yanında namaz kıldırdı. Namazdan sonra deveden bir parça yün alıp onu iki parmağı arasına koydu sonra: "Ey insanlar! buyurdu. Şu yün parçası bile sizin ganimetlerinizdendir. Bir iplik, bir iğne, bundan daha değerli, daha değersiz bile olsa buraya getirin. Zira (getirmemek gulüldür yani hırsızlık); gulül ise, Kıyamet günü yapan için ardır, ayıptır, ateştir."

6834 Cihad NEFEL (GANiMETTEN AYRI OLARAK VERİLEN PARA) "Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'dan sonra nefel (yani mücahide ganimetteki hissesinden başka bir şey) yoktur.Müslümanların kuvvetli olanları (kazandıklarından) zayıf olanlara verirler. "

(Ravilerden) Reca demiştir ki: "Süleyman İbnu Musa'nın şöyle söylediğini işittim: "Mekhül bana Habib İbnu Mesleme'den rivayeten dedi ki: "Resûlullah savaşa giderken (askerlerden bazılarına diğerlerinden fazla olarak) dörtte bir ve savaş dönüşünde üçte bir nisbetinde nefel (denen ziyade bir ikram)da bulundu." Bunun üzerine Amr: "Ben sana babam vasıtasıyla (sahabi olan) dedemden rivayet ediyorum, sen ise Mekhül'den hadis rivayet ediyorsun" demiştir."

6835 Cihad DEVLET BAŞKANININ ORDUYA TAVSİYESİ "Safvan İbnu Assal radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam beni seriyyede savaşa gönderdi. (Yola çıkarken) şu talimatı verdiler: "Allah'ın adıyla, Allah yolunda yürüyün. Allah'ı inkar edenlerle savaşın. İşkence yapmayın, (ahidde bulunduğunuz taktirde) ahdinizi bozmayın, çocukları öldürmeyin."

6836 Cihad ALLAH'A İSYANDA KULA İTAAT YOK "Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Alkame İbnu Mücezzez radıyallahu anh'ı, benim de içinde bulunduğum bir askeri birliğin başında savaşa gönderdi. Kumandan gazvesinin başına geçince veya yolda belli bir yere varınca, askerlerden bir grup, kendisinden (ayrı gitmek) hususunda izin istedi. Onlara izin verdi. Başlarına Abdullah İbnu Huzafe İbnu Kays es-Sehmi'yi sorumlu tayin etti. Ben onunla savaşanlar içerisinde idim. Yolun bir yerine gelmiştik, (mola sırasında) askerlerden bazıları ısınmak veya üzerinde (yemek) yapmak maksadıyla bir ateş yaktılar. Komutanımız Abdullah -ki şakacı birisiydi- "sizin üzerinizde itaat edilmek ve sözü dinlenmek hakkım yok mu?"diye sordu. Askerler: "Elbette var!" dediler. "Öyleyse, dedi ne emredersem yapacaksınız değil mi?" Askerler yine: "Elbette!" dediler. Bunun üzerine komutan: "Şu halde size, şu ateşe atılmayı emrediyorum" dedi. Askerlerin birkısmı kalkıp emri yerine getirmeye hazırlandılar. Abdullah, onların ateşe atılacaklarına inanınca: "Kendinizi tutun, ben size şaka yapmıştım" dedi.

Medine'ye dönünce, bu hadiseyi Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a anlattılar. Efendimiz şöyle buyurdular: "Onlardan (yani başınızdakilerden) kim size Allah'a isyanı emrederse ona itaat etmeyin."

6837 Cihad BİATA VEFA GEREKİR "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bilesiniz, Kıyamet günü ahdini tutmayan her vefasıza vefasızlığının derecesine uygun bir bayrak dikilecek (böylece vefasızlığı teşhir edilecek)tir."

6838 Hac HACCA GİTME "İbnu Abbas veya Fadl İbni Abbas -veya bunlardan biri bir diğerinden- anlatmıştır: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim hacc yapmak isterse acele etsin. Çünkü olur ki insan hastalanır (bineği) kaybolur, (gitmeye mani) bir iş zuhür eder."

6839 Hac HACCIN FARZ KILINMASI "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Halk: "Ey Allah'ın Resülü, haccetmek her sene farz mıdır?" diye sormuştu. "Eğer "Evet!" desem bu vacip olur. Eğer vacip olsa, bunu yerine getiremezsiniz, bu durumda yerine getirmezseniz azab görürsünüz" buyurdular."

6840 Hac HACC VE UMRENİN FAZİLETİ "Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hacc ve umreyi peşpeşe yapın. Çünkü bunların peşpeşe yapılması, tıpkı körüğün demirin pasını temizlemesi gibi, fakrı ve günahları temizler."

6841 Hac HACININ DUASINDAKİ FAZİLET "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hacılar ve umre yapanlar Allah'ın elçileridir. Onlar Allah'a dua etseler, Allah onlara derhal icabet eder (dualarını kabul eder). Eğer kendisinden af ve mağfret dileseler, derhal onlara mağfiret eder."

6842 Hac HACININ DUASINDAKİ FAZİLET "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah yolunda cihad eden, hacceden ve umre yapan Allah'ın elçisidir. Çünkü Allah bunların yapılmasına kulları davet etti, onlar da icabet ettiler. Buna mukabil onlar da O'ndan (dilediklerini istediler), Allah da onlara istediklerini verdi."

6843 Hac ÖLENE BEDEL HACC "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir adam Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelip: "Babama bedel haccedebilir miyim?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselem: "Evet! Babana bedel haccet. Bu haccınla onu hayır yönüyle artırmasan bile şer yönüyle artırmış olmazsın" buyurdular."

6844 Hac ÖLENE BEDEL HACC "Ebu'l-Gavs İbnu Huseyn'in -ki el-Fur kabilesinden biridir anlattığına göre: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a babasının üzerine vacib olmuş fakat eda etmeden ölmüş olduğu hacc hakkında sormuştu. Aleyhissalatu vesselam: "Babana bedel haccet!" buyurdu ve ilave etti: "Nezir orucu da böyle, ona bedel kaza edilir."

6845 Hac HAYATTA OLAN GÜÇSÜZE BEDEL HACC "Husayn İbnu Avf radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resülü! Babama hacc farz oldu. Ancak binek üzerinde bağlanmadıkça hacc yapmaya muktedir değil!" dedim. Aleyhissalatu vesselam bir müddet süküt buyurup sonra: "Babana bedel haccet!" buyurdular."

6846 Hac MİKAT YERLERİ "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bize hitap ederek buyurdular ki: "Medine halkının ihrama gireceği yer Zülhuleyfe'dir. Şam halkının ihrama gireceği mikat yeri Cuhfe'dir. Yemenlilerin mikat yeri Yelemlem'dir. Necid ahalisinin mikat mahalli Karn'dır. Doğu (yani Irak) ahalisinin mikat yeri Zat-ı Irk'dır." Aleyhissalatu vesselam sonra, mübarek yüzlerini doğu taraftaki ufka çevirdi ve: "Allahım onların (doğudakilerin) kalplerini İslam'a çevir" diye dua etti."

6847 Hac İHRAM "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Ben (Zülhuleyfe'deki) ağacın yanında, Resûlullah'ın bindiği devesinin sefinelerinin (yani çökük iken yere değen uzuvlarının) yanında idim. Deve ayağa kalkıp doğrulunca, Aleyhissalatu vesselam: "Allah'ım! Umre ve hacca beraber niyet ederek davetine icabet ediyorum! Emrine amadeyim!" buyurdular. (Yani o zaman ihrama girdiler). Bu (ihrama girme işi) Veda haccında idi."

6848 Hac İHRAMLIYA GÖLGELİK "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah rızası için gününü, akşama kadar, güneş altında telbiye çekerek geçiren hiçbir muhrim (hacc veya umre için ihrama giren) yoktur ki günahları güneşle beraber batmasın ve annesinin kendisini doğurduğu (günahsız) şekle dönmesin."

6849 Hac HACCDA İHRAMDAN ÇIKMA ŞARTI "Ebu Bekr İbnu Abdillah İbnü'z-Zübeyr radıyallahu anhüma büyük annesinden -ravi der ki: Bu büyükanne Esma Bintu Ebi Bekr midir, yoksa Su'da Bintu Avf mıdır bilemiyorum- naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Duba'a Bintu Abdilmuttalib'in yanına girmişti, ona: "Ey halacığım seni hacc yapmaktan alıkoyan mani nedir?" diye sordu. Halası: "Ben hastalıklı bir kadınım, (hastalığımın hacc menasikini yapmama) engel olmasından korkuyorum" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "İhrama gir, ancak (menasiki) ikmalden alıkonulduğun yerde ihramdan çıkmayı şart koş!" buyurdular."

6850 Hac HACCDA İHRAMDAN ÇIKMA ŞARTI "Duba'a (Bintu Zübeyr İbnü Abdilmuttalib) radıyallahu anha anlatıyor: "Ben hasta iken Resûlullah aleyhissalatu vesselam yanıma girdi ve (bana): "Sen bu yıl hacca gitmek istemiyor musun?" buyurdular. Ben: "Ey Allah'ın Resülü! Ben cidden hastayım" dedim. Aleyhissalatu vesselam: "Sen hacca git ve ihrama girerken: "(Allah'ım!) beni hacc menakisini tamamlamaktan alıkoyduğun yerde ihramdan çıkacağım" diyerekten niyet et!" buyurdular."

6851 Hac HAREM-İ ŞERİFE GİRME ÂDÂBI "Abdullah İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Peygamberler Harem-i, Şerife yaya ve yalınayak olarak girerlerdi. Yine yalınayak ve yaya olarak Beytullah'ı tavaf edip, menasiki (hacc ve umrenin gereklerini) bu şekilde ifa ederlerdi."

6852 Hac HACERÜ'L-ESVED'İ İSTİLAM "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hacerü'l-Esved'e yöneldi, sonra dudaklarını üzerine koyup uzun müddet ağladıktan sonra ondan ayrıldı. Bir de baktı ki, Ömer İbnu'I-Hattab da yanında, o da ağlıyor. Hemen: "Ey Ömer buyurdular, evet gözyaşları burada dökülür."

6853 Hac TAVAFIN FAZİLETİ "Ata İbnu Ebi Rabah Ka'be'yi tavaf ederken İbnu Hişam radıyallahu anhüm'ün kendisine şöyle soru sorduğuna ve kendisinin şöyle cevap verdiğine şahit oldum: "İbnu Hişam: "Rükn-i Yemani hakkında bilgi verir misin?" diye sordu. Ata dedi ki: "Ebu Hureyre radıyallahu anh'ın rivayetine göre, Aleyhissalatu vesselam demiştir ki: "Rükn-i Yemani yetmiş(70) bin meleğe emanet edilmiştir. Kim (onun yanında): "Allahım! Senden af, dünya ve ahirette afiyet diliyorum. Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver ve bizi cehennem azabından koru!" diye dua ederse o melekler "amin!" derler." Ata, Hacerü'l-esved'in bulunduğu köşeye gelince: "Ey Ebu Muhammed! Bu Hacerü'I-esved rüknü hakkında ne işittin?" dedi. Ata şu cevabı verdi: "Ebu Hureyre radıyallahu anh bana, Resulullah aleyhissalatu vesselamın: "Kim hacerü'l-esvede yönelirse, şüphesiz Rahman (olan) Allah'a yönelmiş olur" buyurduğunu anlattı.. "

İbnu Hişam, Ata'ya: "Ey Ebu Muhammed! Tavafın faziletiyle ilgili ne işittiniz?" diye sordu. Ata şu cevabı verdi: "Ebu Hureyre radıyallahu anh, bana Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Kim Beytullah'ı yedi sefer tavaf eder, tavaf sırasında konuşmayıp sadece "Sübhanallah, velhamdülillah ve lailahe illallah, vallahu ekber vela havle vela kuvvete illa billah" derse ondan on günah silinir ve on sevap yazılır, onun bununla mertebesi on derece yükselir. Kim de tavaf sırasında konuşursa sadece ayaklarıyla rahmete girer, tıpkı ayaklarıyla suya dalanlar gibi."

6854 Hac HACC-I İFRAD "Hz. Cabir radıyallahu anh diyor ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam hacc-ı ifrad yapmıştır."

6855 Hac HACC-I İFRAD "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Ebu Bekr, Ömer, Osman radıyallahu anhüm ecmain hacc-ı ifrad yaptılar."

6856 Hac HACC-I KIRAN "Ebu Talha radıyallahu anh demiştir ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam hacc ve umreyi beraber (yani hacc-ı kıran) yaptı."

6857 Hac HACC-I KIRAN "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, ashabıyla birlikte (Veda Haccında Mekke'ye) geldikleri zaman, ne o ne ashabı, umre ve hacc için (Ka'be'nin etrafında yedi defa dolaşmak suretiyle) ancak bir kere tavaf ettiler."

6858 Hac HACCI FESHETMEK "Bera İbnu'l-Azib radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam ve ashabı, haccda başımızda beraber çıktılar. Biz (sahabilerin çoğu) hacc niyetiyle ihrama girdik. Mekke'ye geldiğimiz vakit, Aleyhissalatu vesselam: "Haccınızı umreye çevirin!" buyurdular. Ashab: "Ey Allah'ın Resülü! Biz hacc niyetiyle ihrama girmiştik! Şimdi onu nasıl umreye çevirelim?" dediler. Aleyhissalatu vesselam:

"Size emrettiğime riayet edin, dediğimi yapın!" buyurdular. Ashab, önceki itirazlarını tekrar etti, bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam kızdı. (Ashab'ı koyup) gitti. Öfkeli haliyle Hz. Aişe'nin yanına girdi. Aişe radıyallahu anha, Resûlullah'ın öfkesini yüzünden okumuştu: "Seni kim öfkelendirdi ? Allah da onu öfkelendirsin! dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Nasıl öfkelenmeyeyim? Ben bir emirde bulunuyorum, emrim tutulmuyor!" buyurdu."

6859 Hac UMRE "Talha İbnu Ubeydillah radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hacc cihaddır. Umre tatavvu (sünnet)dir."

6860 Hac RAMAZANDA UMRE "Herim İbnu Hanbeş radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ramazan ayında yapılan bir umre (sevap cihetiyle) bir hacca muadildir."

6861 Hac ZÜLKADE AYINDA UMRE "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Zülkade ayından başka bir ayda umre yapmamıştır."

6862 Hac MİNAYA ÇIKMA "İbnu Ömer radıyallahu anhüma'nın anlattığına göre: "Kendini (hacc sırasında) beş vakti (yani Zilhicce'nin sekizinci günü öğle, ikindi, akşam, yatsı ve Arefe günü sabah namazlarını) Mina'da kılardı. Sonra Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın da böyle yaptığını arkadaşlarına haber verdi."

6863 Hac ARAFAT'TA DUA "Abbas İbnu Mirdas es-Sülemi radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Arafe günü akşamı ümmeti için mağfiret duasında bulunmuştur. Rabb Teala, duasına: "Ben, zalimler hariç ümmetini mağfiret buyurdum. Zira ben zalimden mazlumun intikamını alacağım" diye icabette bulunmuştur. Resûlullah: "Ey Rabbim! Dilersen mazluma (kendi katından bir lütuf olarak) cenneti verir, zalimi de affedersin!" dedi. O akşam Rabb Teala bu duasına icabet etmedi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam Müzdelife'de sabah namazını kılınca, önceki (cevapsız kalan) duasını tekrar etti. Duasına, arzusu istikametinde cevap verildi.

Ravi devamla der ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bunun üzerine (memnuniyetinden) güldü -veya "tebessüm etti" demiştir.- Hz. Ebu Bekr ve Ömer radıyallahu anhüma: "Annem babam sana kurban olsunlar! Şimdiye kadar bu saatlerde hiç gülmemiştiniz. Sizi güldüren şey nedir? Allah seni sevindirsin!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Allah'ın düşmanı İblis, Rab Teala hazretlerinin, ümmetimin hepsini mağfiret buyurduğunu öğrenince, yerden toprak alıp kendi yüzüne saçtı ve "Yazıklar olsun bana! Helak oldum, her emeğim boşa gitti!" diye bağırıp çağırmaya başladı. Onun bu korku ve üzüntüsünü görmek beni güldürdü" buyurdular."

6864 Hac ARAFAT'TAN MÜZDELİFE'YE DÖNÜŞ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Kureyşliler dediler ki: "Biz Ka'be-i Muazzama sakinleriyiz (yani onun yanında ikamet eden imtiyazlı kimseleriz). Biz (vakfe için) Harem-i Şerif'in dışına çıkmayız (Arafat'a gitmeyiz, vakfemizi sadece Müzdelife'de taşradan gelenlerden ayrı olarak yaparız)"dediler. Bunun üzerine Allah Teala hazretleri şöyle buyurdular. (Mealen): "Sonra siz de, halkın ifaza yaptığı (döndüğü) yerden (yani Arafat'tan Müzdelife'ye) ifaza yapınız (akın akın dönünüz)" (Bakara 199)."

6865 Hac MÜZDELİFE'DE VAKFE "Bilal İbnu Rabah radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana, Müzdelife vakfesinin sabahında: "Ey Bilal! Halkı sustur -veya Halkı dinlet!" buyurdular. Sonra halka şu hitabede bulundular:

"Allah Teala hazretleri, şüphesiz, şu Müzdelife'nizde, sizlere iyilik ve ihsanda bulunarak, günahkarlarınızı, hayır sahipleriniz hatırına bağışladı. İyilerinize dilediğini verdi. Öyleyse Allah'ın adıyla (buradan Mina'ya) hareket edin!"

6866 Hac AKABE CEMRESİ (İLK TAŞLAMA YERİ)NDE DURULMAZ "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Akabe cemresine taş attığı zaman hemen geçiyor (orada dua ve zikir için) durmuyordu."

6867 Hac TELBİYEYİ KESME ZAMANI "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Akabe cemresine (ilk taşlama)ya kadar telbiye getirdi (Lebbeyk... dedi)."

6868 Hac TELBİYEYİ KESME ZAMANI "Hz. Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, kurban günü, Mina'da halk(ın suallerine cevap vermek üzere) oturdu. Bir adam yanına gelip: "Ey Allah'ın Resûlü! Kurbanımı kesmezden önce traş oldum!" dedi. "Bir zararı yok!" buyurdular. Sonra bir başkası gelip: "Ey Allah'ın Resûlü! Taşlamaları yapmazdan önce kurbanımı kestim" dedi. "Bir zararı yok!" buyurdular. O gün menasikle ilgili takdim ve tehirden her ne sorulmuşsa mutlaka "Bir zararı yok!" diye cevap verdiler."

6869 Hac KURBAN BAYRAMINDA HUTBE "Cübeyr İbnu Mut'im radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Mina'da Hayf (denilen dere kenarın)da ayağa kalkarak şunları söyledi: "Benim sözümü işitip aynen tebliğ edenin yüzünü (Kıyamet günü) Allah ak eylesin. Çünkü fıkıh (dolu hadisleri) yüklenen nice kimseler vardır ki, fakih değildir. Nice hadis taşıyıcıları vardır ki kendilerinden daha fakih olana hadis götürürler. Üç haslet vardır ki, bunlar oldukça mü'min kalbi kin ve husümet taşımaz: Ameli Allah rızası için ihlaslı yapmak, müslüman idarecilere hayırhah olmak, müslümanların cemaatine devam etmek... Çünkü müslümanların duaları ona katılanların hepsini kuşatır."

6870 Hac KURBAN BAYRAMINDA HUTBE "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Arafat'ta kulakları kesik gibi küçük olan devesinin üstünde olduğu halde şöyle buyurdular: "Bugünün hangi gün olduğunu, bu ayın hangi ay olduğunu, bu beldenin hangi belde olduğunu biliyor musunuz?"

Halk: "Burası haram beldedir, bu ay haram aydır, bugün kurban günüdür" diye cevap verdiler.

Aleyhissalatu vesselam sözlerine şöyle devam ettiler: "Bilesiniz! Şurası muhakkak ki mallarınız, kanlarınız birbirinize karşı haramdır, tıpkı şu ayınızın şu belde ve şu gündeki haramlığı gibi. Bilesiniz! (Kıyamet günü) Havz'ın başına hepinizden önce ben geleceğim. Ben sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı iftihar edeceğim. Sakın benim yüzümü kara çıkarmayın. Haberiniz olsun! Ben pek çok kimseyi (şefaatimle) ateşten kurtaracağım. Bazı kimseler de benden kurtarılacak (zebaniler onları götüreceklerdir). Ben: "Ey Rabbim! (Zebanilerin benden kaçırdıkları) benim sahabeciklerimdi (niye cehenneme götürülüyorlar?)" diyeceğim. Allah Teala hazretleri şöyle buyuracak: "Senden sonra onların neler ihdas ettiklerini sen bilmiyorsun!"

6871 Hac ZEMZEM İÇME ADABI "Muhammed İbnu Abdirrahman İbni Ebi Bekr radıyallahu anhüm anlatıyor: "Ben İbnu Abbas radıyallahu anhüma'nın yanında oturuyordum. Ona bir adam gelmişti. "Nereden geliyorsun?" diye sordu. Adam: "Zemzemden!" dedi. İbnu Abbas: "Ondan gerektiği şekilde içtin mi?" diye sordu. Adam: "Nasıl?" deyince açıkladı: "Zemzem içerken kıbleye döneceksin. Besmele çekeceksin. Üç kere nefes alıp kana kana içeceksin. İçip bitirince aziz ve celil olan Allah'a hamdedeceksin. Zira Aleyhissalatu vesselam şöyle buyurdular: "Münafıklarla bizim aramızdaki fark, onların zemzemi kana kana içmemeleridir."

6872 Hac ZEMZEM İÇME ADABI "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Zemzem suyu ne maksatla içilirse o maksatla faydalıdır."

6873 Hac MUHASSAB NAM MEVKİDE KONAKLAMA "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Mina'dan döndügü günü ertesi güne bağlayan gecenin sonunda Batha'dan Medine'ye hareket etti."

6874 Hac VEDA TAVAFI "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, hacının son amelinin (veda tavafı denilen) Ka'be'yi tavaf etmek olmadıkça Mekke'den ayrılmasını yasakladı."

6875 Hac İHRAMLININ AV CEZASI "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İhramlı kişi deve kuşu yumurtası kıracak olursa, o yumurtanın bedeline denk fidye ödemelidir."

6876 Hac İHRAMLININ AV CEZASI "Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İhramlı yılanı, akrebi, saldırgan yırtıcı hayvanı, kelb-i aküru (saldırgan köpek, kurt, aslan, kaplan vs.), fasıkcık fareyi öldürebilir (bunları öldürdüğü için fidye ödemez)."

Ebıı Said'e fareye niye "fasıkcık" dendiği sorulmuştu. "Çünkü (bir keresinde) Resûlullah aleyhissalatu vesselam, onun yanmakta olan kandilin fitilini evi yakmak üzere sürüklemesinden dolayı uykusundan uyanmıştı" diye cevap verdi."

6877 Hac İHRAMLIYA AV HAYVANI YEMEK YASAKTIR "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a ihramlı iken av eti getirilmişti, onu yemedi."

6878 Hac İHRAMLIYA AV HAYVANI YEMEK YASAKTIR "Talha İbnu Ubeydillah radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, bana bir vahşi eşek verdi ve arkadaşlar arasında taksim etmemi emretti. O sırada arkadaşlarımın hepsi de ihramlıydı."

6879 Hac DİŞİ VE ERKEK HAYVANLARDAN MEKKE'YE KURBAN GÖNDERME "İyas İbnu Seleme'nin babası (Seleme) radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın kurbanlık develeri arasında bir de erkek deve vardı."

6880 Hac MEKKE EVLERİNİ KİRAYA VERME "Alkame İbnu Nadle radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer radıyallahu anhüma vefat ettikleri zaman Mekke'nin evlerine "sevaib (yani oturanların mülkü değil, ihtiyaç sahiplerine terkedilmiş)" denmekte idi. Kim, (meskene) muhtaç ise bu evlerde oturur, kim de muhtaç değilse ihtiyacı olanı orada (kirasız) oturtur idi."

6881 Hac MEKKE'NİN FAZİLETİ "Safiyye Bintu Şeybe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ı Fetih yılında dinlemiştim. Şöyle buyurdular:

"Ey insanlar! Allah arz ve semayı yarattığı gün Mekke'yi haram kılmıştır. Orası Kıyamet gününe kadar haramdır. Bitkisi sürülmez, av hayvanı ürkütülmez, buluntusu da sadece (sahibini bulmak üzere) ilan etmek için alınır."

Bu esnada (amcası) Abbas radıyallahu anh: "İzhir otu hariç (olsun!). Çünkü evler ve kabirler için ona ihtiyacımız var!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da: "İzhir otu hariç!" buyurdular."

6882 Hac MEKKE'NİN FAZİLETİ "Ayyaş İbnu Ebi Rebi'a el-Mahzûmi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu ümmet, şu haram yerlere hakkı olduğu hürmeti gösterdiği müddetçe hayır üzere devam eder. Bu hürmete riayet etmediler mi helak olurlar."

6883 Hac MEDİNE'NİN FAZİLETİ "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ey Allahım! İbrahim aleyhisselam senin Halilindir, peygamberindir. Sen Mekke'yi İbrahim'in diliyle haram kıldın. Ey Allahım! Ben de senin abdin ve peygamberinim. Ben de (Medine'yi) iki kayalığı arasında kalan kısmıyla haram kılıyorum."

6884 Hac MEDİNE'NİN FAZİLETİ "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Uhud, şüphesiz bizi seven, bizim de kendisini sevdiğimiz bir dağdır ve cennet bahçelerinden bir bahçenin üstündedir. Ayr dağı da cehennem derelerinden bir derenin üzerindedir."

6885 Hac YAĞMUR YAĞARKEN KA'BE'Yİ TAVAF "Davud İbnu Aclan radıyallahu anh anlatıyor: "Babam İkal ile birlikte yağmurlu bir günde tavafta bulunduk. Tavafımız bitince Makam(-ı İbrahim)in arka kısmına geldik. Babam orada dedi ki: "Enes İbnu Malik radıyallahu anh ile birlikte yağmur altında tavaf yaptım. Tavafı bitirdiğimizde, buraya geldik, iki rek'at namaz kıldık. O zaman Enes radıyallahu anh bize: "Tavafa yeniden başlayın. Zira mağfiret olundunuz. Biz Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte yağmur altında tavaf etmiştik de bize böyle buyurmuştu" dedi."

6886 Hac YAYA OLARAK HACC YAPMAK "Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam ve ashab-ı kiram hazeratı radıyallahu anhüm ecmain, Medine'den Mekke'ye yaya olarak hacc yaptılar. (Bu sırada) Aleyhissalatu vesselam: "İzarlarınızı (=vücudun belden aşağısını örten peştemal) bellerinize bağlayın" buyurmuş, sonra da bazan hızlı bazan yavaş yürümüştü."

6887 Hac RESULULLAH'IN KURBANLARI "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam kurban kesmek istediği zaman iki tane büyük şişman çift boynuzlu alaca, hadımlaştırılmış koç alırdı. Bunlardan birisini Allah'ın birliğine ve kendisinin peygamberliğine şehadet eden ümmeti adına keser, diğerini de Muhammed ve AI-i Muhammed aleyhissalatu vesselam adına keserdi."

6888 Hac KURBAN BAYRAMINDA KESİLEN KURBAN VACİB Mİ? "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Maddi imkanı olup da kurban kesmeyen namazgahımıza sakın yaklaşmasın."

6889 Hac KURBAN KESMENİN SEVABI "Zeyd İbnu Erkam radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın ashabı: "Ey Allah'ın Resulü dediler, bayram günü kesilen şu kurban nedir?"

"Bu babanız İbrahim aleyhisselam'ın sünnetidir" buyurdular. Ashab: "Pekiyi, kurban kesmede bize ne gibi sevap var ey Allah 'ın Resûlü!" dediler.

"Kurbanın her bir kılı için bir sevap" buyurdular. Ashab tekrar: "(Kesilen kurban, koyun kuzu gibi) yünlü ise ey Allah'ın Resûlü (sevap nasıl olacak)?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam: "Yünün her bir kılı için de bir sevap var!" buyurdular."

6890 Hac MÜSTEHAB OLAN KURBANLAR "Yunus İbnu Meysere İbni Halbes radıyallahu anh anlatıyor: "Ebu Sa'id ez-Zürakki -ki Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ashabındandır- ile birlikte kurbanlarımızı satın almaya çıktık.

Yunus der ki: "Ebu Sa'id vücudca ne iri ne de alçak olan siyah nişanlı bir koça işaret ederek bana dedi ki: "Bana şunu satın al!" Ebu Said, sanki bu koçu Resûlullah aleyhissalatu vesselam 'ın koçuna benzetmişti."

6891 Hac MÜSTEHAB OLAN KURBANLAR "İbni Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam zamanında (bir ara) develer miktarca azalmıştı. Ashabına sığırların kurban edilmesini emretti."

6892 Hac KAÇ DAVAR BİR DEVE YERİNE GEÇER? "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bir adam geldi ve: "Üzerimde bir deve (kurbanı) borcu var. Ben onu satın alacak güçteyim. Ama deve bulamıyorum ki satın alayım" dedi. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalatu vesselam ona yedi davar satın alıp kesmesini emretti."

6893 Hac KURBANIN ASGARİ YAŞ HADDİ "Ümmü Bilal Binti Hilal babasından naklediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Koyun nev'inden ceza' (yani altı ayını doldurmuş ve bir yılını doldurandan geri kalmayan dolgun kuzu)nun bayram kurbanı olması caizdir."

6894 Hac KURBAN NİYETİYLE SATIN ALINAN HAYVAN SAKATLANIRSA "Ebu Saidi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Kurban etmek üzere bir koyun satın almıştık. Kurt kuyruğunu veya kulağını kaptı. Biz durumu Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a sorduk. Bize onu kurban etmemizi söyledi."

6895 Hac AİLE EHLİ YERİNE BİR DAVAR KURBAN ETME "Ebu Seriha radıyallahu anh anlatıyor: "Ben sünneti bildikten sonra ev halkım beni (çok sayıda kurban kesmeye) zorladılar. Ev halkı bir davarı veya iki davarı bayramda kurban ederlerdi. Şimdi (bir veya iki davarı kurban etmekle yetinirsek) komşularımız bizi cimrilikle itham ederler."

6896 Hac BAYRAM NAMAZINDAN ÖNCE KURBAN KESİLMEZ "Uveymir İbnu Eşkar radıyallahu anh'ın anlattığına göre, "Kurbanını bayram namazından önce kesmiş, sonra da durumu Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a açmıştır. Aleyhissalatu vesselam da kendisine: "Kurbanını iade et (yeniden kes, o kurban yerine geçmez)" cevabında bulunmuştur."

6897 Hac KURBAN ETİNDEN YEME "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam kurban ettiği her deveden birparça etin alınmasını emretti. (Toplanan) etler bir çömleğe konulup pişirildi. Sonra Resül-i Ekrem aleyhissalatu vesselam ve beraberindekiler etten yediler ve et suyundan içtiler."

6898 kesimler AKIKA "Yezid İbnu Abdi'I-Müzeni radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Oğlan çocuk için akika kurbanı kesilir, çocuğun başına kurban kanı değdirilmez."

6899 kesimler FERÂ'A VE ATİRE "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "(İslam'da) fera'a ve atire kurbanı kesmek yoktur."

6900 kesimler KESİM GÜZEL OLMALI "Ebu Sa'i'di 'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a koyunu kulağından tutarak yeden bir adam uğradı. Aleyhissalatu vesselam hemen müdahale ederek: "Hayvanın kulağını bırak da boynunun kenarından tut!" buyurdular."

6901 kesimler KESİM GÜZEL OLMALI "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bıçakların bilenmesini ve hayvanlara gösterilmemesini emretti ve şu tenbihte bulundu: "Biriniz hayvan boğazlayınca boğazlamayı hızlı yapsın."

6902 kesimler SAĞMAL HAYVAN KESME YASAĞI "Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana ve Ömer'e "Bizimle birlikte el-Vakıfi'ye gelin" buyurdular. Biz de ay ışığında gittik, bahçeye kadar ulaştık. Bize: "Merhaba, hoşgeldiniz" dediler. Sonra bıçağı alarak davar sürüsünün içerisinde dolaştı. Aleyhissalatu vesselam (bu esnada): "Sağmal olandan sakın!" veya "Süt sahibi olandan" dedi."

6903 kesimler HAYVANI HEDEF YAPMA YASAĞI "Ebu Sa'idi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah hayvanlara müsle (işkence) yapmayı yasakladı."

6904 kesimler VAHŞİ EŞEKLERİN ETİ "Mikdam İbnu Ma'dikerb el-Kindi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam birçok şeyi haram kıldı, hatta vahşi eşekleri de zikretti."

6905 Av Konusu MECUSİNİN KÖPEĞİ "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Biz onların, yani mecusilerin köpek ve kuşlarının avladıklarını yemekten nehyolunduk."

6906 Av Konusu OK-YAYLA AVLANAN HAYVANIN HÜKMÜ "Adiyy İbnu Hatim radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resülü dedim, biz ok atan bir kavimiz; (bize ne tavsiye buyurursunuz?)" Şu cevabı verdi: "(Ava) ok atıp (onu) deldiğin zaman deldiğin (av)ı ye."

6907 Av Konusu OK-YAYLA AVLANAN HAYVANIN HÜKMÜ "Temimu'd-Dari radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ahir zamanda develerin hörgüçlerini, koyunların kuyruklarını (hayvan canlı iken) kesen bir kavim olacak. Bilesiniz! Canlıdan her ne kesilirse, o (meyte hükmündedir) murdardır (haramdır)."

6908 Av Konusu BALIK VE ÇEKİRGE AVI "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bize iki hayvanın ölüsünün yenmesi helal kılındı: "Balık ve çekirge."

6909 Av Konusu BALIK VE ÇEKİRGE AVI "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın zevceleri, çekirgeleri tabaklar üstünde birbirlerine hediye ederlerdi."

6910 Av Konusu ÖLDÜRÜLMESİ YASAK HAYVANLAR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam göçeğen kuşu (surad), kurbağa, karınca ve hüdhüd kuşunu öldürmeyi yasakladı."

6911 Av Konusu KELERİ ÖLDÜRMENİN HÜKMÜ "Fakih İbnu'l Muğire'nin azadlı cariyesi Saibe radıyallahu anha anlatıyor: "Hz. Aişe radıyallahu anha'nın yanına girmiştim. Odasında, yere konulmuş bir mızrak gördüm. "Ey mü'minlerin annesi! Bununla ne yapıyorsun?" diye sordum. Şu cevabı verdi:

"Biz bununla, su kelerleri öldürüyoruz. Çünkü Resulullah aleyhissalatu vesselam bize bildirdi ki, Hz. İbrahim aleyhisselam ateşe atıldığı zaman yerdeki bütün hayvanlar ateşin sönmesine katıldı, sadece keler katılmadı. Dahası o, ateşi (yanması için) üflüyordu. Bu sebeple Aleyhissalatu vesselam bunun öldürülmesini emir buyurdu."

6912 Av Konusu KURT VE TİLKİ "Huzeyme İbnu Cez' radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulu dedim, ben, kara hayvanlarının hükmünü sormak üzere size geldim. Tilki hakkında ne buyurursunuz?" Aleyhissalatu vesselam: "Tilkiyi kim yiyor?" buyurdu. Ben bu sefer: "Kurt hakkında ne buyurursunuz?" dedim. "Kendisinde hayır bulunan bir kimse kurdu yer mi?" buyurdular."

6913 Av Konusu KERTENKELE "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam kertenkeleyi haram kılmadı. Lakin ondan tiksindi. O, bütün çobanların yiyeceğidir. Allah Teala hazretleri ondan birçok kimseleri faydalandırır, yanımda olsaydı ben de yerdim."

6914 Av Konusu SU YÜZÜNDE DURAN ÖLÜ BALIĞIN HÜKMÜ "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Denizin sahile attığı ve geri çekilmekle sahilde bıraktığı avı yiyiniz. Denizde ölüp de su yüzüne çıkan avı yemeyiniz."

6915 Av Konusu KARGANIN HÜKMÜ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma der ki: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın "fasık" dediği kargayı kim yer? Vallahi o temiz hayvanlardan değildir."

6916 Av Konusu KARGANIN HÜKMÜ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yılan fasıktır, akreb fasıktır, fare fasıktır, karga fasıktır."

Kasım İbnu Muhammed İbni Ebi Bekr radıyallahu anh'a: "Karga yenilir mi ?" diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ona "fasık" demesinden sonra onu kim yer?"

6917 yiyecekler YEMEK YEDİRME "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Selamı yaygınlaştırın, yemek yedirin, Allah Teala hazretlerinin size emrettiği şekilde kardeşler olun!"

6918 yiyecekler BİR KİŞİLİK YEMEK İKİ KİŞİYE YETER "Ömer İbnu'l-Hattab radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Muhakkak ki bir kişilik yemek iki kişiye yeter, iki kişilik yemek de üç ve dört kişiye yeter. Dört kişilik yemek de beş-altı kişiye yeter."

6919 yiyecekler YEMEK SIRASINDA ELİ YIKAMA "Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, evinin hayır ve bereketini Allah Teala hazretlerinin artırmasını diliyorsa, yemeğe otururken ve yemekten kalkarken ellerini yıkasın."

6920 yiyecekler YEMEK SIRASINDA ELİ YIKAMA "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam heladan çıkmışlardı. Bu esnada bir yemek getirildi. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Size abdest suyu getirmeyeyim mi?" dedi. Efendimiz: "Namaz mı kılacağım ki, (şimdilik gerek yok)" buyurdular."

6921 yiyecekler DAYANARAK YEMEK "Abdullah İbnu Büsr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bir koyun (parçası) hediye etmiştim. Aleyhissalatu vesselam onu yemek üzere, dizlerinin üzerine oturdu. Bir bedevi: "Bu ne biçim oturuştur?"dedi. Resûlullah: "Allah beni mütevazi bir kul olarak yarattı, kibirli, kasılan biri yapmadı" diye cevap verdi."

6922 yiyecekler YEMEK SIRASINDA BESMELE "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir defasında) Ashabından altı kişiyle beraber yemek yiyordu. Bir bedevi gelerek (hazır) yemeği iki lokmada ye(yip bitir)di. Resulullah aleyhissalatu vesselam: "Eğer bu (müsafir) "Bismillah" deseydi, (yemek) hepinize yeterdi. Öyleyse biriniz yemek yediği vakit "Bismillah" desin: Yemeğin başında "Bismillah" demeyi unutacak olursa, (hatırlayınca) "Bismillahi fi evvelihi ve ahirihi (başında da sonunda da bismillah)" desin!" buyurdular."

6923 yiyecekler SAĞ ELLE YEMEK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Herbiriniz sağ eliyle yesin, sağ eliyle içsin, sağ eliyle alsın, sağ eliyle versin. Zira şeytan sol eliyle yer, sol eliyle içer, sol eliyle verir, sol eliyle alır" buyurdular."

6924 yiyecekler KENDİ ÖNÜNDEN YEMEK "İlbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sofra konulunca, herkes kendi önünden yesin, sofra arkadaşının önünden almasın."

6925 yiyecekler TİRİTİ YEMEYE YANLARDAN BAŞLAMALI "Vasile İbnu'l-Eska el-Leysi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, tirit (tabağın)ın ortasına elini koyup: "Bismillah diyerek etrafından (kendinize yakın yerinden) yiyin, orta kısmını bırakın. Zira yemeğe bereket ortasından gelir" buyurdular."

6926 yiyecekler YEMEKTEN HİZMETÇİYE DE İKRAM "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Birinize, hizmetçisi, (hazırlamak için) zahmetini ve hararetini çektiği bir yemek getirdiği vakit, onu da çağırsın ve kendisiyle beraber o da yesin. Eğer bunu yapmazsa, hiç olsun bir lokma alıp eline koysun."

6927 yiyecekler YEMEĞİN BAŞINDAN KALKILMAZ "Hz. Aişe radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam sofra kaldırılıncaya kadar yemeğin başından kalkılmasını yasakladı."

6928 yiyecekler YEMEĞİN BAŞINDAN KALKILMAZ "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sofra kuruldumu, hiç kimse sofra toplanıncaya kadar yemekten kalkmasın. Doysa bile, herkes bırakmadan, yemekten elini çekmesin, yemeye devam etsin. Zira kişi (erken çekilirse) arkadaşını mahçup eder, o da bırakır. Halbuki arkadaşının daha yemeye ihtiyacı vardır."

6929 yiyecekler YEMEĞE BUYUR ETME "Esma Bintu Yezid radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bir yemek getirilmişti. Bize de teklif edildi. "İştihamız yok" dedik. Aleyhissalatu vesselam: "Açlıkla yalanı birleştirmeyiniz" buyurdular."

6930 yiyecekler MESCİDDE YEMEK "Abdullah İbnu'I-Haris İbnu Cez ez-Zübeydi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam zamanında mescidde ekmek ve et yerdik."

6931 yiyecekler KABAK "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Annem Ümmü Süleym Resulullah aleyhissalatu vesselam'a benimle bir sepet taze hurma gönderdi ama evinde bulamadım. Bana bir azadlısının kendisi için hazırladığı bir yemeğe çağrıldığını, oraya gittiğini söylediler. Yanına ben de gittim. Yemeğini yemekte idi. Aleyhissalatu vesselam kendisiyle beraber yemem için beni de çağırdı."

Enes devamla der ki: "(Ev sahibi) etli ve kabaklı bir tirid hazırlamıştı. Meğer Aleyhissalatu vesselam kabağı severmiş. Ben (bunu görünce) kabağı toplayıp Aleyhissalatu vesselam'ın önüne yakın bırakmaya başladım. Yemeği yediğimiz zaman Aleyhissalatu vesselam evine döndü. (Ben de hurma) sepetini önüne sürdüm. Resûlullah hurmayı yemeye ve taksim etmeye başladı, sepetteki hurmayı böylece bitirdi."

6932 yiyecekler KABAK "Cabir (İbnu Tarik) radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın evinde huzurlarına çıktım. Yanında şu kabak vardı. "Bu nedir?"diye sordum. "Bu kabaktır, biz bununla yemeğimizi artırıyoruz" buyurdular."

6933 yiyecekler ET YEMEĞİ "Ebu'd Derda radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dünya ve cennet ehlinin yemeklerinin efendisi ettir."

6934 yiyecekler ET YEMEĞİ "Ebu'd-Derda radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam davet edildiği her yemeğe mutlaka icabet etti. Bir et hediye getirildiği zaman da mutlaka kabul buyurdu."

6935 yiyecekler ETİN EN GÜZEL TARAFI "Abdullah İbnu Cafer radıyallahu anh, İbnu'z-Zübeyr ve bir grup için boğazladığı bir deveyi ikram ettiği sırada İbnu'z-Zübeyr'e rivayet ettiğine göre: "Bir defasında ashab Aleyhissalatu vesselam'a etyemeği sunarlarken kendisi Efendimizden şöyle söylediğini işitmiştir: "Etin en güzeli (hayvanın) sırt etidir."

6936 yiyecekler ETİN EN GÜZEL TARAFI "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın önünden kebap artığı hiç kaldırılmadı ve beraberinde tüylü yaygı taşınılmadı."

6937 yiyecekler ETİN EN GÜZEL TARAFI "Abdullah İbnu'l-Haris İbnu'l-Cez'ez-Zübeydi radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün) biz, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte mescidde kızartılmış bir parça et yedik. Sonra ellerimizi çakıllarla silip abdest almadan namaza durduk."

6938 yiyecekler KADİD YANİ GÜNEŞTE KURUTULMUŞ ET "Ebu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün) Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bir adam gelmişti. (Bir müddet) Efendimizle konuştu. Bu sırada adamcağız (duyduğu korkudan) omuzları titremeye başladı. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam adama: "Sakin ol! Ben bir kral değilim, ben kadid (güneşte kurutulmuş et) yiyen bir kadının oğluyum" buyurdular."

6939 yiyecekler TUZ "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Katığınızın efendisi tuzdur" buyurdular."

6940 yiyecekler ZEYTİNYAĞI "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Zeytinyağını yiyin ve onu (bedeninize) sürünün. Çünkü o, mübarektir."

6941 yiyecekler SÜT "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, kendisine süt sunulduğu vakit: "(Süt) bir berekettir" veya "(Süt) iki berekettir" derdi."

6942 yiyecekler KURU HURMA "Ubeydullah İbnu Ali İbni Ebi Rafi'in nenesi -ve Ebu Rafi'in karısı- Selma radıyallahu radıyallahu anhüm anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İçerisinde kuru hurma olmayan bir ev, içerisinde yiyecek maddesi olmayan bir ev gibidir."

6943 yiyecekler YAŞ HURMAYI KURU HURMAYLA YEMEK "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Yaş hurmayı kuru hurmayla birlikte yiyin. Eski hurmayı yeni hurmayla beraber yiyin. Zira şeytan (böyle yapmanıza) kızar ve: "Ademoğlu, eskiyi yeni ile beraber yiyecek kadar (hayatta) kaldı" der."

6944 yiyecekler YAŞ HURMAYI KURU HURMAYLA YEMEK "Hz. Ebu Bekr'in azadlısı Sa'd radıyallahu anhüma ki bu Sa'd "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a hizmet ediyordu ve Aleyhissalatu vesseIam onun hizmetini beğeniyordu- anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam hurma yerken (açgözlülükle) ikran yapmayı (ikişer ikişer yemeyi) yasakladı."

6945 yiyecekler HAS UNDAN YAPILAN EKMEK "Ebu Hazım anlatıyor: "Ben Sehl İbnu Sa'd radıyallahu anh'a: "Sen has undan yapılmış beyaz ekmek gördün mü?" diye sormuştum. Sehl: "Resulullah aleyhissalatu vesselam vefat edinceye kadar, beyaz ekmek görmedim" dedi. Ben tekrar: "Resûlullah zamanında ashabın eleği var mıydı?" dedim. "Aleyhissalatu vesselam vefat edinceye kadar elek görmedim" dedi. "Öyleyse elenmemiş arpa ekmeğini nasıl yiyordunuz?" dedim. "Biz onu üflerdik, içindeki kepekten uçan uçardı. Kalan (kepek)leri de su ile yumuşatıp yoğururduk" cevabını verdi."

6946 yiyecekler HAS UNDAN YAPILAN EKMEK "Ümmi Eymen radıyallahu anha'nın anlattığına göre: "Kendisi bir unu eleyip ondan Aleyhissalatu vesselam için ekmek yapmıştır. Resûlullah: "Bu nedir?" diye sormuş, o da: "Bu bizim diyarda yaptığımız bir yiyecektir. Ben ondan sizin için bir ekmek yapmak arzu ettim" demiştir. Aleyhissalatu vesselam da: "Şu eleyip ayırdığın kepeği, öbürüne (un kısmına) geri kat, sonra yoğur (ve ekmek yap)" buyurmuştur."

6947 yiyecekler YUFKA EKMEK "Ata anlatıyor: "Ebu Hureyre radıyallahu anh (bir ara) kavmini ziyaret etmişti. -Ravi der ki: "Köyü de zannedersem Yuna idi- Köylüler kendisine evvelkilerin yufka ekmeğinden bir yufka getirmişlerdi. Ebu Hureyre ekmeği görünce ağladı ve "Resûlullah aleyhissalatu vesselam şu (lüks) ekmeği gözleriyle hiç görmedi" dedi."

6948 yiyecekler FÂLÜZEC (BAL HELVASI) "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Falüzeci ilk işitmem şöyle oldu: "Cebrail aleyhisselam Resûlullah'a gelip: "Ümmetine yeryüzü açılacak. O zaman onlara dünyalık bol bol akacak. Öylesine akacak kifalüzec bile yiyecekler" dedi. Bunun zerine Aleyhissalatu vesselam: "Falüzec nedir?" diye sormuş, Cebrail aleyhisselam: "Yağ ve balı karıştırıp yapılan helva" diye açıklamıştır. Resûlullah bu haber karşısında hıçkıra hıçkıra ağlamıştır."

6949 yiyecekler ARPA EKMEĞİ "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam yün (elbise) giydi, yamalı papuç giydi." Enes şunu da ilave etti: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam 'beşi ' yemeği yedi ve sert elbise giydi."

(Enes'in ravisi) Hasen'e soruldu: "Beşi' dediğin yemek nedir?" O şu cevabı verdi: "Arpanın iri öğütülmüşüdür, ağızdaki lokmayı kişi, ancak bir yudum su ile yutabilirdi."

6950 yiyecekler İKTİSATLI YEMEK "Atiyye İbnu Amir el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Selman radıyallahu anh, yemek yerken, biraz daha yemesi için ısrar edilince şöyle demişti: "(Yediğim miktar) bana yeter. Zira ben Aleyhissalatu vesselam'ı işittim. Buyurmuşlardı ki: "Dünyada insanların doyasıya en çok yiyeni, Kıyamet günü açlığı en uzun olacaktır."

6951 yiyecekler İKTİSATLI YEMEK "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her iştiha duyduğunu yemen israftandır."

6952 yiyecekler EKMEK ATILMAZ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam hücreme girmişlerdi. Atılmış bir ekmek parçası gördüler. Hemen onu alıp silerek yediler ve: "Ey Aişe! Kerim olana ikram et! (Yani kıymetli olan ekmeğe hürmet et!) Zira şu ekmek, bir kavme nefret edip kaçmışsa bir daha dönmemiştir" buyurdular."

6953 yiyecekler AÇLIKTAN ALLAH'A SIĞINMAK "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allahım, açlıktan sana sığınırım. Çünkü o, en kötü yatak arkadaşıdır. Hıyanetten de sana sığınırım. Çünkü o, çok kötü iç duygusudur."

6954 yiyecekler AKŞAM YEMEĞİNİ BIRAKMAYIN "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Akşam yemeğini bırakmayın, bir avuç hurma ile de olsa akşamı yiyin. Çünkü akşamın terki insana (erken) ihtiyarlık getirir."

6955 yiyecekler MİSAFİR EDİNME "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hayır, misafir ağırlanan eve, bıçağın deve hörgücüne ulaşmasından daha hızlı ulaşır."

6956 yiyecekler MİSAFİR EDİNME "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hayır, içerisinde yemek yenen eve, bıçağın deve hörgücüne ulaşmasından daha hızlı ulaşır."

6957 yiyecekler MİSAFİR EDİNME "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Adamın misafirini kapıya kadar uğurlaması sünnettendir."

6958 yiyecekler ETLE YAĞI YEMEKTE BİRLEŞTİRME "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Babam Ömer yanıma girmişti. Ben o sırada sofradaydım. Sofranın başında kendisine yer açtık. (Babam oturdu ve:) "Bismillah" dedi. Sonra elini yemeğe vurup bir lokma aldı. Sonra bir lokma daha alarak ikiledi. Sonra da: "Ben bu yemekte bir yağ tadı aldım. Bu, etin yağının tadı değildir" dedi. Ben: "Ey mü'minlerin emiri! Ben semiz et almak için çarşıya çıkmıştım. Pek pahalı buldum. Bunun üzerine, bir dirhemlik zayıf et aldım. Ona bir dirhemlik de yağ ilave ettim. Böylece bütün aile fertlerinin kemiklerden faydalanmasını arzu ettim" dedim. (Babam) Ömer dedi ki: "Bu iki şey, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın sofrasında asla biraraya gelmediler. Efendimiz birini yediyse diğerini tasadduk etti."

Ben: "AI! ey mü'minlerin emiri. Ben bir kere yapmış bulundum. Bundan böyle bu iki şey benim soframda da asla beraber bulunmayacak!" dedim. Babam yine de: "Hayır! Ben bunu yapamam!" dedi (ve yemedi)."

6959 yiyecekler SOĞAN "Ukbe İbnu Amir el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam ashabına: "Soğan yemeyin!" dedi. Arkadan gizli (yani alçak sesli) bir kelime ile "çiğ" demiştir."

6960 yiyecekler MEYVELER "Nu'man İbnu Beşir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a Taiften üzüm hediye gelmişti. Beni çağırıp: "Şu salkımı al anana götür!" dedi. Aldım, ama anneme ulaştırmazdan önce yiyip bitirdim. Birkaç gece sonra karşılaşmıştık. Bana: "Salkımı ne yaptın, annene götürdün mü?" dedi. "Hayır!" dedim. Bunun üzerine beni Guder (vefasız) diye tesmiye buyurdu."

6961 yiyecekler MEYVELER "Talha radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına girmiştim. Elinde ayva vardı. Bana: "Ey Talha! Şunu al, (ye)! Çünkü bu, kalbe rahatlık verir" buyurdular."

6962 içecekler ŞARAP HER KÖTÜLÜĞÜN ANAHTARIDIR "Ebu'd-Derda radıyallahu anh demiştir ki: "Dostum bana: "Şarap içme. Çünkü o her kötülüğün anahtarıdır!" diye tavsiyede bulundu."

6963 içecekler ŞARAP HER KÖTÜLÜĞÜN ANAHTARIDIR "Habbab İbnu'I-Eret radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şaraptan sakın! Çünkü şarabın ağacı (asma) diğer ağaçların üstüne çıktığı gibi şarabın günahı da diğer günahların üstüne çıkar."

6964 içecekler ŞARAP HER KÖTÜLÜĞÜN ANAHTARIDIR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh rivayet ediyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Dünyada şarap içen, onu ahirette içemeyecektir."

6965 içecekler ŞARAP HER KÖTÜLÜĞÜN ANAHTARIDIR "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İçki müptelası (=şarap düşkünü), (günah yönüyle) puta tapan gibidir."

6966 içecekler ŞARAP HER KÖTÜLÜĞÜN ANAHTARIDIR "Ebu'd-Derda radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "İçki mübtelası cennete giremez."

6967 içecekler ŞARAP HER KÖTÜLÜĞÜN ANAHTARIDIR "Ebu Ümame el-Bahili anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ümmetimden bir zümre, şaraba bir başka ad takarak onu içmedikçe geceler ve gündüzler tükenmeyecek (Kıyamet gelmeyecek)."

6968 içecekler HER SARHOŞ EDİCİ HARAMDIR "İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her sarhoşluk veren şey haramdır."

6969 içecekler HER SARHOŞ EDİCİ HARAMDIR "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her sarhoş edici haramdır, çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır."

6970 içecekler BAZI KAPLARDA KURULAN ŞIRA "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam nakir, müzeffet, dübba ve hanteme (denilen kaplar)da şıra yapılmasını yasakladı ve:"Sarhoş eden her şey haramdır" buyurdu."

6971 içecekler BAZI KAPLARDA KURULAN ŞIRA "İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ben size bazı kaplarda nebiz (şıra) yapmayı yasaklamıştım. Bilesiniz, tek başına kap bir şeyi haram kılmaz. Sarhoşluk veren her şey haramdır."

6972 içecekler BAZI KAPLARDA KURULAN ŞIRA "Hz. Aişe radıyallahu anh şöyle demiştir: "(Ey Rümeyse!), sizden biri her yıl kurban derisinden bir su kabı yapmaktan aciz mi?"Aişe sözüne şöyle devam eder: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam küpte, şunda ve şunda şıra yapmayı yasakladı. Ancak bu nevi kaplarda sirke yapmayı yasaklamadı."

6973 içecekler KAPLARIN AĞZININ ÖRTÜLMESİ "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam bize kapların ağızlarının örtülmesini, tulumların ağızlarının bağlanmasını ve (boş) kabın (ağzı yere gelecek şekilde) ters çevrilmesini emretti."

6974 içecekler KAPLARIN AĞZININ ÖRTÜLMESİ "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam için, geceleyin ağzı kapalı üç kap hazırlardım: Bir kap abdest suyu için, bir kap misvakı için, bir kap içeceği için."

6975 içecekler GÜMÜŞ KAPTAN İÇME "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim gümüş bir kaptan su içerse, sanki karnına cehennem ateşi doldurmuş gibi olur."

6976 içecekler KABIN İÇİNE SOLUMA "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz su içerken kabın içine solumasın. Tekrar yudumlamak isteyince kabı ağzından uzaklaştırıp (nefes alsın) sonra dilerse yeniden içsin."

6977 içecekler AVUÇLA SU İÇMEK "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam yüzükoyun yatarak dudaklarımızla su içmemizi yasakladı. Keza, tek bir avuçla, avuçlayarak içmemizi de yasakladı ve buyurdu ki: "Sakın sizden kimse köpeklerin içtiği gibi suyu dudaklarıyla içmesin! Allah'ın gazabına uğrayan kavim gibi tek eliyle de içmesin. Suyu çalkalamadıkça geceleyin de içmesin, ağzı kapalı ise çalkalamaya gerek yok. Kim kapla içmeye muktedir olduğu halde, tevazuyu düşünerek eliyle içerse Allah parmakları adedince kendisine sevap yazar. Bu (avuç), Hz. İsa aleyhisselam'ın kabı idi. Çünkü o, kadehi atmış ve: "Öf! Bu dünya ile beraberdir!" demişti."

6978 içecekler CAM BARDAKTAN İÇMEK "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın, cam bir bardağı vardı, (suyu) onunla içerdi."

6979 tıp TIP "Üsame İbnu Şerik radıyallahu anh anlatıyor: "Bedevileri gördüm. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bize şu işi yapmada bir günah var mı, şöyle davranmada günah var mı?" diye soruyorlardı. Onlara şöyle cevap vermişti:

"Allah'ın kulları! Allah, (sizlerin sorduğu şeyleri işleyen kimseden) günahı kaldırmıştır. Ancak din kardeşinin ırzından (şeref ve haysiyetinden) bir şeyler kırpan kimse bu hükmün dışındadır. İşte haram olan budur."

Bedeviler bu defa: "Ey Allah'ın Resülü! Hastalandığımız zaman tedavi yollarını aramasak, bu günah mıdır?" diye sordular. Aleyhissalatu vesselam:

"Tedavi arayın ey Allah'ın kulları! Zira, Allah Teala hazretleri koyduğu her hastalığa şifa da koymuştur, bundan sadece ihtiyarlık hariçtir, (onun tedavisi yok)" buyurdıılar.

Bedeviler yine sordular: "Ey Allah 'ın Resülu! Kula verilen (hasletler)in en hayırlısı hangisidir?" Aleyhissalatu vesselam: "Güzel huy!" buyurdular."

6980 tıp TIP "Ebu Hizame radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün) Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a: "Tedavi için kullandığınız ilaçlar şifa isteğiyle okunan dualar ve (düşmanlardan) korunmak için kullandığımız koruyucu şeyler hakkında ne dersiniz, bunlar Allah'ın kaderinden bir şeyi geri çevirip değiştirir mi ?" diye sormuşlardı. "Bu saydıklarınız da Allah'ın kaderindendir" diye cevap verdi."

6981 tıp TIP "Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah hiçbir hastalık indirmedi ki şifasını da indirmemiş olsun."

6982 tıp TIP "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam "geçmiş olsun" ziyareti için uğradığı bir hastaya: "Bir şey yemek arzu ediyor musun?" diye sordu. Adam: "Kek!" dedi. Resûlullah: "Hay hay!" dedi ve hastaya kek aradılar."

6983 perhiz PERHİZ "Suheyb radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissaIatu vesselam'ın yanına gelmiştim, yanında ekmek ve kuru hurma vardı. Bana:"Yanaş ve ye!" buyurdular. Bunun üzerine (yanaştım) ve hurmadan yemeye başladım. Aleyhissalatu vesselam: "Sende göz hastalığı bulunduğu halde hurma mı yiyorsun?" dedi. Ben: "Diğer bir kenardan çiğniyorum!" dedim. Aleyhissalatu vesselam tebessüm buyurdular."

6984 hasta HASTA YEMEĞE ZORLANMAZ "Ukbe İbnu Amir el-Cuheni radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hastalarınızı yeyip içmeye zorlamayın. Zira Allah onları yedirir, içirir."

6985 tıp ÇÖREK OTU "İbnu Ömer radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Size şu çörek otunu tavsiye ederim. Zira onda, ölümden başka her derde şifa vardır."

6986 tıp BAL "Hz.Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Her ay üç sabah bal yalayan kimseye büyük bir bela (hastalık) gelmez."

6987 tıp BAL "Hz.Cabir radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bal hediye edilmişti. Aramızda lokma lokma taksim etti. Ben kendi payımı aldım, sonra ben: "Ey Allah 'ın Resulu, bir lokma daha isterim!" dedim. "Pekiyi!" buyurdu."

6988 tıp BAL "Abdullah (İbnu Mes'ud) radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Size şu iki şifayı tavsiye ederim: "Bal ve Kur'an."

6989 tıp MANTAR VE MEDİNE'NİN ACVE HURMASI "Ebu Sa'id ve Cabir radiyallahu anhuma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mantar kudret helvası (nevi)'ndendir. Suyu göze şifadır. Acve hurması cennettendir ve cinnete karşı şifadır."

6990 tıp MANTAR VE MEDİNE'NİN ACVE HURMASI "Rafi' İbnu Amr el-Muzeni radiyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Acve (ismindeki Medine hurması) ve Sahra (adındaki Mescidi Aksa'da yer alan taş) cennettendir." Ravi Abdurrahman derki: "Ben sahra kelimesini şeyhimin ağzından dinledim."

6991 tıp MANTAR VE MEDİNE'NİN ACVE HURMASI "Ebu Ubey İbnu Ummi Haram radiyallahu anhuma arılatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sinameki ve sennut (yani tereyağı tulumuna konulan bal veya dereotu) yemenizi tavsiye ederim. Çünkü bu iki şeyde sam'dan başka her hastalığa karşı şifa vardır." "Ey Allah'ın Resulu sam nedir?" diye sorulmuştu. "ölüm!" buyurdular." Ravi Amr dedi ki: "İbnu Ebi Able'nin söylediğine göre, sennut dereotudur, bazı başka alimler de "Bilakis, yağ tulumuna konan baldır, şairin şu beytinde sennut bu manadadır" demiştir. "Onlar tereyağı tulumundaki bal ile tereyağı gibidirler, aralarında hiyanet yoktur. Onlar komşularına hile yapılmasına da mani olurlar."

6992 namaz NAMAZ ŞİFADIR "Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "(Bir keresinde) Resulullah aleyhissalatu vesselam erken namaza kalktı. Ben de erken kalktım ve biraz namaz kıldıktan sonra oturdum. "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana dönüp baktı ve (Farsça): "Karnın mı ağrıyor?" buyurdu. Ben: "Evet! Ey Allah 'ın Resulu!" dedim. "Öyleyse kalk! Namaz kıl! Çünkü namazda şifa var!" buyurdular."

6993 tıp IRKU'N-NESÂ'NIN İLACI "Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Irku'n-nesanın (oturak hizasından topuğa kadar uzanan bir sinirin) ilacı, arabi bir koyunun kuyruğudur. Bu kuyruk eritilip üç kısma ayrılır, sonra her sabah aç karnına bir parça içilir."

6994 tıp HUMMA "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında hummadan bahsedilmişti. Aleyhissalatu vesselam:

"Onun hakkında fena söz sarfetmeyin. Çünkü o, günahları temizler, tıpkı ateşin demirdeki pası, curufu temizlemesi gibi" buyurdular."

6995 tıp HUMMA "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Humma (ateşli hastalık), cehennemin körüklerinden bir körüktür. Siz onu soğuk su ile kendinizden uzaklaştırın."

6996 tıp HACAMAT "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mirac sırasında yanlarından geçtiğim her cemaat bana mutlaka "Ey Muhammed! Ümmetine hacamat olmalarını emret!" demiştir."

6997 tıp HACAMAT "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün) Cebrail Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a, Ahdaayn (boynun iki tarafındaki damar) hizasından ve kahilden (iki omuzun arası) hacamat olma emrini getirdi."

6998 tıp HACAMAT "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir keresinde) atından bir hurma kütüğü üzerine düşmüş ve ayağı çıkmıştı."

Ravi Veki' der ki: "Yani Resûlullah aleyhissalatu vesselam, bir incinmeden dolayı ayağının üstünden hacamat ettirmiştir."

6999 tıp HANGİ AYDA HACAMAT OLMALI? "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim hacamat olmak isterse, ayın 17 veya 19 veya 2l'ini arasın. Sakın, kan fazlalaşmak suretiyle birinize galebe çalıp onu öldürmesin."

7000 tıp HANGİ AYDA HACAMAT OLMALI? "İbnu Ömer radıyallahu anhüma (azadlısına): "Ey Nafi bana kan galebe çaldı, benim için bir haccam getir, getireceğin haccam genç olsun, yaşlı veya çocuk olmasın" dedi. Devamla İbnu Ömer dedi ki: "Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Aç karnına hacamat olma idealdir, (onda şifa ve bereket vardır) aklı artırır. Hafızayı güçlendirir. Hafız olmak isteyenlerin hıfzetme kabiliyetini artırır. Hacamat olmak isteyen Allah'ın adıyla perşembe günü hacamat olsun. Cuma, cumartesi, pazar günlerinde hacamat olmaktan kaçının. Pazartesi ve Salı günü de hacamat olunuz. Çarşamba günü hacamat olmaktan kaçının: Çünkü o, Eyyub aleyhisselam'ın belaya düştüğü gündür. Cüzzam ve alaca hastalığı da sadece çarşamba günü veya çarşamba gecesi zuhür eder" dediğini işittim."


 
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı 27 ziyaretçi (203 klik) Hoşgeldiniz  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol