Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
KALPTENİMAN P-Z HARFİ DİNİ YAZILAR |
|
|
[TOP]
20.391 Peygamber Efendimizin Altı Rakamının Sırrı
Peygamber Efendimizin Altı Rakamının Sırrı
Peygamber Efendimizin Altı Rakamının Sırrı Sevgili peygamberimiz Hz.
Muhammed (S.A.V) efendimizin hayatındaki önemli sayılar ve 6
sayısının sırrı. Geçenlerde Muhyiddin İbni Arabi Hazretlerinin o muhteşem
kitaplarından birini okurken bir paragrafa gözüm takıldı. O sırlar
deryası , ilimler deryası anlatımlarının birinde ‘’ ALLAH (c.c) 6
sayısını Peygamber efendimize has kıldı ki daha önce bu kimseye
verilmemiştir ‘’ cümlesi kafama takıldı. Biraz araştırma yapınca
aşağıdaki inanılmaz sonuçlar ortaya çıktı, sizlerle paylaşmak
istedim. Doğrusunu ALLAH bilir. Sevgili Peygamberimizin
; Doğum tarihi
: 20.04.571 : 2+4+5+7+1 : 19 Vefat tarihi : 08.06.632 :
8+6+6+3+2 : 25 Evlendiğinde yaşı : 25 Babası Hz Abdullah’ın vefat
ettiğindeki yaşı : 25 Kızı Hz. Fatıma annemiz vefat ettiğindeki yaşı :
25 Şimdi
gelelim 6 rakamının ve katlarının enteresan varlığına
; • ‘’ ALLAH
Gökleri ve yeri 6 günde yarattı’’ ( Resulüm kainatı senin yüzü suyu
hürmetine yarattım ) kudsi hadis . • ALLAH
(C.C) ismi şerifinin ebced değeri : 66 •
Vekil ismi şerifinin ebced değeri : 66 •
ALLAH (c.c) nin zati sıfatları : 6 •
“İnsanı-Âdem'i kendi suretimde yarattım”. Adem den kasıt peygamber
efendimizdir. • Muhammed isminin ebced değeri
: 132 : 1+3+2 : 6 • 132 6 ya tam sayı olarak
bölünüyor • 132 iki cihan güneşi peygamber
efendimizin isminin ebced değeri ikiye bölününce çıkan sonuç 132/2 :
66 • Peygamberimizin vefat tarihi toplamından
( 25 ) doğum tarihi toplamını ( 19 ) çıkarınca sonuç ; 25-19 :
6 • Peygamber efendimizin vefat tarihi 632 –
doğum tarihi 571 : 61 . Kuranı Kerimin 61. suresi olan Saf suresinin
6. ayetinde Hz. İsa tarafından Ahmed ismiyle peygamber geleceği
müjdelenmiştir. Ahmed ismi Kuranda sadece bu ayette
zikredilmiştir. • Peygamber efendimiz 632
yılının 6. ayında vefat etmiştir. • Babası
peygamberimiz anne karnında 6 aylıkken öldü •
Peygamber efendimiz 6 yaşındayken babasının kabristanına
gitti. • Peygamber efendimiz tanyeri
ağırırken doğmuştur , kısaca saat 6 civarı •
Annesi 30 yaşında iken vefat ettiğinde , peygamberimizin yaşı 6
idi • Peygamberimizin kızı Hz. Zeynep 30
yaşında vefat etti. Hz. Zeynep Peygamberimizin Hz. Hatice den olan
çocuklarından vefat eden 5. si idi 30/5 : 6 •
Hz Zeynep doğduğunda Peygamberimiz 30 yaşındaydı. Hz Hatice ile
evliliğinin 5. yılında Hz. Zeynep dünyaya gelmişti 30 /5 :
6 • Zeynep isminin harf toplamı
6 • Hz Zeynep 30 yaşında vefat ettiğinde
Peygamberimiz 60 yaşında idi . Kuranın 30 suresi olan Rum suresi de
60 ayettir. • Süt annesi Halime nin isminin
harf toplamı 6 • İlk eşi Hz. Hatice isminin
harf toplamı 6 • H harfi Latin alfabesinin
sessiz 6. harfidir. • İlk eşinden 6 çocuğu
oldu • 6 çocuğunun isimlerinin harf toplamı
36 • Soyu 6. Çocuğu olan Hz. Fatıma dan devam
etti • Hz. Fatıma'nın isminin harf toplamı
6 • F harfi Latin alfabesinin 6.
harfidir • Hz Fatıma peygamberimizin
vefatından 6 ay sonra vefat etti • Peygamber
efendimiz küçük bir çocuk olan Hz Ali efendimizi himayesine
aldığında yaşı 36 idi • Peygamberimizin kızı
Hz. Ümmü Gülsüme Hz Osman la 6 yıl evli kaldıktan sonra vefat
etti • Peygamberimiz 6 defa evlat acısı
yaşamıştır. • Mekke müşrikleri risaletin 6.
yılında 616 da peygamberimizi öldürme kararı
almıştı. • Hudeybiye anlaşmasını hicretin 6.
yılında yaptı. • Hicretin 6. yılında
annesinin kabrini ziyarete gitmiştir. •
Kabedeki 360 putu temizledi • Peygamberimizin
6 yayı vardı • Peygamberimizin 6 halası
vardı • Hicretin 6. senesinde resmi
evraklarda kullanmak üzere Mühri Şerif yaptırmıştı . Bu Mühri Şerif
Hz. Osman'ın 12 senelik halifelik zamanında 6. senesinde Eris
Kuyusuna düşerek kaybolmuştur. • 6. yüzyılda
peygamber oldu • Miraca çıkan 6. peygamber
oldu • Hz Isa dan 6 asır sonra
gelmiştir. • İnzivaya çekildiği Hira mağarası
Mekkenin kuzeyinden yaklaşık 6 km ileridedir. • Peygamber efendimizden önce sadece 16 kişi Muhammed ismini
almıştır . • Peygamberimizin amcası ve süt
kardeşi Hz. Hamza Mekke devrinin 6. yılında 616 da Müslüman
oldu • Peygamberimizin 13 nikahlı hanımı
vardı , bunlardan sadece 2 tanesiyle zifaf etmedi 13-2 : 11 bunlar
dışında 1 cariyesinden çocuğu oldu 11+1 : 12 . Bu hanımlarından 2
tanesinden çocukları oldu 12/2 : 6 • Cennet
isminin harf toplamı 6 dır. • Peygamberimizin
cennet teki makamının ismi ‘vesile’ isminin harf toplamı 6
dır. • Peygamberimiz 6 yer de şefaat
edecektir. • İmanın şartları 6 dır
. • Kuranda peygamber efendimize ithaf
olunduğu söylenen ve peygamber efendimizin isimlerinden olan Yasin
suresi kuranın 36. suresidir. • Yasin suresi
3000 harftir • ‘’Ailene namazı emret; kendin
de ona sabırla devam et ‘’ Bu ayetin hükmü gereği peygamberimiz , 6
ay müddetle Mescid-i Nebeviye sabah namazına gitmeden önce, Hz.
Fatıma ve Hz. Alinin evlerine uğrar ve kapılarının önünde durur: Ey
Ehl-i Beyt (Muhammedin ev halkı) namaza kalkınız
buyururdu. • Kendisine, ilk vahiy ve
peygamberlik başlangıcı, uykuda Sadık rüyalar görmekle olmuştur.
Peygamberimiz , 6 ay bu hal üzere kaldı. •
1.Akabe görüşmesinde 6 medineli Müslüman oldu • 2. akabe görüşmesinde görüşmeye 12 medineli Müslüman
geldi • Peygamber Efendimiz (s.a.v)
buyurdular ki; 6 şey 6 yerde gariptir... 1-
Namaz kılmayanlar arasında Mescid gariptir. 2- Okumayanların evinde mushaf gariptir. 3- Fasık kimsenin içinde Kuran gariptir. 4- Müslüman saliha kadın, kötü huylu zalim adamın elinde
gariptir. 5- Salih müslüman erkek, kötü huylu
alçak kadının elinde gariptir. 6- Kendisini
dinlemeyenler arasında alim gariptir. • Resul-i Ekrem Efendimiz ,
Ramazan orucunu tutanların, Ramazan'ın hemen ardından gelen Şevval
ayında 6 gün daha oruç tutmalarını tavsiye etti. • Peygamber Efendimiz (sav)Hz. Ali’ye
buyurdu: “Ya Ali, altı yüz bin koyun mu
istersin, yahut altı yüzbin altın mı veya altı yüzbin nasihat mı
istersin?” Hz. Ali dedi: “Altı yüzbin nasihat
isterim.” Peygamberimiz buyurdu: “Şu ( 6 )
altı nasihate uyarsan altı yüz bin nasihate uymuş
olursun: 1 Herkes nafilelerle meşgul olurken
sen farzları ifa et. Yani farzlardaki
rükünleri,vacipleri,sünnetleri,müstehapları ifa et. 2 Herkes dünya ile meşgul olurken sen ALLAH’u Teâla’yı
hatırla. İslam’a uygun yaşa; İslam’a uygun kazan; İslam’a uygun
harca. 3 Herkes birbirinin ayıbını
araştırırken sen kendi ayıplarını ara. Kendi ayıplarınla meşgul
ol. 4 Herkes dünyayı imar ederken sen dinini
imar et,zinetlendir. 5 Herkes halka yaklaşmak
için vasıta ararken, halkın rızasını gözetirken sen Hakk’ın rızasını
gözet; Hakk’a yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara. 6 Herkes çok amel işlerken sen amelin çok olmasına değil,
ihlaslı olmasına dikkat et.” • ALLAH Resulü
mealen şöyle buyururlar: "Siz bana altı ( 6 )
meselede söz verin; ben de size cenneti tekeffül
edeyim." 1. "Konuşurken dosdoğru
konuşun!" 2. "Vadettiğinizi yerine
getirin!" 3. "Emanette emin
olun!" 4. "İffetli olun!" 5 Gözlerinizi harama karşı kapayın!" 6. "Elinizi başkalarına zarar vermekten uzak tutun!
" * Efendimiz
in (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ĞBen altı ( 6 ) hususta peygamberlere üstün
yapıldım: 1- Bana az, ama öz söz söyleme
sırrı verildi, 2- Düşmana korku salma
(heybetiyle) desteklendim, 3- Harp ganimeti
bana helal kılındı, 4- Yeryüzü bana temiz ve
namazgah kılındı, 5- Ben bütün yaratıklara
peygamber olarak gönderildim, 6- Benimle
peygamberlerin gelmesi sona erdirildi Peygamber efendimizin hayatında
6 sayısının bu kadar enteresan bir şekilde yer almasının sırrına
vakıf olma şerefini bana da bahşettiği için Rabbime hamdolsun.
Hatamız olduysa düzeltin lütfen . Biraz düşündüğünüzde
elektronlardan , güneş sistemine kadar sarmal bir şekilde sürekli
dönmekte olan kainatımızın dönüşü 6 rakamına ne kadar çok benziyor
değil mi ? Doğrusunu ALLAH bilir. Bu aciz kuldan , ALLAH (c.c)'yü
ve Peygamber efendimizi seven Salihlere selam olsun
.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.392 Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa S.A.V Den Gelen Selâm.
Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa S.A.V Den Gelen Selâm.
Peygamber Efendimiz Muhammed
Mustafa (s.a.v) Den Gelen Selâm. 1954 Yılı Sakarya’nın
yakın köyünden şehre taşınmıştık. Rahmetli
babam bizi meslek sahibi olmamız için işçi bulma
kurumu vasıtasıyla bir terzi ustasına teslim
etti. Artık
şehir yaşantımız başlamıştı. Rahmetli ustam
ihlaslı biriydi beş vakit namazımızı çoğunlukla cemaatle kılıyorduk. Çalıştığım terzi
dükkânında muhabbet genellikle dini sohbetler
içerikliydi. Bir gün dükkanımıza kendine
elbise diktirmek isteyen bir imam gelmişti. Konu döndü dolaştı alkol konusuna geldi. İmam içkinin azının da çoğunun da yasak olduğunu ve vücudu
sarhoş eden bütün içeceklerin küllühun haram
olduğunu Ayeti kerime ve hadisi şeriflerle
açıklamıştı. Zaten içkiden nefret ediyordum
İlâhi emirleri de duyunca büsbütün tiksinti duydum. İşte tam bu dönemde.
Taşındığımız köyde düğün merasimi tertiplenmiş ailecek
bizi davet ettiler. Annem babam ve ben köye gittik dört kız kardeşim baba annemle
şehirde kaldılar. Annem beşinci kardeşe
hamileydi beşinci kardeşimizin erkek olmasını arzu
ediyorduk. Köyde eski düğün adetlerine göre eğlence yapılıyordu geç
vakit oldu babamı bulup kimin evinde misafir
kalacağımızı öğrenmek için aramaya çıktım düğün
sahibinin evinin altında bodrum katında içki
alemi olduğunu babamın da orada olduğunu öğrendim. Oraya gittim rahmetli babam
içki müptelası değildi düğün sahibinin hatırını
kıramamış o aleme katılmıştı ben içeriye
girip babama ne zaman gideceğiz baba demeye fırsat
kalmadan arkadaşı beni yakaladı masaya
sandalye çekip oturttu ve bir bardak içkiyi önüme
koydu. Ben
şaşırmıştım utandım sıkıldım içkiyi koyan babamın en yakın
arkadaşıydı tabii ben içmeyeceğimi ısrarla söyleyince babama
seslenerek söyle içsin koca delikanlı deyince babam ben
karışmam dedi ve içki içmekten kurtuldum. O
gece köyde kaldık sabah ilk otobüsle şehre geldik eve geldim ki kız
kardeşim büyük bir heyecanla, abi bu gece Peygamber Efendimiz bizim
eve geldi padişah kılığındaydı bana ben kimim biliyor musun, Siz
"Lâilahe illALLAH Muhammed
resulullah" diyorsunuz ya işte O
Muhammed benim dedi ayrıca siz erkek kardeş
bekliyorsunuz fakat size yine kız kardeş
gelecek dedi ayrıca ağabeyine selâmımı söyle ondan çok memnunum
dedi. Abi sen ne yaptın da sana
peygamberimiz selâm gönderdi deyince bana içki içirmek istediler ben
içmedim ondan olsa gerek demiştim, işte o selâm bize genç yaşımızdan
bu yaşımıza kadar rehber oldu imanımıza iman kattı Elhamdülillahı
Rabbil Alemin. Birkaç ay zarfında da bize Resulullah (s.a.v) Efendimiz
size kız kardeş gelecek dediği kız kardeşimiz dünyaya
geldi. 1957 yıllarında ana karnındaki bebeğin
cinsiyeti bilinmiyordu biz bu haberi peygamber Efendimizden
almıştık. Bu
hadiseler manevi kuvvetleri arttıran hadiselerdir Hazreti
ALLAH (c.c) cümle kardeşlerimize böyle manevi hadiseleri yaşatsın
İnşaALLAH. ALLAH’ümme Salli Alâ Seyyidina Muhammed. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.393 PEYGAMBER HATIRI GÖZETMEYEN KANDİL GECELERI ILE DALGA GEÇEN,EVLİYALARA INANMAYAN INANANLARI SAPTIRAN MEHMET OKUYAN !!!!
PEYGAMBER HATIRI GÖZETMEYEN KANDİL GECELERI ILE DALGA GEÇEN,EVLİYALARA INANMAYAN INANANLARI SAPTIRAN MEHMET OKUYAN !!!!
ALLAHTAN KORKAN PEYGAMBERİNDEN KORKMAYAN MEYDANI BOŞ BULMUŞ MEHMET
OKUYAN !!!
Kandil gecelerini alaya aldın miraç hadisesiyle dalga geçtin
Evliyalarla devamlı alay ediyorsun sen Allahtan korkmuyor musun sen ne vicdansız
bir adamsın sana ve senin peşinden gidenler seni imam görenler Ahirete
çıktığınız zaman ne yüzle hazreti Allahın huzuruna çıkacaksınız.
Ahirete çıktığın zaman Hazreti Muhammedîn(s.a.v)
karşısına ne yüzle çıkacaksınız. Size soracak miracıma neden ınanmadın?
ümmetim bir araya gelsin diye kandil geceleri tertipledim onları kötüledin
ümmetimin akıllarını karıştırdın diye size soracak ne cevap
vereceksin?
Nefsine uymuş şakşakçıların orada seni yalnız bırakacaklar
kendi halinde hesap vereceksin. Bu dünyada yaşadığın şan şöhret orada seni
kurtaramayacak cezanı bulacaksın. Orada yalnız peygamber efendimiz değil
dünyada yaşamış bütün evliyalar onları aşağıladığın için yakana yapışacaklar
senden davacı olacaklardır . Bu sözler size masal gibi geliyor değil mi?
oraya gittiğiniz zaman siz ve sizin gibi düşünenler göreceksiniz.
Gayba
inanmak senin dediğin gibi değil, Gayba inanmak kuran ne diyorsa peygamber ne
diyorsa kalpten iman etmektir. Kuran peygamber s.a.v. Efendimizin kalbiyle
indiğine göre peygamberimiz nurun kaynağıdır sen ise kurana bakarım diyorsun
gelen hadislerin nur kaynağından geldiğini göremiyorsun.
Nefsine uyanı
kabul ediyor nefsine uymayanı inkar ediyorsun kalp gözü kör bir adamsın. Sen
böyle devam ettiğin müddetçe zaman gelecek kuranda nefsinize uymayan
ayetleri de inkar edersiniz.
Şu anda siz şeytanın güdümündesiniz de
farkında değilsiniz zamanla gerçeği görecek bin pişman olacaksınız inşaAllah
çabuk ayılırsınız.
Daha evvel de kitap yazmış fakat yanlış yazmışım
diyerek pişman olmuşsunuz yine öyle olacak gün gelecek kuran çarpmaz
diyorsunuz ya doğru, sizi evliyalar çarpacak. Hazreti Allah her kuluna mühlet
verir zamanı gelince de cezasını verir sana verdiği mühleti O bilir
.... Sonuç olarak sen tuttuğun yoldan memnunsun biz de tuttuğumuz
yoldan memnunuz. Biz kurana öyle iman ettik ki hazreti Allah
konuşuyormuş gibi okuruz ve dinleriz.
Dünyevi konularda da uhrevi
konularda da fazla araştırmayız her emrini peşinen kabul etmiş kalpten iman
etmişizdir.
Resuluna da aynıyız hadisleri araştırmayız araştıran
şüphededir onun imanı sakattır o kişi zaman gelir kuranı da araştırmaya ve
şüphe duymaya başlar onun içine şeytan şüphe tohumunu atmıştır o da
kendini allame görür her şeyi bildiğini zanneder hiçbir şey bilmediğini
bilmez.
Kalpten iman etmek her babayiğidin harcı değildir o içinde
şüphe tohumu ile ömür geçirir de farkında olmaz hazreti Allah c.c. sizin
aklınızı başınıza getirsin inşaAllah....
Kalpteniman
.
[TOP]
20.394 Resulullah S.A.V Efendimizin Mübarek Saçı Şeriflerinin Merasimle Yıkanması.
Resulullah S.A.V Efendimizin Mübarek Saçı Şeriflerinin Merasimle Yıkanması.
Resulullah (s.a.v), Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin
merasimle yıkanması. Resulullah (s.a.v) Efendimizin mübarek saçı
şeriflerinin merasimle itina ile yıkanması bizi çok duygulandırdı. Hz. ALLAH
(c.c) hizmet edenlerden razı olsun inşaALLAH. Peygamber sevgisi budur işte Peygamber (s.a.v), Efendimiz
sevmenin nişanesi budur işte. Vehhabiler bu işe şirktir
saplantısına kapıldılar bu feyz deryasından mahrum
kaldılar. Peygamberini sevdiğini iddia eden
O'nun bu nişanelerini gördüğü zaman gözlerinden yaş
boşalır Düşünün ki ahirete göçtük Resulullah
(s.a.v) Efendimizin öncülüğünde Hz.
ALLAH’ın huzurunda hesabımız görülüyor. Resulullah (s.a.v)
Efendimizin emanetlerine değer veren sünnet ehli ümmeti bir
tarafta, Ona değer verenleri şirk batağında
gören vehhab ismini kendilerine takanlar bir
tarafta. Peygamber sevgisini şirkle bir gören
ve Alay edenler o gün utançlarından Resulullah (s.a.v)
Efendimizin yüzüne nasıl bakacaklar
acaba? Bize bir
yakınımız Ürdünlü bir şeyhe emanet olan küçük bir sanduka işinde
muhafaza edilen Resulullah (s.a.v)
Efendimize saçı şerifini getirdi bize bu resulullah Efendimizin saçı
dedi biz inandık. Ertesi Sabah komşumuz geldi
bu gece sizin evinizin üstünde yeşil bir nur gördüğünü
söyleyince ona hadiseyi anlattık ve kutuda
muhafaza altına alınmış mübarek saçı şerifi çıkardık
gösterdik evimize peygamber sevgisiyle göz
yaşı aktı. Onun
muhabbeti Hz. ALLAH’ın muhabbetinin gelmesine vesiledir O'nun
muhabbetinin saygısının hürmetinin olmadığı
yere Hz. ALLAH (c.c) girmez Ona değer vermeyene Hz. ALLAH (c.c)
değer vermez İmanı kemale ermez o kişi iman
ettim der kendini kandırır. Hz. ALLAH (c.c)
cümlemizi zatına kul Habibine ümmet etsin inşaALLAH. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ
Ali Muhammed. Üzgün dede. Resulullah (s.a.v), Efendimizin mübarek saçı
şeriflerinin merasimle yıkanması. Resulullah (s.a.v)
Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle itina ile
yıkanması bizi çok
duygulandırdı. Hz. ALLAH (c.c) hizmet
edenlerden razı olsun inşaALLAH. Peygamber
sevgisi budur işte Peygamber (s.a.v), Efendimiz sevmenin nişanesi
budur işte. Vehhabiler bu işe şirktir saplantısına kapıldılar bu feyz
deryasından mahrum kaldılar. Peygamberini
sevdiğini iddia eden O'nun bu nişanelerini gördüğü zaman gözlerinden
yaş boşalır Düşünün ki ahirete göçtük
Resulullah (s.a.v) Efendimizin öncülüğünde Hz. ALLAH’ın huzurunda hesabımız
görülüyor. Resulullah (s.a.v) Efendimizin emanetlerine değer veren
sünnet ehli ümmeti bir tarafta, Ona değer
verenleri şirk batağında gören vehhab ismini kendilerine takanlar
bir tarafta. Peygamber sevgisini şirkle bir
gören ve Alay edenler o gün utançlarından Resulullah (s.a.v)
Efendimizin yüzüne nasıl bakacaklar
acaba? Bize bir
yakınımız Ürdünlü bir şeyhe emanet olan küçük bir sanduka işinde
muhafaza edilen Resulullah (s.a.v)
Efendimize saçı şerifini getirdi bize bu resulullah Efendimizin saçı
dedi biz inandık. Ertesi Sabah komşumuz geldi
bu gece sizin evinizin üstünde yeşil bir nur gördüğünü
söyleyince ona hadiseyi anlattık ve kutuda
muhafaza altına alınmış mübarek saçı şerifi çıkardık
gösterdik evimize peygamber sevgisiyle göz
yaşı aktı. Onun
muhabbeti Hz. ALLAH’ın muhabbetinin gelmesine vesiledir O'nun
muhabbetinin saygısının hürmetinin olmadığı
yere Hz. ALLAH (c.c) girmez Ona değer vermeyene Hz. ALLAH (c.c)
değer vermez İmanı kemale ermez o kişi iman
ettim der kendini kandırır. Hz. ALLAH (c.c)
cümlemizi zatına kul Habibine ümmet etsin inşaALLAH. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ
Ali Muhammed. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.395 Riyâ Şirktir.
RİYA KOKUSU Muhterem kardeşlerim, Riya ve
gösteriş yapmanın tehlikesini hatırlatma yazısını yazmaya başlarken
içimden gelen ses sakın, sende yazdığın bu yazıyı İnsanlara bir marifet göstermek için yazmış
olmayasın Dikkat et diye seslendi. Kendi
kendime sordum sen bu yazıyı insanlar beğensin teşekkür etsinler
diye mi yazıyorsun yoksa Hz. ALLAH’ın rızası için mi
yazıyorsun, İçimden hem Hz. ALLAH hem kullar
beğensin diye bir esinti geçince, bende riya kokusu var olduğuna
kanaat Getirdim ve tevbe ettim. Kardeşler
yanlış anlamayın Hz. ALLAH’ın rızası için yapılan bir işe kul
rızası eklenir ise, o zaman kuldan da bir şey
bekleniyor demektir. Hz. ALLAH’ın rızası varken kuldan
teşekkür beklemek ne kadar doğru olur.
Düşünün ki, siz çok Varlık sahibi birisiniz her keze yardımda
bulunuyor destek oluyorsunuz. Size muhtaç birisi kalksa ona
tanıdığınız size ait imkanları başkalarına kendininmiş gibi
gösterse, kendini onlara marifet sahibi olarak tanıtıp saygı
göstermelerini beklese ne kadar kızarsınız. Ancak kullara yaptığı
yardımı Hz. ALLAH’ın rızası için yapar
kullardan bir şey beklemez ise o zaman Riya da olmaz kokusu da bulaşmaz. Onun için Riyanın kokusundan bile
Hz. ALLAH’a sığınmak lazım. Bizler de hiç bir şeye sahip olmadığımız
halde, kimin malı ile kimlere gösteriş yapıyoruz. Vücudumuz onun
Ruhumuz onun Aklımız onun. Haddimizi bilmemiz lazım. Hz. ALLAH
Ayetinde, "Yazıklar olsun o namaz kılanların haline ki,
kıldıkları.Namazdan gafildirler onlar gösteriş
yaparlar."(Maun
4-5-6) "Biz sizi sadece ALLAH Rızası için yediriyoruz sizden ne bir
karşılık ne de bir teşekkür beklemiyoruz. "(İnsan 9) Resulullah (s.a.v) ise Hadisi şerifinde, Gizli
şehvetten sakınınız, Mesela bir Alimin,
İnsanların rağbet ve ikbalini arzu edip başına toplanmasını sevdiği
gibi. Camiüssağir. Açıklanan Ayeti kerime ve hadisi şerifin ışığında
kendimizin halini görelim ve tedbir alalım. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi
riyanın her çeşidinden muhafaza etsin. Amin
Vel hamdü lillahi rabbil Âlemin. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina
ve nebiyyina Muhammedin Ve Alâ Ali Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.396 Rabbim O Putlar Kullarını Şaşırtıyor.
Rabbim O Putlar Kullarını Şaşırtıyor.
Rabbim O Putlar Kullarını Şaşırtıyor. Ayeti
kerime: "Rabbim o putlar insanlardan
birçoğunu şaşırttılar. Artık bundan sonra kim
bana tabi olursa izimde giderse bendendir. Kim de bana isyan ederse tevbe ettiği takdirde muhakkak ki
sen onu çok bağışlayıcı çok merhamet edensin." (İbrahim 36) Geçmiş zamanda yaşamış alimlerin tesirinde kalan insanlar
onları çok sevmişler Şeytanın tuzağına düşmüşler o alimlerin
heykellerini yaparak putlara tapmışlar ve müşrik
olmuşlar. Taptıkları putlar hissiz hareket etmeyen konuşamayan
heykellerdi. Hz. ALLAH işte böyle hiç bir
faydası olmayan şeylere tapan boşuna zaman harcayan sapıtmış
insanları uyarmak için peygamberler gönderdi. Bu sapıklar Hz. İbrahim (a.s)
Musa (a.s) zamanında görüldüğü gibi Resulullah (s.a.v). Efendimizin
hayata teşrif etmediği zamanda ise zirvede idiler. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v).
Efendimiz ve Hz. İbrahim Aleyhisselamın Bir olan ALLAH’a davet
ettikleri gibi, Onların izinde giden mürşidi kamiller de, dünya
batağına dalmış Hazreti ALLAH’ı unutmuş nefsine tapmış insanları bir
olan ALLAH’a davet ederek şeriatı yaşatıyor nasipli olanlara
nasiplerini dağıtıyor. Nasip var insan rızkını bir işverenden alıyor bu zahiri
rızık, nasip var ahiret rızkı onu da Hz. ALLAH’ın veli kullarını
vesile ederek dağıtıyor. Şimdi soruyoruz
Mürşidi kamilleri küçük ilahlar diye vasıflandıran kişiler yanlışta
değil mi? Bu mübarek insanlara küçük düşürücü
sözler sarfeden onlara değer veren saygı ve tazim gösteren kişileri
şirke düşmüşler diye yaygara koparan kişiler doğru yolu sapıtmaya
çalışmıyorlar mı? Mürşidi kamiller gelenleri heykellerin putların etrafında mı
döndürüyorlar. Onlara ibadet yaptırmıyor
kendini ben haşa ALLAH’ım bana tapın bana secde edin mi
diyor. Veya geçmişten bu günümüze kadar,
cahiliye devrinde olduğu gibi hiç bir mürşidi kamilin heykeli
yapılmış onun etrafında dönülmüş mü ki o zamanın müşriklerine gelen
Ayeti kerimeleri mürşidi kamillere uyanlara gelmiş diye
gösteriyorlar. Hz. ALLAH’a çağıran şeriatı yaşatan peygamberinin izinden
giden bu güzel insanları put mesabesine koyan kişilere deriz
ki, Siz de geçmişte yaşamış Hz. ALLAH’ın veli
kullarını put, onlara uyanları da müşrik diye kitaplar yazan
birilerini önder olarak kabul etmiş onlar ile rabıta kurmuşsunuz o
zaman siz de şirke düşmüş oluyorsunuz değil
mi? Siz
ise ağaçtan taştan yaptıkları putlara tapanlara gelen ayeti
kerimeleri, yürüyen konuşan cihad eden özü ALLAH sözü ALLAH etrafa
nur saçan mürşidi kamillere yamamaya çalışıyorsunuz. Bu çalışmayı yaparken de irşad
yaptığınızı zannediyorsunuz Fakat ifsat
yaptığınızın farkında değilsiniz. Mürşidi
kamillere intisap edenleri Peygamber Efendimizin izinden gidenleri
Şeyhlerine tapıyorlar derken sizleri veli kullara düşman eden
önderlerinize taptığınızı onları ilah kabul ettiğinizi ne zaman
anlıyacaksınız. Hz. ALLAH(c.c) sizlerden cümle ümmeti Muhammedî muhafaza
etsin İnşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.397 Ramazanı Şerif Bayramımız Mübarek Olsun!
Ramazanı Şerif Bayramımız Mübarek Olsun!
Ramazanı Şerif Bayramımız Mübarek Olsun Ramazanı şerif bayramımız tüm
müslüman devletlerine barış gelmesine vesile olsun . fitneler kalksın ateşler sönsün candan kardeşlik husule
gelsin inşaALLAH. Çok üzüntülüyüz bayramımız
buruk kasvetli geçiyor. Tek tesellimiz
devletimizin bu ateşten uzak durmasıdır. Hazreti ALLAH’a sonsuz şükürler olsun hayırlı şuurlu
idarecilerimizin vesilesi ile devletimiz savaşa sokulmadı. Hazreti ALLAH’ın
izniyle girmeyecektir inşaALLAH. Hazreti
ALLAH (c.c) gelecek yıllarda bütün müslüman ülkelerine savaşsız
kardeşlik bağlarıyla bağlı olarak ramazanlar
bayramlar geçirmemizi nasip etsin inşaALLAH. İnsan umutlanamıyor fakat Hazreti ALLAH’tan umut
kesilmez. Selamın
Aleyküm Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.398 Rabbinin Huzurunda Durmaktan Korkan.
Rabbinin Huzurunda Durmaktan Korkan.
Rabbinin Huzurunda Durmaktan Korkan. Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde; "Rabbinin huzurunda
durmaktan korkan ve nefsini hevaü hevesten alıkoyan kimseye gelince. Cennet onun varacağı yerin ta
kendisi olacaktır." (Naziat .40-41)
buyuruyor ve bize cennet yolunu tarif ediyor. Akıllı o kimsedir ki gaypten
gelen bu ilâhi emirleri duyar ve kendine çeki düzen
verir hem bu dünyada rahat bir ömür geçirir
hem ahiret hayatını kazanır. Çünkü ALLAH’tan
korkan nefsini kötü iş yapmaktan koruyan hem Hazreti ALLAH’ın
rızasını, hem insanların rızasını
kazanır. ALLAH’ın rızasını kazanır cennete
girer. insanların malına .canına namusuna saldırmaz başı belâya girmez huzurlu ömür tüketir cennet hayatı
yaşar. Bir tefekkür edelim ki. kâinatın
sahibi Hazreti ALLAH (c.c) ondan razı. eşi
dostu yakınlarının hepsi ondan razı bu halde olan kişinin gecesi
gündüzü huzurlu geçer. Nefsine uyan onun heva ve hevesine kanan kişinin ise içinde
şeytan hüküm sürdüğünden Hazreti ALLAH’ın
emirlerinden haberi yokmuş gibi yaşar vakit gelir ahirete
göçer orada ah vah demenin de faydası yok
iflas etti çünkü. Hazreti ALLAH (c.c)
cümlemizi böyle iflasa düşenlerden eylemesin
inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.399 Riyâ Kokusu
Riyâ Şirktir. Riyanın şirk oluşu nedir, bilir misiniz? Riya benliği varlığı gösteren
bir unsurdur. Benlik varlık olduğu için
Hazreti ALLAH’ın önüne geçiyor, bu sebeple de
Hazreti ALLAH’a şirk koşmuş oluyor. Sırrı budur. Sakın varlık ehline kapılmayın.
Var olan Hazreti ALLAH'tır başka varlıklara
dalmayın. Kim
ki varlık davasında bulunursa, o şeytanın arkadaşı
olur. Varlık ile hazreti ALLAH’ı bulmak
mümkün değildir. Fakat şimdi herkes varlık
içinde yüzüyor zaten hazreti ALLAH’ı
arayan da az çoğunlukla nam makam peşinde
koşuluyor. Hazreti ALLAH bir nurdur, sen ise bir
pisliksin. Yemekte ufacık bir pislik olunca
atıyorsun, Peki kendi varlık pisliğini
neden atamıyorsun. Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi
şeriflerinde: "Kendinde varlık gören
diğer günahlarla kıyaslanmayacakkadar büyük günah işlemiş
olur."buyuruyor. Kesinlikle unutulmamalıdır ki
kendini beğenen kendini üstün gördüğünden farkına varmadan Hazreti ALLAH’ın önüne geçmiş oluyor riya
yapıyor nefsini ilâh ediniyor bu
sebeple şirke düşüyor. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi şirk batağına düşenlerden
eylemesin Amin. ALLAH’ümme salli alâ
seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ ali
Muhammed. Hatemi Veli
Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.400 Rüyetullah.
Rüyetullah Resulullah (s.a.v)
Efendimiz hadisi şeriflerinde: "Cennetliklerin ALLAH katında en kıymetleri olanları,Vech-i
İlahiye sabah akşam nazar
ederler."(Tirmizi
2556)
buyurmuşlar daha sonra şu ayeti
kerimeyi okumuşlardır. Ayeti kerimede: "Nice yüzler
vardır ki o gün ışıl ışıl parlar,Rablerine
bakarlar."(Kıyamet: 22-23 )
ALLAH’u Teâla
kendi cemalini görmekle müşerref kılmak istediği kullarında görmeye liyakat halkeder. Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz
olarak ALLAH’u Teâlayı
görmektir. Bu
nimete kavuşunca, diğer nimetleri ve zevkleri
unuturlar. Cennet bu nimetin yanında bütün
şaşası ile sönük kalır. Hadisi
şerifte: "Cennetlikler cennete
girdikleri zaman ALLAH tebareke ve Teâla, Bir
şey istiyorsanız söyleyin onu da vereyim buyurur. Onlar da sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi? Sen bizi cennete koymadın mı? Sen bizi
cehennemden kurtarmadın mı? derler. Bunun üzerine ALLAH (c.c)
hicabı kaldırır, artık onlara Rablerine -azze
ve celle bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş olmayacaktır." ( Müslim:
181) Resulullah
(s.a.v) Efendimiz bu sözlerinden sonraşu Ayeti kerimeyi
okumuşlardır. Ayeti
kerime: "Güzel amelde bulunanlara
daha güzel mükafat bir deziyade vardır. "(Yunus: 26) Hz. ALLAH (c.c) cümlemize
böyle mükafatları kazanmamızı nasip etsin
inşaALLAH. Amin, Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin....
Ömer Öngüt
Efendi
| |
|
|
[TOP]
20.401 Rüyetullah.
Rüyetullah Resulullah (s.a.v)
Efendimiz hadisi şeriflerinde: "Cennetliklerin ALLAH katında en kıymetleri olanları,Vech-i
İlahiye sabah akşam nazar
ederler."(Tirmizi
2556)
buyurmuşlar daha sonra şu ayeti
kerimeyi okumuşlardır. Ayeti kerimede: "Nice yüzler
vardır ki o gün ışıl ışıl parlar,Rablerine
bakarlar."(Kıyamet: 22-23 )
ALLAH’u Teâla
kendi cemalini görmekle müşerref kılmak istediği kullarında görmeye liyakat halkeder. Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz
olarak ALLAH’u Teâlayı
görmektir. Bu
nimete kavuşunca, diğer nimetleri ve zevkleri
unuturlar. Cennet bu nimetin yanında bütün
şaşası ile sönük kalır. Hadisi
şerifte: "Cennetlikler cennete
girdikleri zaman ALLAH tebareke ve Teâla, Bir
şey istiyorsanız söyleyin onu da vereyim buyurur. Onlar da sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi? Sen bizi cennete koymadın mı? Sen bizi
cehennemden kurtarmadın mı? derler. Bunun üzerine ALLAH (c.c)
hicabı kaldırır, artık onlara Rablerine -azze
ve celle bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş olmayacaktır." ( Müslim:
181) Resulullah
(s.a.v) Efendimiz bu sözlerinden sonraşu Ayeti kerimeyi
okumuşlardır. Ayeti
kerime: "Güzel amelde bulunanlara
daha güzel mükafat bir deziyade vardır. "(Yunus: 26) Hz. ALLAH (c.c) cümlemize
böyle mükafatları kazanmamızı nasip etsin
inşaALLAH. Amin, Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin....
Ömer Öngüt
Efendi
| |
|
|
[TOP]
20.402 Rüyetullah.
Rüyetullah Resulullah (s.a.v)
Efendimiz hadisi şeriflerinde: "Cennetliklerin ALLAH katında en kıymetleri olanları,Vech-i
İlahiye sabah akşam nazar
ederler."(Tirmizi
2556)
buyurmuşlar daha sonra şu ayeti
kerimeyi okumuşlardır. Ayeti kerimede: "Nice yüzler
vardır ki o gün ışıl ışıl parlar,Rablerine
bakarlar."(Kıyamet: 22-23 )
ALLAH’u Teâla
kendi cemalini görmekle müşerref kılmak istediği kullarında görmeye liyakat halkeder. Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz
olarak ALLAH’u Teâlayı
görmektir. Bu
nimete kavuşunca, diğer nimetleri ve zevkleri
unuturlar. Cennet bu nimetin yanında bütün
şaşası ile sönük kalır. Hadisi
şerifte: "Cennetlikler cennete
girdikleri zaman ALLAH tebareke ve Teâla, Bir
şey istiyorsanız söyleyin onu da vereyim buyurur. Onlar da sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi? Sen bizi cennete koymadın mı? Sen bizi
cehennemden kurtarmadın mı? derler. Bunun üzerine ALLAH (c.c)
hicabı kaldırır, artık onlara Rablerine -azze
ve celle bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş olmayacaktır." ( Müslim:
181) Resulullah
(s.a.v) Efendimiz bu sözlerinden sonraşu Ayeti kerimeyi
okumuşlardır. Ayeti
kerime: "Güzel amelde bulunanlara
daha güzel mükafat bir deziyade vardır. "(Yunus: 26) Hz. ALLAH (c.c) cümlemize
böyle mükafatları kazanmamızı nasip etsin
inşaALLAH. Amin, Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin....
Ömer Öngüt
Efendi
| |
|
|
[TOP]
20.403 Radikal rumuzlu kardeşimizin mesajı !!
Radikal rumuzlu kardeşimizin mesajı !!
Radikal Kardeşimizin Mesajı ,, Kalpteniman Nickli Üyeden Alıntı Ben şöyle düşünüyorum biz insanlar kendimizi insanların
idaresine merhametine bırakmakla kendimizi
tehlikeye mi atmaktayız. Çünkü Hz. ALLAH’ın
(c.c) bizi her uyarmasında bir hikmet var kaldı ki, üzerime süratle gelen de kendisini tehlikeye
attı. Halbuki biz insanlar kendimizi sonsuz
kudret sahibi Allahın merhametine bırakmalıyız tedbiri de elden
bırakmamalıyız. Ayeti
kerimede: Kendi ellerinizle kendinizi
tehlikeye atmayın buyuruyor. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Selamın Aleyküm mübarek ağabeyim, MaşALLAH diyerek tespitinize katıldığımı belirtmek istiyorum.
Çok can alıcı bir nükte bahsettiğiniz yer. Evet, biz insanlar gerek
muhabbet ile gerek itikâd ölçülerinde "müslüman, müslümanın elinden
dilinden ve belinden emin olunana kişiye denildiği" kişilere ifrat
boyutunda ram olmak ile ölçüyü kaçırıyoruz. "Karşımızdaki insan müslüman, o
halde zarar gelmez" mantığı ile hareket ediyoruz. Tedbir, takdiri
bozmaz anlayışından böylece uzaklaşıyoruz. Ve, sonucunda
karşımızdaki insanın en ufak bir yanlış hareketinde; hem itikâd
olarak tehlikeye düşüyoruz, hem de maddi manevi zarar görmüş
oluyoruz. Yaklaşık 2 seneyi aşkın bir zamandır maddi ve manevi bir
imtihan içerisinde yaşıyorum. Sizin vurguladığınız nedenlerden
dolayı bu imtihana maruz kaldığımı görüyorum. Bu zaman zarfı sonunda
3 değişik can dostumdan destek buldum ve şuan biraz olsun
rahatladım. ALLAH (Celle Celalühü) onlardan iki cihanda da razı
olsun. Ya onlar olmasaydı ? diye her gece yattığımda uzun uzun
düşünüyorum. Doğru zamanda, doğru yerde ve illaki doğru ölçülerde hareket
etmeli insan. Şüphesiz takdir edilen olacaktır, ama bu sizin tedbiri
elden bırakmanız anlamına gelmiyor. Çünkü tedbirinizi almadığınız
takdirde kendinizi tamamen karşıdaki insanın merhametine ve
inisiyatifine bırakıyorsunuz ki, işte o zaman tehlike koşar adım
size geliyor ve sizi buluyor. O noktada siz bir imtihana maruz
kalıyorsunuz ki, bu manevi de olabilir maddi de olabilir. İmtihan
içerisinde insanlar doğru sorgulama yapma şansı bulamıyor.
Eğer bir de zarar gördüğü kişi islami
kimliği ile zihninizde yer etmiş ise; işte o zaman kişi islami
değerleri bile yargılama hatasına düşüyor. Neden ? Çünkü muhatabınız
müslümandı ve size müslüman ola ola zarar göreceğiniz bir ateşin
içerisine girmenize göz yumdu. İç dünyamızda bu hatadan kendimize
pay çıkartmıyoruz, doğal güdülerimiz ile karşımızdaki insanı ve onun
şahsında islamı, müslümanlığı eleştirme hatasına düşüyoruz.
Oysa; en büyük hata kendimizde ! Eğer
tedbirimizi almış olsaydık bu zararı belki yaşardık ama çok büyük
boyutlarda hissetmezdik. Diğer taraftan bu
imtihanın akabinde yardım gördüğünüz insanlar da yine güven
duyacağınız müslüman bireyler. Sizi zarara uğratan insanın tam
tersi, yardım eden, sizin bu imtihanınıza destek verip gerek maddi
gerek manevi anlamda samimiyetlerinin üstünde bir anlayış ile
yanınızda olup size destek olmak isteyen kişiler. Demek ki hata
müslümanlık da yada İslam da değil, tamamen bizde. Kulun merhametine kendimizi
bırakırsak, yaşayacağımız imtihanda da kulun merhametini veya
gazabını sorgulamalıyız. Eğer tedbiri elden bırakmayıp da, kendimizi
maddi ve manevi koruma anlamında Hakk'ın merhametine bırakırsak; O
kuluna zaten yeter. Rabbim sizden razı olsun,
son günlerde beni fazlası ile meşgul eden sıkıntılarımdan
kurtuldum. Hepiniz rahmet içinde kalın
inşaALLAH. ALLAH Razi olsun ------------------------------------------------------------------------------ Sizden de Allah razı olsun bundan sonraki yaşantınızda
Hazreti Allah sıkıntı yüzü göstermesin. Öyleyse kimlere itimat etmeliyiz.? Başta Peygamber efendilerimize, onların izinden gidenlere,ve
Adalet sahibi Devlet başkanlarına... Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.404 Resulullah Efendimiz Kimseye Beddua Etmemiştir.
Resulullah Efendimiz Kimseye Beddua Etmemiştir.
Resululla (s.a.v) Efendimiz hiç kimseye
beddua etmemiştir.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz akla
hayale gelmeyen hakaretlere uğradı bir defa olsun müşriklere dahi
beddua etmedi.
Fakat O"nun yolunda
bildiğimiz dini lider müslüman kardeşlerine beddua etti.
Hemde öyle bir beddua ki bütün müslüman
kardeşlerimiz şoke oldu.
Yarabbi sen her
şeyin özünü bilensin o kişi bu kötü duayı mümin kardeşlerine
lâyık gördü ne olur sen her şeyi gören her şeyin özünü bilensin bize
yapılan bu bedduayı Reddet Kabul eyleme.
Devletimizi birlik ve beraberlik içinde
yaşat fitne ve fesat çıkaranlara fırsat verme.
Onları mağlup et, öyle mağlup et ki sesleri solukları
kesilsin.
İlâhi Yarabbi, Sana inanmış
sana güvenmiş her sözünde Senin yüce adını
yücelten
bize ikram ettiğin değerli
başbakanımızı sen de yücelt. Onu girdiği her
seçimlerinde kudsi ruhunla destekle.
Onun önünü kesmek isteyen fesatçıların da, sen önlerini
manevi ordunla kes.
İlâhi yarabbi
devletimiz yıllardır böyle bir islâmi liderin hasretliğini
çekti.
Zatı Alinize sonsuz şükürler olsun
siz de bizlere ikram ettiniz.
Yarabbi ne
olur onu başımızdan eksik etmeyin.
Onun
ömrüne bereket vücuduna sıhhat ve hafiyet imanına kâmiliyet
verin.
Onu hastalıklardan dertlerden
kazalardan belâlardan suikastlardan muhafaza
eyleyin.
Ayeti kerimede buyuruyorsunuz
ki;
"Korkarak ve umarak O"na dua edin.Muhakkak ki Allahın rahmeti
muhsinlere yakındır."(Araf 56)
Yarabbi biz de korkarak
dua ediyoruz. Lütfen bu duayı da yüce
katında Kabul ve makbul eyleyiniz. Velhadülillahi Rabbil Alemin.
Allahümme salli Alâ Seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ
Ali Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.405 Resulüm, Senden Önce Gönderdiğimiz Her Peygambere,Benden Başka İlâh Yoktur Diye Vahyetmişizdir.(Enbiya-25).
Resulüm, Senden Önce Gönderdiğimiz Her Peygambere,Benden Başka İlâh Yoktur Diye Vahyetmişizdir.(Enbiya-25).
"Resulüm, senden önce gönderdiğimiz her peygambere, Benden
başka ilâh yoktur Bana kulluk edin diye
vah yetmişizdir."(Enbiya 25)
Hazreti
ALLAH (c.c) Peygamber (s.a.v) Efendimize hitabı yalnız ona
değil bütün insanlığadır. Bu Ayeti kerimede ifade edilen mana O'ndan başka ibadet
edilecek ilâh olmadığıdır. Ben insanları ve
cinleri ancak bana kulluk yapsınlar diye yarattım buyurması bütün
yaratılanlar kendilerini yoktan var edene
kulluk yapmak mecburiyetindedirler kaçış yolu yok. Zaten son nefesini verir vermez
inanan ve inkâr edenler O'na hesap vermek için sıraya gireceklerdir. Ayeti
kerimesinde: "Toprak
içindekileri dışarı attığı zaman." buyuruyor. Biz ona, toprak karnındaki
yeni canlıları doğurduğu zaman diyelim aslı da
budur. Düşünelim ki berzah hayatı bitmiş
kıyamet kopmuş yeni bedenlerimiz hazırlanmış toprak yeniden yaratılan insanları doğurup dışarıya atmış
sağımız solumuz önümüz arkamız görebildiğimiz
her yerde insanlar şaşkın vaziyette etrafa bakışıyorlar
kimisi korku içinde kimisi sevinç içinde,
dünyada iken inananlar sevinçli, inkâr edenler ise üzüntülüdür.
Dünya
hayatında Hazreti ALLAH’ın elçisinin getirdiği kitaba uymuş birini
gözünüzde canlandırın toprak üstünde şöyle
düşünecek, beni yaratan ALLAH’ıma sonsuz şükürler olsun O'na
inanmayı nasip etti. Ve inandığım doğru çıktı
yeniden dirildim bundan sonra ölüm yok inşaALLAH cennete girerim
diyecek sevince gark olacak. Hazreti ALLAH’a iman etmeyen
ahireti inkâr eden bir kâfiri göz önüne getirin toprak üstüne
oturmuş etrafa şaşkın şaşkın bakmaktadır. Bu
nedir dünyada iken bahsettikleri yeniden yaratılış doğru
muymuş diyerek paniğe kapılacak eyvah
diyecek, cehennem diye bahsettikleri azap yeri varmış
diyorlardı o zaman o da doğruymuş burada ölüm de yok geri
dönüş de yok deyip feryatlara başlıyacak Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi böyle feci akıbetten muhafaza
buyursun inşaALLAH. Hazreti Ali keremellahü veche Efendimize bir müşrik musallat
olmuş ve boş işler peşindesiniz ahiret ve yeniden yaratılış yok
(haşa) Muhammed sizi kandırıyor deyince, cevaben buyurmuş
ki, Ben iman ettim ki ahiret hayatı var
yeniden diriliş var ben inanmakla ahiret endişem yok gönlüm rahat
huzurlu yaşıyorum, Fakat benim inandığım gibi
ikinci yaratılış varsa senin halin ne olacak iyice bir düşün
inanmış olsan ne kaybedersin deyince. kıssayı nakleden müfessirler o
kâfirin müslüman olduğunu naklediyorlar. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize kalpten iman edip ahirete
göçmeyi nasip etsin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.406 Resmine Bak, Sen Varsın Ki Resmin Var,Kâinat Da Bir Resimdir O Da Hazreti ALLAHın Varlığına Delildir.
Resmine Bak, Sen Varsın Ki Resmin Var,Kâinat Da Bir Resimdir O Da Hazreti ALLAHın Varlığına Delildir.
Resmine Bak, Sen Varsın Ki Resmin Var, Kâinat Da Bir Resimdir
O Da Hazreti ALLAH’ın Varlığına Delildir. Resmine dikkatlice bak o senin
var olduğuna bir delildir sen varsın kiresmin var sen olmasan resmin
olur muydu? Geceyi gündüzü meydana getiren dünyamızın resmine bak
, o da Hazreti ALLAH’ın varlığına bir
delildir. sonsöz kudret sahibi birisi
tarafından yaratıldığı belli, Kendisi sonsuz
kudret sahibi tarafından programlandığı hiç
şaşırmadan geceyi gündüzü ve mevsimleri
meydana getirmesinden beni ALLAH yarattı dercesine durmadan dönmektedir. İnsanların makinaları,
bilgisayarları istediği şekilde programladığına
şaşırmıyorsun da içinde yaşadığımız kâinatı
Hazreti ALLAH’ın programladığını neden kabul
edemiyor tabiat kanunu deyip işin içinden
çıkıyorsun. Kâinat bir resimden ibarettir, Hazreti ALLAH ise can
mesabesindedir. Başka bir ifadeyle, kâinat
ceset ise ona can olan Hazreti ALLAHtır. Bu
anlatmaya çalıştığımız hadiseyi çarpıtıp bu kişi dünyayı
Hazreti ALLAH’ın yerine koyuyor diye
yorumlamasın çünkü Hazreti ALLAH’ın benzeri hiçbir şey olmadığın
çok iyi bilenlerdeniz
elhamdülillâh. Anlatmak istediğimiz kâinatın
içinde ve dışında yaratılan her şey Hazreti ALLAH’ın
kendi ruhundan koyduğu cevherler canlar ile
hareket etmektedir. Bu durumda da Hazreti
ALLAH (c.c) ceset halinde olan bütün yaratılmışların canı olmuş
oluyor yerde gezen gökte uçan bütün varlıklar
dahil olmak üzere herşeyin ruhu (canı) Hazreti ALLAH'tan
gelir.... Ayeti
kerimede: "Onun benzeri bir şey
yoktur."(Şura-11) Diğer bir Ayeti kerimede
ise: "İçinizdeyim görmüyorsunuz ."(Vefi enfüsüküm efelâ
tübsirun)buyuruyor.
Kalp gözümüz açılsada
görsek inşaALLAH....
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.407 Resulullah Aleyhisselamı kabul etmeyenin imanı yoktur..
Resulullah Aleyhisselamı kabul etmeyenin imanı yoktur..
Resulullah
Aleyhisselam RESULULLAH ALEYHİSSELAMI KABUL ETMEYENİN İMANI YOKTUR.
Tevazünün Özü Resulullah (s.a.v). Efendimizdir. Hem vakur hem
mütevazi ve alçak gönüllü idi. Ashabı kiramı
onun yolunda her fedakarlığı seve seve yapmayı canlarına minnet
bildikleri halde, o kendiişlerini kendi görürdü. Biz senin işlerini görmeye yeteriz denildiğinde, Sizin benim
işlerimi görmeye yeteceğinizi biliyorum. Fakat ben, size karşı
imtiyazlı olmaktan hoşlanmam. Çünkü ALLAH
kulunu Ashabı arasında imtiyazlı durumda görmekten hoşlanmaz.
Buyurdu. Tevazünün kemal mertebesinde bulunduğundan dolayı elbisesini
yamar, ayakkabısını tamir eder, evi süpürür, hamur yoğurur,
koyunları sağar, develeri bağlar, yemlerini verir, hasta olanlara
ziyarete gider, cenazelerde bulunurdu. Ashabı kiramına karşı içten ve
derinden bir muhabbeti vardı. Onları evlerinde ziyaret eder
içlerinden görünmeyenleri araştırır Her gördüğüne selam verir,
musafaha ederdi. Hiç bir resmiyet ve külfete bakmadan ümmetin
herhangi bir ferdi gibi aralarına karışır, en fakir insanlar
arasında oturur, onları okşar onlarla birlikte yemek yer, fakirlerin
yetimlerin dulların kimsesizlerin işlerini görmekten zevk
alırdı. Fakiri yoksulluğundan ötürü tahkir
etmez, zengine zenginliğinden ötürü saygı
göstermezdi. Fazilet sahiplerine ikram şeref
sahiplerine ihsan ederdi. İhtiyarlara da, gençlere de, aynı hürmeti
yapardı. Gönüllerini hoş etmek için, sözlerini hayranlıkla dinlerdi.
Herkese teveccüh eder, Herkesin hal ve hatırını ayrı ayrı
sorardı. Aralarında otururken hususi yer
ayırtmaz, nerede bir boş yer bulursa oraya otururdu. Hiç kimsenin kendisi için ayağa
kalkmasını istemezdi. Övülmekten asla hoşlanmaz kimseyi de fazla
methetmezdi. Enes bin malik RadiyALLAH’u anh der
ki."Ben Resulullah (s.a.v). Efendimize
on yıl hizmet ettim, bir defa bile bana darılarak Öf demedi.
Yaptığım bir şey için, niçin yaptın yapmadığım bir şey için de niçin
yapmadın demedi."(Buhari) Fakat bir
kimse, ALLAH’ü Teâlâ’nın emirlerine isyan ederse, onu layık olduğu
cezaya çarptırır asla müsamaha ile karşılamazdı. Hz. ALLAH (c.c)
Ayeti kerimesinde: "ALLAH’A ÇAĞIRAN
MUHAMMEDE UYMAYAN KİMSE BİLSİN Kİ, ALLAH’I YERYÜZÜNDE ACİZ
BIRAKAMAZ. KENDİSİNİN ONDAN BAŞKA DOSTLARI DA BULUNMAZ. İŞTE ONLAR
APAÇIK BİR SAPIKLIK İÇİNDEDİRLER. "(Ahkaf 32). SadakALLAH’ül Azim. Bu ve buna benzer açıklamalar
getiren ayeti kerimelerin manalarını anlayabilirsek Hz. Muhammed
aleyhisselama inanmayanın İmanı geçerli sayılmıyor. ALLAH’u Teâla
Habibi Ekremi olan Muhammed Aleyhisselâmı dost
edinmiştir. Ona İmanı Tevhidin iki rüknünden
biri yapmıştır. Adını adı ile beraber anmış onun hoşnutluğunu kendi
hoşnutluğu ile bir tutmuştur. La ilahe illALLAH tan sonra,
Muhammedün Resulullah ünvanını getirmiş, ona inanmıyan kişinin
Müslüman sayılmayacağını, iman etmemiş olacağını belirtmiş, onun
sayesinde sapıklıkta olanları hidayete erdirmiştir. Bu iki kelime arasında tam bir ittifak vardır. Resulullah
Aleyhisselamın peygamberliğine şahadet olmadan sadece ALLAH inancı
fayda vermez. Nitekim diğer din sahipleri de ALLAH’a
inanıyorlar. Muhammed Aleyhisselama İman
etmedikleri için küfürde kalmış oluyorlar. Resulullah (s.a.v).
Efendimiz: "Varlığım kudret elinde
bulunan ALLAH’a yemin ederim ki, bu ümmetten Yahudi olsun Hristiyan
olsun, kim benim peygamberliğimi duyar da benim getirdiğime iman
etmeden ölürse mutlaka cehennemliklerden olur." (Müslim 153.) Kişi, La ilahe illALLAH demekle
iman etmiş olmaz Muhammedün Resulullah deyince iman etmiş olur. Bu
çok önemli mesele hakkında ayetinde; "O HALDE KENDİ HAYRINIZA OLARAK HEMEN ONA İMAN
EDİN." buyuruyor. (Nisa 170.)
SadakALLAH’ül Azim. Hz. ALLAH (c.c) Zatına has bir kul Habibine Ümmet etsin Amin.
Vel hamdü lillahi Rabbil Âlemin. ALLAH’ümme salli Ala seyyidina
ve nebiyyina Muhammedin ve Ala Ali Muhammed. ... Selamı Aleyküm kardeşim: Hz.
ALLAH’ın Azametine, Sonsuz yüceliğine halel gelmemesi için
gösterdiğin titizlik ve cabaların Hz. ALLAH katında çok makbul
göründüğüne inanıyorum. Habibim sözcüğüne de takılıp
kalmamanı tavsiye ediyorum o sözler Resulullah (s.a.v). Efendimizi
Hz. ALLAH’ın çok sevdiğini ima etmek için söylenmiş
sözlerdir. Şimdi biz size bir kaç Ayeti kerime duyuralım siz bu ayeti
kerimlerin üzerinde biraz akıl ibrenizi çalıştırın. Fark
edebilirseniz göreceksiniz ki, Hz. ALLAH (c.c) Resulullah (s.a.v).
Efendimize çok değer veriyor. Hz. ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "KİM RESULE İTAAT EDERSE ALLAH’A İTAAT ETMİŞ OLUR. YÜZ
ÇEVİRENE GELİNCE, SENİ ONLARIN BAŞINA BEKÇİ
GÖNDERMEDİK."(Nisa:80). O zamanda gelen ayeti
kerimelerin kıyamete kadar geçerli olduğunu da aklından
çıkarmamanızı tavsiye ediyorum. Sizin takılıp kaldığınız
habibim sözcüğü ise Enbiya ayeti kerimesinde: "Vema erselnake illa rahmetellil Âlemin. Habibim, Biz seni ancak Âlemlere rahmet olarak gönderdik.
"(Enbiya 107). Geçiyor. Diğer bir Ayeti kerimesinde
ise," Kim ALLAH’a ve Resulüne itaat
ederse O gerçekten büyük bir kurtuluşa ermiştir."
(Ahzap:71.) "Ey insanlar
Rabbinizden size hak bir peygamber gelmiştir. O halde kendi hayrınıza olarak hemen ona iman
edin."(Nisa:170.) "O gün ALLAH
peygamberini ve iman edip onunla beraber olanları rüsva etmeyecek
utandırmayacak Nurları önlerinde ve sağlarında koşup
parlayacak."(Tahrim:8.) "Eyvah bize diyecekler
keşke ALLAH’a itaat etseydik peygambere itaat etseydik.
"(Ahzap:66. buyuruyor.) Ve onu çok sevdiğini belirtmek
için, Yüce Zatının ve meleklerinin Peygamberine selam getirdiğini,
kullarının da selam getirmelerini emir buyurmaktadır.
"Şüphesiz ALLAH ve Melekleri Peygambere salat ederler Ey iman
edenler siz de ona salat-ü selam getirin ve gönülden teslim
olun." (Ahzap 56.) SadakALLAH’ül Azim. ALLAH’ümme salli Ala seyyidina
ve nebiyyina Muhammedin ve Ala Ali Muhammed. Ona layık ümmet
olmamızı gönülden teslim olmamızı Hz. ALLAH (c.c) cümlemize nasip
etsin Amin. ALLAH’a emanet olun. Selamı Aleyküm. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.408 Resulüm! Bu Sana İndirilen Bir Kitaptır. Bu Hususta Göğsünde Bir Sıkıntı Olmasın. (Araf-2)
Resulüm! Bu Sana İndirilen Bir Kitaptır. Bu Hususta Göğsünde Bir Sıkıntı Olmasın. (Araf-2)
"Resulüm ! Bu Sana İndirilen Bir Kitaptır. Bu Hususta
Göğsünde Bir Sıkıntı Olmasın. "(Araf-2) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Resulum bu sana
indirilen bir kitaptır. Bu hususta göğsünde bir sıkıntı
olmasın. Onunla insanları uyarman ve
inananlara öğüt vermen için indirildi."(Araf-2) Biz yaratılan bütün kullar ilk yaratılışımız olan meni
halimizi, bir çiğnemlik et olduğumuzu, kemikleşip kemiklerimize et giydirildiğini
görmedik. Dokuz ay on gün sure bitince
annelerimizin doğum sancısıyla dünyaya çıktığımızı hiç
bilmiyoruz. Ancak kendi bebeğimiz dünyaya
geldiğinde biraz olsun sahibimiz olan Hazreti ALLAH’ın
kudretini fark edebiliyoruz. Çünkü bebeğimiz dünyaya
gelmeden annesinin göğsünde sütü hazırlandı hazır mamaya
ihtiyaç olmadan bebeğimiz
beslenmektedir. Doğum yaptıran doktor bebeği
kucağımıza verdiği zaman aynı bizim ilk yaratılışımızı bilmediğimiz
gibi hiç bir şeyden haberi olmayan yavrumuzu
kucaklıyor sevinçten uçuyoruz. Sanki onun
imalatını kendimiz yapmışçasına onu sahipleniyor bunu ben yaptım
dercesine övünüyoruz gerçek yaratıcıyı
unutuyoruz. Hazreti ALLAH ise diğer bir Ayeti
kerimesinde: "Biz insanı erkek ve
dişi suları ile karışık bir nutfeden (meniden) yarattık
." buyuruyor. (İnsan -Dehr 2)
Yani gerçek şu ki erkek ve dişi zevke
dalıyor kadın hamile kalıyor yeni bir canın imalatı
başlamış oluyor ve bu hadiseden haberi
olmuyor. Ve
nasıl yaratıldığını bilemeyen insan büyüyor akılbali oluyor ve
kendisini yaratanı aramıyor merak etmiyor tabiat olayı diyor ALLAH
yarattı diyemiyor. Ona kim hükmediyor da
böyle aklın almıyacağı üstün meziyetlerde yaratanı inkar
ediyor. İşte bize indirilen kutsal kitabımız
da Resulullah (s.a.v) Efendimize bu hakikatler öğretilsin diye
indirildi. Eğer
kutsal kitaplar ve Kuranı kerim indirilmeseydi nasıl yaratıldığımızı
bilemezdik cehennemlik olurduk. Esasında her
yaratılmışın kendini yaratana karşı bir arzusu O'nu görmeye tanımaya
ihtiyacı vardır. Hazreti ALLAH (c.c) ise sırf
bizi denemek için bu dünyaya çıkardı ve bizi perdeledi zatını
göstermiyor. Her yaratılmış kulların Hazreti
ALLAH’a muhabbeti var fakat şeytan bırakmıyor ancak şeytanın
engelini aşanlar Hazreti ALLAH’a ruhuyla
yaklaşıyorlar başka yol vermemiş hazreti ALLAH’ımız takdir
böyle. Bize
düşen gaybdan Peygamberimize gelen kuranı kerime ve hadisi
şeriflere inanmak imanla yaşamak Diğer işler
teferruattır. Çünkü her yaratılmışın Hazreti
ALLAH’ın yardımına ihtiyacı var. Bu da ancak
nefsi dara düştüğü doktorların çare bulamadığı bir hastalığa
yakalandığı zaman daha iyi anlaşılıyor. Hazreti ALLAH (c.c)
cümlemize nefsimiz sıkıntıya düşmeden çaresiz hastalığa yakalanmadan
zatını bulanlardan eylesin Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.409 Resulüm Bu Kuran Sana Hikmet Sahibi Her Şeyi Bilen ALLAH Tarafından Verilmektedir (Neml-6)
Resulüm Bu Kuran Sana Hikmet Sahibi Her Şeyi Bilen ALLAH Tarafından Verilmektedir (Neml-6)
"Resulüm Bu Kuran Sana Hikmet Sahibi Her Şeyi Bilen ALLAH
Tarafından Verilmektedir."(Neml-6) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde ! "Resulüm sana bu kuran
hikmet sahibi her şeyi bilen ALLAH tarafından
verilmektedir."(Neml 6)
buyurmaktadır. Diğer bir Ayeti kerimesinde: "Cehennem ehli cehenneme, cennet ehli cennete sevk edildikten
sonra, cennet ehlinden bir zat yanındakilere,
benim dünyada iken bir arkadaşım vardı, inanmazdı şimdi acaba nerede? diyecek, sonra bir bakacak onu
cehennemin ta ortasında görecek. Az kalsın
sen beni de mahvedecektin. Eğer Rabbimin
nimeti olmamış olsaydı ben de seninle beraber cehennemde
olacaktım diyerek Hazreti ALLAH’ın kendisine
bahşetmiş olduğu hidayet nimetinden dolayı sevincini izhar edecek."(Saffat-50-57)
buyurmaktadır. Hazreti ALLAH (c.c) Resulullah (s.a.v) Efendimize
kuranı kerimi vermeseydi bizlere hakikati duyurmasaydı şeytanın elinde oyuncak olurduk bizi istediği
tarafa yönlendirirdi. Hidayet kaynağı olan
kuranı kerim vesilesiyle Hazreti ALLAH’ın emirlerini öğrendik
Hazreti ALLAH’a sonsuz şükürler olsun Resulullah (s.a.v)
Efendimizin vesilesi ile nefsimizin tehlikelerini öğrendik Ona da
sonsuz salâtı selâmlar olsun.. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi
zatına kul habibine ümmet eylesin Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.410 Resulüm! Sen Bu Kitabın Sana İndirileceğini Ummuyordun ,Bu Sana Rabbinden Bir Rahmettir,(Kassas-86)
Resulüm! Sen Bu Kitabın Sana İndirileceğini Ummuyordun ,Bu Sana Rabbinden Bir Rahmettir,(Kassas-86)
"Resulüm ! Sen Bu Kitabın Sana
İndirileceğini Ummuyordun ,Bu Sana Rabbinden Bir
Rahmettir."(Kassas-86) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde! "Resulüm, sen bu kitabın
sana indirileceğini ummuyordun. Bu sana
Rabbinden bir rahmettir. O halde sakın
kâfirlere arka çıkma. ALLAH’ın ayetleri sana
indirildikten sonra artık onlar seni sakın bu
ayetlerden alıkoymasınlar.Rabbine davet et ve
asla müşriklerden olma."(Kasas-86-87) Yukarıda geçen ayeti kerimeler her ne kadar Resulullah
(s.a.v) Efendimize gelmiş görünüyorsa
da kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa da hitap
etmektedir. Çünkü son din olan islâm
dinimiz yaşayan bütün insanlığı şirkten kurtarmak tek bir olan ALLAH’a davet için inmiştir. Peygamber kapısının kapandığı
bu ahir zamanda Hazreti ALLAH (c.c) dini tazeleyici Hatemi veliler
yaratmış islâm dinimiz ilk geldiği gibi tazeliğini korumaya devam
etmektedir. Keşfi açık olan veliler bilir ki,
Resulullah (s.a.v) Efendimizin mübarek bedeni toprakta
çürümeden durmakta Ruhu ise hayattadır kalp gözü açık olanlar ile
görüşmektedir. Onun vekilliğini kazanmış
Hatemi veliler ile irtibat halindedir ne mutlu o nur peygambere
vekil olanlara. Başta nur peygamberimiz, ve Onun vekillerine sonsuz
selâmlar. Kâinatın tek sahibi olan sonsuz kudret sahibi
Hazreti ALLAH’a sonsuz hamdüsenalar olsun. Son din olan Hazreti Nuh’un
gemisine benzeyen islâm dinimiz bütün insanlığı şirkten kurtarıp tek
bir olan hazreti ALLAH’a davet için gelmiştir. İşte bu yüzden şeytan islâm dinine bağlı devletleri birbirine
düşürmek için amansız mücadele etmektedir. Son kurtuluş islâm dinini kabul etmeyen bu yüzden kayba
uğrayanlarla şeytanın işi olmaz onlar şeytanın vesvesesine
kapılmış şeytanın emrine girmişler şeytanın kontrolü altında
yaşamaktadırlar. Bu yüzden şeytan son dine
inanları baştan çıkarmaya onları birbirine düşürerek Hazreti
ALLAH’ın rahmetinden uzaklaştırmaya çalışmaktadır. Bunu da müslümanı müslümana kırdırarak yaptığını
ibretle seyretmekteyiz. Şeytanın bu
düşmanlığı ne kadar sürecek derseniz kıyamet kopuncaya kadar
deriz. Bize
düşen Hazreti ALLAH’ın ayetlerine kalpten iman etmek, Resulullah
(s.a.v) Efendimize ümmet olma azmi ile yaşamak sonrası kolay
çünkü kuranı azimüşana iman eden Resulullah (s.a.v) Efendimize
teslim olan bu hususta azimli olanın dünyası da ahireti de
selâmettedir inşaALLAH. Hazreti ALLAH (c.c)
cümlemizi Zatına kul, Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v)
Efendimize ümmet eylesin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.411 RAHMETLİ MÜNİR ÖZKULUN İMAN KOKAN SÖZLERİ !!!
RAHMETLİ MÜNİR ÖZKULUN İMAN KOKAN SÖZLERİ !!!
RAHMETLİ MÜNİR ÖZKULUN İMAN KOKAN SÖZLERİ !!!BİZİM BU SİTEDE YAZDIĞIMIZ
YAZILARIN AMACI YUKARIDA GEÇEN SÖZLERİ
KALPLERE DUYURMAK İÇİNDİR.
Evvelâ
kalplerin iman ateşiyle yandığını ifade eden rahmetli Münir Özkul’a
Hazreti ALLAH rahmet eylesin kabri pür nur
mekanı cennet olsun inşaALLAH. Amin.
Muhterem kardeşlerimiz.
Hazreti
ALLAH (c.c) Ayeti kerimede: "dönüşünüz Banadır." buyuruyor
bize duyuruyor, Bu ilâhi fermana ne kadar
önem veriyoruz? bu sualim her yaşantı içinde
olanlaradır. Ey rahmetli Münir Özkul en
nihayet Hazreti ALLAH'ın öz kulu olmuşsun. Seni yıllarca evvel Üsküdar’da Beşiktaş vapurunu beklerken
yanı başımda hafifçe alkollü görmüştüm de
hafızamda öyle kalmıştın. Meğer sen ne
mükemmel insanmışsın. O zaman böyle
düşündüğüm için şimdi senden özür diliyorum beni af et ki Hazreti
ALLAH da af etsin çünkü o gün seni
kınamıştım ayıplamıştım şimdi ise kendimi
ayıplıyorum.
Kardeşler hep deriz
insanları dış yüzüyle yargılamayın sonunu
bilmiyorsunuz. Bir gün gelir tevbe eder
Hazreti ALLAH'ın sevgisine mazhar olur. Sen
ise bir sapıtırsın sapık gördüğün kişiden beter duruma düşersin
Hazreti ALLAH cümlemizi korusun kalplerimiz
O'nun kudretindedir çünkü sonumuzun ne olacağını ancak Hazreti ALLAH
bilir..
Bu konuya neden girdik hepimizin
kalpleri "ALLAH ALLAH"
diye Hazreti ALLAH'ı arıyor biz ise O
sesi nefsimizin arzularının çıkardığı
gürültüden duyamıyoruz. Alkol alma, yeme içme ,giyme gezme bize
kalbimizin feryadını duyurmuyor. Hazreti ALLAH'ın muhabbetinden
mahrum kalıyoruz. İşte Özkul kardeşimiz son
demlerinde Hazreti ALLAH'a öz kul olmuş ne mutlu ona güzel gitmiş
sahibine! Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizin
akıbetini hayırlı eylesin Zatına öz kul habibine de ümmet etsin
inşaALLAH. Velhamdü Lillâhi Rabbil Alemin
Amin...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.412 Ramazan bayramı sohbeti 15- 6-2018 cuma.
Ramazan bayramı sohbeti 15- 6-2018 cuma.
Ramazan bayramı sohbeti 15- 6-2018 cuma.Muhterem kardeşlerimiz : Hazreti
ALLAH’a sonsuz şükürler olsun ramazanı
şerifimizi uğurladık ve bu gün çifte bayram
yapıyoruz bu vesile ile bayramlarınızı tebrik
eder gelecek yıllardaki bayramlara da
sevdiklerimizle beraber kavuşmamızı Hazreti ALLAH’tan
niyaz ederiz.
Bu arada önem vermemiz
gereken en önemli vazifemiz büyüklerimizi eş dost ve akrabalarımızı aramak onlarla bayramlaşmadır ve
kaynaşmadır barışmadır. Bunu yaparsak
bayramın şevkini yaşar ve yaşatırız gönüller
kazanırız. Hele nefsimizi kırsak da dargın
olduğumuz yakınlarımızı arasak bayramlaşsak muhabbet ve sevginin özüne gireriz Hazreti ALLAH’ın da
muhabbetini kazanırız.
Muhterem
kardeşlerimiz sohbetimizi noktalarken ramazanı şerif ve
bayramların bütün islâm alemine ve
devletimize hayır bereket kardeşlik getirmesini
Cenabı ALLAH’tan niyaz ederiz
Amin...
Kalpteniman
.
| |
|
|
[TOP]
20.413 Şimdi Tasavvuf Karşıtları Dinlesin
Şimdi Tasavvuf Karşıtları Dinlesin
Şimdi Tasavvuf karşıtları
dinlesin Şimdi
tasavvuf karşıtları bana kızacak fakat ben bildiğimi
yazacağım. Hz.
ALLAH (c.c) her yarattığı kullarının kendisine samimi iman
etmelerini, çöl bedevilerinin inandıkları gibi sözde imanda
kalmamalarını ayeti kerimelerinde çeşitli misaller ile
emretmiştir. Hz. İbrahim (a.s) puta tapan bir
kavme gelmiş onların put hanelerini yerle bir etmiş Nemrut’a savaş
açmış Hz. ALLAH’da ateşi ona gül bahçesi yapmıştı. Hz. ALLAH (c.c) Hz. ibrahim aleyhisselâmı bu halde bırakmamış
ona kabeyi inşa etmesini emretmişti. Kâbe’nin inşaatı bitince de
etrafında tavaf başladı. Her hareketi şirk kabul eden kişilere göre
Hz. ALLAH kullarına şirk yolunu mu açmıştı.
Tasavvuf karşıtlarına göre İslam dininde haşa şirk mi
yapılıyor. Hacca gidenler yandı çünkü orada taşın etrafında dönülüyor
onların zihniyetlerine göre konuşuyorum. Aslı şudur Hz. ALLAH
kullarının imanlarının tazelenmesi gerektiğini bildiği, her kulunun
taze imana kavuşması için feyz kaynağı olarak Kabeyi muazzamayı inşa
ettirdi orayı ziyaret eden kullarının gönüllerine rahmet ve
bereketini dolduruyor. Dikkat ederseniz oraya halisane niyetle giden herkes İmanı
kâmil olarak dönüyor. Fakat Hacc tan gelen
yanlış insanlarla ünsiyet ettiği anda sapıttığını eski
alışkanlıklarına döndüğüne şahit olduğumuz çok hacı müsveddeleri
vardır. Kişinin
imanını koruyabilmesi için de dışarıdan desteğe ihtiyacı
vardır. İman eden kişi imanını taze
tutabilmesi için kuran okuması, hadis okuması, namaz kılması, zikrullah ile meşgul olması
diyeceğiz. Fakat sözünü ettiğimiz ibadetlerin
yapılmasına şiddetle muhalefet eden nefs ve
onu azdırmak için her an her saniye fırsat kollayan şeytan
var. Bu nefsin
şerrinden gözümü açıp kapayıncaya kadar beni nefsimin
eline bırakma diyen bir Peygamber (s.a.v)
Efendimiz var. O muhterem nur peygamber Efendimiz ki Vahiy alan
Cebrail (a.s)ile sık sık görüşüyordu. O bu haldeyken nefsinden böyle
korkarken biz nasıl korkmalıyız değil mi? Bize de Hz. ALLAH’ı hatırlatacak ruhumuzu diriltecek bir
yardımcı gerekmiyor mu? Resulullah (s.a.v) Efendimizin
desteği Hz. ALLAH tarafından vazifelendirilen Cebrail aleyhisselamdı. Hadisi şeriflerde geçiyor,
Ashabı kiram Resulullah (s.a.v) Efendimizin yanından ayrıldıklarında İman zafiyetine kapıldıklarını onun yanına
geldiklerinde ise imanlarının kuvvetlendiğini
söylediklerinde:” Sadıklarla beraber olun.”
buyurmuştu. O
zaman karşımıza şu gerçek çıkıyor, Peygamber Efendimiz gibi
yaşayan, Hz. ALLAH için nefsine karşı gelen
her zaman O'nun ismi şerifini diline tesbih eden salih bir kulun desteğine ihtiyaç
vardır. Kabeyi
kullarına feyz ve rahmet deryası yapan Hz. ALLAH Celle
celâlehü, özel olarak yarattığı salih ve
sadık kulları ile de kalplere feyz ve rahmetini akıtmaktadır. Yani Hz. ALLAH’ı hatırlatan bir sadık bir arkadaş şart oluyor
her kulun da Hz. ALLAH’ı hatırlatan bir veliye ihtiyacı var. Bu,
ihlaslı bir baba ve ya ihlaslı bir anne veya dede olur, anane olur.
Hane halkında böyle bir fert yoksa dışarıdan bir mürşidi kâmil olur
fakat Hazreti ALLAHIN velilerini put kabul
edenlerden olmaz onlari allaha havale ediyoruz daha doğrusu
nasibinde olanı bulur. Kesinlikle bilinmeli
ki Hakk yolunu tarif eden, Peygamber sünnetine harfiyen uyan sadık
salih kul, Hazreti ALLAH’ın tayin ettiği bir vazifeli
kuldur. Onu inkâr eden onu aşağılayan Hz.
ALLAH’a karşı gelmiştir. Bir gün gelecek cezasını
çekecektir. Müşriklere gelen Ayeti kerimeleri bu güzel insanlara yamayan
inkarcilar ahirette yaptıklarının yanlış olduğunu gördüklerinde bin
pişman olacaklardır. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.414 Söyleşirken Edebe Riayet Etmeli.
Söyleşirken Edebe Riayet Etmeli.
Söyleşirken Edebe Riayet Etmek Lâzım. Resulullah (s.a.v)
Efendimiz Hadisi şeriflerinde: "Haklı
bile olsa çekişip didişmeyen kimseye cennetin
kenarında bir köşk verileceğine ben kefilim. Şakadan bile olsa yalan söylemeyen kimseye, cennetin ortasında bir köşk verileceğine ben
kefilim. İyi huylu kimseye de cennetin en
yüksek yerinde bir köşk verileceğine ben
kefilim. "(Ebu Davud) Kendini haklı başkasını haksız
çıkarmak için çekişmek ve karşısındakini
aşağılamak çirkin bir huy ve haksızlıktır. Ayrıca kişiye zulümdür. Doğru bildiği
bir hususu karşısındakine mutlaka kabul ettirmeye uğraşmak da doğru değildir. Çünkü
karşı taraf kendi bildiğinden vazgeçmemek için direndiği
takdirde tatsız hadiseler
çıkabilir. Faydadan çok zarar meydana
gelebilir. İnsan haklı da olsa faydasız
münakaşalardan uzak durmalıdır, dargınlığa
sebep olmamalıdır. Bilinmeli ki kendi fikrini
kabul ettirmeye çalışmak nefse uymaktır. Nefsine uyup karşısındaki kişiyi cahil görmek gönül incitmeye
sebep olur. Gönül incinmesi kalbin
kırılmasına, kalbin kırılması da dargınlığa sebep
olur. Resulullah (s.a.v) Efendimiz:
"size namaz, oruç ve sadaka derecesinden
daha üstün bir şey söyliyeyim
mi? Evet ya Resulullah. Ara bulmaya çalışmak dargınları
barıştırmaktır. Çünkü aranın bozuk olması
kökünden kazır. Saçı kazır demiyorum dini
kazır. "( Tirmizi ) Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.415 Şeytanın Yemini
Şeytanın Yemini
Muhterem kardeşlerimiz, Hz. ALLAH(c.c) Ayeti
kerimesinde: Estaizü
Billah,,, "Bir zamanlar Biz
Meleklere Ademe secde edin demiştik
iblis hariç hepsi secde
ettiler, İbis: ben çamurdan
yarattığına secde etmek istemiyorum,
Şu benden üstün
kıldığına bak. o çamurdan ben ise
ateştenim dedi. Eğer kıyamet
gününe kadar bana izin verirsen yemin
ederim ki, pek azı
hariç onun neslini kendime
bağlıyacağım dedi. Hz ALLAH (c.c)
buyurdu ki, haydi git izinlisin sana
kim uyarsa kendine bağla. Fakat
iyi bilin ki hepinizin cezası
cehennemdir. Onlardan gücünün
yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat,
Aklını karıştır. Yayalarınla onları yaygaraya boğ. Mallarında ve evlatlarına ortak
ol. Kendilerine vaatlerde bulun.
Sen onlara aldatmaktan
başka bir şey veremezsin. Şurası muhakkak ki, Bana inanan sığınan kullarımın
üzerinde hiç bir kuvvetin
olmıyacaktır."(İsra,61-62-63-64-65-66)
Kardeşler Hz. ALLAH’ın
bizlere sunduğu bu mesajında bizleri
şeytan ile imtihana çektiğini anlamış
oluyoruz. Ve maalesef insanların
geneline baktığımız zaman çoğunu
sesiyle oynatmıyor mu ? İçki esrar eroin kumar
fuhuş pisliklerdir fakat bunların
idarecisi yeminini tutan şeytandır. Akıllarını karıştırıp içki içirip kumar
oynatmıyor mu? Mallarına haram
karıştırıp ortak olmuyor mu? Adama yetim malı yediriyor kul
hakkı yediriyor dünyasını ve Ahiretini
helak ediyor. Muhterem kardeşlerimiz. Biz insanlar Hz. ALLAH tarafından annemizin
karnında yaratıldık. Hz.
ALLAH (c.c) bize daha evvel yarattığı
Ruhumuzu beden evine
gönderdi. Biz canlandık
bizi koruması için melek tayin
etti. İşte tam bu devrede
iblis de bizi şaşırtması bizi
günaha sokması için avenesinden bir şeytanı
tayin etti. İşte bu iblisin
tayin ettiği şeytan , doğumumuzdan
vefatımıza kadar nefsimizi aldatmaya
bizi günaha sokmaya çalışacaktır. Fakat şunu çok iyi bilelim
ki, Hz. ALLAH (c.c) meydanı şeytana
bırakmamıştır. O
bizi görüp gözetmektedir. Bizden beklediği kendisine iman
edip sığınmamızdır. Onun
emirlerini yapmamızdır. Ona
kalpten iman etmemizdir. Ona itimat etmemizdir. Onun emrini nefsimizin önüne
almamızdır. Ancak o zaman
bize yardım eder. Bir
insan ki kendisini insan olarak
yaratan, düşünmek için
akıl, görmek için göz, duymak için
kulak, konuşmak için dil veren
sahibini unutur da nefsini şeytana
teslim eder, böyle bir
kulu Hz. ALLAH kul olarak kabul
eder mi ? Adam evlenir
daha ilk gece eşiyle yatar fakat
şeytana uyar sarhoş yatar. şeytan da doğacak çocuğuna
ortak olur çünkü alkolün içinde
sinsi şeytan var. Bu
sebepten doğan çocuk ya özürlü
doğar yahutta ileride asi bir
evlat olur.. Onun için içimizdeki şeytanın
isteklerine değil de, Hz. ALLAH’ın
emirlerine uyalım Ona sığınalım. Onun bize vaadi var. Biz Ona sığındığımız zaman
şeytanın bize karşı kuvveti
yoktur. Biz Ona itimat
ettiğimizde hem bu dünyada hem
ahirette rahat ederiz. Fakat nefsimizin idaresini şeytana
kaptırırsak bu dünyada ve ahirette
başımız beladan kurtulmaz.. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi ve
cümle Ümmeti Muhammedi şeytanın her
türlü tuzağından muhafaza etsin İnşaALLAH.
Selamı Aleyküm.. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.416 Son Gelen Dine Uy ALLAH’a Yaklaş.
Son Gelen Dine Uy ALLAH’a Yaklaş.
Son Gelen Dine Uy ALLAH’a
Yaklaş. Son
hakk din olan islâm dinine inanmayan, devri kapanmış dinlere tabi
olanlar. Şeytanın sardığı gaflet uykusundan uyanın ve aklınızı
kullanınız. Hele şamanizime, budizme
inananlar şeytanın oyununa geliyorsunuz. Bizim inandığımız son
dinimizde, bizi bir damla meniden yaratan bize
verdiği nefes nimeti ile, hayat veren,
topraktan çıkardığı rızıklar ile bizlere güç ve kuvvet
veren yaratıcımız, son kutsal kitabı Kuranı
kerimde sunduğu İlâhi mesajında; Buyuruyor
ki: "İndirdiğim bu Kuran feyz kaynağı
mübarek bir kitaptır. Ona uyun, emirlerine
bağlanın ve benden korkun. Tâ ki merhamet
olunasınız." (Enam 155) Son peygamber Muhammed Mustafa
(s.a.v) Efendimiz ise: "Kurana
sımsıkı sarılınız onu önder ve rehber tutunuz. Zira O, Alemlerin
Rabbi olan ALLAH’ın mübarek kelâmıdır Ondan
geldi ve yine Ona varacaktır." (C.
Sağir) Şimdi,
Hz. ALLAH tarafından hükmü kalkmış olan batıl dinlere uyanlara
soruyorum,? Sizin inandığınız batıl dininizde
bu tarzda yazılmış ilâhi bir emir ve peygamber emri var
mı? Biz hakk
din olan islâm dinimizde, bize gelen kutsal kitabımızda, bizi
yaratan Rabbimizle gönül bağı kuruyor Onun
yüce emirlerini tek vasıta olan mesajlarını öğreniyor, Onunla
irtibat kuruyoruz. Sizin inandığınız
kitabınızda böyle bir imkânınız var mı ? Kutsal kitabımızdan anlayamadığımız meseleleri bize öğreten
peygamberimiz var sizin var mı ? Gelin ey ALLAH’ın kulları
yeryüzünde yaşayan bütün insanlara gelen son dine , son peygambere
uyun ve kurtulun. Bakın sizi bizi ve Bütün
Kâinatı yaratan Sahibimiz olan sonsuz kudret Hz. ALLAH (c.c) ne
buyuruyor ve bütün yaratılmışlara
duyuruyor. "Ey iman edenler,ALLAH’tan
nasıl korkmak lâzımsa öylece korkun. Sakın
siz müslüman olmaktan başka bir sıfatla can vermeyin.
"(Al-i İmran 102) Ey insanlar; dünyanın sonuna
doğru hızla gitmekteyiz, Hz. ALLAH (c.c) ise
buldurduğu hızlı haberleşme sistemi ile son
dini son peygamberi bütün dünyaya duyurdu sizler de duydunuz
. Gelin ruhunuz bedeninizden çıkmadan son
dine, ve son peygambere inanın ve mesuliyetten
kurtulun. Sizi hesaba çekecek olan sahibinize
o şekilde kavuşun ve cehennemi boylamayın. YA
İlahe Alemin; Yarattığın bu inanca bağlı
şeytanın ve nefsine uyan kullarını ancak sen
kurtarırsın. Ey yüceler yücesi
ALLAH’ımız; Ne olur onların akıllarını,
kalplerini bağlayan şeytanın iplerini kes onlara
hakikatleri duyur ve göster çünkü onlar da
senin yarattığın kullarındır. Her ilimde önde olmak isteyen
insan, kendisini yoktan var edeni bulmadaki çalışmayı
yapamamaktadır. Son din son peygamber gelmiş
umursamıyor, geçmişte, biz atalarımızın bize bıraktığı dinden vaz
geçemeyiz diyenlerin dediği gibi aynı inadı
sürdürmektedirler. Oysa ki, kuranı kerimi samimi şekilde inceleseler ve
inansalar, Hz. ALLAH’ın kulları ile ne kadar yakınlık
kurduğunu fark edecekler gerçek huzura
kavuşacaklardır. Resulullah (s.a.v) Efendimizin Hz. ALLAH ile olan
yakınlığının farkına varsalar, gerçek manada
anlasalar, Onun peygamberlerin en üstünü
olduğunun farkına varacaklardır. Geçmiş devlet idarelerin yerine
yeni idare geldiği zaman eski idarenin hükmü
kalmadığını kabul ettikleri gibi, yeni din yeni peygamber geldiğine
göre eski dinlerin hükmü kalmadığını neden
kabul etmiyorlar. Ayeti
kerimede: "Peygamberim, kullarım sana
beni sorunca haber ver ki, ben onlara
yakınım." (Bakara 186) buyuruyor. Onun için yaratıcısı ile yakın olmak isteyen son dine
katılmalı Hz. ALLAH’a yaklaşmalıdır. "Bu Kuran doğruluğu
şüphe getirmeyen ALLAH’a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren bir kitaptır."(Bakara 2) ALLAH’ümme salli alâ Muhammed.
YALNIZ HZ. ALLAH (C.C) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan.
Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme 'Ben
İzzet ve Celal sahibi ALLAHdan korkuyorum ‘diyorsun. Halbuki sen
Onun gayrinden korkuyosun.Cinden de, İnsandan da,Melekden de korkma.
Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden
korkma. Dünya azabından da korkma, ahiret
azabından da korkma. Sadece ve yalnız, azap ile azap edecek olan
(ALLAH) dan kork.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.417 Sapık İmam Nasıl Anlaşılır!
Sapık İmam Nasıl Anlaşılır!
Sapık imam nasıl
anlaşılır Hz.
ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde: "Kalplerde ALLAH’ın zikrini uyandıranlara andolsun
ki."(Mürselat 5 ) Resulullah (s.a.v) Efendimiz
hadisi şeriflerinde: "VALLAHi ben
vefatımdan sonra ALLAH’a şirk koşmanızdan
korkmuyorum. Fakat nefsinize uymanızdan
korkuyorum."(Buhari tecridi
sarih,661) Bu
Ayeti kerimede Hz. ALLAH (c.c) kalplerde zikri uyandıranlara yemin
ediyor. Hadisi şerifte ise Resulullah
(s.a.v) Efendimiz ümmetinin nefslerine
uyacağından korkuyor Hz. ALLAH’a şirk koşmalarından korkmuyor. Bir imam ki nefsine uyarak
kalpte zikrullahın uyanması için nefs
terbiyesine giren tasavvuf ehlini yanlış göstermek için
çeşitli deliller peşinde koşar nefs
terbiyesinin zikrulllahın olmadığını
ispatlamak için mücadele eder eserler yazar okuyanların nefslerini azdırır bu imam nasıl bir
imamdır. Bir
imam ki Resulullah (s.a.v) Efendimizin yaptığı nafile
ibadetleri yapana engel olmaya çalışır bu
nasıl bir imamdır mani olma kardeşim yapsın
adam fazla ibadet yapılamaz diye bir ayet mi var ? Bir imam ki kendi nefsine uyan
hadisi şerifleri kabul eder uymayanları
reddeder bu nasıl alimdir. Bir imam ki
cahiliyet devrinde islamı kabul etmeyen peygamberi yalanlayan taştan ağaçtan yaptıkları putlardan medet uman,
müşriklere gelen ayeti
kerimeleri; Bir olan ALLAH tapan, gönderdiği
peygamberi tasdikleyip izinden gidenlere
gelmiş gibi gösterip kafalarını karıştıran imam nasıl bir imamdır. Bir alim ki ahirete
gidenlerin arkasından kuran okunmaz der bu
nasıl bir alimdir.... Varın düşünün ibni
tevmiyyenin müridleri nasıl bir imamın
peşindesiniz. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.418 Sihir Yapanlardan Uzak Durmak Lâzım.
Sihir Yapanlardan Uzak Durmak Lâzım.
Sihir Yapandan Uzak Durmak
Lâzım. İslâmiyet sihri inkâr etmemiş, ancak Tehvide itikatlına
zarara verdiği, İslâm ahlâk ve prensiplerini bozduğu için kesinlikle
haram kılınmıştır. Bir müslümanın bunlarla
meşgul olması doğru değildir. Bu gibi şeyler küfür
basamaklarıdır. Hz. ALLAH (c.c) sihri öğrenenler hakkında şöyle
buyurmaktadır: "Onlar kendilerine
faydalı olacak şeyleri değil de, zarar verecek şeyler
öğreniyorlardı." (Bakara
102) Diğer bir
Ayeti kerimede ise;" Nerede olursa olsun
sihirbaz asla iflah olmaz."(Taha
69) Resulullah (s.a.v) Efendimiz sihri helâk edici yedi
afetten biri saymış, bir hadisi şerifte şöyle
buyurmuştur: "Muhabbet vesaire için
efsun yapmak, iplik okumak veya muska yazmak suretiyle sihir yapmak
şirktir." ( Ebu Davud)
Sihir yapmak haram olduğu gibi sihre inanmak
da haramdır. Falcılık da
böyledir. Ayeti kerimede şöyle
buyruluyor; "Fal okları ile kısmet
aramanız size haram kılındı bunlar
fasıklıktır."(Maide 3)
İslâm sadece
falcılığı yasaklamakla kalmamış gaybla ilgili bazı sırları öğrenmek
için falcılara soru sorup sapık fikirlerini tasdik edenleri mühim
bir müşkülün veya hastalığın giderilmesi için onlara baş vuranları
da günahta ortak ilan etmiştir. "Her kim arrafe veya falcıya
gidip bir şey sorar onun dediğini tasdik ederse Muhammed
Aleyhisselâma indirileni inkâr etmiş olur."(Bezzar) Bu Kadar yasak olmasına rağmen
falcılara büyücülere gidip onların ağına düşenlere yazıklar olsun.
Gittiklerine göre kurtulsalar bari, onların ellerinde oyuncak
oluyorlar maddesel olarak da yolunuyorlar. Başka bir tabirle, para verip
günah alıyorlar. Bu kişinin imanının zayıf olmasının neticesidir. Hz. ALLAH’a
kalpten iman eden bu tuzağa düşmez kendisine musallat olan şeytanı
ve yardımcısı olan cinini onları yaratan Hz. ALLAH’a şikayet eder
işi kökünden halleder. Biz de öyle yapacağız şeytanı ve cinnileri def eden duaları
canı gönülden Hz. ALLAH’a iman ve itimat ederek okuyacağız ve bu
şerlerden Hz. ALLAH’ın izniyle kurtulacağız. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi evlâd iyalimize bütün ümmeti
Muhammedi şeytanlardan cinlerden şeytanlaşmış insanların şerrinden
muhafaza etsin İnşaALLAH.. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.419 Sorgu Sual Günü
Sorgu Sual Günü Sorgu sual ahiret hayatının bir safhasıdır.
Hesaba çekilme anıdır. Ayeti kerimede ALLAH’u
Teâlâ buyuruyor ki: "Rabbin hakkı için,
biz onların hepsine yaptıkları şeylerin hepsinin hesabını soracağız."(Hicr: 92-93)
Önce Peygamberler çağrılır ve risaletlerini
tebliğ edip etmediklerinden sorulurlar. Peygamberler tebliğlerinin
hesabını verirler ve şahitlerin huzurunda neticeler ilân
edilir. Sonra
herkes teker teker hesaba çekilir. Yaptıklarının azından çoğundan,
gizlisinden açığından, değerli değersiz her şeyden sorulur. Hadisi şerife göre şu beş şey herkese sorulur.
1-Ömrünü ne yolda nerede
tükettiği, 2- Gençliğini nasıl
geçirdiği, 3- Malını nereden kazandığı,
4- Kazancını nereye harcadığı,
5- İlmi ile amel Edip etmediği.
(Tirmizi) Cenab-ı Hakk kullarını
bir bir hesaba çeker, bu hesap bir anda olup biter. Birinin hesaba
çekilmesi diğerinin hesabının görülmesine mani
olmaz. ALLAH’u
Teâlâ Seri-ül hisap'tır. O hesap anında melekler tarafından tutulan
defterlerden başka, inkâra kalkışanların bütün uzuvları yaptıklarına şahitlik ederler. Durumun
ciddiyetini gören inkârcılar sen sebep oldun gibi sözlerle birbirlerini itham ederler. Her asrın insanı
yaşadığı devirde kime tabi oldu ise, onunla çağrılır. Peşine takılıp
gittiği kimse nereye götürülürse o da oraya götürülür. Dünyada
olduğu gibi ahirette de bir ve beraberdirler. İyiler
iyilerle cennette, kötüler kötülerle beraber
cehennemdedirler. Bu durum bu dünyada da aynı değil mi? Bir genç düşünün madde
kullanan biriyle arkadaşlık yaptığı takdirde kendisi de madde
kullanmaktan kurtulamaz. Daha ahirete gitmeden genç yaşında dünya
hayatını da ahiret hayatını da cehenneme çevirir. Ölünce de aynı
arkadaşı ile beraber hesaba çekilir. Ne
korkunç. Onun
için hepimiz arkadaş seçerken, eş seçerken İmanlı
kişileri ahlakı temiz olanları
seçmeliyiz. Dikkat etmez isek dünyada da
ahirette de helâk oluruz. Hz. ALLAH(c.c) Cümlemizi hayırlı insanlarla buluştursun İnşaALLAH. Selâmı Aleyküm.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.420 Şeyh Şamil Hazretlerinin Namaza Verdiği Değer.
Şeyh Şamil Hazretlerinin Namaza Verdiği Değer.
Şeyh Şamil Hazretlerinin Namaza Verdiği Değer Kendisine imam şamil de
denir. Kafkasya’da yetişen en büyük
vatansever mücahitlerden birisidir. İmam
mansurun başlattığı cihad hareketini zirveye taşıyan Şeyh şamil,
askeri dehasının yanında aynı zamanda çok da kâmil bir
Müslümandı. Kendinden önceki imamlar gibi
Nakşibendi Şeyhi idi. Cesareti ve kuvveti
dünyaya nam salmış Ruslarla yaptığı mücadelelerde
Rusların korkulu rüyası haline
gelmiştir. Şeyh
Şamilin Ruslarla yaptığı bir savaşta göğsüne düşman süngüsü
saplanmıştı. Ama o süngüyü çıkartarak
kendisini yaralayan Rus’u öldürmüş, sonra da
ciğeri delinmiş kaburgaları kırılmış bir halde düşman çemberini
yarıp kurtulmuştu. Kırk gün koma halinde
yattıktan sonra uyandığında ilk sorusu, Namaz vakti geçti mi
olmuştu. Hürriyetsizliği ve vatansızlığı
ölümle bir tutan bu kahraman Dağıstan’ın bağımsızlığı için bir avuç
Müslüman ile yıllar yılı çarlık Rus ordularına karşı savaşmış, en
sonunda 1859 da Ruslara esir
düşmüştü. Fakat çar dahi imam Şamilin
silahını almaya cesaret edememiştir. Çardan
hacca gitmek için izin Alan bu büyük insan, Medine’ye giderken
İstanbul’da uğramış burada halk kendisini
büyük bir törenle karşılamıştır. Daha sonra kutsal topraklara
gelerek hayatının sonuna kadar orada kalmıştır. Nihayet 1795 gümrüde dünyaya gelmiş olan Şeyh 1871 de
Medine’de vefat etmiştir. Hz. ALLAH(c.c)
rahmet eylesin Amin. Fakat namaz vakitlerine verdiği önem bizlere nasihat olarak
yeterlidir Kim ki vakti müsait olduğu halde
nefsine uyup namazını erteliyorsa, Ben
rabbimi seviyorum iddiasında bulunmasın.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.421 Şeytanın Yapacağı Kötülüklerinin Sınırı Yok Mu?
Şeytanın Yapacağı Kötülüklerinin Sınırı Yok Mu?
Şeytanın Yapacağı
Kötülüklerinin Sınırı Yok Mu? HasbiyALLAH’u Lâilâhe ile hüve
aleyhi tevekeltü vehüve Rabbül Arşil Azim. İşin başı kalpten
imandır. Kalpten iman eden kişi iman edip
inandığı Hz. ALLAH’ın kendisini her an gördüğünü biliyor ve gözlerini haramdan zinadan kapıyorsa Hz. ALLAH ona
şeytanı musallat etmez. Çünkü Ayeti
kerimesinde; Kim bizi anmaktan yüz çevirirse biz ona şeytanı
musallat ederiz buyuruyor. Bir kul beni
Rabbim görüyor dediği anda veya düşündüğü anda Rabbini zikretmiş
oluyor. Bu imana sahip kişi otomatikman
Hazreti ALLAH’ın himayesi altına girer şeytan ona musallat olamaz
Fakat kul nefsine yenilir gözlerini harama
baktırırsa şeytan fırsat bulur o kişinin şehvetini azdırır günaha
sokar. Nefsini
yenmeye gelince aklın devreye girmesi lazım. Düşünecek ki ben bu işi yaparken ALLAH beni görüyor melekleri
beni seyrediyor her şeyim açıkta ben bu işi
yapmamalıyım her nefsime uyduğumda günaha girdim içimden gelen bana
zevk veren bu halim şeytanın işidir ben artık
oyuna gelmemeliyim yeter yaptığım yanlışlıklar yardım et bana
ALLAH’ım deyip şu Duayı
yapmalıdır. HasbiyALLAH’u Lâilahe illa Hüve
Aleyhi tevekkeltü Vehüve Rabbul Arşil Azim. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi
şeytanın ve şeytanlaşmış insanların şerrinden korusun
Amin. Vel hamdülillahi Rabbil
Âlemin. ALLAH’ümme salli Alâ seyyidina ve
nebiyyina Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.422 Sert Olsan Ne Yaparsın
Sert Olsan Ne Yaparsın.
Kabağın sahibi var kıssasını okuyunca,
Ona benzeyen bir kıssa aklıma geldi buraya asmak
istedim. Nefs
teskiyesine yeni girmiş Dervişin biri banyo yapmak için hamama
gidiyor. havlusunu peştamalını alıp hamama giriyor. terlemek için
göbek taşına uzanıyor. Tam terlemeye başlamışken, kapıdan saçları ustura ile
kazınmış bıyıkları pala bir belalı içeriye giriyor ve etrafa biraz
göz gezdirdikten sonra gelip dervişin başına
dikiliyor. Ve kalksana ulan burası benim
yerim bilmiyor musun diyor. Oda gayet kibar
bir şekilde kusuruma bakma haberim yoktu diyerek kalkıyor ve başka
bir yere oturuyor. Fakat içinde tedirginlik hasıl oluyor en iyisi ben yıkanıp
çıkayım bu nefsi azgının yine bana musallat olmasından korkuyorum
diye düşünerek yıkanmak üzere bir musluğun yanına oturarak yıkanmaya
başlıyor. Temizlenmesine az bir zaman kaldığı bir anda, az evvel onu
yerinden kaldıran belalı yine gelip başına
dikiliyor. Kalk
ulan burasının benim yerim olduğunu bilmiyor musun deyince, tasını
tarağını alıp karşı tarafta olan bir musluğun yanına
oturuyor. Ve yarım kalan temizliğini tam
bitireceği sırada, dervişi dişine uygun gören ve etrafa hava atmak
isteyen belalı geliyor ve dervişin önüne dikiliyor ve aynı şekilde
bağırıyor. Ulan sen benim belam mısın gelip
benim yıkanacağım yerleri kapıyorsun diye bağırıyor. derviş
içinden, Ey
yüce ALLAH’ım sabrımı ölçmek için bu kişiyi bana musallat etti isen
şahitsin ki, sabrımı kullanıyorum fakat bu azgın kuluna ceza
gerekiyorsa o cezayı sen ver beni nefsime bırakma diye aklından
geçirir. Önünde
dikilen ve domuz gibi soluyan avazı çıktığı kadar bağırarak soruyor,
seni adın ne ulan, Derviş bütün iradesini toplar öfkesini yutarak,
Mülayim der. Sert olsan ne yaparsın ulan diye
üzerine yürüyüp vurmak isterken İki ayağı birden bire öyle bir
kayıyor ki, sırt üstü beton zemine düşer düşmez başını çarpıyor ve
hastanelik oluyor. Olayı seyredenler dervişe
diyorlar ki, muhakkak ki sen ALLAH’ın sevgili kulusundur çünkü sana
musallat olan bu adam hususi adam dövmek için bu hamama gelir dişine
kestirdiğini hastanelik oluncaya kadar döver ve ona kimse
karışamaz. Sen ise onu sabrınla hastanelik
yaptın dediklerinde ise, ben ona bir şey
yapmadım onu celal sahibi rabbim cezalandırdı diyor. İçinden de
Yarabbi sana şükür fakat ne olur beni imtihana tabi tutma
diyor.
Bu kıssa öfkeye hakim olmanın
faydasını açıklıyor. öfkesine hakim olamıyanlar telafisi mümkün
olmayan zarara uğruyorlar. Sayın başkanımız
devletimize musallat olan amerika başkanını siz de tedbirinizi
alarak sabırlı olun onunla fazla muhatap
olmayın nefsinize yenilmeyin göreceksiniz gün gelecek ayakları
kayacak başını bir yere vuracaktır yeter ki sabırllı olun varsın
feto papazı ve rahip pazı onların olsun. Hz.
ALLAH (c.c) Öfkesini yenen kullardan olmamızı cümlemize nasip etsin.
Selamı Aleyküm. YALNIZ HZ. ALLAH (C.C) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını
kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme ' Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAHdan korkuyorum ‘diyorsun.
Halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun.Cinden de, İnsandan
da,Melekden de korkma. Gerek konuşan ve
gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından da
korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve
yalnız, azap ile azap edecek olan (ALLAH) dan kork
..
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.423 Selamlaşmak
Selamlaşmak Hz ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde; "Bir selam ile selamlandığınız vakit siz ondan daha güzeli
ile karşılık verin veya aynıyla mukabele edin."(Nisa 86) Vermek sünnet almak ise
farzı kifaye olmasına rağmen, Bir farzın işlenmesine sebep olduğu
için, Selam vermek almaktan daha hayırlıdır. Selam veren kişi işlediği sünnetin ve işletmeye vesile olduğu
farzın sevaplarını birlikte kazanmış olur. Hadisi şerifte; "İnsanların ALLAH
yanında en makbul olanları, Selamı önce
verenlerdir." buyruluyor. (Ebu
Davud) Selam bir sünneti seniyye olduğu gibi,
Diğer peygamberlerinin de sünnetidir. Selamlaşmanın ilk olarak Âdem
(a.s)'dan başladığı, Hadisi şerifte haber
verilmektedir. Ayeti kerimede emredildiğine
göre, daha güzel bir selam alabilmek için, Esselamu Aleyküm diyene
Ve Aleykümselam ve Rahmetullah demeli, Esselamu Aleyküm ve
rahmetullah diyene ise Ve Aleykümselam ve Rahmetullah Ve berekâtühü
diye mukabelede bulunmalıdır. Müslümanlıkta
esas olan din kardeşliğidir. Selam da bu kardeşliğin en güzel
belirtisidir. Müslümanlar arasında tanışmaya ve kaynaşmaya sebep
olduğu için Resulullah (s.a.v). Efendimiz, Medine i münevvereye
gelir gelmez Selamlaşmayı tavsiye etmiştir. Hadisi şerifte; "Şüphesiz halkın
bahil olanı karşılaştığı din kardeşine selam vermeyenkimsedir."
(Münavi) "Amaya selam vermemek hıyanettir. "(Münavi. ) Müminlere selam
vermek iyi işlere dair güzel söz söylemek Cenabı hakkın Af ve
mağfiretine mucip olan şeylerdendir.
(Münavi) İman etmedikçe cennete
giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de hakkıyla iman etmiş
olamazsınız. Ben size yaptığınız takdirde
birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı
yayınız. (Müslim.)
"İslamın hangi işi daha hayırlıdır
diye soran bir zata; Yemek yedirmen tanıdığına tanımadığına selam
vermendir buyurdular. "(Buhari) "Selamlaşmaya son
derece önem veren Ashabı kiram RadiyALLAH’u anh Efendilerimiz, Yolda
giderken aralarına bir ağaç girse yan yana geldiklerinde selamlarını
tekrarlarlardı. Selamı yaymanın ve bu
sünneti yerine getirmenin faziletine dair pek çok Hadisi şerif
rivayet edilmiştir. Selamı yayın selamet
bulursunuz." (Ahmet bin
Hambel.) Selam ALLAH’ın isimlerinden
bir isimdir onu yeryüzüne koymuştur o halde selamı aranızda
yayınız. (Feyzül
kadir.) Sizden biriniz bir topluluğa
geldiği vakit Selam versin. Oturmayı uygun görürse otursun. Ayrılmak
üzere kalktığı zaman yine selam versin. Evvelki selam sonraki
selamdan daha layık değildir. (Tirmizi)
Selamlaşma adabına göre, az çoğa, Küçük
Büyüğe, yaya olan oturana, Binitli olan yaya olana, Geçip gitmekte
olan oturana, Arkadan gelenler önde gidenlere selam verir.
Yemek yiyene, kuran okuyana, Abdest alana,
Namaz kılana, Hutbe dinleyen kimselere selam verilmemelidir.
Ezan okunurken selam verilmez. Bilhassa
kumar oynayan içki içenlere de selam verilmez. Selamı Aleyküm. YALNIZ HZ. ALLAH(c.c) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını
kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal
sahibi ALLAH’tan korkuyorum ‘diyorsun. Hâlbuki sen Onun gayrinden
korkuyorsun. Cinden de, İnsandan da, Melekten de korkma. Gerek
konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya
azabından da korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve yalnız,
azap ile azap edecek olan (ALLAH) dan kork. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.424 Sabır Ve Derman Aramak
Sabır Ve Derman. (Gönül
Sohbetleri) İslam ahlakının şahikalarından
biri de sabırdır. Kuranı kerimde takriben yetmiş yerde sabırdan
bahsedilmiştir. Sabırla süslenenler methu
sena edilmiştir. ALLAH’ü Teâla kendisine ümit ve samimiyetle yönelen
arz-ı hal eden kullarını sever ve merhamet eder. Sabır şuna denir ki, halini kimseye bildirmez, sadece Hakka
sığınır. Başına gelen bir belayı şayet
başkalarına duyurmaya çalışıyorsa sahibini şikayet ediyor demektir.
Sabır çok acıdır, sonu çok tatlıdır. Acılığın verdiği gözyaşının
altında hayat vardır. Sabredebilirse iptila güne gün
küçülür. Sabredilmezse büyür ve ağırlaşır. Sabırlı olmak gerekir,
fakat yerinde sabırlı olmak gerekir. ALLAH’u Teâla her müslümana bir
iptila taksim etmiştir. Ayeti kerimede şöyle
buyuruyor: "Andolsun ki mallarınıza
ve canlarınıza iptilalar verilerek imtihan edileceksiniz."
(Ali imran 186) Rıza gösteren kulundan
da razı olur. Bu demek değildir ki
hastalıklarımıza şifa aramayalım. ALLAH’ü Teâla, Eyyüp Aleyhisselamı bir sebebe tevessül etmesini emretmeden
bir anda şifaya kavuşturabilirdi. Halbuki görüldüğü üzere ona
ayağını yere vurmasını, yerden fışkıran sudan içmesini ve
yıkanmasını emir buyurdu. Buradan da tedavinin vacip
olduğu anlaşılmaktadır. Resul-i Ekrem Sallellahü Aleyhi vesellem
Efendimiz Hadisi şerifinde:
"Hasta olunca tedaviye devam ediniz.Zira
ALLAH devasız bir hastalık yaratmamıştır.Ancak haramla tedavi
olmayınız." (Münavi) Buyurduğuna göre
hastalığımıza şifa derdimize deva arayacağız. Hastalık için afiyet istemek
şifasını aramak doktora görünüp ilaç kullanmak maddi ve manevi
çarelere baş vurmak sebeplerini araştırmak
vazifemizdir. Bunlar şikayetten sayılmaz.
İslam dini tedaviyi emretmiştir. Sağlığını korumayan kimse günahkar
olur. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizin hastalarına şifa dertli olanlarına
deva versin. İnşaALLAH..... "Salihlerin İşini ALLAH Görür. "(Araf 196) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimede; "Salihlerin işini ALLAH görür."(
Araf:196 ) buyuruyor. Bir insan Salihlerden ise ona ne mutlu ki Hazreti ALLAH
onun her işini görecektir. Fakat Salihlerden olmak ise sanıldığı kadar kolay
değildir. Bu işin başlangıcı Muhammed Mustafa
(s.a.v) Efendimizi sevmekle O'na
muhabbet arttıkça hazreti ALLAH’ın sevgisinin gönülde
sevgisi hissedilir ve marifet kapısı açılır
işte o zaman Marifetullah çıkarsın Hazreti
ALLAH’ı içinde hissedersin O'nun seni her
zaman takip ettiğine kalpten iman edersin her
işinde O'na sığınırsın yılanın derisini attığı gibi
nefsinden soyunursun işte o zaman salihler
zümresine katılırsın. Gönül cennetine
girersin ahiret cennetini kazanmaya layık olursun. Salih kullardan olmanın bir yolu da salih kulları sevmekten
geçer. Salih kulları sevmeyen onlara
katılmaktan ümidini kessin. ALLAH’ÜMMAHŞURNA Fİ ZÜMRETİSSALİHİN. Ey Rabbimiz bizi salihler zümresine kat Amin velhamdü
lillahi Rabbil Alemin. Kalpteniman
..
| |
|
|
[TOP]
20.425 Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan Mıdır?
Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan Mıdır?
Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan Mıdır Mürşid kimdir? Mürşid edinmek
şart mıdır? İnsanın mürşid edinmesi şirktir deniyor. Ne dersiniz? Cevap: Şüphesiz ki kaynağımız Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz
(SAV)in hayatıdır. Ancak Mürşide gerek yok
demek doğru değildir, veballidir, yanlıştır. Çünkü ALLAH’u Teâlâ Hazretleri Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor
ki: (Ve in min ümmetin illâ halâ fîhâ nezîr) ''Hiç bir ümmet,
topluluk yoktur ki, ALLAH oraya bir haberci, bir nezîr,
tehlikelerden haber veren bir vazifeli şahıs göndermiş
olmasın!'' Vazifeli şahıs demek, mürşid demek... Mürşidsiz olsaydı, o
zaman ALLAH böyle demezdi. ''Bazı yerler olmayabilir.'' derdi. Demek
ki ihtiyaç var ki bir mürşide, bir yol göstericiye, bir vazifeli
kimseye; onun için gönderiyor. O halde mürşidsiz
olmaz! Mürşidler Peygamber Efendimizin
varisleridir. Peygamber Efendimizin
sahabesiyle durumu nasılsa, sahabenin Peygamber Efendimize karşı
durumu nasılsa, mürşidlerle müridler arasındaki durum da
aynıdır. Peygamber Efendimiz sahabesinin ALLAH'la arasına girmiş
denilebilir mi? Öyle şey olur
mu? ALLAH’a götürüyor. ALLAH’a götüren yolda
rehber ve kılavuz oluyor. Onun için, araya
girmek diye bir yorum yanlıştır. Bir mürşide
bağlanmak şirktir demek de çok büyük bir hatadır. Şirk, ALLAH'ın varlığının yanında bir başka varlık tasavvur
etmektir. Bir insanın hocasını sevmesi
Kur'an'ın emridir, dinimizin gereğidir. Hadis-i şeriflerin gereğidir. Hocasına bağlanması da
ondandır. Bütün
mesele, ciddî bir hocaya, gerçek bir mürşide
bağlanmaktır. Ona bağlandığı zaman zaten,
onun mâni olmadığını, bilakis rehber ve kılavuz olup, elinden tutup
hayra ve hakka götürdüğünü görecektir. Mürşidsiz, üstadsız, hocasız tıp da olmaz, mühendislik de
olmaz! Marangozluk da olmaz, terzilik de olmaz, berberlik de
olmaz! ALLAH
insaf versin... Bu dünyevî basit meslekler
hocasız olmuyor da, ahiretin yolunu gösteren, bin bir türlü
tehlikesi olan, bin bir türlü aldatmacası olan bir yolun mürşidi
olması lâzım değil mi? Tehlikesi var...
Yalanı var, yanlışı var, sahtesi var, istismarcısı var, sömürücüsü
var... Mürşidsiz olur mu? Hocasız, mürşidsiz hiç bir iş
olmaz, hiç bir meslek olmaz! Tasavvuf da
mürşid-i kâmilsiz olmaz! Mürşid-i kâmiller
ayrıca mânevî bakımdan vazifeli insanlardır. Olur demekle, olmaz demekle
onların keyfine de kalmış bir şey değildir. Mürşide gerek yok demek veballi bir iştir. Bir insanı saptırırlarsa ne olacak? Hastalanırsa ne olacak, problemini nasıl
çözecekler? Tüm
insanların doğru yola gelmesini sağlayacak mekanizmaya hücum
ediyorlar. Kötü niyet var o zaman, şeytanın
parmağı var o zaman, çünkü ALLAH’a gitmek isteyenin yolunu şeytandan başka kim kapamak ister? Sonra Hadis-i şerifte
var: "Şehitler cennete
girecekler. Amma, alimler cennetin
kapısındayken, ALLAH onlara diyecek
ki: Durun, bekleyin! İstediklerinize şefaat
edin, içeri girsinler!'' Diğer bir hadisi
şerifte ise; Ey Enes İbni malik, Sadık
dostlarını çoğalt, çünkü onlar
şefaatçıdırlar." (500 Hadisi şerif
cildinden, Hadis no 490) Derleyen Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.426 Sükût Eden Kurtulmuştur
Sükût Eden Kurtulmuştur Resulü Ekrem (s.a.v) Efendimiz
çok az konuşur konuşulanları dinler, ashabına da boş ve faydasız
sözlerden kaçınmalarını tavsiye ederdi. "Ya Resulullah benim
hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir diye soran bir
zata. Mübarek dilini tutarak, işte budur
buyurmuşlardır."(Tirmizi) Kurtuluş yolu nedir Ya Resulullah? diyen bir zata ise şöyle
buyurmuşlardır: "Dilini aleyhine
çıkacak sözlerden muhafaza et, evin ile meşgul ol, hatalarına ağla. "(Tirmizi) Bir hadisi şeriflerinde ise şöyle
buyuruyorlar. "ALLAH’a ve Ahiret
gününe imanı olan ya hayır konuşsun veya
sussun."(Buhari) Kardeşler diline sahip olan
diğer uzuvlarına da sahip olur. İnsan
ehemmiyetsiz sandığı öyle sözler konuşur ki, bu sözler onu ALLAH’ın
rahmetinden uzaklaştırır. Bu hatası onu ebedi
hayatını kaybetmesine sebep olur. Hadisi şerifte şöyle
buyruluyor. "Bir kimse ALLAH’ın
sevdiği bir söz söyler de o söz ile Hz. ALLAH’ın rızasına
ulaşabileceğini zannetmez. Hâlbuki ALLAH’u
Teâla o hayırlı söz sebebi ile kıyamete kadar o kimseden razı
olur. Diğer bir
kimse de ALLAH’ın gazabını mucip bir söz söyler o sözün kendisini
Hz. ALLAH’ın gazabına Ulaştırabileceğini
zannetmez, Hâlbuki ALLAH’u Teâla o kimseye o kötü söz sebebi ile
kıyamete kadar buğzeder." (Tirmizi)
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.427 Selâtı Selâmdan Rahatsız Olan Alimler.
Selâtı Selâmdan Rahatsız Olan Alimler.
Selâtı Selâmdan Rahatsız Olan Alimler. "İnnellahe ve
melâiketehü yüsallune alennebiyyi. Ya
eyyühellezineamenu salli aleyhi vesellimu
teslima."( Ahzap.56)
"Şüphesiz ALLAH ve melekleri
Peygamber muhammede çok salât ve sena ederler. Ey insanlar siz de ona Selâtı selam getirin ve tam
bir teslimiyetle gönülden teslim
olun." (Ahzap.56)
buyuruyor Yaratan
getirin buyuruyor alim geçinen kişiler de saf temiz iyi niyetle
salât getiren müminlerin kafalarını
karıştırıyor. Dün cuma günü bir kanalda dini
sohbet yapan kişi dinleyenlerin kafalarını karıştırdı. Bu vahhabi zihniyetli
kişiler her tarafta görülüyorlar Medinede. Mekke’de
faaliyet gösteriyorlar Hazreti ALLAH’ın
emrini hiçe sayıyorlar. Ölüye kuran gitmez
demeleri bir tarafa bırakın, salâtı selâmı gereksiz
görüyorlar Geçmiş yıllarda bir
toplantıda bu kafada bir ilahiyatçı ile
karşılaşmıştım. o da aynı şeyi savunuyordu.
Ona Ahzap 56 Ayeti kerimesini hatırlattım ve
o Ayeti kerimenin manasını açıklamasını rica ettim .Ayeti
hatırlayamadı cevabını da veremedi biz de
cuma günleri hoca hutbe okumaya çıkarken müezzin okuyor deyip hatırlattığımız halde hatırlayamadı mahcup
olmuştu. Malesef ilâhiyet fakültelerinde de
böyle düşünen insanlar var. Kardeşim bedeni
ölü fakat bedenden çıkan ruh da mı ölü, selâtın gideceği yer
Efendimizin ruhudur sen ruhlara inanmıyormusun diye sormuştum
o adam boş boş bakmıştı!! Bu sapık
fikirli alimlerin şerrinden Hazreti ALLAH’a sığınırız veli kullarin
hepsini inkar eden bu insanlar kurana göre
hüküm verdiklerini söylüyorlar Hazreti ALLAH (c.c) her söyleneni duymakta her seyi
görmektedir. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.428 Şeytanla İmtihan.
Şeytanın
Yemini Hazreti
ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde; "Biz
her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman ettik."
(Enam 112) Peygamber Efendilerimize olduğu
gibi Onların yoluna gidenlere de insan ve cin
şeytanları düşman oluyorlar. Düşman olmakla
kalmıyorlar yollarını kesiyorlar çalışmalarına ibadetlerine
engel oluyorlar. En
kötüsü baba tasavvuf karsiti oldugu icin oğlunun ibadetine
tarikatina engel oluyor. Bir vakit yanımıza
bir genç katıldı Hazreti ALLAH’ın lütfuyla gönlü
nurlandı beş vakit namaza başladı haramı
helalı öğrendi şüpheli gıdalardan da uzaklaştı. Bu yaşantısı babasına ters geldi çünkü babasının getirdiği
şüpheli gıdaları yemiyordu. Onun getirdiği
yiyecekleri babası yemiyordu. Bu kardeşimiz
iki arada kaldı bize derdini anlatınca sabır tavsiye ettik babasını
kırmamasını ona ayeti kerimeleri okumasını
tavsiye ettik bu genç kardeşimiz sakal bıraktı ona da karşı
çıktılar ve kardeşimizi çok üzdüler o ise
onların baskılarına aldırmadı maneviyat yolunda
yürüdü Biz de bir gün babasını ziyaret ettik
bizi iyi karşıladı konuyu açtık oğlunuz çok ihlaslı ne olur
onun bu güzel halini bozmayın kumarı içkisi
ve hiç bir kötü ahlakı kalmadi ne mutlu size böyle oğlunuz
var şükredin dedik. Ona yukarıda geçen Ayeti kerimeyi okuduk ve siz bu engelleme
halinizle bu Ayeti kerimenin kapsamına
giriyorsunuz deyince ne yapayım içimden öyle geliyor
deyiverdi. O zaman tevbe edin ALLAH’a sığının
inşaALLAH Hazreti ALLAH sizi af eder içinizden şeytanı def
eder Size de rahmet kapısı açılır
demiştik. Ne oldu bilir misiniz, kardeşimizin
duaları ile kısa zamanda babası da ibadetlere başladı haneleri
nurlandı. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum her
yerde bu insan şeytanlarına rastlayabiliyoruz hele kuranla
yüzlesme programlar yapan tasavvufa savas
acan evliya düsmani guruplar var olari
Hazreti Allaha havale ediyoruz böyle
durumlarda "Lâ havle vela kuvvete illa
billahil aliyyil Azim" diyoruz
HasbünAllah venigmel vekil,,, Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.429 Şüphesiz Ki Bu Bir Öğüttür Artık Dileyen Rabbine Varan Bir Yol Tutar.
Şüphesiz Ki Bu Bir Öğüttür Artık Dileyen Rabbine Varan Bir Yol Tutar.
Şüphesiz Ki Bu Bir Öğüttür
Artık Dileyen Rabbine Varan Bir Yol Tutar. Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Şüphesiz ki bu bir
öğüttür artık dileyen Rabbine varan bir yol
tutar." (İnsan 29)
buyuruyor. Adem
(a.s) zamanından bu günlere kadar gönderdiği
peygamberleri ve kitapları ile kullarına öğüt
veren onları hidayete çağıran Hazreti ALLAH (c.c) duymayan sağır kullarına, yarattığı eşsiz sanat eseri olan
dünyamıza doğa ismi takan kör gözlü kullarına
yine de acıyor onları yarattığı nimetlere ortak ediyor. O Rahmandır inanana ve inanmayana bu imtihan
dünyasında veriyor sonsuz kudretini
gösteriyor. Kullarına öğütlerini ve ne
istediğini haber vermiş kendilerinden
Zatı-Alisine bir yol tutmalarını
emretmiştir. Son yol ise son gelen islâm
dinidir, son peygamber ise Muhammed Mustafa SallALLAH’ü aleyhi vesellemdir. Kim ki
bu yolu bulmuşsa ona ne mutlu, bizi bu yolda bulunduran Hazreti
ALLAH’a sonsuz şükürler
olsun. Hakk din olan islâm dinimize girmek
isteyen insanlara mani olan şeytan ve onun insan kılıklı askerleri durmadan çalışıyor mücadele ediyorlar
ve İslâm dinine girmiş olanları dinden
çıkarmaya uğraşıyorlar. Suriye’den kaçan
müslümanlar Avrupa ülkelerinde Hristiyanların elinde çaresiz çok kötü haberler geliyor medyada
görmüşsünüzdür. Onları bu duruma düşürenleri
Hazreti ALLAH’a havale ediyoruz. Suriyeli kardeşlerimizin tuttukları islâm yolunda sabit
kalmalarını Yüceler yücesi
ALLAH’ımızdan niyaz ederiz. Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.430 Salihlerin İşini ALLAH Görür. (Araf-196)
Salihlerin İşini ALLAH Görür. (Araf-196)
Hazreti ALLAH c.c. Ayeti kerimede; "Salihlerin işini ALLAH görür."
(Araf 196) buyuruyor.
Bir insan
salihlerden ise ona ne mutlu ki Hazreti ALLAH onun her işini görecektir. Fakat
salihlerden olmak ise sanıldığı kadar kolay
değildir. Bu işin başlangıcı Muhammed Mustafa
(s.a.v) Efendimizi sevmekle Hazreti ALLAH’a
bağlamakla O'na muhabbet arttıkça Hazreti
ALLAH’ın sevgisinin gönülde sevgisi coştukça marifet kapısı açılır
işte o zaman marifetullaha çıkarsın Hazreti ALLAH’ı içinde
hissedersin O'nun seni her zaman takip
ettiğine kalpten iman edersin. Her işinde
O'na sığınırsın yılanın derisini attığı gibi nefsinden soyunursun.
işte o zaman salihler zümresine katılırsın. Gönül cennetine girersin ahiret cennetini kazanmaya layık
olursun. Salih kullardan olmanın bir yolu da
salih kulları sevmekten geçer. Salih kulları
sevmeyen onlara katılmaktan ümidini kessin sevgili olmanın yolu
onları gönülden sevmekle olur her şey
sevgiyle kaimdir, "ALLAHÜMMAHŞURNA Fİ
ZÜMRETİSSALİHİN." Ey Rabbimiz bizi
salihler zümresine kat. Amin velhamdülillahi
Rabbil Alemin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.431 Şimdi Sor Onlara,Kendilerini Yaratmak Mı Daha Zordur,Yoksa Diğer Yarattıklarımız Mı?
Şimdi Sor Onlara,Kendilerini Yaratmak Mı Daha Zordur,Yoksa Diğer Yarattıklarımız Mı?
Şimdi Sor Onlara, Kendilerini Yaratmak Mı Daha Zordur, Yoksa
Diğer Yarattıklarımız Mı? Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Şimdi sor onlara.
kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa
bizim diğer yaratmış olduklarımızı yaratmak mı? Biz insanı özlü bir çamurdan yarattık."(Saffat-11) Kâinatı yaratan sonsuz kudret sahibi Hazreti ALLAH’ımız,
insanın yaratılışında kafası karışan iman
edemeyen kullarına soruyor ve tefekküre davet
ediyor biz kullarını özlü bir çamurdan yarattığını haber veriyor. İnanan iman eder
kurtulur, inanmayan ise kâfir olur kurtlanır. Hayat boyu içini kurt kemirir bunalımlı bir hayat geçirir
huzur yüzü görmez. İman eden ise kalbi rahat endişesiz hayat sürer çünkü
dayandığı güvendiği sıkıntıya düştüğü zaman
derdini dökeceği her şeyde hükmü geçen ona yakın dostu olan Hazreti ALLAH’ı var. Bu
gibi kulların dünya endişesi de Ahiret endişesi de olmaz çünkü o
Hazreti ALLAH’ın her takdirine peşinen razı
olmuştur inanır ki sahibi onu her zaman muhafaza altına alacaktır sıkıntıya düştüğünde sıkıntısı
kalkacaktır. Yeter ki O'na teslim olup kalpten iman etmek şirk koşmamak
gerisi kolay. Kendimizde varlık görüp kibire
kapılır başkalarını hakir görür nefsimize uyarsak şirke düşmüş oluruz. Hazreti ALLAH’ımızın bizi
çamurdan ve meniden yaratmasının sebebi de kendimizde varlık görmememiz kibire kapılıp şirke düşmememiz
içindir. Kibre kapılanlar kendinde üstünlük
görenler eğer tevbe etmez kendini düzeltmezse firavun ve nemrut soyundan sayılırlar Ahirette de
o şekilde hesaba çekilirler. Hazreti Allah (c.c) cümlemizi böyle feci bir akıbetten
muhafaza etsin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.432 Şeytanın Sinsi Oyunları
Şeytanın Sinsi Oyununa Gelmiyelim Bizleri ALLAH yolundan
uzaklaştırmaya yemin eden şeytanı lanenin sinsi tuzakları bitmez
tükenmez. Hak
din olan İslam dinine girmek için biraz meyledenleri çeşitli
oyunlara getirerek bu yolu buldurmaz. Hz. ALLAH'ın hidayet edip
buldurduklarını ise, kuranı kerime karşı şüpheye
sokar. Orada başarılı olmaz ise Peygamber
efendimize karşı şüpheye sokar. Orada muvaffak olmazsa mezhep
tartışmaları ile kafaları karıştırır mezhepleri inkâr
ettirir. İçine
girdiği şeytan şeyhleri ile insanları tarikattan ikrah
ettirir. Diyelim ki, çok azim ve gayret etti Hz. ALLAH destekledi
nefis terbiyesine girdi kendisine kâmil bir mürşid nasip oldu nefsi
safiye makamına yükseldi. Sinsi iblis orada da o zata sen
yükseldin çok yüksek makamlara çıktın diyerek vesvese
verir. Ve ona kendisini beğendirerek yolda
takılıp kalmasına vesile olur. Tarikata intisap ettiğimin ilk
yılları idi. Nefs mücadelesinin en hareketli
günlerini geçiriyordum. Nefsimi tamamen
kontrolüme almış gözlerimi haram görüntülerden midemi şüpheli
gıdalardan koruyor, farz sünnet ve nafile ibadetleri eksiksiz
uyguluyor günlük zikir derslerimi ise gözyaşı ile
yapıyordum. Böyle bir günde dersimi bitirmiş duamı yapmıştım ki, içimden,
elimde olmadan acaba hangi nefis derecesindeyim diye
geçirdim. Daha düşünce içimde iken kulağıma
yankılı bir ses geldi Mardiyye. O kadar
sevindim ki, Sevinçle durumu mürşidime anlattım. Sen sese takılıp kalma
makam peşinde de koşma şeytan da makam istedi imansız oldu sen yol
almaya bak dedi. Ve bize şeytanın benlik verip kendimizi beğenmemize mani
olmuştu. Bu sitedeki kardeşlerime
sesleniyorum ne olur şeytanın oyununa gelmeyin kendi fikirlerinizi
beğenip başkalarını hor görmeyin. Hem kendi
huzurunuzu hem din kardeşlerinizin huzurunu kaçırmayın ve şeytanı
sevindirmeyin. Diyelim ki, kişi günah
işlemiyor Fakat biraz kendini beğenmesi kibir sahibi olması cehennem
namzedi olmasına vesile olur. Selamı Aleyküm. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.433 Şifa Deposu Olan Bal
Şifa Deposu Olan Bal
Muhterem
kardeşlerim: Geçen 2008 Temmuz ayı annemi toprağa vermiştik.
Evde en yaşlı ben olduğum için bütün
metanetimi topladım ve acımı içime gömerek kardeşlerimi teselli
ettim. Hz. ALLAH gayret verdi o acı dolu günleri kolay geçirdik. Bu
2009 yılı Türkiye’ye gittik annemin yatağını boş görünce derin
üzüntüye kapıldım ve Belki şaşıracaksınız depresyona girdim. İçim
daralıyor sanki nefesim yetmiyordu dünya zindan olmuş gibi her yer
bana dar geliyordu. Tasavvuf ehli bilir, Hz.
ALLAH kuluna bazen kabz bazen bast anlar yaşatır. Kabz anları kişiye
dünya anlamsız ve sıkıntılı olur ki kuluna Ahireti hatırlatır. Bazen
de bast anları yaşatır içine mutluluk verir. İşte ben sıkıntı anımda acaba rabbim bana kabz anları mı
yaşatıyor diye düşündüm. Geçer diye bekledim fakat uzun zaman
beklememe rağmen geçmedi. Kalbimde bir arıza mı var veya
ciğerlerimde bir hastalık mı var diye doktora çıkıp bütün
organlarımı kontrol ettirdim. Hz. ALLAH'ıma sonsuz şükürler olsun
hepsi tertemiz çıktı. Ve doktorlar panik atak teşhisi koydular
sakinleştirici ilaçlar verdiler. Ben ilaçları kullanmaya başladım
bir ay geçmesine rağmen sağlığıma kavuşamadım. Yine derin nefes alma ihtiyacı içime aldığım nefesin
yetmemesi gibi duygular devam ediyor geceleri uyumadan sabahı
ediyor, sabah olduğu zaman da günüm bitkinlik içinde geçiyordu. Bir
faydası vardı gece ibadetlerim çoğalmıştı uyuyamadığım için kuranı
kerim okuyor nafile ibadetler yapıyordum. Hz. ALLAH’a şifa vermesi için talepte bulunuyordum fakat
sıkıntı devam ediyordu. Nihayet bir gün öğle namazını kıldım namazda
canı gönülden yalvardım ve şöyle dedim: ALLAH’ım halim sana malum ne
ilaç içtimse sıhhat bulamadım. Ne olur beni şifaya kavuşturacak
ilacımı buldur. "Duam bitti biraz geçmeden uykuya hasret gözlerime
uyku geldi ve ben hemen kanepeye uzandım ve uyudum. Hemen rüyamda
eşimi elinde bir tabak balı bana uzattığını gördüm ve uyandım.
Hemen kalktım eşime rüyamı anlattım. Oda
hemen bal kavanozunu getirdi vakit geçirmeden bir kaç kaşık
yudumladım anında vücudumda rahatlık nefesimde ferahlık başladı. Ve
birkaç gün sonra eski sıhhatime kavuştum. Rabbimize sonsuz şükürler
olsun.
Ayeti
kerimede: "Karınlarından insanlara şifa
olan çeşitli renklerde bal çıkar."(Nahl
69) "İyice düşünen bir millet için bunda ibret
vardır."(Nahl 69) Hazreti ALLAH (c.c) kalp
gözüyle görenlerden ibret alanlardan olmamızı nasip
etsin. Âmin...
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.434 Suda Yüzen Gemi Gibiyiz
Suda Gemi Gibiyiz Âdemoğlu olan bizler suda yüzen
gemi gibiyiz. Üstümüzde yükümüz ağır her an gelebilecek fırtınalara karşı
tedbirli olmalıyız rüzgarın lodos mu poyraz
mı ne taraftan eseceği hiç belli değil. Gemi
mesabesinde olan vücudumuzu Hz. ALLAH(c.c) bize
vermiş. Vücudumuzu dünyanın yaşam denizinde
Temiz sularda gezdirmeliyiz günah batağına
sokmamalıyız. Bize bu gemiyi ahiret rızkı
doldurmak için veren sahibimize gemiyi teslim
ettiğimizde sağlam Temiz olarak teslim edelim
günah batağına sokmayalım. Hele hele
batırmayalım batırırsak dünya ve ahiret kazancımızı yitirmiş
oluruz. Batırmak demek imansız gitmektir Hz. ALLAH(c.c)
korusun. Nefse köle olan onun her dediğini
yapan o vaziyette olan vücud gemisini batırdı demektir. Bir hatıramı sizinle
paylaşayım; "Kumarbaz başı kabadayı biri
vardı herkes ondan çekiniyordu. Şimdi mafya
deriz ya yanında silahlıları olan aynı o tiplerden
biriydi. Nerede kumar orada onun olduğunu
yakınları söylüyorlardı. Biz o zaman esnaflık
yapıyorduk. 1969 depremi oldu her yer karıştı
yıkılan binalardan cesetler çıkarılıyordu. Kumarhane binası da yıkılmış cesetlerin içinden herkese
tepeden Bakan kabadayının cesedi çıktı sağ
eli kapalıydı açıyorlar içinden kumar zarları çıkıyor." Resulullah (s.a.v).
Efendimiz ne buyuruyordu: "Nasıl
yaşarsanız öyle ölürsünüz Nasıl ölürseniz
öyle dirilirsiniz." bu kişi nasıl
dirilecek elinde zarlarla. Vücud gemisini
batıranlardan olmayalım İnşaALLAH.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.435 Şüphesiz Ki Müminin Rüyası Rabbi İle Konuştuğu Dilidir.
Şüphesiz Ki Müminin Rüyası Rabbi İle Konuştuğu Dilidir.
Şüphesiz ki müminin rüyası
Rabbi ile konuştuğu dilidir.
"Hz.
ALLAH’ın veli kulları için hiç bir korku yoktur, onlar mahzun
olmazlar. Onlar iman edip takvaya ermiş
olanlardır.Dünya hayatında da ahirette de onlar için müjdeler
vardır."(Yunus 62-64)
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi
şeriflerinde: “Şüphesiz ki müminin rüyası, kulun uykusunda Yüce Rabbi ile
konuştuğu dildir.”(İbni Hacer, Fethul Bari c, 12, s. 354) Hz. ALLAH (c.c) Onlar iman etmiş
takvaya ermiş olanlardır dünya hayatında da ahiret hayatında da
onlar için müjdeler vardır buyuruyor. Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise: “Müminin rüyası kulun uykusunda Yüce rabbi ile konuştuğu
dildir” buyuruyor.
Demek oluyor ki kalbi pisliklerden arınmış bir kul kalpten
iman edenbir kul mana aleminde yüce Rabbi ile konuşuyor ondan müjde
alıyor. Hakimi Tirmizi hazretleri bu olayı
açıklarken; "Müjde uyku ile uyanıklık
arasında kalbe gelir"
buyuruyor. Size daha evvel
yazmıştım: İki çocuğumla beraber
yaşıyacağımız ev satın almak istemiştim, Üç
tane eve talip oldum. Hangisinin hayırlı
olduğunu öğrenmek için istihare namazı kılıp yattım. Manada üçünün de hayırlı olmadığını öğrendim. ve vazgeçtim.
Fakat bir tanesi çok
güzeldi çocuklar ve eşim çok beğendi bana
"rüyalarla amel edilmez gel şu evi
alalım." dediler beni ikna ettiler.
Doksan bin marka
anlaştım kaporayı verdim. Tapuyu almaya
gideceğimiz günden bir gün evvel tanımadığım
biri: "o evi alma yarın tapuya gitme
seninle yarın buluşalım sana göstereceğim evi al çok ucuz" deyince telefon
edip randevuyu iptal ettim. Ertesi günü o
şahıs ile buluştum bana bir ev gösterdi beş para
etmez. İllet oldum. "Kardeşim sen benimle dalga mı geçiyorsun."
dedim ve ayrıldık. Kararım karardı tapu işi pazartesiye
kalmıştı.
Cumartesi günü tüccarlık yapan
bir yakınımın yanına uğramıştım. Ev satın
almak istediğimi biliyordu. "Yahu
hacı abi benim tanıdığım mimar var gel onu alıp evi
gösterelim." deyince,
"tamam"
dedim beni arabasına aldı gittik. Mimarı aldık. Evi
gösterdik. Mimar evin bodrum katına girdi
,araştırdı , tetkik etti ve "Hacı abi bu
evi alma bir depremde
gider." deyince ben vaz geçtim gittik.
Emlakçıya kaporanın bir kısmını aldık
kontratı yırttık ve bir hafta geçti geçmedi malum olan 1999 ağustos
depremi oldu almak istediğim ev yerle bir
oldu bizim paramız da cebimizde kaldı.
Bizim yüce ALLAH'ımız istiharede bize müjde vermiş
anlamamışım. Almak istediğimde de bir kulunu
göndererek mani olmuş gene anlamamışım.
Bu sefer mimarı karşıma çıkardı ve beni zarara uğramaktan
kurtardı. Bizi bu hatadan döndüren sahibime
sonsuz şükürler ettim. O'na imanıma iman
katıldı. Bizi dünya hayatımızda zarara
girmekten koruyan Hz. ALLAH (c.c) ahirette de
cehenneme girmekten korur İnşaALLAH.
Ayeti kerimede: "Ta ki
imanlarına iman katsınlar."
buyuruyor.(Fetih-
4) "Rabbinden gelen apaçık
bir delile dayanan ve O'nun katından bir de
şahidi bulunan kimse inkarcılar gibi midir.?" (Hud-17
)
Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanerrahim "HER
KİM RABBİNİN MAKAMINDAN KORKMUŞ VE NEFSİNİ ŞEHEVATTAN ALIKOYMUŞSA
MUHAKKAK CENNET ONUN VARACAĞI YERDİR. ."(Nazirat Süresi
40-41)
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.436 Siz Dıştan, Biz İçten.
Siz Dıştan, Biz İçten. Siz
Dıştan, Biz İçten. Yurt dışında yaşıyoruz, çalışmalarımız islâma davet, yıl
2003. Hatemi veli hazretlerinin
hazırladığı, Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca,
broşürleri Avrupalı Vatandaşların posta
kutularına, hatta kiliselerinin kapılarına kadar
astık. Kısa Zaman sonra bu çalışmalarımız
Almanya’da olsun Avusturya’da olsun ses getirdi. Hatta bu broşürleri Avustralya’ya kadar ve Avrupa ülkelerinin
hepsine ulaştırdık. Broşürlerin başlığı
şöyle: Yahudi ve Hristiyanları İslâma
davettir. Avusturya’nın tirajı yüksek olan
krnonen gazetesi bizim islâma davet yazısı okunacak
şekilde Gazetenin baş sayfasında haber olarak
yayınladı. Daha açıkçası bizim ulaşamadığımız
kesimlere de gazete aracılığı ile ulaşmış olduk. Hz. ALLAH’ın emri olan dini tebliğimize Yahudi ve
Hristiyanlardan çok dini islâma görünen kendi Vatandaşlarımız karşı çıktı ve broşürlerimizin adını nefret
broşürleri adını taktılar hürriyet Gazetesinde yayınladılar. Devletimiz
yetkilileri bizi baskı altına alınca Hatemi veli hazretleri de bu
çalışmayı durdurdu. İşte tam bu ortamda
Türkiye’ye tatile geldik. Eyüp Sultan hazretlerini ziyaret
ettik. Ziyaret etmiş dışarı çıkmıştım
dışarıda bir meczup boynuma sarıldı daha evvel hiç
görmediğim Bir kişiydi ilk defa
görüyordum. Kulağıma fısıldar şekilde:
"HAYDİ SİZ DIŞARIDAN, BİZ
İÇERİDEN İslâm dinini dünyaya
duyuracağız." dedi. Ve başka bir şey konuşmadan uzaklaştı. Ben şaşkın vaziyette arkasından bakakaldım.
Sakallı derviş kılıklıydı üstü başı pejmürdeydi. Ona bir daha rastlarım umudu ile ne zaman gittimse o zata
rastlayamadım. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.437 Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin En Büyük Kalkan
Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin En Büyük Kalkan
Şeytanın Vesveselerinden
Korunmak İçin Büyük Kalkan GÖNÜL
SOHBETLERİNDEN.. Şeytanın nüfusundan ve vesveselerinden kurtulmak için
Zikrullah en büyük kalkandır. Ayeti kerimede
: "Takvaya erenler şeytan tarafından
bir vesveseye uğrayınca ALLAH’ı Zikrederler. Birde bakarsın ki onlar gerçeği görüp anlamışlardır
bile."(Araf 201) Resuli ekrem (s.a.v)
Efendimiz hadisi şerifte: "Şeytan
insanoğlunun kalbine nüfuz etmek için istila eder. Lakin kalp Cenabı
ALLAH’ı zikredince ümitsiz olarak geri çekilir. Unutursa istila
eder." (Nevadirul usül) Zikrullah şeytanı uzaklaştırır. ALLAH’u Teâlanın hoşnutluğunu kazandırır. Kişinin ebedi hayatına kastetmiş olan şeytanın
vesveselerinden kurtarır. ALLAH’u Teâla
zikrullaha devam eden kimseden şeytanı uzaklaştırdığı
gibi, Zikrullahtan uzak olana da şeytanı
yaklaştırır o kimseye şeytanı arkadaş yapar. Ayeti kerimede
: "Kim Rahman olan ALLAH’ın zikrinden
göz yumarsa, Biz ona şeytanı musallat ederiz. Artık o onun ayrılmaz arkadaşıdır. "(Zuhruf :36) Dünyada da Ahirette de onunla birlikte olur. Dünyada onu masiyete iter. Kötülüklerin birinden çıkarıp birine sokar. Kıyamet gününde ise onunla birlikte cehenneme
girer. Ayeti kerimede:
"Hiç şüphesiz ki şeytanlar o
kimseleri yoldan çıkarırlar onlar da kendilerinin doğru yolda
bulunduklarını hidayete erdirilmiş olduklarını zannederler.
"(Zuhruf 37) Üzerlerine sapıklığın hak
olmasında ve ebedi delalette bırakılmalarında kötü zannın büyük
önemi vardır. Bu zanlar olmasaydı sapıklık
üzerine hak olmaz hidayete gelmeleri mümkün olurdu. Bunun içindir ki insanoğlu bulunduğu yolun hidayet yolu olup
olmadığını enine boyuna araştırmalıdır. Gittiği yolda kendisinden evvel girenlerin haline bakacak ,o
yolda din çıkar ve menfaat aracı olarak kullanılıyor, nam ve makam
kazanma mücadelesi yapılıyorsa, o yol şaibeli bir yoldur.. Hz. ALLAH
(c.c) Cümlemizi beğendiği seçtiği yolda olmamızı nasip etsin
Amin.. Hatemi
veli Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.438 Şeytanın Düdüğü
Şeytanın
Düdüğü Soru: Sigara konusunda bizi
aydınlatır mısınız. Cevap: Sigara vücudun bütün
organlarında tahribat yapmakta, ve tedricen insan sağlığını
tehlikeye sokmaktadır. Diğer taraftan yanında bulunanların sağlıklarına da zarar
vermekte, onları rahatsız etmektedir. Vücud
İlahi bir emanettir. Mahşerde herkese ömrünü nerede ve ne yolda
tükettiği sorulacaktır. Vücudu kasten tahribe
çalışmak, İlahi emanete hainlik yapmaktır. Her yasak olan şey
böyledir. Çünkü ALLAH’ü Teâla faydalı şeyleri helal, Zararlı şeyleri
haram kılmıştır. Binaenaleyh zenginlere harama yakın mekruhtur, bu mekruhlar
da keyif için işlendiği zaman damlaya damlaya haram
olur. Fakire ise haramdır. Malını boş yere
israf ettiği için, nafakasını üzerine aldığı kimselerin nafakasından
keserek şeytanın düdüğüne verdiği için. Ayeti
kerimede: "Yiyin için fakat israf
yapmayın. Çünkü ALLAH israf edenleri sevmez. "(Araf 31 ) İçtiği sigaranın sağlığına zararlı olacağı doktor tarafından
kendisine haber verilene ise haramdır. Sigara
kendisine yasak edildiği halde bile bile içip de kolları ayakları
kesilenler kansere yakalananlar az değildir. Sanmayın ki sigara Resulullah (s.a.v) Efendimiz
tarafından bilinmiyordu. Ümmeti buna çok
müptela olduğundan temsil vermişler, sarımsağı kastederek. Hadisi
şerifte, "Her kim şu nebattan yerse
mescitlerimize gelmesin." (Buhari tecrid-i sarih
472)
buyurmuşlardır. Cemaat rahatsız olacağı için
men etmişler. Tasavvur buyurun sarımsağın
yanında sigaranın ne kadar tahribatı var. Bir
hadisi şerifte de; "Sarmışsak pişmemiş
soğan ve pırasa şeytanın kokularındandır." (Camius-Sağir) Otobüslerde veya kapalı
yerlerde sigara içenlerin içmeyenlere büyük zarar ve sıkıntılar
verdikleri de bilinen bir gerçektir. Bu gibi durumlarda doğrudan
doğruya kul hakkı geçmektedir. Kul hakkından
da insanların sorguya çekilecekleri de şüphesizdir. Sen kendine verdiğin zararı düşünmüyorsa bile, başkasını
rahatsız etmeye ne hakkın var. Değil insanlar meleklerin dahi
pis kokudan rahatsız olduklarını Resuli ekrem (s.a.v) Efendimiz
hadis şeriflerinde beyan buyurmaktadır. Hadisi şerif ; "Şüphesiz ki
melekler de Ademoğullarının rahatsız olduğu şeylerden rahatsız
olur." ( Buhari- Müslim
)
(Kalplerin anahtarı, islam
ilmihali, sahife 465 ) Hatemi
Veli
Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.439 Şarj Olan Piller, Şarj Olmayan Piller.
Şarj Olan Piller, Şarj Olmayan Piller.
Şarj Olan Piller, Şarj Olmayan Piller. Şarj olan pillerin bir adı da
aküdür elektriğe bağlarsın dolar. Boşalırsa
yine elektriğe bağlarsın yine dolar kendine verilen görevi
yapar. Şarj
olmayan piller ise ilk imalatta şarjı doldurulur ona biçilen tarihe
kadar görevine devam eder enerjisi bitince de
bir daha doldurmak mümkün olmaz. Biz insanlar da
yaratılışta şarj alan ve şarj almayan pillere
benziyoruz. Nasihat dinlemeyen müslüman bizce
şarj almayan pile benziyor. Nasihat dinleyen
ve öğrendiğini uygulayan ise mümindir şarj olan pile benziyor dini sohbetleri kaçırmaz her dinlediğinde kalbi
imanla dolar. Resulullah (s.a.v) Efendimiz: "Eddini nasihat Din nasihattir."
buyuruyor. Devamlı dini sohbet dinleyenler
hem resulullah (s.a.v) Efendimizi sünnetini ihya ederler, hemde bilgi dağarcığını genişleterek gelecek
yaşantısında hidayet rehberi olma şansına
kavuşurlar. Öyle hale gelirler ki beşeriyet
onlardan fayda görür kendileri de Hazreti ALLAH’ın sevip seçtiği kulları arasına katılırlar. Bu yapıdaki kullar daha ilk yaratılırken şarj olan
piller gibi yaratılmışlardır. Dini nasihatten rahatsızlık
duyanlar şarj olmayan pillere benziyorlar. Esasında insan Hazreti ALLAH’ı bilecek kadar imanla dünyaya
gelir, fakat hayata atıldığı yaşam sürecinde
şeytani insanlarla ünsiyet kurduğunda ilk yaratılışta
kendisine verilen iman sermayesini kaybeder
gün gelir dinden imandan olur inancını yitirir. Çok acı gerçektir ki bu gibi insanlar din düşmanı olurlar
bunlara nasihat da sökmez. Böyle biri vardı ateist fikrini
savunuyordu bir gün geldi mürşidi kâmil ile buluştu
ibadete başladı dört dörtlük islamı
yaşıyorken yine sapıttı eski haline döndü hemde eski halinden
daha beter oldu onun haline çok üzüldük
çünkü sapık arkadaşların peşine takılmıştı.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Bedevilerin durumunu vahiyederken,
ONLAR İMAN ETMEDİ MÜSLÜMAN OLDULAR." buyurdu. Yani müslüman görünmek
başka, iman etmek başka. Bunun bir adı da
sözde müslümanlar özde müslümanlar. Hazreti
ALLAH (c.c) cümlemizi iman pili dolan özde müslümanlardan eylesin
amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.440 Sen Ondan Razı,O Senden Razı Olarak Dön Rabbine Gir Salih Kullarımın İçine Gir Cennetime.(Fecr-28-30)
Sen Ondan Razı,O Senden Razı Olarak Dön Rabbine Gir Salih Kullarımın İçine Gir Cennetime.(Fecr-28-30)
"Sen Ondan Razı, O Senden Razı Olarak Dön Rabbine Gir Salih
Kullarımın İçine Gir Cennetime."(Fecr-28-30) Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Sen ondan razı ,o
senden razı olarak dön Rabbine gir salih kullarımın içine gir cennetime." (Fecr
28-30) Bu ayeti
kerime Hazreti ALLAH’a kalpten iman etmiş nefsi mutmain olmuş kullarına geçerlidir yaşayanlar
bilirler. yaşamayanlar okur geçerler nefsi
bilmeyenler ise hiç bir şey anlamazlar. Çünkü
nefsini bilen Rabbini bilir buyuruyor nur
peygamberimiz.
Nefsinin hilelerini
bilemeyenler ömürlerini nefslerine tapmakla
geçirirler. Ömrü boyunca nefsine tapar şirke
düşer de haberi olmaz. Şöyle bir durumumuzu
inceleyelim. Sabah uyanınca ilk işin ALLAH’ın
emrini mi yapıyorsun, nefsinin istediğini mi ? Öğlen olunca ALLAH’ın emrini mi yapıyorsun nefsinin emrini
mi? Akşam olunca ve yatacağın zaman öncelikle
kimin isteğini yerine getiriyorsun? Maalesef istek ve arzuların
ruhu olan nefsini şeytana kaptıranlar her zaman
nefslerinin arzularını öne alıyorlar Hazreti
ALLAH’ın emirlerini ise sona alıyorlar. Bunlar nefsi levvamede olan
Müslümanlardır. Namaz kılar birisi görsün
takdir etsin ister her yaptığı iyiliğin duyulmasını
ister. Nefsi
mutmain olan müslüman ise yaptığı ibadetlerini gizler duyurmaz salih
kulların peşinde gider her yaptığı iyiliği
gizlice yapar reklâm yapmaz. Hazreti ALLAH’ın
bilmesi onun için yeterlidir. Her işe
başlarken hazreti ALLAH’ın emrini öne alır ,sonra da nefsinin emrini
yapar. Böyle olunca da nefsi bineği kendisi
ise süvarisi olur onu istediği gibi kullanır. Nefsini bilen Rabbini bilir
hadisi şerif mucibince de Rabbini bilir Salihlerin arasına
katılır cennete girmeye hak
kazanır. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize
nefsini bilen onu binek yapan kendisi de süvari
olanlardan eylesin amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.441 Sen Kendileriyle Andlaşma Yaptığın Halde Onlar Her Defasında Hiç Çekinmeden Andlaşmalarını Bozarlar (Enfal-56)
Sen Kendileriyle Andlaşma Yaptığın Halde Onlar Her Defasında Hiç Çekinmeden Andlaşmalarını Bozarlar (Enfal-56)
"Sen Kendileriyle Andlaşma
Yaptığın Halde Onlar Her Defasında Hiç Çekinmeden Andlaşmalarını
Bozarlar." (Enfal-56) Hazreti ALLAH (c.c) ayeti
kerimesinde: "Sen kendileriyle
antlaşma yaptığın halde, onlar her defasında hiç
çekinmeden andlaşmalarını
bozarlar."(Enfal-56) İslâm düşmanlarının yaptığı
hainlik Resulullah (s.a.v) Efendimizin islâm
devletini kurmaya çalıştığı zamanda nasılsa
bu zaman da aynı hainlikleri görüyoruz. İşte
Hollanda’nın ve onu destekleyenlerin ve tüm Avrupa’nın içyüzü
meydanda sergilendi. Hepsi islâm düşmanı
olduklarını açıkladılar. Diğer bir ayeti kerimede
ise: "İçlerinden pek azı hariç
onlardan daima hainlik görürsün."(Maide-13) Sayın devlet başkanımız Tayyip Erdoğan bey, sabırlı olun
nefsi azgın bu insanları tahrik etmeyin tedbirli konuşun yurt dışında yaşayan biz gurbetçileri
düşünün! Doğal hakkımızı kullanmak istedik
üzerimize köpekle saldırdılar size düşen tedbirli konuşun
tahrik edici cümleler kullanmayın gurbetçi
kardeşlerinizin yurt dışı edilmesine sebep olmayın.. Bir gerçek de Avrupa birliğine
katılma sevdasına son verin o defteri açılmamak üzere kapatın
bizim İslâm düşmanları lobisinin içinde yer
almamızı Hazreti ALLAH da razı olmaz bunu siz daha iyi
biliyorsunuz. Biz kalkınmamıza bakalım
Avrupa’yı hasetliklerinden çatlatalım inşaALLAH. Selâmı
aleyküm. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.442 ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARDAN UZAK DURMAK GEREKİR YAKLAŞIRSAN SANA DA ŞEYTANLIK GEÇER KURTULAMAZSIN !!!
ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARDAN UZAK DURMAK GEREKİR YAKLAŞIRSAN SANA DA ŞEYTANLIK GEÇER KURTULAMAZSIN !!!
İnsanlara
kötülük telkin eden şeytanlar olduğu gibi, şeytanlaşmış insanlarda
vardır Resulullah (s.a.v) Efendimiz Ebuzer’e (R.Anh), cin ve insan şeytanlarından ALLAH’a
sığındın mı ? diye sordu.O ise insanların da şeytanları var mıdır?
dedi. Buyurdu ki. Evet hemde onlar cin şeytanlarından daha tehlikelidirler.
(Ahmet Bin Anbel.)
Hazreti ALLAH (c.c) de Ayeti kerimesinde: İNSANLARDAN KİMİ DE VAR Kİ,ALLAH HAKKINDA
BİR BİLGİSİ OLMADIĞI HALDE TARTIŞIR DA HER AZGIN ŞEYTANIN ARDINA
DÜŞER.(Hacc :3)
Diğer bir Ayeti kerimede ise. ZULMEDENLERE UYMAYIN YOKSA SİZE DE ATEŞ
DOKUNUR.(Hud:113)
Bu Ayeti kerimeler devletimizin sıkıntı yaşadığı bu
günlerde biz kullarına Hazreti ALLAH’ın ikazıdır . Neden derseniz
devletimiz dış devlet şeytanları ve içerideki insan şeytanları ile mücadele edip
duruyor. Biz halk olarak devletimizin kalkınmasını hazmedemeyen dış
devletlerin ve içimizdeki insan şeytanlarının akışına kapılırsak hem
kendimizi hem devletimizi ateşe atarız bu ateş hepimizi yakar. Aklı selim
hareket edip şeytanlaşmış insanların akışına kapılmıyalım ki bize de ateş
dokunmasın. Hazreti ALLAH (c.c) devletimizi ve idarecilerini bütün
tehlikelerden korusun inşaALLAH. Amin...
.
[TOP]
20.443 Taş İnsan Toprak İnsan
Taş İnsan, Toprak
İnsan.
Taşın üzerine ne kadar yağmur
yağarsa yağsın fark edemez. Çünkü, yağan
rahmet üzerinden akar gider. Toprağın üzerine yağan yağmur
ise en alt zemine kadar nüfus eder. Sebebi
ise, o halde yaratılmış. Toprağı düşünün
üzerine yağan rahmeti içine alarak çeşitli bitkilerin neşvi neva
bulmasına vesile olur. Taş ise taş olarak kalır. Sebebi ise o
halde yaratılmış. Bazı insanlar da Taş
gibidir. Ona anlatılan nasihatleri içine
alamaz. Bir kulağından girer ötekisinden
çıkar. Çünkü öyle yaratılmış. Bazı insanlar da vardır ki,
rahmete hasret toprak gibidirler nerede bir dini nasihat duysalar
hemen kulaklarını açarlar gelen nasihatleri akıllarına
doldururlar. Onlar da o kıvamda
yaratılmış. Ne mutlu öyle kullara, fakat
bunlar ender yaratılmış insanlardır. Hz. ALLAH (c.c) öyle kullardan
olmamızı nasip etsin. İşte Abdül Kadir Geylani hazretleri, toprak ilkiyatı ile
yaratılmış insanlara sesleniyor. Ey kalpler, Ey ruhlar, Ey
muradı ALLAH olanlar. ALLAH’ın kapısına
geliniz. Kalp ayaklarınız ile ALLAH’a
koşunuz. Takva ve tevhit ayaklarınız ile
ALLAH’a koşunuz. Marifet ayaklarınız ile
ALLAH’a koşunuz. Dünyadaki zühdünüz ile
ALLAH’a koşunuz. ALLAH’tan başkasından
alakanızı kesmiş olarak ALLAH’a koşunuz. Ey
oğul, Dünya hayatında akıbetinden hiç bir zaman emin
olma, Daima
ALLAH’a dayan, Ona güven. Ömrüme yeminle
söylerim ki, eğer böyle yaparsan, ALLAH seni kendisine
yakınlaştırır. Sana hakikatleri öğretir. Seni
yedirir içirir. Sana hakikatlerin kapılarını
açar. Seni kendi fazl ve yakınlık sofrasına
oturtur. Önüne nimetler serer, buna karşılık
da, senin bu hayatta asla eminlik içinde olmamanı
ister. İbni
Akilin kardeşi fıkıh alimiydi kendinden çok emindi. Fakat sonradan
Hristiyan oldu. Ve boynunda bir haç Hristiyan
diyarlarında dolaşmaya başladı. Bu sırada
kendisini daha evvel tanıyan bir Müslüman ona şöyle bir soru
sordu. O fıkıh
alimliğin ve zahitliğin ne oldu. O da cevaben
şöyle dedi. Kurandan şu bir ayetin dışında,
bir şey bilmiyor ve hatırlamıyorum. Ayeti
kerime ise; "Biz onların yaptıkları
herhangi bir amel ve hareketin önüne geçtik de, bunları saçılmış
savrulmuş ve hiç bir değeri olmayan zerreler
yaptık." (Furkan 23) Kişinin önce özünü, sonra kalbini, sonra nefsini, sonra da
bütün uzuvlarını düzeltmesi gerekir. Kişinin içi temiz ise dışında
bu görünür. İçi temiz kişiden güzel ve
faydalı fiiller zuhur eder. Fakat içi kirli
ve menfi duygu temayül ve ihtiraslarından temizlenmemiş kişiden de,
kötü çirkin ve zararlı fiil ve hareketler zuhur
eder. Ey her
daim ALLAH’a muhtaçlık duygusu içinde bulunan kişi, Sabırla bekle. Pek yakında Aziz ve
celil olan ALLAH, sana nazar edecek. Seni
yüceltecek, Sana teveccüh edecek. Sana Azamet
mülk ve celal libasını giydirecek. Amin Amin Amin. Vel hamdü
lillahi Rabbil Âlemin. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina
Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.444 Tekbir
TEKBİR Bir Rakamı esrarengiz bir rakam. Dikkat edilirse her hesabın başlangıcı bir rakamı ile
başlıyor. Her çoğalmanın başına Bir rakamı
geliyor. Bir rakamı eşsiz üretken doğurgan
oluyor. Diğer rakamların hepsi bir rakamından
geliyorlar bütün rakamların başlangıcı her zaman bir
oluyor. Ve bir
rakamına bağlı kalmadıkları takdirde rakamların anlamı
kalmıyor. Ve şimdi konunun en anlamlı yerine
geldik. Dikkat
edilirse, her rakam sıfıra inmedikçe Bir rakamının yanına
gelemiyor. Ve bir rakamına yaklaşan değer
buluyor. Fakat Bir rakamına yaklaşmak için
sıfır olmaktan başka çare yok. Ancak sıfıra
düşebilen birin yanına yanaşabiliyor. İşte insan da üstündeki
varlıkları atarsa günahlardan kibirden temizlenir, Vücud binasının
da kendisinin olmadığını nefsine duyurur her yaratılmış varlıkların
Hz. ALLAH’a Ait olduğunu canı gönülden kabul edip sıfıra düştüğü
anda, Kainatın tek Bağımsız varlığı olan
yüceler yücesi Rabbisinin sevgi çemberi içinde yerini almış
olur. Geçmiş
zaman içersinde, Hz. ALLAH’a yakın olmuş kulların buldukları
yakınlıkları, ancak varlıklarından soyunarak
bulabilmişlerdir. Kendilerinde varlık
görenler kibir ve gururun esiri olanlar kendilerine acizliği
yakıştıramayanlar sıfıra düşemiyenler herkese tepeden bakanlar
Kâinatın birinden uzak yaşamışlardır. İbrahim
Hakkı Hazretleri ne güzel söylemiş: Elvan kişi yol
alamaz. Maksudunu tez bulamaz Yok, olmayan var olamaz Varlığını
atmak gerek. Hazreti ALLAH Celle Celâlehü cümlemizi varlık kibir ve
gururdan soyunarak sıfıra düşen ve Kâinatın Tekbirine yaklaşanlardan
eylesin. Vel
hamdü lillahi rabbil Âlemin. ALLAH’ümme salli
Alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ Ali
Muhammed. YALNIZ HZ. ALLAH(c.c) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını
kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal
sahibi ALLAH’tan korkuyorum ‘diyorsun. Hâlbuki sen Onun gayrinden
korkuyorsun. Cinden de, İnsandan da, Melekten de korkma. Gerek
konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya
azabından da korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve yalnız,
azap ile azap edecek olan (ALLAH) dan KORK Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.445 Toprak yorganın altina girmeden değerlendir organlarını.
Toprak yorganın altina girmeden değerlendir organlarını.
Toprak Yorganının Altına Girmeden Değerlendir Bu Organlarını.
Hz. ALLAH’ı
inkar eden kâfir. Karanlık bir akıbetin var,
karanlığı seçeceğine ALLAH’a inan da aydınlığı seç. Hayatta hep kazanmak için çalışan sen iflasa gidiyorsun. Sana
ikram edilen fırsatı tepiyorsun. Öyle bir
fırsat ki, gözlerin kararıp yere yığıldığın zaman, bu fırsat elinden
alınacak. Aklın var düşünmek için. Gözlerin
var görmek için. Kulağın var duymak için.
Toprak yorganının altına girmeden değerlendir bu organlarını.
Bu organları sana Onu arayıp bulman için
seni yoktan var eden verdi. Hazır bulduğun bu
vücut hazineni sana ikram eden var. O'nu ara
bul. Aynaya bak, ne mükemmel yaratılmışsın değil mi? Mükemmel bir
ustanın elinden çıktığın belli olmuyor mu? Sen ise güzelliğinle
övünüyorsun da seni bu hale getiren kâinatın yaratıcısını
bulamıyorsun. Karanlık odada nasıl
yaratıldığını görmedin dünyaya geliverdin. Gönüllü hizmetçilerin olan annen ve baban da
hazırdı. Daha
evvel boş olan annenin göğüslerine gıdanı da doldurdu.
Neticede ihtiyacın olan her şeyi sana verdi.
Büyüdün akıl baliğ oldun sana bu nimetleri
ikram edeni inkar ettin. İşte sana ikram
edilen bedenin nasıl yaratıldığını görmediğin gibi, İkinci
yaratılacağını görmeden yaratılacaksın. Seni
bu dünyaya gönderirken sana sormadı kendini burada
buluverdin. Seni ahirete alırken de sana
sormayacak kendini orada buluvereceksin. Dünyaya gelirken itiraz edemediğin gibi, Ahirete giderken de
itiraz edemeyeceksin. Zavallı insan neyine
güveniyorsun. Ayeti kerimede;
"İnsan daha önce hiç bir şey
değilken, kendisini nasıl yarattığımızı düşünmüyor
mu?" (Meryem 67) Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.446 Tevbe Edenler- İstiğfar Edenler.
Tevbe Edenler- İstiğfar Edenler.
Tevbe Edenler- İstiğfar
Edenler. Hazreti ALLAH (c.c) ayeti
kerimesinde: "Tevbe edenler. istiğfar
edenler buyuruyor. "(Tevbe
112) Tevbe
yapmadan yapılan ibadeti kabul etmeyeceği için tevbe emrini ibadet emrinden evvel
zikrediyor. Tevbe emrinden sonra da ibadet emrini
zikrediyor. Günahkar bir insana rahmet kapısı
geçici olarak da olsa kapalıdır. Ancak tevbe
edince rahmet dairesinin içine alınır ve Hazreti
ALLAH’a niyaz etme imkanına
kavuşur. Buradan anlaşılan odur ki. Küfrün
kapısının ardına kadar açıldığı kişinin her
an gözlerinin kirlendiği bu ahir zamanda fırsat buldukça
estağfurullah cümlesini deline tesbih
etmeliHazreti ALLAH’ın af ve merhamet tecellisine mazhar olmalıdır. Caferi sadık kuddise
sirruh hazretlerimiz. Tevbesiz ibadet sahih olmaz
buyuruyormuşlardır. Resulü Ekrem
(s.a.v) Efendimiz: "Duanın en
hayırlısı istiğfar etmektir."
buyuruyorlar. Tevbe eden kişi hem
günahlarından kurtuluyor hem dua ve niyaz vesilesiyle sevaba
giriyor. Ne kadar kârlı bir ibadet olmuş
oluyor. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizin her
anını tevbe ve dua ile geçirmemizi nasip etsin
inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.447 Tevbede Acele Et!
Tevbeden
Acele Et! Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde: "Sizden kim bilmeyerek
bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini düzeltirse, şüphesiz ki ALLAH bağışlar ve merhamet
eder."( Enam 54) Biz inananlar ibadet ve taata
ne kadar yönelirsek şeytan bize o kadar daha fazla musallat olur bunu iyice bilelim. Dikkat ederseniz şeytanın imansızlarla işi olmaz onlar zaten
şeytana ibadet ediyorlar. Yasini şerifte Ey Adem oğulları ben size şeytana uymayın o
çok kötü bir arkadaştır diye emretmedim mi ?
buyuruyor. Çünkü şeytana uyan nefsi iradesini şeytanın
idaresine veren kişi şeytana ibadet ediyor
demektir. Biz inananlar bizi kötülüğe teşvik
eden şeytanın şerrinden her an Hazreti ALLAH’a
sığınacağız başka hiç bir çaremiz
yoktur. Bizi aldatıp günaha soktuğu zaman
vakit geçirmeden tevbe edeceğiz. Ardından
niyaz edip boyun büküp yalvaracağız mühim olan pişmanlık
duymak. Ben bu kötü işi nasıl yaptım diyen
üzülen kişi tevbenin zahirini yapmış demektir. Batınisi ise kalben içten yapılan tevbedir ki hakiki tevbe de
budur. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizin
tevbelerini kabul buyursun inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.448 Tam Tevekkül Hazreti ALLAHa Kül Olana Mahsustur, Kul Olana Değil!
Tam Tevekkül Hazreti ALLAHa Kül Olana Mahsustur, Kul Olana Değil!
Tam Tevekkül Hazreti Allah’a
Kül Olana Mahsustur, Kul Olana Değil! Hatemi veli Hazretleri
buyuruyor: Tam tevekkül hazreti ALLAH’a kül
olana mahsustur, kul olana değil. Çünkü
kulluğun içinde benlik var, külün içinde ise hiç bir şey
yok. Kul olmak
başka, kül olmak başka. Kül olan hakta fani
olmuş, hiç olmuş nefsi iradesini Hazreti ALLAH’a bağlamış kendinin hiç bir hükmü kalmamış her şeyiyle Hazreti
ALLAH’a tevekkül etmiştir. Onun için tam tevekkül sahibi bu makama çıkana
mahsustur. Bu makama çıkmayan kullarda ise
nefsi arzuları vardır benlik vardır onları izale etmediği için nefsi müdahale eder. Hazreti ALLAH’tan gelene tevekkül etmek ister fakat bir
noktaya kadar Hazreti ALLAH’ın yardımı
gelmezse şaşırabilir. Hazreti ALLAH’a kül
olana gelince onun öyle bir sıkıntısı yok kül olmuş nefsin ateşi
sönmüş tam tevekküle ermiş bu duruma gelmeyi
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize nasip etsin inşaALLAH. Düşünelim bir kere kül haline
gelmiş bir insanın istek ve arzuları Hazreti ALLAH’ın
arzuları oluyor kendi isteği yok yalnız
Hazreti ALLAH’ın emirlerine ram olmuş başına ne gelirse
razı hiçbir şikayeti yok Hazreti ALLAH’tan
gelen her şeye tam teslim tam tevekkül. İşte
böyle kullar ahirete gitmeden cennete girmeden daha dünyada iken
gönül cennetine girerler huzurlu ömür
geçirirler. Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi
zatına önce kul sonra kül olan kullarından eylesin.
Amin. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.449 Tasavvuf
Tasavvuf İslam Dinini Sözde Değil Özde
Yaşamaktır. Muhterem kardeşlerim Selamı Aleyküm.
Daha evvel, Hz ALLAH'ın veli kullarını şeytana benzetenlere cevaptır
yazısını faydası olur ümidiyle sizlerin nazarı dikkatine sunmuştuk.
Şimdi ise ikinci yazımızı sizlere sunuyorum. Tabiidir ki, Hidayet Hz. ALLAH’tandır Kula düşen doğru
bildiğini söylemektir. Fakat yaşayıp görmediği hissedip anlamadığı hayatı okuduğu
kitaplarla ve kendi aklı ile değerlendiren kişiler yanılmaktan
kurtulamazlar. Neden dersek olayları yaşayan bilir yaşamayan ne
bilir. Herkesin aklı ise bir değildir.
Nefsani akıllı insanlar olduğu gibi ki, insanların çoğu bu
akıldadır. Yeme
içme giyme gezme taklidi ibadet ile mutfak ve affedersiniz, tuvalet
arasında ömrünü geçirir. Fakat aklı Nurani ise, bu güzel insanlar
azın azıdırlar şehveti azmasın diye az yer az içerler. Bir gün
Peygamber (s.a.v) efendimize sahabilerden bir kişi geliyor.
Ya Resulullah, ne yapsam nefsime hakim
olamıyorum bana nasihat eder misin diyor. Resulullah (s.a.v) Efendimiz, Oruç tut buyurmuşlar. Bu
hadisi şerifi hepimiz biliyoruz. Bu hadisi şeriften anladığımız,
gerçek boğazına hakim olamıyan nefsine hakim olamaz.
Onun için ALLAH dostları az yemeyi az içmeyi
adet edinirler ve müritlerine de ayni rejimi uygulamaya azami gayret
gösterirler ve düşününüz ki. Fazla yemekten meydana gelen obazite
Hastalığının dünyayı sardığı günümüzde insanlar dervişler gibi az
yeseler şeker hastası, tansiyon hastası kalp hastası olmazlar.
İşte tasavvufa
giren müridin ilk kazancı zahiri faydası olan sıhhatini korumasıdır
ikinci kazancı ise şehvetini azdırmadığı için namusunu korumasıdır.
Bu yaşanmış ve tecrübe edilmiş bir gerçektir ki, nefis küçüldükçe
Ruh kuvvetlenir Ruh kuvvetlenince de, Hz. ALLAH’A karşı sevgi
çoğalır onun için Resulullah (s.a.v) Efendimiz:
"En şiddetli düşmanın iki yanın
arasındaki nefsindir buyurmuştur. "(Beyhaki). Muhterem kardeşlerim. İnsan dünyaya gelip akılbali
olduğunda zahiri batini tahsilini kendi ailesinden öğrenmesiyle
başlar. Annesi
babası ninesi ve dedesinden ne görüyorsa o şeyleri benimser ve
gelecek yaşamında ona lazım olan Zahiri, elle tutulan gözle görünen
dünya bilgilerini. Batini ise, Dünyada görünmeyen Ahiret hayatının
ölümsüz hayat bilgilerini öğrenir ve Dünya ve Ahirete ait sınavları
başlamış olur. Ne şanslı bir insandır ki, İslamı yaşayan bir ailesi var. Ve
ne talihsiz bir insandır ki, İslamı yaşamayan bir aileden yetişip
dünya ve Ahiret sınavına devam ediyor. İşte tasavvuf, islâmi
bilgilerden mahrum ailelerden yetişen insanların dinlerini
öğrenmeleri için, zahiri Alimlerin nefslerini dengelemeleri için,
bir kapısı dünyaya, bir kapısı Ahirete açılmış okuldur. Bu okula
giren insan, şeriatın emirlerini ve Resulullah (s.a.v)
Efendimizin emirlerini eksiksiz uygulamaya özen gösterir.
Şeriatın yaşanmadığı bir yol, zaten sırati
müstakim yolu değildir şeriatı yaşamayan ve kendini şeyh olduğunu
tanıtan kimse ise, şeytanın vekilidir. Çünkü şeriatı yaşamayan kimse
mürşid olduğunu ne kadar iddia ederse etsin o yol Hz. ALLAH’ın yolu
değil ancak şeytanın yolu olabilir. Ne dehşettir ki, madde ve
menfaatlerini bu mübarek yoldan temin eden sahte şeyh ve mürşitler
her tarafı işgal etmiş durumda. Bu sahtekârları gören insanlar bu
mübarek yolu temsil eden herkese şüphe gözüyle bakıyorlar.
Ve bu sahtekâr tarikatçıların yaptığı iğrenç
icraatların reklamlarını yapan halka duyuran Ehlisünnet düşmanı
vahhabiler dağıttıkları kitaplarla insanların kafalarını karıştırıp
kendi sapık fikirlerini dolduruyorlar son gelen haberlere göre
Bosna’da karargâh kurmuşlar oradaki imana susamış insanların
itikatlarını karmakarış etmişlerdir. Bu sünneti seniyye ve evliya
düşmanı insanların dağıttığı kitapları okuyanlar tasavvuf düşmanı
oluyorlar. Onun için bu insanların dağıttığı kitapları okumayalım.
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi razı olduğu beğendiği yolu buldursun orada
son nefesimize kadar sabit kalmamızı nasip etsin. Hz. ALLAH'ın
beğendiği sıratı müstakim yolunda, şeriat ve sünneti seniyye
eksiksiz uygulanır. En önemlisi ise o toplulukta maddeye değil manaya önem
verilir. Hiç bir hizmetten ücret istenmez. Hz. ALLAH (c.c) Ayeti
kermesinde: "SİZDEN ÜCRET
İSTEMEYENLERE UYUN ONLAR DOĞRU YOLDADIRLAR (Yasin 21)buyuruyor. Ve diğer bir ayeti kerimede
ise: "FESTAKİM KEMA ÜMIRTE:
EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL"
buyuruyor. İşte gerçek ALLAH yolunu bu ve bu
emirleri ihtiva eden Ayeti kerime ve hadisi şeriflerin emirlerini
uygulayanların yolu sırati müstakim yoludur. Madde şöhret benlik
içinde bulunan yol ise, şüpheli ve tehlikeli bir
yoldur. Riyazet
konusuna gelince hiç bir şekilde yemekten içmekten uzak duran
açlıkla terbiye olan kişinin günah işleyenine rastlamadım ancak
nefsi azdıran çok yemek yiyenlerin günah işlemekten
kurtulamadıklarını gördüm. Geçmişte olduğu gibi, günümüzde
yaşayan gerçek mürşidi kâmiller var onların bu perhizi
uyguladıklarını biliyoruz. Böyle riyazet
yapabilen mübarek insanlar sayılacak kadar azdır, Geçmiş çok uzun yıllar önce yaşayan ve aşırı Riyazet yapan
vecd ve cezbeye kapılan, ALLAH dostlarının Teskeretül evliya
eserinde hayat hikâyelerini okuyabilirsiniz. Ahirete göçen bu mübarek
velilerin en meşhurları çoğumuzun bildiği gibi Muhyiddin ibni Arabi,
Beyazidi Bestami , İmami Rabbani, imamı Gazali, Hasani Basri,
Hallaci Mansur, Abdülkadir Geylani, Nakşibend Bahaüddin ve
isimlerini buraya sığdırmam mümkün olmayan
efendilerimizdir. Evvela, bizleri İslam dini ile şereflendiren Nur
peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize ve onun
mukaddes yolundan giden bütün Ashabı kiram Meşayihi hizam
efendilerimizin ve cümlemizin üzerine Hz. ALLAH Celle Celalühünün
salat ve selamı olsun. Muhterem kardeşlerim; Riyazet konusunu
biraz açmak istiyorum şöyle ki:" Geçmiş yıllarda günlerce aç susuz
yaşayarak ibadet ve zikir ile nefsinin gücünü Ruhunun idaresine
veren Evliyaların ibretli hayat hikâyelerini
okumuşsunuzdur. Onların gözünde dünyanın zerre kadar değeri ve önemi
kalmamış, nedeni ise, Hz. ALLAH’IN gücünden akseden kudretli
nuru enerji, altına girdiklerinden o müthiş cazibe karşısında
Nefs bu hararete dayanamaz Vücuttaki hâkimiyeti ruhun idaresine
kaptırdığından kendi varlığını inkâr eder ve görünen bütün
varlıkların Hz. ALLAH'a ait olduğunu kabul eder. Kendi vücudunun dahi kendine
ait olmadığını duyurmak ister. İşte geçmişte
Beyazidi Bestami Hz. Hallacı Mansur hazretleri gibi zatların
hayat yaşamlarında uyguladıkları riyazetlerin tesiri ile bu cezbenin
verdiği hararet hallerine yakalandıklarında vücutlarını saran Hz.
ALLAH'ın gücünün tesirinden iradelerini kaybedince, o halden haberi
olmayan insanların anlamayacağı sözleri
söylemişlerdir. Bir defasında, Beyazidi Bestami Hazretlerinin kapısına
bir misafir gelir kapıyı çalar Beyazidi Bestami Hz. kimi istiyorsun
deyince, Beyazidi görmek istiyorum diyor. Oda cezbe halinde
olduğundan git, burada ALLAH’tan başka kimse yok diyor. Gelen
ziyaretçi de etrafa yayıyor ki, Beyazıt kendinin ALLAH olduğunu
söylüyor. Tabidir ki, o zaman onun halini çoğu insanlar anlamadığı gibi
bu günümüzde de anlayan çok az. Onun bir kıssası daha aklıma
geldi. Tasavvuf şeyhlerinden birisi talebesini hacca uğurluyorken,
ona diyor ki, oğlum hacc dönüşünde Beyazidi Bestami
Hazretlerini ziyaret et ve selamlarımı söyle, bu emri alan
mürid hacc dönüşü Beyazidi Bestami hazretlerine uğrar ve
selamını söyler. Selamı aldıktan sonra oğlum şeyhinizin hikmetli hangi sözü
var der, mürid de, Şeyhim der ki:
"yerden altın taşsa, gökten gümüş yağsa, dönüp bakmam bana ALLAH
yeter." diyor deyince, Bestami
Hz. "O, daha kemale ermemiş
olgunlaşmamış." diyor. Mürit, de Efendim aslı nedir
söyleyiniz de şeyhime bildireyim deyince: "Ne yer görürüm ne de gök, fani
Beyazidi" diyor.
Yani, "LÂ MEVCUDA İLLALLAH, ALLAH’tan
başka mevcud yok."
Diyor. İşte, HZ. ALLAH’IN nuru ile nurlanan
böyle güzel insanların gıybetini yapan onların kusurlarını araştıran
Ehlisünnete karşı çıkan insanları Hz. ALLAH’a havale etmekten başka
ne yapabiliriz. Bir kaç sene evvel savaş ay ve ekibi, Organ nakline karşı
olan mübarek bir velinin robot resmini yaparak ATV televizyonunda
program yapmış kendi sesiyle taklit edip alay etmişti. Çok
üzülmüştük Çünkü o mübarek insanı çok iyi tanıyorum her sözünü kurana
göre konuşuyordu. Organ nakline karşıydı.
İnsanların organlarını ruhlarını teslim
etmeden aldıklarını, cinayet işlediklerini söylüyordu. İşte Savaş Ay
bu mübarek insanı çok incitti. Sonunda da Savaş Ay boğaz kanserine
yakalandı. Ayeti kerimede: "İYİ BİLİN Kİ,
ALLAH’IN VELİ KULLARI İÇİN HİÇ BİR KORKU YOKTUR ONLAR MAHZUN DA
OLMAYACAKLARDIR. ONLAR İMAN EDİP TAKVAYA ERMİŞ OLANLARDIR. DÜNYA
HAYATINDA DA AHİRETTE DE ONLAR İÇİN MÜJDELER
VARDIR."(Yunus
62,63,64) ALLAH’U TELÂ Alemlere rahmet olarak gönderdiği Efendimiz
MUHAMMED Aleyhisselâmı bir Ayeti kerimede beşeriyete şu şekilde
tanıtıyor. "O, PEYGAMBER MÜMİNLERE,
ÖZ NEFİSLERİNDEN DAHA EVLADIR CANLARINDAN DA
İLERİDİR."(Ahzap 6) ALLAH’U TEÂLA, Böyle buyuruyor ve iman edenlere
duyuruyor. Bunu böyle bilip iman edenin imanı
kemale ermiştir. Bu halde olmayanlar her ne
kadar iman etmiş gibi görünüyor iseler de imanları surette kalmıştır
İmandan mahrumdur. Muhterem kardeşlerim, Hz. ALLAH (c.c) 1995
yılında Hacc farzını eda etmeyi nasip etti ona sonsuz hamdü senalar
olsun. Orada
yaşadığım bir hatıramı sizlere anlatmak istiyorum şöyle ki, Mekke’de
vazifemizi eda ettikten sonra Medine’ye Resulullah (s.a.v)
Efendimizi ziyarete geldik, yanımda bulunan bir genç gözleri yaşlı
olarak duvarlara ellerini sürüyor Peygamber (s.a.v)
Efendimizin aşkı ile ağlıyordu. Onun o, halinden rahatsız olan
bir vehhabi Türk, karşıdan ona laf atmaya başladı ve senin ellerini
sürüp durduğun duvardaki fayanslar Türkiye’den geldi sen ise
onlardan medet bekliyorsun deyince, genç hacı da, nereden geldiği
hiç de önemli değil şimdiki bulunduğu mekâna bak deyince. Ben
Vahhabi Türk gencinin yanına gittim. Ona, o insanın maneviyatı
ile alay ettiğinin farkında mısın ALLAH’tan korkmuyor musun hemde bu
hatayı bu mübarek yerde yapıyorsun. Sende
biliyorsun ki, o insan fayanslara değer vermiyor, o duvarların
arasındaki kabri şerifte yatan Hz. Peygamber Efendimizin sevgisinin
coşkusundan yapıyor. Keşke sende öyle bir
Aşkın ateşine tutulsaydın onun sevgisinin verdiği muhabbetten belki
dünyadan göçmeden senin ziyaretine gelir Onunla mana aleminde
buluşur onun mübarek yüzünü görür nurlanırdın deyince, bu mümkün mü
dedi Evet, fakat onu canından çok sever sünneti seniyyesine
tam teslim olursan olur. Bu aklınla devam
edersen hayalinden bile geçirme dedim ve ayrıldım. Muhterem kardeşlerim yukarıda geçen Ahzap Süresi 6. Ayeti
kerimede geçen emirlere dikkat edersek Hz. ALLAH (c.c). Her
kim, Hz. Peygamberi canından nefsinden daha fazla sevmedikçe tam
olarak iman etmiş olmaz buyuruyor. Vehhabiler ve onların
yandaşları ise Hz. Peygamberimiz Efendimize gereken değeri
vermedikleri gibi sünnetine de tam olarak uymuyorlar.
Onlara tabii olanları da kafalarını
karıştırarak Hidayetten mahrum ediyorlar. Hz.
ALLAH (c.c). Cümlemizi beğenip seçtiği yolunda bulunan
kullarından etsin. Dünyada ve Ahirette
selamet ve huzur versin. Velhamdü Lillahi
Rabbil Âlemin. ALLAH’ÜMME SALLİ ALA
SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ MUHAMMED.
Kalpten inan ey
Müslüman.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.450 Tepsi
Tepsi TepsiBizlere sunduğu tepsisinde yarattığı bitkilere bir
bak. Toprağa yüzlerce buğday tanesi
atıyorsunuz, topraktan binlerce alıyorsunuz. Bazı bitkilerden fevkalade ilaç oluyor. her bitkiye nasıl bir
hassa koyduğunu yalnız o bilir. Ağaçtan bir
portakal alıyorsun tatlanmış kokulanmış. Pişirilmiş paketlenmiş paket içinde paketlere
sarılmış. Vitaminleri ayrı vücuda verdiği
faydaları şifaları ayrı ayrı. Küçücük bir
fındığın özü var o özde besleyici protein var. dışında zar var kabuk
var. En dışında tekrar bir kabuğu daha var.
Ağaç mı yaptı bunları? Hayır! Ağacın hükmü yok. ALLAH’ü Teâla ağaca tepsilik vazifesi
yaptırıyor. Hüküm O'nundur. O ağaç o suyu
alamaz, o tadı o lezzeti o kokuyu o rengi veremez. Çünkü kendisinde o hassalardan hiç biri yok. Meyve o tadı o kokuyu o güzelliği ol emrinden aldı. Ayeti
kerimede; "Ol dediği an her şey
oluverir." (Enam 73 ) Hepsi O'nun ihsanı, O'nun ikramı. O görünmüyor da ağaç
görünüyor. Fakat vereni ağaca tepsilik yaptıranı kör gözler
görmüyor. Ayeti
kerimede; "Yeryüzünde rengarenk
şeyleri de sizin için yaratmıştır. Bunda da
öğüt alan bir topluluk için ibretler vardır." ( Nahl 13 ) Gökten inen aynı suyu
aldıkları, Aynı topraktan aynı güneşten yetiştikleri halde, binlerce
bitki türünün, renkleri, çiçekleri, şekiller, tatları, kokuları hep
ayrı ayrıdır. VetebarekALLAH’u ahsenil
halikin...
Hatemi veli
Hz. Kalplerin anahtarı sözler ve notlardan
| |
|
|
[TOP]
20.451 Tükenmeyen Mücevher.
Tükenmeyen
mücevher Gönül
sohbetleri ALLAH’u Teâla her ibadete bir ruh verir canlıdır kanlıdır hareketlidir. Fakat
insan onu görmüyor. Görmeyince de bilemiyor
inanamıyor. Bunlar ahirette insanın karşısına çıktığı zaman, gerçekten kişinin en güzel
arkadaşlarının kendi yaptığı ibadetleri
olduğunu anlamış olacak. Bu durum ahirette değil kabirde
de böyledir. Güzel ameller kıyamete kadar en
güzel surette insana yoldaştır. ALLAH’ımız
ihlasla ibadet yaptırdığı kullarından etsin. İyilik çok ağırdır nefse ağır gelir. Fakat ruha hayat verir. Onun için hayırlı işlere mani
olan nefse kanmamak lazım. Ruhumuza hayat
verecek ibadet ve hayırlı amelleri Yapmak
vücudumuzun ruhi enerjisini yenilemek lazım. Birisi oğlunun ibadetlerini
yapmadığını kendisi rüyasında, görmüş ki
teybinin pili bitmek üzereymiş. Üzerindeki
kırmızı ışık yanıp sönüyormuş. Rüyayı
anlattıklarında. manasının izahı. Pilden murat manevi
gıdadır. O bitince insan sönmeye mahkum
olur. Cenab-ı
Hakk'a istiğfarla ibadet ve taatla manevi pilini doldurması lazım. Büyük bir tehlikede
olduğuna işaret ediliyor. Nefis ve şeytan
bütün vücudu istila etmek üzere. Hz. ALLAH
celle celalehü akıbetimizi hayırlı etsin inşaALLAH.. Ömer Öngüt Efendi Hz. Sözler ve
Notlardan
| |
|
|
[TOP]
20.452 Tövbe Ve Sığınma
Tövbe Ve Sığınma
Bismillahirrahmanirrahim Bizi nutfeden
et ve kemik yapan, insan sureti veren, ve Ruh üfüren,
kudreti sonsuz Rabbimiz. yapacağımız tövbe ve zikrimizi kabul
eyle. Bu
tövbeye ve zikre ilgi gösterip katılan kullarını af ve mağfiret et.
Biz kullarına Vücud ve ruh veren sensin, Hasta olduğumuzda şifa
veren sensin, bizi öldürüp diriltecek ve
hesaba çekecek olan yine sensin, bu hakikatleri duyurup
bizleri iman şerefi ile şereflendirdiğin için, Zatı Alinize
sonsuzların sonsuzuna kadar Hamdü senalar ve şükürler olsun.
Peygamber (s.a.v) Efendimize de sonsuz Salat ve selamlar
olsun. ALLAH’ümme Salli Ala Seyyidina Ve nebiyyina Muhammedin ve Ala
Ali Seyyidina Muhammed.. Estağfurullah EL Azim,
Estağfurullah EL Azim, Estağfurullah EL Azim, EL Kerim, Ellezi,
Lâilahe ila hüve EL Hayyul kayyume, Veetübu
ileyh..
Bismillahirrahmanirrahim.
fağlem ennehü LÂİLAHEİLLALLAH,
LÂİLAHEİLLALLAH LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
Muhammederresulullah. Ey yüceler yücesi Kudreti sonsuz ve Ebedi olan
ALLAH’IMIZ, Geçmişimizi, geleceğimizi, gizli ve Aşikar işlediğimiz
bütün kusur ve
günahlarımızı Af ve Mağfiret et. Akıbetimizi Hayırlı, bereketli,
selametli eyle. Son nefesimize kadar, Rızana uygun yaşam sürmemizi nasip
eyle. Devletimizi milletimizi bütün Müslümanları harplerden
yangınlardan zelzelelerden ve bölücülükten muhafaza et birlik beraberlik
içinde yaşamamızı ömür sürmemizi nasip eyle. EY, RABBİMİZ, Hastalarımıza
Şifa ver, dertlilerimize deva ver, Borçlu kullarına kurtuluş ver.
Çünkü Senin her şeye gücün yeter. ALLAH’ümme salli ala
seyyidina ve nebiyyina muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed.
AMİN. Vel
hamdü lillahi rabbil alemin. Muhterem kardeşlerim,
Görebilmek, konuşabilmek, yürüyebilmek, Nefes alabilmek, lezzetli
gıdaları ağız tadı ile yiyebilmenin değerini ve kıymetini bu
nimetlerinden mahrum olanlar bilir. Hz. ALLAH (c.c) Bu durumda olan
hasta kullarına kaybettikleri bu Nimetlere şifa vererek tekrar
kavuşmalarını nasip etsin İnşaALLAH. Bu nimetlere sahip olanlardan
ise bu nimetleri almasın daim etsin İnşaALLAH. Bütün bu nimetleri
istifademize sunan Cenabı Haktır. Saymakla bitirilmeyen sonsuz
nimetler ve iyilikleri gönderen, Hep Hz. ALLAH’TIR. Onun ihsan edip
gönderdiği nimetlerin en kıymetlisi ise, ona kalpten iman etme
nimetidir. ve bu nimet bütün nimetlerin üstündedir. Bu konuda geçmiş
evliyaullahtan bazılarının ifşaatları var buyuruyorlar
ki, ALLAH’üTeâla bir kuluna iman nimetini vermiş ise ona her şey
vermiştir. Fakat iman nimetini vermediği kimseye, hiç bir şey
vermemiştir. Onun için Hz. ALLAH’" kalpten iman eden Nimetlerin En
değerlisini kazanmıştır. Hadisi Şerifte, Resulullah
sallALLAH’ü aleyhi vesellem Efendimiz şöyle buyuruyor. ALLAH’ü
Teâladan Hafiyet isteyiniz, ALLAH’" imandan sonra Hafiyetten daha
büyük nimet yoktur. İmamı Yusuf Hz. de, kendisinden nasihat
isteyenlere: "Nimetlerin başı Üçtür. Birincisi, Bütün nimetleri içine alan
İslam nimetidir. İkincisi, hayata tat ve lezzet veren sıhhat ve
hafiyet nimetidir. Üçüncüsü ise, İnsanı şımartıp kibre sokmayan
varlık nimetidir. " demiştir. Bul Hasen hazretleri buyuruyor, Dünyada ALLAH’ü Teâlanın
kullarına ikram ettiği iki kerameti vardır ki, bu iki keramet bütün
kerametleri içinde toplar. 1- Kulun ALLAH’ü Teâlaya yakın
olduğunu hissetmesi, Her şeyin Onun ve Ondan Olduğunu
bilmesi. 2-
Riyasız ve Davasız Amel etmesi. Bir kimseye bu iki keramet
verildikten sonra başka keramet ararsa kendine yazık etmiş olur.
böyle kimsenin hali kendisine Mülk ve saltanat verildiği halde, bu
saltanatı bırakıp hayvan çobanlığını tercih etmesine benzer
buyuruyor. Hz.
ALLAH (c.c) Cümlemizi kalpten iman kerametine kavuşmayı ve riyasız
amel yapmayı nasip etsin Amin. Velhamdü lillahi Rabbil
Alemin. ALLAH’ümme salli Alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve
alâ ali seyyidina
Muhammed..
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.453 Tevbekar Gençler!
TEVBEKAR GENÇLER!
Resulullah
(s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde
şöyle
buyurmuşlardır: "Şüphesizdir ki Hazreti ALLAH’ın katında tevbekar
gençlerden daha
sevimli bir şey yoktur."
(Münavi)
Her
taraftan şeytanın baskısı altında kalan gençlerin Hazreti
ALLAH’a sığınıp bol tevbe
etmeleri gerekmektedir ki Hazreti ALLAH’ın bu fazlından
istifade etsinler
şeytanın baskısından kurtulup günah işlemekten
kurtulsunlar. Şeytanın her tarafımızı
kuşattığı bu ahir zamanda sığınılacak imdat kapısı Hazreti Allahın merhamet kapısıdır. O
ki Ayeti kerimesinde: "FASTEİZ BİLLÂH
(BANA SIĞIN)"
buyuruyor. "FEFİRRU İLÂLLAH (BANA
KAÇ)" buyuruyor. Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise hadisi
şeriflerinde: "Birdaha günah
işlememek için karar veren ve tevbe eden günah işlemeyen
kişi hiç künah işlememiş kişilerin gurubuna
katılır." (Münavi) buyuruyor. Fakat ilk önce biz şeytanın
şehvetimizi azdıracak yerlerden ve görüntülerden uzak durmaya
azami gayret göstereceğiz eğer yaklaşırsak
şehvetimizi harekete geçirecek sahnelere
bakarsak günaha girmekten
kurtulamayız.
Hey genç insan!
Gençliğine güvenme ölüm genç yaşlı diye kimseyi
ayırmıyor. Vakti gelir gelmez alıp
götürüyor. Haberleri dinliyorsun ne ocaklar
sönüyor. İbret al ve Hazreti
ALLAH’a yönel tevbe suyu ile yıkan temiz olarak yaşa ahiret
biletini
eline almadan temiz olarak yaşa. O ki:
"EY KULLARIM TEVBE EDİN TEVBENİZİ KABUL
EDEYİM." buyuruyor.
vesselâm. Selâmı
Aleyküm.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.454 TABİAT KARANLIĞINA DALMIŞ HER ŞEY KENDİ KENDİNE OLDU DİYEN KÖR GÖZLÜ İMANSIZLAR.
TABİAT KARANLIĞINA DALMIŞ HER ŞEY KENDİ KENDİNE OLDU DİYEN KÖR GÖZLÜ İMANSIZLAR.
TABİAT KARANLIĞINA DALMIŞ HER ŞEY KENDİ KENDİNE OLDU DİYEN KÖR GÖZLÜ İMANSIZLAR.Kör gözlü imansız insanlar!
Tabiat
karanlığına dalmış herşey kendi kendine oluyor deyip hakiki yaratıcı olan Hazreti ALLAH’ı inkâr eden
imansızlar! Kâinatı kün emriyle yaratan
sonsuz kudret sahibi Hazreti ALLAH Ayeti
kerimesinde şöyle buyuruyor:
"GÖKLERİN VE YERLERİN YARATILIŞINDA GECE VE GÜNDÜZÜN
BİRBİRİ ARDINCA GİDİP GELİŞİNDE AKLI SELİM
SAHİPLERİ İÇİN ELBETTE DELİLLER
VARDIR. "(Al-i imran
190)
Eğer aklı selim sahibi isen
taşıdığın vücuduna dikkatlice bak, iç ve dış organlarını aklın
varsa akıl süzgecinden geçir bu esrarengiz
ilimle yaratılan bedenin kendi kendine olur mu? bu eşsiz sanat eserini tabiat denen kuvvet yapabilir mi canı
gönülden düşün.
Göklerin ve yarin
yaratılışına, gecenin ve gündüzün birbiri ardınca gelip gidişini
düşünmeye sıra gelmeden dikkatlice düşün hiç şaşırmayan bir sistemi
tabiat yaratabilir mi? Hazreti ALLAH’a iman
etmeyen bu ilimleri de anlayamaz bilemez tabiat karanlığına dalar
kör olarak ölür imansız olarak mezara girer ebedi azaba mahkum
olur…
Gel tabiatın adını değiştirelim de
ALLAH yaratıyor diyelim imana kavuşalım azaptan
kurtulalım.. Gözümle görmüyorum diye
düşündüğün ALLAH seni gözünle görmediğin akıl ve nefes ile
yaşatıyor sen ise sana verdiği akıl
cevherin ile ve gözlerinle sahibinin eserlerini göremiyor tabiat
karanlığından çıkamıyorsun. Bu şaheser
nimetlerin senden alınmadan görünmeyen hayatın menbağı olan nefesin
bitmeden gel tevbe et sahibini tanı ona kulluk et
vesselâm.....
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.455 TÜRKİYE HİLALİ GÖRMEDEN Mİ ORUCA BAŞLADI !!
TÜRKİYE HİLALİ GÖRMEDEN Mİ ORUCA BAŞLADI !!
TÜRKİYE HİLALİ GÖRMEDEN Mİ ORUCA BAŞLADI !!Hani islam devletleri ile anlaşma yapılmıştı. Beraber
ramazana başlıyacak beraber bayram yapacaktık.. Bu ramazan da Arabistan Türkiyeden bir gün sonra oruca
başladı bir gün sonra da bayram yapacak. yıllardır bu sıkıntı yaşanıyor halloldu diye sevinmiştik
maalesef yine şaşkınlığa düştük. Devlet
başkanımızdan rica ediyoruz bunun çaresi bulunsun. Biz bölücülük olmaması için devletimizin takvimine göre oruca
başladık hilal görülmemişse bunun vebalini
kim üslenecek elbette devlet idarecileri üslenecek devlet halkın
babasıdır mesuliyet ona aittir.
Haydi
hayırlısı Hazreti ALLAH kabul etsin inşaALLAH hilale göre oruca
başlamışızdır.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.456 15 TEMMUZ RESMİ BAYRAM İLAN EDİLSİN !!!
15 TEMMUZ RESMİ BAYRAM İLAN EDİLSİN !!!
15 TEMMUZ RESMİ BAYRAM İLAN EDİLSİN !!!15 Temmuz halkın canını ortaya
koyup tankların önünde göğsünü siper ederek
vatana sahip çıktığı gündür. Sayın başkanımız
bu kadar önemli bir kurtuluş günü bayram olmaz da hangi gün bayram olur. Lütfen bu
önemli günün resmi bayram ilân edilmesini sağlayın
ki hak yerini bulsun halk bunu sizden
bekliyor..
Kalpteniman .
| |
|
|
[TOP]
20.457 TÜRK BAYRAĞIMIZIN ÜZERİNE, DEVLET BAŞKANIMIZI ÇİRKİN ŞEKİLDE RESMEDEN YAYINLAYAN KİŞİNİN ELLERİ KURUSUN....
TÜRK BAYRAĞIMIZIN ÜZERİNE, DEVLET BAŞKANIMIZI ÇİRKİN ŞEKİLDE RESMEDEN YAYINLAYAN KİŞİNİN ELLERİ KURUSUN....
TÜRK BAYRAĞIMIZIN ÜZERİNE, DEVLET BAŞKANIMIZI ÇİRKİN ŞEKİLDE RESMEDEN YAYINLAYAN KİŞİNİN ELLERİ KURUSUN....Devletimizi temsil eden
şerefli bayrağımızın üzerine devlet başkanımızı
çirkin şekilde resmeden kişi
ve kişilerin elleri kurusun.
Almanya’da sergilenen bu
uygunsuz hadiseye Almanya yetkilileri gereken
müdahaleyi yaparlar o resmi
yapana gereken cezayı verirler umuyoruz.
Onlar verseler de vermeseler
de Hz. Allah onların ahirete gitmezden evvel
layık oldukları cezalarını
verecektir inşaAllah Amin.
Kalpteniman
.
[TOP]
20.458 Unimar Rumuzlu Üyenin Sorusu psikoloji ve din !!
Unimar Rumuzlu Üyenin Sorusu psikoloji ve din !!
Unimar Rumuzlu Üyenin Sorusu
Psikoloji Ve Din Unimar rumuzlu üyenin
sorusu; Selamın
Aleyküm Konuyu nereye açacağımı bilemedim
umarım yanlış yere yazmıyorumdur. Şimdi ben Elhamdülillah
Müslüman'ım. ALLAH'a onun elçilerine ve
kitaplarına inanıyorum... Ben 17 yaşındayım
annem 43 babam 46. Türkiye ömür ortalamasına bakarsak annemin
maximum 25 sene, babamın 22 sene ömürleri kaldı. Bunlar birde sigara içiyor kafadan 8 sene atarsak annem 17
sene, babam 14 sene. Onlar vefat ettiklerinde bende 30 yaşlarımda
olacağım. Ve herşeyden önce ölüm her zaman
gelebilir hastalık, kaza v.b. olabilir. ALLAH korusun. Bunları neden
yazıyorum sevdiklerimin, ailemin ölmeleri beni çok kötü sarsar. Önce
sevdiklerimi kaybetmekten, sonra kendim tadacağım ölümden çok
korkuyorum. Çünkü öldükten sonra bir daha hissedememekten bir daha
sevememekten korkuyorum. Ben ALLAH'a inanıyorum ama inanmayanlar var
hemde bu kişiler kendilerinden çok eminler. Hele birde reenkarnasyon
inancı yok mu! Doğ yaşa acı çek öl. Tekrardan doğ yaşa acı çek öl...
Şimdi iki sorum var; 1. Öldükten sonra yok
olucak mıyız? Kanıtı var mı? Yoksa sadece inanç meselesi
mi? 2. Ben Müslüman'ım ve İslam'ın
gerektirdiği her şeye inanıyorum ama benim inanmam her şeyin doğru
olduğunu göstericek mi? Ya öldükten sonra yok
olursak. Kafayı yemek üzereyim evde ailemi
sigaradan nasıl uzaklaşırım, işte onların ömürlerini hesaplamak tek
düşündüğüm şey. Zaten okumuyorum bilgisayardan, yatağa... İnanmak kesinlik
midir. ALLAH insanlara görmediği sadece duydukları şeylere neden
inandırmak istiyor? OF aklım çok karışık. Keşke elimde olsada aileden
hepimiz aynı anda ölsek veya ben daha erken... İslami sitelere
giriyorum cennet cehennem deniyor, ateist sitelerine giriyorum
doğmadan önce neysen o olacaksın deniyor kim doğru söylüyor? Sırf
yok olmak için mi bu kadar acıyı çekiyoruz,
çekiceğiz?
CEVAP Ölüm korkusuna
kapılan genç yavrumuz Ölüm korkusuna kapılan genç
yavrumuz; Ölüm
korkusunu atmanın çaresi; Bizi bir damla
meniden yaratan, kemiklerimizi damarlarımızı Etlerle dolduran, deriyle saran, iki gözle dünyayı
seyrettiren, iki kulağımızla duymayı, dilimizle konuşmayı ihsan eden, bizi hayvan değil de insan
yaratan, öldüren, dirilten sahibimizi tanıyıp
iman ettikten sonra ölüm korkusundan kurtuluruz. Hz. ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde; "Ey İman etmiş olan
selim akıl sahipleri ALLAH’tan korkun."(Talâk 10) "Ey akıl ve basiret
sahipleri ibret alın."(Haşr
2) "Ancak selim akıl sahipleridir ki,
iyice düşünürler."(Rad
19) Ben bu
ilahi mesajları senin yaşında duymuş ibret almış kâinatı yaratan
Hz. ALLAH’a teslim olmuştum. Kalpten inanmıştım ki yaratılmış bütün varlıklar kendilerini
yoktan var edene mahkûmdurlar. Çünkü 18 yaşımda babamı kaybetmiş altı kardeşimle yetim
kalmıştık. Çocuk yaşıma rağmen annemi, baba
annemi, kardeşlerimi teselli etmiş, onlara,
kendinizi toparlayın çare yok, ALLAH verdi ALLAH aldı
demiştim. Ve kendi kendime ne yapmalıyım da
hem dünya hayatımı rahat yaşayayım, hemde
ahiret hayatımı kazanayım. Yukarıda geçen Hz. ALLAH’ın
mesajları aklıma yerleşmişti imanım tamdı. Evvelâ her hüküm kendine ait olan ALLAH’u zül celâl
hazretlerinden çok korkmalıyım. Çünkü
istediği her şeyi gerçekleştirmeye kadir sonsuz
kudret. Onun her emrini yerine getirmeliyim
Onun yüceler yücesi gönlünü kazanmalıyım. Onun sevdiklerini sevmeli sevmediklerini
sevmemeliyim. O biz kullarına aklımızı
kullanmamızı emrediyordu ben aklımı kullanmalı onun sonsuz hazinesine yakın olmalıyım. Onun haznedarı Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizi çok
sevmeliyim. Ona aşık olan bütün hakk
dostlarını sevmeliyim. Ve öyle yaptım Onun sevdiklerini O seviyor diye sevdim Onun
hatırı için sevdim. Bu halim bu yaşantım
sayesinde o Yüceler yücesi olan Rabbimin sevgisi
gönlümü doldurdu. Ona
her darda kaldığımda sığındığım zamanda sıkıntımı
kaldırdı. Trafik kazalarında, son 99 Sakarya
depreminde, burnumuzu kanatmadı evimizi yıktırmadı. Hasta olduğumda sığındığım zaman hemen şifa verdi. yanımda
olduğunu her zaman hissettirdi. Ona sonsuz
şükürler olsun 72 yaşıma geldim bana hastahanede yatacak hastalık
vermedi. Nezle grip hastalığından başka
hastalık bilmiyorum Rabbime sonsuz şükürler olsun. Bana imanın lezzetini tattırdı zatı Alisine itimadımı
arttırdı Ona ibadet etmekten gurur duyuyorum. Canı gönülden iman ettim
ki, Ona iman eden, Ona sığınan kulunu hiç bir şeyden mahrum
etmez yalnız bırakmaz. O Rahmet toplarını Ona açılmış kalplere devamlı
göndermektedir. Sende kalbini Ona aç ta kalbine nur dolsun. Yaratılmış şeylerden ibret
almayan ahmaktır, görmüyor musun kullarının gözleri önünde
öldürüyor diriltiyor kimse de karşı gelemiyor
her yaratılmış bütün varlıklar Onun sonsuz gücü
karşısında çaresiz kalıyor O halde teslim
olmaktan başka çare var mı? O buyuruyor
Benden korkun, korkacağız. O buyuruyor sizi
ilk defa ben yarattım ölümünüzden sonra size söz veriyorum ikinci
defa yine yaratacağım. Biz kullar inanacağız. Ve diyeceğiz ki
bizi hiç yok iken var eden, sonsuz gücünü ispat
eden, hiç şüphesiz bizi yok eder yeni bedenle
yine yaratır. Çünkü numuneler meydanda, bize
aklımızı kullanmamız ibret almamız yeterlidir. Univar rumuzlu
evladımız; Sana tavsiyem, sapık
fikirlerden kurtul, son din olan İslam dinine sahip çık, Hz. ALLAH’a
kul Peygamberi Muhammed Mustafa (s.a.v).
Efendimize ümmet ol, gerçek huzura kavuş. Fakat evvelâ kalpten imana kavuşmanın yollarını ara, zira Hz.
ALLAH kalpten imanı şart koşuyor. Onun çaresi
de aklını şeytana değil kurana ve sünnete uydurmanla
kazanırsın. Hz. ALLAH (c.c) yar ve yardımcın
olsun inşaALLAH. Selâmı
Aleyküm Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.459 UĞURSUZ RİYAKÂR KİŞİLERİ BAŞIMIZA İKTİDAR YAPMA ALLAHIM...
UĞURSUZ RİYAKÂR KİŞİLERİ BAŞIMIZA İKTİDAR YAPMA ALLAHIM...
AMAN ALLAHIM. UĞURSUZ RİYAKÂR KİŞİLERİ BAŞIMIZA İKTİDAR YAPMA ALLAHIM...Binbir entrikalarla
halkın kafasını karıştıran münafıkları başımıza
iktidar yapma ALLAH'ım.
Aslında dini sevmeyen fakat dini sever görünmeye çalışan
halkı aldatmaya uğraşanları başımıza iktidar
yapma ALLAH'ım.
Bir yanı milli görüş bir
yanı pkk görüş olanlara fırsat verme onları mahcup eyle ALLAH'ım.
Yahudi ve
Hristiyanların desteklediği cemaatini faiz batağına batıran bir
kişinin partisine de fırsat verme hepsini
mağlup eyle ALLAH'ım.
Biz devlet
idarecilerimizden memnunuz onları başımızdan alma onları
daima başımızda idareci eyle ALLAH'ım. AMAN
ALLAH'IM AMAN ALLAH'IM AMAN ALLAH'IM AMİN....
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.460 Vücud Kilosu Mu Günah Kilosu Mu Önemli.
Vücud Kilosu Mu Günah Kilosu Mu Önemli.
Vücud Kilosu Mu Günah Kilosu
Mu Önemli. Bir
kişiye on kiloluk bir poşeti versen desen ki her nereye gitsen bu
poşeti her nereye gidersen beraberinde
taşıyacaksın kabul eder mi? Fakat vücudunu yağlı ballı etli
gıdalarla doldurur 20,30, 40 hatta daha fazla kiloyu sırtına
yüklenir kendi vücuduna hamallık
yapar. Ah aptal
nefs ah şuursuz nefs kendi kendini katleden nefs. Bir ahbabım var kendisi 105 kilo, ona ne olur biraz az ye
durumun iyi değil dediğimde mümkün değil
elimde değil boğazıma hakim olamıyorum demişti. Bu gün haber aldım abdest alırken düşmüş başını yere vurmuş
hastahaneye kaldırmışlar. Neyse ki müşahede
altında tutuyorlar şu an iyi durumda çok şükür. Halbuki gayret etse azim
gösterse nefsine hakim olmak için Hz. ALLAH’a sığınsa Hz.
ALLAH iradesine güç verir nefsine hakim
olur. Evliyanın
biri nefs terbiyesine girmiş ekmek su az uyku gece ibadet gündüz
oruç devam ediyor bir deri bir kemik
kalmış. Fakat nefsi bir an isyan etmiş canı
öylesine et çekmiş ki çarşıya gitmiş kasabın
dükkanının önüne gelmiş vitrindeki etlere
bakıyormuş. Kasap onu görmüş acımış buyur
içeri gel etlerim çok taze al da biraz kilo al
kuvvetlen bak kemiklerin sayılıyor para da
istemem deyince. Ruhu galip gelmiş ve kasaba
demiş ki: Üzerimdeki et ve kemikler kabirdeki böceklere
yeter. Ve uzaklaşmış
oradan... Bide
günah kilosu yüksek olanların hali ne olacak maddi kilo vücuda
sıkıntı günah kilosu da Ruha sıkındı gecesi
sıkıntı gündüzü sıkıntı ömrü sıkıntı içinde geçer. Fakat maddi kilo yaşadığı müddetçe yüktür ölünce dünyada
kalır kabirde haşaratlara yem olur ahirete
zararı olmaz çünkü hayvanlara gıda oldu . Günah kilosu fazla olanların
işi çok zor. Beraberinde ahirete taşıdığı günah kiloları
tartılacak ve hesabı
sorulacak. Kişi ahirete gitmezden evvel vücud
kilolarının azalması için nefsine hakim olması
önemli. Fakat günah kilolarının artmaması
için nefsine hakım olması daha çok önemli... Hz. ALLAH (c.c) cümlemizin yardımcısı olsun
inşALLAH. Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanerrahim "HER
KİM RABBİNİN MAKAMINDAN KORKMUŞ VE NEFSİNİ ŞEHEVATTAN
ALIKOYMUŞSA MUHAKKAK CENNET ONUN VARACAĞI
YERDİR."(Nazirat Süresi
40-41)
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.461 Vücud Bineğimiz Olan Bedenimiz
Vücud Bineğimiz Olan Bedenimiz
Vücud Bineğimiz Olan Bedenimiz Vücud bineğimizi iyi
bakabiliyor muyuz? Hz. ALLAH(c.c) bizleri ruh
olarak yarattıktan sonra bize sordu: Ben
kimim? Biz de dedik ki Sen bizim
Rabbimizsin, Biz o zaman bedensiz
idik. Hz ALLAH’ın Âdem aleyhisselama Ruh
üfürüp can vermesi Havva validemizin de
yaratılması ile biz kullarının Ruhlarının
bineklerinin imalatını başlamış oldu. İlk Ruh Âdem Aleyhisselamın
adını alarak Hz. ALLAH’ın izniyle hareket
ederek Hz. ALLAH’ın Yüce adını duyurmaya başladı. Bu işlemlerden sonra Hz. ALLAH’ın takdiri ile ahiretten
dünyaya Ruh göçleri başlamış
oldu. Bu göçler son Ruh gelinceye kadar devam
edecek ve kıyamet kopacaktır. Dünyaya gelmek üzere bekleyen ne kadar Ruh
kaldığını Ancak Hz. ALLAH celle celalehü
bilir. Biz
kullar Hz. ALLAH’ın bizlere ikram ettiği vücud
bineklerimizi Çok dikkatli kullanmalıyız onun
dizginlerini sıkı tutmalıyız Vücud bineğimizi
at olarak tasavvur etsek onu haram bölgelerde
gezdirmemeliyiz. Ona haram rızık yedirmemeliyiz onu Hz. ALLAH’ın
emrettiği işlerde kullanmalıyız hele iman
hırsızı şeytandan ve şeytanlaşmış insan
şeytanlarının idaresine vermiyeceğiz. Bineğimizi otomobil olarak
düşünsek, onun yağını suyunu kontrol etmezsek
motor kilitlenir. Bundan sonra motorun
harekete geçmesi için tamirhaneye başvurulur
motor rektefe olur harekete geçer. Ruhumuzun bineği olan vücudumuz
da otomobil gibi. Kalbimiz vücudumuzun hem
zahiri hem batini motoru, vücudumuza zarar
veren maddeleri yer içersek damarlar tıkanır
kalp sektesi ile durur doktorların müdahalesi ile
açılır. Manevi
kalbimiz de Hz. ALLAH’ın mekan edindiği ve Hadisi kudside: Yere göğe sığmadım mümin
kulumun kalbine sığdım buyurduğu ilahi
misafir hanedir. Şöyle söylemiş O yüceler yücesi Hz. ALLAH’ı kalbinde
hissedenler. Kalp sarayını eyle
pak. Görünsün orada Hakk. Öyleyse ne yapmalıyız ki kalp
sarayımız pak olsun da O yüceler Yücesi Hz.
ALLAH kalbimize teşrif etsin? Şimdi kendimize soralım,
evimize reisicumhur veya başbakanın Geleceğini söyleseler nasıl telaşlanır her yeri temizleriz
değil mi. Hz. ALLAH’ın kalbimize gelmesi işe
kalpten tevbe istiğfar, kalbi zikir, beş
vakit namaz, Tesbih namazı, çokça salatı selam. kalp bu ibadetlerle temizlenince şeytanın terk ettiği bu
yere Hz. ALLAH (c.c) teşrif eder kuluyla
muhabbet eder. Aksi takdirde kalbe şeytan oturur vücudun idaresini
kontrolüne Alır. O vücudu haram bölgelerde
gezdirir haram yedirir haram içirir. Manevi
kalbini kirletir köreltir böyle kararmış kalbi de Hz.
ALLAH mühürlemeden Hz. ALLAH’ın
görevlendirdiği manevi doktorların muayene
hanelerine götürüp tabiricahizse rektefe ettirmek
lâzımdır. Aksi
takdirde hurdaya atılan yakılan eritilen otomobil
misali cehenneme atılan insan hurdalarının
içine atılacaktır. Seç
seçebildiğini. Hz. ALLAH(c.c) cümlemizi cümle ümmeti Muhammedi böyle
feci Akıbetten muhafaza etsin
İnşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.462 VALLAH’i ALLAH Sevdiği Kulunu Cehenneme Atmaz
VALLAH’i ALLAH Sevdiği Kulunu Cehenneme Atmaz
"VALLAHİ
ALLAH SEVDİĞİ KULUNU CEHENNEME
ATMAZ." ( Münâvi ) Resulullah
(s.a.v) Hadisi şerifinde, yemin ederek Hazreti ALLAH’ın
sevdiği kulunu cehenneme atmayacağını bizlere müjdeliyor. Bu
müjdeye layık olmak için ateşte yanmamak için Hazreti ALLAH’a
kendimizi sevdirmemiz lâzım. O'nun koyduğu kuralları bozmadıkça
O'na kendimizi sevdiririz Hem bu dünyada hem ebedi ahiret
hayatımızda selâmette oluruz. Hazreti ALLAH’a kendini sevdiren
O'nun koruması altına girer. Nasıl koruma derseniz? korktuğumuz
her tehlikelerden muhafaza eder. En güzeli de, günaha girmekten
korur yaptığın yanlışlığı sana rüya yolu ile
duyurur. Size bir sırrımızı arz edelim şöyle
ki: "Televizyonda haber saati geldi kanal değiştirirken şabanın
oynadığı filim karşımıza çıktı. Çok komik bir sahneydi gözümüz
kaydı elimizde olmadan seyrettik ve güldük bu kadar. Fakat gece
uykuya yattığımızda bize şöyle seslenildi. Size şabanın
bahçesinde dolaşmak yakışmadı."
buyurdular. Uyandım bu hadiseye üzüldüm biraz da
sevindik, Sevinmemizin sebebi bizimle
ilgilenmeleriydi. Hazreti ALLAH’ın yolunda hata yapılmayacağını
biliyorduk ikaz edilmemiz bizi mutlu etti bundan sonra biraz daha
dikkatli olacağız inşaALLAH. Hazreti ALLAH (c.c)
sevdiği kullarını kontrol altında tutuyor günaha
girmelerini engelliyor durum bundan ibaret kardeşlerimiz. Biz
ibret olsun diye her yaşadığımız hadiseleri sizlere duyuruyoruz
istifade edin inşaALLAH. Selâmı
Aleyküm Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.463 1990 Yıllarındaki Anarşi Günlerinden Bu Zamanki Kalkınan Türkiye. Ve Viyana’da Tasavvuf Ruzgarı.
1990 Yıllarındaki Anarşi Günlerinden Bu Zamanki Kalkınan Türkiye. Ve Viyana’da Tasavvuf Ruzgarı.
Viyana’da Tasavvuf
Rüzgarı İstanbul kartal cevizlide konfeksiyon işleri için başlayan
esnaflık hayatım 1977 yılına yakın bir zamana dayanır. Açmış olduğum
işyerimin bir tarafında ülkücülerin teşkilatı diğer bir tarafta ise
milli görüş teşkilatı bulunuyordu. Biz her iki gurubu ziyaret
ediyor sohbetlere katılıyorduk. Ortalık çok
karışıktı. Solcu sendikalara bağlı işçiler
fabrikaları işgal ediyor fabrika sahiplerini içeri almıyorlar
çalışmıyor üretimi durduruyorlardı. Maltepe’de jawa fabrikasının önünden tesadüfen geçerken
fabrikayı işgal eden işçilerin, içeriye almadıkları bir işverenin
kendine ait olan fabrikasına girememenin verdiği üzüntü ile kapıda
ağladığını görmüştüm. Mahir çayanların deniz gezmişlerin yakalanıp idam edildiği ve
anarşinin zirvede olduğu zamandı. Çok kötü
günlerdi. Hiç unutmuyorum bir gün iş yerimin
önünde silah patlamaları ve birinin kaçtığı diğerinin de silahı
patlatarak kovboy filmlerinde görüldüğü gibi peşinden koştuğunu
görünce sorduk, öğrendik ki, Ülkücü genç onların teşkilatına
saldırmak isteyen bir Maocuyu kovalıyormuş aradan bir müddet geçti
evde oturuyoruz öyle bir patlama oldu ki, yer sallandı çıktık baktık
ülkücülerin bulunduğu binanın alt katı ateşler içinde fakat bariz
görülen bir gerek vardi devleti koruyan kominizme set ceken bir
ülkücü ordusu mücadele ediyordu devlet idaresi zor günler
geciriyordu. Kimsede huzur yoktu. Herkes
gelecekten endişeliydi. Ve biz bu zorlu
günlere katlanarak o bölgede beş yıl esnaflık yapma gücünü gösterdik
yıl 1977. Viyana’da çalışan bir yakınım sene iznini kullanmak için
Türkiye’ye gelince bize de uğramış zor şartlar altında mücadele
ettiğimi görünce, gel seni Viyana’ya götüreyim orada şansını dene
deyince gönüllü olarak kabul ettim. Kısa
zamanda konfeksiyon atölyesini elden çıkardım Viyana’ya
geldik. Çalışma müsaadesi almak zor olmasına
rağmen yiyecek ekmeğimiz varmış Hz. ALLAH’ın izniyle
aldık. Ve gurbetçiler ordusuna katılmış olduk
çeşitli iş yerlerinde çalışarak dünyalık nafakamızı
çıkarıyorduk. Ekonomik durumumuz düzelmişti İbadetimizi yapmak için açılmış
tek cami vardı o ise tuna nehrinin yanında islâmi mimari üzerine
yapılan minareli camiydi. Orası bize huzur veriyordu
yönetim Arap Müslümanların elindeydi kısa zaman sonra Türk
Müslümanları olarak bizler de yönetime katıldık. Her şey çok güzeldi fakat Müslümanlar arasında olan bölücülük
çok kötü idi. Kısa zamanda çeşitli isimler altında mescitler açılmaya
başladı. Milli görüşçüler, Süleymancılar, Ülkücüler, nurcular, ayrı,
ayrı guruplar oluştu. Bu durum dinimiz için
hoş bir durum değildi. Hangi mescide gitsek o
diğerini kötülüyordu. Hangi mescide gitsem
huzur bulamıyordum. Siyasi çıkar ve maddi çıkar için dinimizin alet
edilmesi beni çok huzursuz ediyordu. Tam bu bunalımlı yaz tatilinde
ki, yıl 1989. Mübarek bir veli ile tanıştım. Onun eserlerini aldım iznimiz bitti Viyana’ya döndük.
Tasavvuf ile tanıştık ve gönül sarhoşluğu başlamış
oldu. Ruhi
halim bambaşka olmuştu bu halin güzelliğini tarif etmek
imkansızdır. Ancak yaşayanlar
bilir. Bu halin bilinmesini ve nasipli olan
her kesin bu güzellikten istifade etmesini istedim. Mescit, mescit geziyor
anlatıyordum fakat bu işe talip kişilere pek raslayamıyordum bu
nasipli arama işimi yılmadan devam ettirdim bu arada kendim de
mürşidimin eserlerinde bulunan bilgilerden kendimi
yetiştiriyordum. Zaten eserlerin her sahifesinde kuranı kerimin manaları
açılıyordu. Kuranı kerimin tamamı eserlerine
girmişti. İki sene nasipli aradım kendi
yakınlarım hariç, İki talip buldum. Bundan
sonra Hz. ALLAH(c.c) yolumuzu açtı. Hamd olsun adedimiz çoğaldı
başka mescidlerde toplu zikir yapmamıza müsaade etmedikleri için
mecbur olarak Bizim evde toplanıyor ders yapıyorduk. Fakat zahmetli oluyordu bundan dolayı mescit açmamız
zaruriyeti hasıl oldu. Bir gece iki rekât hacet namazı kıldım Hz. ALLAH’a gönülden
şöyle dua ettim. Yarabbi şu gurbet ellerinde
senin yüce adını tesbih etmek için bize de bir mescit nasip et ne
olur yarabbi diye yalvardım ve yattım Manada, mürşidim görünüverdi.
Bana dönerek size yer verildi dedi. Sabah
uyandım içimde tarifi mümkün olmayan bir huzur
vardı. Bunları neden yazıyorum biliyor
musunuz belki içinizden diyen olacak ki, kalkmış neler anlatıyor
bize riya yapıyor, diye düşünebilirsiniz. Bunları anlatmamın sebebi, bu yolu yaşamadan bilmeden
kötüleyen insanlara belki ibret olur diye anlatıyorum yoksa bu
hallerin anlatılmaması lazım. Sabah uyandım
hemen aramaya başladım. Bulunduğumuz muhitte
her zaman hayal ettiğim burası ne kadar güzel mescit olur diye
düşündüğüm boş bir bodrum katı vardı. Hemen
onun sahibini telefonla aradık sorduk hemen geliyorum dedi ve geldi
anlaşma yaptık ve kiraladık. İbadetlerimize başladık. Tam
rahat ettik derken bulunduğumuz binadaki Avusturyalılar mescidimizi
istemediler. Ben mürşidimize telefon
açtım. "Efendim bizim mescidimizin bulunduğu
binada oturan Avusturyalılar bizim mescidimizi kapatmak istiyorlar
dua buyurun." dedim. "Tamam efendim Selamı Aleyküm." dedi telefonu
kapadı. Siz inanmıyacaksınız belki, fakat
kısa zaman sonra mal sahibi geldi ben size burasını satayım alın
dedi eğer buranın sahibi olursanız size kimse karışamaz ben size
bunu taksitle vereceğim kolayca ödersiniz deyince, pazarlığı yaptık
ve aldık borcu ödememiz az bir şeydi ki, bir ara geldi bizden bir
miktar para istedi ve kalan borcu siliverdi biz de, Hz. ALLAH’ın
rahmeti Peygamber Efendimizin Şefaati, şeyhimizin himmeti ile çok
kolay şartlar ile gurbet ellerde mescidimize kavuşmuş
olduk. Bu
hadiseyi 1992 yılında yaşadık. Ve o zamandan bu zamana Kadar ki
şimdi yıl 2013 Hz. ALLAH (c.c) tarafından bize ikram edilen
mescidimizde ibadetlerimizi yapıyoruz. Bize de burada ki
kardeşlerimize Ağabeylik yapma şerefi nasip oldu. Dünyada esen tasavvuf rahmet rüzgarı bu zamana kadar
Viyana’da esti ALLAH’ın izniyle bundan sonra da esmeye devam edecek
İnşaALLAH. Velhamdü Lillahi Rabbil
Âlemin. ALLAH’ümme salli Ala seyyidina Ve nebiyyina Muhammedin Ve Ala
Ali Muhammed. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.464 Vahdeti Vücud Nedir
Vahdeti Vücud
Nedir?
Vahdeti vücudun ne demek olduğu
ilk mesajda vardı. Fakat biz o ilmi anlamadığımız için
kabullenemiyoruz. Bu hali yaşayan buyuruyor ki; Vahdeti vücud nedir? Buna
mazhar olanlar kimlerdir. Vahdeti vücud, Hz. ALLAH’tan başka hiç bir
varlık olmadığını görene ve bilene mahsustur. Yaşamayan bilmeyen konuşsada
yanlış konuşur. Vahdeti vücuttan bahseden kimsenin İsm-i Âzam-ı
bilmesi lâzımdır. İsm-i Âzam-ı mı merak edersin? ALLAH dediğin zaman ve O'ndan
başka hiç bir mevcud olmadığını gördüğün zaman onu söylemiş
olursun. Lâ ilâhe
illALLAH'da ismi
Azamdır. Fakat ondan başka bir mevcud
olmadığını gördüğün zaman. (Kalp ve akıldan dünya ahiret cennet
muhabbeti silindiği zaman) İşte o zaman gerçek manada Kelime-i
Tevhidi söylemiş olursun. Demek ki her kesin bilebileceği
bir ilim değilmiş. İman-ı kâmil de budur. O'ndan başka bir şey
görmediğin zaman iman kemâle erer. Bu esrar-ı İlahi’yi ancak
marifetullah ehlinden dilediği kimseye bildirmiş, her veli kuluna
dahi beyan etmemiştir. Yüz senede bir
gönderdiği kullarından bazısına açmıştır. Bunun içindir ki bu, pek
az kişinin bilebileceği iştir. Bildirdiklerinin dahi teceliyatları
ayrı ayrı olduğu için kişi kendi bilgisini ortaya
koymuştur. Bunlar pek az gelmiştir, fakat bunların dahi teceliyatları
ayrı ayrıdır. Kaynak:
Tasavvufun aslı hakikat vemarifetullah
incileri. ÖMER
ÖNGÜT Efendi Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.465 Vakit Ve Kalp.
Vakit Ve Kalp İnsan için en mühim en kıymetli
iki şey vardır."Vakit ve
kalp" İnsanın üç saati
vardır. Birisi geçmiştir, diğeri de gelecek
saattir. Onun da gelip gelmiyeceği nasıl
geçeceği belli değildir. Üçüncü saat ise,
kişinin yaşadığı saattir. Kula düşen içinde
bulunduğu saati en güzel şekilde değerlendirmeye çalışmaktır. Bir sonraki saate yetişirse,
onu da aynı şekilde değerlendirmelidir. İçinde bulunduğu anı ömrünün sonu olduğunu kabul
ederek ona göre çalışmalıdır. Böyle yaparsa artık ölümden de çekinmez. Muhafaza edilen vakitler vakitlerin en
faziletlisidir. Çok iyi bilelim ki
nefeslerimiz sayı iledir. Vakitlerimizi boşa
harcayıp öldürmeyelim. Vakitler öldürülür
kalp de faydasız işlerle meşgul olursa saadeti ebedîye nasıl kazanılacak? Hazreti ALLAH (c.c) insanın kalbine bakar. Ayeti kerimesinde buyuruyor
ki: "O gün ki ne mal fayda verir ne
de oğullar... Meğerki ALLAH’a tamamen salim
ve temiz bir kalp gelenler
ola."(Şuara 88–89) Kalbi selimin hasıl olabilmesi
için, kişinin sözünde ve işinde ihlas sahibi
olması gerekir. Hazreti ALLAH’ın hoşnutluğu,
nefsine daima muhalefet, güzel ahlak ve
takva ile kazanılır. İnsanı Hazreti ALLAH’tan uzaklaştıran her türlü iş ve
muhabbet bir kir
mesabesindedir. Bu kir ve pisliklerden
temizlenmeye çalışmak lâzımdır. Kalp temiz
olursa, o ağızdan iyi ve hikmetli sözler çıkar. Bu çalışma yolunun önderleri evliyaullah
hazaratıdır. Onlar kalplerini nefislerini
temizlemek suretiyle ALLAH’u Tealâya yakınlık kazanmışlardır. Onlar için
hiç bir korku yoktur. Hazreti ALLAH (c.c)
başta peygamber (s.a.v) Efendimiz ve Onun
izinden gidenlerin yolundan yürümeyi
cümlemize nasip etsin İnşaALLAH. Hatemi veli Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.466 Vesile Ve Tevessül
Vesile Ve
Tevessül Vesile
ve sebepleri inkâr edenlerle tartışma. Sual: Evliya da
olsa, Peygamber de olsa, ölüden şefaat, yardım veya başka şey
istemek şirktir. Hele “kiralık eve ihtiyacım
var, kızımın nasibi çıkmadı, Bize imdat eyle” demek şirkin
daniskasıdır. Eğer peygamber ve evliya yardım
edebiliyorsa, ne diye Irak’a, Filistin’e, Bosna’ya, Keşmir’e ve
Müslümanların ezildiği diğer ülkelere yardım
etmiyor? Eğer enbiya ve evliyanın yardım
etmeye gücü yetseydi, Müslümanlar dünyada böyle perişan olmazdı.
Sizce de ölüden yardım istemek şirk değil midir? CEVAP Siz
Enbiya ve evliyanın gücünden şüpheleniyorsunuz ki böyle
soruyorsunuz. Biz ALLAH’ü Teâlâ’nın gücünün
sonsuz olduğuna ve Onun peygamberlerine ve evliyasına verdiği
güçlerden hiç şüphe etmiyoruz. Size aynı şekilde
soruyoruz: "ALLAH’ü Teâlâ, her şeye gücü
yettiği hâlde, niye Müslümanlara yardım etmiyor? Müslümanlar dünyada
niye hep öyle perişan? Buna cevap olarak, ALLAH’ın gücü yetseydi,
Müslümanlar perişan olmazdı." diyemeyeceğinize göre, ALLAH’ın yardım
etmeyişinin de elbette sebepleri vardır. Evliyanın, peygamberin yardım
etmesi de ancak ALLAH’ın izni ile olur. O
izin vermezse nasıl yardım edebilir? O izin verince de kim mani
olabilir? Evliya, enbiya yaratıcı değildir. ALLAH’ü Teâlâ istenilen şeyi onların hürmetine
yaratır. Yani onlar vesiledir,
sebeptir. Cenab-ı Hak, her şeyi yoktan
yarattığı hâlde, yaratmasına bazı şeyleri sebep
kıldı. Mesela Âdem aleyhisselâmı ana babasız
yarattı; fakat çamuru vesile kıldı. Bütün
çocukları yaratan da ALLAH’tır. Ama çocukların yaratılması için, ana
babayı vesile kıldı. Hz. Âdem’i yarattığı
gibi, herkesi de ana babasız yaratabilirdi. Fakat ana babayı vesile
kıldı. Onun adeti böyledir. Âdem aleyhisselam, çok dua etti
ise de kabul olmadı. Resulullah efendimizi vesile ederek, Onun
hürmeti için dua edince duası kabul oldu. ALLAH’ü Teâlâ buyurdu
ki: "Ya
Âdem, habibimin ismi ile her ne isteseydin kabul ederdim, O
olmasaydı seni yaratmazdım." [Hakim,
Beyhekî] Bu
husustaki hadis-i şeriflerden birkaçının meali de
şöyledir: "Ya Rabbi, senden isteyip de, verdiğin zatların hatırı için,
senden istiyorum." [İbni
Mace] "Çölde yalnız kalan kimse, bir şey kaybederse, "Ey ALLAH’ın
kulları bana yardım edin" desin; çünkü ALLAH’ü Teâlâ’nın, sizin
göremediğiniz kulları vardır."[Taberânî] "Hayvanı kaçan, "Ey
ALLAH’ın kulları bana yardım edin, ALLAH da size acısın"
desin!" [Hısn-ül hasin] "Halil-ür-rahman gibi
kırk kişi her zaman bulunur. Onların bereketiyle yağmur yağar,
yardım görülür ve zafere kavuşulur. Onların yerine yeni birisi
gelmedikçe, içlerinden biri ölmez."
[Taberani] "Herhangi bir işinizde, sıkışıp şaşırınca, kabirdekilerden
yardım isteyin!" [Hadis-i
erbain] "Kabirdekiler olmasa, yeryüzündekiler
yanardı."[Deylemi] Abdülhak-ı Dehlevi hazretleri
buyuruyor ki: "İnsan ölürken ruhunun
ölmediğini ayetler ve hadisler açıkça bildiriyor. Ruhun şuur sahibi olduğu, ziyaret edenleri ve onların
yaptıklarını anladıkları da bildiriliyor. Evliyanın ruhları, diri iken olduğu gibi, öldükten sonra da,
yüksek mertebededir. ALLAH’ü Teâlâ’ya manevî olarak yakındır. Evliyanın, öldükten
sonra da kerameti olur. Keramet sahibi olan,
ruhlardır. Ruh ise, insanın ölmesi ile
ölmez. Kerameti yapan, yaratan, yalnız
ALLAH’tır. Her şey Onun kudreti ile
olmaktadır. Her insan, Onun kudreti
karşısında, diri iken de, ölü iken de hiçtir. Bunun için, ALLAH’ü Teâlâ’nın, dostlarından biri vasıtası ile
bir kuluna ihsanda bulunması şaşılacak bir şey
değildir. Diriler vasıtası ile çok şey yaratıp verdiğini, herkes, her
zaman görmektedir. İnsan diri iken de, ölü
iken de bir şey yaratamaz. Ancak ALLAH’ü
Teâlâ’nın yaratmasına vasıta, sebep
olmaktadır."(Mişkat) Bekara 154. ve Al-i İmran 169.
ayet-i kerimelerinde ALLAH yolunda ölenlerin [şehitlerin] ölü
olmadığı, diri olduğu bildiriliyor. "Peygamberlerin
vücudunu toprak çürütemez." "Ben öldükten sonra da,
diri iken olduğu gibi anlarım." Buharî'deki:
"Siz beni kâfir ölülerinden daha iyi
işitemezsiniz." hadis-i şerifleri,
mümin ve gayr-ı Müslim her ölünün işittiğini açıkça
bildirmektedir. ALLAH’ü Teâlâ: "Ölüye
işittiremezsin."
buyuruyor. Bu ayet-i kerimede, diri olup,
gözü, kulağı ve beyni olan kâfirler ölülere
benzetilmektedir. Yani ölü kalpleri (kâfirleri) imana kavuşturamazsın demektir.
ALLAH’ü Teâlâ: "Ölülere, sağırlara
işittiremezsin."(Rum 52,53) buyurduktan sonra, ancak iman eden Müslümanlara
işittirebileceğini bildiriyor. Fatır suresinin
"Diri ile ölü ,Mümin ile kâfir bir
olmaz." ALLAH dilediğine işittirir. Sen
kabirdekilere inatçı kâfirlereişittiremezsin.İmana
kavuşturamazsın" mealindeki 22. ayet-i kerimesinde de kâfirler
ölülere benzetilmiştir. Hac suresinin 46. ayet-i
kerimesinde mealen,"Kâfirlerin gözleri
değil, göğüslerindeki kalpleri kördür"
buyurularak, hakkı görmedikleri için kâfirlere kör denildiği
bildiriliyor. Bakara 18, Maide 71, Araf 64 ve daha birçok ayet-i
kerimelerde, kâfirler ölülere benzetilmiş; onların kör, sağır ve
dilsiz oldukları yani hakkı görmedikleri, işitmedikleri,
söylemedikleri, yani hidayete kavuşmadıkları,
bildirilmektedir. Bu ayet-i kerimelerde geçen işitmek, kabul etmek demek olduğu
Beydavi ve diğer tefsirlerde bildirilmektedir. Hadika'da "Ölülerden, ruhlardan bir şeyi isterken, yani sebeplere
yapışırken bu işleri sebeplerin değil, ALLAH’ü Teâlâ’nın yaptığına
inanmalı." buyuruluyor. Sebebe yapışan kimse, dileğini
ALLAH’ü Teâlâ’dan bekliyor. ALLAH’ü Teâlâ’dan
çocuk isteyen kimsenin, sebeplere yapışması, evlenmesi
gerekir. Evlenmeden "Ya Rabbi bana çocuk
ver." demek, doğru değildir. Sebeplere yapışarak dua
etmelidir! Bizde yazılarımızın ekrana
aksettirmesi için bilgisayarı vesile ediyoruz. Fakat aklını şeytana
kaptırana bu hakikati duyurmak mümkün olmuyor.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.467 Ve Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim.
Ve Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim.
Ve Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim.ALLAHÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALÂ ALİ
MUHAMMED
| |
|
|
[TOP]
20.468 Yontulan Putlar
Yontulan Putlar Ayeti kerimede; "İbrahim dedi
ki, kendi ellerinizle yonttuklarınıza mı ibadet
ediyorsunuz."(Saffat
95) Ayeti kerimeye göre dünya kurulalı beri
yaşayan ve ahirete göçen insanların yüzde
doksanı kendi yonttukları putlara tapmışlar
tapmaya da devam mı ediyorlar. Çünkü
bakıyorsunuz her ferdin gönlünü bağladığı çok
sevdiği bir şeyi var. işte bu şeyler bize Hz. ALLAH’tan daha değerli görünüyorsa
biz şirk batağına girdik
demektir. Fakat
bunun çaresi nedir diye cevap ararsak karşımıza, Tehvide çıkar;"Lâilâhe İLLALLAH
Muhammederresulullah." Biz tevhidin anlamını bilerek
söyleyebilsek şirk olayı kalkar. Tehvide
geçen Lâ, lâfzı olan hayır manasını yaratılmışlara kullanabilirsek yontma korkusu kalkar. Lâ ilâhe, hayır yaratılmışlara; İllALLAH, Yaratıcı olan
ALLAH’tan başka İlâh yok. Muhammederresulullah dediğimiz zaman da Onun Hz.
ALLAH’ın elçisi, Hz. Cebrail (a.s) 'ın yol
arkadaşı olduğunu düşünmek kişiyi yontma
tehlikesine düşürmez kanaatındayım. Kuranı kerime gelince, Hz.
ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde: "Venünezzilü minel kurani ma şifaün verahmetün lil
mü,minin. Vela yediüzzalimine illâ hasara.
Biz Kurandan öyle şeyler indiriyoruz ki,
müminler için şifa ve Rahmettir. Zalimlerin
ise yalnızca ziyanını arttırır." (İsra
82) Biz kullar
bizlere bu mesajları sunan mukaddes kitabın ilahi bir rahmet tepsisi olduğunu bilir zahir ve batin
nimetlerinden istifade edersek Ona hürmet
göstermekle şirke düşmeyiz. Buna neden değindim, geçmişte
olduğu gibi günümüzde de Hz. Kuranın zahirine
takılanlar bâtınini anlamıyanlar var. Yukarıda geçen zahiri anlamı
belli, gönüllere şifa emri var. Şimdi batini
manasını düşündüğümüz zaman, mademki Rabbimiz
bize şifa sunuyor biz hasta olduğumuz zaman,
Yarabbi hasta bedenime Şafi şerifin hürmetine şifa ikram eyle dese neden şirke düşsün. Fakat kalpten iman şart, zahirinde kalanlar kalpten
iman etmedikleri için manevi şifaya
kavuşamazlar. Son zamanlarda medyada konuşan islamı ilim adamları
kuranı kerimin şifa için okunmasına karşı
çıkmaları insanların kafalarını karıştırıyor
Kuranı kerime olan saygı ve değeri zedeliyor. Bu kişiler bilsinler ki, bunların Kuranı keriminin şifasından
nasipleri yoktur, o kişi dışta kaldı
rahmetten mahrum kaldı. Dünya nimetlerini yontma
konusuna gelince; Bir kul kendi bedenini dahi benimserse benim derse şirke
düşer. Nedeni ise, vücudunu kendi yaratmadı
ki emaneti İlahi idi. Emaneti teslim etme
zamanı geldi elinden alındı Ruh olarak ahirete
göçtü, Hani kendisinin di. Diğer yaratılmış bizlere emanet edilen mal mülk eş evlat her
nimetin Hz. ALLAH’a ait olduğunu nefsimize
kabul ettirip iman ettiğimizde yontma şirk
diye bir korku yoktur. Fakat halk dilinde dolaşan çocuk yapın yerine ALLAH’tan çocuk
isteyin dense şirk tehlikesi
kalkar. Çünkü yapmak Hz. ALLAH’a mahsustur,
cahil insan ise eşiyle çiftleşir zevk yapar
bebek dünyaya gelir alır bebeği kucağına bunu ben yaptım der öğünür bilmeden kendini ve eşini Hz. ALLAH’a ortak
eder. Ne
yapacağız ne diyeceğiz; yaratılmış ve
yaratılacak her şeyin Hz. ALLAH’a ait olduğuna iman
edeceğiz. Yaratılmışlar
nelerdir; Kâinat ve içindekiler Melekler
cinler insanlar her şey yaratık. Biz
inananlar yaratana bağlandığımızda, şirkten
şüpheden uzak oluruz. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi şirke düşmekten muhafaza etsin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.469 Yol Sohbeti.
Yol Sohbeti
Hazreti ALLAH’ın
rızası olduğu yol yoldur, O’nun rızasının olmadığı yol
harabedir. O’nun rızasından başka bir şey arayan kendisine yazık etmiş
olur. O’nun
rızasının olduğu yolda gaye, makam, haram yeme içme
yok. Ne
var?. O’ndan
başkasına rağbet gösterilmiyecek, hayırlı işler
yapılacak. Hakka karşı gözünü aç yalnız O’na rağbet et. O sana ışık tutarsa, karanlığı
o ışıkla boğarsın o ışıkla önünü görürsün. Senin bilgin sana bilgisizlik
verir, biliyorum dersin yanılırsın. Işık zannedersin halbuki o
karanlıktır. Bu
gün bütün insanların yanılmaları, ehline müracaat etmemeleri
yüzünden, buna
lüzum görüp tenezzül etmeyişinden kendi zannını ve fikrini
beğenmesinden ötürüdür. Bütün yanılmalar bundan doğmuş, sapanlar bu yüzden
sapmışlardır. Halbuki ahaline danışsaydı ehli ona yol gösterecek o da
hakikati öğrenecekti. Hakikat az da olsa, kıyamete kadar mevcuttur. Sen de o azı bul da
tanış. İmansız
imamlarla tanışacağına, hakikat ehli ile tanış. İstersen Hazreti ALLAH
buldurur. Onlar
azın da azıdırlar onların yolunda nam, makam, rütbe menfaat olmadığı
için o yolda
herkes tutunamaz onun için azdırlar. İbrahim Ethem hazretleri de
Hazreti ALLAH’ı lüksün içinde aramaya kalktı
bulamadı. Aradı
durmadan aradı onları Hazreti ALLAH’ı hiçlikte bulanları buldu o da
hakikate kavuştu. Diyeceksin ki varlıkları bırakmak hiç olmak nefsimin işine
gelmiyor. Doğrudur insanların çoğunluğu aynı düşüncede hayat tarzını
benimsiyor, nefsinin arzusuna göre hareket ediyor. Zahmette rahmet olduğunu
bilmeyen var mı? Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi O’nun razı olduğu yolu
bulmamızı dünya saadetine ve ahiret selâmetine kavuşmamızı nasip
etsin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.470 Yaptığın Zikri Hz. ALLAH’a Duyur.
Yaptığın Zikri Hz. ALLAH’a Duyur.
Yaptığın Zikri Hz. ALLAH’a Duyur. Yaptığın zikri, yaptığın
konuşmayı Hz. ALLAH’a duyur. Nasıl duyuracaksın? Evvelâ kendin
duyduğun zaman O’na da duyurmuş olacaksın, Fakat kendin duymazsan O’na nasıl
duyuracaksın. Bir perde var o da nefsin. Sen ise nefsinin
perdesi altından bağırıyorsun seni işiteceğini zannediyorsun. ALLAH diyorsun
ne güzel yapıyorum diyor kendini beğeniyorsun.
Kendini beğeneni
Hz. ALLAH’ın beğenmediğini bilmiyorsun. Sen kendini beğenmekle Hz.
ALLAH’a perde olduğunu da bilmiyorsun. Seni ne zaman duyar? Perde olan Maske
olan, vücudunun O’nun olduğuna kalpten iman ettiğin zaman seni
duyar. Ayeti kerimede; "ALLAH o
ALLAH’tır ki, kendisinden başka hiç bir ilâh yoktur. O
Hayy ve Kayyum dur. "(Bakara 255 ) Hepsi Lâ’dan ibaret, Hayy ve kayyum O’dur. Şimdi dolaysı ile
bütün varlıklar bir perdeden bir maskeden ibarettir. Bu gerçekleri gözümüzle
gördüğümüz zaman O’na zikrimizi duyurabiliriz. Yani demek istiyorum ALLAH
derken içinden şuurla söyleyecek dudak
arasında söylemeyecek. Onun için ALLAH dediğimiz zaman O’nun
bize bizden yakın olduğunu bizi kesinlikle duyduğuna iman ettiğimiz zaman O,
bizi kesinlikle duyar. Dualar da böyledir Samimi kalpten imanla itimatla
yapıldığı zaman Kabul görür. Boyasız fotokopi makinası nasıl yazıyı
göstermezse, dudak arası ile şuursuz yapılan zikirler ve dualar karşılık
görmez. Hz. ALLAH(c.c) O’nun bizi duyduğuna kalpten iman
ederek zikir yapmamızı dua etmemizi nasip etsin
İnşaALLAH. Kalpteniman
[TOP]
20.471 Yüz Yıl Ölü Bırakılıp Diriltilen Peygamber
Yüz Yıl Ölü Bırakılıp Diriltilen Peygamber
Yüz Yıl Ölü Bırakılıp Diriltilen Peygamber İsrailoğuları peygamberlerinden
bir peygamber olan Üzeyir Aleyhisselam azığını almış, eşeğine binmiş
giderken bir kasaba yıkıntısına uğramıştı.
Ayeti kerimede şöyle buyruluyor: "Veya çatıları çöküp altı üstüne gelmiş ıssız bir kasabaya
uğrayan kimseyi görmedim mi." (Bakara
259.) "Virane kasabayı uzaktan seyreden ve orada konaklayan Üzeyir
(a.s) Ölenlerin nasıl dirileceği hususunda düşünceye daldı ve bu
tefekkür hali içinde iken, ALLAH bunu bu ölümünden sonra nasıl
diriltecek."(Bakara 259.)
dedi. O anda uykusu geldi ve yattı. uykuda
iken ruhu kabzolundu. ALLAH’u Teâla ona bazı hakikatleri Aynel yakın
göstermek için bir asır sürecek bir ölümle
karşılaştırdı. "Bunun üzerine ALLAH onu yüz sene ölü
bıraktı." (Bakara
259.) "Onun bu muvakkat ölümünden
sonra geçen yüz yıl içinde, İsrailoğulları oraya tekrar döndüler.
O belde yeniden imar edildi. Üzeyir
aleyhisselamın yüz yıl o şekilde kaldığı halde, ALLAH’ü-Teâla
cesedini kimseye göstermedi. Sonra
diriltti."(Bakara 259.) Yüz sene ölüm uykusunda
kaldıktan sonra, tekrar kendisine hayat verildi. Henüz genç bir
delikanlı iken, yine genç bir delikanlı idi. "Bir asır boyunca
kaldığı bu derin ölüm uykusundan uyanıp doğrulduğunda,
ALLAH’ü-Teâla: Ne kadar kaldın, diye sordu." (Bakara 259). "Günün başında
ölmüş olan Üzeyir Aleyhisselam bir asır sonra günün sonuna doğru
dirilmişti. Üzeyir Aleyhisselam güneşin hâlâ
durduğunu görünce aynı günün güneşi olduğunu zannederek uykudan
uyanınca, Bir gün veya bir günün birazı kadar kaldım dedi.
"(Bakara 259.) ALLAH’u-Teâla bu samimi itirafı üzerine ona: Hayır Yüz sene
kaldın dedi." (Bakara
259.) Beraberinde taşıdığı yiyecekleri ve içecekleri Emri ilahi ile
hiç bozulmamış, hep eskisi gibi taptaze duruyordu. Eşeği ise tamamen çürümüş sadece kemikleri
duruyordu. "Üzeyir Aleyhisselamın eğer yüz sene ölü kalsaydım etlerim
çürür kemiklerim dağılırdı. şeklinde gönlüne herhangi bir duygu
gelmemesi için de şöyle buyurdu. Yiyeceğine ve içeceğine bir bak hiç
bozulmamış."(Bakara
259.) "ALLAH’u-Teâla devamla: Hele eşeğine bak."
buyurdu (Bakara 259.) "Üzeyir Aleyhisselam
eşeğinin kemiklerini sağında ve solunda dağılmış görünce durumu
anladı. ALLAH’ü-Teâla Üzeyir Aleyhisselamın
vasıtası ile, kudret ve azametini bütün beşeriyete göstermeyi murad
etmişti. ve buyurdu ki: Seni insanlar için kudretimize
bir işaret kılalım diye Yüz sene ölü tuttuk, ve sonra tekrar
dirilttik."(Bakara
259.) Yüz
yıldan beri ölü duran birisinin dirilme hadisesi apaçık bir
mucizedir. ALLAH’u-Teâlanın kudretinin bir tezahürüdür. Gerek o
asırda gerekse sonraki asırlarda yaşayan insanlara Ahireti ve
yeniden dirilmenin sırlarını anlatmaktadır. Öldükten sonra dirilmeyi inkar
edenler çoğunlukta olduğu için, ALLAH’ü-tealâ bu olağan üstü hadise
ile, hem aşrın imkanını hem de keyfiyetini o zamanda bulunan halka
gösterip ispat ettiği gibi, gelecek nesillere de ders ve ibret
kılmıştır. Bu
mucize kalbine şüphe arız olmuş bir müminin bu şüpheden ancak
ALLAH’u-Teâlanın lütuf hidayeti ile kurtulabileceğine bir
delildir. "Üzeyir aleyhisselama ALLAH’ü-Teâla devamla şöyle buyurdu:
Kemiklere bak nasıl da onları birbiri üstüne koyuyor sonra da onlara
et giydiriyoruz."(Bakara
259). Öldükten
sonra çürüyen sadece kemikleri kalan bir hayvanı, Ol emriyle nasıl
dirilttiğini, ona çıplak gözle göstererek gönlünü itminana
kavuşturdu. Üzeyir Aleyhisselam ALLAH’ü-Teâlanın bu yüce kudretini
görünce, umut dolu bir teslimiyet gösterdi ve bütün varlığı ile ona
yöneldi: "Bu işler ona açıkça belli olunca, biliyorum ALLAH her şeye
kadirdir dedi."(Bakara
259). Dağılmış
ufalanmış kemikleri bir araya getirerek sonra da üzerlerini etle
kaplamak o kemikleri yoktan var etmekten daha güç
değildir. Nitekim ALLAH’u-Teâla Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek
diyen bir müşriğe karşı Ayeti kerimesinde şu cevabı vermiştir.
"De ki: onları ilk defa yaratan
diriltecek çünkü o her türlü yaratmayı en iyi
bilendir." (Yasin 79.) Öldükten sonra dirilmenin
misalleri alemde pek çoktur. kurumuş otlar ilkbaharda nasıl
canlanıyor ve mikroskop ile görülen insan tohumu anne karnında nasıl
et ve kemiğe bürünüyor. Hz. ALLAH (c.c)
kalpten iman etmemizi nasip etsin İnşaALLAH. Velhamdü lillahi Rabbil Alemin . ALLAH’ümme salli âlâ seyyidina
ve nebiyyina Muhammedin ve âlâ âli Muhammed
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.472 Yegane Galip Hz. ALLAH’tır
Yegane Galip Hz. ALLAH’tır
Yegane Galip Hz.
ALLAH’tır Hz.
ALLAH’ın indirdiği emirleri indiği günden itibaren kıyamete kadar
geçerlidir. Ayeti kerimede:
"Hepsini kırdık
geçirdik." (Furkan 39) ALLAH’u Teâla hükmünde hikmet
sahibidir. Her şeyi ezeli takdir planına göre
yürütmektedir. Hiçbir güç ve kudret O'na
muhalefet edemez, hükmünü dilediği şekilde yürütür. Her hükmü adil ve dengelidir, hiçbir hükmünde hiçbir surette
haksızlık ve adaletsizlik bulunmaz. Neticesi nedamet doğuracak bir
emir O'ndan tecelli etmez. Bunun içindir ki, indirdiği ve
indireceği, hiçbir emir ve hükmünün
neticesinden korkmaz, endişe etmez. İşin başı
O'nun katında nasıl kesinlikle biliniyorsa, sonu da kesinlikle
bilinmektedir. Ayet-i Kerime’sinde; "ALLAH
onların geçmişlerini de geleceklerinizde bilir. Kulların ilmi ise
bunu kavrayamaz."(Taha: 110)
buyuruyor. Hükmünde hata yapması, tedbirinde ve tespitinde yanılması
düşünülmez. Mülkün yegane sahibi O'dur. Kullarının elindeki de O'nun mülküdür, hatta kulun bizzat
kendisi de O'nun mülküdür. Mülkünün hem sahibi hemde hükümdarıdır,
mülküne dilediği gibi tasarruf eder. Dilerse dilediği insanlarla
dilediği kadar muvakkat bir zaman için mülk verir hükümdar yapar,
dilerse indirir atar. Zalimlerin zorbaların gurur ve kibirlerini kırar, kahreder.
Bütün hakları adilane korur, mazlumun hakkını zalimden alır,
haksızlıkları düzeltir, hakkı yerine getirir. İtaat edenleri aziz,
isyan edenleri zelil kılar. İyilik yapanları
mükafatlandırır, kötülük yapanları cezalandırır. İntikamı çok elemli
ve pek şiddetlidir. Kafirleri, zalimleri, fasık ve facirleri yaptıkları
isyanlardan dolayı hemen kahredivermez, bir zaman mühlet verir, bu
mühletin arkası çok korkunçtur. Küfür ve
isyana yönelen milletler ve cemiyetler de böyledir. Fakat insanlar bu işleri kul eliyle oldu zannederler.
Bölücülere de verilen müddet bitti hazreti
Allahin izniyle cezalari kahraman ordumuz tarafindan verilmektedir zafer ordumuzundur insaAllah... Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.473 Yüceler Yücesi ALLAH’ımız
Yüceler Yücesi ALLAH’ımız
Yüceler Yücesi
ALLAH’ımız EY
yüceler yücesi ALLAH’ımız. yarattığın
vücudumuza taktığın gözlerle yarattığın eserlerini
seyrettiriyorsun. Verdiğin akıl kuvveti ile
sonsuz sanatının inceliklerini düşündürüyor tefekkür
ettiriyorsun. Zatı aline sonsuz hamdı senalar
olsun verdiğin nimetlerine layık şükürler edemediğimizi
biliyoruz. Verdiğin göz nimetine verdiğin konuşma nimetine verdiğin
duyma nimetine, verdiğin tutma nimetine, yürüme nimetine, ve gözle
görmediğimiz akıl ve nefes nimetlerine yedirdiğin içirdiğin
nimetlerine, ve bütün nimetlerine sonsuz şükürler olsun.
. Azametinin ve sonsuz yüceliğinin hürmetine
şükrümüzü kabul eyle sonsuz merhametinin hürmetine kusurlarımızı
bağışla af et zatına layık kul olmamızı rızana uygun yaşayıp iman
etmemizi ömrümüzü hayırlı iş ve icraatlarsa geçirip tertemiz kalp
ile zatına kavuşmamızı nasip eyle . Bizi ve
sevdiklerimizi ve bütün müminleri yangınlardan zelzelelerden su
baskınlarından yarattığın görünen ve görünmeyen her çeşit
tehlikelerden iptilalardan muhafaza et . Dünya hayatımızı ahiret hayatımızı kabir hayatımızı selametli
ve huzurlu yaşat. Ey sonsuz merhamet sahibi
ALLAH’ımız, bize ikram ettiğin vücudumuzun sıhhatini devamlı eyle
her çeşit hastalıklardan ve kederlerden kaza ve belalardan muhafaza
eyle. Muhakkak ki her şeyi sen yarattın
istediğin zamanda yok ediyorsun var edende sensin yok edende sensin
öyle olduğu için biz başka kimin kapısına gidebiliriz tek İLAH bir
ALLAH SEN olduğuna göre bizi yüce kapından kovma acı ve merhamet et
. ey merhametlilerin en merhametlisi can ve ruhumuz
ALLAH’ımız Bizi hastalıklardan sıkıntılardan
günahlardan yıka tertemiz yap bize rıza boyunduruğu tak. o boynumuza
.taktığın boyunduruk bizi cennetine cemaline götürsün dünya
hayatımız ve ahiret hayatımız selamet ve huzurlu geçsin
. ZATI ALİNİN sonsuz rahmetinden üzerimize
devamlı yağdır. Ey cömertlerin en cömertlisi
olan ALLAH’ımız .. Dualarımızı peygamber
efendimiz Muhammed Mustafa sallALLAH’ü vesellem efendimizin ve bütün
sevdiklerinin hatırı için kabul eyle .. Yüceliğinin sonu olmayan
sonsuz yüce ALLAH’ımız, Bu , yazdırdığın
nasihatlarımızı evladı iyalimize, gelecek olan mümin
kardeşlerimizden merak edip okuyan, manevi kardeşlerime duyur. ve
zatı şerifinin muhabbet çemberinin içine al onları şeytandan şeytana
uymuş insanların şerrinden ve görünen görünmeyen bütün tehlikelerden
muhafaza et amin. Bizi ve bizden sonra devam
edecek neslimizin devamı olan evlatlarımızı ve torunlarımızı zatı
aline emanet ediyorum. Çünkü bize musallat ettiğin şeytandan bizleri ancak sen korur
ve muhafaza edersin o öyle bir düşman ki onu biz görmüyoruz o ise
bizi ve zayıf olan yönlerimizi görüyor günaha sokuyor sen ise onun
her halini gördüğün için kurduğu tuzakları da
görüyorsun, Ey her şeyden haberdar olan
sonsuz kudret sahibi ALLAH’IM'ımız, bizi ve sevdiklerimizi onun
kurduğu tuzaklara düşürme içimize sokma ki, aklımızı şaşırtmasın
fikrimizi bozmasın bizi zarara sokmasın yanından kovduğun gibi bizim
içimizden ve yanımızdan da kov, rahmetinden ümidini kestiğin gibi
bizden de ümidini kestir son nefesimizi verinceye kadar bizi ona
yaklaştırma bizi hıfzı himayende tut. Her
zaman olduğu gibi bu zaman da Şeytan kullarını şaşırtmaya onları kin
ve nefret girdabına sokarak muhterem Hz. Ebubekir Efendimizin
halifelik zamanında ekilen fitne tohumunun, kerbela hadisesinde
sulandırılarak besletilip bu günlere kadar getirmeye biz
müslümanların arasını ayırmaya devam edenler var. Şeytanın kontrolüne giren bu kulların geçmişte yapılmış
işlerin, yanlış veya doğru ki, onun özünü bilen sizsiniz, matem
tutuyoruz bahanesi ile kin ve nefret saçmaya devam
ediyorlar. Dini Mübin için şehit olan Hz.
Ömer, Hz. Osman, Ve Hz. Ebubekir efendimize, Resulullah
(s.a.v) Efendimizin Muhterem Zevcesi Ayşe Validemize edeple
alakası olmayan sözler söyliyerek hakaret ediyorlar. Yarabbi Şahit ol biz onları
kınıyoruz. İnanıyoruz ki, Hz. Ali keremellahü Veche Efendimiz onun
yolunu saptıran bu kullarından mahşer günü davacı
olacaktır. Çünkü onu sevdiğini söyleyen bu
kulların bir çoğu Hz. Ali keremellahü veche Efendimizin sünneti
adetini yerine getirmiyorlar. Yarabbi
Şahitsin ki, biz hiç birini ayırmıyor bütün din büyüklerini
seviyoruz. onları eleştirme yetkisini kendimizde
görmüyoruz. Öyle inanıyoruz ki, geçmişte bu günlerimizde ve gelecek
günlerde vuku bulmuş ve olacak hadiselerden sonra dünya hayatı biten
her kulun Zatı Alinize kavuşmuş ve kavuşacaklardır. kimin haklı kimin haksız olduğunun kararlarını siz
vereceğinize göre, biz onların gıybetlerini yaparak neden günaha
girelim. Zaten geçmişte olan bu hadislerin
sorumluları kabir suallerini vermişler hakkettikleri karşılığı
görmüşlerdir. Sonsuz Kudreti İlahi yüce
ALLAH’IM, Ne olur o günkü vakaları bu günlere
taşıyan Ağıt yakarak Lanet okuyan bu kullarını onları zincirler ile
döğdüren Şeytandan kurtar artık ki, birlik beraberlik kurulsun.
Çünkü kendi kendilerine Azap ediyorlar. birde en önemlisi dünya
hayatları da boşa geçiyor. Muhterem
kardeşlerim, Hz. ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde böyle sapık kullarını kastederek buyuruyor
ki: "ONLARIN BÜTÜN YAPTIKLARI BOŞA
GİTMİŞTİR." (Tevbe 17) Diğer bir Ayeti kerimede ise: "DÜNYA HAYATINDA ÇALIŞMALARI BOŞA GİTMİŞTİR OYSA ONLAR GÜZEL
İŞ YAPTIKLARINI SANIYORLARDI." (Kehf
104)
HASBÜNALLAH’Ü VENİĞMEL VEKİL NİĞMEL MEVLA VENİĞMEL NASIR
GUFRANEKE RABBENA VE İLEYKELMASİR…VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL
ALEMİN. ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE
NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALİHİ VE
SAHBİHİ ECMAİN..
Ey merhametinin
sonu olmayan ALLAH’ım yapmış olduğumuz duamızı sonsuz merhametin ile
ve peygamberimiz Muhammed Mustafa sallALLAH’ü aleyhi vesellem
efendimizin hatırı için ve onun yoluna devam eden vekillerinin
hatırına kabul eyle amin .amin. amin… VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN… ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA
ALİ MUHAMMED.. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.474 Yürekten Samimi Tevbe.
Yürekten Samimi Tevbe.Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde; “Ey inananlar Yürekten
samimi bir tevbe ile ALLAHa dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin
kötülüklerinizi örter.” (Tahrim
suresi)
Adam günah batağına girmiş onu
kurtarmak istiyorsun senden kaçıyor seni
gördüğü zaman yolunu değiştiriyor. Böyle
birinin ardına düştük gayemiz onu günahlardan kurtarmak
çevresi kumarbaz arkadaşları
kumarbazdı. Onu yakinen tanıyan çok samimi
ihlaslı bir arkadaşı ile kumar oynanan kulübe
gittik, Kulübün dışında çay salonunda oturduk
garsona onun adını söyliyerek içeride olup olmadığını sorduk kumarda olduğunu söyleyince kalktık kumar
salonuna girdik altımıza sandalyemizi çektik
yanına oturduk o ise okey taşlarını dizilmekle
meşguldü. Nihayet bir ara başını taşlardan
kaldırınca bizi gördü şaşkına döndü ne diyeceğini
şaşırdı. Çok mahcup oldu ve yanındaki
arkadaşlarından izin istedi beraber dışarıya çıktık. Bize çay ısmarlamak istedi biz de ona gel bizim eve gidelim
çayı bizde içeriz deyince çaresiz kabul etti. Bizim eve geldik taze çay demledik içerken sohbeti başlattık
kendisi çok kibar ve candan bir insandı. Gayemiz onu kötü huyundan vaz geçirmekti ilk söylediği söz
çok günahkarım sizin yanınıza yakışmam batağa
girdim bir kere kurtuluş yok deyince, üstte yazdığımız Ayeti
kerimeyi okuduk çok duygulandı ve alkol alıyorum bu ne olacak deyince bırakırsın inşaALLAH
dedik inşaALLAH dedi. Ona cemaatımıza
katılmasını teklif ettik kabul etti. Aradan
bayağı zaman geçti bizden kaçmaya devam etti işte tam bu sırada
babası vefat etti haber aldık baş sağlığına gittik çok üzgündü ağlıyordu babamı kendi ellerimle mezara
koydum aklımdan hiç çıkmıyor rüyalarıma giriyor
dedi. Biz ona ne kadar anlatsak fayda vermedi
fakat babasının ölümü ona çok tesir etmiş aklını başına
getirmişti. Bu hadiseden sonra namaza başladı
kumarı içkiyi bıraktı hatta beraber hacca gittik sakal bıraktı bizi
sevdi biz de onu çok sevdik. Bir ara bize şöyle dedi, seni gördüğüm zaman yolumu
değiştiriyordum, şimdi ise sizi bulmak için yolumu değiştiriyorum
Tabiki bunlar Hazreti ALLAH’ın lütuflarıdır Elhamdülillâhi Rabbil
Alemin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.475 Yalnız ALLAH Var Ötesi Perdedir.
Yalnız ALLAH Var Ötesi Perdedir.
Yalnız ALLAH Var Ötesi
Perdedir. Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde; "ALLAH göklerin ve yerin
nurudur." (Nur-35)
buyuruyor. Nur kuvvet demek yaşam kaynağı ruh
demektir. Aslında Hazreti ALLAH (c.c) bütün
kâinatın nurudur demektir. Bir dünya ki yeryüzünde
insanlar bitkiler ve hayvanlar. Denizlerde
canlılar, gökyüzünde güneş ay yıldızlar ve
bulutlar. Sonsuz kudret Hazreti ALLAH
tarafından yaratılan bu varlıkların içinde Hazreti ALLAH’ın nuru var. Yaratılmış eserler görülüyor o
eserleri hareket ettiren Hazreti
ALLAH’ın ruhu görülmüyor. Hazreti ALLAH (c.c) Kün emriyle yarattığı
eserlerini Sonsuz kudret mukaddes Ruhuna
perde yapmış her canlının içinde Hazreti ALLAH’ın
koyduğu Ruh görülmüyor verilen müddet
tamamlanınca geldiği yere dönüyor. Biz Hazreti ALLAH’ı yerde
ararız gökte ararız halbuki O her yarattığı varlığın içine
kendi kudretinden zerrecikler koymuş, yani ne
tarafa bakarsak bakalım O'nun kudretini görürüz. Yediğimizde içtiğimizde hep O'nun kudreti ile hayat
buluyoruz. Taşıdığımız bedenimizdeki organlarımız O'nun üflediği ruh ile
hayat buluyor Ruhu çektiği zaman vücudumuz
çöp torbasına dönüyor bizi konuşturan hareket ettiren yediren içiren
hep hazreti ALLAH’ın ruhu oluyor daha
açıkçası yeryüzünde gökyüzünde bulunan bütün varlıklar ceset hazreti
ALLAH (c.c) Ruh oluyor. Güneş ay yıldızlar bulutlar
hepsi canlı kendilerine verilen emirleri harfiyen
yapıyorlar. Kıyamet kopuncaya kadar da
görevlerini yapacaklar dikkat ederseniz görevlerini hiç
aksatmıyorlar. Dünya dönmekle, güneş dünyanın arkasına gizlenip çıkarak
geceyi gündüzü meydana getirmekle, güneşe
yaklaşıp uzaklaşmakla, mevsimleri meydana getirmekle biz
insanlara hizmet ediyorlar. Olaya perspektif
olarak baktığımızda Hazreti ALLAH (c.c) kendi ruhunu kullanarak
canlılara yaşam hakkı
veriyor. O zaman meydana çıkan gerçek şu ki
Hazreti ALLAH’ı verdiği ruhu kirletenler temizlemek için ateşe
girecekler. Verdiği ruhu nurlandıranlar ise
ateş görmeden cennete gireceklerdir. Şimdi insafla düşünelim biz
kullarını verdiği vücud nimetiyle yedirdiği içirdiği gıdalarıyla,
hizmet ettirdiği güneşi ayı bulutları ile yaşatan sahibimiz Hazreti
ALLAH zül celâl hazretlerine yeterince kulluk yapabiliyor
muyuz. Yapılacak tek doğru iş Hazreti
ALLAH’ın bize verdiği ruhunu kirletmemek temizlemek için ateşe
girmemek. Bu da O'nun emrettiği gibi yaşamak,
eğer ömrümüzü O'na kulluk yaparak geçirirsek ruhumuz temiz kalır biz
de ateşe girmeyiz inşaALLAH. Hazreti ALLAH
(c.c) cümlemize O'na emrettiği şekilde kulluk yapmamızı
vadettiği cennetine girmemizi nasip etsin
inşaALLAH. Amin velhamdü Lillahi Rabbil Alemin.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.476 Yasinin Muhatabı Muhammed Aleyhisselâmdır.
Yasinin Muhatabı Muhammed Aleyhisselâmdır.
Yasinin Muhatabı Muhammed
Aleyhisselamdır. Geçtiğimiz hafta tesadüfen biriyle
karşılaştık. Bizi
tanımıyordu. Sakallı oluşumuzdan mı olacak
dindar kesimi üstü kapalı kötülüyordu. Şeyhlere takıntı onları
cahil görüyor kötülüyordu. Biz onun bu
konuşmalarını sabır ile dinliyorduk konuyu neticeye bağlamasını bekliyorduk. Nihayet yasini şerifin manasını açıklamaya kalkıştı ve akla
hayale gelmeyen manalar saydı
sıraladı. Artık konuşma sırası bize
gelmişti. Ona dedik ki sakın bu bilgileri
cahil kişilerle paylaşmayın onları yanlış
bilgilendirmekle günaha girersiniz çünkü hangi kuran
mealinde okuduğunuzu bilmiyorum öğrendiğiniz
bilgilerin bir çoğu yanlıştır. Ona yasının,
Ey insan olarak başladığını, Ey insan hitabının
muhatabının da Muhammed Mustafa
(s.a.v) Efendimiz olduğunu söyleyince dondu kaldı ve özür diledi. Yine ona
dedik ki biz bu bilgiyi yirmi beş sene evvel sizin değerini
anlayamadığınız mürşidi kâmil olan bir
şeyhten öğrenmiştik. Ona vakit geçirmeden bir
mürşidi kâmil olan şeyhe bağlanmasını tavsiye ettik ve
ayrıldık. Şeytan boş durmuyor Hazreti ALLAH’ı arayanların önünü kesiyor
avamda olanlara hazreti ALLAH’a yakın olan
mürşidi kâmilleri cahil gösteriyor onlar da ömürlerini Hazreti
ALLAH’a uzak olarak tüketiyorlar bir çok
manevi hallerden uzak kalıyorlar. Çünkü mürşidi kâmiller Hazreti
ALLAH’ın doldurduğu nur depolarıdır. Onlar
Resulullah (s.a.v) Efendimizin vekilleridir. Hazreti ALLAH (c.c) cümle mümin
kullarını manevi nur depolarından istifade etmeyi nasip etsin inşaALLAH Selâmı
Aleyküm. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.477 Yusufum Bulundu Kenan Bulunmaz.
Yusufum Bulundu Kenan Bulunmaz.
Yusufum bulundu Kenan
bulunmaz. GÖNÜL
SOHBETLERİNDEN Selamı Aleyküm Hazret-i Yakup
Aleyhisselam yusufu için ah ederken her ahı kendisini Hz. ALLAH’a
yaklaştırıyordu. Yusufunu buldu o ah bitti. Bitti amma Hz. ALLAH’a
yaklaşması da bitti. Yusufunu buldu amma Kenan uzaklaştı gizli servet de kaybolmuş
oldu. Eyyüp Aleyhisselam çok hasta idi, özünde Hz. ALLAH vardı. Hz.
ALLAH ile konuşuyordu. Hz. ALLAH ile sabrediyordu. Hastalıktan hiç bir şekilde
şikayetçi değildi. Herkes onu çok mustarip görürken o her halinden
pek alâ memnundu. Onu memnun eden Onun
içindeki idi. Onu kimse görmüyordu. İçindeki O, onu ondan daha iyi
görüyordu. Vaktaki Hz. ALLAH afiyet bahşetti,
Artık o hal de kalır mı, Yani Hz. ALLAH’ın her cefası anlayana sefa
oluyor. Hz. ALLAH (c.c) bu ince manayı
anlayanlardan eylesin. Amin.
Hatemi Veli
Hz.
| |
|
|
[TOP]
20.478 Yanlış Liderin Peşinde Giden Çamura Batanlar.
Yanlış Liderin Peşinde Giden Çamura Batanlar.
Yanlış Liderin Peşinde Giden Çamura
Batanlar. Ey
yanlış liderin peşinde gidenler çamura batanlar. Sizlere aylar evvel yazmıştık
tevbe edin devlete biat edin demiştik. Fakat
doğru yolda olduğunuzu zannettiniz inat ettiniz sonunda
darbe girişiminde bulundunuz. Aklınızca cihad yaptığınızı sandınız kendinizi
ateşe attınız iktidar hırsına kapılan
ilâhlaştırdığınız hocanız yüzünden şirke
düştüğünüzü cezaya uğradığınızı bilemediniz Sizleri tanıyoruz pırıl pırıl
gençlersiniz tevbe edin ve devlete biat edin. Geçmişte çok liderler gördük halkımıza çileli günler
yaşattılar şimdi ise dilinde kuran kalbinde
iman olan liderler bize hizmet ediyor. Dinimize kuranımıza Peygamber Efendimize saygı
gösteriyorlar. Sizin hocanız ise bu iktidarı
yıkmak istedi bu iktidarda ne eksiklik gördü
de bu işlere kalkıştı sizi de ateşe attı aklı selim olarak
düşünün. Biz
ilk defa bir reisi cumhurun mecliste ayet ve hadis okuduğuna şahit
olduk ve huzur duyduk biz onu Hazreti
ALLAH’ı. Ve peygamber Efendimizi seviyor diye
sevdik. Siz ise hıristiyanları ve Yahudilerle
dostluk kuran hocanızı sevdiniz onun sözünden
çıkmadınız. Size Hazreti ALLAH’ın yolunu tarif edelim mi? ALLAH’a ve Resulüne tabi olun devlete sahip çıkın Ulul emre
itaat edin kurtuluş bu yoldadır inşaALLAH Selâmı Aleyküm.. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.479 Yaratılmış Her Şey Yaratana Muhtaçtır
Yaratılmış Her Şey Yaratana Muhtaçtır
Yaratılmış Her Şey Yaratana Muhtaçtır. Ey yüceliğinin sonu olmayan
ALLAH’ımız. Siz öyle bir kudreti ilahisiniz
ki, görünen ve görünmeyen her şey, sizin
sonsuz kudret ve azametinizin eserlerinizdir. Melekler size muhtaç, Cinler size
muhtaç, İnsanlar size muhtaç, Hayvanat size muhtaç, Bitkiler size
muhtaç, Ve neticede bütün kainat size
muhtaç. Siz ebedi yaşayan, hayatı ve ölümü
yaratan, kainatın tek bir sahibisiniz. Dilediğinizi cennete
dilediğinizi cehenneme koymak sizin sonsuz kudret ve
azametinizdedir. Dilediğinizi şefkat ile dilediğinizi azap ile terbiye
ediyorsunuz. Ey merhameti her yeri kuşatan
ALLAH’ımız. Ne olur bizi şefkat ve
merhametiniz ile terbiye ediniz imtihan etmeyiniz kendimize hiç
güvenimiz yok tek umudumuz sizin sonsuz
merhametiniz. Bizi dünyada, kabirde, mahşerde
imtihana tabi tutmadan sonsuz merhametiniz ile geç kulum deyiniz ve
cennetinize koyunuz. İşte size ahirete göçmeden yalvarıyorum her şeyden haberdar
olan siz şahit olduğunuz gibi, bizi takibe memur kıldığınız melekler
de şahit olsun. Bu yazmayı nasip ettiğiniz dilekçemiz de bu günün belgesi
olsun. Yaratan sensin ey ALLAH’ım, yaşatan
sensin ey ALLAH’ım. Öldüren sensin ey
ALLAH’ım. Dirilten sensin ey ALLAH’ım.
Görünen ve görünmeyen her şeyleri sen
yarattın. Ne mükemmel yaratmışsın ey
ALLAH’ım. Nereye baksam sanatına hayranım ey
ALLAH’ım. Yarattığın eserlerinin
karşısında sanatının sonsuz mükemmelliğini görünce sonsuz güç ve
azametinizi övmek methetmek ve yüceltmekte aciz kalıyorum ancak şu
kadar ki, sizin yüceliğinizin kudretinizin sonu yoktur. Ezeli
ve ebedisiniz. Zatı alinize sonsuz hamdü
senalar olsun ki, sizin ikram ettiğiniz ömür ile yaşıyorum, sizin
ikram ettiğiniz rızıkları yiyor içiyorum, sizin nasip etmeniz ile
Müslüman olarak dünyaya geldim ibadet yapabiliyorum, peygamberlerin
en güzelini bize nasip ettiniz ona sonsuz salatı selamlar
olsun. ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA
ALİ SEYYİDİNA MUHAMMED. Ey yüceliğinin sonu olmayan
ALLAH’IM inanıyorum ki, bu yazıları da senin ikram ettiğin nasibin
ile yazıyorum inşALLAH vakit gelince bizi yanınıza aldığınız zaman
bizden sonrakiler bu yazıyı okuyacaklar onların da aynı iman ile
zatına kulluk yapmalarını nasip et. Bütün kalbim ile tasdik ederim
ki, zatı alinize kulluk yapmak zatınızdan bize verilen en büyük
şereftir. Bu şerefi bize ikram ettiğiniz için
de size sonsuz hamdü senalar olsun. Kâinatın
idare merkezi sizin emrinizde, ne isterseniz o bir tek emriniz ile
hemen oluverir. Yarattığınız bütün varlıklar
size muhtaç siz ise hiçbir şeye muhtaç değilsiniz. Sizi seviyorum ey
sonsuz yüce ALLAH’IM. Ne olur siz de bizi ve
sevdiklerimizi sevin bu yazıları okuyanların günahlarını af
edin. Hidayet verin akıbetlerini hayırlı
eyleyin. Onları görünen görünmeyen tehlike ve
belalardan muhafaza edin çünkü sizin her şeye gücünüz yeter.
Ey yüceliğinin sonu olmayan ALLAH’IM
bizi kendi halimize yalnız bırakma, biz çok zayıfız siz bizden
kuvvetinizi çekerseniz biz perişan oluruz. Şeytan bize musallat olur
imanımızı bozmak ister aklımıza çeşitli çirkin düşünceler sokar
aklımızı karıştırır. Onun için sonsuz merhametinize sığınıyorum.
Bizi imansızlık felaketinden koruyun
her çeşit hastalık ve kaza belalardan bizi ve sevdiklerimizi
muhafaza edin. Size olan inancımız ebedi olsun hiç bozulmasın itimadımız
artsın hiçbir zaman eksilmesin. Ayeti
kerimende buyuruyorsunuz ki; "EY İMAN EDENLER SABIR
VE NAMAZ İLE ALLAH’TAN YARDIM İSTEYİN MUHAKKAK Kİ, ALLAH
SABREDENLERLE BERABERDİR." (Bakara
22.) Ya Rabbel
Âlemin biz de sizin gönderdiğiniz peygamber efendimizin ve getirdiği
kuranı kerime inandık iman ettik. Öldükten
sonra dirileceğimize hesaba çekileceğimize zatı alinizin bizi
affedeceğinize iman ettik, böyle umut ederek
yaşıyoruz. Bizi umduğumuza kavuştur
yarabbi. Ahirette bizleri af ve merhametiniz ile karşılayınız
azabınızdan merhametinize sığınıyoruz. İşte
her şeyden haberdar olan siz yücelerin sonsuz yücesi ALLAH’ımız
bizde sizin umut dolu emrinize uyduk sabır ve namaz ile sizden
yardım istiyoruz. Ne olur yardımınızı bizden
ve sevdiklerimizden ayrıca sevenlerimizden de esirgemeyin.
Amin. Velhamdülillahi rabbil
Âlemin... ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİHİ VE
ESHABİHİ VE EZVACİHİ VE ZÜRRİYYETİHİ VE EHLİL BEYTİ ADEDE MA FİY
ILMİKE SALATEN DAİMETENBİDEVAMI MÜLKİKE. Kalpteniman et ey Müslüman ki
kurtulasın.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.480 Yakaza Ruyet İslam
بســــــــــــــــــــم الله الرحمن
الرحيم
›Yakaza Ruyet İslamTakdim 1- Sırların hazinesi olan Bismillah ile başlarım. Onun ile o
hazineyi keşfederim.
2- Ardından
mahlûkatının en hayırlısı, dalalet ve yanlışlıkların ortadan
kaldırıcısı Hz. Muhammed(sav)e salât getiririm.
3- İlahi! Kusursuz olan Allah, Ehad, Bedi ve Kadir isimlerini
şefaatçi kılıp niyazla Senden istiyorum!
4- Kadri muazzam olan ismin hürmetine Senden niyaz ediyorum
Ya ilahi, işlerimi kolaylaştır!
5- Ya
Hayy, ya Kayyum! Allah, Ehad, Bedi ve Basıt isimlerini şefaatçi
kılarak ve ümitle Sana yalvarıyorum.
6-
Ey yaratma mertebelerinin en yükseğinde bulunan Allahım! Sabit,
Cebbar isimlerinin hakkı, uyumaz sıfatın ve ateşleri söndüren Halim
ismin hürmeti için!
7- Ey çabuk imdada
koşan Rabbim! Allah, Ehad isimlerin ve dualara süratle cevap veren
Bedi ismin hürmetine Sana yalvarıyorum.
8- Kayyum ismin hürmetine, kalbimi ondaki kirlerden
temizleyerek ihya et! Ona Senin sırrın yerleşip ışık
saçsın.
9- O sırrın nurunun
parıltılarından üzerimde bir aydınlık bulunsun. Böylece yüzümde bir
ışıltı zuhur edip parıldasın.
10- Kalbime
rahmet sağanakları dökülsün de onu Kerim olan Mevla’mızın hikmet
incileriyle dile getirsin.
11- Her yandan
beni nurlar kuşatsın da büyük Mevla’mızın heybeti bizi
kaplasın.
12- Sen her türlü noksandan
münezzehsin, ey yaratma ve yoktan her an çoklukla var etme
mertebesinin en yükseğinde bulunan ve ölüleri en kerimane tarzda
dirilten Allahım.
13- Bir araya
getirilmiş heca harflerinin hakkı için beni maksadıma ve her türlü
ihtiyaçlarıma erdir.
14- Yüce ismi azamın
ve Kuran’ın her tarafı kuşatan nuruyla irademe yerleştirilen
harflerin sırrı hürmetine,
15- Nurlardan
üzerime ışık saçacak bir feyiz akıt ve ism-i Hâkiminle kalbimin
cansızlığını ihya eyle.
16- Ne olur ism-i
cebbarınla bana bir heybet ve celal giydir ve düşmanlarımın ellerini
benden çektir.
17- Kadri yüce, Selam,
Aziz ve celil ism-i şeriflerinin hürmetine beni her türlü düşman ve
hasetçiden koru.
18- Bunu, Celal, Rauf,
Münezzeh, Kudüs ve kendisiyle karanlıkların dağıldığı Rahim
isimlerinin nuruyla lütfet.
19- Ey
Rabbim! O nur ile ihtiyaçlarımı gider. Selam ve Hayy ism-i
şeriflerinle hacetimi süratle yerine getir.
20- Mabud, Hu, Samed ve Şehid isimlerinin hürmetine ey Yüce!
Kâfi isminle işlerimi kolaylaştır.
21- Ey
Celal sahibi! Ve ey Halim! Senin yardımınla açılacak bir ilmin
sırrıyla bana bir ikram lütfeyle!
22-
Sırları kesin ve inkişaf etmiş Kuran-ı Hâkim’in nurani ve açık
ifadeleriyle beni her türlü korku ve sıkıntıdan
kurtar.
23- Ey Celal sahibi ve ey kırık
gönülleri üzüntüden kurtarıp saran! Kün=ol fiilinin Kaf i hürmetine
beni koru!
24- Tehlikeler deryasında beni
güvende kıl ve o deryadan en hayırlı bir selamet sahiline çıkmayı
ihsan eyle. Sensin benim sığınağım ve sıkıntılar ancak Seninle
ortadan kalkar.
25- Rahmet olan yağmurun
sağanak hali gibi üzerime rızık yağdır. Her ne kadar günahta aşırı
da gitseler âlemlerin ümidi yalnız sensin.
26- Ey Celal sahibi Basir ism-i şerifin hürmetine
düşmanlarımızı sağır, dilsiz, kör ve konuşamaz
eyle.
27- Âlim ve Gani isimlerinle
beraber Sabur isminin de kal’asına sığınarak, yanlışlıktan
korunurum.
28- baştanbaşa bütün
mahlûkatın gönüllerini bana lütfunla çevir ve Fettah ism-i şerifinle
bana makbuliyet elbisesini giydir.
(üstad
böyle okurmuş)- bütün âlemlerin kalplerini Risale-i Nura ısındır ve
Fettah isminle ona makbuliyet ihsan eyle.
29- Ya ilahi! Selam ism-i şerifin hürmetine işlerimizi
kolaylaştır ve bize izzet ve yücelik ver.
30- Üzerimize af örtüsünü ger ve kalplerimize şifa ver.
Kalpleri manevi hastalık kirlerinden temizleyip şifaya kavuşturan
yalnız sensin.
31- Allahım! Hu ism-i
şerifin hürmetine, bütün rızkımızda bize bereket ihsan eyle ve
güçlük düğümlerini çöz de rahatlayalım.
32- Ey gerçek Mabud, Ya Hu ve Ya Hayre’l-halıkîn! Ve ey bizim
için rızıklar Onun cömertliğinden coşup gelen.
33- Her yönden gelen düşmanı senin yardımınla defederiz. Sen
de isminle onlara uzaktan atar ve onları
dağıtırsın.
34- Ey Celal sahibi! Çöl
kelerinin, yanına koşarak gelip şikayetini arz ettiği Zat(Hz.
Muhammed)’in şanı hürmetine onları yüzüstü ve yardımsız terk
et.
35- Ya ilahi! Benim ümidim ve seyidim
yalnız sensin. Beni tahkir etmek isteyen ordunun düzenini
dağıt.
36- Kesin yeminlerin ve
muhtevaları hürmetine bütün zararlıların tuzaklarını benden
defet.
37- Ey eski ümmetlerden beri
kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı, ihsanda
bulunanların en kerimi ve ümit kapılarının en
değerlisi.
38- Ey gizliliklere ilmiyle
nüfuz eden Nur! İsminle, yıldızımı çağlar ve asırlar boyu nurlu kıl
ve parlamaya devam ettir.
39- Nurun
kandili gizli fakat açık bir biçimde tutuşturulur. Kandiller kandili
gizli olarak nurlanır.
40- İzzet, azamet,
celal ve Kibriya sahibi münezzeh ve mukaddes olan Zat-ı Rahim’in
nuruyla küfrün ateşi söndürülür.
41-
Mabud-u bilhak (el-ilah) Hu, Samed, Zul-Batş (düşmanlarını kıskıvrak
yakalayan) Cebbar (hükmüne karşı konulmaz) ve Halim olan Zatın
yardımıyla (o nur) düşmanlarının ateşini
bastıracak.
42- Gerçek Mabud, Hak olan ve
hakkı gerçekleştiren, Cemil, Vedud ve Mucib olan Zatın yardımıyla
insanlara kendisini sevdirecektir.
43-
Hak ism-i şerifin hürmetine duamı kabul buyur, benim yanımda ol,
düşmanlarıma karşı bana kâfi gel, çünkü artık onlar çok ileri
gittiler.
44- Ey Rab ve Rahman olan
Allahım! Hiç şüphesiz sen Hak Ma’budsun! Ey kuvvetli mededkârım!
Şiddetli fırtınalar peşi peşine kopmaktadır.
45- Kâfirlerden korunmak ve düşmana şiddetli hücum
gerçekleştirmek ancak senin yardımınladır. Senin yüce kapına gelip
sığınan kimsenin karanlığı dağılır.
46-
Tâ Hâ, Yâ Sîn, Tâ Sîn (Neml) ve Tâ Sîn Mîm (Kasas ve Şuara) sureleri
hürmetine bize yönelip gelen bir saadete ermek için bizim
yardımcımız ol.
47- Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd
(Meryem) ile bizi dört bir yandan kuşatan kem gözlere karşı
korunuruz ve bu bize yeter.
48- Hâ Mîm
Ayn Sîn Kâf (Şû Râ) suresi bizi koruyan sığınağımız olsun; onun
karşısında dağlar bile sarsılır.
49- Kâf,
Nûn ve Hâ Mîm sureleri hürmetine bu himayeyi gerçekleştir. Duhan
suresinde de muhkem kılınmış bir sır vardır.
50- Elif Lâm ile başlayan sureler, Nisa suresi, Maide suresi,
En’am suresi ve nurlu kılınmış Nur suresi
hürmetine…
51- Elif Lâm Râ ile başlayan
(Yunus, Hûd, Yusuf, İbrahim, Hicr) sureleri sırrı ve İsm-i A’zam’ın
nuruyla, işlediğim her günahtan vazgeçerek
yükseldim.
52- Elif Lam Mim Ra (Rad)
suresiyle yüce olan ruhaniler ve melekler meclisine
yükseldim.
53- Amme, Abese, Naziat,
Tarik, Ve`s-Semai Zatilburuci ve Zilzal sureleri
hürmetine.
54- Tebareke, Nun, Seele
Sailün, Tehmiz (Hümeze), Ize`ş-Şemsu Kuvvirat sureleri hakkı
için...
55- Zariyat, Necm ve Kamer
sureleri hürmetine işlerim bana kolaylaşsın.
56- Hizb hizb, ayet ayet okuyucuların okudukları ve inmiş
olanlar adedince Kur`an sureleri hakkı için.
57- Ey Mevla’m! Kendilerine kitap indirdiğin her peygambere
ihsanda bulunan fazlını diliyorum.
58- O
harfler Merih yıldızı gibi yüksek ve âlidir. Asa-yi Musa ismiyle
karanlıklar dağılır.
59- Bunların sırrını
kendime şefaatçi ederek Senden niyazda bulunuyorum. Bu, insanların
kendisiyle doğru yolu bulduğu zillet ve tevazu sahibi birinin
tevessülü gibi olsun.
60- Ey merhametli
Rabbim! Bunlar öyle harflerdir ki, manaları sebebiyle çağlar ve
zamanlar boyu üstünlük kendilerine bahşedilmiş ve
yüceltilmişlerdir.
61- Ey Allahım!
Gerçekten bütün ayetler ve ihtiva ettikleriyle Sana tevessülde
bulunarak yalvardım.
62- İşte onlar, nur
harfleridir. Onların hasiyet ve meziyetlerini (bende) topla,
manalarını gerçekleştir. Her türlü hayır onlarla
tamamlanır.
63- Bana itaat eden yardımcı
bir hizmetçi gönder. Onunla sıkıntım ortadan
kalksın.
64- Ümmü`l-Kitap olan Fatiha
suresi ve arkasından gelen sureler hürmetine bu konuda bana itaat
edecek bir hizmetçi musahhar kil.
65- Ey
Mevla’m! Kendisiyle çağrıldığında bütün işlerin kolaylaştığı isminle
(ism-I A`zam) Sana yalvarıyorum.
66-
İlahi! Peygamberlerin Sana manen yaklaşmak için kendilerine şefaatçi
kıldıkları kelimeler hürmetine güçsüzlüğüme merhamet et. Günahlarımı
bağışla.
67- Ey Yaratıcım ve Seyyidim
(Efendim)! İhtiyacımı yerine getir! İşlerim sana
havaledir.
68- Ya Rabbi! Hz. Muhammed
(sav)`I ve burada cemedilen güzel isimlerini şefaatçi kılarak Senden
niyaz ediyorum.
69- Ya ilahi! Günah ve
yersiz bir bakışa varıncaya kadar bütün hatalarımdan tevbe etmeyi şu
miskin kuluna lütfeyle ve hatasından geç!
70- Beni hayır, ihlâs ve takvaya muvaffak kil ve yüce
toplulukla birlikte beni Firdevs cennetine sakin
eyle.
71- Hayatımda ve ölüp kabrin
karanlığına vardığımda bana merhametli ol ve böylece o karanlık nura
açılsın.
72- Ya ilahi! Ne olur, Mahşerde
amel sahifemi lütfunla ak eyle! Ve eğer hafif gelecek olursa sevap
terazimi ağır getir.
73- Beni, keskin
olan sırat köprüsünden koşarak
geçir ve o büyük Cehennem ateşinden ve içindekilerden
koru.
74- işlediğim her günahtan dolayı
beni affet. Çok da olsa büyük günahlarımı
bağışla.
75- Ey kadri yüce ismi
taşıyan! Bütün tehlikeli işlerden kurtuldun ve selamete
erdin.
76- Savaş, korkma! Harbet,
çekinme! Vahşi ve yırtıcı hayvanlarla dolu her yere
gir! 77- Saldır, kaçma! Dilediğin düşmanla
mücadele et! Dört yanını kuşatmış da olsa hiçbir kralın gücünden
korkma!
78- Ne bir yılandan korkarsın, ne
de bir akrep görürsün. Ne de bir aslan gürleyerek sana
gelir.
79- Ne bir kılıçtan, ne bir
hançerin yaralamasından, ne bir mızraktan ve ne ortalığı almış
kötülük ve tehlikeden korkma!
80- Bunu
okuyanın mükâfatı Hz. Muhammed'in (a.s.m.) şefaatidir. Saf saf
dizilmiş hurilerle birlikte Cennette toplanır.
81- Bil ki, Muhammed Mustafa (a.s.m.) en üstün Peygamberdir.
Allah'ın yeryüzüne yayılmış kullarının en
faziletlisidir.
82- Yüce şanından dolayı
her dileğinin başında onu an, onu şefaatçi et ki zulüm ve tecavüzden
kurtulasın.
83- Yâ İlâhî! Her gün, her an
ve her rüzgâr estikçe o seçkin Mustafa'ya salât
eyle.
84- O seçilmiş Muhammed'e (a.s.m.)
ve bütün Âline yeryüzünün bitkileri ve kıyamete kadar esen rüzgâr
adedince salât eyle!
85- Parıldayan
şimşeklerle birlikte bulutlardan dökülen yağmurlar adedince ve yeri
göğü dolduracak kadar salât eyle!
86-
Bizzat Hz. Allah'ın ve meleklerinin ona salât ve selâm getirmesi
(Onun büyüklüğünü göstermesi bakımından) sana
yeter.
87- O halde sen de, yıllar ve
günler sürdükçe ve güneş ışık saçmaya devam ettikçe, sürekli olarak
ve şefaatini dileyerek ona salât getir.
88- Âl-i Hâşim'den (Haşim Oğullarından) o paklara, hacılar
Kâbeyi ziyaret edip onu selâmlamaları adedince selâm
eyle!
89- Yâ İlâhî! Hz. Ebû Bekir ve
Ömer'den, Hz. Osman ve sarsılmaz Haydar'dan da (Allah'ın Arslanı Hz.
Ali'den) razı ol!
90- Aynı şekilde bütün
Âl ve Ashabından, evliya ve salihlerden ve bunlara tâbi herkesten
razı ol!
Amin Amin Velhamdülillahi Rabbil
Alemin.
| |
|
|
[TOP]
20.481 Zinadan Kaçınmak.
Zinadan
kaçınmak. Dinimiz evlilik dışı münasebetleri haram
kılmıştır. Hz. ALLAH (c.c) Ayeti
kerimesinde;
"ZİNAYA YAKLAŞMAYIN
ÇÜNKÜ O ŞÜPHESİZ HAYASIZLIKTIR VE KÖTÜ BİR
YOLDUR."( İsra 32) Buyuruyor. Ayeti kerimede zina yapmayınız demiyor da, zinaya
yaklaşmayınız diye Emir
veriliyor. Çünkü insanı tahrik ederek zinaya
götüren şehvet duygusundan ve tehlikelerinden
emin olmak, ancak zinaya yaklaşmamakla mümkün olur. Diyeceksiniz göz zinasının bir
kapısı olan interneti nasıl kullanalım. Evvelki yazımda ifade etmeye çalışmıştım. Sizler tespit ettiğim Kadar imanlı gençlersiniz bilgisayarın
başına abdestsiz oturmayın bilgisayarı
besmelesiz ve Hz. ALLAH’a sığınmadan açmayınız. Eğer abdestsiz ve besmelesiz
açarsanız zinaya yaklaştınız demektir. Yaklaşıldığı takdirde bu emniyeti sağlamak zorlaşır günaha
girmekten kurtulamazsınız. Bunun içindir ki,
dinimiz zinayı haram kılarken ona götüren hal ve hareketleri
şiddetle yasaklamış zina kapısını kapamıştır. Onun için biz de çok dikkatli olmalıyız elimizdeki kumandayı
çok dikkatli kullanmalıyız. Ve biz size müjde
verelim. Kim ki, eline verilen zinaya bakma
fırsatını sırf ALLAH rızası için
kullanmazsa nefsine hakim olduğundan imtihanı kazanmıştır Hz.
ALLAH’ın rızasını almıştır. Hz. ALLAH(c.c) cümle
kardeşlerimizi şeytanın ve nefsinin şerrinden muhafaza
etsin inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.482 Zulmedenlere Meyletmeyin Yoksa Size De Ateş Dokunur. (Hud-113)
Zulmedenlere Meyletmeyin Yoksa Size De Ateş Dokunur. (Hud-113)
"ZULMEDENLERE MEYLETMEYİN YOKSA SİZE DE ATEŞ DOKUNUR.
"(Hud-113.) Hazreti ALLAH (c.c) ayeti
kerimesinde: "Zulmedenlere
meyletmeyin yoksa size de ateş dokunur." (Hud-113) buyuruyor nefsine uyan
şeytana askerlik yapan bütün zulmedenlere duyuruyor. Kim bu zulmedenler!
1-Dinimizde bölücülük yapıp nifak
çıkaranlaradır. 2-Devletimizde bölücülük
yapıp fitne çıkaranlaradır. 3-Devletimize
zulmedenlere meyleden onları destekleyen Dinimizde mezhep kavgası çıkarıp dinde bölücülük yapanlara
ateş dokunduğuna İran’da ve Irakta
kerbela hadiselerinde şahit olduk müslüman müslümanı kırdı
kırıyor. Devletimiz içinde ki bölücülere ve
onlara yataklık edenlere de gereken ateş dokundu
yakmaya devam edecek
inşaALLAH. Şimdi ise dış devletlerin
ülkemizde bölücülük yapanlara meyletmelerine ve sahip çıkmalarına ateşin dokunma zamanın geldiğine
inanıyoruz. Yakındır inşaALLAH bekliyoruz
onlar da beklesinler gün gelecek islâm ülkelerini yakan ateş
zamanı gelince Hazreti ALLAH’ın izniyle
sönecek Avrupa ve Amerika’yı yakmaya başlayacak. Ülkemiz masumlara kucak açan ülkedir bu idarecilerimiz imanlı
kişilerden kurulu kadroya sahiptir. Bu güzel
vatanımızı bölmek isteyen bölücülere kucak açan, onları pohpohlayan
dış düşmanlar kucaklarına aldıkları ateşler
ile yanacaklardır ömrümüz olursa göreceğiz
inşaALLAH. Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.483 Zemzem Namazı
Zemzem Namazı Zemzem Suyunun Ücreti
Olan Şükür Namazı
Muhterem
kardeşlerim. Hac farizasını ifa ettiğim sene
Mekke ve Medine’de yaşadığım ibretlik hadiseleri ilginizi çeker
düşüncesi ile buraya asıyorum. Mürşidimizden duymuştum ki
hacca davet edilip gidenler olduğu gibi davet edilmeden gidenler de
oluyor fakat en efdal olanı davetle gidenlerdir
demişti. 1994
senesi hacca niyet ettiğimizi söylemiştik. Bize hacca gitmeden hacı ol sonra yola çık
buyurdular. Çok tuhafıma gitmişti çok
üzülmüştüm demek oluyor ki, bizi oraya gitmeye layık
görmemişti. O günün gecesi manada elimde
evraklar hacca gitmek için vize almaya bir büroya giriyorum ve
yetkili memura hacca gitmek istediğimi söyledim. Yetkili memur önünde bulunan
büyük bir kitabı açtı benim adımı aradı bulamadı ve senin ismin
burada geçmiyor bu sene sana hac yok deyince, fakat nasıl olur diye
itiraz etmiş ve yalvarmıştım yetkili memur sabret sıranı bekle
zamanı gelince gidersin demişti. O sene
gidememiştim. 1995 yılı yine mürşidimizin
huzuruna çıktık. Efendim hacca niyet ediyoruz ne buyuruyorsunuz diye
sorunca maddi durumumun müsait olup olmadığını borcum olup
olmadığını sordu biz de maddi durumumuzun iyi olduğunu borcumuzun da
olmadığını söyleyince, gidiniz ve hacı olarak dönünüz orada alış
verişlere dalıp vaktinizi dünyalık şeyler için harcamayın orada
zamanınızı manevi alışveriş ile geçirin. Çünkü feyz deryasına
gidiyorsunuz o deryayı bırakıp maddi deryaya dalmayın orada satılan
eşyaların hepsi burada satılıyor aksi takdirde alacağınız
diplomanızda hacı yerine tüccar yazar demişti ve şu kıssayı
anlatmıştı. Zamanın birinde iki arkadaş hacca gidiyorlar. Birisi vaktini tavaf ve namazlar ile geçirirken diğeri ise
vaktini Mekke çarşılarında alış veriş ile
geçiriyormuş. Aklına geldiği zaman da
tavaflara katılıp ibadet yapıyormuş. Bir
akşam bu iki arkadaş otelde buluşmuşlar. Alışveriş yapan arkadaşı aldığı eşyaları arkadaşına
gösteriyormuş. Aldığı eşyaların içinde
bulunan su maşrapasını da arkadaşına göstererek bunu da aldım ki,
bazı yerlerde zemzem içmek için bardak olmuyor orada kullanacağım
deyince pazarla ilgisi olmayan arkadaşı da diyor ki, sen onu bana
ver kaç paraya aldın ise sana vereyim. Sen
kendine başka alırsın olmaz mı deyince pazarcı arkadaşı tabii olur
diyor ve bir riyale aldığı maşrapayı üç riyale arkadaşına satıyor
devam eden günlerde de hac farizasını bitirip memleketlerine
dönüyorlar. O
kutsal beldede günlerini pazarda geçiren bir rüya
görüyor. Rüyasında bütün hacı adaylarının
büyük bir meydanda toplandıklarını Hacc diplomalarını almak için
arkadaşı ile beraber sırada beklemektedirler. Onlara sıra geliyor ve diplomalarını alıp
açıyorlar. Zamanını tavaf ve namazlar ile
geçiren diplomasını açıyor ve Ey ALLAH’ım sana çok şükür hacı
olmuşum deyince rüyayı gören pazarcı ise diplomasını açıyor ve
bakıyor ki, hacı yazılması gereken kısımda tüccar
yazıyor. Uyanınca da ah vah ediyor fakat
geçti. Sizde
orada her geçen saatleri ibadet ve taat ile geçirin
demişti. Biz de Hz. ALLAH’ın izniyle
hazırlığımızı yaptık. Feyiz denizi olan o mübarek beldeye vardık. Mekke’de ilk
gördüğüm rüya, Mescidi haramın bulunduğu yerde kendimi denizin
içinde, insanların o denizin içinde normal bir yaşam
sürdüğünü. Denizin içinde oksijen sıkıntısı
çekmeden birbirimizle konuşabiliyorduk. Bu rüya bana oranın gerçekten
feyiz denizi olduğunu göstermişti. Mümkün
olabildiğince alış verişlere acil ihtiyaçlar dışında çıkmamaya
gayret ettik. Günlerimizi tavaf ve namazlar kuranı kerim okumakla
geçiriyorduk. Bir gün tavafımı bitirdim
zemzem içmek için sıraya girdim yanımda olan bir hacı adayı bana
dönerek dedi ki. Bu rahmet suyunun borcunu
ödemek lazım. Ben her zemzem içtiğimde iki rekât şükür namazı kılıyorum
demişti. Fakat
gafletten mi daha evvel böyle bir haber duymadığım için mi, şükür
namazı kılmadan, Tavaf namazını kıldım ve istirahate
çekildim. Birazdan sonra da terliklerimi
seccademi yastık yaptım ve uyku bastı uyuyuverdim. Manada kendi evimde oluyorum ve
belediyeden memurlar eve giriyorlar ve su borcum olduğunu
söylüyorlar. Ben ise itiraz ediyorum benim borcum yok, ben borcumu ödedim
dedi isem de, hayır borcunu ödemelisin diye beni sıkıştırırlar iken
uyandım. Kalktım oturdum ve az evvel bana
zemzem namazı kılmamı tavsiye eden kişiyi hatırladım ve gittim
abdest tazeledim ve iki rekât şükür namazı kıldım. Ve vakit geçirmeden uykuya yattım ve mana Âleminde beyazlar
içinde bir Arabi iki elinin arasına aldığı zemzem dolu gümüş bir
tası bana uzatıverdi. Bende o suyu içerken
uyanmıştım. Ve
o rüyadan sonra her tavaf namazının ardından iki rekâtta zemzem suya
için, şükür namazı kılmayı ihmal etmedim. Medine’yi münevverede ise
Resulullah (s.a.v). Efendimizin kabri şerifini ziyarete
gidiyordum. İşte o günlerden bir gün yine ziyarete giderken otelin
altında olan yemekhanede, nefsime uyarak sarmısaklı cacık ile
beraber bir tabak pilav yedim. Hâlbuki daha evvel dikkat
ediyor sarımsaklı hiç bir şeyi ağzıma sokmuyordum, o gün ise nefsime
uydum ve yedikten sonra ziyaretimi yaptım. İbadet ve taatten sonra uzandım
kendimi Resulullah (s.a.v).Efendimizin kabri şerifinin yanında
görüyorum ve oradan ses geliyor, yiyecektin de neden geldin,
yiyecektin neden geldin. O sesle uyandım
kalktım ağzımı misvakla temizledim tevbe istiğfar ettim bir daha da
orada ağzıma sarmısaklı hiç bir şey koymadım. Nur peygamberimiz dünyada iken ashabı kiramın sarımsak soğan
yiyip mescidi nebeviyeyse gelmesini istemiyordu ve Ahirette olmasına
rağmen yine istemiyordu. Hz. ALLAH(c.c) yaptığımız bütün
ibadet ve taatlarımızı kabul etsin. Zatına has bir kul peygamber
(s.a.v). Efendimize ümmet etsin. Vel hamdü lillahi Rabbil
Âlemin. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ
Ali Muhammed. YALNIZ HZ. ALLAH(c.c) KORK Akl-ı selim
sahibi ol. Aklını kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAH’tan korkuyorum
‘diyorsun. Hâlbuki sen Onun gayrinden
korkuyorsun. Cinden de, İnsandan da, Melekten
de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükut
eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya
azabından da korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve yalnız, azap ile azap edecek olan ALLAH (Celle ve
Celalühü.)’dan kork.
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.484 Zemzem suyunun esrarı.
Zemzem suyunun esrarı. Bekir kardeşimizin Zemzem suyu
haber yazısı bize 1995 yılında Hacc farızasını ifa ettiğimizde
yaşadığımız bir manevi hadiseyi hatırlattı. Şöyle ki; Beytullahı tavafımı bitirmiş Zemzem kuyusuna
inmiştim. Zemzem suyumu içmiş seccademi
sermiş tavaf namazını kılacaktım. Sağ tarafımda bulunan bir
hacı, Tavaf namazından sonra iki rekat da
Zemzem suyu için namaz kıl dedi. Fakat böyle
bir namaz şartı duymamış olduğum için hiç
ciddiye almamıştım. Tavaf sahasından ayrıldım istirahate çekildim terlik
torbamı yastık yaparak yüzüm beytullaha dönük
vaziyette yattım. Daha uykuya yeni dalmıştım
ki etrafımı resmi kıyafetli memur kılıklı
insanlar sardı. Bana, Su borcun var neden
ödemiyorsun dediler ben ise itiraz ediyor
benim su borcum yok diyordum. Yetkili memur
ise bana çıkışırcasına "kalk borcunu
öde Derken"
uyandım. Kalktım oturdum aklıma bana zemzem suyu için de
namaz kıl diyen hacının sözleri
geldi. Hemen
kalktım abdest tazeledim ve yine yüzüm beytullaha dönük vaziyette yattım. Daha gözümü kapatmıştım ki,
"baktım karşıdan ihramlı
bir hacı geliyor elinde de gümüş renkli bir
tas içi Zemzem dolu al şimdi içebilirsin
dedi" ve ben uyandım. Bu hadiseden sonra her tavaf
namazından sonra iki rekat da Zemzem suyu
için şükür namazı kılmayı ihmal etmedim. Hz.
ALLAH şahidimdir ki bu hadiseyi yaşadım. Bundan sonra hacca giden her
rastladığıma bu hadiseyi anlatıp Zemzem suyu
için şükür namazı kılmalarını tavsiye ettim. İşte bu mesajla da siz kardeşlerime de tavsiye
ediyorum. Şunu
iyi bilelim ki Hz. ALLAH (c.c) bu mucize rahmet suyu
için şükür bekliyor. Selamı
Aleyküm
Kalpteniman
| |
|
|
[TOP]
20.485 Güncel Yazılar
|
|
|
|
|
|
|
Bugünkü Ziyaretçi Sayısı 42 ziyaretçi (486 klik) Hoşgeldiniz |
|
|
|
|
|
|
|