islamilminfazileti
  Virüs Kalbe Dolarsa
 

Virüs Kalbe Dolarsa Virüs Kalbe Dolarsa

İnsanın gönlü nerede ise o oradadır. Neyi beğendi ise o onunladır.
Gönül telefon hattı kime bağlı ise o hattaki kişi ile bağlantı halinde olur ve o kişi avizeden akseden sesten başkasına kulak verip duyamaz.  Duysa da aklına dolduramaz.
Kalp ise öyle bir ilahi kutu ki, içindeki çıkmadan başkası giremez.  Onun için bizler kalplerimize çok dikkat etmeliyiz. Kalbimizdeki imanımızı zedeliyecek fikir ve düşünceleri kalbimize sokmamalı, kalbimizi öldürmemeliyiz.

Kalp ise zararlı fikir ve düşüncelerle dolduğu zaman artık onu boşaltmak ve hayırlı bilgileri doldurmak çok zorlaşır. Ancak Hz. ALLAH’ın yardımı ile kurtulur.
Hz. ALLAH(c.c) ise ayeti kerimesinde:
ALLAH yaptıklarınızı görmektedir.( Ali İmran/156) buyuruyor.

Bu bir ilahi emirdir ve kullarına teminattır ve çok büyük bir fırsattır.

Biz kulları ise en büyük hazinelerden biri olan kalbimizin, şeytanın ektiği nifak tohumlarını def etmesi için, O’na samimi şekilde sığınmıyoruz ki kalbimizi virüs misali pisliklerden temizlesin.
Nasıl ki, bilgisayarı virüsler sardığı zaman program karışıyor. İnsanın kalbini de dengesiz fikirler sardığı zaman yanlış düşünceler fikirler üretilmeye başlar ve hatalar ile ömür sürer. Çünkü aklını kullanamadı. Kalbini şeytana mesken etti.
Bu durumda olan insana ne anlatırsan anlat hiç bir şey duyuramazsın çünkü bilgisayar misali kalp ve ona bağlı olan beyin programında karışıklık var.

Bu durumda yapılacak iş kalbi ve beyni yaratan Hz. ALLAH’a sığınıp, kalp hattını ona bağlayıp Onunla olmaktır. Çünkü hakiki Mürşid Hz. ALLAH’tır.

Ayeti kerimede:
Yoksa bizim kendilerinin sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, işitiriz ve yanlarında bulunan elçilerim de her yaptıklarını yazmaktadır.( Zuhruf/80)

Hatırıma gençliğimde yaşadığım bir olayı hatırladım bu mevzuya uyuyor diye yazıyorum. Sene 1965 yılları idi. İskenderun da çalışıyordum.  Ramazan ayı yaşım ise 26 civarında idi. Aylardan da temmuz veya ağustos ayları. Sıcak ortalığı kavuruyor. İşimiz icabı açık havada çalışıyoruz. Birkaç arkadaş haricinde çoğu iş arkadaşlarımız oruç tutmuyordu. Hele içlerinde biri vardı ki, tutmadığı halde tutanlara saygısızlık yapıyor, rahatsız ediyordu.  Biz ise Hz. ALLAH’a sığınıyor ve sabır ediyorduk.

Bir gün, elinde bir bardak ayran hem içiyor, hem bizler ile alay ediyordu. Adam tekin biri değildi küfür yememek için susuyorduk.  Nihayet bir arkadaş dayanamadı;  ”Yeter ulan! ALLAH’tan korkmuyorsan kuldan utan be.” deyince ben senin ALLAH’ını kitabını diyerek bastı küfürü. Hepimiz şaşkın şekilde birbirimize baka kaldık.
 
İşte tam o anda içimden bir sesle; ” Hey Yüce ALLAH’ım, her şeyi görüyor,  her şeyi duyuyorum. Buyuruyorsun.  Bu insan bu mübarek ramazan günü zatına küfür ediyor ve bizim huzurumuzu bozuyor sustur şunu be ALLAH’ım” dedim ve çalışama devam ettim.
 
İki üç saat sonra paydos oldu. İş yerinden ayrılırken önümüzü kesen bir su akıntısı vardı. Her gelip geçişimizde onun üstünden atlıyorduk. Sıra o iğrenç küfürü yapan kişiye geldi. Hoplayıp atlar atlamaz odunun kırıldığı zaman çıkardığı sese benzeyen ses duyduk ardından da acı bir feryat başladı. Çünkü ayak bilekten kırılmıştı. Hepimiz şaşkın haldeydik çünkü kaç aylardır o akıntıdan hoplayıp geçtik kimseye bir şey olmadı.

Bu basit yerden atlamakla ayağın kırılmasına her kez gibi ben de şaşırmıştım.
Ancak arkadaşların “böyle basit bir yerden atlamakla ayak kırılır mı?” dediklerinde,  kendi kendime, sen ne demiştin?
“Ey ALLAH’ım her şeyi duyuyor her şeyi görüyorum buyuruyorsun bu ise zatına küfrediyor sustur şunu dedin ya. Hz. ALLAH karşılık verdi.  Anlamıyor musun?  Dedim.
Hz. ALLAH’ın her şeyi gördüğüne, her şeyi duyduğuna dahi imanıma iman katıldı.

Anlatmak istediğim kalp hattı çok önemli. Hz. ALLAH(c.c) kalplerimizi yanlış fikir ve düşüncelerden temizlesin. Zatının muhabbeti ile doldursun Amin.

Velhamdü Lillahi Rabbil Âlemin.

ALLAH’ümme Salli Ala Seyyidina Ve Nebiyyina Muhammedin Ve Ala Ali Muhammed.

Kalpteniman.Virüs Kalbe Dolarsa

İnsanın gönlü nerede ise o oradadır. Neyi beğendi ise o onunladır.
Gönül telefon hattı kime bağlı ise o hattaki kişi ile bağlantı halinde olur ve o kişi avizeden akseden sesten başkasına kulak verip duyamaz.  Duysa da aklına dolduramaz.
Kalp ise öyle bir ilahi kutu ki, içindeki çıkmadan başkası giremez.  Onun için bizler kalplerimize çok dikkat etmeliyiz. Kalbimizdeki imanımızı zedeliyecek fikir ve düşünceleri kalbimize sokmamalı, kalbimizi öldürmemeliyiz.

Kalp ise zararlı fikir ve düşüncelerle dolduğu zaman artık onu boşaltmak ve hayırlı bilgileri doldurmak çok zorlaşır. Ancak Hz. ALLAH’ın yardımı ile kurtulur.
Hz. ALLAH(c.c) ise ayeti kerimesinde:
ALLAH yaptıklarınızı görmektedir.( Ali İmran/156) buyuruyor.

Bu bir ilahi emirdir ve kullarına teminattır ve çok büyük bir fırsattır.

Biz kulları ise en büyük hazinelerden biri olan kalbimizin, şeytanın ektiği nifak tohumlarını def etmesi için, O’na samimi şekilde sığınmıyoruz ki kalbimizi virüs misali pisliklerden temizlesin.
Nasıl ki, bilgisayarı virüsler sardığı zaman program karışıyor. İnsanın kalbini de dengesiz fikirler sardığı zaman yanlış düşünceler fikirler üretilmeye başlar ve hatalar ile ömür sürer. Çünkü aklını kullanamadı. Kalbini şeytana mesken etti.
Bu durumda olan insana ne anlatırsan anlat hiç bir şey duyuramazsın çünkü bilgisayar misali kalp ve ona bağlı olan beyin programında karışıklık var.

Bu durumda yapılacak iş kalbi ve beyni yaratan Hz. ALLAH’a sığınıp, kalp hattını ona bağlayıp Onunla olmaktır. Çünkü hakiki Mürşid Hz. ALLAH’tır.

Ayeti kerimede:
Yoksa bizim kendilerinin sırlarını ve gizli konuşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, işitiriz ve yanlarında bulunan elçilerim de her yaptıklarını yazmaktadır.( Zuhruf/80)

Hatırıma gençliğimde yaşadığım bir olayı hatırladım bu mevzuya uyuyor diye yazıyorum. Sene 1965 yılları idi. İskenderun da çalışıyordum.  Ramazan ayı yaşım ise 26 civarında idi. Aylardan da temmuz veya ağustos ayları. Sıcak ortalığı kavuruyor. İşimiz icabı açık havada çalışıyoruz. Birkaç arkadaş haricinde çoğu iş arkadaşlarımız oruç tutmuyordu. Hele içlerinde biri vardı ki, tutmadığı halde tutanlara saygısızlık yapıyor, rahatsız ediyordu.  Biz ise Hz. ALLAH’a sığınıyor ve sabır ediyorduk.

Bir gün, elinde bir bardak ayran hem içiyor, hem bizler ile alay ediyordu. Adam tekin biri değildi küfür yememek için susuyorduk.  Nihayet bir arkadaş dayanamadı;  ”Yeter ulan! ALLAH’tan korkmuyorsan kuldan utan be.” deyince ben senin ALLAH’ını kitabını diyerek bastı küfürü. Hepimiz şaşkın şekilde birbirimize baka kaldık.
 
İşte tam o anda içimden bir sesle; ” Hey Yüce ALLAH’ım, her şeyi görüyor,  her şeyi duyuyorum. Buyuruyorsun.  Bu insan bu mübarek ramazan günü zatına küfür ediyor ve bizim huzurumuzu bozuyor sustur şunu be ALLAH’ım” dedim ve çalışama devam ettim.
 
İki üç saat sonra paydos oldu. İş yerinden ayrılırken önümüzü kesen bir su akıntısı vardı. Her gelip geçişimizde onun üstünden atlıyorduk. Sıra o iğrenç küfürü yapan kişiye geldi. Hoplayıp atlar atlamaz odunun kırıldığı zaman çıkardığı sese benzeyen ses duyduk ardından da acı bir feryat başladı. Çünkü ayak bilekten kırılmıştı. Hepimiz şaşkın haldeydik çünkü kaç aylardır o akıntıdan hoplayıp geçtik kimseye bir şey olmadı.

Bu basit yerden atlamakla ayağın kırılmasına her kez gibi ben de şaşırmıştım.
Ancak arkadaşların “böyle basit bir yerden atlamakla ayak kırılır mı?” dediklerinde,  kendi kendime, sen ne demiştin?
“Ey ALLAH’ım her şeyi duyuyor her şeyi görüyorum buyuruyorsun bu ise zatına küfrediyor sustur şunu dedin ya. Hz. ALLAH karşılık verdi.  Anlamıyor musun?  Dedim.
Hz. ALLAH’ın her şeyi gördüğüne, her şeyi duyduğuna dahi imanıma iman katıldı.

Anlatmak istediğim kalp hattı çok önemli. Hz. ALLAH(c.c) kalplerimizi yanlış fikir ve düşüncelerden temizlesin. Zatının muhabbeti ile doldursun Amin.

Velhamdü Lillahi Rabbil Âlemin.

ALLAH’ümme Salli Ala Seyyidina Ve Nebiyyina Muhammedin Ve Ala Ali Muhammed.

Kalpteniman. 0

 
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı 49 ziyaretçi (299 klik) Hoşgeldiniz  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol