Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
KALPTENİMAN A-E HARFİ DİNİ YAZILAR |
|
|
Ağlayarak Doğmak-Ağlayarak Ölmek
Ağlayarak Doğmak Ağlayarak doğmak, Ağlayarak
ölmek insanın kaderidir. Anne karnında dokuz ay on günü dolduran
çocuk, annesinin doğum sancılarının verdiği acıyla istemese de
ağlayarak dünyaya gelmeye mecbur kalıyor. Dünya karnında ömrünü
tamamlayan ölüm vakti gelen insan da, istemese de ağlayarak ahirete
gitmeye mecbur kalıyor. Bir fark var, dünyaya
gelirken ruhu bedenle geliyor. Ahirete
giderken ise bedensiz gidiyor. İnsanın aklına gayriihtiyari şu
sual geliyor. Acaba ahirete vücut bedenimizle
gitmeye mecbur olsaydık, ölüm biraz olsun kolaylaşmış olur
muydu? Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.4 Ahirete Göre Dünya
Ahirete Göre İman
Bu dünya hayatı çocukların oyun
oynayarak kendilerini yordukları gibi, insanların kendilerini yordukları bir oyuna
benzemektedir. Ömrün akşamı olunca,
çocukların oyunlarını bırakıp evlerine döndükleri gibi, her
şey yüzüstü bırakılıp ahiret alemine göç
edilmekte, elde edilen mal başkalarına
bırakılmaktadır. Resulü Ekrem (s.a.v)
Efendimiz Hadisi şeriflerinde buyururlar ki: "DÜNYA MALINI EHLİNE TERK EDİNİZ. ONDAN İHTİYACINDAN FAZLASINI ALAN KİMSE ŞUURSUZCA KENDİNİ
HELÂK ETMİŞ OLUR. "(Camius
Sağır) Bu dünya
hayatı, zaman öldürmekten başka bir işe yaramayan eğlence
gibidir. Bu dünya hayatı, ben filânın
oğluyum! Ben şundan üstünüm! gibi bir böbürlenme ve
kibirlenme yeridir. Dünya hayatı insanı ahireti için çalışmaktan alıkoyuyorsa,
bir aldanma sebebi olur. Ahireti kazanmak
için sermaye oluyorsa, kazanma sebebi olur. Daha doğrusu cennete girmeye vesile oluyorsa övülmüş bir yer,
cehenneme girmeye vesile olursa yerilmiş bir
yerdir. Bir Hadisi şerifte de şöyle
buyruluyor: "HABERİNİZ OLSUN Kİ DÜNYA
MELUNDUR. İÇİNDEKİLER DE
MELUNDUR. ANCAK HAZRETİ ALLAH’I ZİKRETMEK
ONUN RIZASINA UYGUN ŞEYLERLE BİLEN VE
ÖĞRETEN MÜSTESNADIR."(Tirmizi) Diğer insanlarda ekim yapıyor ama,
dünyanın melun kısmına dalmışlar. hayatlarını
hiçe müncer etmişlerdir. Hazreti ALLAH (c.c)
cümlemizi ahireti kazanan kullarından eylesin
inşaALLAH. Hatemi veli Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.5 Ahlâksız Yayınlara Göz Yummayan Devlet Büyükleri Mesuliyet Altından kurtuldular yıllardır mukaddes islâm dinimizi şehvet dini gibi gösteren adnan oktarın çalışmaları durduruldu...
Ahlâksız Yayınlara Göz Yummayan Devlet Büyükleri Mesuliyet Altından kurtuldular yıllardır mukaddes islâm dinimizi şehvet dini gibi gösteren adnan oktarın çalışmaları durduruldu...
|
Ahlâksız Yayınlara
Göz Yuman Devlet Büyükleri Mesuliyet Altındadır İşlenen Günaha
Ortaktırlar.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde! "Müminler arasında hayasızlığın kötü sözlerin
yayılmasını arzu edenlere dünyada da ahirette de can yakıcı bir azap
vardır. ALLAH bilir siz bilmezsiniz. "(Nur -19)
Hazreti
ALLAH’ın yasak ettiği hayasızlığı yayınlayan kuruluşlara engel olmayan
idareciler, yapılan her şer yayınların sebep olduğu günahlara
ortaktırlar. Çünkü yönetme makamındadırlar bu görev onlarındır onlar
mesuldür yönetilen halkın ise onları uyarması vaciptir. Biz de uyarıyoruz
hazreti ALLAH duyursun inşaALLAH. Hazreti Allah duyurdu elhamdülillah
mukaddes dinimizi kendi nefsine göre duyuran adnan oktar beyin çalışmaları
durduruldu cezasını çekecek inşaAllah.
Kalpteniman
[TOP]
20.6 Ah Keşke Dünyaya Bir Kere Daha Dönebilsek De İnananlardan Olsak (Şuara-102)
Ah Keşke Dünyaya Bir Kere Daha Dönebilsek De İnananlardan Olsak (Şuara-102)
AH KEŞKE
DÜNYAYA BİR KERE DAHA DÖNEBİLSEK DE İNANANLARDAN OLSAK
(Şuara-102)
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde ! "Ah keşke dünyaya bir kere daha
dönebilsek de inananlardan olsak."(Şuara-102)
Buyuruyor fakat bu ilâhi hitabı ciddiye alan
ahirete samimi olarak candan inanıp çalışanlar dünya nüfusuna
göre ne kadar az değil mi? Ahirete döndüğümüzde keşke dünyaya bir
daha dönebilsem dememek bütün yaşayanların kendilerinin
ellerindedir. Biz insanlar ahirette ah keşke demememizin reçetesi
olan kuranın emirlerine uymakla hazreti ALLAH’a
bağlanmakla orada keşke demeyiz ve dünyaya dönmek istemeyiz.
Ahiretin sonsuz nimetleri karşısında dünyanın
geçici bitici nimetlerinin hükmü nedir sıfırdır. Ticari hayata
başlayan birini düşünün elinde avucunda ne varsa sermayesini bir işe
yatırır çalışır didinir yıllarını harcar nasibi yoktur iflas eder
kahrolur yine umudunu yitirmez yaşıyor çünkü imkânlar
tükenmemiştir hazreti ALLAH Celle Celâlehü yeni fırsatlar önüne
çıkacaktır.
Ahirete gidenin böyle bir şansı yoktur ona
verilen sermaye bitmiştir hemde öyle bir bitiş ki telâfisi yok
kazandı veya kaybetti elinde onlar kalıyor. Hazreti ALLAH (c.c)
ilâhi emirlerinde çoğunlukla, onlar akıllarını kullanmıyorlar ebedi
hayat varken bitici yok olucu dünyaya bağlanıyorlar buyuruyor bu
emirlere kulak veren var mı?
Kimseye dünyayı bırak çalışma demiyoruz yaptığın
her işte hazreti ALLAH’ın rızasına uygun hareket et hem dünyanı
kazan hem de ebedi hayatına döndüğün zaman tüh deme diyoruz Adam
ticarete atılıyor haram helâl gözetmiyor faiz batağına giriyor
mafyaya bulaşıyor iş kötüye gidince de intihar ediyor dünyasını
kazanmak isterken ahiretini de kaybediyor. Böyleleri der mi ki
acaba keşke dünyaya geri dönsem.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi hazreti ALLAH’ın
rızasına göre yaşayan dünyasını ve ahiretini kazananlardan
eylesin keşke diyenlerden eylemesin. Amin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.7 Akıl Hayırlı Şeyleri Düşünürse Ruh Harekete Geçer
Akıl Hayırlı Şeyleri Düşünürse Ruh Harekete Geçer
İçimizde İki İrade Gücü Var İçimizde iki irade gücü var;
Ruhi irade, nefsi irade. İşin başı akılda, aklını
hayırlı düşüncelere veren Ruhi idaresini harekete geçirir. Aklını
nefsani şeylere veren kişi, şeytanı harekete
geçirir. Daha
açık bir ifade gerekiyorsa, akıl ve düşünce nereye odaklanıyorsa,
Ruhi irade ve nefsi iradeler de kendilerini ilgilendiren şeylere
odaklanır. İşte bu odaklanmalardan sonra beş hisler harekete geçer.
Akıl manevi düşüncelere dalmışsa Ruhi irade harekete geçer ve kalp
Hazreti ALLAH’a yönelir. Akıl şehvani şeylere yönlenirse şeytan
harekete geçer ve şehveti azdırır. İşte bu hareketlerden sonra
akıl ve düşünceler hangi iradeyi harekete geçirdiyse, beş hisler o
tarafı ister. Akıl Rahmani manevi düşüncelere dalmış ruhu harekete
geçirdiyse, o kişini gözü Hz. ALLAH ile ilgili eserler görmek, kulak
Hz. ALLAH hakkında deliller duymak, dil ise Hz. ALLAH’ı zikretmek,
el ve ayaklar da Hz. ALLAH yolunda çalışmak ister. Akıl şehvani düşüncelere dalar
şeytanı harekete geçirir nefsi iradesini şeytana kaptırırsa, yine
beş hisler harekete geçer. Göz şehveti azdıran şeyi görmek ister
kulak sesi duymak, ağız lezzeti tatmak, el tutmak ayak gitmek ister.
Günümüzde aklını vett bürolarına kaptıran, esrar eroine kaptıran
şeytanın robotu olmuş kişilere Hz. ALLAH yardım etsin
İnşaALLAH. Yani
bir kişi akıl ile ya Hazreti ALLAH’ın robotu ya da şeytanı robotu
olur. Akıl Hz. ALLAH’ın biz kullarına verdiği
en büyük nimetidir her hareketin anahtarıdır. Hayırlı yöne
kullanmamızı Hz. ALLAH cümlemize nasip
etsin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.8 Aklını Kullanabilen İçin Her Gece Kadir Gecesidir
Aklını Kullanabilen İçin Her Gece Kadir Gecesidir
Aklını kullanabilen için her
gece kadir gecesidir Kadir gecesini arayacağına yaşadığın her gecenin kadrini bil
kadir gecesini yakalamış olursun. Fakat işin
kolayına kaçanlar kadir gecesini ramazan ayının son on gününde
arıyorlar. Hakikat ehli yaşadığı her gecenin
kadrini ve kıymetini bilir ve kadir gecesinde yapılan bütün
ibadetleri yapar işi kökten halleder gerçek
huzuru bulur. Bu sanıldığı kadar zor bir şey
değildir Hz. ALLAH’a kul olan kişilerin yapacağı
ibadetlerdir. Bir insan ki sabaha çıkmağa
garantisi yok ve işini erteliyor yarına bırakıyor yap kulluğunu
rahat uyu kardeşim. Hemde ne huzurlu uyku
lezzetini tadan bilir. Adam kafasına taktığı
çeşitli şeytani düşüncelerle yatağında uyuyamıyor dönüp duruyor kalk
kardeşim abdest al teheccüd kıl bak gör ki
nasıl bir tatlı uyku gelecek mis gibi uyuyacaksın. Hz ALLAH’a yapılan her ibadette huzur ve saadet var yeter ki
ciddi ve itimat ederek yapılsın. Hz ALLAH’a
sonsuz şükürler olsun bu ramazan ayına ve kadir gecesine
kavuştuk. Hz ALLAH Celle ve Celalühü gelecek
yıllarda olan ramazanı şeriflere ve kadir gecelerine kavuşmamızı
cümlemize cümle ümmeti Muhammede savaşsız birlik beraberlikle nasip
etsin zulmeden kan döken israile de en yakın zamanda hak ettiği
cezayı versin. İnşaALLAH. Bütün islâm
aleminin kadir gecesi hayırlara vesile olsun
inşaALLAH. Selâmı Aleyküm. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.9 ALLAH’u Teala İkramını İptilanın İçine Koyuyor.
ALLAH’u Teala İkramını İptilanın İçine Koyuyor.
ALLAH’u Teala İkramını İptilanın İçine
Koyuyor.
Bir
tohum yer altında bulunarak kemal bulduğu yavaş yavaş büyüdüğü
bitki olduğu gibi: bir derviş de ayak
altında tekamül eder. Çünkü derviş demek kapı
eşiği demektir
Boynunu eğmiş başını top
etmiş, her iptilaya tahammül ediyor. Hiç
şüphe yok ki tekamüliyet pişmekle kaimdir. Bunu da pişirecek şey iptiladır.
Onun için sabır ile sükut ile ihlas adımlarını yavaş yavaş
atarak onu merdivenden
çıkarırlar.
ALLAH’u Teala lütfunu
iptilanın içine koyuyor. O iptilayı
hazmedersen, o lütfa mazhar olursun.
Askeri eğitim görüyorsun hata yaptın, komutan sana elindeki
sopayla vurdu. Sonra da sopayı sana hediye
etti. Bir baktın ki sana verdiği sopanın
etrafında altın sarılı, ne kadar sevinirsin. Acın sızın kalmaz.
İşte iptila da
da bunun gibidir. Allah’u Teala sana iptila verir nefsini
kırar Ruhunu kuvvetlendirir seni kendisine
kavuşturur.
Nefsine kalsaydın nefsinin
hevası peşinde koşarak ömrünü bitirir ahirete öylece göçerdin gel de
bunu nefsine tapan tasavvuf karsitlarina
anlat!!!
Hazreti. ALLAH Celle ve
Celalühü cümlemizi ahirete göçmeden zatına kavuşanlardan
eylesin. Amin velhamdulillahi Rabbil
alemin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.10 Aldatan İblise Kanmıyalım
Aldatan İblise Kanmıyalım
Aldatan İblise
Kanmıyalım İçimizdeki şeytan yaptığımız hayırlı amelleri boşa çıkartmak
için durmadan çalışıyor. Size bu esrarı yaşadığım bir
hadiseyi örnek olarak göstermek istiyorum. Şöyle ki, Biz zikir için her cuma
akşamı toplanıyoruz. Yine bir akşam yatsı
arası toplanmıştık. Takriben yirmi kardeş
kadardık. Usulümüz icabı zakirlik görevi bize
aitti. Zikir halkası kuruldu biz zikri
cehriye başladık. Tevhit zikrini bitirdik
Lâfza-ı celâl zikrine geçtik. Sağ tarafımda
bana yakın oturan kardeşimiz zikrin verdiği nurdan cezbeye tutuldu
her ALLAH Lâfzında gözyaşıyla ağlamaya başladı. Onun bu hali zikir halkasında
bulunan kardeşleri de etkiledi fakat yanımda zikir yapan kardeşimiz
beni daha çok etkiledi. Zikir öyle hararetli
şekilde sürerken içimden geçirdim ki İnşaALLAH Hazreti ALLAH Celle ve Celalühü bu geceki
zikrin nurunu yakalayan bu kardeşimiz hatırına zikrimizi kabul
eder. Dersimizi
bitirdik dağıldık eve geldim diğer ibadetlerimi yaptım ve
yattım. Manada hararetle zikir yapan
kardeşimizi elleri havaya kalkık vaziyette dilenci halinde gördüm
yüzü gökyüzüne dönük elleri açık vaziyette ağlıyor ve
yalvarıyordu. Açmış olduğu ellerine parlak bir cisimler
dökülüyordu. Ben onu izlerken yan tarafında
onun suretinde ikizi denecek kadar benzeyen birini gördüm sinsice
yaklaşıyor dua eden dilenen kardeşimizin avucuna Dökülen cisimleri alıyor gizleniyordu. Kardeşimiz yalvarmaya devam
ediyor yine ellerine cisimler dökülüyor fakat kenarda gizlenen onun
benzeri, yine onun eline dökülenleri alıp kaçıyordu. Uyandım ve rüyayı şöyle tabir ettim. Bizleri yaratan yüce ALLAH’ımız
bizi dünyaya çıkarınca korunmamız için bize Melek tayin etti görevli
Melek bizi sevap işlemeye teşvik ediyor sevap
kazandırıyor. Şeytan da bize kendisinden bir
şeytan musallat etti o ise bizi günaha sokuyor ve kazandığımız
sevapları bizden çalıyor. Bu hadiseyi zikirde aşka gelip
cezbeye kapılan kardeşe anlattım doldur boşalt yapıyorsun
dedim. Hazreti ALLAH(Celle ve Celalühü) senin
yalvarmanın karşılığını veriyor fakat sen Onun verdiği lütufları
şeytana kaptırıyorsun nedir senin kusurun kendin biliyorsun kendini
düzelt nefsine uyup şeytana kapılma deyince, Bir ah çekti ve şöyle dedi; hangi kusurdan
bahsediyorsun. Her yanım kusur bir hafta
günah işliyorum sizin yanınıza günah yükü ile
geliyorum. Zikirde tüy gibi hafifliyorum
buradan çıkınca şeytan musallat oluyor nefsime
uyuyorum. İğrenç günahlar işliyorum sana bu
halim malum olmuştur demişti. Bu hadise bana şeytanın yaptığı
hilenin iç yüzünü göstermiş oldu. Bir şeytan
ki bizi adım adım takip ediyor açığımızı kolluyor bizim kılığımıza
giriyor ve biz ne yaptıysak biliyor hatta medyumlar ruh çağırdığı
zaman bizi takibe görevli şeytan bizi temsilen oraya gidiyor orada
ki cahilleri kandırıyor. Bu işin ehilleri bu
gerçeği çok iyi biliyorlar. Onun için
kesinlikle medyumlara inanmamak lâzım. Onlara
inanıp şeytana maskara olunmamalıdır. Maalesef saf insanlar medyumların maskarası oluyorlar kucak
kucak günahlara giriyorlar. İçimizde bizimle hayat süren
nefsimizi azdıran bizim kimliğimizi çalan şeytanı tanıtmaya gayret
ettim. Hazreti
ALLAH(Celle ve Celalühü) cümlemizi şeytanın hile ve tuzaklarından
muhafaza etsin İnşaALLAH. Kalpteniman
YANLIZ HZ.ALLAH C.C
KORK Akl-ı
selim sahibi ol. Aklını
kullan.Yalancı olma,hakikatın hılafını
söyleme 'Ben
İzzet ve Celal sahibi Allahdan korkuyorum'diyorsun. Halbuki sen Onun
gayrinden korkuyosun.Cinden de,İnsandan da,Melekden de korkma. Gerek
konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden
korkma. Dünya azabından da korkma,ahiret azabından da korkma.Sadece
ve yanlız,azab ile azab edecek olan (ALLAH) dan kork
..
| |
|
|
[TOP]
20.11 Âlem-İ Şehadette Son Peygamber.
Âlem-İ Şehadette Son Peygamber.
Alemi Şehadette Son
Peygamber NUR
PEYGAMBER MUHAMMED MUSTAFA SALLALLAH’U ALEYHİ
VESELLEM. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ ali Muhammed. ALLAH’u Teâla Ayeti
kerimesinde: "Gerçekten size ALLAH’tan
bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir." (Maide 15) Nur Muhammed Aleyhisselamdır.
Zira ancak onun vasıtası ile hidayete erişilir. Kitap ise Kuranı kerimdir. O bir hidayet
rehberidir. Nurundan nuru yaratmasa idi,
Alemler nurunu nereden alırdı. Hakk ve
hakikati nasıl bulurdu? "Ruhlar aleminde Elest bezminde ilk defa ahid ve misakı
alınan ve, Ben sizin Rabbiniz
değilmiyim?" (Araf
172) Hitabı izzetine ilk cevap
veren odur. Peygamberliği her ne kadar diğer Peygamberlerden sonra ise de
hakikatte onlardan öncedir. Alem-i şehadette son peygamber, Alem-i misalde ilk
peygamberdir. Hadisi şeriflerinde bu hakikati beyan
buyurmuşlardır. "Adem ruh ile ceset arasında
iken ben peygamberdim."
(Ahmed bin Hambel) "Ben yaratılış bakımından
peygamberlerin ilki olduğum halde, onların
hepsinden sonra gönderildim." (
Hakim) Nitekim Ayeti kerimede buyurduğu üzere, ALLAH’u Teâla onu
seçtiği diğer peygamberlerden öne almıştır. "Hatırla o zaman ki, biz peygamberlerden kesin söz
almıştık. Resulüm! senden de, Nuhtan da,
İbrahim’den de, Musa’dan da, Meryem oğlu
İsadan da."( Ahzap-7) Çünkü o, bütün peygamberlerden
önce anılıp en son gönderilen peygamberdir. Resulullah sallALLAH’ü aleyhi ve sellem Efendimiz diğer bir
hadisi şeriflerinde. "Ben Adem yaratılmazdan
on dört bin sene önce Aziz ve celil olan Rabbimin yanında bir nur olarak mevcud idim."(Kutub-i Sitte Muhtasarı tercüme
ve Şerhi (
Cilt 12. sh 404 )
Ne mutlu müslümanım diyene. Ne mutlu
Hazreti ALLAH’a kul Peygamberimiz Muhammed Mustafa sallALLAH’u
aleyhi veselleme ümmet olana ...
Kardeşlerimiz.
gecelerimiz gündüzlerimiz mübarek olsun Bu nurlu gecelerde yapılacak ibadetleri getirilecek salatı
selamları Hazreti ALLAH Celle ve Celalühü kabul etsin. hazreti
Allahin selami öncnce devletimizin asker ve polisimizin üzerine
olsun, Müslüman devletlerinin üzerine akan
ateşin sönmesine barış ve kardeşliğe vesile olmasını nasip etsin inşaALLAH. ALLAH’ümme Salli Alâ seyyidina
ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ Âli Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.12 Alemlerden Süzülerek Gelen Ruh.
Alemlerden Süzülerek Gelen Ruh.
Alemlerden süzüle süzüle
gelen ve ulviyattan halkolunan Ruh Hazreti ALLAH Celle ve Celalühü
tarafından hissiz ve hareketsiz olan vücuda
yerleştirildi. Vücutta bir de nefs var,
Nefsle Ruh vücutta ayrı ayrı yer tutmuşlardır. Nefs toprak su hava
ve ateşten müteşekkil bir Buhar-i zulmanidir karın boşluğunda bulunur.
Kumandası secde mahallidir. Bütün vücuda
buradan kumanda etmek ister. Nefs sufliyattan Ruh
ulviyattan halk olunmuştur. Nefs ahlakı zemime Ruh ise ahlakı hamide
ile mücehhezdir. Ruh çok ali makamlardan gelmiştir. Ruh bu karanlık cesetle
birleşmeden önce terakki edemiyordu. Cesette nefs ile bir araya
gelince mücadele başladı. Ve yükselebilme kuvvetini elde etti.
İnsanların bazı meleklerden efdal oluşu buradan
doğuyor. Onlarda nefs olmadığı ve nefse tabi olmadıkları için ne ki
emredilirse hemen yerine getirirler. Ruh ulvi ve latif, nefs
ise sufli olup birbirinin zıddıdırlar. ALLAH’u Teâla ikisini de bir
arada barındırmak için Ruhu nefse aşık etmiştir. Zira ulvi ile suflinin başka
türlü bağdaşması mümkün değildir. Yaratılışları birbirinin zıddı
olduğu halde ulvi ruh zamanla sufli olan nefsle alakasını çoğalttı
nefsi emmarenin akışına cazibesine tutuldu ve o nispette
değerini ve faziletini kaybetmeye başladı. Çünkü Ruh nefse aldanıp
onun boyasına girerse asliyetini ulviyetini kaybeder, onun gibi
kararır ve onun esiri olur. En ulvi makamdan geldiği halde,
kendisini unuttuğu için Yaratanını da unutur. Vücutta hakimiyeti nefs ele geçirir. Bütün icraatlarını rahat bir şekilde yapar. Nefs emmarenin akışına
cazibesine tutulan değerini ve faziletini kaybeden Ruh,
ALLAH’ü-Teâlaya verdiği :"( Elestübi Rabbiküm
)Ben sizin Rabbiniz değilmiyim. (Kalu
bela Şahidina) Evet Rabbimizsin buna şahidiz."(Araf-172) Fakat
nefsin boyasına girerek bu sözü unuttular. Nefsin boyasına girmeyen
Ruhlar ise tertemiz olarak Rablerine döndüler. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi
ruhunu galip nefsini mağlup edenlerden eylesin Akıbetimizi hayırlı
etsin İnşaALLAH. Hatemi veli Hz. Ömer öngüt
efendi.
| |
|
|
[TOP]
20.13 Allah İlkin Mahlukatını Yaratır,Ölümünden Sonra Onu Tekrar Diriltir.Sonunda Ona Döndürüleceksiniz.(Rum-11)
Allah İlkin Mahlukatını Yaratır,Ölümünden Sonra Onu Tekrar Diriltir.Sonunda Ona Döndürüleceksiniz.(Rum-11)
"ALLAH İlkin
Mahlukatını Yaratır, Ölümünden Sonra Onu Tekrar Diriltir. Sonunda
Ona Döndürüleceksiniz."(Rum-11) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde: "ALLAH ilkin
mahlukatını yaratır, ölümünden sonra onu tekrar
diriltir. Sonunda ona
döndürüleceksiniz."(Rum-11)
Hayatımızın yaşam
biçimini sahibimiz hazreti ALLAH (c.c) böyle
açıklıyor, Ve bu hayat biçimini değiştirecek
kimse çıkabildi mi? Tekniğin zirvede olduğu
günümüzde ölmeye çare bulunabildi mi?
Adam bilim profesörlük ünvanlına sahip olmuş kendisini
yaratana karşı imana sahip değil ve ahireti
inkar ediyor bu tür profesörleri de aydın geçinen zümre
alkışlıyor. Hakiki bilim profesörü
nasıl yaratıldığını bilen ve Kâinatı ve içindekileri yaratan ölümden
sonra kendisine döndürecek olan hazreti
ALLAH’a iman edendir.
Hazreti ALLAH’a
sonsuz şükürler olsun ki son zamanlarda hazreti ALLAH’a iman eden
bilim profesörlerimiz arttı, imanlı
vekillerden kurulu devlet idarecilerimiz onlara sahip
çıkıyor gerekli yerlerde görev
alıyorlar.
Bilim nedir? bilim kendinin
nasıl yaratıldığını bilmektir. Kendinin nasıl
yaratıldığını bilen de, ölüme mahkum olan vücudunun ilk yaratan
tarafından tekrar yaratılacağını bilmesidir
kalpten iman etmesidir hakiki ilim budur. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize kalpten iman nasip etsin
inşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.14 ALLAH Kime Nur Vermemişse. Onun Nuru Yoktur. (Nur- 40)
ALLAH Kime Nur Vermemişse. Onun Nuru Yoktur. (Nur- 40)
ALLAH Kime Nur Vermemişse.
Onun Nuru Yoktur. (Nur- 40) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde; "ALLAH kime nur
vermemişse, onun nuru yoktur. "buyuruyor.(Nur-40)
Hazreti ALLAH’ın yarattığı
kulları arasında nurlu olanlar, nursuz olanlar var demektir ki ilâhi emirleri duymak isteyenler ve duymak
istemeyenler var. Yatsı namazını kıldık
camiden çıktık tanıştığımız bir kaç arkadaşa gelin
çaylar bizden hem çay içelim hem sohbet
edelim dedik. Çaylar geldi sohbet başladı
arkadaşımızın biri arıcılık yapıyor bir konu açtı ki bir türlü bitmiyor derken diğer bir arkadaş inşaatçı o da
inşaat konularını bir türlü bitiremiyordu biz
de bir türlü dini sohbet açamıyorduk nihayet söze girdik hadisi
şerif okuduk ayeti kerime okuduk kalpler
nurlandı sohbet koyulaştı masamızdaki arkadaşlar pürdikkat bizi
dinlerken bazıları da bize yaklaşıyor biraz
dinliyor hemen uzaklaşıyor adeta sohbetten rahatsız oluyorlar
siyaset konuşanların masalarına gidiyorlardı. kendi kendime düşündüm bizim masada
hazreti ALLAH’ın ve resulünün muhabbeti var nur var. nurlu insanları çekiyor geliyorlar. Diğer masada dedikodu var gıybet var, nursuzları çekiyor öyle
değerlendirdik öyle gibi değil mi? Nur nuru
çekiyor, nar da narı çekiyor hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi nur
verdiği kullardan eylesin inşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.15 ALLAH Şüphesiz Hepinizi Görüp Gözetmektedir.(Nisa-1)
ALLAH Şüphesiz Hepinizi Görüp Gözetmektedir.(Nisa-1)
ALLAH Şüphesiz Hepinizi Görüp Gözetmektedir.(Nisa-1)
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "ALLAH şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir."
(Nisa-1 ) buyuruyor ve bütün insanlığa duyuruyor. Bu ilâhi emri bütün insanlar duysa ve iman etse dünyada zulüm
diye bir kötülük kalmaz insanlar birbirine
iyilikten başka bir harekette bulunmazlar. Dünya hayatı cennet hayatına döner bütün insanlar huzurlu
hayat yaşarlar. Bir de şu var ki duymak başka
inanmak başka. Hazreti ALLAH’a iman etmek
inanana büyük bir lütuftur ahirete döndüğünde sahibinin
karşısına mahcup olmadan çıkacaktır
hastalığın ve ölümün olmadığı bir hayata adım atacaktır. Kendisinin
hazreti ALLAH tarafından takip edilip gözetildiğini bildiği için
kimseye zulmetmemiş halk tarafından sevilmiş Hakk da ondan razı
olmuş şerefli bir ömür geçirmiştir.
Kendisini hazreti ALLAH’ın gözetlediğine inanan bir insan çok
mutludur sıkıntılı anında sığınacağı sonsuz kudret sahibi ALLAH’ı vardır onun derdine derman olacaktır bu
duygu bile huzura kavuşmasına yeterlidir. İyisiyle kötüsüyle çarçabuk geçecek bir dünya hayatının
değeri ölümsüz ahiret hayatı karşısında sıfırdır elinde olana çok sevinmez elinden çıkana da çok üzülmez hepsi
geçici ve biticidir çünkü!
Çocukluğumuzun
geçtiği beldede ali ağa diye bir zengin yaşıyordu körüklü çizme
giyer at üstünde gezerdi. astığı astık
kestiği kestik biriydi . Yıllar geçmiş
köyümüze gitmiştim kahvede çay içiyorduk yaşlı biri sandalyesini
çekti yanımıza oturdu. Pejmürde bir hali
vardı sigara alacak parası yokmuş bizden sigara parası
istemişti. Kim olduğunu sorduğumda bir
zamanların eskiden köy ağası olan ali ağa olduğunu öğrendim işte acı
son. Yani neydim ne olacağım diyerek bizi
gözetleyen bir hazreti ALLAH olduğunu unutmamamız lâzımdır gerisi
boş.
Yapacağımız en önemli şey her
teşebbüsümüzde hazreti ALLAH’ın rızasını gözetmek O'nun bizi her an
görüp gözetlediğine kalpten iman
etmektir.
Kalpteniman
. | |
|
|
[TOP]
20.16 ALLAH Onları Sever,Onlarda ALLAH’ı Sever
ALLAH Onları Sever,Onlarda ALLAH’ı Sever
ALLAH Onları Sever, Onlar Da
ALLAH’ı Sever Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde; "ALLAH onları sever, onlar
da ALLAH’ı sever. "( Mâide:
54 )
Ayeti
kerimeye dikkat edersek, ALLAH onları sever sözünden
sonra onlar da ALLAH’ı sever sözü
geçiyor. Aklımıza şu geliyor bizim hazreti
ALLAH’ı sevebilmemiz için hazreti ALLAH’ın bizi sevmesi lâzım çünkü ALLAH onları sever sözü ilk önce
zikrediliyor.
Demek oluyor ki biz
yapacağımız ibadetlerle kendimizi sevdirirsek
hazreti ALLAH bizi sever o sevgi kalbimize
dolar biz de hazreti ALLAH’ı severiz. İnsan
korku içindedir kendine neyin ne zaman geleceğini bilmez
yangınlar, zelzeleler, trafik kazaları, çeşit
çeşit hastalıklar bizleri bu tehlikelerden koruyacak yegâne kudret hazreti ALLAHtır.
Bizler bu tehlikelerden hazreti ALLAH’a sığınmaya
başladığımızda O'nun bizi koruduğuna şahit
olduğumuzda hazreti ALLAH’a sevgi ve muhabbetimiz
çoğalır itimadımız artar zaman gelir kalpten
iman hasıl olur.
Başka bir deyimle
açıklamak gerekirse, hazreti ALLAH ile bağ kurmanın
yolu O'na sığınmaktan geçer O'na sığınan kişi
O'na inandığını ispatlamış olur hazreti ALLAH
da zatına iman edip sığınanları sever sığınan da bu vesile
ile Hazreti ALLAH’ın sevgisine kavuşur dünya
ve ahiret selâmetine nail olur. Hazreti ALLAH
(c.c) cümlemizi sevdiği kullarından olmamızı nasip etsin
inşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.17 ALLAH’ın af ve merhametine sığınmalıyız.
ALLAH’ın af ve merhametine sığınmalıyız.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM.. Varlığının başlangıcı ve sonu olmayan zatında ve sıfatlarında
eşi ve benzeri bulunmayan kainatın HALIKI alemlerin RABBİ dilek
makamının en yücesi merhametlilerin en merhametlisi olan ALLAH’Ü zül
celal vel kemal hazretlerine onun sevdiği ve beğendiği şekilde
bitmez tükenmez şekilde hamdü senalar olsun . ALLAH’Ü Teâlanın yüce resulü ve
biricik habibi dünyada en büyük rehberimiz en güzel numunemiz
peygamber efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize, onun
diğer peygamber kardeşlerine hepsinin ali ashabı kiramına ihsan
duygusu ile kıyamete kadar onlara tabi olup izinden gidenlere sonsuz
hamdü senalar olsun. ALLAH’ÜMME SALLİ ALA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ SEYYİDİNA
MUHAMMEDİN VE ALİHİ VE SAHBİHİ ECMAİN. Ey,
Yüceliğinin sonu olmayan, görünen ve görünmeyen nimetleri ile
kullarını doyuran, eşi ve benzeri bulunmayan, Ehad, Samed, zahir ve
batin olan ALLAH’IM nasihatlarıma zatı alinin mübarek ismi şerifin
ile başlıyorum. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM. Ayeti
kerimende buyuruyorsun ki: "VE,ESIRRU KAVLİKÜM
EVİCHERU BİH İNNEHU ALİMUN BİZATİSSUDUR ELÂ YEĞLEMU MEN HALEKA
VEHÜVELLÂTİFÜL HABİR." (El Mülk 13-14) Ey , sonsuz kudret
sahibi olan ALLAH’IM ayeti kerimende buyurduğun gibi biz aciz
kulların zatı alinizden hiç bir şeyi gizleyemeyiz çünkü siz
kalplerin özünü biliyorsunuz bizleri ve bütün mevcudatı var eden
sizsiniz yarattığınız kulların ne düşündüklerini ancak siz
bilirsiniz. Ey
bizim yüce Rabbimiz bizim de niyetimizi biliyorsunuz bize duyurduğunuz hakikatleri kitaba dökmek,
evlatlarıma ve torunlarıma miras bırakmak istiyorum. Ayeti kerimenizde buyuruyorsunuz ki: "VETTEKULLAHE VEYEKÜMULLAH" . Takva sahibi olursanız öğretmeniniz ALLAH olur.
Bizde sizden bize yardımcı olmanızı istirham
ediyoruz . yazdıracağınızı ümit ettiğim bu hatırayı yüce katında
makbul kabul eyle ki, ahiret hayatımda faydasını
göreyim. Kibir
ve gururdan zatı aline sığınıyorum bizi şeytan ve nefsin şerrinden
muhafaza et. Aklım ruhum bedenim zatı alinin
eserleri , kendime ait hiç bir şeye sahip değilim . Bizlere ikram ettiğiniz bütün nimetlere sonsuz hamdü senalar
olsun .
Vel hamdü lillahi
rabbilalemin.. ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA
VENEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ SEYYİDİNA MUHAMMED
. Ey ebedi diri ve sonsuz kudret sahibi olan yüce ALLAH’IMIZ
bizi kendi akıl ve irademize değil, zatı celilinizin irade ve
idarenize bağlayın ve çözmeyin sizin yüce zatı şerifinizin
kontrolünde bulundurun sevdiklerinizi bize sevdirin sevmediklerinizi
ise sevdirmeyin ki, biz doğru yolunuzu rahatça
bulabilelim. Eğer bizi kendi nefsimize bırakırsanız siz beğeniyorsunuz
zannederek sizin beğenmediğiniz bir yola gideriz de kaybedenlerden
oluruz ve ahirette eli boş kalırız. Ya ilahi, bizi o duruma
düşmekten muhafaza edin bizi hıfzı himaye edin. Zatınıza
sığınıyoruz. Yüce rabbimiz gözlerimiz gaflet perdesi ile kapalı gerçekleri
tam olarak göremez aklımız ise nefsimizin tesirinde kalmış
yanılabilir onun için kendimize güvenmiyoruz size sığınıyoruz tek
güvencemiz sizsiniz . Ey yüce ALLAH’IMIZ bize öyle bir nur verin ki, o nur ile
önümüz aydınlansın görmeyen gözümüz görsün duymayan kulağımız duysun
aklımız ise en doğru olanı bilebilsin. Sevdiklerinin hürmetine dualarımızı kabul edin
amin.. Ey bu
nasihatleri okuyan , kesinlikle inan ki insan doğru yolu ancak
ALLAH’ın yardımı ile bulur eğer ALLAH’a sığınmaz kendine güvenirse
şeytanın kurduğu bir tuzağa düşmekten kurtulamaz hem dünya hayatını
hem ahiret hayatını perişan eder. İnsan namuslu ve şerefli
yaşamak istiyor ise nefsinin idaresini kontrolü altına alması lazım
bu imkana ise ancak Hz. ALLAH’ın yardımı ile kavuşabilir.
Kalpteniman
Kalpteniman
.
| |
|
|
[TOP]
20.18 ALLAH Şöyle Buyurdu; Bu Sadıkların Sadâkatlarının Fayda Vereceği Gündür.
ALLAH Şöyle Buyurdu; Bu Sadıkların Sadâkatlarının Fayda Vereceği Gündür.
ALLAH Şöyle
Buyurdu; Bu Sadıkların Sadâkatlarının Fayda Vereceği
Gündür.
ESTAİZÜBİLLAH; ALLAH şöyle
buyurdu: "Bu sâdıkların
sadâkatlerinin fayda vereceği gündür. Onlar
için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır, orada ebedi kalacaklardır."(
Mâide-119
)
Buyurun kardeşler hazreti ALLAH’ın
rahmet sofrasına ebedi hayat nimetlerinin kaynağı olan cennete
bizi yaratan davet ediyor.
Dikkat edin bu
ne büyük lütuf ki yaratan yarattığı kullarını ne
kadar seviyor bizlere ne kadar önem veriyor
sadık kul olun buyuruyor sadakat gösterin bu
nimetlerime kavuşun buyuruyor.
Çok
zor mu, hiç de zor değil kâinatın sahibini bulmak O'na iman edip
bağlı kalmak imanımızda sadık kalmak O'nun
emrettiği gibi yaşamak yeterli.
Bu halde
yaşayan ve ahirete göçen kişi dünya hayatında huzur cenneti yaşadığı
gibi ahiret hayatında da ebedi cennet
nimetlerine kavuşur bunda şüphe yok O vadediyor
çünkü. Ne mutlu hazreti ALLAH’a inananlara ve
O'na sadık kalıp sadakat gösterenlere. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize Zatı Alisine sadakat
gösterenlerden olmamızı nasip etsin inşaALLAH. Amin velhamdülillâhi Rabbil Alemin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.19 Allah’a İtaat Edin, Resulüne İtaat Edin, Sizden Olan Emir Sahiplerine De!
Allah’a İtaat Edin, Resulüne İtaat Edin, Sizden Olan Emir Sahiplerine De!
ALLAH’a İtaat Edin, Resulüne İtaat Edin, Sizden Olan Emir
Sahiplerine De.! Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde; "ALLAH’a itaat edin, Resulüne itaat edin, Sizden
olan emir sahiplerine de." (Nisa-59)
Hazreti ALLAH (c.c) en başta
zatı Alisine. sonra Peygamberine, devamında da Hazreti kurana, hazreti Peygambere inanan emir sahiplerine
itaati emrediyor. Devlet idarecilerinin
seçiminde ne kadar dikkat etmemizin lüzumu meydana
çıkıyor.
Hazreti ALLAH (c.c) sizden olan
emir sahiplerine itaat edin buyurduğuna göre kalbinde ALLAH
sevgisi peygamber sevgisi olan idarecileri
seçmemiz gerekiyor onları da hazreti ALLAH (c.c) başımıza getirdi elhamdülillâh.
Geçmiş yıllarda ne din düşmanı idareciler gördük ne
mason bozuntusu yöneticiler
gördük. Hazreti ALLAH’a sonsuz şükürler olsun
o sapık fikirli idarecilerin defterlerini dürdü arşivlere kaldırdı bundan sonra da o fikirde olanlar
devletimizin başına gelemeyecek inşaALLAH
halkımız uyandı artık onların oyunlarına gelmiyecekler çünkü hazreti
ALLAH (c.c) O'nun Dinine sahip çıkan devlet
idarecilerini başımıza getirdi onları
destekliyor.
Her ne kadar hıristiyan
alemiyle bir olan içerideki din düşmanları kösteklemeye çalışsalar
da hükmü yoktur Devletimizin önü açıktır
Avrupa birliğine de hiç ihtiyacımız yok hıristiyan topluluğuna
girmemizi hazreti ALLAH istemiyor fakat her nedense devlet
başkanlarımızın bu meselede zaafları var. Fakat hamd olsun uyanıyorlar. Hazreti
ALLAH (c.c) bundan sonraki yıllarımızda da her zaman Devletimizin
başına hayırlı kalbi imanlı idareciler getirsin inşaALLAH derken
yine secim arefesindeyiz.
Yine de dikkatli olmak lazim
insanlarin nankörleri de var onlari da hazreti Allah uyandirir
insaAllah. bize düsen cok calismak gaflete
düsmemek hak ve hakikati duyurmak gerisi hazreti Allaha kalmis
kalpler O`nun kudretinde O istedigi yöne döndürür hayirli olur
insaAllah. Baki selam...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.20 ALLAH Öleceklerin Ölümleri Anında, Ölmeyeceklerin De Uykuları Anında Ruhlarını Alır...
ALLAH Öleceklerin Ölümleri Anında, Ölmeyeceklerin De Uykuları Anında Ruhlarını Alır...
ALLAH
Öleceklerin Ölümleri Anında, Ölmeyeceklerin De Uykuları Anında
Ruhlarını Alır...
Hazreti ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde! "ALLAH öleceklerin ölümleri anında,
ölmeyeceklerin de uykuları anında ruhlarını alır. Ölmelerine
hükmettikleri kimselerin ruhlarını yanında tutar, Diğerlerini
belli bir süreye kadar bedenlerine gönderir. Şüphesiz ki bunda
düşünen kimseler için ayetler (ibretler) vardır." (Zümer-46)
Kaderimiz hazreti ALLAH’ın takdirinde O nasıl isterse
öyle yapar bize düşen hazırlıklı olmak yatağımıza yatarken imanla
yatmak. uyanırken de imanla uyanmak gerisi O'na kalmış
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize imanla göçmemizi nasip etsin
inşaALLAH AMİN.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.21 Allahu Teala Üç Şekilde Konuştuğunu Haber Veriyor.
Allahu Teala Üç Şekilde Konuştuğunu Haber Veriyor.
Hz. ALLAH Celle ve Celalühü üç şekilde
konuştuğunu haber veriyor. Ayeti
kerimede: "ALLAH’ın bir insanla
konuşması mümkün değildir. Ancak, Vahiy
yoluyla. Veya perde
arkasından. Yahut bir elçi gönderip izniyle
dilediğini ona vahyeder. O yücedir hikmet
sahibidir." (Şura -51) Vahiy malumdur, peygamberlere
verilen ilahi kelimelerdir. Muhtelif
şekilleri vardır. Perde arkasından ise,
ALLAH’u Teâla dilediği kulunun kalbine dilediği
zaman perde arkasından nurunu
akıtır. Bütün hakikatleri
bildirir. Dilediğine harfsiz hurufatsız ilham
eder. Çok ince bir sır, görünüşte o
konuşuyor. Fakat ALLAH’u Teâlanın onu
konuşturduğunu kimse bilmiyor. Bu sırları ise
hazreti Allah dilediği kullarına duyurur. Hazreti. Allah cümlemizin kalp kulağımızı açsın gizli sırları
duyursun inşaAllah..
Ömer Öngüt
Efendi.. Tasavvufun aslı,(sahife
104)
| |
|
|
[TOP]
20.22 And Olsun Ki, Biz Kuranı Anlaşılıp Öğüt Alınması İçin Kolaylaştırdık Öğüt Alan Yok mudur ? (Kamer-32)
And Olsun Ki, Biz Kuranı Anlaşılıp Öğüt Alınması İçin Kolaylaştırdık Öğüt Alan Yok mudur ? (Kamer-32)
"And Olsun Ki, Biz Kuranı
Anlaşılıp Öğüt Alınması İçin Kolaylaştırdık Öğüt Alan Yok mudur ?"
(Kamer-32) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde
! "And olsun ki, Biz kuranı anlaşılıp
öğüt alınması için kolaylaştırdık öğüt alan
yok mudur?" (Kamer-32)
Öğüt alanlar dünyanın bir rüya alemi olduğunu bilen ahirete
hazırlık yapanlardır. Hazreti ALLAH’a kalpten iman eden O'nun emirlerine sımsıkı
bağlanan bir insana ne mutlu, o halde olan
gündüzünü gecesini rahat geçirir gönlüne huzur
dolar. başkası nefsine şeytana ibadet
yaparken, o kendisini yoktan var edene ibadet
yapmaktadır. Her aynaya baktığında kırışan
cildinden, dökülen saçlarından beyaza dönen sakalından ibret
alarak onu biraz daha sahibine
yaklaştırdığını bir gün gelecek O'na kavuşacağını
inanmamıştır. İşte bu kullar kurana iman
etmiş öğüt almış insanlardır.
Hazreti
ALLAH (c.c) diğer bir Ayeti kerimesinde! "Bırak onları kendilerine yad edilen günlerine kavuşuncaya
kadar oynayıp dursunlar "(Zuhruf-83)
Hazreti ALLAH (c.c) öğüt almayan
o gibi kulları kendi hallerine bırakmış tevbe ederlerse ne alâ aksi
halde cehenneme namzettirler. Hazreti ALLAH
(c.c) gönderdiği kuranı kerimi anlayıp öğüt alanlardan olmamızı
rızasına kavuşanlardan olmamızı hem bize hem de sevdiklerimize hem
de cümle mümin kardeşlerimize nasip etsin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.23 Aramızdaki Beyinsizlerin Yaptığı Kötülüklerden Dolayı Bizi Helâk Edermisin Allahım.(Araf-155)
Aramızdaki Beyinsizlerin Yaptığı Kötülüklerden Dolayı Bizi Helâk Edermisin Allahım.(Araf-155)
"Aramızdaki beyinsizlerin
yaptığı kötülükler yüzünden bizi helâk edermisin ALLAH’ım."(Araf-155)Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Aramızdaki beyinsizlerin
yaptığı kötülükler yüzünden bizi helâk edermisin ALLAH’ım."(Araf-155)
Yukarıda geçen ayeti
kerime hazreti Musa Aleyhisselâmın tur dağına çıktığı
zaman Harun Aleyhisselâma emanet ettiği
kavminin Samiriye uyup altın buzağıya tapmaları yüzünden Hazreti Musa Aleyhisselâmın hazreti ALLAH’a sığınma
niyazıdır.
O zaman altından buzağının
etrafında dönüp ona ilâh gibi tapanlar hazreti Musa
aleyhisselâmı çileden çıkarmışlar o öfkeyle
Harun aleyhisselâmı hırpalamasına sebep olmuşlardır.
Bu zaman da himmet geceleri
tertipleyerek halktan topladığı paraları bankalar açarak
çoğaltan güzel dinimizi ve hazreti ALLAH’ı
alet ederek kendini altın buzağıya döndüren fetonun
yüzünden bizi helâk eder misin ALLAH’ım diye
dua etmemiz gerek mi diye düşünüyoruz.
Ona inanan ona güvenenler onu altın buzağı gibi görenler
hepsi helâk oldular görerek yaşıyoruz. Fakat
biz yine de onlara dokunan ateşin bizlere ve onu tanımadan ona biat
edenlere dokunmaması için hazreti ALLAH’a
gece gündüz yalvarmalıyız.
Bu adam şeriat
düzeni getireceğim diye mi halkı etrafına topladı
kandırdı. Çünkü hazreti ALLAH’a inanan birçok
ferdin kalbinde ALLAH ve resulünün ilâhi düzeni yatar bu zamana ters
gelse de o düzenin iyi olduğunu hayal eder. Acaba feto da kendine bağladığı saf müminleri bu zaaflarından
mı vurdu.
İşid son örneklerden biridir
islâm devleti kurmak için ortaya çıktılar dünyada yaşayan
müslümanlara ve dinimize büyük zarar verdiler. İslâm dinimizi barbar olarak dünyaya tanıttılar şimdi ise
hazreti ALLAH (c.c) onlara tanıdığı süreyi
kesti cezalarını kesmeye başladı. Anlatmaya
çalıştığımız konular tahmini düşüncelerdir doğrusunu hazreti ALLAH
bilir.
Yalnız altın buzağı kılığına giren
fetonun peşinde olanlara şeriat hayaline kapılıp kendini helâk
edenlere sormak istiyoruz, Devletimiz
kalkınırken, yeni camiler açılırken. ezanlar okunurken, altın buzağı
fetonun uzun adam dediği sayın reisi
cumhurumuz mecliste Ayet ve hadis okurken hangi akla hizmet ettiniz
de darbe yapmaya yeltendiniz hiç mi hazreti
ALLAH’tan korkmadınız işte bu beyinsizlikleriniz
yüzünden helâk oldunuz.
Ey yüceler yücesi ALLAH’ımız! Devletimizi milletimizi başta
fetonun,deaşın. PKK’nın , ve bildiğimiz
bilmediğimiz bütün iç ve dış düşmanlardan ve önümüzdeki secimlere
türlü entrikalarla hazirlanan siyahsetcilerin tehlikesinden
Devletimizi ve cümlemizi muhafaza et Amin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.24 Ateistim Diyene Cevap.ve manevi işaretler!!
Ateistim Diyene Cevap.ve manevi işaretler!!
Ateist oldum diyene cevap
Evlât; Aslında sen ateist olmamışsın Hz. ALLAH’a
inanıyorsun bu yazdığın mesajdan belli
oluyor. HZ. ALLAH’tan işaret beklemekle Ona
itimat etmediğini göstermiş oluyorsun. Birde şöyle demiş oluyorsun, bana işaret göster ki sana
inanayım sana ibadet yapayım. Sanki Hz. ALLAH senin inanmana Ona ibadet yapmana haşa
muhtaçtır. Bu
halinle Ondan işaret beklemekle belki de Hz. ALLAH’ı
kendinden nefret ettiriyorsun çünkü bilmeden
Hz. ALLAH’ı haşa kendine muhtaç addetmiş
oluyorsun. O yüceler yücesi ki, Onun hiçbir
şeye ihtiyacı yoktur biz yaratılmış kulların
Ona ihtiyaçları vardır. İşarete
gelince: Temiz bir kalp, halis niyet, her
emrine riayet hem Hz. ALLAH’ın emirlerine hem
Resulullah (s.a.v) Efendimizin emirlerine sıdkı sadakatle teslim
olmanla beklediğin işareti
alırsın. Kaç yaşındasın bilmiyorum, ben on
yaşımda namaza başladım kuran kuran kursunu
bitirmiş beş vakit namazı kılıyordum çocuk
aklımla bazen, kılıp duruyoruz ALLAH var diyorlar fakat
nerede hiçbir işaret yok. Bu ALLAH var diyenler kendileri gerçekten Hz. ALLAH’ın
varlığına inanıyorlar mı diye şüpheye
giriyordum böyle düşünmeme rağmen ibadetimi
bırakmıyordum. Dini sohbetleri kaçırmıyordum
böyle bir sohbette içkinin yasak konusu anlatılıyordu sohbet bitti dağılırken elime küçük bir kitap
verdiler. Kitaba göz gezdirirken içkinin
yasak oluşunu açıklayan bir yazı okudum. Şöyle yazıyordu; Vücudu sarhoş eden
içkiler küllühun haramdır , ben o zaman on altı veya on
yedi yaşındaydım ve kesin karar verdim
hayatım boyunca ağzıma içkinin hiç çeşidini koymayacağım. İşte tam o zamanda düğüne davet edildik düğünde içki serbest
olmamasına rağmen düğün evinin maseninde içki
sofrası kurulmuş benim haberim yoktu rahmetli babam da düğün sahibinin baskısı ile o meclise katılmış benim onu
bulmam lazımdı bana orayı gösterdiler bende
kapıya vurdum içeriye girdim. Tam babama bir şey soracaktım
ki beni yakaladılar içki masasına oturttular, hadi bakalım koca delikanlı oldun iç bakalım dediler elime
rakı bardağını verdiler ben hayır deyip
masaya koydum onlar yine alıp elime verdiler. Baktılar olmuyor babama söylesene içsin deyince rahmetli ben
karışmam deyince yakamı
bıraktılar. O
gece köyde kaldık sabah şehre döndük eve geldim kardeşim
hayatımın müjdesini verdi. Anlatırken heyecandan zor konuşuyordu abi akşam rüyamda bizim
eve padişah kılığında birisi geldi ben benden su istedi bardaklı elimi
iki elinin arasına alarak suyu içti, içtikten
sonra da ben kimim biliyor musun dedi ve, siz "LâilaheillALLAH Muhammederresulullah" diyorsunuz
ya Ben O Muhammedim abine selâmımı söyle ayrıca siz erkek çocuk
bekliyorsunuz fakat Hz. ALLAH size kız evlâd verecek
diyerek gitmiş. Kız evlâd konusuna gelince,
Annem hamileydi benden sonra dört kız kardeş
doğurmuştu bu hamileliğinde biz hepimiz erkek
kardeş bekliyorduk. Ve kısa zaman sonra
rahmetli annem bize bir kız kardeş daha doğurdu. 1958 yıllarından bahsediyorum o
zamanlarda doğacak bebeğin cinsiyetinin ne olacağı bilinmiyordu. Nur Peygamberimiz
Muhammed Mustafa (s.a.v) Doğacak bebeğin cinsiyetini
söylemekle rüyanın sahih olduğunu bildirmiş
oldu. İşte 1959 yıllarında ki, askere gitmeme
iki yıl vardı bana gelen Nurun selamı imanıma iman kattı. Yani ilâhi emirlere sadakat ile sabır ile yaşarsan kalp
misafir haneni şeytandan boşalttığın zaman
"YERE GÖĞE SIĞMADIM MÜMİN KULUMUN
KALBİNE SIĞDIM", kudsi hadisin
sırrına erersin işaretler gelmeye
başlar. Sen sabırla ibadetlerine devam et
fakat işaret bekleme sen Ona teslim ol gözlerini
haramdan dilini yalandan boğazını haram
lokmalardan temiz tut çokça tevbe istiğfar ve zikir yap en
yakın zamanda Nur Peygamberimizden
(s.a.v) Den işaret gelir çünkü Onun bedeni toprakta Ruhu
ise sağlığında olduğu gibi aynen hayattadır
irşadına devam etmektedir. Hz. ALLAH’ın
izniyle ümmetine yardım etmektedir. Selâtı
selamla çok çok meşgul olmanı tavsiye ediyorum. ALLAH’ümme Salli Alâ
Seyyidina Venebiyyina Muhammedin Ve Alâ Ali
Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.25 Ateistin Zalim İnancı
Ateistin zalim inancı
BİR
GÜNLÜK ATEİST FORUM MACERASI Sevgili
arkadaşlar, Bir gün Google' da termodinamikle
ilgili bir konu ararken karşıma bir ateist forum çıktı. Okumaya
başladım yazı oldukça bilimsel bir üslupla
yazılmış kâinatın yaradılışını anlatıyordu. Kendi kendime şu siteye girip şu yazıya bir cevap yazayım
sonra kaydımı silin derim dedim ve siteye
girdim. Sitedeki bilimsel hayali
bilgileri Hz. ALLAH’ı inkâr çareleri şöyle. DOĞAL SEÇİLİM Mevcut
yapıların en karmaşığı olan canlılar da enerji ve maddenin
karşılıklı tepkileşmeleri sonucu ortaya çıkmışlardır. Ne kadar
karmaşık olurlarsa olsunlar biyolojik sistemler de aynı fizik
kanunlarına tabidirler. Bilinen doğal
yasaların dışında ve onlarla açıklanamayan, yalnız canlılara özgün
davranış biçimleri ve kanunlar yoktur. Çünkü yalnız cansız dediğimiz
maddeden oluşan canlılar, cansız maddenin uyduğu ve aralarında
termodinamik kanunların da olduğu bütün fizik yasalarına uymak
zorundadırlar. Canlılıkla ilgili her türlü
özellikler bilinen ve kabul edilen olağan fizik ve kimya kanunları
ile açıklanabilirler. Onların arasında madde enerji ilişkilerini
yakından inceleyen termodinamik kanunlar da vardır. Canlılığın temel
olarak kimyasal bir süreç olduğunu biliyoruz. Evrim de temel olarak kimyasal bir süreçtir. Atom ve
moleküller birleşerek giderek karmaşıklaşan bir yapı oluşturuyorlar.
Big Bang sırasında enerji maddeye dönüşmüş ve ilk atomlar olan
hidrojen, helyum ve az miktarda lityum ve berilyum atomları sentez
edilmişlerdir. Bunlardan yalnız hidrojen
atomu basınç ve ısı altında başka elementlere dönüşebilir. Evrende
mevcut her türlü maddenin varlık nedeni hidrojendir. Hidrojen
olmasaydı, hiçbiri olmazdı. Hücre de diğer
bütün canlıların ortaya çıktığı ilk düzendir. 4 milyar yıl önce ilk
hücre ortaya çıkmıştır. O hücre zamanla evrilerek değişmiş olsa da,
devam edip durmaktadır. Hidrojenin diğer bütün elementlerin atası
olması gibi, ilk ilkel hücre de bizim atamızdır… Yazı bu şekilde devam ediyordu. -------------------------------------------------------------------------- Benim bu yazıya verdiğim cevap: Kardeş, Bu yazı tabii ki sitenizin Ateizm düşüncesinin temel
öğelerini işlemektedir. Yazının temel fikri gereğince nasıl olmuşsa
olmuş BİNG-BANG ,büyük patlama vuku bulmuş ( Kesin ispatlanmış bir
durum değildir. !) ve evrene yayılan atomlar, gazlar ve enerji
maddeleşerek yıldızları, galaksileri ,yıldız sistem ve kümelerini
oluşturmuşlar.. Diyorsunuz öylemi?
ARKADAŞ…??? Evrende büyük patlama BİNG-BANG
olmuş diye başlar tüm teorileriniz… Tamam büyük patlama olmuş
olmasına da… Peki patlayan ne…?? Ne patladı..? Anlattıklarınıza göre evrende iki şey vardı, MADDE VE ENERJİ…
EĞER PATLAYAN MADDE İSE: Bu nasıl bir maddedir ki , bir patlamayla evrende milyarlarca
yıldızlar, galaksiler, güneşler oluşuyor. Bu
milyarlarca yıldız ve galaksiler TEK BİR MADDE HALİNDE Mİ İDİ…????
YOK EĞER PATLAYAN ENERJİ İSE: Yani evrende
bir yerlerde bir enerji vardı… Bu enerji tek
başına bağdaş kurmuş oturuyordu.. Yapacak hiç bir iş yok da..
CANI SIKILDI DA. SIKINTIDAN MI PATLADI..???? Neyse OLMUŞTUR DİYELİM…. Bu arada
bizim güneşimizde etrafına 9 gezegenini ve o, 9 gezegenin 70 den
fazla uydularını da alarak oluşmuş…OLUŞMUŞTUR
DİYELİM… Sonra önceleri güneş gibi ,bir ateş
topu olan dünyamız soğumaya başlamış ve etrafında bir kabuk, yeryüzü
oluşmuş. OLUŞTU DİYELİM… Şimdi gelelim yer
yüzü kabuğunun, canlıların yaşayabilmesi için geliştirdiği TESADÜFİ
oluşumlara… Soğuyarak dağların tepelerin
oluştuğu yeryüzüne nereden gelmişse gelmiş, hava dediğimiz atmosfer
oluşmuş, ve %65 azot %17 si oksijen olan gazlar kaplamış
TESADÜFEN..(Yaşam için bu gazlar ve bu oran gerekli).
Sonra bu atmosferin üzeri bir ozon tabakası
ile kaplanmış. Nasıl olmuşsa..! Güneşten gelen ultraviyole ışıkların
engellenmesi ve yeryüzünde yaşamın oluşabilmesi için….!
Sonra dünya güney-kuzey eksenini güneşe
doğru 7 derece eğik duruma getirmiş. Mevsimlerin oluşabilmesi için…
Sonra nereden gelmişse, yığınla hidrojen
atomları gelmiş ve bunların her biri ile yine nereden geldiği meçhul
yığınla gelen oksijen atomlarının ikisi birleşerek Su meydana
getirmiş ve yeryüzünü denizler,okyanuslar,göller,ırmaklar kaplamış…
Evet…Canlıların yaşaması için gerekli bütün
bu oluşumlar TESADÜFEN (!)tamamlandıktan sonra. Sıra geldi ilk
yaşamın ortaya çıkmasına…. Ne diyordunuz
sevgili arkadaşım : Mevcut yapıların en
karmaşığı olan canlılar da enerji ve maddenin karşılıklı
tepkileşmeleri sonucu ortaya çıkmışlardır. Demek ki günlerden bir gün mesela Akdeniz’in ortasında BİR
ENERJİ (Ne enerjisi ise, bir yıldırım olabilir mi acaba ?) İLE ,BİR
MADDE (Deniz suyudur herhalde ..) karşılıklı TEPKİLEŞMİŞLER (
Tekmeleşmiş de olabilirler mi acaba.?) ve ilk CANLI BİTKİSEL HÜCRE
meydana gelmiş…. Çoğalmışlar,
evrimselleşmişler, yosunlar oluşmuş, sonra bazı yosunlar denizde
sıkılmış, karaya çıkmışlar ve tüm yeryüzünü ormanlar olarak
kaplamışlar…. Sonra yine günlerden bir gün,
denizlerin birinde ENERJİ İLE MADDE tekmeleşmişler. Pardon
tepkileşmişler, ve bir CANLI HAYVAN HÜCRESİ meydana
gelmiş….. Sonra bu hücreler çoğalmış,
evrimleşmiş deniz yıldızı, deniz kestanesi, deniz atı derken. Bir
gün deniz atı ben çok hızlı yüzemiyorum. Hızlı gitmek lazım demiş.
Balık oluvermiş. Hamsi, Palamut derken ,yunus , sonra da balinalar
oluvermiş… Derken yine günlerden bir gün balıklardan birinin canı
sıkılmış ,bıktım bu denizden ben karaya çıkacam.” demiş, Ama karada
ayak lazım. Ne yapsın o balık ta kendine gövdesinden 4 ayak çıkarıp
başlamış karada sürünmeye… Sürüne sürüne,
tek tırnaklılar, çift tırnaklılar. Etoburlar, otoburlar derken ,
atanız maymunlar meydana gelmiş değil mi? Ancak sevgili kardeşim, Hidrojenin
diğer bütün elementlerin atası olması gibi, ilk ilkel hücre bizim
atamızdır. Demiştiniz….!! Galiba utandınız
atanızın maymun olduğunu söylemeye… ! Yukarıda tüm anlatılanları matematiksel ihtimal veya
olabilirlik hesabı ile sorarsak …Olabildiği var mıdır
?... Mutlaka vardır , ancak olabilirlik
oranını hesaplamaya kalkarsak herhalde
matematikteki rakamlar yetersiz kalır.!! Sorun burada değil.. Esas sorun benim
anlayabilmekte zorlandığım konu: Şu yaratılış
efsanesi…… Kök hücre meselesi… Bir kadının
(Herhangi bir hayvan da olabilir.) Rahminde döllenme oldu. Döllenme
sonrası insan bebeğini yapacak olan KÖK HÜCRELER ki ben onları AMELE
hücreler olarak düşünüyorum .. Ne yapıyor bu
amele hücreler… Önce aralarında gruplara
ayrılıyorlar… Sonra bu gruplara emirler geliyor (Nereden
geliyorsa..?) 1. Grup kendinizi kök hücre
olmaktan çıkarın kemik hücresine dönüşün ve bebeğin iskeletini
yapmaya başlayın.. 2. Grup kendinizi et
hücresine dönüştürün ve kemiklerin etrafını kaplamaya başlayın
3. Grup kendinizi sinir hücresine dönüştürün
ve gövdeyi kaplamaya başlayın.. 4.5.6.7…
Gruplar kendinizi, akciğer,karaciğer,kalp,böbrek.pankreas,mide, göz,
beyin hücrelerine dönüştürün ve bu organları yapmaya başlayın….
Buradaki soru şu: Bu amele kök hücrelerin
bir ZEKASI var mı..?? Yok mu.?? Eğer tek
Hücrenin zekası olamaz dersek… O zaman bu kök hücreler mesela bir
bebeğin gözünü ,götürüp poposuna koyabilirlerdi… Bir kök hücrede
beyin yoktur, Beyin olmayınca ZEKA olması da mümkün değil…???
Peki beyni ve zekası olmayan o kök hücreler,
nasıl yapıyorlar o MUHTEŞEM BEBEK VÜCUDUNU ? CEVAP VEREBİLİR MİSİNİZ.? VEREMEZSİNİZ: Çünkü Kâinatın
yaratıcısını bulamamış aklınızı şeytana
teslim etmişsiniz. Hz. ALLAH (c.c) ise
verdiği mesajında: "EY
İnsanlar! Eğer öldükten sonra dirilmekten
şüphede iseniz gerçek şu ki. Biz sizi
topraktan, sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten
yarattık. Kİ, size Kudret ve hikmetimizi
açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir
süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra
sizi bir bebek olarak çıkarırız. Daha sonra
da güçlü kuvvetli bir çağa eriştiririz. Sizden kimine ölüm gelir çatar, kiminiz ömrünün en kötü
çağına yaşlılık devresine ulaştırılır bilirken bir şey bilmez
olur. Yeryüzünü kurumuş ölmüş görürsünüz,
Fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz
zaman harekete geçer kabarır ve her çeşit bitkiden çift çift
yetişir. Bu böyledir muhakkak ki ALLAH tek
gerçektir. Ölüleri O diriltiyor Onun gücü her
şeye yeter.(Hacc-5,6) SadakALLAH’ül Azim.
Ey
ateist; Kendinin neslini maymun Kabul
edeceğine, ömrünün sonunda yokluğu seçeceğine, hiç bir şey yok iken
kendisinin var olduğunu, yarattığı mucize
eserleri ile varlığını ispatlayan, devamlı
öldüren dirilten Hz. ALLAH’ü Zülcelâl iman etsen inansan senin için
daha hayırlı olmaz mı?
Düzenleyen Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.26 Ayağa Kalkınca Gözlerin Kararıyor Mu?
Ayağa Kalkınca Gözlerin Kararıyor Mu?
Ayağa kalkınca gözlerin
kararıyor mu? Herkesin kusurlarını araştıran, kendinden başka kimseyi beğenmeyen, Herkesi cahil kendini akıllı bilen, biriyle muhabbet ediyordum. Çok huzursuzdu. Huyunu bildiğim için onunla hiç bir meseleyi
tartışmıyordum. Yaşı altmışın
üstündeydi. Hiç bir konuda tenkide açık
değildi. Her konuda hep o
haklıydı. Onun
gıcığına gidecek hiç bir konu açmıyordum. Çünkü tansiyonu yüksek bir tanıdıktı. Bir gün dayanamadım ona sıhhati
açısından faydam olur düşüncesi ile, seni
sinirlendirecek ortamlardan uzak dur tansiyonun yüksek kan basıncı artar gözlerin kararır düşer
başını sert bir yere vurursun hastahanelik
olursun deyince tansiyonu yükseldi ve bana,
ne yani beni cahil mi zannettin o kadar aklımız yok mu
dedi. Fazla uzatmadan yanından
ayrıldım. Kısa
zaman sonra nasıl olduğunu kendisi de bilmiyor birileri ile
tartışmış tartıştığı kişi de onu haksız
çıkarınca öfkelenmiş gözleri kararınca aniden yere düşüyor bileği kırılıyor. Geçmiş olsuna gittim bileği
alçıda yatıyordu. Bana şöyle dedi, ah biraz
sabırlı olabilsen fakat elimde değil. Kendi kendime düşündüm ALLAH
korumuş ya başının üstüne düşseydi? Hz. ALLAH (c.c) öfkeyi
yaratmış, sabrı da yaratmış. Nefreti
yaratmış, sevgiyi de yaratmış. Bazı
insanların nefsi vücudunda hakim olduğu için kendinden başkasını beğenmezler. Bu
benlik onları bir zaman sonra tansiyon hastası
yapıyor. Hâlbuki alçak gönüllü olsa herkesi hoş görse kimseye tepeden
bakmasa. Herkesi hoş görünce şeytana fırsat
çıkmaz nefsi azmaz kimseyi kıskanmaz her anı
huzurlu geçer. Kardeşlerim evlatlarım, sabah oldu yataktan kalktınız
gözleriniz görüyor, başınız dönmüyor,
kulaklarınız duyuyor, ayaklarınız yürüyor, ağzınız
konuşuyor, elleriniz tutuyorsa, secdeye
kapanın Rabbinize nimetlerinden dolayı canı gönülden
şükredin. Çünkü
O' şükrederseniz nimetlerimi arttırırım buyuruyor... Bu üzgün dedeniz yetmişi
doldurduk Hz. ALLAH’ın izniyle. yakın zamanda
vücudumuzun durumunu öğrenmek için doktor
kontrolünden geçtim iç organlarımızın hepsi
sağlıklı çıktı. Hz. ALLAH’a sonsuz şükürler
olsun. Sebebi Hz. ALLAH’ın yarattığı
kullarını sevdim kendimi kimseden üstün görmedim. Herkesin iyiliğine koştum. Daha genç
yaşımda yanlışta gördüğüm kişileri doğru yola Hz. ALLAH’ın ve
peygamberinin yoluna davet ettim fakat
kırmadan incitmeden Hz. ALLAH ömür verirse devam edecek inşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.27 Ayeti Kerimede: Biz Lokmana ALLAH’a Şükretmesi İçin Hikmet Verdik.(Lokman-12)
Ayeti Kerimede: Biz Lokmana ALLAH’a Şükretmesi İçin Hikmet Verdik.(Lokman-12)
"Ayeti Kerimede: Biz Lokmana
ALLAH’a Şükretmesi İçin Hikmet Verdik."(Lokman-12) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Andolsun ki, (yemin
olsun ki) Biz lokmana ALLAH’a şükretmesi için hikmet verdik. "(Lokman-12) Buyurduğuna göre dilinde şükür olan
hikmet sahibidir. Daha açıkçası her nimetin
hazreti ALLAH’tan geldiğine imanı vardır ki şükrediyordur. Hikmet saygı dolu bir ALLAH korkusudur. Çünkü ALLAH korkusu hikmetin başıdır. Kısacası hikmet hakkı bilmektir. Her
şeyi bilip de ALLAH’ı bilmeyen hikmet sahibi olamaz. Çünkü o kişi en yüce ve en üstün olan ALLAH’ü Tealâyı
tanımamıştır. Yegâne hikmet sahibi tek bir olan hazreti
ALLAHtır. Hikmetinin yüceliği yarattığı her
varlığının üzerinde yıldız gibi parlamaktadır. Hazreti ALLAH’ın her emir ve yasağı biz kullarına
hikmetidir. Hiç bir emir ve yasağı hikmetsiz
ve faydasız değildir. Diğer bir Ayeti
kerimesinde: "ELİF LÂM RA Bunlar
hikmet dolu Kitabın Ayetleridir."(Yunus-1) Kim ki Hz. ALLAH’a iman eder kurana
sarılır o kişi hikmet sahibidir. Hazreti
ALLAH (c.c) cümlemizi hikmet sahibi olan kullarından eylesin
Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.28 AKLINI KULLANAMAYAN TASAVVUF KARŞITLARI VE RAMAZAN KOYUNCU !!
AKLINI KULLANAMAYAN TASAVVUF KARŞITLARI VE RAMAZAN KOYUNCU !!
RAMAZAN KOYUNCU VE KONUŞTURDUĞU TASAVVUF
KARŞITLARI ! Her zaman olduğu gibi Tasavvuf
yolunun nefsi kırık ahirete dünyadan daha çok değer vermiş
yolcularının gıybetini yapan guruplar
olagelmiştir. Son yıllarda ise bu çalışmalar
yapılmakta Hazreti ALLAH'ın veli kulları alaya alınmakta kendilerini
akıllı, dervişleri akılsız gören hazreti ALLAH'a savaş açan bir
gurup türemiştir. Geçen gün bu gurubun başını
çektiği kanala rastladım ve dinledim,. Yayın tarihi (28 mart 2018 ) Bunlar akıllarını kullanarak tasavvuf ehlini şirkten
kurtarmak istiyorlar fakat kendilerinin şirkte
olduklarının farkına varamamışlar. Neden
derseniz? Hazreti ALLAH'ın iki olduğunu peygamberin de iki
olduğunu söylüyorlar. Ayrıca islam dinin de
iki olduğunu şirk dini islam dini diye isimlendirmişler her
sohbetlerinde ahirete göçmüş hayatları boyunca Hazreti ALLAH'ın
aşkıyla yaşamış kullarının gıybetini yaparak onların etlerini
yiyorlar.
Oysaki Hazreti ALLAH (c.c)
Ayeti kerimesinde: "KİMİNİZ DE
KİMİNİZİN ARKASINDAN ÇEKİŞTİRİP GIYBETİNİ ETMESİN SİZDEN HERHANGİ BİRİNİZ ÖLÜ KARDEŞİNİZİN ETİNİ YEMEKTEN
HOŞLANIR MI ? TİKSİNDİNİZ DEĞİL
Mİ? O HALDE ALLAHTAN KORKUN."
(Hucurat
12)
Be hey
ramazan koyunlu bey. yanına çağırdığın tasavvuf karşıtı
kişileri konuşturarak ahirette bulunan tasavvuf büyüklerinin eserlerinde kafa karıştıracak konuları
cımbızla çeker gibi çıkararak şiracı ile bozacı misali biriniz
soruyor biriniz tasdik ediyorsunuz şeytanca gülerek o mübarek
velilerle gavs gavs deyip dalga geçiyorsunuz siz ve sizin gibi
olanlar bu hakaretlerin gıybetlerin hesabını mutlaka
vereceksiniz.
Dilinize dolamışsınız
tasavvufçular akıllarını kullanmıyorlar diyorsunuz bunu nasıl
anlıyorsunuz . Akıllı ona derim ki her
hayırlı işe hayır diyen nefsi terbiye eder ve Hazreti ALLAH ile
muhabbet kurar. Akılsız ona deriz ki nefsin
terbiyesini yapmaz ruhunu hapseder nefsinin her dediğini
yapar. Ne yapar şeytanın düşman olduğu hakk
dostlarına savaş açar şeytanın değirmenine su taşır nefs
budur.
Dervişler akıllarını bazı yerde
kullanamazlar. 1- Hazreti ALLAH'ın
zikriyle mest olduğu zaman. 2-Kalbine nurlar
dolduğu zaman. İşte o manevi sarhoşluk anında
dervişlerin aklı durur fakat bu hali yaşamayana neyi
anlatabilirsin kör pazarında ayna satmaya
benzer.
Ey ramazan koyuncu
bey, Bu yaptığınız çamur atma karalama gıybet
çalışmalarının cezasını mutlaka çekeceksiniz. çok yakın zamanda velileri şeyhleri devamlı gündem yapan
onlara hakaret eden birisi vardı acılar içinde kıvrana kıvrana öldü
şimdi ise ahirette hesabını veriyor sizin de akıbetiniz böyle
olmasın. Dikkat edin ölümün ne zaman vaki olacağı belli
değil.
Nerede bir tasavvuf düşmanı varsa
onu davet ediyor şiracı ile bozacı gibi biriniz soruyor
diğeriniz tasdik ediyorsunuz her nedense
tasavvuf alimlerini davet etmiyor konuşturmuyorsunuz
. Neden tasavvuf alimlerinin hikmetli
sözlerinden bahsetmiyorsunuz.? Sizin gibi
nefsi azgın şan şöhret peşinde koşanlar da sizi pohpohluyor nefsiniz
dörtköşe oluyor.
Olsun bakalım ahirete
gittiğiniz zaman tarikattan kopardığınız kişiler yakanıza yapışıp
size sen bize tarikatçıların ALLAH'ı
başka peygamberi başka demiştin dininiz başka demiştin baksana
bizim tehvid çektiğimiz tek bir
ALLAH’mış peygamberimiz salatı selam getirdiğimiz aynı peygambermiş
siz ise selatı selama da karşıydınız ALLAH senin cezanı versin deyip
hazreti ALLAH'a şikayet edecekler, ALLAHualem
sonunu böyle görünüyoruz. Yalnız tevbe kapısı
açık derhal tevbe edin kurtulun içimizden geldi ki siz bu yazıyı
okurken şeytanca gülüyorsunuz inşaALLAH yanılıyorumdur bizden bu
kadar....
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.29 ALTIN BUZAĞIYA TAPANLAR HELÂK OLURLAR BİZ DE DÖVÜZE ALTINA TAPMAYALIM DEVLETİMİZİ DÜŞÜNELİM...
ALTIN BUZAĞIYA TAPANLAR HELÂK OLURLAR BİZ DE DÖVÜZE ALTINA TAPMAYALIM DEVLETİMİZİ DÜŞÜNELİM...
ALTIN BUZAĞIYA TAPANLAR HELÂK OLURLAR BİZ DE DÖVÜZE ALTINA TAPMAYALIM DEVLETİMİZİ DÜŞÜNELİM..Manayı bırakıp maddeye tapanlar iflah olmazlar
sonunda
hüsrana uğrarlar çünkü madde geçici
mana kalıcıdır.
Mana özdür ruhtur ölmez
madde yok olmaya mahkumdur aynen ceset
gibidir .
Şu anda altın buzağı amerikada
sayılı günlerini tamamlıyor. Onun peşinden
koşanlar ise ALLAH'ı bırakıp ondan medet
bekliyorlar.
Ülkemiz içinde de altın
buzağının peşinde koşanlar dolarlarını gizleyenler var saklayın bakalım hayrını
görecekmisiniz..
Ne mutlu manaya sarılan
Hazreti ALLAH'a dayananlara onlara selâm Maddeye tapanlara yazıklar olsun. Yarabbi devletimizi altın buzağıya tapanların şerrinden koru
Amin...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.30 ALLAH RIZASINI ARAYAN KULLARINI KURTULUŞ YOLLARINA ERİŞTİRİR,VE ONLARI İZNİ İLE KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKARIR DOSDOĞRU BİR YOLA İLETİR. Maide-16.
ALLAH RIZASINI ARAYAN KULLARINI KURTULUŞ YOLLARINA ERİŞTİRİR,VE ONLARI İZNİ İLE KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKARIR DOSDOĞRU BİR YOLA İLETİR. Maide-16.
15 8 2018
ALLAH RIZASINI ARAYAN KULLARINI KURTULUŞ YOLLARINA ERİŞTİRİR,VE ONLARI İZNİ İLE KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ÇIKARIR DOSDOĞRU BİR YOLA İLETİR. Maide-16.
Biz halk olarak bütün benliğimizle Hazreti ALLAH'ın rızasında
olursak birlik ve beraberlik içinde yaşarsak
o bizi her zaman karanlıklardan aydınlık
günlere ulaştırır yeter ki biz bölücülük yapmayalım. Biz fitnelere kapılmaz devletimize sahip çıkarsak Hazreti
ALLAH bizimledir bölücülük yapanların zararı
bize dokunmaz ancak kendileri zarar görürler. Zafer yakındır fitne çıkaranlar mağlup olacaklardır
inşaALLAH..
Kalpteniman .
| |
|
|
[TOP]
20.31 ALLAH SİZİ ANALARINIZIN KARNINDAN KENDİNİZ HİÇ BİR ŞEY BİLMİYORKEN ÇIKARDI ŞÜKREDESİNİZ DİYE DE KULAKLAR GÖZLER GÖNÜLLER VERDİ. (Nahl 78)
ALLAH SİZİ ANALARINIZIN KARNINDAN KENDİNİZ HİÇ BİR ŞEY BİLMİYORKEN ÇIKARDI ŞÜKREDESİNİZ DİYE DE KULAKLAR GÖZLER GÖNÜLLER VERDİ. (Nahl 78)
ALLAH SİZİ ANALARINIZIN KARNINDAN KENDİNİZ HİÇ BİR ŞEY BİLMİYORKEN ÇIKARDI ŞÜKREDESİNİZ DİYE DE KULAKLAR GÖZLER GÖNÜLLER VERDİ. (Nahl 78Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde!
ALLAH
sizi analarınızın karnından kendiniz hiç bir şey bilmiyorken
çıkardı.
Şükredersiniz diye de kulaklar gözler gönüller
verdi. (Nahl:
78)
O bize bizim ilk
yaratılışımızı hatırlatıyor ve hakikatleri duyuruyor.
Duymak için
kulaklar vermiş fakat bir kulağından girip diğer kulağından
çıkması için
değil, kulağın ile aklını birleştirmen için vermiş aklına sabitle
ki
beyninde izi
çıksın unutmayasın.
Hele ibret
nazarı ile bakabilsen sudan kan pıhtısı. kan pıhtısından et
parçası.
Et parçasının
kemiklere örülmesi bebek teşekkül ettikten sonra onu yedi kat
ince zarla koruma
altına alması kuranda Hazreti ALLAH o zarlar için yedi karanlık
ibaresini
kullanıyor !!
O zarların
dışarıdan gelebilecek tehlikeleri önlemek için ALLAH tarafından yedi
katlıkundak olarak hazırlamış olduğunu
tıbbi ilim adamları fikir birliği ile kabul etmişlerdir. yedi kat zar ışık
geçirmiyor ısı geçirmiyor dokuz ay on gün bebeği koruyor.
İşte bu
mucizeleri görmek için göz verdim buyuruyor fakat kör bakmayın görerek
bakıneserlerimi görün ve şükredin
buyuruyor. Gören ve şükreden var mı var
tabi .Çocuğumuz olunca onu kucaklıyoruz
eşimize sarılıyoruz ne güzel çocuğumuz oldu deriz daha ileri giderek biz çocuk yaptık deriz Hazreti
ALLAHın eserine sahip çıkarız.
En azından
bebeğimizin dünyaya gelişini ana karnında çekilen filmlere bakarak
kendi
yaratılışımızın
mucizesini görsek de Rabbimizin sonsuz azamet sahibi mükemmel
yaratıcılığını
kafa gözü ile
olduğu kadar kalp gözümüzle de görüp canı gönülden şükretsek.
Bizi sonsuz sanat
eseri olarak yaratan sahibimize sonsuz hamdü senalar olsun sonsuz şükürler
olsun
.Vetebarekellahu ahsenil
halikin.
Kalpteniman.
21-3-2019
[TOP]
20.32 And olsun ki icinde zikriniz (serefiniz) bulunan bir kitap indirdik. halä akil erdiremiyormusunuz. ( Enbiya 10 )
And olsun ki icinde zikriniz (serefiniz) bulunan bir kitap indirdik. halä akil erdiremiyormusunuz. ( Enbiya 10 )
Hazreti
And olsun ki icinde zikriniz (serefiniz) bulunan bir kitap indirdik. halä akil erdiremiyormusunuz. ( Enbiya 10 )ALLAH Celle ve Celalühü Ayeti kerimesinde; And olsun ki içinde zikriniz (şerefiniz) bulunan bir kitap
indirdik halâ akıl erdiremiyor musunuz?
(Enbiya: 10)
Yukarıda gecen sözlerinde Hazreti ALLAH (c.c) bize şereften
bahsediyor yani kuranı kerimin biz kullara kişilik kazandırdığından
bahsediyor. Gerçekten kuranı kerim okuyan ve anlatan kişi gözümüzde ne
kadar değerli görünür değil mi? O değer kişiye kurandan geçiyor.
Bu
değeri kazanır ahirete böyle göçer Hazreti ALLAH'ın huzuruna böyle çıkarsak
ahirette de değerli kullardan oluruz cenneti kazanırız inşaALLAH.
Hadisi
şerifte: Resulullah (s.a.v) Efendimiz: "Kuran
Allahın kulları ile konuştuğu dilidir." buyurmuştur.
Bir insan düşünün devlet başkanı ile konuşmak için bir çok zahmete
katlanır konusunca da ne kadar sevinir şeref duymuştur.
Ya Hazreti
ALLAH ile konuşmanın ne kadar şeref kazanmak olduğunu varın siz kıyas edin
bir tarafta devlet başkanı, bir tarafta kâinatın başkanı. Ayeti kerimede
gecen zikriniz şerefiniz sözleri bizlere bu hususları anlatıyor. Biz de
diyoruz ki kuran Hazreti ALLAH'ı zikirdir Onunla konuşmaktır. Allahın mübarek
ismini zikreden insan da Hazreti ALLAH tarafından
şereflendirilmiştir. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi, Onu zikreden,Ona şükreden
kullarından olmamızı nasip etsin insaAllah. Amin.
Kalpteniman.
.
[TOP]
20.33 AİLENE NAMAZ KILMALARINI EMRET KENDİN DE ONDA SEBAT İLE DEVAMLI OL. (Taha 132)
AİLENE NAMAZ KILMALARINI EMRET KENDİN DE ONDA SEBAT İLE DEVAMLI OL. (Taha 132)
AİLENE NAMAZ KILMALARINI EMRET KENDİN DE ONDA SEBAT İLE DEVAMLI OL. (Taha 132)Hazreti ALLAH Celle ve Celalühü Ayeti kerimesinde
: "Ailene namaz kılmalarını emret kendin de onda
sebat ile devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz. Sana
rızık veren biziz. Güzel akıbet takva sahiplerinindir." ( Taha-132 )
Bu ayeti kerimede Hazreti
ALLAH’ın namaza ne kadar önem verdiğine şahid oluyoruz.
GÜNDE BEŞ DEFA
RANDEVUMUZ VAR !!
Hazreti ALLAH ile buluşmak için randevularımızı
kaçırmamalıyız aksi takdirde maneviyatımızdan çok şey kaybederiz. Çünkü
namaza ara verdiğimiz takdirde nefsimize fırsat doğar şeytanın
randevularına gitmeye kalkışır biz de engel olamayabiliriz.
Nefsimizi
namaza bağlamalıyız ki Hazreti ALLAH’ın rızasına kavuşabilelim. Hazreti ALLAH
(c.c) cümlemizi zatına olan randevularına koşanlardan eylesin
Amin..
Kalpteniman .
[TOP]
20.34 Baba Duası
BABA
DUASI Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi
şeriflerinde, Bir babanın oğlu için duası,
bir peygamberin ümmeti hakkındaki duası gibi
makbuldür. (İbni Mace)
Dua
eden bir baba ihlaslı ise duası ALLAH katında daha da makbul
olacağı kesindir. Babalar bazı evlâtlara rahmet deposu , bazı evlâtlara da
felâket deposudur ayarı evlâdın elindedir
kalbi kırılmazsa selâmet,kalbi kırılırsa felâket
gelir. Gaz tüpü misali aklımıza geldi, gaz
tüpü sıkışınca gaz kaçırır yanına ateşle yaklaşırsak ateş alır patlar, onun yanına sakin yaklaşır
gazını kesersek patlamayı durdururuz. Bu arada gaz depomuz da
heba olmaz bize zararı dokunmaz. Biz de ondan istifade
etmeye devam ederiz. Babalarımız da öyle, onlar öfkelendikleri zaman onlara öfke
ateşi ile yaklaşmamalıyız onların öfkelerini
arttıracak sözlerden kaçınmalıyız bize lânet okumalarının önüne
geçmeliyiz. Anne bedduasını sütü engel olur
tutmaz derler ki şüphelidir akıllı o kimsedir ki, anne ve babasına öf bile demez onları hoş tutar sabreder
hayır dualarını alır dünya ve ahiret selâmetine kavuşur. Onlara ne yazı ki,
anne ve babalarını kimsesizler yurduna yatırır o rahmet
depolarından istifade edemez bu yıllarda adet
haline geldi en azından orada yalnız bırakılmasalar sık
sık ziyaret edilseler de duaları alınsalar
yine de kârdır. Ne mutlu anne ve babalarını
hoş tutanlara kendi hanelerinde yedirip içirip kimsesizler
yurtlarına vermeyenlere onların hayır
dualarını alanlara...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.35 Baklavayı İneğine İkram Eden Anne.
Baklavayı İneğine İkram Eden Anne.
Baklavayı İneğine İkram Eden Anne YALNIZLIK. Yakın bir arkadaşım anlatmıştı. İşim
sebebi ile gurbette çalışıyordum önümüzde bayram
vardı. Anneme bayramı beraber geçireceğimizi
telefonla söylemiştim. Rahmetli annem birkaç tepsi baklava yapmış bize özel de
ayrıca pişirmiş. Biz ise bazı sebeplerden
dolayı bayrama yetişemedik. Netice bayramdan bir kaç gün
sonra biz annemin ziyaretine gidebildik. Bayramlaştık elini öptük hoşbeşten sonra başladı
siteme. Size özel cevizli tereyağlı baklava
yapmıştım gözüm yolda beş gün bekledim. Bir
türlü gelemediniz ama siz de çocuklarınızdan aynısın görün diye
söyleniyordu. Bende özür dileriz anne isteyerek olmadı olayların verdiği
sebeplerden gelemedik dedim.. Tamam özür
diledik be anne getir şu tereyağlı baklavayı deyince, onu ineğin
önüne döktüm ona yedirdim çünkü o benim en
sadık arkadaşım sıkıldığımda onunla konuşur sıkıntımı
ona dökerim dedi. işte bir gün sonra yine
gideceksiniz ben onunla kalacağım demişti. Dediği gibi bizde bir gün sonra
gurbet yolunu tuttuk o evlat yalnızlığına devam biz de anne
yalnızlığı hayatına
devam. Bu kıssa beni derin düşünceler
sevketti kardeşlerim. Herkes şefkate muhtaç değil mi. Yalnızlığı ayrılık ateşine girenlere sor. Ana kucağını bırakıp asker
ocağına gidene sor. Ailesini bırakıp gurbete gidenlere sor. Ameliyata girerken hüviyetini
paralarını yakınlarına bırakanlara sor. Annesini babasını kardeşini
evlâdını mezara koyanlara sor. Elden ayaktan düşen bakım
yurtlarına terkedilen anne ve babalara sor. Hz. ALLAH (c.c) kimseyi yalnız
bırakmasın Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.36 Bal Arıları Eşek Arıları
Bal Arısı, Eşek
Arısı
Hz ALLAH (c.c) hayvanatı yaratırken
numune olarak arıları yaratmış Bu kuranda da
geçer. Ayeti kerimede: "KARINLARINDAN İNSANLARA
ŞİFA OLAN ÇEŞİTLİ RENKLERDE BAL
ÇIKAR. İYİ DÜŞÜNEN BİR MİLLET İÇİN BUNDA
İBRET VARDIR." (Nahl 69). Hz. ALLAH’a sonsuz şükürler olsun bizlere böyle nimetleri
bağışladığı için. Bal arıları Hz. ALLAH’ın
emirlerine uyarak çok çalışırlar kovanlarını bal doldururlar. Bir de eşek arıları
topluluğu var. Bunlar da çalışır fakat bal
yapamaz çünkü o kabiliyette yaratılmamışlar. Kendi zayıf bilgileri
yüzünden petek yapar fakat peteğe pisliğini yapar sıksan bir damla bal akmaz çok yaklaşanı da zehirli iğnesi
ile sokar canını yakar fakat görünüşte arı
kılıklıdır dışarıdan görenler arıya benzetirler. Dünya kurulalı beri yaratılmış insanların da bal arısına ve
eşek arısına benzeyenleri yaşamış ve
yaşamaktadır. Bal arısı gibi çalışan,
gelenlerin gönüllerine Hz. ALLAH’ın nurunu, zikir kovanına aldığı nasiplilere beş vakit namazı az
görürler onları nafile ibadetlere ve
zikrullaha alıştırarak çok çalıştırırlar iman
balı ile gönül peteğini doldururlar. Etrafa
Hz. ALLAH’ın sevgi ve muhabbetini yayarlar. Eşek arısı kılıklı müslümanlara gelince, Hele bu ahir zamanda ortalığı eşek arısı suretinde müslüman
geçinenler insanlar sardı. Bunları Devlet idaresini ele geçirmek için seçimlere
katılan partilerin bir çoğunda gördük görüyoruz iktidara gelirler dogru dürüst bir icraat yapamadan
gelip giderler yapana da mani olurlar. Onların dilleri eşek arısının iğnesi gibidir merhametleri
yoktur iftira yalan dolanla hayat sürerler. Hazreti Allah cümlemizi bal arısı gibi çalışan hayırlı
ameller yapan kullarından eylesin o
kullarini basimiza reis yapsin inşaAllah.
Amin...
Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanerrahim "HER KİM RABBİNİN
MAKAMINDAN KORKMUŞ VE NEFSİNİ ŞEHEVATTAN ALIKOYMUŞSA MUHAKKAK CENNET ONUN VARACAĞI YERDİR."(Nazirat Süresi 40-41) Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.37 Başkasını Hoş Kendimizi Boş Görelim!
Başkasını Hoş Kendimizi Boş Görelim!
Başkasını hoş kendimizi boş
görelim. Herkesi hoş kendimizi boş görmek nefsimizin işine gelmiyor
değil mi? Kendi
kusur ve hatalarımızla meşgul olmaya , başkalarının ayıplarını
örtmeye çalışmalıyız. Böylece nefsimizi haksız çıkarmış oluruz. Çünkü en büyük haksızlığı yapan nefsimizdir. Hesaba çıktığımız zaman falanca şu günahı niçin işledi diye
sormayacaklar. Sen bu günahla niçin geldin
diye soracaklar. Hiç kimseye gülünmez, hiç kimse ayıplanmaz. Kimi ki ayıplarsak bir de dönüp baktığımızda bütün ayıpların
kendimizde olduğunu ibretle görürüz. Kimisi bir yerden. kimisi başka
yerden kaymış fakat bizim kaydığımız nokta belki onlardan
büyüktür. Onun için hiç kimseyi ayıplamaya
gelmez açıkmış saçıkmış sarhoşmuş hayır, hayır. Herkes icraatını yapacak ve kendi ameli ile kabrine
gömülecek. Biz nefsimizle mücadele etmeye
devam edeceğiz böyle şeylerle meşgul olmayacağız. Bizim ayıbımız bize yeter başkasının ayıbını görmeye bile
vaktimiz olmamalı. Onun ayıbı onun olsun
gıybet yapıp bir ayıp da biz işlemeyelim günaha
girmeyelim. Biz
herkesi hoş kendimizi boş görelim. Omuzumuza
bir heybe asalım iki (ağızlı torba) iyiliklerimizi arka gözüne,
kötülüklerimizi de ön gözüne koyalım. Böylece
yaptığımız günahları gördüğümüz zaman başkalarını
ayıplayamayız. Her zaman başkalarının
faziletleriyle meşgul olalım. Kendi
günahlarımızı göz önünde bulundurmakla da ömrümüz boyunca tevbe
ve istiğfarı elden bırakmamış hiç kimseyi de
hor ve hakir görmemiş oluruz. HZ. ALLAH (c.c)
cümlemizi kibirli kullardan eylemesin. Amin.
Sözler ve notlardan,
Hatemi veli
Hz. Ömer Öngüt Efendi.
| |
|
|
[TOP]
20.38 Mübarek Kurban bayramı hakkında Sohbeti....
Mübarek Kurban bayramı hakkında Sohbeti....
Kurban Bayramı Sohbeti
Muhterem Kardeşlerimiz Hoş
Geldiniz
Hz. ALLAH (c.c) hoş
gelenlerden ahirete hoş göçenlerden eylesin yarın keseceğimiz
kurbanlarımızıda kabul ve makbul eylesin. Kardeşler, Hz. ALLAH'a sonsuz şükürler olsun ki, bizleri bu
yıl da kurban bayramına da kavuşturdu.bu vesileyle mübarek kurban
bayramımızı tebrik eder gelecek bayramlarada Hz.Allah sağlık,sıhhat
ve afiyetle cümlemizi sevdiklerimizle beraber kavuşmamızı nasip
etsin.
Muhterem kardeşlerimiz Hz.
ALLAH (c.c) ayeti kevser süresinde; Fesalli
li Rabbike ven har, Rabbin için namaz kıl kurban kes"
buyuruyor.Bizlerde Hz.ALLAH'ın emrini yerinegetirmek için kurban
kesiyoruz.Bu emri şerifi yerine getirirken çok dikkatli
olmalıyız.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz
hadisi şeriflerinde:
"Sizler yer yüzündeki
canlılara şefkatli davranırsanız gökyüzündeki meleklerde hesap
gününde size şefkatli davranmasi için Hz.Allaha niyazda
bulunurlar.
Siz de gökyüzünde
meleklerin size dua etmelerini, şefkatli davranmalarını arzu
ederseniz yeryüzündekİ canlılara şevkatli davranınız."
buyurmuştur.
Bu sebepledir ki kurbanlık
hayvanın ayağını bağlayıp yere yatırdıkdan sonra bıçağını bilemeye
başlayan adamı gören Allah resulü Efendimiz buyurmuştur
ki:
"Ey Allahın kulu bu hayvanı
sen iki defa mı öldürmek istiyorsun.Nedir bu merhametsizlik? "
Devamında buyurmuştur ki: "hayvan kesecek kimse bıçağını önceden
bilesin,unutmasın ki en uygun kesim hayvana en az acı veren
kesimdir.
Siz yeryüzündeki canlılara
merhametli olun ki gökyüzündeki meleklerde size merhametli
davranmasıiçin Hz. ALLAH'a niyazda bulunsunlar." Bu hadisi şerifde
tarif edilen hususa riayet
edilmelidir.
Bu acıma şefkat gösterme
olayı o kadar mühimdir ki kurbanın kesim anında kısa olarak
Bismillah Allahu Ekber demekle yetinilir.Besmelinin devamında Allahu
Tealının rahman ve rahim sıfatları vardır.Kurban kesimi sırasındaki
durum ise bu iki sıfata zıt gibi göründüğünden o sıfatları
zikretmedenBismillah Allahu Ekber diyerek kesimi bitirir.Merhamet ve
şefkate zıt gibi görünen o anı uzatmamaya dikkat eder.Şayet aceleden
veya heyecandan dolayı unuttuysa kestikden sonra Bismillah Allahu
Ekber deyip hatasını telafe eder.
Fakat kurbanı kesen münafık
biriyse inkardan dolayı kasten besmele çekmediyse bu et kurban olmaz
eti de yenmez.Kurban dinin bir emri olarak kesildiğinden eti ve
derisi dine karşı olan yerlere verilmez.Yani din kendi aleyhine
kulanılır duruma getirilmez.hep dine saygılı yerler tercih
edilir.
Ancak komşu hakkı unutulmaz
komşu dini hayat yaşamasada hatta başka dinden olsada komşuya et
ikramında bulunulur.Gönlü kazanılmaya gayret edilir.Kurbanı iyi
kesen kim ise kesime layık olan da odur.Bu itibarla sahibi
kesemiyorsa ehil olan birine kesdirmek
gerekir.
Maksat hayvana eziyet
etmemektir.
Ortak olunan kurbanın etini
taksim ederken zorluk yoksa eti götürü usulü değilde tartı ile
taksim etmek uygun olur.
Ortaklardan hiç birinin
kalbine kendi hakkı olanı tam alamadığı ama öteki fazlasıyla aldı
gibi bir vesvese gelmemelidir. Bununla
beraber hissesine düşen et miktarı ve kalitesi üzerinden fazlaca
titizde olunmamalı Rabbimiz kabul buyursun diyerek gönülden
helallaşmalıdır. Hazreti Allah c.c.
keseceğimiz kurbanlarımızı kabul buyursun . Bu gün arefe kurban bayramına mahsus olan tekbirler bu sabah
namazından bayramın dördüncü günü ikindi
namazına kadar devam edecektir her farz namazımızın sonunda.ALLAHÜ
EKBER ALLAHÜ EKBER LAİLAHE İLLALLAHÜ VALLAHÜ EKBER ALLAHÜ EKBER
VELİLLAHİL HAMD diyeceğiz. Yüceler
yücesi Allah'ımız kabul buyursun inşaAllah
Amin.
Kalpteniman
. | |
|
|
[TOP]
20.39 Ben Abdülmuttalibin Oğlu Abdullahın Oğlu Muhammedim.
Ben Abdülmuttalibin Oğlu Abdullahın Oğlu Muhammedim.
Ben
Abdülmuttalipin Oğlu Abdullah’ın Oğlu Muhammedim. "ALLAH’u Teâla
insanları yarattı ve beni onların en hayırlıları arasında
kıldı. Sonra
onları iki fırkaya ayırdı ve beni en hayırlısında
bulundurdu. Bu en hayırlı fırkayı kabilelere
ayırdı ve beni içlerinde en hayırlısında bulundurdu. Bu kabileyi de ev ev ayırdı ve beni aile olarak en hayırlı
aileden dünyaya getirdi. En hayırlı ailedenim
ve şahıs olarak da insanların en hayırlısıyım."(Tirmizi) "Dikkat ediniz! Ben ALLAH’ın
habibiyim, bunu övünmek için söylemiyorum. Kıyamet gününde Liva-i Hamd benim elimde olacaktır bunu
övünmek için söylemiyorum. O gün ilk şefaat eden şefaati
ilk kabul edilen ben olacağım bunu övünmek için
söylemiyorum. Cennet kapılarının halkalarını
ilk defa çalan ben olacağım. ALLAH’u Teâla bana cenneti
açacak ve beraberimde müminlerin fakirleri olduğu halde beni cennete
sokacaktır. Övünmek için söylemiyorum. Geçmişlerin ve geleceklerin en
değerlisiyim bunu övünmek için söylemiyorum." (Tirmizi) "Toprağı yarılarak
kabirden ilk kalkan ben olacağım. Üzerime
cennet elbiselerinden bir elbise giydirilecek ve sonra arşın sağında
duracağım. İnsanlardan o makamda duran benden
başka kimse bulunmayacaktır."
(Tirmizi) ALLAH’ümme salli âlâ seyyidina
ve nebiyyina Muhammedin ve âlâ ali Muhammed. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.40 Ben İnanmam Diyor Cehennemi Boyluyor.
Ben İnanmam Diyor Cehennemi Boyluyor.
Ben inanmam diyor cehennemi boyluyor. Her nefes
O'ndandır. Nefes verirse hayat
var. Nefes vermezse vefat
var. Onun için
yaratan, yaşatan, nimetleri ile rızıklandıran, bize iman şerefi bahşeden Hz. ALLAH’a sonsuz şükürler
olsun. Ey iman
etmeyen nankör kafirler! Ben inanmam
diyorsunuz Onun verdiği nefesi teneffüs ediyorsunuz. Sizi insan yaratmış şükür etmiyor şeytana arkadaş
oluyorsunuz. İnanmamakla dünya hayatına
kanıyor ahiret hayatını kaybediyorsunuz. Kendi ellerinizle kendi aklınızla kendinizi ateşe
atıyorsunuz. Halbuki inansan, ben kendi kendime olmadım desen iman etsen
ne kaybedersin. Aynaya bak, Hz. ALLAH seni ne
mükemmel yaratmış kafa gözüyle ve kalp gözüyle gör. Ellerine bak, derinin altındaki kan damarlarını incele,
kemiklere ne mükemmel sarılmışlar. Gözlerinle
gözlerine bak nasıl da sağa sola oynatıyor her tarafı
görüyorsun. Bütün vücudunu incele her organ,
her uzvun yerli yerine ne mükemmel takılmış değil
mi? Bu mükemmel
sanat eserini şuursuz doğa yapabilir mi? Senin aklına göre kendi kendine olabilir mi
? Fakat senin
gibi inanmayan bu mükemmelin üzerinde yaratılan eserleri
göremiyenler kördürler gözleri bakar, fakat
kör bakar, çünkü tabiat karalığı şeytanın perdesi onları kör
etmiştir. Hem kafa gözleriniz, hem kalp
gözleriniz kördür, kalpleriniz ise mühürlüdür. Sizin gibi imansızlara Hz.
ALLAH (c.c) şöyle buyuruyor sizin gibi sağırlara
duyuruyor. Ayeti kerime; "O inanmayanların, kafa gözleri kör olmakla
kalmaz, sinelerdeki kalpler de
körleşir."(Hacc 46) O iman etmeyenler hidayet yerine delaleti, mağfiret yerine
azabı satın almışlardır.(Bakara 175) Ey Peygamber Rabbinden sana
indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan
Onun Peygamberliğini yapmamış olursun.(Maide 67) HZ.
ALLAH (c.c) Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizi
göndererek evvelki dinlerin hükmünü kaldırmış
yeni dinini ilan etmiştir. İnanan inanır,
inanmayan cehennemi boylar. Ne mutlu inanan
insanlara. ALLAH’ümme salli ala seyyidina
Muhammedin ve ala, ali Muhammed. Kalpteniman
. . | |
|
|
[TOP]
20.41 Benim dediğin hiç bir varlığa sahip değilsin yaratılan her varlığın sahibi hazreti ALLAH'tır.
Benim dediğin hiç bir varlığa sahip değilsin yaratılan her varlığın sahibi hazreti ALLAH'tır.
BENİM DEDİĞİN HİÇ BİR VARLIĞA SAHİP DEĞİLSİN HER YARATILAN VARLIĞIN SAHİBİ HAZRETİ
ALLAHTIR. Bütün
kainatı ve içindekileri O kuşatmıştır. Görünen ve görünmeyen
varlıkları O var edip gösteriyor. Gözlere
görme gücünü veren odur.
Yaratılanlar
yaratılmasa idi olmayan bir şeyi en keskin göze sahip olsak bile
göremezdik. Yaratıp var ederek her çeşit
renkleri ayır edebilecek kabiliyette göz veren yine sonsuz güç ve Azamet sahibi Hz. ALLAH’tır. Bütün kainatta görünenler Hz. ALLAH tarafından yaratılıp
görünen oldu.
İnsan kendini müstakil
varlık sandı. Hâlbuki gerçek müstakil varlığın Hz. ALLAH (c.c)
olduğunu bilemedi. İnsanlar ve bütün
yaratılanlar Adem (a.s)zamanından beri zincir baklaları gibi
birbirlerine bağlanmış şekilde doğup ölmekte görünüp
kaybolmaktadırlar.
İşte biz bu görünüp
kaybolan varlıklara sahip olmak için ne kadar çok azim ve gayret
gösteriyoruz. İnsan kendinin görünen bir
varlık olduğunu bir gün gelecek görünmeyen ve yalnız hatırlanan
varlık olacağını bildiği halde halâ zamanı gelince görünmeyecek ve
yok olacakların peşinde koşup duruyor. Bu
yok olmaya mahkum olan varlıkların onun çok değerli vakitlerini alıp
götürdüğünün de farkına varamıyor. Ve bu yok
olmaya mahkum varlıkların onu yaratan sonsuz kudret sahibi ile
arasına perde olduğunu da anlayamıyor. Ve bu
perdeler arasında Hz. ALLAH’ı arıyor.
Kendisine kendisinden yakın olan sahibini bulamıyor o var
gibi görünen varlık perdeleri önünü kapatıyor.
O, görünüp kaybolan varlıkları gözeten kontrolünde idaresinde
tutan Sahibini kendi içinde arasa kestirmeden yolunu bulabilir.
Ayeti kerimede: "İçinizde; Görmüyor musunuz."(Zariyat-21) Diyebilirsiniz ki, o kişinin içinde
şeytan hakimiyet kurmuş ise o zaman ne olacak.
Hayır, sözümüz onlara değil öyle kimselerin Hz. ALLAH ile
işleri olmaz ki, bizim sözlerimiz Hz. ALLAH’ı arayan kimseleredir.
Zaten o kişiler bilsinler ki, onlara
davet vardır onları sahipleri olan Hz. ALLAH (c.c) den kalplerine
çağrı gelmiştir. Bu kesinlikle bilinmelidir
ki yaratılmış bütün görünen ve görünmeyen varlıklar Hz. ALLAH (c.c)
nün vücud nurundan akseden zerreciklerdir.
Ayeti kerimede : "ALLAH göklerin
ve yerlerin nurudur."(Nur-35.)
Bütün yaratılmışlar hepimiz
Hz. ALLAH’ın ikram ettiği Nuri enerjilerle hareket halindeyiz.
Nuri enerji olan ruhunu çektiği zaman
vefattayız. İşte içimizde görmediğimiz ruhumuz ile irtibat halinde
olmamız lazım.
Onun ile irtibat ise,
kalbi temizlemekle olur kalpten çirkin düşünceler atıldığı zaman,
İbadetlere karşı istekler başladığı zaman. İbadetlere başlayınca da irtibat kurulmuş ruh ise rahatlamış
olur. Bu rahatlık da sana yetsin fazla
derinlere dalmadan ibadet ve taatlar ile ömrünü yaşamaya gayret et.
Böyle devam edersen ileride duası makbul
gören, Hz. ALLAH’ın Razı olduğu kullar listesine girersin.
Hz. ALLAH Göklerin ve yerlerin Nurudur ayeti
kerimesini de nur kabul edip o nur ile düşündüğümüz zaman, bütün
kainatta bulunan görünen ve görünmeyen varlıkların hepsi bir olan
Hz. ALLAH’ın sonsuz kudretinden oluşmuş vücutlardır.
Ve başta insanlar olmak üzere,
kendisinin yaratıcısı tarafından yaratılanı sahiplenip benim demeye
hakları var mı,
O vücudun bir tüyünü
yaratmaya gücü yetmeyen insanın, bedenini sahiplenip beğenmesi, Hz.
ALLAH’ın insana verdiği akıl ile imar edilen bir binaya benzer ki,
Her şeyi ile tamamlanmış bir bina dile gelip
konuşup ben, benim, benimim, demesi ne kadar abes olur.
O bina kendi kendini imar edemezdi ki,
taş ve çimento ve sudan ibaretti. Bir gün
gelecek yıkılacak geldiği yer olan taş ve toprağa karışıp yok
olacaktı.
İşte insan da, taşıdığı
vücudunu benim demeye hakkı var mı, o vücudu kendisi yapmadı ki,
Zaten benim dediği vücudu toprak olup görünmez olacak.
Geldiği kaynağa döneceğini bildiği halde
tedbir almayı düşünmüyordu. yaratılan bedenini sahiplendi yaratanını
aramadı.
Yaratılmış vücudunda
sahibinin sonsuz kudretinden kuvvetler olduğunu bilse ve bulsa her
şeyin yaratıcısına ait olduğunu, kendisinin hükümsüz ve değersiz
olduğunu anlar. Bütün yaratılmışlar
hükümsüz, Hüküm sahibi ise onları yoktan var eden Hz. ALLAH’tır.
Hz. ALLAH (c.c) nün dünyayı gece karartıp
gündüz aydınlattığı gibi, insanları ve diğer mahlukatı da gösteriyor
ve alıyor yenisini yaratıyor aydınlatıyor yine alıyor karartıyor.
Her zaman yeni bir yaratış yok ediş ile zamanı sürdürüyor.
Demek ki, Müstakil tek sonsuz yüce varlık O
oluyor. Bütün yaratılmış varlıklar Tek ve
müstakil Azameti ilahi olan Hz. ALLAH’ın (c.c) den akseden nura
bağlı zerreciklerdir. ALLAH celle celalehü
yaratıp öldürürken, gösterip yok ederken, seni de gösterip yok
edeceğini bil. O'na ait olduğunu tasdik et. Nefsine de bu gerçeği
kabul ettir. En akıllıca hareket kaybolup
geri gelmeyen varlıklara verdiğimiz değerden daha fazla, Hiç
ölmeyen, Her zaman yeni işte olan Hz. ALLAH’a değer vermek oluyor.
Dünya rızkın için helal peşinde koş evin
olsun araban da olsun fakat kalbine girmesin onların da Hz. ALLAH’a
ait olduğunu kabul edersen, Bil ki, sen Hz. ALLAH’ın sevgili
kulusun. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi Kendisine
dönenlerden sevdiği, kullarından olmamızı nasip etsin Amin.
Velhamdü lillahi rabbil Alemin.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ ali
Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.42 Beni Mezara Ayak Üstü Gömün Diyen Adam.
Beni Mezara Ayak Üstü Gömün Diyen Adam.
Beni Mezara Ayak Üstü Gömün Diyen Adam. Dünyanın cazibesi
gözlerimizi perdeledi. Her ne kadar
döneceğimiz ahiretten haberler gelse de biz
insanlar dünyanın kalın perdesinin varlığı sebebi
ile gerçekleri göremiyor haberleri
duyamıyoruz.
Kalın perde dediğimiz
dünyanın geçimi, namerde muhtaç olma
korkusudur bu yüzden dünya ahirete perde oluyor. Ancak yakınlarımızdan biri vefat edince ahiret
perdesi aralanır biz de perde arasından bazı
gerçekleri görebiliyoruz.
Birde şeytanın
vesveseleri herkesten üstün olma gayretleri, çekememezlik kin tutmak araya girdiği zaman ne din
kalıyor ne de iman. Futbol politika haberleri bizim kulaklarımızı öyle dolduruyor
ki, Ahiretin haber kaynağı olan kuranı
kerimin habercilerinin verdiği haberler
bir kulağımızdan giriyor öbür kulağımızdan çıkıyor akılda kalmıyor öyle olmuyormu samimi şekilde
düşünün.
Hayatı cidddiye almayan biri
vardı ona her rasladığımızda yaşınız ilerledi
namazımızı kılmamız gerekiyor ölüm ne zaman gelir Allah
bilir en azından cuma namazlarını kılın diye
uyarıyorduk o ise geçmiş yaşına rağmen boş
verin ben ölünce beni ayak üzeri gömün gelen geçen beni
tekmelesin diyerek espri
yapıyordu.
İşte ahireti ciddiye almayan
bu kişi vefat etti biz onu islâmi usullere göre
defnettik Şimdi kabir hayatı yaşıyor
akibetini hazreti Allah ile kendisi bilir. Oysaki hazreti Allah c.c. Ayeti
kerimesinde:
"İNSAN GERÇEKTEN PEK HIRSLI YARATILMIŞTIR. BAŞINA BİR FELÂKET GELİNCE SIZLANIR FERYAD EDER ANCAK NAMAZ
KILANLAR HARİÇ,ONLAR Kİ NAMAZLARINA DEVAM EDERLER İŞTE ONLAR
CENNETLERDE İKRAM OLUNACAKLARDIR."(
Mearic- 19-22- 35)
Hazreti ALLAH (c.c)
cümlemizi razı olduğu kullarından eylesin
inşaAllah.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.43 Benim Dediğin Hiç Birşeye Sahip Değilsin Onlar Sana Hazreti Allah Tarafından Kredi Olarak Verildi Değerini Bil!
Benim Dediğin Hiç Birşeye Sahip Değilsin Onlar Sana Hazreti Allah Tarafından Kredi Olarak Verildi Değerini Bil!
BENİM DEDİĞİN HİÇ BİR VARLIĞA SAHİP DEĞİLSİN HER YARATILAN VARLIĞIN SAHİBİ HAZRETİ
ALLAHTIR. Bütün
kainatı ve içindekileri O kuşatmıştır. Görünen ve görünmeyen
varlıkları O var edip gösteriyor. Gözlere
görme gücünü veren odur.
Yaratılanlar
yaratılmasa idi olmayan bir şeyi en keskin göze sahip olsak bile
göremezdik. Yaratıp var ederek her çeşit
renkleri ayır edebilecek kabiliyette göz veren yine sonsuz güç ve Azamet sahibi Hz. ALLAH’tır. Bütün kainatta görünenler Hz. ALLAH tarafından yaratılıp
görünen oldu.
İnsan kendini müstakil
varlık sandı. Hâlbuki gerçek müstakil varlığın Hz. ALLAH (c.c)
olduğunu bilemedi. İnsanlar ve bütün
yaratılanlar Adem (a.s) zamanından beri zincir baklaları gibi
birbirlerine bağlanmış şekilde doğup ölmekte görünüp
kaybolmaktadırlar.
İşte biz bu görünüp
kaybolan varlıklara sahip olmak için ne kadar çok azim ve gayret
gösteriyoruz. İnsan kendinin görünen bir
varlık olduğunu bir gün gelecek görünmeyen ve yalnız hatırlanan
varlık olacağını bildiği halde halâ zamanı gelince görünmeyecek ve
yok olacakların peşinde koşup duruyor. Bu
yok olmaya mahkum olan varlıkların onun çok değerli vakitlerini alıp
götürdüğünün de farkına varamıyor. Ve bu yok
olmaya mahkum varlıkların onu yaratan sonsuz kudret sahibi ile
arasına perde olduğunu da anlayamıyor. Ve bu
perdeler arasında Hz. ALLAH’ı arıyor.
Kendisine kendisinden yakın olan sahibini bulamıyor o var
gibi görünen varlık perdeleri önünü kapatıyor.
O, görünüp kaybolan varlıkları gözeten kontrolünde idaresinde
tutan Sahibini kendi içinde arasa kestirmeden yolunu bulabilir.
Ayeti kerimede: "İçinizde; Görmüyor musunuz."(Zariyat-21) Diyebilirsiniz ki, o kişinin içinde
şeytan hakimiyet kurmuş ise o zaman ne olacak.
Hayır, sözümüz onlara değil öyle kimselerin Hz. ALLAH ile
işleri olmaz ki, bizim sözlerimiz Hz. ALLAH’ı arayan kimseleredir.
Zaten o kişiler bilsinler ki, onlara
davet vardır onları sahipleri olan Hz. ALLAH (c.c) den kalplerine
çağrı gelmiştir. Bu kesinlikle bilinmelidir
ki yaratılmış bütün görünen ve görünmeyen varlıklar Hz. ALLAH (c.c)
nün vücud nurundan akseden zerreciklerdir.
Ayeti kerimede : "ALLAH göklerin
ve yerlerin nurudur."
(Nur-35)
Bütün yaratılmışlar hepimiz Hz. ALLAH’ın
ikram ettiği Nuri enerjilerle hareket halindeyiz. Nuri enerji olan ruhunu çektiği zaman vefattayız. İşte
içimizde görmediğimiz ruhumuz ile irtibat halinde olmamız lazım.
Onun ile irtibat ise, kalbi temizlemekle
olur kalpten çirkin düşünceler atıldığı zaman, İbadetlere karşı
istekler başladığı zaman. İbadetlere
başlayınca da irtibat kurulmuş ruh ise rahatlamış olur.
Bu rahatlık da sana yetsin fazla derinlere
dalmadan ibadet ve taatlar ile ömrünü yaşamaya gayret et.
Böyle devam edersen ileride duası makbul
gören, Hz. ALLAH’ın Razı olduğu kullar listesine girersin.
Hz. ALLAH Göklerin ve yerlerin Nurudur ayeti
kerimesini de nur kabul edip o nur ile düşündüğümüz zaman, bütün
kainatta bulunan görünen ve görünmeyen varlıkların hepsi bir olan
Hz. ALLAH’ın sonsuz kudretinden oluşmuş vücutlardır.
Ve başta insanlar olmak üzere,
kendisinin yaratıcısı tarafından yaratılanı sahiplenip benim demeye
hakları var mı,
O vücudun bir tüyünü
yaratmaya gücü yetmeyen insanın, bedenini sahiplenip beğenmesi, Hz.
ALLAH’ın insana verdiği akıl ile imar edilen bir binaya benzer ki,
Her şeyi ile tamamlanmış bir bina dile gelip
konuşup ben, benim, benimim, demesi ne kadar abes olur.
O bina kendi kendini imar edemezdi ki,
taş ve çimento ve sudan ibaretti. Bir gün
gelecek yıkılacak geldiği yer olan taş ve toprağa karışıp yok
olacaktı.
İşte insan da, taşıdığı
vücudunu benim demeye hakkı var mı, o vücudu kendisi yapmadı ki,
Zaten benim dediği vücudu toprak olup görünmez olacak.
Geldiği kaynağa döneceğini bildiği halde
tedbir almayı düşünmüyordu. yaratılan bedenini sahiplendi yaratanını
aramadı.
Yaratılmış vücudunda
sahibinin sonsuz kudretinden kuvvetler olduğunu bilse ve bulsa her
şeyin yaratıcısına ait olduğunu, kendisinin hükümsüz ve değersiz
olduğunu anlar. Bütün yaratılmışlar
hükümsüz, Hüküm sahibi ise onları yoktan var eden Hz. ALLAH’tır.
Hz. ALLAH (c.c) nün dünyayı gece karartıp
gündüz aydınlattığı gibi, insanları ve diğer mahlukatı da gösteriyor
ve alıyor yenisini yaratıyor aydınlatıyor yine alıyor karartıyor.
Her zaman yeni bir yaratış yok ediş ile zamanı sürdürüyor.
Demek ki, Müstakil tek sonsuz yüce varlık O
oluyor. Bütün yaratılmış varlıklar Tek ve
müstakil Azameti ilahi olan Hz. ALLAH’ın (c.c) den akseden nura
bağlı zerreciklerdir. ALLAH celle celalehü
yaratıp öldürürken, gösterip yok ederken, seni de gösterip yok
edeceğini bil. O'na ait olduğunu tasdik et. Nefsine de bu gerçeği
kabul ettir. En akıllıca hareket kaybolup
geri gelmeyen varlıklara verdiğimiz değerden daha fazla, Hiç
ölmeyen, Her zaman yeni işte olan Hz. ALLAH’a değer vermek oluyor.
Dünya rızkın için helal peşinde koş evin
olsun araban da olsun fakat kalbine girmesin onların da Hz. ALLAH’a
ait olduğunu kabul edersen, Bil ki, sen Hz. ALLAH’ın sevgili
kulusun. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi Kendisine
dönenlerden sevdiği, kullarından olmamızı nasip etsin Amin.
Velhamdü
lillahi rabbil Alemin. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina
Muhammedin ve alâ ali Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.44 Benliğin Getirdiği Felaket
Benliğin Getirdiği Felaket
Benliğin getirdiği felaket Gönül
sohbetlerinden: Şeyh Esat efendi kuddise sirruh Hazretlerimizin büyük oğlu
Şeyh Ali efendi kuddise sirruh Hazretleri anlatıyor: Bir gün Kâbe-i muazzamada bulunuyorduk. Namaz vaktinin girmesini bekliyorduk. İçimden bir anda burada veli var mı acaba diye bir soru
geçti. Yanımdaki bir zat kulağıma eğilerek yavaş bir sesle, seninle
birlikte yedi kişidir dedi. Her taraf dolu olmasına rağmen
birinci safta boş bir yer vardı. oraya kimse
oturmuyordu. Nazarı dikkatimi celp
etti. Namaz vaktini beklerken bir ara baktım
ki, Esmerce uzun boylu bir zat geliyor. Herkes ona yol açtı, oda o boş yere oturdu. Tam o anda bir hacı telaşla kalktı belli ki abdesti bozulmuş
abdest tazelemesi gerekiyordu dışarı çıkacak fakat hem çok izdiham
var hemde namaz vakti çok yaklaşmıştı. Tam o şaşkınlık ile etrafa
bakarken, ön tarafta kendisine yer ayrılan zat ona kendisine
gelmesini işaret etti ve cübbesinin kolunu açtı. Baktım ki içeride abdest ihtiyacını görecek her şey
var. Adam gitti içeriye girdi abdestini aldı
çıktı. O kerameti görenler hepimiz
şaşkınlıktan dona kaldık. Namazdan sonra dağıldık. Ben her namaza gittiğimde o zatın oturduğu yere baktım fakat
o zatı hiç göremedim. Bir gün çarşıda
dolaşırken seninle birlikte yedidir diyen şahsa
rastladım. Ona? o gün o harikulade keramet
gösteren zat bir daha görünmedi merak ettim hasta mı oldu acaba
deyince, Evet hasta oldu ve öldü ve imansız
olarak gitti dedi. Sebebi ise o gün keramet gösterirken kendinin çok üstün
olduğunu düşündü kerameti kendine maletti. Orada bulunanlara tepeden inme şöyle bir baktı kalbinden
geçirdi ki, benden büyüğü var mı? Hz. ALLAH
da onun bu halinden hoşlanmadı hem canını hem imanını
aldı. İnsan her şeyden evvel Hz. ALLAH’a
sığınacak ancak onun tutması ile muhafazada olduğuna
inanacak. Hz.
ALLAH tutmadıkça bilgi de kafi değil. Efendim
Ben bilirim ben yaparım ben kurtulurum. hayır, hayır, Ben girdimi
sen zaten o anda helak oldun. Yapacak başka
bir şeyin kalmadı. O enenin altında o felaket
gizli zaten. Rabbimiz bizi bize bırakmasın.
Amin. Hatemi
veli hazretleri.
| |
|
|
[TOP]
20.45 Benlik Şeytandandır
BENLİK
ŞEYTANDANDIR. Yeryüzünde yaşam süren varlıkların pek azı hariç çoğu
bilmeden şeytanın huyunu benimsemiş hayat sürmektedirler. bunu
anlamak için evvela kendi içimize kulak verelim. İç güdümüzden gelen
ses bizim herkesten üstün olduğumuzu fısıldıyor ise, bilelim ki,
bizde benlik var ve bizde şeytanın huyundan hisse almışızdır.
Bu halimiz ile Hz. ALLAH’ın sevmediği insanlar gurubunda olmuş
oluyoruz eğer biz böyle yaşar ömrümüzü bu şekilde bitirir isek
bilelim ki yeni dirilişte bizi iyi bir hayat beklemiyecektir
. Şeytan benlik
yaptı kendini beğendi cennetten kovuldu. kuranı kerimde çoğumuzun
bildiği kıssa var hani şeytanı lâne kendini üstün görerek Adem
(a.s)babamıza secde etmedi ve Hz.. ALLAH (c.c) Onu huzurundan kovdu
.oda bana kıyamete kadar mühlet ver dedi Hz.. ALLAH (c.c) de, git
mühlet verilenlerdesin demişti şeytan ise, ben de beni azdırdığın
gibi insanları azdıracağım onların içlerine gireceğim onları
kibirlendireceğim demişti. Hz. ALLAH (c.c) ise buyurdu ki,
yemin olsun ki, sana uyanları senin ile berber cehenneme
dolduracağım. ve ne acı gerçektir ki, geçmiş yıllardan günümüze
kadar yaşanan olayları incelediğimizde görüyoruz ki, ne krallıklar
ne padişahlıklar ne partiler gelip geçmiş mevkilerinin verdiği güç
ve içlerini saran benlikle kendilerini herkesten üstün görmüşlerdir
nihayet onlara tanınan ömürleri sona erince ,şeytanın verdiği kibir
ile yaşayanlar cehennemi ,Hz. ALLAH’ın verdiği tevazu ile yaşayanlar
ise cenneti boylamışlardır. kibir belasına yakalanan bilmeli ki,
şirke düşmüştür .ben her şeyi biliyorum , ben her kesden üstünüm
diyen kişi Hz.. ALLAH ile yarışa kalkışmıştır ve bu zihniyette ki
insanlar bu dünyada huzurlu hayat süremiyorlar. ve ahiret
hayatlarında ise en büyük zarara uğrayacaklardır. şeytanın huyunu benimsedikleri için onun ile beraber
cehenneme gireceklerdir. Hz.. ALLAH (c.c) cümle ümmeti Muhammedî
böyle feci akıbetten muhafaza etsin. şeytanın kibir huyunda olmayan
tevazu sahibi insanlar ise hem dünyalarını huzurlu olarak
geçiriyorlar , hemde ahiret hayatının mutlu namzedi oluyorlar .
dünyada rahat yaşamanın sebebi, kimseyi hakir ve aşağı görmedikleri
ayrıca onlara değer verdikleri için saygı görmüşler düşman
kazanmamışlar insanların hoşnutluklarını kazanmışlardır. Bu sebeple
de Hz.. ALLAH’IN hoşnutluğunu kazanmışlardır. böyle olunca da hem
dünya hayatları huzur cenneti olarak geçmiş hem ahiretteki cennet
hayatını kazanmışlardır. Hz. ALLAH (c.c) cümlemize böyle bir akıbet
nasip etsin amin. Hz.. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde buyuruyor
ki, "RESULÜM GÖRDÜN MÜ O
NEFSİNİN İSTEK VE ARZULARINI PUT EDİNENLERİ ." (Furkan- 43.) ayeti kerimede bize verilen
mesajda ifade edilen mana , kim nefsine uyar benlik ile hareket
ediyorsa nefsini ilah edinmiş ,ve ona tapıyor
demektir. demek
oluyor ki, şeytan o anda kişinin içine girmiş ona kendi fikirlerini
beğendirip kibire boğarak ona kendisinin en üstün olduğunu
fısıldıyor .insan bir işe kalkıştığı zaman, kendi fikirlerinin doğru
olduğuna inandığı kadar, muhatabı olduğu kişinin fikirlerine de önem
vermesi gerekir belki de kendi yanılgıdadır. çünkü her kez yanılır,
yanılmayan yalnız Hz.. ALLAHTIR . herkesin aklı ise derece,
derecedir onun için kişileri küçük görmez isek ,hiç ummadığımız
insanın bilgisinden istifade edebiliriz .değer veren değer bulur
değer vermeyen ise değersiz kalır. bu gün dünyada yaşanan çatışmalar
herkesin kendinden başkasını haksız görmesi yüzünden
oluyor. eğer
insanlar birbirine değer verse onun şikayetini dinlese ona değer
verip derdine ortak olsa , bunu yaparken de menfaat ve çıkar
gözetmese ,insanlar barış içinde yaşarlar .fakat maalesef gerek
devletler arası gerek partiler arası gerek ise fertler arasında
,benim dediğim olacak ben en doğruyum saplantısı, birde araya
menfaat girince devletleri birbirine düşürüyor harpler oluyor, çıkar
peşinde koşan partiler de birbirlerini karalıyor ülkede anarşi
oluyor, İşte filistinin durumu, HAMAS benim dedi EL FETİH benim dedi
benliğe kapıldılar şeytanın oyununa geldiler Halkı böldüler gazaba
uğradılar yüzlerce belkide binlerce kardeşlerimizin kanına girdiler.
HZ.. ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde buyuruyor ki Acaba kim duyuyor,
Hz.. ALLAH duymamızı nasip etsin, KENDİLERİNE APAÇIK DELİLLER GELDİKTEN SONRA PARÇALANIP
AYRILIĞA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN ONLAR İÇİN KIYAMET GÜNÜ BÜYÜK BİR
AZAP VARDIR. (Ali imran-105.) Bir diğer ayeti
kerimede ise, HER BİRİNİZ SIMSIKI ALLAH’I İPİNE
SARILIN PARÇALAYIP AYRILMAYIN. (Ali imran
.103.) Hz.. ALLAH böyle buyururken
onlar ne yaptılar makam mevki sevdasına kapıldılar bu felaketi
hazırladılar. Şimdi ne olacak, topluca dua yapmaktan başka çaremiz
yok İNŞALLAH HZ.. ALLAH (c.c) Af eder de, müslüman devletlerinin
üzerinden benlik kalkar yardımlaşma neticesinde Yahudiler oradan def
olur gider. Örnek olarak Uhut savaşını hatırlasak ki, Nur peygamberimiz
(s.a.v) başlarında olmalarına rağmen Ganimet peşine koşan
birkaç sahabinin yüzünden kazanılmış savaş kaybedildi
. şimdi ise
hangi lider ganimet peşinde koşmuyor işte insanların içindeki bu
iblis şeytan verdiği benlik ve kibir ile, insanları birbirine düşman
yapıyor. şeytanın verdiği benlik ve kibire kapılan insanlar hem dünya
hayatlarını sıkıntılar içinde geçiriyorlar hemde ayeti kerimede
geçen inatlarını put ettikleri için şirke düşerek ahiret hayatlarını
da tehlikeye düşürüyorlar. Hz. ALLAH (c.c) Şeytanın hükmü
altına girmiş yabancı devlet idarecilerinin şerrinden, kendi
yurdumuz içinde bulunan şeytanın kumandasına girmiş iç düşmanlardan
milli beraberliğimizi bozmak istiysen bölücülerin şerrinden
Devletimizi ve milletimizi muhafaza etsin . devletimiz içinde yaşayan bütün
halkımızı şeytanın fitnesinden muhafaza ederek barış içinde hayat
sürmemizi nasip etsin. Filistin’de Gazze’de devam eden savaşın müslüman
kardeşlerimizin lehine dönmesini Yahudilerin de mağlup olarak geriye
dönmelerini nasip etsin AMİN . VEL HAMDÜ LİLLAHİ RABBİL
ALEMİN. ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE
NEBİYYİNA MUHAMMED.
| |
|
|
[TOP]
20.46 Biat Etmek Boyun Eğmek Teslim Olmak.
Biat Etmek Boyun Eğmek Teslim Olmak.
Biat Etmek Boyun Eğmek Teslim Olmak.
HZ. ALLAH(c.c)
Âdem babamızı yarattığı zaman Meleklere Âdeme secde edin emrini
vermişti iblis hariç hepsi etmişlerdi. Kibrine yenilen iblis ise,
Hz. ALLAH’ın rahmetinden kovulmuştu. Bu
başlangıçta HZ. ALLAH’ın kibre kapılanlara düşman olduğunu öğrenmiş
olduk. Bu hadiseden biz müminler ders almalıyız. Çok hadiseler var
da biz Resulullah (s.a.v) Efendimizin Mekke’ye girmek için onlara
verdiği tavizleri hatırlayalım. Ayıya dayı demedi işini Hz. ALLAH’a
havale etti. Ashabı kiramın itirazına rağmen
müşriklerin dediklerini kabul etti bu sabrın neticesinde ashabı
kiram mescidi harama girdi tavafların yaptılar. Bir zaman sonrada Hz. ALLAH(c.c) Müslümanları destekledi
onlara zafer nasip etti. Hz. ALLAH(c.c)
kibirden nefret ediyor sabrı ise çok seviyor, ayeti kerimelerde
sabredenleri müjdele buyurması da bu gerçeği
yansıtıyor. Başkaldırmak isyan etmek felaketi
davet etmek demektir. Yangınlar ölümler bu başkaldırmalardan meydana
gelmiyor mu? Hatırlayın Irağı, Libya’yı şimdi ise mısırı Suriye’yi
kaynağı isyan değil mi? Dün gece Hz. Hüseyin
Efendimizin kerbela hadisesini okudum tabii ki
gözyaşlarımla! Hz. Hüseyin Efendimiz sert kararlı mizaca
sahipti. Onu fikrinden caydıramadılar.
Kerbelaya gitmemesi için çok yalvardılar fakat kararından dönmedi.
Ben Muaviye’ye biat etmem dedi. Biat etseydi ne olurdu kan
dökülmezdi. Gezi olayları altında yatan
gerçek te hep aynı isyan hep iktidar olma hırsı. Bu hırsları Hz. ALLAH(c.c)
sevmiyor, isyan edenleri kendi hallerine bırakıyor. Çünkü o iktidarı o halkın başına veren Hz. ALLAH olduğuna
göre isyan eden Halk Hz. ALLAH’a başkaldırmış gibi
oluyor. Bir işe
kibir karıştığı zaman o işte şeytanın parmağı var
demektir. Ulul emre itaat Hz. ALLAH’ın
emridir kim başkaldırmış ise cezaya uğramıştır.
Hz. ALLAH(c.c)
bütün Müslüman devletlerinden fitneyi def etsin birlik beraberlik
kardeşlik nasip etsin İnşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.47 Bir Kayyum Gitti Diğerleri Gitmesin,Katliam Yapanlar Ve Destekleyenler İyi Gün Görmesin
Bir Kayyum Gitti Diğerleri Gitmesin,Katliam Yapanlar Ve Destekleyenler İyi Gün Görmesin
Bir Kayyum Gitti
Diğerleri Gitmesin, Katliam Yapanlar Ve Destekleyenler İyi Gün
Görmesin Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde, "Bütün tedbirlerinizi
alın." buyuruyor tedbirler alınmış mı
ihmal var mı araştırılsın. Süleyman soylu kardeşimiz bu görev
sizindir!
Adı güzel muhammed kardeşimizin
görev yaptığı makam odasına kadar giriliyor
kimse farkında olmuyor bu ne gaflet orada çalışan korumalar uykuda
m? İstihbarat zafiyeti yine gündemde demektir
yazıklar olsun.
Yeni kayyumlar ve
yardımcıları olağan üstü korunması gerekiyor veya değiştirilen
başkanın yardımcıları ve elemanları göz
hapsine alınmalı bir kayyum gitti diğerleri
gitmesin. Yazık oldu vatan sevdalısı
kardeşimize, katledenler de katledilecektir bu Hazreti
ALLAH’ın değişmez sünnetidir HASBÜNALLAH’Ü ve niğmel
vekil.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.48 Bitki Tohumu
Bitki Tohumu Bitki tohumunun ne işler yapacağını onu var eden içine
kopyalıyarak yaratmıştır. Onun nasıl bir bitki olacağını,
hububat ise nereye ekileceğini, kimler tarafından biçileceğini, insanlara mı, hayvanlara mı yem
olacağını bilmeden dünyaya
gelir. Hz. ALLAH’a teslim olmuştur itiraz
etmek için aklı da yoktur. Hayvanlar ise yemeyi içmeyi
cinsi münasebet yapmayı bilecek kadar akıl
sahibidirler. Ancak kimlerin emrine
girmişlerse onların yetiştirmeleri ile onlara hizmet ederler. Dünya da sahibi tarafından programlı, geceyi gündüzü,
mevsimleri, meydana getirmesi için İlâhi
emrini almış ona verilen süre kadar bir robot
misali dönmeye devam edecektir. Neticede onu
ısıtan ikinci robot olan güneşin de görevi sona
erecektir. Fakat biz insanlar robot değiliz, bizim aklımız var fikrimiz
var bizi yaratan bizden kulluk vazifesi
bekliyor. Bizi
imtihan etmek için içimize şeytanın girmesine müsaade ettiği
gibi alternatif olarak da melekleri bizim
içimize sokmuştur. Yani meydanı şeytana
büsbütün bırakmamıştır. Biz hayvanlar gibi değiliz biz
iyiyi kötüyü ayır edecek kabiliyette yaratıldık. Hayvanlar hesaba çekilmeyecek toprak olun İlâhi emir ile
toprak olacaklardır. Fakat biz kaçacak delik
bulamıyacağız tıpkı dünyada bitkilerin, hayvanların, insanlara itiraz edemediği gibi, biz de hiç bir emre itiraz
edemeyeceğiz. Daha açık bir ifadeyle, bizler dünya hayatımızda istediğimizi
yapabiliyoruz ister inanır Hz. ALLAH’a robot
oluruz, istersek inanmayız bırakın şu işleri, kim ölmüş te geri gelmiş hepsi eskilerin uydurduğu masal
dersek ikinci yaratılışımızda hayvanlar
misali ahirette hiç bir söz hakkımız olmıyacaktır sahibimiz biz nereyi hak ettik ise oraya
koyacaktır. Öyle akıllı insanlar var ki, insan yaratıldığı halde
icraatları hep hayvan, yesin içsin cinsi
münasebet yapsın aklı hep o yöne çalışıyor, İçindeki şeytanının yönetimine girmiş şeytanın robotu
olunca melekler de ondan ilgiyi kesmiş o
halde ölmüş o haliyle dirilmiş şimdi varın
düşünün bu halde ikinci bedene girenleri. Hani bu insandı aklı vardı
fakat aklını şeytana kaptırdı hayvandan daha beter duruma düştü. Hayvan toprak
olunuz ilâhi emri gelince toprak oldu kurtuldu fakat insanın böyle bir şansı olmadığı için cehennemi
boyluyacaktır. Ey insan aklını kullan seni yaratan seni insan yarattı hayvan
yaratmadı. İsteseydi seni hayvan yaratırdı,
yaratsaydı itiraz edebilir miydin sen biraz insafla düşünsen seni insan yarattığı için ALLAH’ına gece
gündüz secde ederdin. Çünkü sana şeref verdi insan suretinde yarattı bunun şükrünü
yaptın mı? Fakat şunu kafana sok sen onun
elinde kuklasın sana mühlet verdi vaktin bitince senden verdiği emanetini alacak, ikinci yaratılışta, dünyada
domuz gibi yaşadı isen domuz suretinde, insan
gibi yaşadı isen insan suretinde
yaratılacaksın. Onun için aklını kullan da
verilen nimetlerin şükrünü yap. Ya diğer verdiği nimetleri yeme
içme eş evlat ve zahir batin nimetleri saymakla bitmez üstelik seni her hususta bilgi sahibi yaptı cahil
bırakmadı seni bilgi sahibi yapacak ilâhi
kitaplar gönderdi. Hele son dine inanmışsan
Alemlere Rahmet Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize ümmet isen ne mutlu sana. Hz. ALLAH (c.c) cümlemize bu
değerlerin kıymetini bilmemizi şükrümüzü yapmamızı nasip etsin İnşaALLAH. Vel hamdü
Lillâhi Rabbil Alemin. ALLAH’ümme salli Alâ Seyyidina ve Nebiyyina Muhammedin Ve
Alâ Ali Muhammed. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.49 Biz Şeytana Karşı Çok Dikkatli Olmalıyız.
Biz Şeytana Karşı Çok Dikkatli Olmalıyız.
Biz şeytana karşı çok dikkatli
olmalıyız. > Biz
ALLAH’ın kulları çok dikkatli olmalıyız Biz kulların önünde bize tuzak
kurmakla programlı içimizde her an açığımızı
kollayan şeytan var, o öyle bilgili öyle
kurnaz ki her kılığa girebiliyor. Hz. Kuranda
Hz. ALLAH (c.c) bize onun çok tehlikeli düşman olduğunu haber verdi ve Yasini şerifte buyurdu
ki:" Ey adem oğulları ben size
şeytana ibadet etmeyin o sizin apaçık bir
düşmanınızdır demedim mi? "(Yasin 60) İşte bu iblis bizlere her yönümüzden
vurarak nefsine hakim olamayanları kendine
bağlıyor kendine ibadet yaptırıyor. Ayeti kerimede ona ibadet
etmeyin uyarı lafzı ifadesi şeytanın isteğini yapan ona ibadet ediyor demektir anlamına
geliyor. Bu yazıya başlamadan evvel siteye
asmak için şeytanın vesvesesinin nasıl ayırt
edilebileceğine dair yazı hazırlıyordum, ben
şimdi o yazıdan bir pasaj buraya alıyorum. Şöyle ki, herhangi bir işe
kalkıştığımızda içimizden gelen cüzi irademizin arzu ettiği iş Hz. ALLAH’ın rızasına uygun ise, o
Melekidir, aksisi ise yani, şehvani ve
nefsani bir arzu ise şeytanın arzusudur. Burada aklı nuraniye gerek duyulur, akıl nurlanmışa ise
şeytaniyle melekiyi ayırt etmek çok kolaydır,
şeytanın hilelerini bildiği için rahatlıkla şeytanın oyununa gelmez. Burada dikkat edeceğimiz husus içimizden gelen arzu, Hz.
ALLAH’ın yapın emrine muhalif ise kesinlikle
şeytandandır. Fakat içimizden gelen arzu Hz.
ALLAH’ın emrine uygun ise bu Hz. ALLAH’tandır. Fakat Hz. ALLAH’ın emrine uygun bir arzu herkese nasip
olmaz ancak nefsini terbiye edenlere nasip
olur. Bu
terbiyeyi yapmış kişiler ise bu sitede çoğunlukta, inşaALLAH, aksi olsaydı islami site yerine şeytani sitede
yazarlardı. Hz. ALLAH (c.c) cümle
kardeşlerimizi cümlemizi aklı nuranilerden eylesin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.50 Biz Yaratılmış Kullar, Ölümsüz Bedenlere Sahibiz.
Biz Yaratılmış Kullar, Ölümsüz Bedenlere Sahibiz.
Biz Yaratılmış Kullar,
Ölümsüz Bedenlere Sahibiz. EVET, BİZ YARATILMIŞ KULLARIN
ESKİMEYEN YAŞLANMAYAN RUHİ BEDENLERİMİZ VAR.
Hazreti
ALLAH Celle Celâlehü biz kullarını yaratmayı kâinat düzenini kurmayı
murad ettiği zaman hepimizin bildiği üzre Hazreti Adem peygamberi
yarattı. Adem Aleyhisselâmın bedeni yapısı tamamlanınca, Hazreti
ALLAH Celle Celâlehü onun harekete geçmesi için
"...Ona ruhundan
üfürdü."(Sad 72 )
Üfürülen ruh ölümsüz olan bir olan hazreti ALLAH’ı temsil
ediyordu çünkü O'ndan gelmiş ölü durumunda ceset olan hazreti Adem aleyhisselâmı
canlandırmıştı. Hazreti ALLAH’ın şeytanı
hazreti Ademe secdeye zorlaması, cesede değil hazreti Ademe üfürülen
ölümsüz ruha idi. Fakat şeytan çok bilgili
olmasına rağmen bu gerçeği anlayamadı aklı çamura takıldı hazreti
ALLAH’a isyan etti kovulmuşlardan
oldu. Esasen her şey hazreti ALLAH’ın ezeli
plânı dahilinde onun takdiri ile gerçekleşti. Kardeşler: cesetler yaşlanır
ruhlar yaşlanmaz derken kastetmek istediğimiz hepimizin içimizde
hazreti Ademe üfürülen ruh olduğudur. Hazreti
Adem anasız özel yaratıldı biz kullar ise anne karnında inşa edildik
bedenimizin inşası bitince ezelden bizim için
yaratılan ruhumuz bize tıpkı Adem aleyhisselâma üfürüldüğü gibi bize
üfürüldü. İçimizde hiç yaşlanmayan eskimeyen
ruhumuz her an eskimeye mahkum olan nefsani sufli bedenimizle
beraber belirli bir zamana kadar yaşamaya
devam etmektedir. Ruhlar her an yeni
yaratılmış gibidir ölmezler ölen sufli nefsani
bedenimizdir. Esasen ruhlar dünyaya asker
olarak gelirler elbiseleri onlara giydirilen sufli beş hisleri olan
vücuttur. Hazreti ALLAH Celle Celâlehü asker
elbisesi giydirdiği dünyaya çıkardığı biz kullarına komutanlar tayin
etti Adem aleyhisselâm ile başlayan tayinler
son peygamber Muhammed Mustafa Sallellahü
Aleyhi vesellemle sona erdi. Hazreti ALLAH (c.c) Ete kemiğe bürünen kullarına gönderdiği
elçileri ile kullarından beklediği emirlerini
duyurdu. Hazreti ALLAH’ın emirlerine uyan
hazreti ALLAH’ın rızasına kavuşuyor. Nefsine uyan ise felakete
kavuşuyor. Ve bu işler dünya askerliği
bitmeden elbiseyi kabre bırakmadan gerçekleşiyor. Netice dünyaya beden elbisesi ile gelen askerliğe başlayan
ruh ona tanınan askerlik müddeti bitince elbisesini dünyada bırakarak terhis olur meleklerin tuttuğu raporlar ile
ruh olarak ahirete göçer. Dünyada yaptığı
mücadelede nereyi hangi bölgeyi kazandı ise görevli melekler onu
oraya götürürler. Hazreti ALLAH (c.c) Cümlemize hazreti Zatıalisinin rızasını
kazanmayı bize vadettiği cennetine girmeyi nasip etsin
inşaALLAH. Kardeşlerimiz bize düşen ruhumuzun
ihtiyacı olan ibadet ve hayırlı işlerle meşgul olarak
yaşamaktır. Nefsani sufli bedenimizi
helâl gıdalarla besleyeceğiz onu ruhumuza hizmet ettireceğiz onu
ibadetlere alıştıracağız. Dünya denizinde
boğulmadan hayatımızı devam ettirmeye gayret
edeceğiz. Eğer dünya denizinde yüzerken
nefsimizin esareti altına girersek bizi denizin dibine batırır. Nefs
esasen Hazreti ALLAH’a ibadet yaptırmaz içki,
kumar, zina, madde bağımlısı yapar çünkü o hayırlı işlere değil
zararlı işlere meyillidir biz onu aklımızı
kullanarak hazreti ALLAH’a sığınarak doğru yola
çekeceğiz. Hazreti ALLAH (c.c) Cümlemizi
şeytanın ve ona uymak için pusuda bekleyen nefsimizin şerrinden
korusun Amin… Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.51 Bir Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var
Bir Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var
Bir Kahvenin Kırk Yıl Hatırı
Var Derler Ya o kahveyi yaratanın bize
içmeyi nasip edenin hatırı kaç yıl olmalı varın siz
düşünün. "Asıl dost ALLAH’tır."
(Şura -9) "ALLAH’ın nimetlerini birer
birer saymaya kalkışsanız icmâlen bile
sayamazsınız. "(Nahl-18) O'nu tanıyan kullar bütün
iyiliklerin bütün güzelliklerin O'nun ve O'ndan olduğunu bilir ve
O'nun hatırını saymak için gece gündüz ibadet eder. Nankörler ise nefsine tapar
rahatına bakar her bir kötülüğü yapar. Gün
gelir ömür biter gözlerini kapar. Ahirette gözlerini açar
hakikati görünce feryadı basar fakat hiç çare
yoktur. Nankörlüğünün karşılığını bulmuş
cezaya müstahak olmuştur. Hz. ALLAH(c.c)
cümlemizi nankörlerden eylemesin İnşaALLAH. Biz insan olarak yaptığımız bir
iyilik karşısında takdir görmezsek ne kadar üzülürüz bir kahvenin
kırk yıl hatırı var deriz. Ya Hz. ALLAH(c.c)
bizlere ikram ettiği nimetlerine nankörlük edip ibadet etmeyen
şükretmeyen kullarına ne kadar celâlleniyordur. İnsan şekline sokup dünyaya
çıkardığı kuluna anne baba gibi müşfik hizmetçi vermiş, onu büyütmüş
çeşitli gıdalar ile beslemiş eş vermiş evlat vermiş, nefes vermiş
bir an kesse hayatı gidecek fakat belirli bir zamana kadar
kesmiyor. Kulundan istediği ise verdiği nimetlere karşı hatırının
sayılması ve şükür yapılması. Ey yüceler yücesi ALLAH’ımız;
Bize ikram ettiğiniz nimetlerinize sonsuz şükürler
olsun. Ya Rabbi bizi nankörlerden eyleme.
Zatına şükreden, Zatını zikreden kullardan olmamızı cümlemize nasip
eyle. Amin. Vel Hamdü
Lillahi Rabbil Âlemin Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.52 Biz İnsanların Neler Demekte Olduklarını Çok İyi Biliyoruz
Biz İnsanların Neler Demekte Olduklarını Çok İyi Biliyoruz
Biz İnsanların Neler
Demekte Olduklarını Çok İyi Biliyoruz Sen Sadece Benim Tehdidimden
Korkanlara Öğüt Ver. (Kaf-16) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde ! Biz insanların neler
demekte olduklarını çok iyi biliyoruz. Sen
onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin . Onun için sen sadece benim tehdidimden korkacak
olanlara kuran ile öğüt
ver. (Kaf-45)
Peygamber (s.a.v) Efendimize
gelen bu ilâhi emir Onun nurlu izini takip eden bütün ümmetti muhteremine de
geçerlidir.. Hazreti ALLAH’ın tehdidinden
korkmayan kulları eskiden vardı günümüzde de var zorlama yapmadan tatlı dille duyuracağız nasihat edeceğiz
hazreti ALLAH’a havale edeceğiz. O kulun
nasibi varsa doğru yola gelmesine vesile oluruz nasibi yoksa bir
mümin olarak hazreti ALLAH’ın rızasını
kazanırız. Hazreti Allah bizi görüp takip
ettiğine göre yanlış yolda olanları kurtarmak için azami
gayretle çalışmalıyız ki O'nun huzuruna
çıktığımız zaman hasabımızı kolay verelim inşaAllah. Bir de şu var ki imanlı şehitler gibi ruhumuzu teslim eder
etmez cennete vasıl olmak.
Gayemiz hesap
kitap görmeden cennete vasıl olmak olsun çünkü insan ahirete
gitmeden evvel amel defterini günahlardan
arındırmış ise melekler onu muhakeme etmeden cennet ehlinin arasına katacaklardır. Hazreti ALLAH (c.c) adalet sahibidir kullarına
zulmetmez. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi daha
dünyada iken kendini hesaba çekenlerden ahirete günahsız gidenlerden eylesin. Amin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.53 Biz Hz.ALLAH'ın Misafirleriyiz
Biz Hz.ALLAH'ın Misafirleriyiz
Biz Hz. ALLAH’ın Misafirleriyiz
Ayeti kerimede
buyuruyor ki: "Gerçekten Rabbim
ALLAH’tır deyipte sebat gösterenler hayırlı işler yapanlar var ya
onlar ölürken melekler tarafından müjdeleneceklerdir.Onlara melekler
korkmayın dünyada bıraktıklarınıza üzülmeyin ALLAH’ın size vadettiği
cennetle sevinin neşelenin diyecek ve melekler şöyle diyecekler.Biz
hem dünyada hem Ahirette sizin dostlarınız. Size burada canınızın çektiği her ne isterseniz var.Gafur ve
Rahim olan ALLAH’ın misafiri olarak sizlere ALLAH’ın ikramı
var." (
Fussilet- 30,31,32) Kardeşler biz de şöyle düşünmeliyiz Ahirette bizi misafir
olarak yaşatacak olan Hz. ALLAH(c.c) Dünyada
da bizi misafir ediyor. Yalnız şu var ki, bu
dünyada geçici misafir ahirette ise ebedi misafir
olacağız. Bu Dünyada misafirliğimizde ise
haddimizi bilelim ev sahibinin hakkını gözetelim. Hz. ALLAH’ın Hakkını gözeten insan da ona verilen nimetlere
şükür eder nankörlük etmez. Hz. ALLAH(c.c)
cümlemizi nankör kullardan eylemesin şükür eden kullarından
eylesin. Şükür de nasıl
olmalı? Kâinatı hazreti Allahın bizlere
sunduğu misafir hanesi olarak düşünelim öyle bir misafirhane
ki, Toprak bize hizmet ediyor hava bize
hizmet ediyor su bize hizmet ediyor ateş bize hizmet
ediyor. Bu nimetler ilk akla gelenler yoksa
Allahın nimetlerini saymak mümkün değildir. Bize bu kadar nimetler hazırlayan mülkünde misafir eden
hazreti Allaha yeterince şükredebiliyormuyuz canı gönülden düşünelim
kendimizi muhasebeye çekelim.! Ey sonsuz
hudret Allahımız! çıktığımız dünya
seyahatimizde bizleri misafir ediyorsun çeşitli gıdalar
yedirip içiriyorsun. İnşaAllah dünya
misafirliğimiz bittiğinde bizi ahirete aldığında da bize güzel
nimetler hazırla bize şefkatli davran yarabbi
...
Amin Velhamdü Lillahi Rabbil Âlemin.
ALLAH’ümme Salli Ala Seyyidina Ve Nebiyyina Muhammedim Ve Ala Ali
Muhammed. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.54 Biz İnsanlar kalbimizi hangi yöne çevirirsek Allah bize o tarafın kapısını açar
Biz İnsanlar kalbimizi hangi yöne çevirirsek Allah bize o tarafın kapısını açar
Biz İnsanlar Biz insanlar kalbimizi ne tarafa çevirir isek Hz. ALLAH(c.c)
bize o tarafın kapısını açar. Çünkü bizi
bizim yapacağımız amellerimiz ile imtihan
etmektedir. Ayeti kerimesinde; "O hanginizin
daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı
yaratandır buyuruyor. "(Mülk-2) İmtihan edilen kişiye dışarıdan karışmaya müsaade edilmediği
gibi Hz. ALLAH(c.c) İmtihan ettiği kuluna müdahale yapmıyor onu
iradesine ve nefsine bırakıyor. Neden, dersek
insan aklı ve nefsi ile imtihana çekilmektedir. Şimdi karşımıza ne çıkıyor
biliyor musunuz? Biz kullar çok dikkatli olmalıyız. Yaptığımız her hareket, söylediğimiz her söz kayda alınıyor
ve biz bu yaptığımız amellerin hesabını gün geldiğinde
vereceğiz. Ne
yapmalıyız da imtihanları kolayca geçelim. En
önemli dilimiz, bu uzvumuza sahip çıkabilirsek birçok imtihanı
geçeriz. Haksızlığa uğradığımız zaman
hakkımızı ararken sabırlı olmalıyız nefsimize uyup öfke ve gadaba
kapılmamalıyız. Bir kişiyi tenkid ederken
edebe riayet etmeliyiz küfürlü cevaplar yazmamalıyız sabırlı
olmalıyız. Her kes hepimiz sevdiğimiz
benimsediğimiz yolu en doğru yol olarak görüyoruz. Muhakkak ki, en
doğrusunu Hz. ALLAH bil Biz kulları kıyamete kadar
kandırmaya yeminli olan iblis şeytan her an nefsimizi takip etmekte
onu azdırıp bizi günaha sokmak için fırsat Kollamaktadır. Şunu kesinlikle
bilmeliyiz ki, her an hata yapabiliriz günaha girebiliriz. Kimse
kendine güvenmesin her şeyden haberdar olan
sonsuz kudret sahibi hazreti Allaha güvensin.
vesselâm. İlk yaratılış maddem pis bir su
(meni) üstüme bulaşsa abdestimi bozar son halim ise, bir kürek
gübre, ben neyimi beğeneyim de ve hazreti Allahın sana verdiği
kalbini ve akıl nimetini hazreti Allahın rızası yönünde kullan
vesselâm... Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.55 Biz Onun Üzerindeki Her Şeyi Elbette Kupkuru Bir Toprak Haline Getireceğiz.
Biz Onun Üzerindeki Her Şeyi Elbette Kupkuru Bir Toprak Haline Getireceğiz.
Biz Onun Üzerindeki Her Şeyi
Elbette Kupkuru Bir Toprak Haline Getireceğiz. Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "İnsanlardan hangisinin daha güzel amel işleyeceğini imtihan
etmek için yer yüzünde olan şeylere bir
ziynet verdik. Biz onun üzerindeki her şeyi elbette kupkuru bir
toprak haline getireceğiz.
"(Kehf
7-8)
Böyle
buyuruyor sonsuz kudret sahibi Hz. ALLAH’ımız. Var oluş ve yok oluşun sırları bu Ayeti kerimelerde
gizli.
Aslında anlayana her şey aşikârdır
bize sunulan zahir ve batin bütün dünya
nimetleri bize imtihan için sunulmuş hangimiz bu nimetlerin hazreti ALLAH’tan geldiğini bilip şükredip iman
edecek, hangimiz bu nimetlerin kendi
çalışmasından bilip hazreti ALLAH’ı inkar
edecek .
Her gün sınava tabi olan ve
ölüme mahkum olan biz kullar, görünen hayal
alemi olan, bir gün gelecek hazreti ALLAH’ın buyurduğu gibi sonuçta
kupkuru bir toprak olacak olan geçici bitici
bir hayal dünyasında yaşıyoruz bize sunulan
nimetlerin gerçek sahibinin hazreti ALLAH (c.c) olduğunu
unutuyoruz. Nefsimizin derdine düşen kullarız
ve görünüşte uyumuyoruz aslında gaflet
uykusundayız.
Nur Peygamberimiz Muhammed
Mustafa (s.a.v) Efendimiz, insanlar uykudadır ölünce uyanırlar buyurması dünya hayatının hayal alemi
olduğunun kanıtıdır. Ne mutlu ölmeden evvel
uyanana hazreti ALLAH’ı bulana O'na kalpten iman
edene!
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize
kalpten imana kavuşmayı nasip etsin inşaALLAH...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.56 Biz Rahmetimizi Kime Dilersek Ona İsabet Ettiririz.
Biz Rahmetimizi Kime Dilersek Ona İsabet Ettiririz.
Biz Rahmetimizi Kime Dilersek Ona İsabet
Ettiririz.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde; "Biz rahmetimizi kime dilersek
ona isabet ettiririz.
"(Yusuf-56)
buyuruyor.
Hazreti ALLAH (c.c) rahmetini
isabet ettirecek fakat O'nun dilediği hedef olabilsek de bize isabet ettirse
inşaALLAH.
Ne hale bürünsek de hazreti
ALLAH’ın rahmetinin isabet edeceği hedefi
olabilsek? Bizce hazreti ALLAH’ın bizi her an
izlediğine kalpten iman etmemiz ve her
halimizde Onunla olmamız kalbimiz O'nun zikriyle
gözlerimiz Kâbe muazzamının hayaliyle
hallenerek yaşamalıyız.
Dizi filmlerinin
sahte uydurma konuları ile kalbimizi meşgul
etmemeliyiz bu halde bize hazreti ALLAH’ın
rahmeti isabet etmez. Hele gözlerini açık
müstehcen zina görüntülerine kaptırırsan manevi sistem kökten çöker çok dikkatli olmak
lâzım.
Bu hale düşenin manevi sistemini
canlandırması yeniden kurması çok zorlaşır
çünkü rahmet hedefi değil ceza hedefi olmuştur. Bunun da çaresi, çok tevbe edecek aynı hatayı bir daha
kesinlikle yapmamaya azim ve gayret
göstermektir ola ki hazreti ALLAH (c.c) sonsuz merhametiyle af
eder.
Ramazanı şerifi ihya ettik
gözlerimizi harama, dilimizi yalana kapadık. sağlığı yerinde olanlar hazreti ALLAH’ın rızası için oruç
tuttuk teravihnamazları kıldık. İnşaALLAH
hazreti ALLAH’ın rızasını kazanmış O'nun Rahmetinin isabet edeceği
hedefi oluruz devletimizi idare eden imanli idarecilerimiz görevde
kalirlar. Amin. Vel
hamdü lillâhi Rabbil Alemin. ALLAH’ümme salli
alâ seyyidina Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.57 Boş Sözler, Dolu Sözler.
Boş Sözler, Dolu Sözler.
Söz vardır insanın cennete
girmesine vesile olur. Söz vardır insanın
cehenneme girmesine vesile olur. Şüphe yok ki biz insanlarda
boşluk noktaları husule geliyor. Bir insan
tekâmül ederse, ki ALLAH’ımız bize bunu bahşetsin, tekâmül nisbetinde sabırlı olur. Sabırlı insan ez hata
yapar. Bu sabırsızlığımız nefsimize Hakim
olamayışımızdan aniden parlayışığımızdan
husule geliyor. Ve maddi manevi zarara
girmemize sebep oluyor. Biraz sonra
sakinleşip düşündüğümüz Zaman cidden nedamet
ederiz keşke bu sözleri söylemeseydik deriz. İnsan ehemmiyetsiz sandığı öyle
sözler söyler ki, bu sözler onu Hz. ALLAH’ın
rahmetinden uzaklaştırır. Ebedi hayatını
kaybetmesine vesile olur. Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi
şeriflerinde buyuruyor
ki; "Bir kimse Hz. ALLAH’ın sevdiği
bir söz söyler de o söz ile Hz. ALLAH’ın
rızasına ulaşacağını zannetmez. Halbuki Hz.
ALLAH (c.c) o hayırlı söz sebebiyle kıyamete Kadar o kimseden razı olur. Diğer bir kimse de ALLAH’ın gazabına
mucip bir söz söyler, o sözün kendisini
ALLAH’ın gazabına ulaştırabileceğini zannetmez, Halbuki Hz. ALLAH (c.c) o kimseye o kötü söz
sebebiyle kıyamete Kadar
buğzeder."( Tirmizi ) Bunun için insan söyliyeceği
söze, atacağı adıma, yiyeceği lokmaya çok
dikkat etmelidir. Dilimizi oynatmadan
konuşmadan evvel aklımızı hareket ettirip düşünelim sonra dilimizi harekete geçirelim. Bu
söz beni helâk mı eder ihya mı eder? Bu kontrolü yapan
kurtulur. Her duyduğunu söyleyen çok konuşan
her mevzuya atılan kontrolü yapamayan zaten
kontrolden çıkmıştır. HZ. ALLAH (c.c)
cümlemizi bu duruma düşmekten muhafaza etsin
inşaALLAH. Ömer
Öngüt Efendi hazretleri.
| |
|
|
[TOP]
20.58 Boş Sözle Boş Kalple Cennete Girilmez.
Boş Sözle Boş Kalple Cennete Girilmez.
Boş Sözle Boş Kalple Cennete
Girilmez. Kalp boş ise ağızdan çıkan söz de boştur. Kalp Hz. ALLAH’ın sevgisi ile dolu ise o ağızdan çıkan
sözler hoştur. Kalp Hz. ALLAH’ın sevgisi ile nurlu ise o ağzın sözü ile
cennete girilir. Kalp nursuz ise ağız ne
Kadar yalvarsa sözler boştur cennete giremez. Resulullah (s.a.v)
Efendimiz buyuruyorlar ki: Bana en sevgili
olanınız, kıyamet günü de mevkice en yakın bulunacak olanınız ahlakça en güzel olanlarınızdır. Bana en menfur olanınız,
kıyamet günü de mevkice benden en uzak bulunacak olanınız gevezeler, boşboğazlar, yüksekten
atanlardır. Ashaptan bazıları, Ey ALLAH’ın Resulü ! yüksekten atanlar
kimlerdir? Onlar mütekebbir (büyüklük
taslayan) kimselerdir cevabını Verdi.(Tirmizi) Diğer bir hadisi şerifinde ise;
"Kim ALLAH’a ve ahirete inanıyorsa, ya
hayır söylesin ya da sükut
etsin."(Buhari) İman olmayınca adı Ahmet Mehmet
olmuş fark etmez insanları kandırabilir fakat
Hz. ALLAH’ı asla. Çünkü O her şeyin özünü
bilendir mühim olan imandır. Zavallı insan
bir hayalethane olan dünya için boş sözlerle edebiyatını
kaybediyor.
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizin kalbini nuru ile doldursun
söylediğimiz sözlerle cenneti kazanmamızı
nasip etsin inşaALLAH. Hatemi veli Ömer Öngüt
Efendi Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.59 Bunlar İle Tarikat Çocuklarını Yetiştirirler
Bunlar İle Tarikat Çocuklarını Yetiştirirler
Bunlar İle Tarikat Çocuklarını
Yetiştirirler Tarikatı aliyyede bir çok haller ahvaller zuhur
eder. İhlaslı kimsenin kalp gözü
açılabilir. Bunlar kalbin
hususiyetlerindendir. Bu gibi hallere hiç
iltifat etmemek hiç meşgul olmamak
lazımdır. Bizim iltifatımız mahviyet ve
istikamettir. Bunlar tarikat
oyunlarıdır. Yusuf meydani kuddise sirruh Hazretlerimiz, Bunlarla tarikat çocuklarını yetiştirirler.
buyurmuşlardır. Bilen gören ve yapan kimin yaptığını gördüğü
için katiyen o yola tevessül
etmez. Görmemiş bilmemiş yapmamış gibi
görünür. ALLAH’u-Teâla ne indirirse o
olur. O'nun indirmediğini hiç kimse kendisine
çekemez. O'nun indirdiğine lütuf buyurduğuna
hiç kimse mani olamaz. Şu halde telaşa
teşvişe de lüzum yok. ALLAH’u-Teâlanın
tuttuğu kimseler kerametten kaçınmışlardır. Gaye ALLAH demişlerdir. Bir insan
değersiz bir mahluk olduğunu herşeyi Hakkın olduğunu bilirse Hakka dayanır. ALLAH’u
Teâlanın tutmadığı kimseler kendisinde bir şey olduğunu
zanneder. ALLAH’u Teâlanın emanet olarak
ihsan buyurduğunu kendisine maleder. ALLAH’u
Teâlanın varlığını kendisinin mis gibi ortaya
koyarsa ALLAH’u Teâla dilerse onu o anda
helak eder. Her şey O'nun ve
O'ndandır. Oldu oldum diye bir şey
yoktur. Aslında ALLAH’u Teâla nasıl
yarattıysa ne lütfettiyse o var o görülür. Halk yaratanı ihsan edeni görmüyor ve
bilmiyor. Bilmediği için kendi nefsine
bağlıyor. Veya kişide arıyor ona
bağlıyor. Oysa yaratan O, yaşatan O, öldüren
O, dirilten O. Amma sen O'nu görmüyorsun da
nefsin putuna dayandın. Veyahut karşıdakini
putlaştırdın. Ayeti kerimede: "Dirilten de O'dur. Öldüren de O'dur."( Müminun 80) Hazreti ALLAH hükmünü koyuyor
oluyorsun sen ben. Hükmünü çekince ölüyorsun
oluyorsun bir hiç. Şu kabirlerde yatanlar ben
biliyorum ben yapıyorum derlerdi. Ama Yaradan
hükmünü çekince hepsini yerlere serdi. Hz.
ALLAH celalehü cümlemizi nefsine uyup helak olanlardan
eylemesin. Velhamdü lillahi Rabbil
Alemin.
Ömer Öngüt Efendi Hz.
Tasavvufun Aslı ( Sahife-137)
| |
|
|
[TOP]
20.60 Biz bulutları ölü bir yere sürüp onunla toprağı ölümünden sonra diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir.(Fatır-9)
Biz bulutları ölü bir yere sürüp onunla toprağı ölümünden sonra diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir.(Fatır-9)
Hazreti Allah celle ve celâlehü Ayeti
kerimesinde: "Biz bulutları ölü bir
yere sürüp onunla toprağı ölümünden sonra
diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de
böyledir."(Fatır-9)
Böyle
buyuruyor sonsuz kudret sahibi hazreti Allahımız. Bir diğer Ayeti kerimede: "Biz
insanları bitki bitirir gibi yaratmışızdır." buyuruyor. Biz kullarının anlıyacağı
dili kullanıyor. şöyle bir düşünelim,
yetiştirdiğimiz bitkilerin başına gelenler biz insanların başına
gelmiyor mu? Gök yüzünden yağan yağmurun
toprağı nemlendirmesi neticesi atılan tohumlar patlayıp yeşermiyor
mu? sonrasında kuruyup ölmüyorlar mı. Tarla
vazifesi gören ana rahmi de içine dökülen tohum ile insan bedeni
bitki gibi büyümüyor mu? Bitkinin büyüyüp
görevi bitince kuruyup öldüğü gibi, anne karnından çıkan bebek de
büyüyüp yaşlanıp ölmüyor mu? Siz diyeceksiniz
ki biz bunları biliyoruz biz size başka bir gerçeği duyurmak
istiyoruz. O ise toprağın suya ihtiyacı
olduğu gibi, gönülleri imansızlıktan kuruyan hazreti Allahın rahmet
bulutlarına ihtiyacı olan sayısı bilinmeyen insanlar
var. İlk insan yaratılır yaratılmaz rahmet
bulutu hazreti Adem aleyhisselâm ile başladı. Ve bu rahmet bulutları son peygamber Muhammed Mustafa
sallallahü aleyhi vesellem Efendimize kadar sürdü. Bundan sonra rahmet bulutları bitti mi? hayır rahmet
bulutlarının görevini vekilleri devraldı. Bu
görev taksimi de kıyamete kadar devam edccek
inşaAllah. Yeter ki biz bu rahmet
bulutlarından istifade etmesini bilelim "Din nasihattir." buyuruyor nur
peygamber. Biz gönlümüzü taş olmaktan
kurtarır toprak haline getirebilirsek ki çok zor
değil. İşte o zaman rahmet bulutu olan
nasihatler kalbimize nüfuz eder gönlümüzde iman filizleri yeşerir
kalpten imana kavuşur hazreti Allahın seçkin kulları arasına
katılırız inşaALLAH. Fakat taş olarak
kalırsak rahmet bulutları üzerimize ne kadar yağarsa yağsın
üzerimizden akar gider. Hazreti Allah celle
celâlehü cümlemizi taş kalpli olanlardan eylemesin
Amin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.61 BİR NUSUBET BİN NASİHATTEN EVLÂDIR , DOLARIN YÜKSELMESİ ONDAN KURTULMAMIZA VESİLE OLUR İNŞAaLLAH...
BİR NUSUBET BİN NASİHATTEN EVLÂDIR , DOLARIN YÜKSELMESİ ONDAN KURTULMAMIZA VESİLE OLUR İNŞAaLLAH...
13 AGUSTOS 2018.
Evet bir nusubet bin nasihatten evlâdır demiş
büyüklerimiz. Ekonomimizin kara belâsı
olan döviz kurları dolara bağımlılıktan kendi
paramıza dönmekle kurtuluruz inşaALLAH. Haydi
osmanlı torunu başkanımız iş senin vereceğin kararlara
bağlı ALLAH'a dayan ve hayırlı karar ver
inşaALLAH. Özümüze dönmemiz sizin alacağınız
kararlara bağlı. Hazreti ALLAH (c.c)
ülkemizi amerikanın esaretinden kurtaracak kararlar almanızı nasip etsin inşaALLAH.. Dik
dur eğilme bu millet seninle. durmak yok yola
devam... Hazreti ALLAH yar ve yardımcın olsun
inşaALLAH...
Kalpteniman . | |
|
|
[TOP]
20.62 Caferi’ye Cevap
Caferi’ye Cevap
Kardeşim Caferi bir kalp
kırmak dünyayı yıkmak gibidir demiş büyüklerimiz bende sizin
kalbinizi kırmama vesile olan Şii ismini oradan kaldırdım ve sizden
özür diliyorum af edin. Fakat sizde biliyorsunuz ki, Şii ismini
kullanan ve ashabı kirama hakaret eden guruplar var. Hatta daha
ileri giderek Cebrail Aleyhisselamın vahiy getirirken yanlışlık
yaptığını esasen peygamberlik Hz. Ali
keremellahü veche efendimizin hakkı idi diyenler var. benim yaşım
almış yedi çok yer gezdim birçok cemaatlere katıldım işim icabı
İranlı vatandaşlarla yıllarca beraber oldum. insanın tüylerini diken
diken eden konuşmalara şahit oldum anlatmaya kalksam böyle şey olur
mu dersin. ve o insanlara ne anlattımsa bir şey duyuramadım . sana
bir şey daha anlatayım. biz ailecek Hz. Ali keremellahü veche
Efendimizin Hayber kalesi Kan kalesi ve
katıldığı diğer savaşların hikayeleri ile büyüdük. daha evvel yazmıştım. Rahmetli babamın adı Hüseyin, Amcamın
adı hasan, Dayımın adı Ali, torunumun adı
ömer. diğerinin Hüseyin, kızımın adı Ayşe. Biz Ehlibeytin hepsini
seviyoruz. hiç birini ayırmayız fakat İran'dan dalgalar halinde
gelen ayrımcılık rüzgarı son zaman Irak’ı da sardı sende biliyorsun
ıraktaki Sünni ve Şiilerin birbirlerini katlederek Amerika’nın işini
nasıl kolaylaştırdığını yazık değil mi, Evladım gözünü aç, bu
bölünme bize hiç bir şey kazandırmadığı gibi düşmanlarımızın
ekmeğine hem yağ hem bal sürüyor. Şunu da
kesinlikle bil ki, kerbelada şehitlik mertebesine yükselen Hz.
Hüseyin Efendimiz ve diğerleri cennet bahçelerinde sefa
sürüyorlarken bizlere ne oluyor deyip başımızı iki elimizin arasına alıp düşünmemizin zamanı çoktan gelip geçti.
ve kesinlikle inan ki Şiilerin Sünni ve
yezit diye dışladığı insanlar kerbela vakıasını anlatan kitabı
okurken o olayların tesiriyle ağlarız. fakat ne yapalım o da bir
kadermiş olacakmış olmuş. o olayları tertip edenler sebep olanlar çoktan kabir sualine çekildiler ve
hakkettikleri karşılığı buldular. şahsi
fikrim ki mahşer günü dirildiğimiz zaman ayrımcılık yapıp kan
dökülmesine sebep olanlar, gerek Hz. Ali
keremellahü veche efendimizden gerek Hz. Hüseyin Efendimizden sert
tepki göreceklerdir, aklıma bir hikaye geldi bir kitapta okumuştum,
muhterem bir kişi Resulullah (s.a.v)
Efendimizi okadır çok seviyormuş ki, gönlünde diğer peygamber
Efendilerimize karşı sevgisi kalmamış tam bu halde iken bir rüya
görüyor kendisinin dirildiğini mahşerde
resulullah Efendimizi aradığını onu ararken Hz.
Davud aleyhisselam rastlıyor fakat oraya
yaklaşmıyor yine Resulullah (s.a.v) aramaya devam ediyor bu
arada Musa Aleyhisselamın toplumuna rastlıyor oraya ilgi
göstermiyor. Aramaya devam ediyor bu arada
İsa Aleyhisselamın toplandığı yere rastlıyor onlara da ilgi
göstermiyor. ve yine aramaya koyuluyor ve nihayet Resulullah
(s.a.v) Efendimizin bulunduğu topluluğu buluyor ve Efendimizin
önüne diz çöküp buldum seni Ya Resulullah deyince, Efendimiz buyuruyor ki, Bana gelinceye kadar diğer
peygamber kardeşlerime rastlamadın mı diyor.
oda, rastladım fakat ben sizi onlardan daha çok seviyorum deyince,
Resulullah (s.a.v) Efendimiz elindeki
topuz ile ağzına vurunca acı ile uyanıyor ve diyor
ki, baktım ağzımdan kan akıyor ve ön dişlerim
kırık. ondan sonra hiç bir şekilde ayrımcılık yapmadım hepsine değer verip sevdim. bu yazdığım yaşanmış bir
olaydı. Muhterem kardeşlerim, Hz. ALLAH (c.c)
Cümlemizi birleştirsin bölücülüğü yok etsin. ALLAH’ümme salli ala seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve ala
Ali Muhammed... Ha Caferi kardeşim geçen yaz
torunum Hüseyin’le geziyorduk kolye satan bir sergiden kolye
almamızı istedi ben de beğen dedim baktım bana çatallı Zülfikar
kılıcını gösterdi bende memnuniyetle aldım
bununa taktım. bilmem anlatabildim mi.
Selamı
Aleyküm.. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.63 Cehennem Azabından Kurtulmak
Cehennem Azabından Kurtulmak
Cehennem azabından kurtulmak için
Âriflerin ışığı, Velîlerin
önderi, İslâmın bekçisi ve Müslümanların Baş tacı İmâm-ı Rabbânî
Ahmed-i Fârûkî Serhendî buyuruyor ki: Resûlullaha itâ'at, ALLAH’ü teâlâya itâ'at
demektir Cenâb-ı Hak, Nisâ sûresinde,
Muhammed aleyhisselâma itâ'at etmenin kendisine itâ'at etmek
olduğunu bildiriyor. O hâlde, Onun Resûlüne
sallALLAH’ü aleyhi ve sellem itâ'at edilmedikçe Ona itâ'at edilmiş
olmaz. Bunun
pek kat'î ve kuvvetli olduğunu bildirmek için, âyet-i kerîmede,
(Elbette, muhakkak böyledir) buyurdu ve bazı doğru düşünemiyenlerin,
bu iki itâ'ati birbirinden ayrı görmelerine meydân
bırakmadı. ALLAH’ü teâlâ, yine Nisâ
sûresinin, ("Kâfirler, ALLAH’ü teâlânın emirleri ile Peygamberlerin
emirlerini birbirinden ayırmak istiyor. Yahudiler diyor ki, biz Mûsâ aleyhisselâma inanırız. İsa ile
Muhammed aleyhime selama inanmayız. Hıristiyanlar ise, yalnız İsa aleyhisselâma inanıp, ona hâşâ,
ALLAH’ü teâlânın oğlu diyor. Bu inanışları ve
dinleri kıymetsizdir. Hepsi kâfirdir. Bunların hepsine Cehennem
azabını, çok acı azapları hazırladık")
mealindeki ayetinde, bu iki itâ’ati ayrı görenlerden şikâyet
buyurmaktadır. (Mektubat, 1.cilt, 152.
mektubdan) Ehl-i sünnet âlimlerinin
anladıklarına uymak lâzımdır Ey mesut
kardeşim! Bize ve size herşeyden önce lâzım
olan, itikadı Kitaba ve sünnete uygun olarak
düzeltmekdir. Doğru yolun âlimlerinin,
(ALLAH’ü teâlâ onların çalışmalarına iyi karşılıklar versin!)
Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anladıklarına ve
bildirdiklerine uygun olarak itikâd etmek lâzımdır. Çünkü, Kitâbdan ve sünnetten
bizim ve sizin anladıklarımızın hiç kıymeti yoktur. Ehl-i sünnet âlimlerinin anladıklarına uymak
lâzımdır. Bizim anladıklarımız, Ehl-i sünnet
âlimlerinin anladıklarına uymuyor ise, hiç kıymeti
olmaz. Çünkü her bid'at sâhibi, [türedi
reformcular] ve doğru yoldan kayarak dalâlete düşenler, sapık
bilgilerini ve bozuk işlerini, Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i
şerîflerden anladıklarını ve bu iki kaynaktan çıkardıklarını
söylemektedirler. Bu sözleri çok yanlış ve
haksızdır. İkinci olarak hepimize lâzım olan şey, ahkâm-ı şer'ıyyeyi
öğrenmektir. Yani helâli, haramı, farzı,
vacibi öğrenmektir. Üçüncü olarak hepimize lâzım olan şey, bütün
işlerimizi, öğrendiklerimize uygun yapmaktır. Dördüncüsü, kalbin tasfiyesi ve
nefsin tezkiyesidir ki, bu ikisi tasavvuf büyüklerine mahsustur
(kaddesALLAH’ü teâlâ esrârehüm). İtikadı düzeltmeden önce ahkâm-ı
şer'ıyyeyi öğrenmenin hiç fâidesi olmaz. Bu
ikisi birlikte düzelmedikçe de, ibadetlerin fâidesi
olmaz. Bu üçü
birlikte yapılmadıkça, tezkiye ve tasfiye hiç
yapılamaz. Bu dört temel vazife, yardımcıları
ve tamamlayıcıları ile birlikte yapılmalıdır. Meselâ, farzlar, sünnetleri ile
birlikte yapılmalıdır. Farzların yardımcısı ve tamamlayıcısı,
sünnetlerdir. Bunlardan biri yapılmadıkça, geriye kalan her şey
lüzumsuzdur ve fâidesizdir. Böyle lüzumsuz şeylere,
(Mâlâya'nî) denir. Hadîs-i şerifte, ("Bir kimsenin
Müslümanlığının güzelliği, mâlâya'nîden kaçması ve lüzumlu şeyleri
yapması ile anlaşılır.") buyuruldu. Doğru yolda olanlara ve Muhammed Mustafa’nın
izinde yürüyenlere selâm olsun (aleyhi ve alâ âlihissalevâtü
vettehıyyât). (1.cilt, 157.
mektubdan) Kıyâs ve ictihâd, bid'at
değildir Resûlullahın sallALLAH’ü aleyhi ve sellem sünnetine bir şey
katmamalı ve Onun Eshâb-ı kiramına (rıdvânullahi teâlâ aleyhim
ecma'în) uymalıdır. Çünkü, Eshâb-ı kiramdan
her biri, gökteki yıldızlar gibidir. Herhangi
birine uyan saadete kavuşur. Kıyâs ve içtihat, bid'at değildirler.
Çünkü bunlar, (Nusûs)un, yani ayetlerin manalarını meydâna
çıkarmaktadırlar. Bu manalara başka bir şey eklemezler. ("Ey akl sahipleri! İyi anlayınız!") mealindeki âyet-i kerime, kıyâs ve içtihadı emre
etmektedir. (1.cilt, 186.
mektubdan) İctihâd derecesinde olan yüksek âlimler, dinin hükmilerini
açığa çıkarmışlardır. Dinden olmıyan şeyleri meydâna çıkarmış
değillerdir. Görülüyor ki, ictihâd yolu ile
bildirilen hükümler, sonradan meydâna
çıkarılmamışlardır. Dinden olan, dinin temeli
olan şeylerdir. Çünkü, din bilgilerinin temelleri dörttür.
Dördüncüsü, kıyâs yani ictihâddır. (1.cild, 260. mektubdan) Kıyâs ve ictihâd, İslamiyet’in
dört temelinden birisidir. Buna uymağa emre
olunduk, evliyânın keşf ve ilhâmları, böyle değildir. Bunlara uymağa
emir olunmadık. İlhâm, yalnız sâhibi için
delildir, hüccettir, senedir. Başkaları için
senet değildir. İctihâd ise, her müslüman için hüccettir,
senettir. Bunun için müçtehit olan âlimlere
uymak lâzımdır. Dinin temellerini, bu
âlimlerin bildirdiklerine uygun olarak öğrenmelidir. Tasavvufçuların, bu âlimlerin bildirdiklerine uygun olamıyan
sözlerine ve işlerine uymamak lâzımdır. Bununla beraber onlara iyi gözle bakarak dil uzatmamalı,
şuursuz olan sözlerinden saymalıdır. Açık
olan yanlış manaları bırakıp doğru manalar çıkarmalıdır. (1.cild, 272. mektubdan) Cehennem azabından kurtulmak için Ehl-i sünnet olmak
lâzımdır Akıl
ve bâliğ olan erkeğin ve kadının birinci vazifesi, Ehl-i sünnet
âlimlerinin yazdıkları akait bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun
olarak inanmaktır. ALLAH’ü teâlâ, o büyük
âlimlerin çalışmalarına bol bol sevap versin! Âmin. Kıyamette Cehennem azabından
kurtulmak, onların bildirdiklerine inanmağa
bağlıdır. Cehennemden kurtulacak olanlar,
yalnız bunların yolunda gidenlerdir. Onların yolunda gidenlere
(Sünnî) denir. Resûlullahın (sallALLAH’ü aleyhi ve sellem) ve
Esbabının (rıdvânullahi aleyhim ecma'în) yolunda gidenler, yalnız
bunlardır. Kitâbdan, yani Kur'ân-ı kerîmden
ve Sünnetten, yani hadîs-i şerîflerden çıkarılan bilgiler içinde
kıymetli, doğru olan yalnız bu büyük âlimlerin, Kitâbdan ve
sünnetten anlayıp bildirdikleri bilgilerdir. Çünkü her bid'at sâhibi, yani her reformcu ve her sapık
kimse, bozuk düşüncelerini, kısa aklı ile, Kitâbdan ve sünnetten
çıkardığını söylüyor. Ehl-i sünnet âlimlerini (Rahmetullahi teâlâ
aleyhim ecma'în) gölgelemeğe, küçültmeğe kalkışıyor. Demek ki, Kitâbdan ve sünnetten çıkarıldığı bildirilen her
sözü, her yazıyı doğru sanmamalı, yaldızlı propagandalarına
aldanmamalıdır. ... İtikadı düzelttikten sonra helal, haram, farz, vacip, sünnet,
mendûb, mekruh olan şeyleri de fıkh kitaplarından öğrenmek ve her
işi bunlara göre yapmak da lâzımdır. ... ALLAH korusun, itikâd edilecek şeylerde, bir sarsıntı olursa,
kıyamette, Cehennemden hiç kurtulmak olmaz. İtikâd doğru olup da,
işlerde gevşeklik olursa, tevbe ile ve belki tevbesiz de afv
olunabilir. Eğer afv olunmazsa, Cehenneme
girse bile, sonunda yine kurtulur. Görülüyor ki, işin aslı,
temeli, itikadı düzeltmekdir. Hâce
Ubeydullah-i Ahrâr (kaddesALLAH’ü teâlâ sirrehül'azîz) buyurdu
ki, Bütün iyi hâlleri ve buluşları bize
verseler, fakat Ehl-i sünnet vel cemaat itikadını kalbimize
yerleştirmeseler, hâlimi harap, istikbâlimi karanlık bilirim.
Eğer bütün haramlıkları, çirkinlikleri
verseler ve kalbimizi Ehl-i sünnet itikadı ile süsleseler hiç
üzülmem). ALLAH’ü teâlâ, bizi ve sizi, Ehl-i sünnet itikadından
ayırmasın! İnsanların efendisi hürmetine
(aleyhissalâtü vesselâm) damızı kabul buyursun!
Âmin! (1.cilt, 193.
mektubdan)
Derleyen Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.64 Celceletiye Duası
Celceletiye duası
-
Sırların hazinesi olan Bismillah ile başlarım. Onun ile o hazineyi
keşfederim. 2- Ardından mahlûkatının en hayırlısı, dalalet ve
yanlışlıkların ortadan kaldırıcısı Hz. Muhammed(sav)e salât
getiririm. 3- İlahi! Kusursuz olan ALLAH, Ehad, Bedi ve Kadir
isimlerini şefaatçi kılıp niyazla Senden istiyorum! 4- Kadri muazzam
olan ismin hürmetine Senden niyaz ediyorum Ya ilahi, işlerimi
kolaylaştır! 5- Ya Hayy, ya Kayyum! ALLAH, Ehad, Bedi ve Basıt
isimlerini şefaatçi kılarak ve ümitle Sana yalvarıyorum. 6- Ey
yaratma mertebelerinin en yükseğinde bulunan ALLAH’ım! Sabit, Cebbar
isimlerinin hakkı, uyumaz sıfatın ve ateşleri söndüren Halim ismin
hürmeti için! 7- Ey çabuk imdada koşan Rabbim! ALLAH, Ehad isimlerin
ve dualara süratle cevap veren Bedi ismin hürmetine Sana
yalvarıyorum. 8- Kayyum ismin hürmetine, kalbimi ondaki kirlerden
temizleyerek ihya et! Ona Senin sırrın yerleşip ışık saçsın. 9- O
sırrın nurunun parıltılarından üzerimde bir aydınlık bulunsun.
Böylece yüzümde bir ışıltı zuhur edip parıldasın. 10- Kalbime rahmet
sağanakları dökülsün de onu Kerim olan Mevla’mızın hikmet
incileriyle dile getirsin. 11- Her yandan beni nurlar kuşatsın da
büyük Mevla’mızın heybeti bizi kaplasın. 12- Sen her türlü noksandan
münezzehsin, ey yaratma ve yoktan her an çoklukla var etme
mertebesinin en yükseğinde bulunan ve ölüleri en kerimine tarzda
dirilten ALLAH’ım. 13- Bir araya getirilmiş heca harflerinin hakkı
için beni maksadıma ve her türlü ihtiyaçlarıma erdir. 14- Yüce ismi
azamın ve Kuran’ın her tarafı kuşatan nuruyla irademe yerleştirilen
harflerin sırrı hürmetine, 15- Nurlardan üzerime ışık saçacak bir
feyiz akıt ve ism-i Hâkiminle kalbimin cansızlığını ihya eyle. 16-
Ne olur ism-i cebbarınla bana bir heybet ve celal giydir ve
düşmanlarımın ellerini benden çektir. 17- Kadri yüce, Selam, Aziz ve
celil ism-i şeriflerinin hürmetine beni her türlü düşman ve
hasetçiden koru. 18- Bunu, Celal, Rauf, Münezzeh, Kudüs ve
kendisiyle karanlıkların dağıldığı Rahim isimlerinin nuruyla lütfet.
19- Ey Rabbim! O nur ile ihtiyaçlarımı gider. Selam ve Hayy ism-i
şeriflerinle hacetimi süratle yerine getir. 20- Mabut, Hu, Samed ve
Şehid isimlerinin hürmetine ey Yüce! Kâfi isminle işlerimi
kolaylaştır. 21- Ey Celal sahibi! Ve ey Halim! Senin yardımınla
açılacak bir ilmin sırrıyla bana bir ikram lütfeyle! 22- Sırları
kesin ve inkişaf etmiş Kuran-ı Hâkim’in nurani ve açık ifadeleriyle
beni her türlü korku ve sıkıntıdan kurtar. 23- Ey Celal sahibi ve ey
kırık gönülleri üzüntüden kurtarıp saran! Kün=ol fiilinin Kaf i
hürmetine beni koru! 24- Tehlikeler deryasında beni güvende kıl ve o
deryadan en hayırlı bir selamet sahiline çıkmayı ihsan eyle. Sensin
benim sığınağım ve sıkıntılar ancak Seninle ortadan kalkar. 25-
Rahmet olan yağmurun sağanak hali gibi üzerime rızık yağdır. Her ne
kadar günahta aşırı da gitseler âlemlerin ümidi yalnız sensin. 26-
Ey Celal sahibi Basir ism-i şerifin hürmetine düşmanlarımızı sağır,
dilsiz, kör ve konuşamaz eyle. 27- Âlim ve Gani isimlerinle beraber
Sabur isminin de kal’asına sığınarak, yanlışlıktan korunurum. 28-
baştanbaşa bütün mahlûkatın gönüllerini bana lütfunla çevir ve
Fettah ism-i şerifinle bana makbuliyet elbisesini giydir. bütün
âlemlerin kalplerini son gönderdiğin islâm dinine ve Hazreti
Muhammede çevir, Fettah isminle ona makbuliyet ihsan eyle. 29- Ya
ilahi! Selam ism-i şerifin hürmetine işlerimizi kolaylaştır ve bize
izzet ve yücelik ver. 30- Üzerimize af örtüsünü ger ve kalplerimize
şifa ver. Kalpleri manevi hastalık kirlerinden temizleyip şifaya
kavuşturan yalnız sensin. 31- ALLAH’ım! Hu ism-i şerifin hürmetine,
bütün rızkımızda bize bereket ihsan eyle ve güçlük düğümlerini çöz
de rahatlayalım. 32- Ey gerçek Mabud, Ya Hu ve Ya Hayre’l-halıkîn!
Ve ey bizim için rızıklar Onun cömertliğinden coşup gelen. 33- Her
yönden gelen düşmanı senin yardımınla defederiz. Sen de isminle
onlara uzaktan atar ve onları dağıtırsın. 34- Ey Celal sahibi! Çöl
kelerinin, yanına koşarak gelip şikayetini arz ettiği Zat(Hz.
Muhammed)’in şanı hürmetine onları yüzüstü ve yardımsız terk et. 35-
Ya ilahi! Benim ümidim ve seyidim yalnız sensin. Beni tahkir etmek
isteyen ordunun düzenini dağıt. 36- Kesin yeminlerin ve muhtevaları
hürmetine bütün zararlıların tuzaklarını benden defet. 37- Ey eski
ümmetlerden beri kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı,
ihsanda bulunanların en kerimi ve ümit kapılarının en değerlisi. 38-
Ey gizliliklere ilmiyle nüfuz eden Nur! İsminle, yıldızımı çağlar ve
asırlar boyu nurlu kıl ve parlamaya devam ettir. 39- Nurun kandili
gizli fakat açık bir biçimde tutuşturulur. Kandiller kandili gizli
olarak nurlanır. 40- İzzet, azamet, celal ve Kibriya sahibi münezzeh
ve mukaddes olan Zat-ı Rahim’in nuruyla küfrün ateşi söndürülür. 41-
Mabud-u bilhak (el-ilah) Hu, Samed, Zul-Batş (düşmanlarını kıskıvrak
yakalayan) Cebbar (hükmüne karşı konulmaz) ve Halim olan Zatın
yardımıyla (o nur) düşmanlarının ateşini bastıracak. 42- Gerçek
Mabud, Hak olan ve hakkı gerçekleştiren, Cemil, Vedud ve Mucib olan
Zatın yardımıyla insanlara kendisini sevdirecektir. 43- Hak ism-i
şerifin hürmetine duamı kabul buyur, benim yanımda ol, düşmanlarıma
karşı bana kâfi gel, çünkü artık onlar çok ileri gittiler. 44- Ey
Rab ve Rahman olan ALLAH’ım! Hiç şüphesiz sen Hak Ma’budsun! Ey
kuvvetli mededkârım! Şiddetli fırtınalar peşi peşine kopmaktadır.
45- Kâfirlerden korunmak ve düşmana şiddetli hücum gerçekleştirmek
ancak senin yardımınladır. Senin yüce kapına gelip sığınan kimsenin
karanlığı dağılır. 46- Tâ Hâ, Yâ Sîn, Tâ Sîn (Neml) ve Tâ Sîn Mîm
(Kasas ve Şuara) sureleri hürmetine bize yönelip gelen bir saadete
ermek için bizim yardımcımız ol. 47- Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd (Meryem) ile
bizi dört bir yandan kuşatan kem gözlere karşı korunuruz ve bu bize
yeter. 48- Hâ Mîm Ayn Sîn Kâf (Şû Râ) suresi bizi koruyan
sığınağımız olsun; onun karşısında dağlar bile sarsılır. 49- Kâf,
Nûn ve Hâ Mîm sureleri hürmetine bu himayeyi gerçekleştir. Duhan
suresinde de muhkem kılınmış bir sır vardır. 50- Elif Lâm ile
başlayan sureler, Nisa suresi, Maide suresi, Enam suresi ve nurlu
kılınmış Nur suresi hürmetine… 51- Elif Lâm Râ ile başlayan (Yunus,
Hûd, Yusuf, İbrahim, Hicr) sureleri sırrı ve İsm-i A’zam’ın nuruyla,
işlediğim her günahtan vazgeçerek yükseldim. 52- Elif Lam Mim Ra
(Rad) suresiyle yüce olan ruhaniler ve melekler meclisine yükseldim.
53- Amme, Abese, Naziat, Tarik, Ve`s-Semai Zatilburuci ve Zilzal
sureleri hürmetine. 54- Tebareke, Nun, Seele Sailün, Tehmiz
(Hümeze), Ize`ş-Şemsu Kuvvirat sureleri hakkı için... 55- Zariyat,
Necm ve Kamer sureleri hürmetine işlerim bana kolaylaşsın. 56- Hizb
hizb, ayet ayet okuyucuların okudukları ve inmiş olanlar adedince
Kur`an sureleri hakkı için. 57- Ey Mevla’m! Kendilerine kitap
indirdiğin her peygambere ihsanda bulunan fazlını diliyorum. 58- O
harfler Merih yıldızı gibi yüksek ve âlidir. Asa-yi Musa ismiyle
karanlıklar dağılır. 59- Bunların sırrını kendime şefaatçi ederek
Senden niyazda bulunuyorum. Bu, insanların kendisiyle doğru yolu
bulduğu zillet ve tevazu sahibi birinin tevessülü gibi olsun. 60- Ey
merhametli Rabbim! Bunlar öyle harflerdir ki, manaları sebebiyle
çağlar ve zamanlar boyu üstünlük kendilerine bahşedilmiş ve
yüceltilmişlerdir. 61- Ey ALLAH’ım! Gerçekten bütün ayetler ve
ihtiva ettikleriyle Sana tevessülde bulunarak yalvardım. 62- İşte
onlar, nur harfleridir. Onların hasiyet ve meziyetlerini (bende)
topla, manalarını gerçekleştir. Her türlü hayır onlarla tamamlanır.
63- Bana itaat eden yardımcı bir hizmetçi gönder. Onunla sıkıntım
ortadan kalksın. 64- Ümmü`l-Kitap olan Fatiha suresi ve arkasından
gelen sureler hürmetine bu konuda bana itaat edecek bir hizmetçi
musahhar kil. 65- Ey Mevla’m! Kendisiyle çağrıldığında bütün işlerin
kolaylaştığı isminle (ism-I A`zam) Sana yalvarıyorum. 66- İlahi!
Peygamberlerin Sana manen yaklaşmak için kendilerine şefaatçi
kıldıkları kelimeler hürmetine güçsüzlüğüme merhamet et. Günahlarımı
bağışla. 67- Ey Yaratıcım ve Seyyidim (Efendim)! İhtiyacımı yerine
getir! İşlerim sana havaledir. 68- Ya Rabbi! Hz. Muhammed (sav)`I ve
burada cemedilen güzel isimlerini şefaatçi kılarak Senden niyaz
ediyorum. 69- Ya ilahi! Günah ve yersiz bir bakışa varıncaya kadar
bütün hatalarımdan tevbe etmeyi şu miskin kuluna lütfeyle ve
hatasından geç! 70- Beni hayır, ihlâs ve takvaya muvaffak kil ve
yüce toplulukla birlikte beni Firdevs cennetine sakin eyle. 71-
Hayatımda ve ölüp kabrin karanlığına vardığımda bana merhametli ol
ve böylece o karanlık nura açılsın. 72- Ya ilahi! Ne olur, Mahşerde
amel sahifemi lütfunla ak eyle! Ve eğer hafif gelecek olursa sevap
terazimi ağır getir. 73- Beni, keskin olan sırat köprüsünden koşarak
geçir ve o büyük Cehennem ateşinden ve içindekilerden koru. 74-
işlediğim her günahtan dolayı beni affet. Çok da olsa büyük
günahlarımı bağışla. 75- Ey kadri yüce ismi taşıyan! Bütün tehlikeli
işlerden kurtuldun ve selamete erdin. 76- Savaş, korkma! Harbet,
çekinme! Vahşi ve yırtıcı hayvanlarla dolu her yere gir! 77- Saldır,
kaçma! Dilediğin düşmanla mücadele et! Dört yanını kuşatmış da olsa
hiçbir kralın gücünden korkma! 78- Ne bir yılandan korkarsın, ne de
bir akrep görürsün. Ne de bir aslan gürleyerek sana gelir. 79- Ne
bir kılıçtan, ne bir hançerin yaralamasından, ne bir mızraktan ve ne
ortalığı almış kötülük ve tehlikeden korkma! 80- Bunu okuyanın
mükâfatı Hz. Muhammed'in (a.s.m.) şefaatidir. Saf saf dizilmiş
hurilerle birlikte Cennette toplanır. 81- Bil ki, Muhammed Mustafa
(a.s.m.) en üstün Peygamberdir. ALLAH'ın yeryüzüne yayılmış
kullarının en faziletlisidir. 82- Yüce şanından dolayı her dileğinin
başında onu an, onu şefaatçi et ki zulüm ve tecavüzden kurtulasın.
83- Yâ İlâhî! Her gün, her an ve her rüzgâr estikçe o seçkin
Mustafa'ya salât eyle. 84- O seçilmiş Muhammed'e (a.s.m.) ve bütün
Âline yeryüzünün bitkileri ve kıyamete kadar esen rüzgâr adedince
salât eyle! 85- Parıldayan şimşeklerle birlikte bulutlardan dökülen
yağmurlar adedince ve yeri göğü dolduracak kadar salât eyle! 86-
Bizzat Hz. ALLAH'ın ve meleklerinin ona salât ve selâm getirmesi
(Onun büyüklüğünü göstermesi bakımından) sana yeter. 87- O halde sen
de, yıllar ve günler sürdükçe ve güneş ışık saçmaya devam ettikçe,
sürekli olarak ve şefaatini dileyerek ona salât getir. 88- Âl-i
Hâşim'den (Haşim Oğullarından) o paklara, hacılar Kâbeyi ziyaret
edip onu selâmlamaları adedince selâm eyle! 89- Yâ İlâhî! Hz. Ebû
Bekir ve Ömer'den, Hz. Osman ve sarsılmaz Haydar'dan da (ALLAH'ın
Arslanı Hz. Ali'den) razı ol! 90- Aynı şekilde bütün Âl ve
Ashabından, evliya ve salihlerden ve bunlara tâbi herkesten razı ol!
91- Bu, Hz. Muhammed'in (a.s.m.) amcası oğlu Hz. Ali'nin sözleridir.
Onda mahlûkat için ilimlerin özü ve sırrı toplanmıştır
Amin. Allahümme salli alâ seyyidina
Muhammed.
| |
|
|
[TOP]
20.65 Cennet ve Cehennem Halen Mevcuttur
Cennet ve Cehennem Halen Mevcuttur
Cennet ve cehennem halen mevcuttur Bulundukları yeri ancak Hz.
ALLAH (c.c) bilir. Cehennem kâfirler için
hazırlandığı gibi Cennet de müminler için hazırlanmıştır.
Rum kralı Heraklin elçisi, sen genişliği
yerler ve gökler Kadar olan bir cennete çağırıyorsun. O halde
cehennem nerede ? diye Resulullah (s.a.v) Efendimize
sorduğunda şöyle buyurmuşlar. SübhânALLAH: “Gündüz
olduğu Zaman gece nerede olur?"
Cennet son
derece büyüktür milyonlarca insanları ilelebet barındırıp huzur ve
sükuna rahat ve emniyete eriştiren böyle bir nimetler yurdunun
büyüklüğünü tasarruf etmek imkânsızdır. ALLAH’ütealâ Ayeti kerimesinde şöyle buyurmaktadır:
"Orada her
nereye baksan bir Nimet pek büyük bir saltanat
görürsün. "(İnsan-20) Ebu
Hüreyye radyALLAH’ü anh dan rivayet edildiğine göre Resulullah
(s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde şöyle
buyurmuşlardır: Sizden birinizin yayı
veya kamçısı Kadar cennette ki bir yer dünyadan ve içindekilerden
daha hayırlıdır. Cennet Nimet yurdudur göz nereye bakarsa Nimete bakar. Herkes
kendilerine verilen nimetleri seyreder. Hiç
kimse hiç bir şeye hasret kalmaz. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi bize
vadettiği cennetlerini kazanmamızı nasip etsin İnşaALLAH Amin.
Hatemi veli
Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.66 Cennetlik Kulların Hz. Allah’ın Cemalini Görmesi
Cennetlik Kulların Hz. Allah’ın Cemalini Görmesi
Cennetlik Kulların Hz. Allah’ın Cemalini
Görmesi Muhyiddin ibni Arabi
hazretleri, Ebubekir El Nakkaşın cennetlik kulların Hz. ALLAH’ın
cemalini göreceklerini açıklayan hadisi şerifte geçen konuları
açıklıyor ve buyuruyor ki, Hak Teâla ibadına
(kullarına) umumi bir ziyaretle tecelli etmek isterse, Hakkın
münadileri bütün cennetlerde, Ey cennet ehli,
Azamet minnet sahibine, yakın pak mekân sahibine, ulu nazar sahibine
selama durun karşılayın. Rabbinizi görmeye
koşun. Bunun üzerine bütün cennetlikler Aden
cennetine doğru koşup giderler. Her taife
kendi mertebe ve derecelerine göre yerlerine
otururlar. Yemek sofralarının kurulması
emredilir ne dünyalarında ve ne de bulundukları amel cennetlerinde,
görmedikleri özel sofralar önlerinde hazırlanır. O kadar nefis yemekler verilir ki, bunları ne evlerinde ne de
başka bir yerde görmüş ve yemiş değillerdir. Bu yemek şöleninden sonra ne
hayatlarında ne de sonradan giymedikleri nadide elbiseler
kendilerine giydirilir. ALLAH'ü
Teâla. Bu yaşanacak güzel hayatı onaylayarak,
gözün görmediği, kulağın işitmediği, Hiçbir beşeri kalbin aklına
gelmediği şeyler giyerler buyurmuşlardır. Bundan sonra oradaki beyaz
miskten toplayarak Cennet evlerine dönmüş olurlar. Özel amelin meyvesi, İlahi güzelliği görmek olmayıp, Cennet
nimetlerine kavuşmaktır. Gaye ve hedef bu idi, bu
yönleri açıklamıştık. Bu şölen esnasında,
aniden bir nur gözlerini alınca. Cümlesi secdeye
varırlar. O sırada o ışık zahiren gözlerine
batınen basiretlerine girmiş olur. Vücutlarının en ince ufak akşamına kadar Rabbin güzellik nuru
içlerini doldurmuş olur. O sırada oradakilerin tümü göz
ve kulak kesilmiş olur. Yön ayrıntısı yapmadan kendi zatında onu
görür onu işitir. İşte bütün bunları tümü ile
onlara o nur vermiştir ki, bununla müşahedelerini yapmış
olurlar. Bu sırada onlara ALLAH’tan bir elçi
gelerek onlara, Rabbinizi görmek için hazır olun işte sizlere
görünüyor demesi üzerine tümü onu görmek için
hazırlanır. Hak
Teâla kendini üç örtü arkasından gösterir ve
görünür. Bu üç hicap
şunlardır. 1. izzet hicabı 2. Azamet hicabı (ve büyüklük) 3.
ululuk hicabı (yükseklik ) Oradakilerin kendilerinde bu
hicaplara bakmak cesaret ve kudretleri olmadığından, Hak Teâlâ’ya
bakamazlar. Hak
Teâla en büyük hicapçıya, İbadımın (kullarımın) beni görmesi için
aramızdaki bu perdeyi kaldırın buyururlar. O
sırada Hak Teâla tek örtü arkasından kendisini o güzel ve ince adı
ile göstermiş olur. Oradakilerin hepsi onu
görür ve üzerlerine kolaylık nuru yağar. Rabbin güzelliği onları şaşırtmıştır, bu güzellik nuru ile
onlar da parlamış olurlar. Şeyh nakkaşın
Hadisinin devamında, kıyamet durakları hakkında Hak Teâlâ’nın Ey
ibadım (kullarım) sizlere selamım olsun, sizlere merhaba, ALLAH’ın
sizlere selamı var. Ebedi ve mutlu olarak
içeriye girin. Cennet sizleredir. Nefislerinizi buradaki nimetlerle
doldurun. Ve iyi edin. Mükrim (ikram eden) olandan sevap alın ve ebedi kalın. İşte
sizler imanlı müminlersiniz. Bende her şeye
hakim iman sahibi ALLAH'ım, Adlarımdan birini parçalayıp size
dağıttım. Artık sizler için korku
yoktur. Sakın kederlenmeyin sizler benim
Evliyamsınız komşum ve dostlarımsınız benim mahiyetimsiniz. Muhabbet
ehlimsiniz benim evimdesiniz. Ey Müslüman
kullarım, siz Müslüman bende selamım. Evim de selam evidir sizlere
yüzümü göstereceğim, yüzümdeki hicabı kaldırıp sizleri teselli
edersem bana hamd edin. Utanmadan sıkılmadan
emniyet ve selametle evime girin bana cevap verin etrafımda oturun
ki, yakından beni göresiniz. Sizlere
hediyelerimden hediye vereyim. Sizleri
mükâfatlarımla sevindireyim. Güzelliğimle
sizleri bayıltayım mülkümden size mülk vereyim gülüşümle sizleri
memnun edeyim. Ruhumu sizlere koklatayım İşte
vaktiyle korkarak sevdiğiniz Rabbiniz benim. Ben bütün bu vasfı celalimle sizden memnunum. Ve sizi severim. Nefisleriniz ne dilerse
gözleriniz neden hoşlanırsa hepsi bende vardır ne arzu ederseniz
vereceğim sakın utanmayın ve uzak kalmayın İşte zengin ve cömert
olan ALLAH benim vefa ve sıdk sahibi benim. Evimi sizlere mesken yaptım
Cennetimi sizlere helal kıldım, Zatımı sizlere gösterdim,
istediğinizi bana sorun. Artık miskinlik yoktur keder,
hastalık ve ihtiyarlık da yoktur, kötülük te yoktur. Siz ebedi buranın sakinlerisiniz. Sizler ki itaat etmiş
yasaklarımdan kaçmıştınız İhtiyaçlarınızı bildirin ki, size ikram
edeyim. Cennet halkı bu ilahi hitap
karşısında hayran ve sevinç içersinde bu bizim ne umduğumuz ve ne
selametimiz değildi. Bizler Yalnız senin
Cemalini görmek ve rızanı almak isteriz başkaca Hiçbir şeye
ihtiyacımız yoktur. Ya Rabbimiz dediler bunun
üzerine Hak Teâla İşte size yüzümü gösteriyorum bakın ve kendinizi
müjdeleyin Rızam hepinizin üzerinde olsun. Kalkın zevcelerinize gidin
çocuklarınızla eğlenin ve gülün evlerinize bahçelerinize girin
hayvanlarınıza binin minderlerinize ve yataklarınıza
yaslanın. Komşularınızla tanışın ve muhabbet
edin. Rabbinizin vereceği hediyeleri kabul
edin. Karanlıkta değişiniz gaileniz
kalmamıştır. Mevcudiyetimin yakınında olmanızdan sonsuz
emniyettesiniz. Buradan kevser ve gafur
nehrine gidiniz Tesnim, selsebil ve zencebil isimlerindeki saf ve
temiz olan su ile yıkanınız. Sonra orada
kurulan yeşil renkteki çadırlara giriniz yüksekçe kurulan
yataklarınıza uzanın burada sonsuz bir gölge akan sular yasak
edilmemiş ve henüz koparılmamış yemişler vardır. Onlardan koparıp yiyiniz
buyurmuşlardır. Hak Teâla bu hitaptan sonra
yüzündeki örtüyü kaldırır ve ibadına (kullarına) görünür Tümü
secdeye varırlar. Hak Teâla onlara başınızı kaldırın burası secde yeri
değildir. Ben sizi secdeye değil görmeye
davet etmiştim bundan sonra bir diyeceğiniz var mı buyurur
onlar, Ya
Rabbimiz sen bizi Rıza evine aldın Cehennemden kurtardın bizi
kendine komşu ettin kereminle bizi giydirip süsledin ve bize yüzünü
göstererek mest ettin derler. Hak Teâla daha var buyurur
Onlar, bu ne olabilir diye sorarlar. ALLAH'ü Teâla da, Hakkınızda
rızamın devamlı olmasıdır. Bunu sizden esirgemiyeceğim
buyurur. Bu ne güzel bir söz ve ne güzel bir
müjdedir. Hz.
ALLAH(c.c) Cümlemize böyle bir akıbet nasip etsin. Bundan sonra
Resulü Ekrem (s.a.v). Efendimiz, Estaizübilah; İnne eshabel
cennetil yevme fişuğulün fakihun. hüm ve ezvacühüm fi zilalin alel
eraiki müttekiün. lehüm fihe fakihetüv velehümmayeddeun
selamunkavlemmirrabbirrahim, Ayeti kerimesini
okumuştur. Kıyamet hakkındaki Ebubekir El
Nakkaşın hadis nakli burada bitmiş oluyor. Muhterem kardeşlerim sizi
bilmiyorum fakat bu hadisi şerif bizi Ahirete götürdü ve dünyaya
geri getirdi Şahsen çok etkilendim belki sizin içinizde de bu
atmosfere giren olur ümidi ile buraya astım. Muhakkak ki aklımızın almıyacağı pek çok mevzu geçiyor.
Şahsen fikrim şudur ki, Hz. ALLAH’ı inkâra teşvik kıssaları hariç,
Her kıssayı okumak lazımdır aklını kullanan her okuduğundan bir
hisse çıkarır böyle konular Rızıklara benzerler. Yediğimiz gıdaların
da bazısı acı bazısı tatlı bazısı da ekşi fakat hepsinin içinde
vücudumuza yarayan vitaminler var. Biz acı ekşi demeden yiyoruz.
Böyle konuları da eleştiri hastalığına yakalanmadan okuyup
faydalanmamız lazım. Şöyle bir kıssa
anlatırlar meczup bir çobanı yemek yerken görmüşler hem yiyor hem
şükür ediyor hemde dua ediyormuş. Ey yüce ALLAH’ım verdiğin
rızıktan karnımı doyurdum fakat sana da biraz ikram etmek istiyorum
kabul eder misin Hey ALLAH’ım diye söylenirken onun o haline şahit
olan bir âlim sen ne yapıyorsun, Haşa ALLAH’ın yemeğe ihtiyacı olur
mu deyince, kendisine gaypten bir ses gelir. Girme kulumla arama o beni böyle biliyor !!! Bir kudsi hadis var: Hz.
ALLAH(c.c) Ben kulumun zannına göreyim buyuruyor. Muhterem kardeşlerim Hz. ALLAH(c.c) Onu layıkı veçhile olarak
bilmemizi cümlemize nasip etsin Amin. Velhamdülillahi rabbil
Âlemin. ALLAH’ümme salli ala seyyidina ve
nebiyyina Muhammedin ve ala Ali Muhammed. Kalpteniman
YANLIZ Hz.ALLAH (c.c) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını
kullan.Yalancı olma,hakikatın hılafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal
sahibi Allahdan korkuyorum'diyorsun. Halbuki sen Onun gayrinden
korkuyosun.Cinden de,İnsandan da,Melekden de korkma. Gerek konuşan
ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından
da korkma,ahiret azabından da korkma.Sadece ve yanlız,azab ile azab
edecek olan (ALLAH) dan kork
..
| |
|
|
[TOP]
20.67 Cennette Vücud Elbisesi
Cennette vücud elbisesi
Resulullah (s.a.v) Efendimiz Hadisi şeriflerinde şöyle
buyurmuşlardır: "Cennete giren Nimet
görür fakirlik görmez. Elbisesi eskimez
gençliği tükenmez."(Müslim
2836) Sonsuz
lüks ve konfor, sürekli sulh ve huzur Cennet
sakinlerini her yönden
kuşatmıştır. Hem bedeni hem de ruhi bakımdan
son derece güçlü ve kabiliyetli
olacaklardır. Resulullah (s.a.v) Efendimiz diğer bir hadisi
şeriflerinde: cennete giren her müminin
ataları Adem (a.s) ki gibi bir bünyeye sahip olacaklarını,
hatta altmış metre boyunda olacaklarını
beyan buyurmuştur. Diğer bir hadisi şeriflerinde ise: "Bir kimse cennetlik olarak ölürse, büyük veya küçük yaşı ne
olursa olsun, otuz yaşında bir kimse olarak
cennete girer ve bu yaş ebediyen değişmez. Cehennemlikler için de durum böyledir."(Tirmizi
2565) Diğer bir hadisi şeriflerinde
ise: "Erkeklerin bıyıkları yeni
terlemiş gençler görünümünde olacaklarını, kadınların ise çok güzel tenli ve çok güzel elbiselere
bürünmüş halde bulunacaklarını, onların da
on altı yaşlarında olacaklarını beyan buyurmuşlardır."
Bu
hususta Ayeti kerimede ise Hazreti ALLAH (c.c) şöyle
buyurmaktadır. "ÇALIŞANLAR BÖYLE BİR
EBEDİ NİMET İÇİN ÇALIŞSINLAR."
(Saffat-61) Hz.
ALLAH (c.c) cümlemizi bekleyen bu ebedi nimetlere kavuşmamızı nasip
etsin İnşaALLAH Hatemi veli Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.68 Çeşmi Giryan rumuzlu kardeşimize cevap !!
Çeşmi Giryan rumuzlu kardeşimize cevap !!
Çeşmi Giryan rumuzlu
kardeşimize cevapRüyetullah diye bir konu açtık Hz. ALLAH’ın cennetlik
kullarına bir liyakat olarak ekstra bir
lütuf olarak icap perdesini kaldırarak zatı
Alisini göstereceğini haber veriyor çünkü
karşımızda Ayeti kerime var demiştik, Biz
bundan sonra neyin ispatını yapmaya neyin kelamcılığını
yapmaya çalışıyoruz. Her alimin bir görüş açısı ve aklı ve gözü ile baktığı bir
penceresi var saygı duyarız. Bize sabit fikir
diyorsunuz kalıplaşmış zihniyet diyorsunuz. Doğru bizim de bir bakış açımız var manevi bir penceremiz
var. Ne dir o ? Hz.
ALLAH (c.c) Sonsuz kudret ve azamet sahibidir, nasıl isterse öyle
yaratır. Nasıl isterse öyle görünür, O'nun
işine akıl sır ermez. Kün dedi mi o iş
bitmiştir İşte ALLAH budur. Dünyada
yaratılmış olan sufli nefsin de içinde bulunduğu bu
bedenimizle biz eşi ve benzeri olmayan hiçbir
şeye benzemeyen sahibimizi nasıl bilebiliriz. Fakat Ahirette bizlerin nasıl bir bedenle yaratılacağımızı
bilmiyoruz, nasıl ki dünyaya gelmeden Ruh
halindeyken nasıl yaratılacağımızı bilmediğimiz
gibi. Dünyada
yaratılan bedenimiz etten kemikten kandan. Acaba ahiretteki bedenimiz nasıl olacak çünkü hiç eskimeyen
hiç yıpranmayan bir bedenimiz olacak
ebediyetten bahsediyor sahibimiz ebedi bir yaşamdan
bahsediyor. Demek oluyor ki Hz. ALLAH (c.c)
bizlere öyle gözler takacak ki Hz. ALLAH’ı cennette
göreceğiz İnşaALLAH fakat günahkarlar bu
nimetten mahrum kalacaklar. Sayfalarca
laflamaya kelamcılığa gerek yok iş bundan ibaret. Size bir hatıramı
anlatayım: Sene
1961 Ankara Mamak muhabere okulunda askerdim. Cuma günü namaz kılmak için mescide gittim. Görevli imam asker arkadaşımız hutbeye çıktı konuya
girdi. Konu Hz.
ALLAH’ın dünyayı nasıl yarattığı hakkındaydı. HZ. ALLAH evvela arapça bir isim söyliyerek bunu yarattı
dedi. Hemen arka arkaya arapça isimler
söyliyerek hatırladığım kadar yedi kadar
sayarak onun üstüne onu, onun üstüne onu koydu en üstüne
de dünyayı koydu deyince o kadar üzülmüştüm
ki, Namaz
bitince görevli imam asker arkadaşımla buluştum ve senin
okuduğun kitap kim tarafından yazılmış bilmem
fakat sen o kitabı bir daha sakın okuma dedim. Neden deyince senin okuduğun sohbet cahili sapık, akıllıyı da
dinden soğutur demiştim. Ve şöyle devam
etmiştim. Hz. ALLAH öyle bir ALLAH ki, O bir
şey yapmaya hükmettiği zaman plan ve projeye ihtiyaç duymaz Kün dediği zaman o iş hemen oluverir
demiştim. Biz Hz. ALLAH’ı böyle
biliriz. Sizin de buyurduğunuz gibi ömrümüz
her an Hz. ALLAH ile muhabbet etmekle geçsin laf ebeliği ile geçmesin en kısa yoldan Hz. ALLAH böyle
bilinir. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi Zatına kul
Habibine ümmet etsin. Amin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.69 Cin ve İnsan Şeytanlarından Korunmak
Cin ve İnsan Şeytanlarından Korunmak
Cin ve insan şeytanlarından
korunmak
Hz Allah c.c
gözlerimizin görmediği tehlikelerden
korunmamız için "EUZÜBİLLAHİMİNEŞŞEYTANİRRACİM"
kelimesini söylememizi emir
buyurmuştur. Bizi tehlikelerden
uzaklaştırmak isteyen Hz. ALLAH (c.c) bu
kelimeyi söyleyip cin ve insan şeytanlarından emin olmamızı istiyor. onun için her ne işe başlayacak olduğumuzda
bu güçlü cümleyi söylersek Hz. ALLAH’A sığınmış oluruz
. Çünkü her tarafımız görünen ve görünmeyen
tehlikelerle doludur evde yolda uyurken ve uyanık iken her her
çeşit tuzaklara karşı da cin ve insan
şeytanlarından da korunmak için bu güçlü sözü söyliyerek her şeye
gücü yeten rabbimize sığınmalıyız . Hele insan şeytanları neden
daha tehlikeli diye sorarsanız bu konuda
uzman alimler diyorlar ki ,insan şeytanları bazen cin şeytanlarını
geçerler. Çünkü cin şeytanını göremeyiz
kalbimize vesvese verir bizde euzü besmele
ile felak nas birde fatiha okuruz Hz. ALLAH c.c içimizde olan
vesveseyi şeytan ile beraber def eder. İnsan
şeytanın tehlikesi ise, insanı söz ile fiili olarak tahrik eder seni
elinden çeker gel ben bir yer biliyorum oraya
gidelim gör ki neler var der, alır zinaya götürür alır meyhaneye
götürür alır kumara götürür. yoldan çıkmış
kadın şeytanı ise senin gönlüne girer yuvanı bozar. İnsan şeytanlarının tuzakları bitmez tükenmez kendisi imansız
olduğu için seninde dinden imandan kopmana sebep
olur. onun için çok dikkat etmek lazım
. Hz. ALLAH
(c.c) ayeti kerimesinde buyuruyor ki: Estaizbillah, "YA MUHAMMED BİZ SANA
OLDUĞU GİBİ HER PEYGAMBERE DE İNSAN VE CİN ŞEYTANLARINI DÜŞMAN
ETTİK." Bu
ayeti kerimeye göre insandan da cinlerden de şeytan
oluyor. Bir insan ki, bizi ahlaksız işlere
teşvik ediyorsa bilinmeli ki o kişi insan kılığında
şeytandır. Başka bir deyimle şeytanın emri
altına girmiş insandır. Onun için böyle insan
karşımıza çıktığında hemen rabbimize
sığınmamız lazım . Sığınma nasıl olmalı,
insan kendinin aciz bilgisiz olduğunu Hz.
ALLAH’ın ise her şeyi bildiğini bütün kalbinle
inanmalıdır. O duygu ve düşünce ile de her
şeyi bilen rabbisine sığınmalıdır. Kulun Hz.
ALLAH’I bilmesinin delili şudur ki, Hz.
ALLAH’ın her şeyi bildiğine canı gönülden
inanmasıdır. Çünkü bu hususu açıklayan
ayeti kerimesinde buyuruyor
ki, Estaizü billah, "ELE YAĞLEMU MEN
HALAKA VEHÜVEL LATİFÜL HABİR .manası
ise, YARATAN BİLMEZ OLUR MU HİÇ O HER ŞEYİ
BİLENDİR ." (El mülk süresi.) Bu iman ile çekilen euzü besmele karşılıksız kalmaz Hz. ALLAH
onu her tehlike karşısında muhafaza eder. Geçmişte yaşamış büyük
evliyalardan olan Şeybani Rai hazretleri çobanlık yapar
koyun otlatırdı. Cuma
namazı vakti geldiğinde euzü besmele okuyarak
sürünün etrafına çizgi çizer koyunları daire içine
alırdı. Dikkat edenler gördü ki, koyunlar
ne çizgiden dışarı çıkıyor, ne de bir yabani
hayvan çizgiden içeri giriyordu. Tabiidir ki,
euzü besmeleyi tam itimat ve güvenle okuyordu. İşin özü bu noktada gizli,
kendisi Hz. ALLAH’ın zikriyle şükrüyle
doluydu. Ona sormuşlar kurtlar ne zamandan
beri koyunlarına yanaşmıyor , buyurmuş ki,
her şeyin idaresi kendinde olan sahibime emanet ettiğimden beri buyurmuş. ALLAH dostları demişler ki ,sen
dilini yaratanın ismini zikretmeye
alıştırırsan ,o yüceler yücesi ile irtibat halindesin
demektir. Bu ne
büyük bir hazinedir ki her şeyin kumandası
emrinde olan sonsuz kudreti ilahi ile berabersin . O ise bize mesajını göndermiş ve buyuruyor ki, "NEREDE OLURSANIZ OLUN
BEN SİZİN İLE BERABERİM."
(Hadid 4.)
Diğer bir
ayeti kermesinde ise:
Estaizbillah; "BEN SİZE
ŞAH DAMARINIZDAN DAHA YAKINIM." (Kaf
-16.) Bizi bu kadar yakından takip
eden sahibimiz var ve biz ona candan
sığınmayı yapmıyoruz. Ya insan şeytanın veya
cin şeytanın tuzağına düşüyoruz bir de en
büyük kusurumuz izlendiğimizin farkında olmayışımızdır.
Kendimize
soralım her anımızın Hz. ALLAH (c.c)
tarafından izlendiğine tam olarak inanmış olsak ,biz
ağzımızdan çıkan her söze dikkat eder
dilimizi yalan sözlerden gözümüzü harama bakmaktan sakınırız. Yani rabbimiz ile irtibat
halinde oluruz. Şöyle
düşünelim , cebimizde her yerde sözü geçen bir yetkilinin Telefon
numarası var bize ne kadar huzur verir değil mi, kaldı ki, o kişinin
de sözünün geçmediği yer olabilir fakat, Hz.
ALLAH’ın hükmü ise her yerde geçerlidir. Üstelik onun ile irtibat kurmak için telefona da ihtiyaç yok
, lazım olan tam iman ile dolu olan bir kalp.
Böyle bir kalbe sahip olan insan her şeye sahip demektir. Hz. ALLAH cümlemize böyle imanlı bir kalbe sahip olmamızı nasip etsin. Amin Velhamdülillahi rabbil
alemin ALLAH’ÜMME SALLİ ALA
SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA
MUHAMMED... Kalpten inan ey müslüman
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.70 Cin Korkusu Ve Yardım
Cin Korkusu Ve Yardım
Soru: Cinler
insanların içine girebilir mi? içimizdeki bu
tür korkuları nasıl atarız? Cinler insanlar
tarafından görülebilir ve duyulabilir
mi?
Cevap: Cinler de bir tür
yaratıktır. Onların da inananı inanmayanı vardır. İnsan topraktan, cinler ateşten, melekler de nurdan
yaratılmıştır. Cinler yerler, içerler,
evlenirler, yaşarlar, ölürler. Cinler de
ALLAH’ın aciz yaratıklarıdırlar. ALLAH’ın izni olmadan kimseye
yararları ve zararları olmaz. Başta şeytanın
ve cinlerin şerlerinden emin olmak için ALLAH’a yalvarmak ve ona
sığınmak gerekir. Her rahatsızlığı boş
şeylere yormaya gerek yok, doktoru da unutmayın. Bir sinir hekimine
durumunuzu anlatın, ama ALLAH’la olmaya çalışın. Şunu unutmayalım ki şeytanın sahibi Hz.
ALLAHtır. O müsaade
etmedikçe ne içimize girer ne de bize zarar
verir. Fakat biz nefsimize uyar Hz. ALLAH’tan
uzaklaşırsak şeytana yakamızı kaptırırız. Biz gaflete düşmemeliyiz her an
Hz. ALLAH’ın zikriyle meşgul olmalıyız. Hz.
ALLAH (c.c) Festaiz billah buyurarak Ona sığınmamızı
emrediyor. Bir kul kalpten iman ederek Hz.
ALLAH’a sığınırsa şeytanın gücü sıfıra düşer. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi şeytanın ve ona uyan cin ve insan
şeytanlarından muhafaza etsin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.71 Cinlere Tapmaktan Allaha Sığınalım.
Cinlere Tapmaktan Allaha Sığınalım.
Cinlere Tapmaktan Allah’a
Sığınalım
YARATILMIŞLARI
BIRAK ONLARI YARATANA KULLUK ET. Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "O
gün ALLAH onların hepsini mahşere toplar, sonra
Meleklere: Bunlar size mi tapıyorlardı diye
sorar Melekler: Seni tesbih ederiz dostumuz
onlar değil sensin . Onlar aslında cinlere
tapıyorlardı ve çoğu onlara inanmıştı derler. "(Sebe
-40-41) Hazreti ALLAH (c.c) dünya
hayatımızda bize musallat olan şeytanın kurduğu
tuzağı ve bilmeden bu tuzağa düşenlerin
mahşer gününde yaşayacakları felâketi haber veriyor. Bunun çaresi ise yaratılmış hiç bir şeyi ilâhlaştırmadan
sevmemiz gerekiyor. Aksi halde şirke düşeriz
ki bu kadar hassas bir meseledir. Kâinatın sahibi sonsuz kudret
sahibi hazreti ALLAH’ı bırakıp meleklere, cinlere ve
insanlara tapanların vay haline ki ateş ehli
oluyorlar ne acı ki bunu mahşerde öğrenecekler. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi böyle bir akıbetten korusun
amin. Başta peygamber Efendimiz olmak üzere
ki hazreti ALLAH’ın bizlere sunduğu hidayet
kaynağıdır onu severken dahi O'na olan
sevgimizi hazreti ALLAH’ın sevgisinden yukarı geçiştirmememiz
şarttır. Aksi takdirde şirke
düşeriz. Mürşidi kâmillerde de öyle şeyhlerde de öyle onları hazreti
ALLAH’ın nurlandırdığı kulları oldukları için seviyor değer
veriyoruz çünkü onlar hazreti ALLAH’ın elçileridirler onlar bize
hazreti ALLAH’ın emirlerini duyurdular. Devlet idarecilerini ise bizlere hizmet ettikleri için
severiz fakat ilâhlaştırmayız çünkü yaratılmış varlıktır bir gün
gelecek ahirete gidecektir. Eğer hazreti
ALLAH’a kulluk yapmadan O'na iman etmeden ölmüşse yaptıkları dünyada
kalmış Ahirete sermayesiz gitmiştir yani
ahirette kendi derdine düşecek kimseye faydası
olmayacaktır. Peygamber (s.a.v) Efendimize ve onun yolunu takip
edenlere gelince onlar hazreti ALLAH’ın gönlünü kazanarak ahirete
gittikleri için hazreti ALLAH’tan taltif görecekler kendilerine
değer verenler de hazreti ALLAH tarafından taltif göreceklerdir
çünkü onlar hazreti ALLAH’ın sevdiklerini
sevmişlerdir. Ya hazreti ALLAH’ın sevmediği
kullarını şanları şöhretleri için sevenlerin hali ne olacak onları
sevdikleri için onlar nereye gideceklerse onu sevenler de oraya
gideceklerdir çünkü Resulullah (s.a.v)
Efendimiz! İnsan sevdiği ile beraberdir
buyuruyor. Konuyu toparlarsak, biz yaratılmışları değil de yerleri
gökleri, Melekleri, şeytanı cinleri ve insanları her şeyleri
yaratan sonsuz kudret sahibi hazreti ALLAH’a taparsak cin ve
şeytanlara tapmaktan uzak olur hazreti ALLAH’ın himayesi
altına gireriz. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi
zatına kul peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize
ümmet etsin inşaALLAH Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.72 Çorak toprağa umut tohumu atmak
Çorak toprağa umut tohumu atmak
Çorak Toprağa Umut Tohumu
Ekmek Geçtiğimiz yaz elime gülistan isimli bir kitap geçti yazarı
şeyh Sadi Şirazi içinde ilgimi çeken bir kıssaya rastladım ilginizi
çeker düşüncesi ile buraya naklediyorum. Arap
haramiler kervan yolarını kapamıştı. Civardaki halkın korkulu rüyası
olmuşlardı. Devlet baş edemiyordu. Üzerlerine
gönderilen askerleri geri püskürtmüşler kaç kez çatışmaya girmişler
sağ olarak kurtulmuş devlet güçlerini dize
getirmişlerdi. Sarp ve ulaşılması güç bir
dağa yuvalanmışlardı. Kale gibi korunaklıydı
bulundukları yer. Civarın ileri gelenleri bir araya gelip bir çözüm
yolu aradılar. Bir şeyler yapılmalıydı böyle
giderse baş edemeyiz dediler. Kökleri taze bir fidanı söküp çıkarmak
kolaydır topraktan. Derinlere kök salmış
olgun bir ağacı onlarca güreşçi sökemez yerinden. Pınar başını bir
kürekle kapamak mümkündür Su artınca fil üstünde geçmek bile
imkânsızlaşır. Görüşme sonucunda haramilerin durumlarını gözetlemek üzere
bir gözcü gönderilmesine karar verildi. Uzakta güvenli bir yere gizlendi. Bir kaç gün sonra soluk
soluğa geldi. Haramilerin soygun yapmak üzere
gittiklerini sığınaklarının boş olduğunu söyledi. Gözü pek ve savaşçı yiğitler
seçildi. Sığınağa gönderildi. Hendeklere ağaç diplerine ve oyuklara
gizlendiler. Gece karanlığı yeryüzünü örtünce
haramiler dönmüştü. Beraberlerinde bir hayli ganimet
getirmişlerdi. Yorgun oldukları için ganimeti yerleştirdikten sonra uykuya
yattılar. Güneş batmış etrafı karanlık kaplamıştı. Yunusu balık yutmuştu sanki. Birkaç saat sonra pusudaki
yiğitler birer birer çıktılar derin uykudaki haramileri kıskıvrak
yakaladılar. Ellerini bağlayıp saraya doğru yola çıktılar. Huzura
çıktılar, Padişah hepsinin öldürmeleri için
emir verdi. Aralarında genç bir harami vardı. Yüzü baharda bahçenin
yeşillenişi gibiydi. Çiçeği burnundaydı. Vezirlerden biri atıldı,
sultana yakararak, Ömür bağından yemiş yememiş bu genç, dedi, gençliğinden bir
yarar görmemiş canını bağışlarsanız kullarınızı mutlu edersiniz
sultanım. Padişah doğru bulmadı bu düşünceyi. Soysuz olan iyilikten
anlamaz dedi. Yeteneksiz kişiyi eğitmeye
çalışmak kubbenin üzerinde ceviz durdurmak gibidir. Bunların
çocuklarını yakınlarını ve ailesini de ortadan kaldırmalı. Köklerini
kazımalıdır. Ateşi söndürürken korunu bırakmak ya da yılanı öldürüp
yavrusunu bırakmak akıl karı değildir. Bulutlar sonsuzluk suyu yağdırsa da üzerine söğüt meyve
vermez. Soysuzla zaman yitirme, hasır
kamışından çeker çıkmaz. Vezir az önceki
isteğinden vaz geçti sultanı dinleyince. Onu
onayladı ve ALLAH varlığını sürekli kılsın dedi. Doğru söylüyorsunuz
lakin bu delikanlının kötülerle arkadaşlığı sürse onlardan biri
olacak ve onlara benzeyecek. Oysa çocuk
denecek kadar küçük o, fıtratı tümüyle bozulmamış. İyilerle düşüp
kalkar onlardan yararlanırsa umarım güzel ahlaklı
olur. ALLAH’ın elçisi, Her çocuk İslam
fıtratı üzere gelir dünyaya buyurmuştur fakat anne babası sonradan
Yahudi, Hristiyan, Mecusi olarak yetiştirebilir. Hz. Lut peygamberin oğlu kötülerle arkadaş olduğundan onun
izinden gitmedi ve peygamber ailesinden olma onurunu
yitirdi. Ashabı keyfin köpeği bir kaç gün
iyilerin peşinden gitti ve insan gibi onur kazandı. Vezirin bu sözleri sultanın
içinde genç harami için olumlu bir rüzgâr estirmişti. Sultanın
nedimleri de katıldılar onun dileklerine ve af edilmesi için
yalvardılar. Padişah bir vakit düşünüp
taşındıktan sonra, delikanlının canının bağışlandığını söyledi ve
Zalim Rüstem’e ne dediğini biliyor musunuz? Dedi. Düşmanı güçsüz ve önemsiz görmek yanlıştır. Kaynağı küçük su
çoğalınca deveyi bile sürükleyebilir önünde. Vezir delikanlıyı
getirdi evine ve bakımını yüklendi. Eğitimi için bir öğretmen
görevlendirdi. Kısa ve gayretli bir
tedrisattan sonra, güzel konuşmayı doğru düşünmeyi, sultanın
huzurunda nasıl oturup kalkacağını memleket meselelerini hülasa
kendisine lazım olan her şeyi öğrendi. Bir
gün padişahın huzurunda, imalı bir biçimde akıllı ve iyi insanların
tesiri ile delikanlının ahlakının değiştiğinden söz etti vezir. Eski
huylarından tümüyle vaz geçti dedi. Padişah
gülümsedi ve insanların arasında yetişse de kurt yavrusu kesin kes
kurt olur dedi. Aradan bir kaç sene geçti mahallenin serseri
gençleri ile arkadaşlık kurmaya başladı içki içip sarhoşluk yaparak
mahalleyi rahatsız etmeye başladı. Onun bu
haline mani olmak isteyen vezirin iki oğlunu öldürüp para ve
mücevherleri de çalarak geldiği yer olan dağa kaçtı. Padişah bunu duyunca kötü demirden iyi kılıç olur mu hiç?
Dedi üzüntüyle. Alçak kişi terbiye ile adam olmaz. Yağmur tertemiz ve yararlıdır. Fakat lale bahçesine yağarsa
çiçek bitirir. Çöplüğe yağarsa çerçöp... Umut
tohumunu boş yere ekme, kötüye iyilikte bulunmak iyiye kötülükte
bulunmak demektir. Devlet başkanımız da tıpkı o vezir gibi pkk ya ve feto
elamanlarına adam olurlar umuduyla kucak açtı onlara değer verdi
gördü ki bunlar hain düşüncelerini uyguluyorlar darbe yapmaya
kalkıyorlar onların inlerine girdi hesaplarını gördü görmeye devam
edecek inşaAllah. Hazreti Allah yar ve yardımcısı olsun
inşaAllah. Amin... Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.73 Cinlerden korunmak için çok tesirli dua.
Cinlerden korunmak için çok tesirli dua.
Cinlerden korunmak için
Çok tesirli
dua.
Ya Vedud,Ya Vedud. Ya mübdi, Ya muid. Ya Fealun Lima
yürid. Eselüke binuri vechikellezi Male,e
erkâne Arşike. Ve eselüke
bikudretikelleti kadderte biha hakkeke. Vebi
rahmetikelleti Vesiat küllü şey, in Lâilahe illâ
ente. Ya mugis egisni. Ya mugis egisni. ya mugis egisni
Amin. Vel hamdü lillâhi Rabbil
Alemin... Not:dua abdestli olarak
kalben yapilmalidir...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.74 Çocuk Aldırmak Büyük Günahtır
Çocuk Aldırmak Büyük Günahtır
Çocuk
Aldırmak Büyük Günahtır
Çocuk aldırmak büyük
günahtır ve hazreti ALLAH’ın takdirine
tamamen karşı çıkmaktır. Sen verdin ben
istemiyorum manasına gelir. ALLAH verdi
istemedin ALLAH sana kızmaz mı?
Hazreti
ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde: "Geçim
endişesiyle fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürüp
canına kıymayın." (İsra-31) Cahiliye devrinde kız çocuklarını
diri diri gömerlerdi aynı cahiliye devam
ediyor bu gün ise daha rahimde iken
öldürüyorlar.
Bu konu konuşulurken birisi
şöyle anlattı. Bir yakınımızın iki çocuğu
vardı üçüncü olunca bakamayız düşüncesi ile kürtajla aldırdılar kısa zaman sonra birisi hastalandı öldü
diğeri ise suda boğularak öldü bu bir dünya
cezası ahirette ise daha şiddetli ceza
göreceklerdir.
Bir diğeri de üç kız
çocuğum var dördüncüye bakamam diye çocuğunu aldırdı birde baktılar ki erkekmiş, çok pişman
oldular. İşin özü hazreti ALLAH’ın takdirine
karşı çıkmamak en doğru harekettir HZ ALLAH
(c.c) cümlemizi böyle hatalardan uzak tutsun
amin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.75 Daha Evvel Sormuştum
Daha Evvel Sormuştum Daha evvel sormuştum yine
soruyorum, Kuranı Kerimde adları geçen lat, uzza,
menat. ve diğerleri, Hz. ALLAH’ın veli
kulları gibi İslam dinine ve o dini getiren Muhammed
Mustafa Sallellahü Aleyhi vesellem efendimize
inanıyorlar mıydı, lâîlahe İllALLAH diyorlarmıydı. Demiyorlardı diyeceksiniz.
Diyemezlerdi çünkü son din son peygamber gelmemişti sapıklık içinde yaşıyorlardı. Son din
son peygamber Efendimiz geldi tebliği yaptı onu yalanladılar onları
tehvide bir olan ALLAH’a davet etti kabul
etmediler şirklerine davet ettiler. Hahamlarına uyanlar da son
peygamberi ve son dini kabul etmediler onlarda şirke düştüler. Devamlı öne sürüp alet ettiğiniz ayeti kerimeler inkarcı
kavme indi. Bunu bile bile rabıta bahanesini ölüden yardım istiyorlar
diyerek doğruyu yanlış gösteriyorsunuz. Yine soruyorum son dine, son
peygambere inanan Lâilahe İllALLAH diyerek tevhit kelimesini
diline tesbih eden hakikat ehline bu
iftirayı yaparken içinizde bir rahatsızlık hissetmiyor
musunuz. Lat
mış, uzza mış, menat mış, bırakın bunlara uyan sapıkları onlar son
peygambere inanmadilar. Onları evliya yerine
onlara uyanları da müritlere benzetmekten vaz geçin
artık. Günahtır günah ALLAH’tan
korkun. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.76 Dağları Yerinde Durur Görürsün Oysa Onlar Bulutların Yürüdüğü Gibi Yürümektedirler.
Dağları Yerinde Durur Görürsün Oysa Onlar Bulutların Yürüdüğü Gibi Yürümektedirler.
Dağları Yerinde Durur
Görürsün Oysa Onlar Bulutların Yürüdüğü Gibi
Yürümektedirler.
Hazreti ALLAH (c.c)
Ayeti kerimesinde: "Dağları yerinde
durur görürsün, oysa onlar bulutların yürüdüğü gibi yürümektedirler. Bu herşeyi sapasağlam
yapan ALLAH’ın sanatıdır, şüphesiz o yaptıklarınızdan
haberdardır. "(Neml-88)
Kuranı kerim nazil olduğu zaman Arap yarım adasında
yaşayanlar cahildi Resulullah (s.a.v)
Efendimizi yalanladılar karşı çıktılar O'na kuranı sen uydurdun
dediler. İman etmediler dağların yürümesi
Ayeti kerimeleri ve diğer ayeti kerimelere akılları
ermedi. Çünkü dünyanın yuvarlak olduğu ve
döndüğü bu zamanda bilindiği gibi bilinmiyordu. Şimdi bu zamanda dahi inkâr edenler çoğunluğu teşkil
ediyor.
Dağların yürümesi açıklamasını
yapan ayeti kerimeleri bu günkü uzaydan çekilen görüntülerle
seyreden, ve dağların yürüdüğünü görenler kuranın mucizesini
gördükleri halde neden hazreti ALLAH’a iman etmiyorlar anlamak
mümkün değil.
Eski zamanda zordu şimdi
ise uzaydan çekilen vidolarda, dağların dünya ile beraber yürüdüğünü
kafa gözüyle görüyoruz inanana bu kadarı yeter. Hep deriz ya hazreti ALLAH’a iman etmek her babayiğidin harcı
değildir iman etmek hazreti ALLAH’ın lütfudur. Bize lütfedilen iman ruhunun güçlenmesi için hazreti ALLAH’a
sığıntı halinde olmamız gerekmektedir. Hazreti ALLAH (c.c) O'na olan imanımızı çoğaltsın ve ebedi
etsin, son nefesimizi verip ahirete göçtüğümüz zaman O'na imanlı
göçmeyi nasip etsin inşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.77 Daha Önce Nuh Dua Etmiş, Onun Duasını Kabul Etmiştik Böylece Kendisini Ve Ailesini Büyük Sıkıntıdan Kurtarmıştık.
Daha Önce Nuh Dua Etmiş, Onun Duasını Kabul Etmiştik Böylece Kendisini Ve Ailesini Büyük Sıkıntıdan Kurtarmıştık.
Daha Önce Nuh Dua Etmiş, Onun
Duasını Kabul Etmiştik Böylece Kendisini Ve Ailesini Büyük
Sıkıntıdan Kurtarmıştık.
Hazreti ALLAH
(c.c) Ayeti kerimesinde: "Onu
rahmetimizin içine aldık çünkü o Salihlerden
idi." (Enbiya-75) "Daha önce Nuh dua etmiş biz
onun duasını kabul etmiştik böylece kendisini
ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık." (Enbiya-76)
Hazreti ALLAH (c.c) yukarıda
geçen Nuh kıssasında Nuh Aleyhisselâmın ve
Lut Aleyhisselâmın dualarını kabul ettiğini ve nasıl
koruduğunu haber
vermektedir.
Tarih tekerrürden ibarettir
derler o gün Nuh Aleyhisselâmın gemisini batmaktan koruyan hazreti ALLAH (c.c) aynı şekilde
devletimizi korudu. 15 temmuz gecesi
devletimizde büyük bir tufan yaşadık ve hazreti
ALLAH (c.c) başta ihlaslı kaptanımızın
ve halkımızın duaları ile batırılmak istenen devlet gemimiz batırmadı. Sonsuz
kudret sahibi olan ALLAH’u zül celâl hazretlerine sonsuz şükürler
olsun.
Bu hadise vesilesi ile dostumuzu
düşmanımızı daha açık şekilde tanımış olduk. Bundan sonra bütün tedbirlerimizi alarak felaket tellâllarına
kulak asmadan hazreti ALLAH’a vatanına
bağlı halkımızla hazreti ALLAH’A sığınarak yolumuza devam edeceğiz. Kaptanımız imanlı
mürettebat imanlı halkımız imanlı hiç kimse şüphe
etmesin hazreti ALLAH (c.c) bizimle
beraberdir inşaALLAH. Yeter ki biz hazreti
ALLAH’a güvenelim O'nun yüceler yücesi gönlünü
kazanmaya devam edelim. Hazreti ALLAH (c.c) devletimizi ve cümle islâm devletlerini
iç ve dış düşmanlardan muhafaza etsin
inşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.78 Darbe Korkusu Ve Sakaldan Rahatsızlık Duyanlar (Sadece Ve Yanlız, Azap İle Azap Edecek Olan Allah (C.C) Den Kork. (Darbe Korkusu Yok Oldu Elhamdülillah.)
Darbe Korkusu Ve Sakaldan Rahatsızlık Duyanlar (Sadece Ve Yanlız, Azap İle Azap Edecek Olan Allah (C.C) Den Kork. (Darbe Korkusu Yok Oldu Elhamdülillah.)
DARBE KORKUSU VE SAKALDAN
RAHATSIZLIK DUYANLAR
Yıl
2005 Viyana caddelerinden birinde adetim icabı yürüyüşe çıkmıştım.
Bir noktada karşıma avusturyalı bir sarhoş
rastladı. Yüzüme bakıp sakalımı işaret
ederek senin yüzünde uzattığını, ben aşağısını göstererek, burada
bırakıyorum dedi. Ve sırıtarak uzaklaştı ben
hiç muhatap olmamıştım. Yalnız içimden,
Yarabbi çıkarma karşıma böyle insanları dedim ve içimden eğer
türkiyede yaşasaydım böyle insanlar karşıma çıkmazdı diye
düşünmüştüm.
Aynı sene izinimizi
geçirmek üzere türkiyeye memleketimize gittik. Esenler terminalinde Çanakkale otobüsüne en öndeki iki
numaralı koltuğa bilet aldım. Otobüsün
hareket saatine az bir zaman kala ben yerime oturmuş gazete
okuyordum. Biraz sonra üç numara olan yolcu
arkadaşım geldi yüzüme baktı ve hiç konuşmadan oturdu.
Ben koridor tarafında o ise cam tarafında
oturuyorduk. En az beş saat yol gidecektik. Bir saat kadar yol almamıza rağmen yolcu arkadaşım devamlı
camdan dışarı bakıyor benim tarafıma ancak servis yapan muavin ile
muhatap oluyordu.
İçimden geçirdim bu da
Avusturyalı sarhoş gibi bizim sakaldan rahatsız mı oldu acaba diye
kendi kendimi sorgulamıştım. Biraz sonra ona
dönerek merhaba yol uzun biraz konuşursak vakit çabuk geçer dedim.
Tamamda ne konuşabiliriz dedi.
Bende, siz konuşmak isterseniz biz konuşacak
bir şeyler buluruz dedim. Peki o zaman sana
bir şey soracağım. Yüzünü neden sakal ile
örtüyorsun dedi. İkinci sorum ise madımak
otelinde yakılan insanların durumu hakkındaki düşünceni öğrenmek
istiyorum orada yapılan caniliği tasdik ediyormusun fikrini söyle
ondan sonra seninle konuşuruz dedi. Bende,
Sakalımı neden bıraktığımı soruyorsan ona cevabım. İnandığım dinimin önderinin sakallı oluşundan imanım gereği
bıraktım.
Madımak otelinin yakılmasını
da ALLAH’a inanmadığını söyleyen şeytana tapan aziz nesinin
şeytanının müslümanları kışkırtmasından olduğunu söyleyince iyice
öfkelendi, ve bak tahminim çıktı sende irticacısın dedi.
Fakat Az kaldı, sizin kökünüz kazınacak
sizin hakkınızdan asker gelir dedi. Ne demek
yani deyince. Sen pek alâ benim ne demek
istediğimi anlamışsındır dedi. Ben de ben
senin ne demek istediğini anladım fakat sen beni anlıyamadın, biz
rejim düşmanı olmadık. Fakat ben sizi din
düşmanı olarak algıladım deyince. Dinden
kitaptan bahsediyorsun hangi dinde var
insanları diri diri yakmak dedi. Ben de şunu
kesinlikle bil ki, o olayın meydana gelmesine bir gün evvel aziz
nesin dağıttığı ben ALLAH’a değil şeytana inanıyorum sözleri yazılan
ve dağıtılan broşürlerden kaynaklandığını ve bu broşürlerin cuma
namazından çıkmakta olan cemaate dağıtılıp tahrik edilmesinden
kaynaklandığını ve ben şahsen o olayların yaşanmasından üzüntü
duyduğumu bu olayların patlak vermesine aziz nesinin sebep olduğunu
söyleyince biraz sakinleşti.
Ve ona,
şeytan onu aldattı imandan etti ve ona, ölümünden sonra kendisini
parça parça etmelerini cesedinin yerinin belli olmamasını telkin
ederek vasiyet etmesini sağladı o vasiyeti üzerine cesedini
parçalara böldüler ayrı ayrı yerlere gömdüler.
Yakın zamanda da yakınları kabrini nerede olduklarını
bilmedikleri için şaşkın vaziyette dolaştıklarını medyada
seyretmişsindir deyince. Haberim olmadı
dedi. Bak kardeşim ben bugün uçaktan indim
bu otobüse bindim sen gurbete çıkmadı isen anlamazsın bizim ömrümüz
gurbette geçti biz vatan sevgisini çok iyi biliyoruz.
Devletimiz içindeki bu ayrımcılıklara da çok
üzülüyoruz az evvel darbe lafına benzer bir laf ettin sakın temenni
etme ALLAH bizi darbelerden korusun sen de biliyorsun geçmişte
yapılan darbeler yüzünden devletimiz yerinde saymadı mı dedim.
O ise sizin gibi sakallılar başta olacağına
darbe olsun daha iyi deyip muavini çağırdı ben biraz uyumak
istiyorum en arkada boş koltuk var mı deyiverdi.
O öyle söyleyip arka tarafa geçince çok
mahzun olmuş üzülmüştüm çünkü Avusturya sarhoşu sakalımı beğenmedi
önünü gösterdi, bu Türk ırkdaşım yolcu arkadaşım da sakalıma taktı
ve darbeyi gösterdi ve benim izin heyecanımı kırdı.
Yolculuğum bitti biz evimize geldik. o
günün gecesi yatağıma yatarken yolcu arkadaşın söylediği sözler
aklıma takıldı bu kadar darbe bekleyen insanlar var ya gelirse
eskiden menderes zamanında başlayan bu ateş yine ortalığı yakar
kavurursa diye içimden geçti.
Kendi
adetim olan dualarımı yapıp uykuya daldım. Manada kendimi çok yüksek
bir tepeden aşağıya bakarken çok uzakta duran Atatürkün çok büyük
bir anıtını gördüm ben anıtı seyrederken heykelin etrafında çok
şiddetil bir fırtına çıktı.
Öyle bir
fırtına ki, onun şiddetinden o çok büyük anıt sallanmaya sallandıkça
da küçülmeye başladı iyice küçülünce de olduğu yerde çukur oluştu
küçülen anıt oluşan çukurun içinde kayboldu. Aynı şiddetle esen rüzgar da
etraftaki topraklarla çukurun üzerini doldurdu.
Ve ben uyandım. ALLAH’ım şahit ki, böyle gördüm. ondan
sonra benden darbe korkusu gitti. Sakal
konusuna gelince çoğunuzun bildiği bir kıssa var Evliyanın biri
çarşıda gezerken ukalanın bir de eşeğinle gidiyormuş.
Ona hitaben eşeğinin kuyruğunu göstererek bu
kuyruk mu daha güzel yoksa senin sakalın mı, deyince,
Eğer ben imansız isem senin eşeğinin kuyruğu
daha güzel, Fakat İmanlı isem benim sakalım
daha değerli demiş. Keşke onun gibi
düşünebilsek. Zamanımızın mürşidinden de duymuştum şöyle demişti;
Bu dünyada sakallıyı insanlar sevmiyor
Ahirette ise sakallıyı melekler seviyor. Tabidir ki başta iman geliyor sakala da fazla takılıp
kalmamak lazım Hz. ALLAH (c.c) kulunun kalbine bakar ondan sonra da
diğer amellerine... Hazreti Allah cümlemizi
Zatına kul peygamber efendimize ümmet etsin. AMİN.
Not: yukarıda arz ettiğim rüyayı 2005 yılında görmüştüm rüyanın
rahmani olduğu 15 temmuz 2016 tarihinde
tecelli etti.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.79 2004 Darbe Tuzaklarından Sonra,2018 Fitne Tuzakları .ve milli görüsün ihaneti !!
2004 Darbe Tuzaklarından Sonra,2018 Fitne Tuzakları .ve milli görüsün ihaneti !!
2004 DARBE TUZAKLARINDAN SONRA
2018 FİTNE TUZAKLARI
Ayeti
kerime: "KENDİLERİNE APAÇIK DELİLLER
GELDİKTEN SONRA PARÇALANIP AYRILIĞA DÜŞENLER
GİBİ OLMAYIN . ONLAR İÇİN KIYAMET GÜNÜ BÜYÜK
BİR AZAP VARDIR." (
ALİ İMRAN -105 )
Nasıl ki islâm geldiği Zaman
birlik ve beraberliğe ihtiyaç vardı. Bu ahir
zamanda da birlik ve beraberliğe ihtiyaç var. O Zaman Resulullah (s.a.v). Efendimiz gelmiş birlik ve
beraberliğe ihtiyaç vardı. Fitnenin ayyuka çıktığı her çeşit iftiraların yapıldığı bu
zamanda da birlik ve beraberliğe ihtiyaç
var. Hz. ALLAH (c.c)bize hayırlı lider
gönderdi Hz. ALLAH'ı seviyor Resulullah (s.a.v). Efendimizi seviyor
Müslümanda olması gereken ahlakı hamideye sahip bir Reisicumhur
Recep tayyip erdogan..
Ey milli görüşün
gençliği ayakta uyuyorsunuz bırakın faydası olmayan
boşa giden çalışmaları gelin aynı kaynaktan
çıkmış sizden olan özü sözü Allah olan dürüstlüğünü dünya Müslümanlarının Kabul ettiği liderin
arkasında yer alın. Koltuğunu kaybetmemek
için sizi kullananlara malzeme olmayın. Hoş
siz onu desteklemeseniz de Hz. ALLAH (c.c) onu
destekliyor. Fakat sizleri anlamak mümkün
degil bu ne kin!! bölücülerle birlikte
yürüyorsunuz bölücü oldunuz bunu görün bari !! kör gözleriniz görsün sagir kulaklariniz duysun
yeter... Selâmı Aleyküm
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.80 De Ki, Kurana İster İnanın İster İnanmayın.
De Ki, Kurana İster İnanın İster İnanmayın.
De Ki, Kurana İster İnanın
İster İnanmayın.
Hazreti ALLAH (c.c)
Ayeti kerimesinde: "De ki, Kurana
ister inanın, ister inanmayın. Sizden önceki
bilginler o okunduğu zaman yüzleri üzerine secdeye kapandılar."( Kehf-107 ) Evet
yüceler yücesi Rabbimiz gaypten bizlere haber
gönderiyor müdanesi yok ister inanın ister
inanmayın buyuruyor. Müdane etmesi gereken
birileri varsa onlarda biz kullarıdır. Bir düşünelim ki yedi yer, yedi
gök ay ve güneşi ardından da bütün canlıları
yaratandan haber geliyor biz kullarına sonsuz
azametini duyuruyor biz yaratılmış kullar bir
nefeslik can taşıyan kullar secdeye kapanıp
şükretmemiz lâzım. Hazreti ALLAH’tan gelen
mesajları bindir güçlüklere rağmen bizlere ulaştıran Nur saçan peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)
Efendimizi saygı ve sevgi ile anmamız lâzım
O'na sonsuz salât ve selâmlar
olsun. Ey
dünyanın geçim telaşına kapılan Ahireti ciddiye almayan
insan, Her takvim yaprağını kopardığında her
gün batışında sana gaypten haber gönderen yaratıcını hatırla O'ndan
kaçamayacağını kesinlikle hesaba çekileceğini
nefsine kabul ettir kurana kalpten iman et. Kurana inanmıyanlar seni
etkilemesin onların sözlerine kanma şeytanı sevindirme kesinlikle inan ki her sözün zapta geçiyor her
halinin fotoğrafı çekiliyor aklının inanmakta
güçlük çektiği Ahirette mutlaka hesaba çekileceksin. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi kalpten iman eden kullarından
eylesin Amin.. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.81 Derileri Ürperir
Derileri ürperir
Ayeti
kerimede: "ALLAH sözün en güzeli olan kuranı, ayetleri birbirine
benzer, uyumlu, ahenkli ve yer yer tekrar
eden bir kitap olarak indirmiştir."(
Zümer-23
) Hz. ALLAH
(c.c) kuranı kerimin sözlerin en güzeli olduğunu beyan
buyuruyor. Çünkü O indirdi. Birbirine benzediği ve uyumlu olduğu için ezberlenip
okunulabiliyor unutulmuyor. ALLAH’u Tealâ ona öyle bir
fesahat ve belagat vermiş ki, bir hafız onu
birbirine ekleyerek okuyabiliyor. Akıp giden
bir kitap. Öyle bir ahenk öyle bir üslup var
ki, insan manasını anlamasa bile, can kulağı
ile dinlediği zaman haz duyuyor. Ayeti
kerimede; "Rablerinden korkanların bu
kitaptan derileri ürperir. "(
Zümer 23) Çünkü kuranı kerim Hz. ALLAH’ın
azabından ve ikabından haber vermektedir. Rablerinin rızasından mahrum olmaktan, azabından
korktukları, Kelâmı Kadimine saygı
gösterdikleri için, müminleri bir korku sarar ve, kendilerini bir ürperme alır. Ayeti
kerimede: "Sonra hem derileri hem de
kalpleri ALLAH’ın zikrine yumuşar ve
yatışır."(Zümer 23.) Bundan ötürüdür ki hemen Hz.
ALLAH’ı hatırlarlar, boyun bükerler zikirle fikirle meşgul olurlar ve bu surette
nurlanırlar. Bütün vücutları sükûnet
bulur. Ayeti kerime; "Bu kitap ALLAH’ın Hidayet rehberidir. Dilediğini onunla doğru yola iletir. ALLAH kimi saptırırsa artık ona yol gösteren
bulunmaz." ( Zümer-23) Hakk Celle ve Alâ Hazretleri bu
kitabın en büyük Hidayet rehberi olduğunu bize buyuruyor ve duyuruyor. O kime
Hidayet ihsan ederse, onu saadet ebediyesine
kavuşturur. Cenneti Âlâsına
koyar. Murad ettiğini Cemali bâkemali ile de
müşerref kılar. Bu lütuf saadetlerin en
büyüğü değil midir.
HZ. ALLAH (c.c)
cümlemizi kuranın nurundan derileri ürperenlerden eylesin inşaALLAH. Hatemi veli Ömer Öngüt Efendi
Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.82 Devlet Reisi Adil Birisi İse, O Aynı Zamanda Zamanının Kutbudur (Abdül Kadir Geylâni Hz)
Devlet Reisi Adil Birisi İse, O Aynı Zamanda Zamanının Kutbudur (Abdül Kadir Geylâni Hz)
Devlet Reisi Adil Birisi İse, O Aynı Zamanda Zamanının
Kutbudur (Abdül Kadir Geylani Hz) "Eğer Müslümanların Emiri Devlet Reisi Adil Birisi ise O Aynı
Zamanda Zamanının Kutbudur"(Abdül Kadir Geylani
Hz) Evvelâ Peygamberimiz Muhammed
Mustafa (s.a.v) Efendimize ve onun izinden gidenlere sonsuz Selâtı selâm olsun. Geçmiş zamanın kutbu Abdül
Geylan’ı kuddise sirruh hazretleri Fethurrbbani
eserinin kırk sekizinci sohbetinin üç yüz
yirmi beşinci sahifesinde zamanın kutbunun
faziletlerini açıklarken şöyle buyuruyor.
! Zamanın
kutbunun veziri mesabesindeki abdal, Aziz ve celil olan ALLAH’ın
fiili ile yer içer. Kutbun yeyip içmesi ve
tasarrufu ise, Resulullah (s.a.v) in yiyip içmesi
gibidir Kutubun tasarrufu nasıl böyle olmasın
ki, o , Resulullahın ümmeti arasında kendisinin evlâdıdır , naibidir , halifesidir. Kutup ALLAH’ın halifesi
Resulullah (s.a.v)'ın halifesidir O mananın halifesidir , batinin
halifesidir. Müslümanların emiri devlet Reisi
ise zahirin halifesidir. Her müslüman,
müminlerin emiri olan devlet reisine tabi olmak ve itaat etmek
zorundadır. Hiç bir müslümana, müminlerin
emiri olan devlet reisine karşı gelmek ve itaat etmemek caiz
değildir. Hatta
denir ki !! Eğer müslümanların emiri devlet
reisi adil birisi ise, O, aynı zamanda zamanın kutbudur da
. Yani batin ve mana kutupluluğu da onun
üzerindedir. Bu işin kolay olduğunu
sanmayın. Zira başınıza bir kişi vekil
kılınmıştır. O müslümanların emiri olması
sıfatıyla, sizin zahirle alâkalı işlerinizi deruhte
etmektedir. Zamanın kutbu olması sıfatıyla da
batinle alakalı hallerinizle meşgul olmaktadır. FETHURRABBANİ Yaman
Arıkanın kaleminden Abdülkadir Geylani sohbetleri . Geçtiğimiz zamanın sultanil
Evliyası Gavsıl Azamı Abdülkadir Geylani hazretleri böyle
buyuruyor bizlere duyuruyor zamanın adil
devlet başkanın zamanın kutbu olduğunu iddia ediyor. Bazılarına bu konular yabancı
gelebilir hafızaları almayabilir. Şu
kesinlikle bilinmelidir ki hazreti ALLAH’ın özel takdirleri
kararları vardır, O her gün yeni bir iştedir. Öldürüyor diriltiyor yarattığı kullarını dünyadaki yaşamında
onlara vereceği görevle yaratıyor o hal ile dünyaya gönderiyor bu
kullar O'nun özel kullarıdır bu kulları zamanı gelince evvelce
hazırladığı göreve getiriyor o kulunun ise bundan haberi olmuyor robot gibi içinden idare ediliyor hazreti
ALLAH’ın kontrolü idaresi altında çalışmalar
yapıyor. Hazreti ALLAH (c.c) onu hıfzı himaye ediyor her musibet ve
belâlardan koruyor tıpkı peygamberleri koruduğu gibi koruyor ayrıca
Sayın reisi cumhurumuzu koruduğu gibi, !! Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.83 Devletin Halkına Borcu Onlara Huzuru Temin Etmektir. Halkın Borcu Da Devlette Bölücülük Yapmamaktır.
Devletin Halkına Borcu Onlara Huzuru Temin Etmektir. Halkın Borcu Da Devlette Bölücülük Yapmamaktır.
Devletin Halkına Borcu Onlara
Huzuru Temin Etmektir. Halkın Borcu Da Devlette Bölücülük
Yapmamaktır.
Devlet halkına dostlukla
yardımcı oluyorsa. Halk da devlette bölücülük
yapmazsa o devlet batmaz. Fakat devlet büyükleri halka
tepeden bakarsa dost olmazsa, Halk da
bölücülük yaparsa o devlet batmaya mahkûmdur. Suriye ve diğer islâm devletleri bu yüzden helâk
oldular. Hazreti ALLAH’a sonsuz şükürler olsun biz TC. devleti öyle
idarecilere sahibiz ki halk arasında
ayrımcılık gözetmeden TC sınırları içinde yaşayan halkına dostça muamele yaptılar hazreti ALLAH’ın ikram ettiği
ekmeği bölüştürdüler TC sınırları haricinde
yaşayan insanlara dahi sahip çıktı yardımcı oldular. Onun için hazreti ALLAH’ın
izniyle bu devlete hiç kimse zarar veremez, çünkü bu
devlet imanlı idarecileri ihlaslı çalışmaları
sebebiyle hazreti ALLAH’ın desteğini kazanmıştır bunu ileriki zamanlarda daha güzel fark edeceğiz
inşaALLAH. Dış
düşmanlar iç düşmanlar her ne kadar batırmaya uğraşsalar, kuyruğu
sıkışmış bölücüler feryat etsede onları
savunan kılıçdaroğlu olsa da hükmü yoktur. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.84 Dinden İmandan Rahatsız Olanları Başımıza İktidar Yapma ALLAHım
Dinden İmandan Rahatsız Olanları Başımıza İktidar Yapma ALLAHım
Dinden imandan rahatsız
olanları başımıza iktidar yapma ALLAH’ım
Dinden imandan rahatsız olanları başımıza iktidar yapma
ALLAH’ım Dinden imandan rahatsız olanları başımıza iktidar yapma
ALLAH’ım, İftira atarak iktidara gelmek isteyenlere fırsat verme
ALLAH’ım AMAN
ALLAH’IM, AMAN ALLAH’IM Dine kitaba
inananları yobaz görenlere iktidar olmayı nasip etme
ALLAH’ım, İftiralarla çeşitli hilelerle insanları kandıran şeytanın
elçilerini başımıza getirme ALLAH’ım. Saf iyi niyetli kardeşlerimizi
kandıran Rus ve Amerika ajanlarını defet ALLAH’ım. O niyeti bozuk soysuzların
peşinden giden iyi niyetli kardeşlerimizi
yavrularımızı onların kurduğu tuzaklardan
kurtar ALLAHım çünkü onlar kandırılmışlar. Yarabbi Müslüman ülkeler
ateş altında sende biliyorsun ki onlar şeytana
uydular şeytanın peşine takıldılar başlarına
bunlar geldi. Bu günler aynı şeytanlar devletimizde iş başında ne olur
Temiz kullarını şaşırtarak peşine takan yakıp
yıktıran bu zalimleri def et veya onların akıllarını başlarına
getir Onlar da senin kulların çünkü
ALLAH’ım. Yarabbi bu ajanlar Irakı karıştırıp perişan
ettiler. Yarabbi bu şeytanın askerleri
Libya’yı da yıktılar. Yarabbi bu şeytanın
askerleri Mısır'ı da yıktılar. Yarabbi bu
şeytanın askerleri Suriye’yi de yıktılar. Ne
zamandır bu zalimler ülkemizi karıştırmak yakmak ve yıkmakla
uğraşıyorlar bu günlerde iktidar olma arzuyla
her türlü iftiralar sergileyen muhalefeti maglup eyle. Yarabbi bu mübarek Cuma gecesi size Resulullah (s.a.v)
Efendimiz ve vekillerini şefaatçi kılarak
yalvarıyoruz. Devletimizi bölmek, yakmak,
yıkmak, isteyen kötü niyetli insanları mağlup eyle. kurdukları
tuzaklara kendilerini düşür ve ülkemizi ve dinimizi bulardan
koru. Başımıza getirdiğin hayırlı
idarecilerimizi yapılan iftiralardan temizle onlari görevlerinden
alma.. Rerisi
cumhurumuz tayyip erdogan ve aile efradını yol arkadaşlarını her
türlü tuzaklardan selamete çıkar. Girecegi
bu seçimden de yüz akıyla çıkmasını nasip eyle
yarabbi. Vücuduna sıhhat afiyet ömrüne bereket imanına kâmiliyet ve
ebediyet ver ALLAH’ım. Biz ondan memnunuz sen
de memnun ol ALLAH’ımız. Onu hafıza meleklerinle koruma
altına al ALLAH’ım AMİN AMİN AMİN.... ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ
Ali Muhammed... Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.85 Dinle Ey İnsan Gafletten Uyan
Dinle Ey İnsan Gafletten Uyan
DİNLE EY İNSAN GAFLETTEN UYAN
Ey dünyanın
dönüşüne kendini kaptıran insan. Ömrünün çok
çabuk geçtiğini her gün ve saatlerin seni ölüme yaklaştırdığını
neden anlamak istemiyorsun. Çok iyi
biliyorsun ki akıbetinin ne olacağını ömrünün nasıl sona ereceğini
başına neler gelip geçeceğini bilmiyorsun . Geçmiş zamanı gözünün
önüne getir , yakın akrabalarını ve
tanıdıklarını düşün, bunlardan kimisi genç, bazısı uzun ömür
yaşayarak, kimisi trafik kazasında, bazısı ise hasta olup
yataklarında öldüler. Onlar gibi senin de
ömrün nihayete erecek ne şekilde can vereceğini herkes gibi sende
bilmiyorsun fakat içinden gelen ses sana herkesin öleceğini en son
senin öleceğini fısıldıyor. Halbuki belkide
ömrünün son aylarını veya senelerini yaşıyorsun bundan hiç haberin
var mı ? Gaflet uykusu senin her yerini
sarmış uyan ve harekete geç bu vakitler bizlere imtihan için
verildi. Ömür
bitince büyük sınavın da bitmiş olacak Peygamber Efendimiz (s.a.v),
"İNSANLAR UYKUDADIR ÖLÜNCE
UYANIRLAR." buyuruyor. Bizde sana diyoruz ki, ölmeden
evvel uyan hazır ol sende zamanın gelince ahiret yolculuğuna
çıkacaksın ve bu yolculuğun evvel de başlayabilir geç
te. Sen
tedbirli ol orası için sermaye hazırla orada sana lazım olacak yeni
hayatın için çok çalış Hz. ALLAH’ın mesajlarından haberin vardır
buyuruyor ki;, "O gün ki ne mal fayda verir ne de oğullar, Meğer ki ALLAH’a
tamamen sâlim ve temiz kalple gelenler ola
"(Şuara-88-89) Bu ilahi emri beynine yaz
, Kalbini karartan nefsini dünyaya aşık eden
şeytandan kurtul artık.. Evlatlarına malına
sıhhatine gençliğine güvenme bil ki, orada seni ALLAH rızasını
kazandırmış işler kurtaracaktır . Dünya
zevklerine kapılma , çünkü bizleri var eden, dünyaya dalan kendisine
kulluk yapmayı unutan insanlara çok sert mesaj göndermiş buyuruyor
ki: "SAFA SÜRÜN BAKALIM ÖLÜNCE BİLECEKSİNİZ ."
(Rum
34.) Bir diğer ayetinde
ise: "GERÇEKTEN ONLAR HAYVANLAR
GİBİDİR HATTA DAHA ŞAŞKIN HALDEDİRLER ." (Furkan-44) Onun
için şeytanın sevdiği yerlerde vaktini harcama şeytanın sevdiği
yerlerin nereleri olduğunu biliyorsun içki, kumar zina olan her yer
şeytanın kurduğu tuzaklardır okey taşları bir elinde içki bardağı
bir elinde ani bir kalp sektesinden yolcu
olabilirsin. Bir futbol takımına verdiğin
değeri seni insan olarak yaratana vermiyorsun sana taşıdığın
vücudunu onu taşıyan ruhunu sana ikram etmiş sana lezzetli gıdalar
vermiş yediriyor içiriyor sana verdiği bu nimetlere nankörlük yapma
. Verdiği bu nimetlerin hesabını bir gün sana
soracaktır çünkü senden beklediği kulluk vazifen
var. İlk yapacağın kulluk vazifen sana
verdiği beden ile onun emrettiği işleri yapmaktır. Nefsin ise o işlere pek sıcak
bakmıyor değil mi,? Ahmak nefsin hep şeytani
işlere kayıyor ona uyum sağlar. Onun istediği
işleri yapmaya devam edersen, Ahiret yolculuğu başladığı zaman
cehennem biletini eline verirler. Fakat Hz.
ALLAH’ın emirlerini yerine getirirsen cennet biletini alırsın. onun
için taşıdığın vücud elbiseni günah işleyerek
kirletme.! Bu hatayı yaparsan günahkar olarak
ölürsen orada ateş banyosuna girersin yanarak temizlenirsin fakat
Hz. ALLAH’ın emirlerini tam olarak yaparsan tertemiz olarak ahirete
gider ateş yüzü görmez vadedilen cennete girersin. Hz. ALLAH (c.c) İnşaALLAH
cümlemize ateş yüzü görmeden cennetine girmeyi nasip etsin
. Onun için gözünü aç uyan rabbine dön ona
sığın yalvar ki, içine iman doldursun. İbadet
yapmak için azim ve gayret versin . ayeti kermede buyuruyor
ki, "O
HANGİNİZİN DAHA GÜZEL KULLUK YAPACAĞINI İMTİHAN ETMEK İÇİN ÖLÜMÜ VE
HAYATI YARATANDIR."
(Mülk 2)
Şimdi yaşayan herkes yaptığı işlerle sınav vermektedirler geçici
dünya hayatı için mi ebedi hayat için mi? çalışacaklar. .Sende bitecek olan
dünya hayatına kapılıp ahireti unutma dünya rızıklarını kazanmaya
çalıştığın kadar ahiret için de çalış. resulullah (s.a.v) ne
güzel mesaj vermiş : "HİÇ ÖLMİYECEKMİŞ GİBİ
DÜNYA İÇİN ,YARIN ÖLECEKMİŞ GİBİ AHİRET İÇİN
ÇALIŞ." buyuruyor.
ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VENEBiYYİNA
MUHAMMED.
Sende hazır yaşıyorken vaktini
boşa harcama. ALLAH’A yönel ve harama bakan
gözlerini haram dolan mideni kötü söz söyleyen dilini kötü niyet
taşıyan kalbini tevbe suyu ile yıka , Böyle
yaparsan hem bu geçici dünyada huzura erersin hem ahireti
kazanırsın. Hz. ALLAH (c.c) bu dünyamızı
huzur ile geçirip Ahiret hayatında da sonsuz cennet hayatını da
kazanmamızı cümlemize ve bütün müminlere nasip etsin amin
. VELHAMDÜLİLLAHİ RABBİL ALEMİN
. ALLAH’ÜMME
SALLİ ALÂ SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALÂ ALİ SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE
ALİHİ VE SAHBİHİ ECMAİN ...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.86 Dini Nasihat Dinleyenin İmanı Tazelenir.
Dini Nasihat Dinleyenin İmanı Tazelenir.
Dini Nasihat Dinleyenin İmanı Tazelenir.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz: "EDDİNİ NASİHAT." buyuruyor. Dini nasihatler içeren
sohbetler kişinin imanını tazeler. Dedikodu
içeren şeytani sohbetler ise kalbi karartır imanı
zedeler. Onun
için dini sohbetlere çok önem vermek gerekiyor sağlam kaynaktan
olursa gönül nurlanır ibadetlere karşı istek
artar hazreti ALLAH’a karşı sevgi husule gelir. Maalesef sohbetlerin çoğunu yaşlı ve gençler olmak üzere
futbol ve siyaset teşkil ediyor. Tamam yapılacak fakat dini
sohbetler unutulmıyacak her imkân elimizde çünkü. Hep söyleriz elimizde kumanda ne tarafı açmak istersek
karşımıza çıkıyor mu çıkıyor. O zaman
mesulsün dikkat et şeytani kanala girersen lağım kanalına girdin
suçu başkasında arama hazreti ALLAH sana akıl
vermiş irade vermiş bu nimetleri iyi kullan. Bir şeker hastası düşün şekeri
fazla kaçırırsa sağlığı bozulur. Tansiyon hastası da öyle tansiyonunu yükselten gıdalar alırsa
sağlığı bozulur Ancak şeker hastasının ve
tansiyon hastasının çaresi var hapını alır dengeyi
sağlar. İmanı
zedelenen de vakit geçirmeden dini nasihatlere katılması iman
dengesini ayarlaması gerekmektedir. Aksi takdirde manevi
hastalığa yakalanır gün gelir imanını kaybeder. Manevi hastalık ne şeker hastalığına ne de tansiyon
hastalığına benzer kanser hastalığı gibidir. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi zahir ve batin bütün
hastalıklardan muhafaza etsin Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.87 Direksiz Desteksiz Dünyamız.
Direksiz Desteksiz Dünyamız.
Direksiz
desteksiz dünyamız. Ayeti kerimede: "ALLAH’ın
nimetlerini birer birer saymaya kalksanız icmâlen bile sayamazsınız."(Nahl-18 ) Yerleri gökleri direksiz desteksiz tutuyor. Gündüzün peşinden geceyi, gecenin peşinden de gündüzü getiriyor. Dilediği
zaman semadan yağmurlar yağdırıyor. Arzdan
sular fışkırtıyor. Bütün insanlar bir araya gelseler ilimlerini fenlerini
ortaya koysalar bir yaprak yapabilirler
mi? Bir tek yaprak karşısında bütün kâinat
acze düşüyor. Şu halde var olan yalnız Hz.
ALLAHtır. Öyle
bir ALLAH ki, dilekler çoğaldıkça Hacetler arttıkça inâm ve ikramları da artıyor iyilikleri güzellikleri bitmez
tükenmez. Denizlerden büyük nimetlerinin içinde
yaşıyoruz. Her Nimet O'nun her lütuf O'ndan.
Ruh ta O'nun beden de O'nun insanda ne var
Hiç. Ruhtan haberimiz yok,vücudtan haberimiz
yok, bu Kadar ihsanlardan haberimiz
yok. Bizim daha kendimizden haberimiz
yok. Üstelik bütün bunları benimsiyoruz benim
diyoruz. Hatta
O'nun ihsanları ile O'na tefahüre kalkıyoruz. O'nun emanetlerini nefsimize malettiğimiz için O'nun
malını O'na satmaya kalkmış
oluyoruz. Halbuki Hz. ALLAH (c.c) o nimetleri
bize emaneten ve muvakkaten
verdi. Bir Zaman sonra da alacak bizi de
alacak, Çünkü kendisi de kendisinin
değildir. İnsan oğlu bu hakikati bir
türlü bilemedi. Ayeti kerimede; "Çünkü insan
çok zalim ve cahildir. buyuruyor."(Ahzap-72) Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi hem
zalimlikten hem de cahillikten uzak tutsun
Zatına has bir kul habibine ümmet etsin inşaALLAH
Amin. Hatemi
veli Ömer ÖngütEfendi Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.88 Dünya Ölü Oğlaktan Daha Değersizdir.
Dünya Ölü Oğlaktan Daha Değersizdir.
Dünya Ölü Oğlaktan Daha Değersizdir.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi
şeriflerinde; "Dünya ölü oğlaktan
daha değersizdir." buyuruyor.
Peygamberimiz
Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz bazı ashabı kiram Efendilerimizle beraber medinenin yüksek bir
tepesinden pazar yerine giderken küçük
kulaklı bir oğlak ölüsüne rastladılar. Peygamber Efendimiz
(s.a.v) onun kulağından tutarak hanginiz
bunu bir dirheme satın almak ister?
buyurdular. Ashabı kiram daha az parayla da
olsa biz onu almayız biz onu ne yapalım o ne
işe yarar üstelik küçük kulaklı dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ; "VALLAHi ALLAH katında dünya önünüzdeki şu ölü oğlaktan daha
daha değersizdir buyurdular."(Müslim) Bu
hadisi şerif bazılarının tuhafına gidebilir. Fakat işin özünü bilenler ne anlama geldiğini çok iyi
bilirler. Kişinin ne kadar yaşayacağını
bilemediği. ölümün her an genç yaşlı demeden geldiği kabre koyduğu, gençliğin güzelliğin süratle geçtiği,
yaşayabilirse yaşlandığında aynaya baktığında
buruşan cildini süt rengi beyaza dönen dökülen saçlarını görüp
kendini tanımakta güçlük çektiğinde o zaman
dünyanın değersiz olduğunu anlayacaktır gençlikte anlaşılmıyor kişiye hikaye geliyor fıkra
geliyor. Biz yazdık işte. belki ibret olur
niyetiyle... Aslında her şeyin sahte olduğunu
her şeyin bizi aldattığını geçmiş günlerimize
nönüp baktığımızda görüyoruz fakat yine
de dünyaya kapılıp aldanmaya devam ediyoruz ne yapmamız lâzım bitmeyen bir yaşam olan ahireti kazanmanın
yolunu bulmamız lâzım. Hazreti ALLAH (c.c)
cümlemize ölümsüz hayat olan ahiret hayatını kazanmamızı nasip etsin
inşaAllah... Amin.... ALLAH’ümme Salli Alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ
Ali Muhammed. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.89 Dönüşünüz Banadır Yaptıklarınızı Size, Bir Bir Haber Veririm.( Ankebut-8 )
Dönüşünüz Banadır Yaptıklarınızı Size, Bir Bir Haber Veririm.( Ankebut-8 )
Dönüşünüz Banadır Yaptıklarınızı
Size, Bir Bir Haber Veririm.( Ankebut-8 )
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Dönüşünüz banadır,
yaptıklarınızı size, bir bir haber veririm."( Ankebut -8
) buyuruyor ve bizi
uyarıyor. Bizleri uyaran Kâinatın sahibi ALLAH’ımıza dönmekten
kurtulamayacağımızı bildiğimiz halde dem bu
dem yaşayıp gidiyoruz. Dünyaya gelirken
giydiğimiz beden elbisesini ki bu elbisemizde savaşa
giden tam teçhizatlı asker gibi her
silah var. uzağı yakını gören dürbün misali
gözlerimiz, düşmanla savaş yapmak için kullanacağımız el ve ayaklarımız. Haberleşmek için sesimiz
duymak için kulaklarımız, Bilgisayar misali
aklımız ve idrak kabiliyetimiz tam teçhizatlı asker gibi her
güce sahibiz. İşte bu ruhumuzun elbisesini bir gün gelecek dünyada
bırakarak bizlere bu nimetleri verene ister
istemez döneceğiz. Kardeşim sen tam
teçhizatlı asker gibi donatılmış olarak dünyaya geldin seni O
gönderdi. O'nu temsil ediyorsun O'nun
tabiriyle O'nun halifesisin. O'nun varlığını temsil
ediyorsun. O var ki sen
varsın. Bir gün
gelecek dünya askerliğin bitmiş ruhun elbiseni dünyada bırakarak
seni dünyaya gönderen sahibinin yanına
döneceksin. Gören gözlerin kapanmadan
hakikatleri gör sana verilen ruhunun elbisesinin hakkını
ver döneceksin kardeşim çaren yok
döneceksin. Makineli tüfek olan dilinle
yanlış atışlar yapma, haksızlık yaparak temiz kalpleri
öldürme. silahın iyi kullan doğru yerlere
atışlar yap. Sen seni yaratanın halifesisin sana hakkı savunman için dil
verdi onunla hakkı savun ve öylece sahibine
dön. O, dönüşünüz bana buyuruyor
çünkü! Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize
giydiğimiz ruh elbisemizi doğru kullanmamızı nasip etsin
inşaALLAH. Amin... Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.90 Dünya Saadetini Ve Ahiret Selametini Garanti Altına Almanın Çareleri
Dünya Saadetini Ve Ahiret Selametini Garanti Altına Almanın Çareleri
Dünya Saadetini Ve Ahiret Selametini Garanti Altına
Almanın Çareleri Çocuk yaşımda düşünmeye
başlamıştım, insan ne yapmalı da dünyasını rahat yaşamalı cennetini
de kazanmalı. O toy aklımla çare arıyordum,
etrafıma bakıyorum, tanıdığım genç yaşlı insanlar ağır hastalığa
yakalanıyor ölüyor. Bir ara yakın komşumuzun
beş altı yaş arası çocukları zeki ölmüştü. Cenazesine gittim kefenlemişler
yakınları yüzünü görmek için örtüyü açtılar tesadüf ben de bakmış
bulundum nedense iki gözünün üstü pamuk ile
kapalıydı. O sahneyi seyrettiğim zaman on yaş
civarındaydım çok korkmuştum. Kendi kendime,
insan küçük yaşta da ölebiliyormuş ben zannediyordum ihtiyar olunca
ölünür baksana zeki küçük yaşta öldü ya ben de küçük yaşta ölürsem
diye korkuya kapılmıştım. Bu ölüm korkusu
beni Hz. ALLAH’a sığınmayı öğretti. Yaşım ilerledikçe bu korku
gitti derken kırk yaşını yeni dolduran babamın vefatı bizi bir daha
derin düşünceye sevk etti. O zaman on dokuz
yaşındaydım ve şöyle düşündüm beş vaktimizi kendisine kulluk yaparak
geçirdiğimiz, yarattığı her şeyin sahibi, Hz. ALLAH(c.c) yaratıyor
ve alıyor. Bütün ruhsat kendisine ait
istediğini yaşatıyor istediğini yok ediyor ve kendisine kimse karşı
gelemiyor. İstediğini hasta ediyor istediğine
şifa veriyor ne isterse yapıyor bu işleri de kullarının gözü önünde
yapıyor. Düşündüm! Öyle bir ALLAH ki,
yaratılmış her şey O’na muhtaç ben O’na dayanmalı O’na güvenmeliyim
O’nun sevgisini kazanmalıyım O’nun her emrini yerine
getirmeliyim. O, benim yardımcım koruyucum
olursa, dünya hayatım da ahiret hayatımda huzurlu yaşarım
demiştim. Ve de öyle oldu. O yaşımdan bu günkü yetmiş iki yaşıma kadar Her sıkıntımı
Onun yüce makamına arz ettim hasta oldum şifa verdi, sıkıntıya
düştüm selamete çıkardı kalpten iman istedim onu da ikram
etti. Zatı Ali sine sonsuz şükürler olsun.
Hz. ALLAH(c.c) bize hayatın en önemli sırlarını
öğretti. 1-Zatı
Alisine ve elçisine, hürmet sadakat ve sevgi gösterme
mecburiyetini. 2-Emrettiği şeriat emirlerini
harfiyen yerine getirme hükümlülüğünü. 3-Ana
ve babamıza yakınlarımıza şefkatle muamele etmemizi. 4-Yaptığımız her hareketle kendi kaderimizi
yazdığımızı. 5-Zatı Alisine kalpten iman edip
itimat etmemizi, 6-Herkesi hoş
kendimizi boş görmemizi öğretmiştir. Biz de
bu ilahi emirlere sadık kalmaya, nefsimize uyup hataya düştüğümüzde
de, tövbe ve istiğfarla Onun yüceler yücesi af ve merhamet denizinde
yıkandık. Şaşarım bu ilimlerden mahrum olanlara ve gerçek huzuru
kaçırıp dünya hayatını zindan edip ahiret
hayatını kaybedenlere. Ey nefsine tapmış
yaratanını unutmuş insan. Taşıdığın bedeni ve
nimetleri sana etmiş ihsan. Bütün bu nimetler
karşısında yapılır mı isyan. Dünya lüksünü
bırakıp da geriye bir baksan. Hepsini toprak
yutmuş onlardan ibret alsan. Muhterem
kardeşlerim, Dünyaya dalıp ölümü unutmayalım. Son
zaman sondur faydası olmaz kurtulmaya da vakit
kalmaz. Bir gün yürüyemeyecek ayaklar
yürürken, Bir gün tutamayacak eller
tutarken, Bir gün göremeyecek gözler
görürken, Bir gün duymayacak kulaklar
duyarken. Hakikati duyalım ve o organları
bize takan sonsuz kudret Hz. ALLAH’ın gönlünü kazanacak ameller
işleyelim. Hem geçici dünyayı, hem ebedi
ahiret hayatını kazanalım. Hz. ALLAH(c.c)
cümle ümmeti Muhammedi gafletten korusun, Dünyada ve ahirette selamet versin İnşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.91 DÜŞÜNMEDEN SÖZ SÖYLEME.HESABI AĞIRDIR SONRA DA BAŞIN AĞIRIR...
DÜŞÜNMEDEN SÖZ SÖYLEME.HESABI AĞIRDIR SONRA DA BAŞIN AĞIRIR...
|
|
|
|
DÜŞÜNMEDEN SÖZ SÖYLEME.HESABI AĞIRDIR SONRA DA BAŞIN AĞIRIR...Hazreti ALLAH (c.c.) Ayeti
kerimesinde:
“O BİR SÖZ ATMAYA DURSUN
ONUN HER SÖZÜNÜ KAYDEDEN
KATİP MELEKLERİMİZ
VAR....”
Resulullah (s.a.v)Efendimiz
buyuruyor ki:
"İnsan düşünmeden bir söz
söyler Hazreti ALLAH o sözden razı olur o söz sebebi
ile o kulunu cennetine
koyar."
Başka bir insan da düşünmeden bir
söz söyler Hazreti ALLAH da bu sözden razı olmaz. O söz sebebi ile o kulu cehenneme
atar.
Bu yüzden ağızdan çıkan söze çok
dikkat etmek lazım ağzımızdan çıkan sözlerin kayda alındığını unutmayalım.Hele dili küfre alışık olanlar her sözünün
arkasından küfür edenler yandı çünkü şakaya getirip ettiği o küfürler bir gün gelecek onu ateşe
atacaktır. Kaldı ki ahirete
gitmeden daha dünyada iken ettiği pis küfürlerden ötürü kendi
yavrularına kötü örnek olmuş
onları da küfürbaz olarak büyütmüştür onların da cezasını
çekecektir..
Büyüklerimizin sözleri
var: "SÖYLEDİĞİN SÖZE,
ATTIĞIN ADIMA, YEDİĞİN LOKMAYA
dikkat
et."
Ashabı kiramdan bir zat Resululullah
Efendimizden nasihat istiyor.Resulullah (s.a.v.)
Efendimiz de mübarek dilini
göstererek dilini iyi kullanırsan dünya ve ahirette başın sıkıntıya
düşmez buyurmuş.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize
dilimizi hayırlı sözlerle kullanmamızı nasip etsin inşaALLAH
Amin...
Kalpteniman
..
| |
[TOP]
20.92 DOLARI BIRAKALIM KENDİ DEVLETİMİZİN PARASINI KULLANALIM TEK ÇARE BU GÖRÜNÜYOR .AMERİKANIN BASKISINDAN KURTULMAK İÇİN YENİ MÜTTEKİFLER BULALIM...
DOLARI BIRAKALIM KENDİ DEVLETİMİZİN PARASINI KULLANALIM TEK ÇARE BU GÖRÜNÜYOR .AMERİKANIN BASKISINDAN KURTULMAK İÇİN YENİ MÜTTEKİFLER BULALIM...
DOLARI BIRAKALIM KENDİ DEVLETİMİZİN PARASINI KULLANALIM TEK ÇARE BU GÖRÜNÜYOR .AMERİKANIN BASKISINDAN KURTULMAK İÇİN YENİ MÜTTEKİFLER BULALIM...Amerika'nın desteğini
beklemeden yeni müttefikler aramalıyız onu da
başkanımız yapıyor. Yeter ki biz azim ve
gayretli olalım Hazreti ALLAH’a güvenelim. Ey
devletimizin içindeki muhalifler hiç sevinmeyin . Gezi olaylarından sonra nasıl mahcup
olduysanız ALLAH’ın izniyle yine mahcup
olacaksınız. Hazreti ALLAH şüphesiz her şeyi
görendir. Yeterli biz devletimize sahip
çıkalım idarecilerimize güvenelim.. Hazreti
ALLAH yar ve yardımcımızdır inşaALLAH Amin...
Kalpteniman
.
| |
|
|
[TOP]
20.93 Devletimize yapılan baskılar hazreti Allahın izniyle kalkacaktır kimse şüphe etmesin...
Devletimize yapılan baskılar hazreti Allahın izniyle kalkacaktır kimse şüphe etmesin...
Devletimize yapılan baskılar hazreti Allahın izniyle kalkacaktır kimse şüphe etmesin...Devletimizin ekonomik
denizini suni rüzgarla dalgalandıranlar başarıya ulaşamıyacaklar, ekonomik dalgalar duracak,
döviz dengesi kurulacak, tuzak kuranların
tuzakları boşa çıkacak inşaALLAH. Yeter ki
sabırlı olalım...
Kalpteniman
.
| |
|
|
[TOP]
20.94 Ecel Saati
ECEL SAATİ
Biz saate,
saat demiştik sebebi, bu saat dediğimiz
zaman bölümü mesafeleri ve zamanları geçerek bize doğru gelmeye
çalışır. Bunun bize yaklaşmasının bir gayesi
var oda nefeslerimizi kesmek içindir.
Kendisine saati ulaşan ise derhal ölür nefisler saati olan
büyük saatte de insanın kıyameti kopmuş olur.
O büyük saat dört mevsimin günlerinin toplamı olan sene
gibidir. İşte bu saat meselesi dünyada bir insan için göz kırpmadan
daha süratlidir çünkü bu saat, insana vardığı an ,hükmünü anında
icra eder. Bu hakim tarafından verilen hükmün
mahkum üzerinde kuvvet ve nüfusunu göstermiş olur. Bu takdir keyfiyeti de, insanın iki mesken arasındaki yaptığı
tercihin ne olduğunu ve ne olacağını belirtir.
Bu sonucun cennete mi, ateşe mi yakın olduğunu ancak, tabii
alemde hayalin mevcudiyetini ve Hz. ALLAHIN kudretini bilenler
bilir. Düşünce ve hayal yolu ile bu iz
görünür. Bir çok senelerin kısa olan dünyadaki hayat zamanı içine
girdiğini ve bu yakınlığı bu hayal yolu ile öğrenmiş
olur.
Buna misal olarak , cevherin acayip
olan bir hikayesini gösterebiliriz. Kendisinin anlattığına göre, bir
gün evinin ekmeklik hamurunu alarak fırına
gider.
Kendisi o anda cünüptür hamuru
fırına bırakarak Nil nehrine yıkanmaya gider yıkanmak için suya
girer bu esnada uyuyan ve rüya gören bir insan gibi kendini
Bağdat’ta görür.
Orada hayatını sürdürür
bir kadınla evlenerek altı sene birlikte yaşar ondan sayısını
bilmediği birkaç çocuğu olur tam bu yaşam sürerken kendini suyun
içinde yıkanır bulur kurulanır daha evvel ekmeklik hamur verdiği
fırına gider. Henüz yeni pişmiş olan ekmeklerini alarak evine gider.
Ailesine başından geçen olayları anlatır. Çünkü yaşadıklarına kendi
de inanmamakta şaşkınlık geçirmektedir.
Bir ay sonra dalgınlık anında suda yıkanırken gördüğü kadın
gelir evini sorar ve onunla buluşur. Kadını ve çocukları inkar
etmeden tanır.
Karısı ve ailesi gelen
kadına , bu adamla ne vakit evlendin diye sorunca oda altı sene
evvel evlendim ve beraber yaşadık işte bunlar da benden olan
çocuklarıdır der. İşte bu hakikat olmuş
hikayede, ve hayalde bir olay histe yaşanıyor ve çıkmış oluyor.
ALLAH yönünden akılları hayrette bırakan zinnun misrinin altı
probleminden biridir. Hak, teala evliyalarını bu hüküm gibi güçlere
sahip etmiştir . Miraç ve buna benzer
olayları ve, bir anda kat edilen bu muazzam mesafeleri ancak
cahiller inkar eder..futuhatı mekkiye sahife 256, 257. bu kıssayı
Hz. ALLAHIN selamı onun ve cümlemizin üzerine olsun geçmiş büyük
evliyalardan olan muhyiddin ibni arabi hazretleri anlatıyor. Bu
yaşanmış olayda Hz. ALLAHIN sonsuz kudretiyle neler yaptığını
öğreniyoruz. Hz. ALLAH c.c. Ayeti kerimesinde, bizim emrimiz sadece
bir göz kırpması gibidir ol deriz oda oluverir buyruğunu bu olayı
yaşayanlardan dinlemiş oluyoruz.
Konumuz
ecel saati göz açıp kapamaktan daha mı yakındır idi. Hakikaten
düşünsek ki, istesekte istemesekte, saat durmadan ilerliyor ve bizim
için hazırlanan bir zamanı bize ulaştırıyor yani biz ne kadar kaçsak
kurtuluş yok devamlı peşimizde.
Onun bir
gayesi var vakti ulaştırmak, zamanı bize ulaştırdığı anda nefesimiz
kesilecek. Birde şu var ki, Hz. ALLAH c.c. Ayeti kerimelerinde
bizlere hitaben yaptığı ikazlarında, BİZ SİZE BİTMEYEN ÖLÜMSÜZ
AHİRET HAYATINI HAZIRLADIK SİZ İSE ÇOK KISA OLAN DÜNYA HAYATINI
TERCİH EDİYORSUNUZ BUYURUYOR.
Bir dünya
hayatı ki, içine yüz sene veya yüz elli sene de girse o yaşı yaşayıp
bitirene, ne kadar ömür yaşadın diye sorsalar, onun vereceği cevap,
çocukluğum dünkü gün gibi gözümün önünde, ömür su gibi aktı geçti,
sanki hiç yaşamamış gibiyim olacaktır.
İşte dört elle sarılıp peşine koştuğumuz dünya bizi ecelimize
götürüyor, İnsanları ecellerine kavuşturmak için geceyi gündüze
devamlı ekleyerek dönüyor ve eceline erdirdiği insanları durmadan
yutuyor. Garip bir benzetme fakat doğruya
yakın, her canlı yaşamını sürdürmesi için, dünyanın kendisine
sunduğu hazır olan rızkını yerken, dünya da üzerinde doyurup
büyüttüğü canlıları ecellerine yetiştirerek durmadan yutmaya devam
ediyor. Bu yutma işi kıyamete kadar devam
edecek şimdi biz düşünmeliyiz dünya bizi yutmadan ne
yapabiliriz.
Her geçen gün eskimeye yüz
tutmuş ve bir gün dünyanın yutacağı vücudumuzu şeytana teslim ederek
günah mı işletelim, yoksa ecel vakti gelince onu dünyaya rızık
yapacak olan gerçek sahibine ibadet mi ettirelim hangisi daha
doğru.
Hepimiz biliyoruz ki, yürüyen
ayaklarımızı, tutan ellerimizi, gören gözlerimizi, iç ve dış bütün
organlarımızı, hepsini hazır bulduk. Ve bir gün gelecek bunları
veren, vücudumuzu ne işlerle eskittiğimizi mutlaka bize
soracaktır.
Vicdanımızı harekete
geçirerek düşünelim birisine emanet olarak atımızı versek al bunu
kullan, fakat bir şartım var, filan kişi benim düşmanımdır,
kesinlikle sana verdiğim bu emaneti o kişiye kullandırma, eğer
verirsen sana darılırım dese, o kişi bu kadar tembihe rağmen kalkıp
senin verdiğin emaneti düşmanına kullandırır ise ona
kızmazmısın. Hele atına zararlı yem vermiş ise, onu hasta etmiş ise, ona
tazminat davası açarsın ve gerekirse hapse attırırsın. İşte bizler
de,Hz. ALLAHIN yarattığı vücutlara koyduğu birer ruhlarız
vücutlarımız ise bineklerimizdir. Hz. ALLAH c.c. Bu vücud
bineklerimizi emanet olarak verdi kim ki, ruhunun taşıyıcısı olan
vücuduna şeytanı bindirirse idareyi ona verdi
demektir. Şeytan ona haram yedirir zina yaptırır küfür ettirir daha
fırsat bulursa dinden çıkarır kendi yakınları ile cehenneme
sokar. Ve mahşer gününde Hz. ALLAH, emanete
ihanet ederek vücuduna haram dolduran yasak yerlerde gezdiren
ruhlarımızı hesaba çekecektir. Ve buyuracak ki, EY ADEM OĞULLARI BEN SİZE ŞEYTANA UYMAYIN O SİZİN
DÜŞMANINIZDIR DEMEDİM Mİ? (yasin 60.) Bu ilahi hitaba muhatap olmamak için, Hz. ALLAHA ve
bütün insanlık alemine düşman olan şeytanı bizde düşman
bilelim. Ve bize verilen vücud bineğimizi
helal rızıklar ile besliyelim ona ibadet yaptıralım. Kimsenin kötülüğünü istemeyelim. Kimsenin başarısını
kıskanmayalım.
Devletimizin milli
beraberliği için çalışalım bölücü olmayalım eğer içimizde sayılan
kötü huylardan bir tanesinin varlığını dahi hissedersek, bilelim ki
şeytan bizi yoldan çıkarmaya çalışmaktadır. Kötü niyetimizden dolayı derhal tevbe edelim secdeye
kapanalım ki, şeytan vücudumuzu terk etsin. Aksi şekilde şeytanın
askeri oluruz da haberimiz olmaz. O zaman
da, sahibimiz olan Hz. ALLAH ,mahşer gününde bizden davacı olur. Hz.
ALLAH (c.c.) bizleri nefsimiz ve şeytan ile imtihan ediyor onun için
ruhumuzun gaflete dalmaması için, Hz. ALLAH ile irtibatlı olalım ki,
şeytan bize musallat olamasın.
İrtibat
ise ona samimi kalpten iman ile bağlanıp ibadet yapmakla olur.
Samimiyetsiz yapılan ibadetlerin hiçbir faydası
olmaz. Kendini sofu gösteren öyle kişiler var
ki, şeytanın yönetimine girmiş onun emrinde çalışıyor da kendisi
farkında değil. Zamanımızın hatem sultanının,
nefsini şeytana kaptıran, sahte mücahitlere çok derin bir ikazı var.
Şöyle buyuruyor,
EY, MÜCAHİT KUŞANMIŞ
CİHATA GİDİYORSUN ,FAKAT İÇİNDEN KUŞATILMIŞSIN HABERİN
YOK.
VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL
ALEMİN.
ALLAHümme salli ala seyyidina ve
nebiyyina muhammedin ve ala ali muhammed…
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.95 Ehli Küfür Hiç Bir Zaman Müslümanlara Olan Düşmanlıklarından Vazgeçmiyecektir.
Ehli Küfür Hiç Bir Zaman Müslümanlara Olan Düşmanlıklarından Vazgeçmiyecektir.
Ehli Küfür Hiç Bir Zaman Müslümanlara Olan Düşmanlıklarından Vazgeçmiyecektir.Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Eğer onların güçleri
yetse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler."(Bakara-217)
Türkiye’yi Avrupa
birliğine almamak için yıllardır bahanelerle
oyalayan Avrupalı yetkililer Türkiye’nin yeni
yol haritası ile muradlarına erdiler .
Her insanın kendine göre doğru bildiği düşünceleri
vardır. Bizim doğru bildiğimiz, Avrupalılar
bizi almak istemedi Hazreti ALLAH (c.c.) bizim o hıristiyan birliğine girmemizi layık görmedi oraya
girmemize çeşitli engellerle karşı
çıktı. Bunu Hazreti ALLAH'ın takdirine
inananlar bilir inanmayanlar bilmez. Biz son
dine son peygambere inanmış islâm devletiyiz bize yakışır mı islâm
dinine inanmayan son peygamberi kabul
etmeyen haçlı devletler arasına girmek
yakışmazdı. fakat yıllardır şuursuzca
mücadele edildi fakat Hazreti ALLAH engel koydu olmadı
Elhamdülillah.
Üstelik giren ülkelerin
durumu meydandaydı Yunanistan bunun bariz bir örneğiydi
öldüler öldüler dirildiler. Şu zaman dahi Yunanistan ekonomik krizden kurtulmuş
değil. Sinek açık gördüğü bal kavonozunun
etrafında uçar durur kavanoza girmesi ölümüne sebep olur. Avrupa birliği de dışarıdan bal
kavanozu gibi görünür girenler çıkmak isterler
çıkamazlar. Fakat nihayet devlet başkanımızın
basiret gözü açıldı Avrupa birliğin rest çekti çok
sevindik. Biz islâm devletiyiz, din
kardeşlerimizle işbirliği halinde olmalıyız Hazreti ALLAH (c.c.) de
böyle istiyor.
Devletimize hainlik
yapanları destekleyen Avrupa’nın neyin peşinde olduğu tamamen su
yüzüne çıktı devletimiz aleyhine çalışmaları meydanda bu
saatten sonra haçlıları dost edinmeyeceğiz evvelden
Osmanlıydık Osmanlı kalacağız İnşaALLAH Hazreti ALLAH'a sonsuz şükürler olsun ki Devlet başkanımız
sayın Tayyip Erdoğan müslüman devletlerle iş birliği kuruyor bu işe
ise Kudüs sıkıntısı vesile oldu. Her şerde
bir hayır var derler hayırdır inşaALLAH. Diğer bir Ayeti kerimede: "Eğer sabreder ALLAH’tan korkarsanız onların hilesi size hiç
bir zaman zarar veremez. Şüphesiz ki ALLAH
onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır . "(Al-i
imran-120) Bizim
de Hazreti ALLAH’tan korkan devlet başkanımız var hazreti ALLAH
(c.c) yolunu açık etsin vücuduna sıhhat ve
afiyet ömrüne bereket versin inşaALLAH. Amin...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.96 Eğer Onlara Melekleri İndirseydik,Ölüler De Kendileri İle Konuşsaydı. Ve Her Şeyi Toplayıp Karşılarına Getirseydik !!
Eğer Onlara Melekleri İndirseydik,Ölüler De Kendileri İle Konuşsaydı. Ve Her Şeyi Toplayıp Karşılarına Getirseydik !!
Eğer Onlara Melekleri İndirseydik,Ölüler De Kendileri İle Konuşsaydı. Ve Her Şeyi Toplayıp Karşılarına Getirseydik !!Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde
! "Eğer biz onlara melekleri
indirseydik, ölüler de kendileri ile konuşsaydı, ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, ALLAH
dilemedikçe yine de inanacak değillerdi.
"(Enam
-111) buyuruyor.
Evet Amenna ve
saddakna: Hazreti ALLAH her şeyin özünü bilendir. İlmin zirvede olduğu günümüzde, insan vücudunun
mucizevi yaratılışının bütün alimler
tarafından hayranlıkla kabul edildiği bu zamanda. Bu muazzam
eserin yaratıcısının tabiat olduğunu iddia
eden alimler varsa bu alimlerin iman etmesine
Hazreti ALLAH (c.c.) izin vermemektedir.
Hazreti Ademin neslinden gelmediğini
maymundan geldiğini iddia eden bir Darvin destekçisi ALLAH’a iman etmiyorsa onun iman etmesine maymun olarak
dirilmesine hazreti ALLAH’ın takdiri vardır o
kişi istese de iman edemeyecektir ahirette maymun olarak
dirilecektir.
Yukarıda geçen Ayeti
kerimeden başka mana çıkaramıyoruz sizler de düşünün hazreti ALLAH’a
nasıl teslim olmamız
gerektiğini. Ey inanalar imanınızın kıymetini
bilin ve iman etme şerefini size bahşettiği için O'na şükür
secdesi yapın. Varsın iman etmeyenler
düştükleri şeytanın batağında oyalana dursunlar. Kibirlerini yenip tevbe etseler Hazreti ALLAH’a
sığınsalar Hazreti ALLAH’ı af edici bulacaklar kurtuluşa
ereceklerdir bu da olayın başka bir
boyutudur. Ancak şeytanın bağladığı kör
düğümü çözebilmek hazreti ALLAH’ın yardımıyla
olmaktadır. Hazreti ALLAH’ın yardımına
kavuşmak O'na iman etmekle mümkündür başka yol vermemiş Hazreti
ALLAH’ımız. Hazreti ALLAH (c.c.) cümlemizi
O'na kalpten iman edenlerden eylesin Amin...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.97 Eğer Müslümanların Emiri Devlet Reisi Adil Birisi İse,O Aynı Zamanda Zamanının Kutbudur(Abdül Kadir Geylâni Hz)
Eğer Müslümanların Emiri Devlet Reisi Adil Birisi İse,O Aynı Zamanda Zamanının Kutbudur(Abdül Kadir Geylâni Hz)
Eğer Müslümanların Emiri Devlet Reisi Adil Birisi İse,O Aynı Zamanda Zamanının Kutbudur(Abdül Kadir Geylâni Hz)Evvelâ Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize ve
onun izinden gidenlere sonsuz selâtı selâm
olsun.
Geçmiş zamanın kutbu Abdül Geylânı
kuddüse sirruh Hazretleri Fethurrbbani eserinin kırksekizinci sonbetinin üçyüz yirmibeşinci sahifesinde
zamanın kutbunun faziletlerini açıklarken
şöyle buyuruyor. :
"Zamanın kutbunun
veziri mesabesindeki abdal,Aziz ve celil olan ALLAH'ın fiili ile yer
içer. Kutbun yeyip içmesi ve tasarrufu
ise,Resulullah (s.a.v)'in yeyip içmesi gibidir Kutubun tasarrufu nasıl böyle olmasın ki, o , Resulıllahın
ümmeti arasında kendisinin evlâdıdır ,
naibidir , halifesidir.
Kutup ALLAH'ın
halifesi Resulullah (s.a.v)ın halifesidir O mananın halifesidir ,
batinin halifesidir. Müslümanların emiri
devlet Reisi ise zahirin halifesidir. Her
müslüman, müminlerin emiri olan devlet reisine tabi olmak ve itaat
etmek zorundadır. Hiç bir müslümana,
müminlerin emiri olan devlet reisine karşı gelmek ve itaat etmemek
caiz değildir.
Hatta denir
ki! Eğer müslümanların emiri devlet
reisi adil birisi ise, O, aynı zamanda zamanın kutbudur da
. Yani batin ve mana kutupluluğu da onun
üzerindedir. Bu işin kolay olduğunu
sanmayın. Zira başınıza bir kişi vekil
kılınmıştır. O müslümanların emiri olması
sıfatıyla,sizin zahirle alâkalı işlerinizi deruhte
etmektedir. Zamanın kutbu olması sıfatıyla da
batinle alakalı hallerinizle meşgul olmaktadır." (FETHURRABBANİ Yaman arıkanın kaleminden Abdükadir
geylâni sohbetleri .)
Geçmiz
zamanın sultanil Evliyası Gavsıl Azamı Abdülkadir Geylâni Hazretleri
böyle buyuruyor bizlere duyuruyor zamanın
adil devlet başkanın zamanın kutbu olduğunu iddia
ediyor.
Bazılarına bu konular yabancı
gelebilir hafızaları almayabilir. Şu
kesinlikle bilinmelidir ki Hazreti ALLAH'ın özel takdirleri
kararları vardır, O her gün yeni bir iştedir. Öldürüyor diriltiyor yarattığı kullarını dünyadaki
yaşamınında onlara vereceği görevle yaratıyor o hal ile
dünyaya gönderiyor bu kullar O'nun özel kullarıdır bu kulları zamanı
gelince evvelce hazırladığı göreve getiriyor o kulunun ise
bundan haberi olmuyor robot gibi içinden
idare ediliyor Hazreti ALLAH'ın kontrolu idaresi altında çalışmalar
yapıyor.
Hazreti ALLAH (c.c) onu hıvzı himaye ediyor her nusubet ve
belâlardan koruyor tıpkı peygamberleri koruduğu gibi koruyor ayrıca
Sayın reisi cumhurumuzu koruduğu gibi!
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.98 Elektrikle Çalışan Vücudumuz.
Elektrikle Çalışan Vücudumuz.
Elektrikle Çalışan Vücudumuz
Elimi Sızlatan
Elektrik.
Geçmişte bir gün buzdolabımızda
kaçak elektrik oluştu. Kapağını açarken temas
ettiğim yerde elimin hafifçe sızladığını görünce kontrol kalemi ile
baktığımda kontrol kaleminin lâmbasının yandığını görünce kaçak
elektrik olduğunu gördüm birden aklıma hep söylerler vücudumuzda
elektrik var diye bakayım vücudumdaki elektriği kontrol kalemi
gösterecek mi?
Bir elimi kaçak olan
buzdolabının üstüne koydum sağ elimle de kontrol kaleminin ucunu sol
elimin üstüne temas ettirdim kontrol kaleminin lâmbası
yanıyordu. O zamanlar yaşımız on beş
civarındaydı.1950 yıllarından bahsediyorum. Bu hadise bize çok enteresan gelmişti et ve kemik olan organ
ışık yakıyordu. Zaman geçtikçe bu hadisenin
iç yüzünü anlamak için kendi çapımda araştırmalar yaptım kuranı
kerimden insanın yaratılışını inceledim.
Hz. ALLAH(c.c)'nün Âdem aleyhisselâmı nasıl yarattığını
okudum dikkatimi (Sad 72) ayeti kerimesi çekti. Hz. ALLAH(c.c) buyuruyordu ki :"Ben Âdeme kendi ruhumdan üfledim." (Sad
72)
Hz. ALLAH’ın bu üfürme sözü
pek çok dikkatimi çekmişti. Kendi aklımca
üfürme sözü nefes üfledi düşüncesine kapıldım. Çünkü boğulmak üzere olan kaza zadeye yuttuğu suyu
boşalttıktan sonra ilk olarak, nefes üfürülür bir adı da Hayat
öpücüğüdür. Hz. ALLAH başımıza getirmesin. Ruhtan kasıt nefes midir diye kendi kendime
sormuştum.
Fakat Zaman geçtikçe ilim
ilerledi insan vücudunda elektrik olduğu ispatlandı Arızalı kalplere piller takılmaya başlandı pillerin ucundaki
kablolar derinin altında Kalbin ritmini
ayarlaması için sinirlere ve etten yapılmış ilahi jeneratöre
bağlanıyordu.
Bu işin uzmanı âlimler
etten jeneratörlerden bahsederken bunların ilk yaratılışında
elektrikle dolu olduğundan zamanla yağlar sebebi ile çalışamaz hale
geldiğinden bahsediyorlar. Şimdi aklımıza
kendi ruhumdan üfledim buyuran Hz. ALLAH(c.c) bizim kalbimizi
harekede geçiren enerjiyi mi yüklüyor bunları ancak O
Bilir. Ayeti kerimede: "Resulüm sana ruhtan sorarlar onlara de ki, O
rabbimin emrindendir." (İsra 85)
Nefesimiz ise başlı başına mucize yemeden içmeden
durabiliyoruz nefessiz ise asla. İmansız
birisi ile tartışırken, elimle tutmadığım gözümle görmediğim hiç
bir Varlığa inanmam deyince, bende içine
çektiğin nefesine inanıyor musun dedim, Evet
deyince bak elinle tutmadığın gözünle görmediğin nefese
inanıyorsun. Hani sen elinle tutmadığın
gözünle görmediğin varlığa inanmıyordun deyince ona inanıyorum
deyince, bende o zaman elinle tutamadığın gözünle göremediğin Hz.
ALLAH var demiştim de kısa süre sonra motosiklet kazası geçirmişti
de yüzü paramparça olmuştu. İnsanların
arasına çıkacak yüzü kalmamış kısa süre sonra
ölmüştü.
Nefes Hz. ALLAH’ın üflediği ruh
mu acaba? Çünkü Hz. ALLAH’ı göremediğimiz
gibi nefesi de göremiyoruz. Bir de şu var ki
vücut beden organlarımız ne kadar güçlü olsa kalbimiz ne kadar
elektrikle güçlü olsa nefes kesilince hükümleri kalkıyor iflâs
ediyorlar. Onun için Hz. ALLAH’a şöyle dua
edelim Hz. ALLAH(c.c) Nefesimize genişlik versin nefes adedimizi
arttırsın İnşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.99 Elektrik Üreten Baraj Hakkindaki Tartisma
Elektrik Üreten Baraj Hakkindaki Tartisma
Elektrik Üreten Baraj hakkindaki tartisma
>Elektrik Üreten Baraj Hakkindaki TartismaElektrik üreten bir barajdan fertler direkt olarak elektrik
alamaz. Almak isterse onu elektrik idaresine
gönderirler.
Eğer o kişinin tesisatında bozukluk görürlerse
cereyan kablosunu bağlamazlar. Bir kişi de elektrik tesisatını
sağlam bir firmaya yaptırmış temiz malzeme ile yaptırmış ise, onun
verdiği belge ile elektrik idaresine gidilir ve müracat edilir o
idare de aracılık yapar elektriği bağlar.
Aynı bu sistem gibi
temsilde hatam olursa Rabbim af etsin Hz. ALLAH da kâinatın bitmez
tükenmez enerji barajıdır. O'nun manevi barajından da enerji almak
için O'nun görev verip tayin ettiği Peygamber (s.a.v)
Efendimizdir. Onun ahirete irtihalinden sonra da onun hayatta
iken yaşadığı gibi yaşayan Vekilleri elektrik santralında görev
başındadırlar.
Vekilleri onun yaşadığı asrı saadet devri gibi
yaşadıkları takdirde o görev kendilerine tahsis edilir. İşte o
vekiller ahirette Ruh olarak yaşayan Peygamber (s.a.v) Efendimiz ile
manevi bir bağ içindedirler.
Manevi güç arayan vücud evi
harab olmuş imanı zedelenmiş bir kişi de maneviyatını güçlendirmek
istediğinde ruhunu kuvvetlendirmek için Hz. ALLAH'ın tayin ettiği
bir Peygamber vekilinin manevi elektrik santralına müracaat etmesi
zaruridir. Oradaki yetkili onun manevi kuvvet sahibi olması için
aracılık yapacaktır. Fakat kalb düzgün olacak gaye Hz. ALLAH olacak
kalp bozuk ise cılık yumurta ise ona elektrik bağlamazlar çünkü
tesisat bozuk hemen elektriğini keserler. kalbini
mühürlerler.
Tarikatı yaşadım biliyorum deyip o yola çamur
atanlar bilsinler ki kendileri o yoldan ayrılmamış
atılmışlardır.
Kalpteniman
<
| |
|
|
[TOP]
20.100 Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol.
Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol.
Emrolunduğumuz Gibi İstikamet Üzere Olmak
"Emrolunduğun gibi istikamet
üzere ol!"(Hud Süresi 112) Demek bizim kafamızı, kalbimizi
meşgul etmesi gereken bir numaralı meselemiz, istikametimizi koruma
meselemizdir!
Yoksa günlük olayların
istila ve işgaline maruz kalıp da hayatımızın bir numaralı meselesi
olan istikametimizi koruma konusunda büyük gaflete düşmek
değildir. Bu konuda kimse kendini
istikametini koruma görevinden hariç tutamaz. Benim istikametim düzgündür, ben garantideyim, istikametimi
koruma hassasiyeti duymama gerek yoktur, diye bir rehavete
kapılamaz. Bunun aksi de böyledir. ‘Benim
istikametim hep bozuk gitmiştir, düzeltmem de mümkün değildir’ diye
peşin bir ümitsizlik çukuruna kendini atamaz. Bugün istikameti iç açıcı olmayabilir; ama yarın iradesini
güçlendirir, istikametini düzeltebilir, ebedi hayatını
kazanabileceği mutlu bir istikamet çizgisine
yönelebilir. Bu sebeple, kafaların karışıp
dikkatlerin dağıldığı devrelerde istikametini koruma konusu, hemen
hepimizin bir numaralı meselemiz olduğunun farkında olmamız
gerekmektedir! Nitekim Efendimiz (s.a.v)
Hazretleri’nden aldığımız şu çarpıcı uyarı da bizi mutlaka
düşündürmelidir. Buyurmuş ki: Hud
Suresi’ndeki “Emrolunduğun gibi
istikamet üzere ol!” ayeti beni
ihtiyarlattı" Evet, emrolunduğumuz
gibi istikamet üzere olma hassasiyetimiz de bizi ihtiyarlatacak
derecede bir numaralı meselemiz olmalı, saçlarımızı beyazlatacak
derecede sorumluluk duygusu içinde istikametimizi koruma şuurunda ve
hassasiyetinde olmalıyız. İsterseniz
maneviyat büyükleri istikametimizi koruma görevimize nasıl
dikkatimizi çekiyorlar görelim. Şah-ı Nakşibend Hazretleri’ne
kerametler gösterecek derecede düzgün istikametli bir zattan söz
ederken derler ki: -“Bu zatın istikameti öylesine düzgün ki, bazen sabah
namazlarını Kâbe’de kıldığı bile görülmektedir!” Şah-ı Nakşibend
Hazretleri, ‘O keramet mühim
değil!’ deyip geçer. ‘Dicle Nehri’nin
üzerinden yürüyerek gider, suya batmaz.’ derler. ‘O da mühim değil!’
der. ‘Bahçesinde çalışırken zemin çamur olursa seccadesini havaya
atıp namazlarını üzerinde kılar.’ derler. ‘O da mühim değildir!’
deyince: Efendi Hazretleri derler, o keramet
mühim değil, bu mühim değil de, sizin için ne
mühimdir? Maneviyat büyüğünün cevabına
bakın: "Benim için mühim olan, onu o
makama yükselten istikamet çizgisini son nefesine kadar koruyarak
devam ettirmesidir, anladınız mı şimdi mühim olanın ne
olduğunu?" der.
Mesele istikamet çizgisini son nefesine kadar koruma
titizliğine sahip olması, zamanla bozulma ve gevşemeye düşmemesi,
kazandığı bu düzgün istikametini gaflete dalarak
kaybetmemesidir! Demek oluyor ki, hiç kimse
şu anki düzgün istikametine bakıp rehavete
kapılmasın. Yine hiç kimse de şu andaki kötü
istikametine bakıp da benden istikameti düzgün bir adam olmaz,
diyerek ümitsizliğe düşmesin. Hemen herkes
istikametine sahip olma ve düzeltme konusunda saçlarını beyazlatacak
derecede ciddi bir dikkat ve şuurun içinde olsun. ALLAH Resul’ünü (s.a.v) ihtiyarlatan istikametini koruma
titizliği, hemen hepimizin de saçlarımızı beyazlatacak derecede
önemli meselemiz olsun! Ne dersiniz, böyle
bir hassasiyetimiz söz konusu mu? İstikametini düzeltenler korumak
için, düzeltemeyenler de düzeltmek için saçlarımızı beyazlatacak
derecede bir hassasiyet içinde olmamız gerektiğinin farkında
mıyız? Değerli kardeşlerimiz, "Yoksa Ayağını sıcak tut başını serin, hayatını gafletle yaşa
düşünme derin’" Tekerlemesi bizim gafletimizi
de mi anlatmış oluyor bu durumda? İstikametimizi koruma diye bir meselemizin varlığının
farkında olmalıyız.
Aksi takdirde gaflete
düşerek dosdoğru yolu bırakır şeytanın tayin ettiği bir yola gideriz
de hayatımızı boşa geçiririz. Hz. ALLAH(c.c) cümlemizi sırat-ı
müstakim yolundan ayırmasın İnşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.101 EN BÜYÜK NİMET HANGİSİDİR...
EN BÜYÜK NİMET HANGİSİDİR...
EN BÜYÜK NİMET HANGİSİDİR...Hazreti Allah (c.c) Ayeti kerimesinde :
And olsun ki, Allah müminlere kendi içlerinden bir
peygamber göndermekle büyük bir lütufta
bulunmuştur. (Al-imran-164 )
Bu lütuf
gerçekten nimetlerin en büyüklerinden birisidir. Onu göndermeseydi sapıklık
çukurlarında kalırdık, hidayetten mahrum, ebedi bir hayata düçar
olurduk. Çünkü, zahiri ve batini ilmi ve ameli , dünyevi ve
uhrevi bütün üstünlüklerin ve yüceliklerin hepsi onda
toplanmıştır. İnsan haysiyetini şeref ve ıtıbarını zedeleyecek maddi ve
manevi her türlü kötülüklerden, kararan ruhları. taşlaşmış
kalpleri arındırıp temizlemiştir. Ve kıyamete kadar da böyle devam
edecektir..
Ayeti kerimede : "Nitekim kendi içinizden
Ayetlerimizi okuyacak,sizi teskiye edecek temizleyecek, size kitap ve hikmeti
öğretecek bir Peygamber gönderdik." ( Bakara -151
)
Hazreti Allahın övdüğü nimetlerle ilimlerle süslediği bu nur
kaynağı Muhammed mustafa (s.a.v) efendimiz en büyük nimet değil de
nedir. İnsanlığa dünya hayatı ve ahiret hayatının yaratılış gayesini öğreten
peygamberimize sonsuz salatı selamlar olsun.Allahümme salli ala seyyidina
Muhammed...
Ayeti kerimede : "Bu peygambere inanan, saygı
gösterip aziz tutan,ona yardım eden ,onunla gönderilen nura inananlar yok mu,
işte onlar kurtuluşa ve saadete
erenlerdir." (Araf-157)
Hazreti Allah (c.c)
cümlemize Hazreti ALLAH'a kul nur peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)
Efendimize ümmet olmamızı nasip etsin Amin...
ALLAHÜMME SALLİ ALA
SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ MUHAMMED....
Kalpteniman
...
[TOP]
20.102 En Büyük Nasihat!
En
Büyük Nasihat
Harun Reşid en tanınmış
Abbasi halifesiydi. Adaleti ve İslamin
yayılması için gösterdiği gayreti ile meşhurdur. 786- 809 yılları arasında hüküm süren Harun Reşidin
zamanında Abbasiler çok büyük kültürel ve
bilimsel gelişmeler kaydettiler.
Behlül
Dana (k.s) da Halife Harun Reşidin zamanında yaşamış nasihatleri
cile halifenin hep yanında olmuş büyük bir zat
idi.
Rivayete göre Harun Reşidin annesi
Behlül Danaya gelerek, Harun’a gel biraz nasihat et de adaletten
ayrılmasın yoksa Ahirette işi çok zor olacak
der.
Bunun üzerine Behlül bir gün Harun
Reşide uygun görürseniz biraz dolaşalım der. Ve alır onu mezarlığa götürür.
Tek
tek mezarları göstererek, Bak bu filanca şu kadar malı vardı, şu
kadar yıl yaşadı ve öldü. Şurada yatan da
filanca idi zamanın hükümdarı idi, şu kadar askeri vardı, şu kadar
da hazinesinde malı vardı. Şurada yatan kadın
da, zamanın en güzeli idi, herkes ona sahip olmak için can atıyordu,
sonunda biri ile evlendi şu kadar çocuğu oldu ve şu kadar yıl yaşadı
der.
Eve döndüklerinde Harun Reşidin
annesi, Behlül ile sohbet ettin mi sana neler anlattı diye
sorar. Harun Reşid hayır dercesine annesinin
sorusuna cevap vermez.
Daha sonra annesi
tekrar Behlil’e gelerek, Oğluma ne zaman nasihat edeceksin diye
sorar, O da şöyle cevap
verir. Ben ona nasihat ettim birlikte
mezarlığa gittik. Ona bazı gerçekleri
hatırlattım. Çünkü ölüm en büyük
nasihattir. Eğer bunu anlamadı ise diğer
söyleyeceklerimin de hiç bir faydası olmaz.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.103 En Büyük Tehlike!
En büyük tehlike!
Hazreti ALLAH
(c.c) ayeti kerimesinde: "ALLAH
büyüklük taslıyanları asla sevmez."
buyuruyor (Nahl 23)
Resulıllah (s.a.v)
Efendimiz buyuruyor ki: "Bir kimseye
ilim olarak ALLAH'tan korkması yeterlidir. Bir kimseye cehalet olarak da kendini beğenmesi nefsine
mağrur olması yeterlidir. Eğer siz hiç günah
işlemeseydiniz daha büyük günaha düşeceğinizden korkardım.O da kişinin kendini
beğenmesidir."(Camiüs-sağir)
Kişinin kendini beğenmesi en
büyük tehlikedir neden? Ey kendini beğenen
fani ölüme mahkum insan. Baki olan
ölümsüz Hazreti ALLAH tarafından yaratıldın, sana
verilmiş emanet bir beden ve ruh ile
yaşıyorsun ve onları sana vereni unutuyor sahipleniyor kendine mal ediniyor kendini beğeniyorsun sana
verenin malına tecavüz
ediyorsun. Bu
başkasının evinde oturup da bu ev benim deyip övünmeye benzemiyor
mu? Veya başkasının otomobilini emanet alıp
bu benim deyip kibir satmaya benzemiyor mu? İşte biz insanlar emanet vücudumuzu benimseyip
sahiplendiğimiz zaman hele kibire kapıldığımız zaman en büyük tehlikeye düşmüş
oluyoruz. İlk yaratılışımızın kerih bir su,
sonumuzun da kurtların yemi olan bir kürek gübre
olduğunu aklımızdan çıkarmamalı
kendimizi hiçbir zaman beğenmemeli
başkasından üstün görmemeliyiz.
Kendini
beğenecek biri varsa O da kâinatın tek sahibi ölümsüz ebedi baki
olan Hazreti ALLAH'tır. O'na bize verdiği
emanet de olsa vücud nimetleri için daima şükür halinde olmamız
gerekiyor. Ey sonsuz kudret sahibimiz
ALLAH'ımız verdiğiniz zahir batin bütün nimetleriniz için sonsuz
şükürler. Velhamdülillahi Rabbil
alemin....
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.104 Eserden Müessire Geçmek
Eserden müessire geçmek
İnsan vücudunun yaratılışına
dikkatle bakmak, yaratıcıyı bilmenin
anahtarıdır.
Hadisi şerifteşöyle
buyruluyor;
"ALLAH'ın yarattıkları
hakkında tefekkür ediniz , Zatı hakkında tefekkür
etmeyiniz." (Camius sağir)
İnsanın her yaratılan şeyde
ALLAH'ü Tealanın eserlerini görmeye çalışması
gerekir. Bu tefekkürler sayesinde iman
tekamül etmiş olur.
ALLAH'ü Tealanın
yaratışındaki incelikler ne kadar çok bilinirse, Ululuk ve azameti
de o nisbette bilinmiş olur. Dışta ve içte
bulunan organların her birindeki faydalardan insanların çoğu
habersizdir. Sahip olduğu en kıymetli şeyleri
dahi hiç karşılık vermeden üzerinde bulmuş olmasına rağmen, devamlı
gördüğü bir çok şeylerin farkına varamamış ibret gözü ile
bakamamıştır.
Meselâ, insan vücudunda
yüzlerce kemik, sinir, damar ve, yüzlerce ihtiyari hareketler tertip
olunmuştur. Her biri bir başka hizmette, bir
başka hizmettedirler. Ayeti kerimelerde şöyle
buyrulmaktadır; "O ALLAH ki seni
yoktan yarattı, düzenledi bir biçim verdi. Dilediği şekilde seni
terkip etti." (İnfitar 7-8)
Senin ise bunlardan hiç haberin yok. Sen ise el ve ayağını
tutmak yürümek tutmak için, dilini te konuşmak için kullanıldığını
bilirsin. Halbuki insanın içindeki ve
dışındaki bütün organlar her biri bir işle meşgul olurken sen ise
tatlı tatlı uykudasın.
Onlar sana
hizmetten bir an bile geri durmuyorlar.Sen ise onları
tanımıyorsun. Aynı zamanda onları sana hizmet
ettirene de şükretmiyorsun.
Ayeti
kerimede: "Gerçekten insan çok
nankördür." (Hacc 16) Gaflete dalan dünyaya geliş
sebebinin özünü bilmeyen insan Taşıdığı bedeninin sırlarını çözmeye
çalışmıyor yaratanına şükretmeyip Nankör bir
hayat yaşıyor. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi
gaflete düşenlerden eylemesin. Amin..
Hatemi veli
Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.105 Esselamu Aleykum
Esselamu Aleyküm Verahmetullahi Veberekatuhu Hakikati arayan muhterem
insan, bu eserin yazılma gayesi Ol emriyle
olduran. Öl emriyle öldüren. Yarattıklarını ayırt etmeden inanana ve inanmayana rızklar
veren. Ahirette ise yalnız inananlara sonsuz
nimetler hazırlayan sonsuz kudret sahibimiz olan Hazreti ALLAH Celle
Celalühünün azametini duyurmak ve sevgisinin kalplere dolması
içindir.
Hepimiz biliyoruz ki, insanın
yeme içme gıdalarına ihtiyacı olduğu gibi manevi gıdalara da
ihtiyacı var. Maalesef insanların çoğunun
mideleri tok, ruhları ise aç olarak ömür sürüyorlar. Çaresini ise
araştırmıyorlar.
Hazreti ALLAH (c.c)
ayeti kerimede "Estaizübillah,
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol "Buyuruyor.
Doğru olmak en büyük
hazinedir. Öyle büyük hazine ki bitmeyen tükenmeyen bir
hazine. O hazineye sahip olan bu dünyada ve ahirette rahat
edecektir. Bu dünyadaki rahatının sebebi yalan söylemez, insanları
kandırmaz ikiyüzlülük yapmaz. Herkes ona itimat eder. Sayılan
sevilen insan olur.
Peygamber Efendimiz
(s.a.v) hadisi şerifinde, “Doğruluk
iyiliğe, iyilik ise cennete götürür.” Buyuruyor.(
Buhari)
Hz. ALLAH
cümlemize onun beğendiği şekilde olmamızı, dünya hayatımızı ve
ahiret hayatımızı güzel yaşamamızı nasip etsin
Amin.
Hz ALLAH (c.c) ayeti
kerimesinde:
“Sizden ücret
istemeyenlere uyun onlar doğru yoldadır buyuruyor.” (Yasin
21)
Bize doğru yolu tarif ediyor
bu ilahi emre göre dini menfaat aracı olarak kullanan bütün
cemaatler yanlış yolda oluyorlar. Onun için insanlar ALLAH yolunda
yalnız ve yalnız ALLAH rızası için çalışan cemaati arayıp bulmalıdır
ki doğru istikamette olabilsin. Bu meselede mümin çok dikkatli
olmalıdır. Girdiği cemaati inceleyecek
oradaki yöneticilerdeki çalışma sistemi madde temin etmek mi? Hz
ALLAH’ın rızasını kazanmak için mi? çalışma yapılıyor. Bugün için
ortalığı maddeciler istila etmesine rağmen yine de ALLAH rızası için
çalışan cemaat bulunmaktadır. Hz. ALLAH(c.c) hulusi kalple arayan
kullarına buldurur. Hz. ALLAH(c.c) cümlemize
razı olduğu topluluğu ve mürşidi kâmili
buldursun.
Hazreti ALLAH (c.c) çirkini
yarattığı gibi güzeli de yaratmıştır. Her şeyin hakikisi ve sahtesi
olduğu gibi din âlimlerinin de hakikisi ve sahtesi vardır. Bir insan
bilmelidir ki kalbi nereye meylediyorsa Hazreti ALLAH.(c.c) onu arzu
ettiği tarafa yönlendirir. Sebebi ise, dünya imtihan yeridir.
Kul istek ve arzuları ile imtihan olmaktadır. Dünyaya gelmekten
maksat, Hazreti ALLAH'ın sevgisini bulmaktır.
Akıllı insanında yapacağı en hayırlı iş; kendisine Hazreti
ALLAH'ın sevgisini
kazandıracak olan cemaati bulmasıdır. Zaman su gibi
akmaktadır.
Sahibimiz ise ayeti
kerimede:
"Estaizübillah, O
hanginizin daha güzel kulluk yapacağını imtihan etmek için ölümü ve
hayatı verendir."(Mülk
2) buyuruyor.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize ahiret imtihanını kazanmamıza
vesile olacak sevdiği cemaati bulmamızı nasip etsin
Amin.
Resulullah (s.a.v) hadisi
şeriflerinde:
“ALLAH’a inan ve
dosdoğru ol.” Buyuruyor.
İnsan nasıl varlıktır
ki kesinlikle öleceğini bildiği halde yeniden dirileceğini hesaba
çekileceğini bildiği halde ahiret hayatının hazırlıklarını
yaptıracak bir rehber aramıyor? O öyle bir tecrübeli rehber olmalı
ki hem dünyada yanlış yapmaktan zarar görmekten korunmalı hem ahiret
hayatında ateşte yanmaktan korunmalı. Fakat her işte tedbir alan
insan bu en önemli konuda gaflete düşüyor tedbir
almıyor. Birileri tarafından malına veya
canına zarar geldiği zaman onu düştüğü zor durumdan kurtaracak
avukat peşine koşar. Çünkü inanır ki, avukat o işlerin adamıdır.
Kanunları bilir. Ona yol gösterir. Onun vesilesi ile de mahkemeyi
kazanır. Sıkıntıdan kurtulur. Aynı insan Dünya hayatının
yaşamında şeytanın her an tuzağından kurtulma çarelerini öğretecek,
ahirette kurulacak mahkemelerde kendisini haklı çıkaracak, ahiret
kanunlarını bilen, o işlerin rehberini aramalı değil midir?
Gerçektir mürşidi kâmili bulan dünya saadetine ahiret selametine
kavuşmuştur.
Çünkü mürşidi kâmili bulan
Hz. ALLAH'ı bulur. ALLAH'ı bulan ise her istediğine
kavuşmuştur. Hz. ALLAH(c.c) cümlemizi
zatına kul, habibine ümmet etsin. Rehberi sadık mürşidine de mürit
yapsın. Fakat nefsine tapan kulunu ne
yapsın?
Dünya kurulalı beri insanların
çoğu nefsini yaratan Hz. ALLAH'ı bırakıp nefslerinin arzu ve
isteklerine uymuşlar. Bilmeden şirke düşmüşlerdir. Çünkü nefsinin
her dediğini yapan ona tapıyor demektir. Şu zamanda bile insanların
durumları aynıdır. Nefis ise ibadeti sevmediği için onun isteğine
uyup ibadet yapmayan nefsine ibadet yapıyor
demektir.
Vücudu güzel olsun diye nice
ağır sporlar yapar zor gelmez, namaz kılmaya gelince o nefsine ağır
gelir. Nice perhiz ve diyetlere katlanır
zayıflasın diye, ramazan ayı gelince onda sıkıntı başlar. Oruç
tutmamak için çeşitli bahaneler arar.
Hz.
ALLAH'ı zikretmek için toplanmış müminler “ALLAH, ALLAH…” diyerek
coşarlar. Başlarını sallarlar. O ise onları dışlar ve alay eder.
Kendisi nefsini dinler. Düğün ve müzik salonlarında başını ve her
yerini sallar. Bunu güzel görür, nefsini dinler. Maça gider
çılgınlar gibi tempo tutar, takımı için bağırmaktan sesi kısılır.
Bunları normal görür. Aslında normal gösteren nefsidir. O ise
bilmeden gizli şirke düşmüştür fakat farkına varamıyor. Hz.
ALLAH'ın emir ve
yasaklarına uymayıp nefsinin her dediğini yapan kimse tabidir
nefsine tapıyor demektir.
Ne kadar derse
desin ki, benim kalbim temiz, geçersizdir. Nice insanlar var;
“Ben namaz kılmıyorum fakat kimsenin ne
malında ne namusunda gözüm yok.” Diyor.
Bu iyi niyeti ile övünüyor ve namaz kılandan hayırlı olduğunu
zannediyor. Temiz diye övündüğü kalbi ile alnını secdeye koymasını
arzu etmeyen nefsinin ve şeytanın oyununa geldiğini fark
edemiyor.
Bilmiyor ki onu yaratan temiz
kalp ile zatına secde etmesini bekliyor.
Hz. ALLAH(c.c) Ayeti kerimede buyuruyor
ki:
“Hepiniz ALLAH’a yönelerek
ona karşı gelmekten sakınınız, namazı kılınız. Müşriklerden
olmayınız." (Rum 31)
O, böyle
emir ettiğine göre kılmayan zarar görecektir. Müslüman bir insanı
diğer dinlerden ayıran özelliği namaz kılması ile
oluyor.
Diğer bir ayeti kerimede ise, Hz.
ALLAH(c.c):
“Huşu ile namaz kılan
müminler ahiret azabından kurtuldular.”
(Müminin 1-2) buyuruyor.
Diğer bir ayeti
kerimede ise:
"Ailene namaz
kılmalarını emret. Kendin de onda sebat ile devamlı ol.
"(Taha
131) Namaz bu kadar önemli bir emir iken çeşitli bahaneler ile
kılmamak ne kadar büyük zarardır. Hele vücut güzelliğini korumak
için çeşitli ağır sporlara katlanan insan, namaz kılmaya gelince
üşenir ve kılmaz. Hâlbuki o formda tutmak istediği vücudu ne
yaparsa yapsın bir gün gelecek formdan
düşecektir.
Kabirde toprak olacaktır.
Ruhu ise onu yaratanın huzuruna gidecek ona ikram ettiği vücudun
hesabını verecektir. Spor yapsın, formunu korusun, namazını da
kılsın. İman formunu da korusun. İbret ile görecek ki formda
kalmasına namazın da faydası olacaktır. Namazı da form için değil
ALLAH rızası için kılmayı unutmayacaktır. Yoksa niyeti zayıflamak
için olursa ibadet değil de spor yapmış olur. Ahirette ise eli boş
kalır.
Hz. ALLAH cümlemizi ahirette güzel
ibadet zengini, kötü amel fakiri yapsın Amin.
Velhamdü Lillahi Rabbil Âlemin
ALLAHümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Adede Ma Fi,
İlmillahi Salaten Daimeten Bidevami Mülkillah.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.106 Ey Ademoğulları Ben Size Şeytana İbadet Etmeyin O Sizin Apaçık Bir Düşmanınızdır Diye Emretmedim Mi ? ( Yasin-60 )
Ey Ademoğulları Ben Size Şeytana İbadet Etmeyin O Sizin Apaçık Bir Düşmanınızdır Diye Emretmedim Mi ? ( Yasin-60 )
"Ey Ademoğulları Ben
Size Şeytana İbadet Etmeyin O Sizin Apaçık Bir Düşmanınızdır Diye
Emretmedim Mi?" ( Yasin-60 )
Hazreti
ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde: "Ey
adem oğulları, Ben size şeytana ibadet etmeyin o sizin apaçık
bir düşmanınızdır diye emretmedim
mi?" (Yasin
60)
Evet
ettin Rabbimiz, gönderdiğin her elçin şeytanın bizim düşmanımız
olduğunu bize haber verdiler inananlar inandı
şeytanı düşman bildi, inanmayan onun sinsice hazırladığı çeşitli tuzaklarına düştüler bilmeden ona
ibadet yaptılar yapmaya devam ediyorlar hem
kendilerini hem kendilerini sevenleri üzüyorlar
kahrediyorlar.
Şeytan onlara alkolu,
esrarı, eroini, kumarı, ve zinayı süslü gösteriyor onları esir
alarak kendine bağlıyor kendine ibadet
yaptırıyor. Çünkü bir kişi hazreti ALLAH'ın
emrini bırakıp, ALLAH'ın düşmanı olan şeytanın emrine
girer onun dediğini yaparsa şeytana ibadet
yapıyor demektir. Bu durumda yaşayan ve
ahirete böyle giden bir kimse cehennemi hak ettiği zaman yukarıda
geçen hazreti ALLAH'ın ilâhi hitabını
işitecektir.
Ey bilmeden şeytanın emrine
girip ona ibadet yapanlar bir an evvel tevbe edin Hazreti
ALLAH'a kulluk yapın hem dünyanızı güzel
yaşayın hem de ahiretinizi kazanın. Hazreti
ALLAH'ın düşmanına uyanalar bu dünyada rezil bir hayat sürüyorlar
görüyoruz. Ahirette ise akibetlerinin ateş
olduğunu sahibimiz haber veriyor. Ateş olan
şeytanın peşine gidenin hedefi ateşten başkası olur
mu?
Hazreti ALLAH (c.c)cümlemizi zatına
kulluk yapmayı dünya ve ahirette O'nun yüce
sevgisini kazanan kullardan olmamızı nasip
etsin inşaALLAH Amin.
Kalpteniman
< | |
|
|
[TOP]
20.107 Ey Allahım Bizi Şeytan Ve Ordusundan Ancak Sen Korursun Başkası Koruyamaz. Ne Olur Bizi Ve Devletimizi Koru.
Ey Allahım Bizi Şeytan Ve Ordusundan Ancak Sen Korursun Başkası Koruyamaz. Ne Olur Bizi Ve Devletimizi Koru.
Ey ALLAH'ım Bizi
Şeytan Ve Ordusundan Ancak Sen Korursun Başkası Koruyamaz. Ne Olur
Bizi Ve Devletimizi Koru. EY ALLAH'IM
!! Bizi kan et ve kemikten yaratan
insan sureti veren sensin. Bize taktığın
vücud kalıbıyla görünür ve biliniriz. Ey
ALLAH'ım bizi şeytan ve ordusundan ancak sen korursun başkası koruyamaz. Şeytanın
tuzağına duşmüş bu durumda olan kullarını sen kurtar
yarabbi.
Onları kışkırtan ateşe gönderen
insan şeytanlarından onları kurtar yarabbi.
Yarabbi bizler aciz mücrim kullarız bir nefeslik vaktimiz var
o da sizin emrinizde bir an kesseniz hükmümüz
kalmaz.
Yarabbi, ne olur bize sermaye
olarak verdiğiniz nefesleri şeytanın
emrettiği işlerde değil de, Sizin istek ve arzunuza göre
harcamayı nasip edin inşaALLAH.
Ülkemizi
karıştırmayı gaye edinen Hakk hukuk tanımayan iktidar olma ugruna
halka yalanlar söyleyen siyahsetcileri sen durdur önlerini kapa
yarabbi. Hali hazirda devletimizi idare
edenleri devletimizin bekcisi yap bu görevi
onlardan alma yarabbi Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.108 Ey Allahını Arayan İnsan
Ey
ALLAH'ını Arayan İnsan
Az ye kalbini pakla, fazla uykuyu
mezara sakla. Az uyumak nimettir, Çok uyumak gaflettir, gaflet ise
zarardır kalbimizi karartır. Fazla uykuyu at seherde dağılır
murad. Seher ne kadar kutludur, uyanık olanlar mutludur. Seherde
rahmet kapıları açılır, uyanıklara nimet saçılır. Çok
uyku eziyettir, Az uyku meziyettir. Az ye az uyu çok konuşma, çok
yakında Evliya olursan şaşma. Az ört yorganları çok uyku tembel
yapar organları. Uyku ölüme eştir, Gafletle uyuyanın sonu
ateştir. Arifler sehere hasrettir, Onlara çok uyku musibettir.
Sanma çok yemek kan olur, Çok uyuyan unutkan olur.
Çok
uyumak ayıptır kıymetli vakitten kayıptır. Evliyalığa böyle
meziyetler ile girilir, sonra nimetler verilir.
Hz.
ALLAH(c.c) cümlemize yukarıda geçen tavsiyelere uyanlardan olmamızı
ve her anımızı değerlendirmemizi nasip etsin. Hz. ALLAH(c.c)
ayeti kelimesinde buyuruyor ki: "Celalim hakkı için biz
gökleri yeri ve aralarında olanları Altı günde yarattık Bize bir
yorgunluk ta dokunmadı. O halde Ey resulüm, onların dediklerine
sabret. Güneşin doğuşundan önce de, Batışından önce de Rabbini
hamd ile tesbih et. Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arasında
da onu tesbih et. Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne
kulak ver. O gün bütün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir.
İşte bu çıkış günüdür. Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş
te ancak bizedir. O gün yer onların üzerinden süratle yarılır
açılır Bize göre kolay bir iştir bu. Biz onların neler
söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üzerinde bir
zorlayıcı değilsin tehdidimden korkanlara kuran ile öğüt
ver." (Zariyat
38,39,40,41,42,43,44,45,)
SadakALLAH’ül
Azim. Vel hamdü lillahi Rabbil Âlemin. ALLAHümme
Salli Ala Seyyidina ve Nebiyyina Muhammedin ve Ala Ali
Muhammed.
Kalpteniman. üzgün dede
YANLIZ HZ.ALLAH C.C
KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan. Yalancı olma,hakikatın
hılafını söyleme. ' Ben İzzet ve Celal sahibi Allahdan
korkuyorum'diyorsun. halbuki sen Onun gayrinden
korkuyosun. Cinden de,İnsandan da,Melekden de korkma. Gerek
konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma.
Dünya azabından da korkma,ahiret azabından da korkma Sadece
ve yanlız,azab ile azab edecek olan (ALLAH) dan kork
.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.109 Ey Allahın İmanlı Kulları. Devletimizin tuzaklardan korunmasi İçin Dua Edin.!!
Ey Allahın İmanlı Kulları. Devletimizin tuzaklardan korunmasi İçin Dua Edin.!!
Ey ALLAH'ın İmanlı Kulları Asker Ve
Polislerimiz İçin Dua Edin.
Yıllardır
devletimizin başına çorap ören kara dinli mezhepsiz insan kılıklı canilerin ördükleri çorapları kökten çözmenin
zamanı geldi de geçiyor. Kürdistan hayali ile temiz yürekli kürt kardeşlerimizi hain
emellerine alet ederek yıllardır
katlettiler. Hazreti ALLAH (c.c.) halis
niyetli kürtlerin hatırına çözüm süreci adı altında çalışma başlattı bu iş için iyi niyetli devlet idarecilerini
devreye soktu ve gerçekten de mahrum
oldukları bir çok haklarını onlara verdi.
Devlet idarecileri onlara bu hakları verirken onların
arasındaki hainler tuzaklar kurdular devlet
topraklarını akıllarına göre bölmeye çalıştılar onlara sunulan iyi niyet çözüm sürecini felaket sürecine
çevirdiler.
Hem kendilerinden hem
kendilerinden olmayanların kanlarının dökülmelerine sebep oldular şu anda ateş her tarafı sardı Hazreti ALLAH
(c.c.) askerimizi polisimizi koruyacak
muzaffer kılacak inşaALLAH yeter ki imanlı halkımız hazreti
ALLAH'a hep birlikte sığınalım peygamberimiz
Muhammed mustafa s.a.v. Efendimize salâtı
selâm getirelim bu böiücülüğün ortadan kalkması için kökten
kazınması yok olması için hazreti ALLAH'a
canı gönülden yalvaralım O ALLAH'ı Azimüşan ki her
şeyden haberdardır. Ey
sonsuz kudret sahibi ALLAH'ımız sen herşeyden haberdarsın sen
tuzakları görensin ne olur askerimizi
polisimizi görünen ve görünmeyen tuzaklardan muhafaza
et çünkü sen herşeyi görensin. AMİN, AMİN.
AMİN.
YA ALLAH,YA ALLAH.YA ALLAH.YA
SAMED. ALLAHÜMME SALLİ ALÂ
MUHAMMED.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.110 Ey Diline Hakim Olamıyan Koltuk Peşinde Koşan, Dikkat Et Her Halinle İmtihandasın.
Ey Diline Hakim Olamıyan Koltuk Peşinde Koşan, Dikkat Et Her Halinle İmtihandasın.
EY DİLİNE HAKİM OLAMIYAN
KOLTUK PEŞİNDE KOŞAN, DİKKAT ET HER HALİNLE
İMTİHANDASIN.
Öyle bir imtihan ki,Hazreti
ALLAH (c.c) imtihan ediyor ve Hazreti ALLAH'a imanı zayıf olanların aklı bu işe ermiyor ciddiye almıyor ve ona
verilen konuşma özgürlüğünü nefsinin
çıkarları için yalan, gıybet, iftira sözleri söylediği için
imtihanları kaybediyor kendine kötü akibet
hazırlıyor.
Kendinin takip edildiğini
fakat, günahı ve sevabı işlemekte tamamen
serbest olduğunu bilmiyor menfaat ve çıkarı
için akla gelmeyen işler yapıyor. şeytanın ve
nefsinin baskısıyla iktidar olmak için yerine göre devletini
dahi feda ediyor. Bunu
iktidar hırsına kapılan gözü dönmüş siyasetçilerin birçoğunda
görüyoruz Bunlar iki yüzlü siyasetçilerdir
Hazreti ALLAH bu gibilerin şerrinden hem halkımızı hem devletimizi korusun . Bu gibiler
şeytanın askerleridirler ellerine fırsat çıktığı takdirde fare gibi
çalışırlar halkı kışkırtırlar beyaza siyah
derler doğru giden düzeni bozuk olarak gösterirler. Hazreti ALLAH ise her şeyin özünü bildiği için bu gibi
kişilerin cezalarını ahirete bırakmadan dünya
hayatında veriyor. İmtihanı kaybeden bu
fikirdeki insanlar dünyada ve ahirette azap görürler Hazreti ALLAH (c.c) bu gibi kişilerin şerrinden hem
vatanımızı hem halkımızı korusun. AMİN.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.111 Ey Geleceğin Yaşlıları Olan Gençler
Ey Geleceğin Yaşlıları Olan Gençler
EY GELECEĞİN YAŞLI NAMZEDİ OLAN GENÇLER.
Gençliğin verdiği cesaret ile hayale dalıp devamlı genç
kalacağınızı zannetmeyin, sizler de eğer uzun yaşama şansınız var
ise yaşlılar sınıfına katılarak ihtiyar olacak ve sizin üzerinize de
genç bir nesil gelecektir. Siz şimdi genç halinizin verdiği kibir
ile yaşlı büyüklerinizi hor ve hakir görmeyin, sizlerin de eğer
ömrünüz varsa onlar gibi ihtiyar olacağınızı düşünün, Hele bu
kişiler sizlerin yakınlarınız ise daha çok dikkatli olun. Onlara
nasıl ve ne şekilde hereket ederseniz yaşlandığınız zaman sizde aynı
hareketler ile karşılaşacaksınız. Ne ekerseniz onları
biçeceksiniz.
Onlara ey ihtiyar ey moruk
dediğin zaman bilki aynı hitabı sende duyacaksın . Senin her halini
takip eden Hz. ALLAH'ın melekleri yaptığın işlere göre senin
geleceğini hazırlıyorlar. Kendini başı boş sanma . Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde: "ALLAH İNSANLARI YAPTIKLARI GÜNAHLAR YÜZUNDEN YAKALAYIP
CEZALANDIRSA İDİ YERYÜZÜNDE HİÇ BİR CANLI BIRAKMAZDI FAKAT ALLAH
ONLARI MUAYYEN BİR VAKTE KADAR GECİKTİRİR NİHAYET ECELLERİ GELİNCE
ALLAH KULLARINA BASİRDİR ONLARI AMELLERİNE GÖRE
CEZALANDIRIR." (Fatır 45.) .Demek
oluyor ki bizler yaşlımız gencimiz ölüm gelinceye kadar ne istersek
yapabiliriz. Belirli vakte kadar yani son nefesi verinceye kadar.
Yaşadığımız müddet içerisinde iyi işler ile ömrümüzü bitirir isek
başarılı belge, Hz. ALLAH'ın yapın dediği emirlerin zıddı olan
işleri yapar isek başarısız belge alırız. Hz. ALLAH (c.c) Cümlemize
onun mukaddes emirlerine uygun yaşam sürmeyi rızasını kazanmamızı
cümlemize nasip etsin . Mühim olan bize emanet verilen ömrümüzü
hayırlı işler yaparak ölümsüz cennet hayatını
kazanmaktır. Ayeti kerimede:
"BAŞINIZA GELEN HER ŞEY KENDİ İRADENİZ
İLE YAPTIĞINIZ İŞLER NETİCESİDİR ALLAH YİNE DE, ÇOĞUNU AF EDER."
(Şura 30.) "ŞÜPHESİZ Kİ, İNSAN KENDİ EMEĞİNİN KARŞILIĞINI
BULUR." (Necm 39.)
Mühim
olan ahiret hayatına çıktığımız zaman kendimizi savunmak için
yaptığımız ibadet ve hayırlı işler bizim için kurtuluş vesilesi
olsun. Çünkü, dünya hayatını boşa geçirenler
orada şaşkına dönecek yaptıkları işler yalnız dünya için olunca
onlar da dünyada kalınca, dünyada şan şöhret sahibi de olsa ahirete
getiremediği için ahiret fakiri olacaklardır . Halbuki bu büyük zarara düşmemek, yaşayan her insan için
mümkün. Sevap ve günah işlemek kendi iradesinde olduğuna göre, ölüm
gelmeden Hz. ALLAH'ın emirlerine uysa hata edince tevbe etse, yediği
nimetlere şükretse, onu yoktan var edene ibadet etse, bu yaptılarına
da hayırlı işleri eklese, ahiret zengini olur sonsuz nimetlere
kavuşur.
Birde şu var ki,bizi yoktan var
eden bizlere, göz kulak el ayak ve bu organları kullanmak için akıl
ve fikir verdi. Ayrıca kendisinin tek bir
olduğunu, bizleri yarattığını, öldürüp yeniden dirilteceğini, bu
işin kendisine çok kolay olduğunu peygamber efendimiz ile gönderdiği
Kuranı kerim ile biz kullarına haber verdi.
Bizi çok seven ölümden sonraki hayatta bizlere ölümsüz yaşam
hazırlayan cennetini kazanmamızın yollarını gösteren sonsuz kudret
sahibi olan ALLAH'ımıza kulluk yapmamız onun sonsuz nimetlerine
şükür etmemiz gerekmez mi?
Gökten yağmur
yağdıran nehirleri dolduran susamış mahlukatı sulayan onun sonsuz
kudreti ile topraktan çıkardığı gıdaları ile midemizi doyuran
ALLAH'ımıza ibadet ve şükür etmemiz gerekmez mi?
Hasta olduğumuz zaman yarattığı ilaç ve doktorları ile
bizlere şifa veren sonsuz merhamet sahibi olan yüceler yücesi olan
ALLAH'ımıza ibadet ve şüküretmemiz gerekmez mi? Ahirette sonsuz nimetler hazırlayan onları kazanmamızı
isteyen ölümün insanın sonu olmadığını eskiyen bedenden ölümsüz
bedene geçildiğini haber veren Hz. ALLAH'a ibadet etmemiz gerekmez
mi?
Hz. ALLAH kalp gözümüzü açsın ömrünü
boşa geçirenlerden etmesin zatına has bir kul Hz. peygamber
efendimize ümmet etsin amin. Velhamdü lillahi rabbil alemin
..Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina
muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.112 Ey Görünen Ve Görünmeyen Allahımız.
Ey Görünen Ve Görünmeyen Allahımız.
Ey Yüceliğinin Sonu Olmayan Ezeli Ve Ebedi
ALLAHımız.
Kâinat ve bütün varlıklar ve
biz insanlar yoktuk. Zerreden kürreye her şeyi kün emrin ile
yarattın Ve tebarekALLAH’ü Ahsenil Halikin.
Hemde ne mükemmel ne kusursuz olarak yaratmışsın. Sonsuz ilim sahibi olduğu kesin olan, yüceliğinin sonu
olmayan bir kudreti İlahi tarafından yaratılmış olduğu gören göz
duyan kulak tarafından bellidir. Peygamber efendimiz Muhammed
Mustafa (s.a.v) Efendimize ve geçmiş bütün Peygamber Efendilerimize
de sonsuz hamd ve salatı selamlar olsun.
Zatı alinize verdiğiniz nimetlerinden dolayı sonsuz şükürler
olsun. İnandık iman ettik ki, kesinlikle kâinatın ve içindeki canlı
cansız bütün varlıkların sahibi sensin. Biz
insanları da yarattın var gibi görünüyoruz, bir müddet yaşadıktan
sonra evvelki dönenler gibi biz de sana
döneceğiz.
İlahi yarabbi, fakat biz
akıbetimizi bilmiyoruz. Akıbetimizi bilen sensin ne olur akıbetimizi
hayırlı eyle. Yazan kalem, silen silgi Zatı
Alinizin emrinde. Ne olur Ya Rabbi eğer akıbetimiz cehenneme
girmekse, Cehennemi sil de biz kullarını
cennetlik razı olduğun kullar listesine yaz. Çünkü senin emrine kimse karşı çıkamaz. Yarabbi ne olur bizleri razı olduğun işlerde çalıştır. Bizi
dosdoğru olan sıratı müstakim yolunda sabit eyle. Ey yüceliğinin sonu olmayan ezeli ve ebedi ALLAH’ımız, biz
sana mahkûmuz sen ise bizi dünyaya çıkarmadan ölüme mahkûm ettin her
geçen vakitler kalemi kırılmış idam mahkûmu gibi sonumuz gelmekte,
Ahiret yolculuğuna çıkmak üzereyiz. Bizim bu sonuçtan kurtulma
şansımız yok. Öyle ise Ey Rabbimiz, bizleri
yanına almadan evvel Zatı Alinin Razı olacağı hale gelmemizi nasip
et. Ve öylece yanına al. Biz kullarını korkuttuğun cehennem azabından bizi dünyada da
uzak tut, Ahirette de uzak tut. Hatta son
nefesimizi vereceğimiz zaman dahi bizi korkutmadan azap çektirmeden
yanına al. Ölümü bize kıyamet kopması gibi
korkunç gösterme, hasta yatağında bizi inletme acı ve ızdırap
çektirme, Çok güzel bir yolculuğa çıkan yolcuların yola çıkması gibi
Ahiret yolculuğuna çıkar.
Hatta şöyle
demeyi nasip eyle, meğerki ölüm ne kolaymış ne kadar rahatmış biz
boşuna endişe Etmişiz ve boşuna
korkmuşuz.
Yarabbi Ruhumuzu gurbet
ellerinde alma, kendi yurdumuzda kendi memleketimizde
al. Bizi zelzelede enkaz altında
öldürme. Bizi yangın ateşinde yakarak
öldürme. Bizi suda boğarak
öldürme. Bizi uçak kazasında
öldürme.
Bizi kendi mekânımızda, Zatı
Aline tevbe ederken, Zatı Alini zikrederken, Zatı Aline şükrederken
acı çektirmeden en kolay şekilde ruhumuzu al, Senin her şeye gücün yeter. ALLAHümme
Salli Ala Seyyidina Ve Nebiyyina Muhammedin Ve Ala Ali
Muhammed.
Muhterem
kardeşlerim. Bu sığınmamı Hz. ALLAH’ımıza
yaptım sizler de Amin deyin İnşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.113 Ey Kendini Begenmis Nefsim.
Ey Kendini Begenmis Nefsim.
Ey Kendini Beğenmiş Nefsim
Ayeti
kerime; "En
şiddetli düşmanın iki yanın arasındaki
nefsindir."
Nefs ibadetlerle baski altına alınınca ruha
rahatlık gelir biz ise nefsin rahatı pesindeyiz nefsimizin dediğini
yapıyoruz ruhumuzu
darlatıyoruz. Dikkat ettiyseniz nefsimizin
istek ve arzuları bitmez cocuk gibi verdikce ister bir türlü
doymaz. Doymadıgi gibi bize ahireti unutturur
ibadet ve taattan koparır. İşte bu halde
olanları Hz. ALLAH hastalık ve iptilalar ile nefsin hakimiyetini
kırar o kişiyi uyarır aklını başına getirir. Bilinmelidir ki nefsinin her dediğini yapan Hz. ALLAH'tan
uzaktır bu hali devam ettigi takdirde imanı da
tehlikededir. O kişiye iptila gereklidir ki
nefsi kırılsın ruhu dirilsin. Onun için
ermişlerin sözü var diyorlar ki:
Gerçek
huzur iptilanın hastalığın içindedir. sebebi kişinin nefsi dara
düşmeden Hz. ALLAH'ı arayamaz. Bu sebeble de
gerçek huzura kavuşamaz. Nefse hiç sevmedigi
namazı kıldırarak,zikirle oruçla nafile ibadetlerle terbiye altına
alabiliriz. Ruhumuzu rahata kavuştururuz bu
da bize yeter.
Eğer açığımızı yakalar da
bizi günaha sokarsa bol tevbe istigfar ile Rabbimize sığınırız O,da
bizi af eder inşaAllah.... Velhamdü Lillahi Rabbil
Alemin..
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.114 Ey Kâinatın Yaratıcısı Sen Bize Yetersin
Ey Kâinatın Yaratıcısı Sen Bize Yetersin
Ey Kâinatın Yaratıcısı Sen Bize Yetersin<BR> Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Göklerin ve yerin
yaratılmasında, gece ve gündüzün biribiri ardınca gelip gitmesinde aklı selim sahipleri için elbette ayetler
vardır." buyuruyor.
(Al-i imran
190)
Ey sonsuz Kudreti İlâhi
Hazreti ALLAH'ımız. Yeryüzüne gökyüzüne ve
kendi yüzlerimize baktık ve kanaat getirdik ki bütün canlı ve cansız yaratılan varlıklar, peygamberler
kitaplar gönderen Taha
14 Ayeti kerimesinde:
"Şüphesiz ben ALLAHım benden başka ilâh
yoktur."diye azametini duyuran Hazreti ALLAH (c.c) tarafından
yaratıldığına kalpten iman ettik.
Bizi
imanımızda sabit eyle, bizi nefse ve şeytana uymaktan sapıtmaktan
koru. İmanımızı sabit ve ebedi eyle
ALLAH'ımız. Zatı Alinize döndüğümüzde imanlı
olarak dönmüş Zatı Alinizin rızasını kazananlardan olalım.
Şirke düşenlerden olmayalım
inşaALLAH, Bu duamızı kadir gecesi yapılan
kabul ettiğin dualardan olanlardan eyle
ALLAH'ımız.
EY ALLAHIM, SEN
BİZE YETERSİN BİZİ ZATINA YAKIN OLAN KULLARINDAN ZATINA DOST OLAN KULLARINDAN EYLE. BİZİ ZATINDAN BAŞKASINA MUHTAC EYLEME AMAN YARABBİ, AMAN
YARABBİ, AMAN YARABBİ BİZDEN YANA OL BİZİ
BİZE BIRAKMA ALLAHIM. AMİN.
Vel
hamdü lillâhi Rabbil Alemin.ALLAHümme salli Alâ seyyidina
Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.115 Ey Kürt Gençlerini Yıllardır Kandıran Şeytana Uymuş Kandilin Sözde İlâhları .
Ey Kürt Gençlerini Yıllardır Kandıran Şeytana Uymuş Kandilin Sözde İlâhları .
EY KÜRT GENÇLERİNİ YILLARDIR KANDIRAN ŞEYTANA
UYMUŞ KANDİLİN SÖZDE
İLÂHLARI.
Seksenli yıllardan beri saf
temiz niyetli kürt kardeşlermizi hain emellerinize alet ettiniz onların hayatlarını kararttınız,onları eroinman
yaptınız yetmedi canlı bomba yaptınız
onların hem dünyalarını hem ahiretlerini
yaktınız.
Hazreti ALLAH'tan dileriz ki
sizin ve size uyanların canlarını rutubet yatağı
olan mağaralarda gün yüzü göstermeden
alsın. Peygamber Efendimizin doğum gün ve
gecesine yakın bir zamanda günahsız vatan evlatlarını katlettiniz. Hiç
sevinmeyin devleti için canını vermak isteyen kefeni giymiş Türkiye
devleti halkı hepimiz kefeni giymiş
bekliyoruz.
Katlettiğinizi zannettiğiniz
canlar şu anda cenneti Alâda sefa sürmektedirler inşaALLAH. Sizin kandırıp canlı bomba
yaptıklarınız ise kabirlerinde azap görmekte sizin geberip gelmenizi ve yakanıza yapışıp hesap
sormak için beklemektedirler. Bu ise çok
yakındır Hazreti ALLAH'ın izniyle en yakın zamanda hepiniz belânızı
bulacaksınız inşALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.116 Ey Muhalefetin Seçmenleri.!
Ey Muhalefetin Seçmenleri.!
Ey muhalefetin
seçmenleri!
Hz. ALLAH (c.c) buyuruyor
ki; "Kendi ellerinizle kendinizi
tehlikeye atmayın."( Bakara 195 ) Siz de, kalkınan Türkiyemizi iktidar hırsına halkımızı
birbirine düşürmek için çılgınca mücadele
eden partilere destek çıkıp devletimizi tehlikeye atmayın. Futbol takımı tutar
gibi parti tutmayın.
Futbol takımı yense
de yenilsede ülkeye zarar vermez. Fakat
tuttuğun parti hain iradeli kişilerle kurulu ise yaşadığın
devletinin kaderi ile oynar.seni diğer
ülkelere muhtaç eder.
Son Zaman iktidarı
ele geçirmek için binbir entrika çeviren karalama
kampanyaları ile yıkıcıları ve yandaşlarını
görüyorsunuz onların karanlık emellerine ortak
olmayın
Son on senedir yaptıkları
gayretli çalışmaları ile ülkemizin kalkınmasına vesile olan
idarecilerimize sahip çıkın dolduruşa gelmeyin kimseye uşaklık
yapmayın. Bu idarecilerimiz bizlere Hz.
ALLAH'ın lütfudur çünkü yaptıkları eserler
meydandadır.
Tuttuğunuz partiler bu
yapılan hayırlı çalışmaları övecek değiller onlara
düşen karalamaktır yok saymaktır beyaza siyah
demektir. Bu siyasetin iğrenç olan siyah
tarafıdır. Bu sebeple Hz. ALLAH'ın dostları
böyle iğrenç siyaset yapanların yaptığı siyaseti Siyah set olarak isimlendirmişlerdir. Aç köpek fırın yıkar fırının ateşinden
etkilenmez. İktidar hırsına kapılan
biri de koltuk sevdasına devletini
yıkar da içi sızlamaz. Onun için bizi
sevenlerin yanında yer alalım bizi döğenlerin yanında yer
almayalım.
Biz öyle düşününüyoruz başta
reisi cumhurumuz olmak üzere bizlere hazreti ALLAHIN BIR
LUTFUDUR Fakat diyoruz ya siyahsetçilik
pisliktir nankörlüktür. Dağda yaşayan kürt
kardeşlerimiz uyanın artık size tanınan hürriyetten
faydalanın. Gelin devletimize Adam gibi
yaşayın bırakın uşaklık yapmayı kurda kuşa yem olmayın
artık.
Ey masum kızları teeccüdde
uyandırıp beddua ettirenler neyin peşindesiniz. Göre göre kendinizi ateşe atıyorsunuz. Çünkü Hz. ALLAH (c.c) bedduayı sevmiyor kim kimin ocağına
ateş düşsün derse o ateş döner edenin başına
düşer.
Biz de şu an teccüt vaktidir Hz.
ALLAH'a yalvarıyoruz. Ya Rabbi Devlet
idarecilerine yapılan bedduaları yok et. Beddua edenlere Hidayet ver. Onları
şeytanın ivalarından fitnesinden kurtar.
Ey Rab ve Rahman olan sonsuz Kudret sahibi
ALLAH'ım. Hiç şüphesiz sen Hakk
mabudsun. Ey kuvvetli
medetkârımız. Fitne düşmanlık ve inkâr
fırtınaları peş peşe gelmektedir. Senin yüce
kapına gelip sığınan kimselerin karanlığı dağılır. Ne olur devletimizin üzerinde dönen
fitne karanlığı yok olsun barış ve kardeşlik
gelsin.
Ey bütün sırlara vakıf olan
ALLAH'ım Mübdi ve müid isimlerinin hürmetine
Devlet idarecilerimize ve halkımıza merhametinle muamele
et.
Tâ Hâ, Yâ Sin. Tâ Sin, Tâ Sin Mim
Sureleri hürmetine devletimizin selâmete çıkması için bizim
yardımcımız ol bize verdigin idarecileri bizden alma
.. Amin Amin Amin.
Hz. ALLAH (c.c) buyuruyor ki: "Bütün tedbirlerinizi alın." ( Nisa 71
)
Kardesimiz reisi cumhurumuz
bütün tedbirlerinizi alınız gaflete dalmayınız. Hz. ALLAH'a canı gönülden itimat ederek güveniniz inşaALLAH
biliniz ki O sizinle beraberdir. Selâmı aleyküm.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.117 Ey Nefs
Ey Nefs
Ne zaman sana uydumsa irademi şeytana
kaptırdım. Sana uymakla şeytana
bağlandım. Sonra da baktım günahlarıma
ağladım. Sana uymakla dünyam da azap ile
geçti. Daha uyarsam cehennem yapacaksın
kabrimi. Çocuk gibisin ey nefs hatta çocuktan
da betersin, Çünkü karnı doyan çocuk uykuya
dalar, sen ise azarsın. Her hareketin cehalet
her işin melanet çok seviyorsun haramı. Hele
içki ve kumarı fuhuş ve zinayı. Özün herkesten
üstün. Asıl gayen tek olmak. Vermem sana o
fırsatı ey nefs. Bileceksin Rabbini.
Yapacaksın Ona ibadetini çünkü sen pis sudan oldun akıbetin ise bir
kürek gübre. Nerede kin nerede gurur kibir ve
kıskançlık benlik sen oradasın. Yeniden
dirildiğinde bu haline ağlayacaksın. Tanıdım
seni hilekâr nankör nefs kanmayacağım sana ne kadar azıtsan
da. Çünkü seni bilince Rabbimi
bildim. Rabbimi zikredince de senin amirin
oldum. Haydi, Kalk İbadet yap seni yoktan var
eden Rabbine tap. Seni yoktan var edene
ibadet et kulluk yap.
ALLAHümme Salli Âlâ
Seyyidina ve Nebiyyina Muhammedin ve Âlâ Ali
Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.118 Ey Oğul!
Bismillahirrahmanirrahim Ey
oğul! Sen
Ahiret hayatını ciddiye almıyorsun. Buna
karşılık Dünya hırsıyla dopdolusun. Hiç
ummadığın anda ölüm gelirse ne yüzle onun huzuruna
varacaksın. Her
gün ve akşamın dünyayı sevenlerle geçiyor. Ahiret hayatına önem verenler ile ne zaman irtibat
kuracaksın. Senin ALLAH dostlarının
topluluğuna katılman gerek, senin büyük
topluluğa katılman gerek Senin ALLAH’a giden
düz ve geniş yola katılman gerek. O yolda
seni var edenin sevgisini bulman gerek. Ey oğul, Sen Nefsine
uyan kötü tabiattan Heva ve hevesten
ibaretsin. Bu halinle
kalkıyor yabancı kadınlar ile otarıyor
onlarla sohbet ediyor onlar ile vakit geçiriyorsun. Sonra da ben onlara aldırış etmem kalbim temiz
diyorsun Sen yalan
söylüyorsun. Çünkü farkına varmadan zina yapıyor nefsini
besliyorsun. Sen nefsine
aşıksın Eğer onun senin düşmanın olduğunu
bilseydin onu beslemezdin. Bütün günahların nefsin azması
ile meydana geldiğini ne zaman anlayacaksın. Ahmak ile arkadaşlık yapan da ahmak olur. "Ahmak ise, Hz. ALLAH’ı aklına getirmeyen Şehvet
ve lezzetlere dalan Zina yapıp sonra
da Ben ne yaptım diyendir.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.119 Ey Yer Suyunu Yut,Ey Gök Suyunu Tut, Denildi.
Ey Yer Suyunu Yut,Ey Gök Suyunu Tut, Denildi.
Ey Yer Suyunu Yut,Ey Gök Suyunu Tut,
Denildi.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde Nuh tufanı hadisesinde tufanı bitirdiği zaman şöyle
buyurdu:
"Ey yer suyunu yut, ey
gök sende suyunu tut.Su çekildi iş bitirildi gemi cudiye oturdu ve
zalimler topluluğu yok olsun."
(Hud 44 ) denildi.
Kimse yanlış anlamasın
15 temmuz gecesi de darbe tufanı oldu Hazreti
ALLAH'ın takdiri geldi devlet başkanımızı korudu ona halka hitap
etme fırsatı halka da azim ve gayret verdi devlet gemimizi batmaktan
kurtardı.
Yalnız bu hadiseden başta
iktidarı temsil eden devlet büyüklerimiz olsun
muhalefeti temsil eden liderler olsun
kendilerine ders çıkarmaları lâzım. Herşeyin
Hazreti ALLAH'ın kudretinde olduğunu hatırlarından çıkarmamaları hiç
kimse hiç kimseyi ötekileştirmeden hakir görmeden hak ve hakikatı
gözeterek çalışmaları gerekiyor.
Sayın
devlet büyüklerimiz hak ve hakikat yolundan sapmadan ülkemizin
kalkınması için azim ve gayretle çalışmalı
iç ve dış düşmanlara karşı çok dikkatli olmalılar yıkıcı
faaliyet gösteren kim olursa olsun
susturulmalılar ki devlet gemimiz selâmetle dünya denizinde
yüzsün.
Devletimizin imanlı kaptanı sayın
Recep Tayyip Erdoğan kardeşimize halkımız güveniyor ona olan
sadakatını onbeş temmuz gecesi gösterdiler o da hazreti ALLAH'a
dayansın O'na güvensin felaket tellâllarına da hiç bir zaman rağbet
gösterip huzurunu bozmasın Yolu açıktır inşaALLAH. yeterki bütün tedbirlerini alsin sonra Allaha teslim
olsun.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.120 EY İNSAN GÜZEL AMELLER İŞLE KALBİNİ İMAN NURUYLA SÜSLE !!
EY İNSAN GÜZEL AMELLER İŞLE KALBİNİ İMAN NURUYLA SÜSLE !!
Ey insan, güzel ameller
işle kalbini iman nuru ile süsle. Amellerinde
ihlaslı ol . Aziz ve celil olan ALLAH ile
O'nun sevgisi ile iştigal et. Seni
ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olma. Sen kendi nefsini terbiye
et. Sonra da başkalarının nefsiyle uğraş
onları kurtarmaya çalış. Şeytan nefsine
uyanlarla oynar tıpkı atlı bir savaşçının elinde gürzle oynaması
gibi. Onu kontrolüne aldığı zaman istediği
yerlerde dolaştırır. Tıpkı sizden birinin
hayvanını istediği yerde dolaştırdığı gibi.
Ey insan akıllı ol düşmanını uzakta arama o senin içinde
beraber geziyorsun senin açığını arıyor
bulduğu zaman ona uymaktan kurtulamazsın. Sen
güzel amel işleyip kalbini imanla süslersen Hazreti
ALLAH seni koruma altına
alır. Hazreti ALLAH'a kalpten iman edip
teslim olduktan sonra sana ne şeytan ne cin musallat
olamaz. Dünya ve ahiret selametine kavuşmak
isteyen, tek bir olan Hazreti ALLAH kalpten iman
etsin. Başkaca bir yol bilemiyoruz
vesselam!
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.121 EY İSRAİL!! YIL 1967 DEĞİL 2018,KUDÜSE PİRİNCE GİDERKEN İŞGAL ETTİĞİN BULGURDAN OLMA !!!
EY İSRAİL!! YIL 1967 DEĞİL 2018,KUDÜSE PİRİNCE GİDERKEN İŞGAL ETTİĞİN BULGURDAN OLMA !!!
Eceli gelen köpek cami havlusunu
kirletirmiş.
İsrail de Amerika’ya
güvenerek müslümanların kıblesi olan Kudüs’ü başşehir yapmayı hayal ediyor. Bu
niyetini de 1967 yılında müslümanların gafleti zamanında işgal
ettiği topraklarını aldığı zamanla
karıştırıyor. Ey İsrail yıl 2018 her şey
değişti müslümanlar uyandı . Öyle görülüyor
ki, Kudüs’ü başşehir yapayım derken işgal ettiğin gasp ettiğin
toprakları geri verme zamanı geliyor
inşaAllah. Hazreti ALLAH size verdiği ruhsatı
alacak sizi oradan def edecek inşaALLAH. Bu
olacak hadisenin alt yapısı hazır. Baş
komutan iş başında müslüman ülkelerini teşkilatlandırmaya
başladı. Selahaddin Eyyübünün ruhu canlanıyor
belanızı bulacaksınız inşaALLAH. Her şerde
bir hayır vardır, bu Kudüs’ün başşehir meselesi de hayıra vesile
olacak inşaALLAH Göreceğiz bakalım Hakk
neyler, neylerse güzel eyler.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.122 EĞER ŞÜKREDER İMAN EDERSENİZ.ALLAH SİZİ NEDEN AZABA UĞRATSIN.!! (Nisa-147)
EĞER ŞÜKREDER İMAN EDERSENİZ.ALLAH SİZİ NEDEN AZABA UĞRATSIN.!! (Nisa-147)
EĞER ŞÜKREDER İMAN EDERSENİZ.ALLAH SİZİ NEDEN AZABA UĞRATSIN.!! (Nisa-147)Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi
şeriflerinde: “Kul amelde kusur etti
ve ameli azalttı mı, izzet ve celâl sahibi ALLAH onu hüzün ve tasaya müptela eder.”
Sen izzet ve celâl sahibi Hakka
kullukta gevşekliğe ve tembelliğe düşme zira böyle bir
durumda, ALLAH seni bir cezaya müptela
kılar. Hazreti ALLAH onu kendi kısmetinde
bulunmayan rızkın peşinde koşturur. çocuklarının asiliği ve zevcesinin kendisiyle soğuk
durmasıyla hüzne ve tasaya müptela eder. sözün kısası, her nereye yönelse sırf izzet ve celâl sahibi
Hakka kulluğunu gevşettiği ve O'ndan gafil olup nefsine bağlandığı
için bütün bunlar kendisine birer ceza haline gelir. Hazreti ALLAH bu hataya düşmememiz için bizleri Ayeti
kerimesinde şöyle uyarıyor: "EĞER
ŞÜKREDER İMAN EDERSENİZ ALLAH SİZİ NEDEN AZABA UĞRATSIN."(Nisa
147) Yazık o
kimseye ki ALLAH'ı unutmuş nefsine tapmış sıkıntı üstüne sıkıntı
çekmektedir. Halbuki tevbe etse ondan kulluk
bekleyen sahibine sığınsa, birde sözünde dursa hazreti ALLAH
onun bütün sıkıntılarını
kaldıracaktır. Çünkü hüküm sahibi mutlak
hükümdar O'dur. Hazreti ALLAH cümlemizi O'na
kalpten iman ederek kul olanlardan eylesin Amin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.123 EY KIZINI DAMAT ADAYINI ARAŞTIRMADAN EVLENDİRENLER !!!
EY KIZINI DAMAT ADAYINI ARAŞTIRMADAN EVLENDİRENLER !!!
Yazının başlığını damat
adayını araştırmadan kızını evlendiren ana babalar diye attık
fakat öyle bir zaman yaşıyoruz ki ana babanın
hükmü kalmadı. Modern çağ denilen zamanda
yaşıyoruz yavrularımız farkında olmadan nefslerinin emri
altına girdiler ben kendi eşimi kendim
seçerim bana karışamazsınız diyor internetten bulduğu
evveliyatını bilmediği kişiyle buluşuyor anne
babanın araştırmasına fırsat kalmadan evleniyor sonrası
felaket. Adam sadist adamın içi dışı fesat
merhamet sıfır şeytanın kontrolünde bir adam çocuklar dünyaya
geldi hadi geri dön bakalım birde tembel işe
gitmiyorsa eşini çalıştırıp yan gelip yatıyorsa gel katlan
bakalım.
Biz şöyle düşünüyoruz anasına
bak kızını al, babasına bak oğlunu al fakat dediğimiz gibi
kızlarımız oğullarımız ana babaya bu fırsatı vermiyorlar hatta
onların dediğini kabul etmezsek evi terk diyorlar. Gençliğin gidişi iyi görünmüyor pek azı hariç seyrettikleri
yalancı dizilerin lüksüne aldanarak böyle
bir hayatın hayaline kapılıyor anne ve babanın hiç bir nasihatini
dinlemiyor nefsini dinliyor. Ondan sonra da
çocuğu kucağında baba ocağına dönüyor fakat çile bitmiyor sadist
kocası bu ayrılığı gururuna yediremiyor başlıyor baskıya karısına
dünyayı zehir ediyor.
Yakınlarımdan
birinin kızının bir gence aşık olduğunu
duyduk. Bize dediler ki bu genç şu adreste
çalışıyor onu sorduğumuz kişilerden aldığımız cevap aklı uçuk
kumar oynuyor alkol alıyor dediler biz de hayırlı görünmüyor
dedik. onlar da kızlarına duyurdular fakat
kız hiç birini dinlemedi o gençle evlendi. Sonuç ne oldu dersiniz kocası kumara daldı bu yetmedi başka
bir kadınla ilişki kurdu kız da bebeğini alıp ailesinin yanına
döndü neticede mahkeme kararı ile ayrıldılar .
Ey evlilik yaşı gelen gençler kızlarımız hem kendinizi hem
ailenizi perişan etmemek için eş seçimini ailenize bırakın onların tecrübelerinden yararlanın onların rızasını
almakla da ALLAH'ın rızasına kavuşursunuz. Bu
sebeple de evliliğiniz hayırlı olur huzurlu hayat sürersiniz. Bu
arada evlendiği eşini esiri gibi görüp baskı altına alan erkeklere
de deriz ki adaletli olun size gelen eşinizin size ALLAH'ın bir
emaneti olduğunu unutmayın ona yaptığınız her zulmün
karşılığını zulümle vereceksiniz ama bu dünyada ama ahirette..
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Kadınlarınızla iyi
geçinin eğer onlardan hoşlanmazsanız oladabilir ki hoşunuza gitmeyen
bir şeye ALLAH bir çok hayırlar kormuş olabilir."
(Nisa-19)
Şöyle bir yorum
getirebiliriz, fazla güzelliği yoktur fakat hayırlı ve bereketlidir
eşini zengin eder. biz böyle eşlere şahit
olduk.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise
hadisi şeriflerinde: "Kadınların
haklarına riayet ediniz, bu hususta ALLAH'tan
korkunuz. Zira siz onları ALLAH'tan emanet
olarak almıştınız." (Ebu Davud)
Hazreti ALLAH (c.c) evlenecek yavrularımızı hayırlı eşlerle
buluştursun inşaALLAH Amin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.124 Ey Allahım! Hayırlı liderleri başımıza getir. Hayırsız liderlerin önünü kes.
Ey Allahım! Hayırlı liderleri başımıza getir. Hayırsız liderlerin önünü kes.
EY
ALLAHIM! KALPLER SENİN KUDRETİNDE. NE OLUR KULLARININ KALPLERİNİ HAK
VE HAKİKAT YOLUNDA YÜRİYENLERİN ÜZERİNE ÇEVİR. DOSDOĞRU GİDEN GÜZEL
KULLARINI SEÇMENLERE SEVDİR. DEVLETİMİZİ KALKINDIRAN HALİ HAZIRDA
YÖNETİM BAŞINDA BULUNAN İDARECİLERİMİZİ HALKA SEVDİR. ONLARI
DEVLETİMİZİN BAŞINDAN ALMA. ONLARI ÇEŞİTLİ İFTİRALARLA KARALAYAN
TUZAKLAR KURAN MUHALEFETİ MAĞLUP ET. SEN HER ŞEYİ GÖRENSİN.
AMİN. KALPTEN İMAN
| |
|
|
[TOP]
20.125 EY SONSUZ KUDRET YÜCE ALLAHIMIZ, KESECEĞİMİZ KURBANLARIN KANININ AKTIĞI GİBİ DEVLETİMİZE MUSALLAT OLAN EKONOMİK SIKINTILAR DA AKSIN GİTSİN İNŞAALLAH....
EY SONSUZ KUDRET YÜCE ALLAHIMIZ, KESECEĞİMİZ KURBANLARIN KANININ AKTIĞI GİBİ DEVLETİMİZE MUSALLAT OLAN EKONOMİK SIKINTILAR DA AKSIN GİTSİN İNŞAALLAH....
Bu gün kurban bayramı arefesi.20 ağustos 2018 Ey sonsuz kudret tek bir olan sahibimiz
ALLAH’ımız... senin rızanı kazanmak için
keseceğimiz kurbanlarımızı yüceler yücesi katında kabul eyle . onlardan akan kanlar gibi
devletimize musallat edilen ekonomik sıkıntıların akıp gitmesini İslâm aleminin arasındaki fitne ve fesadın yok
olmasını birlik ve beraberlik sağlanmasını
nasip eyle Amin....
Kalpteniman
.
| |
|
|
[TOP]
20.126 EY İMAN EDENLER ,ALLAHA İTAAT EDİN PEYGAMBERE İTAAT EDİN,VE SİZDEN OLAN EMİR SAHİPLERİNE İTAAT EDİN...
EY İMAN EDENLER ,ALLAHA İTAAT EDİN PEYGAMBERE İTAAT EDİN,VE SİZDEN OLAN EMİR SAHİPLERİNE İTAAT EDİN...
Evet kim ki Allaha ve
peygambere bağlı emir sahiplerine karşı gelirse karşısında hazreti Allahı
bulacağını bu mesajdan öğrensin de başını belâya sokmasın ayağını denk alsın.
Sözün özünü yazdık anlayan anlar inşaAllah...
Kalpteniman
.
[TOP]
20.127 EY İNSANLAR ! EĞER ALLAH DİLERSE SİZİ GÖTÜRÜR BAŞKALARINI GETİRİR ALLAH HERŞEYE KADİRDİR. (Nisa,133 )
EY İNSANLAR ! EĞER ALLAH DİLERSE SİZİ GÖTÜRÜR BAŞKALARINI GETİRİR ALLAH HERŞEYE KADİRDİR. (Nisa,133 )
Hazreti Allah
(c.c) Ayeti kerimesinde:
"Ey
insanlar! Eğer Allah dilerse sizi götürür, başkalarını
getirir.
Allah her
şeye kadirdir." (Nisa:133).
Bu Ayeti kerimede
ifade edilen hakikati doğum ve ölüm gerçekleriyle
her gün
yaşıyoruz.
Hazreti Allah
(c.c) her an eskiyen bedenleri alıyor yeni bedenli canlılar
getiriyor.
Hatta bu
değiştirme işini bizi yaşatırken de gösteriyor.
En basit örnek
ilk okula başladığımız günün fotoğrafımıza bakalım yetmiş yaşına
geldiğimiz
zamanki resmimize bakalım genç beden gitmiş başka bir sima
gelmiş.
Aslında örnek
ararsak geceyi gündüzü ve mevsimleri düşünelim her an
değişiklikler
sergiliyor,
Diğer bir Ayeti
kerimede ise:
"Allah
her an yeni bir iştedir."
buyuruyor.
Biz kullarına
düşen her an hazırlıklı olmak O'na lâyık olarak ömür sürmektir. Birde şu varki
isterse bu dünyayı kaldırır başka alemler
yaratır O her
şeye kadirdir.
Hazreti Allah
(c.c) cümlemizi zatına lâyık kul olanlardan eylesin Amin...
Kalpteniman
.
[TOP]
20.128 Hazreti Allah (c.c) Ayeti kerimesinde:
Hazreti Allah (c.c) Ayeti kerimesinde:
[TOP]
20.129 EVLIYA DÜŞMANLARI AHMET OKUYAN VE CANER TASLAMAN, HAZRETİ ALLAH SİZİ GİRDİĞİNİZ BATAKTAN ÇIKARSIN İNŞAALLAH!!!
EVLIYA DÜŞMANLARI AHMET OKUYAN VE CANER TASLAMAN, HAZRETİ ALLAH SİZİ GİRDİĞİNİZ BATAKTAN ÇIKARSIN İNŞAALLAH!!!
EVLIYA DÜŞMANLARI AHMET OKUYAN VE CANER TASLAMAN, HAZRETİ ALLAH SİZİ GİRDİĞİNİZ BATAKTAN ÇIKARSIN İNŞAALLAH!!!ŞEYTAN DİN TAHSİLİ YAPAN İLÂHİYETÇİLERİ SAPTIRMAKLA GÖREVİNE DEVAM EDİYOR !!
Şeytan dünya
hayatı başlayalı beri Adem (a.s) ve Havva validemizi
kandırmakla
görevine
başladığı gibi yoluna devam ediyor.
Son zamanlarda
medyada Ahmet Okuyan ve Caner Taslaman isimli iki zat türedi.
Bunlar hali
hazırda cennet ve cehennemin olmadığını, kabir azabının da
olmadığını
anlatarak halkın
akıllarını karıştırıyorlar.
Bunlara ilk
sözümüz, Ey insanlar sizin niyetiniz ne siz kime hizmet
ediyorsunuz.
Biz size
söyliyelim siz şeytana hizmet ediyorsunuz bunun hesabını ahirete gitmeden
muhakkak
vereceksiniz.
Ateisti keferesi
dinimize durmadan hakaretler yağdırırken siz onları
görmezden
geliyor onların kusurları ile ilgilenmiyor mukaddes dinimizin emirlerine
uyan
mümin kulların
kusurlarını araştırmakla gıybet ve dedikodu ile vakit
harcıyorsunuz.
Ey ilahiyatçı adı
güzel kendisi şaşkın ruhtan haberi olmayan Ahmet Okuyan
!!
Kabir azabı yok
cennet cehennem yok diyerek inananları şaşırtıyor vebal altına
giriyorsun.
Size bildiğiniz
Ayeti kerimeyi hatırlatıyorum.
Hazreti
Allah (c.c.) Ayeti kerimesinde, İsa aleyhisselâmın havarilerinde habibi Neccarın
şehit
olmasından
bahsederken Şöyle buyuruyor:
Estaizübillâh:
“ONA CENNETE GİR DENİLDİ
.
O,
DA KEŞKE KAVMİM BİLSEYDİ DEDİ .RABBİMİN BENİ BAĞIŞLADIĞINI VE BENİ
İKRAM
EDİLENLERDEN KILDIĞINI !!”
(Yasin: 26-27)
Şimdi size
soruyoruz yukarıda geçen ilâhi mesaj size göre neyi açıklıyor. siz şeytana
kaptırdığınız
aklınızla bir
cevap bulmadan biz size hakikati açıklayalım.
Bu ilâhi mesaj
hali hazırda cennet ve cehennemin hazır beklediğini haber veriyor sizin sapık
aklınızla ürettiğiniz sözlerle uyuşmadığını gösteriyor.
Bir de kabirdeki
azabı inkâr ediyorsunuz etten kemikten bahsediyorsunuz ruhun çıktığını
söylüyorsunuz nasıl bir varlık olduğunu kalp gözünüz kapalı olduğu için
görmediniz için bilmiyorsunuz.
Onu da size şöyle
açıklayalım, Bizim dışımızda maddi bedenimiz varken içimizde de onu
yönlendiren hesap görecek manevi bedenimiz var onun da hareket eden
organları var biz mana aleminde rüyalarımızda onunla gezer
dolaşırız ömrümüz
oldukça bedenimize döneceğiz yaşamımız sürecek fakat ömrümüz bitince geri
dönmeden hesap vermeye gideceğiz ya cennete ya cehenneme hazreti Allahın kurduğu
sistem bu .
Günahkarlar
hapsedilecek cennetlikler ise ruhi bedenleriyle yaşayacağı mekanlara
yerleştirilecek.
Ruhi bedenle
yaşam kıyamet kopuncaya kadar devam edecek kıyamet kopunca ruhi bedenler
dünyada
yaşadığımız
bedenlerin aynı şekilde olacak dünyada kalan gerek toprakta gerek denizde ölmüş
olanların
kemiklerin
kopyaları yeni teşekkül etmiş bedenler olarak sahiplerine iade
edilecek.
O Allah ki
herhangi bir şeyi yaratmayı murad ettiği zaman numuneye ihtiyaç duymadan
yaratır.
O'nun yaratması
bir göz kırpması gibidir kün der o da oluverir.
Hatta O'nun bir
kişi yaratmakla trilyonlarca insanı yaratması O'na zor gelmez O her şeye
kadirdir.
Kabir azabı
nerede olacak ,
Resulullah
(s.a.v) Efendimiz ,kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir ya da
cehennem çukurlarından bir çukurdur buyurduğuna göre cennet ve cehennemin var
olduğu meydana çıkıyor ki yukarıda arz ettiğimiz Yasin suresinde
geçiyor.
O zaman ne
anlıyoruz cehennem çukuru şu anda var olan ahiret aleminde, cennet de ahirette
bizi beklemektedir fakat ruhi bedenlerimizle gelmemizi
beklemektedirler.
Mezarımıza
gelince kurtlara haşaratlara yem olacağımız kesindir fakat orası dirilerle
buluşacağımız buluşma noktamızdır hür olan izinli ruhlar orada kendisini
ziyarete gelenlerle buluşur fakat kendini gösterme kabiliyeti yoktur kendisine
ikram edilen af ve mağfiret dualarını alır gider.
Ahmet okuyan bey,
Nafilelere niyet olmaz diyorsun sünnetlere niyet olmaz diyorsun sen ne
kafasın?
sen nafile
ibadetlerini tamamen kılsaydın bu fetvayı vermezdin sünnetleri niyet
etmeden kılsaydın yine bu fetvayı vermezdin neden dersen neyi ne zaman kıldığını
karıştırırdın.
kusura bakma bize
niyet etmeden namaz kılmak zor gelir hele bizim gibi yaşlılar zorluk
çekeriz.
Gerçekten
nafileleri ve sünnetleri ara vermeden kılıyor musunuz şaşırmadan kılıyorsanız
tebrik ederim.
Sahiden sizin
işiniz yok mu böyle uydurma meselelerle halkın kafasını
karıştırıyorsunuz.
Yunus
süresini ve zümer suresinin manasını velilere gelmiş gibi anlatıyorsunuz.
"KALU" cümlesinin geçmiş zamanı anlattığını
bahsediyorsunuz. Üstte geçen ayeti kerimelerin geçmişte yaşayan müşriklere
geldiğinden bahsetmiyorsunuz ve gecesini gündüzünü Hazreti Allahı zikreden son
dini tasdik eden son peygamberin yolunda giden veli kulları heykellere
tapanlarla eşdeğer görüyorsunuz. Hazreti Allah bu sapık fikirlerden sizleri
kurtarsın inşaAllah.
Fakat tevbe edin
ecelin ne zaman geleceği belli değil. Yaşar Nuri de evliyaullah hazaratı ila çok
uğraştı, kanser oldu öldü. Tevbe etmezseniz sıra sana ve sizin gibi düşünen
Caner Taslamana ve diğerlerine gelecek kurtuluş yok bunu bilin.
Kalpteniman
.
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugünkü Ziyaretçi Sayısı 216 ziyaretçi (747 klik) Hoşgeldiniz |
|
|
|
|
|
|
|