islamilminfazileti
  KALPTENİMAN P-Z HARFİ DİNİ YAZILAR
 

[TOP]

20.391 Peygamber Efendimizin Altı Rakamının Sırrı

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Peygamber Efendimizin Altı Rakamının Sırrı

Peygamber Efendimizin Altı Rakamının Sırrı

 
Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) efendimizin hayatındaki önemli sayılar ve 6 sayısının sırrı.
 
Geçenlerde Muhyiddin İbni Arabi Hazretlerinin o muhteşem kitaplarından birini okurken bir paragrafa gözüm takıldı. O sırlar deryası , ilimler deryası anlatımlarının birinde ‘’ ALLAH (c.c) 6 sayısını Peygamber efendimize has kıldı ki daha önce bu kimseye verilmemiştir ‘’ cümlesi kafama takıldı. Biraz araştırma yapınca aşağıdaki inanılmaz sonuçlar ortaya çıktı, sizlerle paylaşmak istedim. Doğrusunu ALLAH bilir.
 
Sevgili Peygamberimizin ;
 
Doğum tarihi : 20.04.571 : 2+4+5+7+1 : 19
 
Vefat tarihi : 08.06.632 : 8+6+6+3+2 : 25
 
Evlendiğinde yaşı : 25
 
Babası Hz Abdullah’ın vefat ettiğindeki yaşı : 25
 
Kızı Hz. Fatıma annemiz vefat ettiğindeki yaşı : 25
 
Şimdi gelelim 6 rakamının ve katlarının enteresan varlığına ;
 
• ‘’ ALLAH Gökleri ve yeri 6 günde yarattı’’ ( Resulüm kainatı senin yüzü suyu hürmetine yarattım ) kudsi hadis .
• ALLAH (C.C) ismi şerifinin ebced değeri : 66
• Vekil ismi şerifinin ebced değeri : 66
• ALLAH (c.c) nin zati sıfatları : 6
• “İnsanı-Âdem'i kendi suretimde yarattım”. Adem den kasıt peygamber efendimizdir.
• Muhammed isminin ebced değeri : 132 : 1+3+2 : 6
• 132 6 ya tam sayı olarak bölünüyor
• 132 iki cihan güneşi peygamber efendimizin isminin ebced değeri ikiye bölününce çıkan sonuç 132/2 : 66
• Peygamberimizin vefat tarihi toplamından ( 25 ) doğum tarihi toplamını ( 19 ) çıkarınca sonuç ; 25-19 : 6
• Peygamber efendimizin vefat tarihi 632 – doğum tarihi 571 : 61 . Kuranı Kerimin 61. suresi olan Saf suresinin 6. ayetinde Hz. İsa tarafından Ahmed ismiyle peygamber geleceği müjdelenmiştir. Ahmed ismi Kuranda sadece bu ayette zikredilmiştir.
• Peygamber efendimiz 632 yılının 6. ayında vefat etmiştir.
• Babası peygamberimiz anne karnında 6 aylıkken öldü
• Peygamber efendimiz 6 yaşındayken babasının kabristanına gitti.
• Peygamber efendimiz tanyeri ağırırken doğmuştur , kısaca saat 6 civarı
• Annesi 30 yaşında iken vefat ettiğinde , peygamberimizin yaşı 6 idi
• Peygamberimizin kızı Hz. Zeynep 30 yaşında vefat etti. Hz. Zeynep Peygamberimizin Hz. Hatice den olan çocuklarından vefat eden 5. si idi 30/5 : 6
• Hz Zeynep doğduğunda Peygamberimiz 30 yaşındaydı. Hz Hatice ile evliliğinin 5. yılında Hz. Zeynep dünyaya gelmişti 30 /5 : 6
• Zeynep isminin harf toplamı 6
• Hz Zeynep 30 yaşında vefat ettiğinde Peygamberimiz 60 yaşında idi . Kuranın 30 suresi olan Rum suresi de 60 ayettir.
• Süt annesi Halime nin isminin harf toplamı 6
• İlk eşi Hz. Hatice isminin harf toplamı 6
• H harfi Latin alfabesinin sessiz 6. harfidir.
• İlk eşinden 6 çocuğu oldu
• 6 çocuğunun isimlerinin harf toplamı 36
• Soyu 6. Çocuğu olan Hz. Fatıma dan devam etti
• Hz. Fatıma'nın isminin harf toplamı 6
• F harfi Latin alfabesinin 6. harfidir
• Hz Fatıma peygamberimizin vefatından 6 ay sonra vefat etti
• Peygamber efendimiz küçük bir çocuk olan Hz Ali efendimizi himayesine aldığında yaşı 36 idi
• Peygamberimizin kızı Hz. Ümmü Gülsüme Hz Osman la 6 yıl evli kaldıktan sonra vefat etti
• Peygamberimiz 6 defa evlat acısı yaşamıştır.
• Mekke müşrikleri risaletin 6. yılında 616 da peygamberimizi öldürme kararı almıştı.
• Hudeybiye anlaşmasını hicretin 6. yılında yaptı.
• Hicretin 6. yılında annesinin kabrini ziyarete gitmiştir.
• Kabedeki 360 putu temizledi
• Peygamberimizin 6 yayı vardı
• Peygamberimizin 6 halası vardı
• Hicretin 6. senesinde resmi evraklarda kullanmak üzere Mühri Şerif yaptırmıştı . Bu Mühri Şerif Hz. Osman'ın 12 senelik halifelik zamanında 6. senesinde Eris Kuyusuna düşerek kaybolmuştur.
• 6. yüzyılda peygamber oldu
• Miraca çıkan 6. peygamber oldu
• Hz Isa dan 6 asır sonra gelmiştir.
• İnzivaya çekildiği Hira mağarası Mekkenin kuzeyinden yaklaşık 6 km ileridedir.
• Peygamber efendimizden önce sadece 16 kişi Muhammed ismini almıştır .
• Peygamberimizin amcası ve süt kardeşi Hz. Hamza Mekke devrinin 6. yılında 616 da Müslüman oldu
• Peygamberimizin 13 nikahlı hanımı vardı , bunlardan sadece 2 tanesiyle zifaf etmedi 13-2 : 11 bunlar dışında 1 cariyesinden çocuğu oldu 11+1 : 12 . Bu hanımlarından 2 tanesinden çocukları oldu 12/2 : 6
• Cennet isminin harf toplamı 6 dır.
• Peygamberimizin cennet teki makamının ismi ‘vesile’ isminin harf toplamı 6 dır.
• Peygamberimiz 6 yer de şefaat edecektir.
• İmanın şartları 6 dır .
• Kuranda peygamber efendimize ithaf olunduğu söylenen ve peygamber efendimizin isimlerinden olan Yasin suresi kuranın 36. suresidir.
• Yasin suresi 3000 harftir
• ‘’Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et ‘’ Bu ayetin hükmü gereği peygamberimiz , 6 ay müddetle Mescid-i Nebeviye sabah namazına gitmeden önce, Hz. Fatıma ve Hz. Alinin evlerine uğrar ve kapılarının önünde durur: Ey Ehl-i Beyt (Muhammedin ev halkı) namaza kalkınız buyururdu.
• Kendisine, ilk vahiy ve peygamberlik başlangıcı, uykuda Sadık rüyalar görmekle olmuştur. Peygamberimiz , 6 ay bu hal üzere kaldı.
• 1.Akabe görüşmesinde 6 medineli Müslüman oldu
• 2. akabe görüşmesinde görüşmeye 12 medineli Müslüman geldi
• Peygamber Efendimiz (s.a.v)  buyurdular ki; 6 şey 6 yerde gariptir...
1- Namaz kılmayanlar arasında Mescid gariptir.
2- Okumayanların evinde mushaf gariptir.
3- Fasık kimsenin içinde Kuran gariptir.
4- Müslüman saliha kadın, kötü huylu zalim adamın elinde gariptir.
5- Salih müslüman erkek, kötü huylu alçak kadının elinde gariptir.
6- Kendisini dinlemeyenler arasında alim gariptir.
 
• Resul-i Ekrem Efendimiz , Ramazan orucunu tutanların, Ramazan'ın hemen ardından gelen Şevval ayında 6 gün daha oruç tutmalarını tavsiye etti.
• Peygamber Efendimiz (sav)Hz. Ali’ye buyurdu:
“Ya Ali, altı yüz bin koyun mu istersin, yahut altı yüzbin altın mı veya altı yüzbin nasihat mı istersin?”
Hz. Ali dedi: “Altı yüzbin nasihat isterim.”
Peygamberimiz buyurdu: “Şu ( 6 ) altı nasihate uyarsan altı yüz bin nasihate uymuş olursun:
1 Herkes nafilelerle meşgul olurken sen farzları ifa et. Yani farzlardaki rükünleri,vacipleri,sünnetleri,müstehapları ifa et.
2 Herkes dünya ile meşgul olurken sen ALLAH’u Teâla’yı hatırla. İslam’a uygun yaşa; İslam’a uygun kazan; İslam’a uygun harca.
3 Herkes birbirinin ayıbını araştırırken sen kendi ayıplarını ara. Kendi ayıplarınla meşgul ol.
4 Herkes dünyayı imar ederken sen dinini imar et,zinetlendir.
5 Herkes halka yaklaşmak için vasıta ararken, halkın rızasını gözetirken sen Hakk’ın rızasını gözet; Hakk’a yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara.
6 Herkes çok amel işlerken sen amelin çok olmasına değil, ihlaslı olmasına dikkat et.”
• ALLAH Resulü mealen şöyle buyururlar:
"Siz bana altı ( 6 ) meselede söz verin; ben de size cenneti tekeffül edeyim."
1. "Konuşurken dosdoğru konuşun!"
2. "Vadettiğinizi yerine getirin!"
3. "Emanette emin olun!"
4. "İffetli olun!"
5 Gözlerinizi harama karşı kapayın!"
6. "Elinizi başkalarına zarar vermekten uzak tutun! "
 
* Efendimiz in (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilir:
ĞBen altı ( 6 ) hususta peygamberlere üstün yapıldım:
1- Bana az, ama öz söz söyleme sırrı verildi,
2- Düşmana korku salma (heybetiyle) desteklendim,
3- Harp ganimeti bana helal kılındı,
4- Yeryüzü bana temiz ve namazgah kılındı,
5- Ben bütün yaratıklara peygamber olarak gönderildim,
6- Benimle peygamberlerin gelmesi sona erdirildi
 
Peygamber efendimizin hayatında 6 sayısının bu kadar enteresan bir şekilde yer almasının sırrına vakıf olma şerefini bana da bahşettiği için Rabbime hamdolsun. Hatamız olduysa düzeltin lütfen . Biraz düşündüğünüzde elektronlardan , güneş sistemine kadar sarmal bir şekilde sürekli dönmekte olan kainatımızın dönüşü 6 rakamına ne kadar çok benziyor değil mi ? Doğrusunu ALLAH bilir.
 
Bu aciz kuldan , ALLAH (c.c)'yü ve Peygamber efendimizi seven Salihlere selam olsun .

Kalpteniman

 

[TOP]

20.392 Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa S.A.V Den Gelen Selâm.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa S.A.V Den Gelen Selâm.

Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)  Den Gelen Selâm.

 
1954  Yılı Sakarya’nın yakın köyünden şehre taşınmıştık.
Rahmetli babam bizi meslek sahibi olmamız için  işçi bulma kurumu
vasıtasıyla bir terzi ustasına teslim etti.
 
Artık şehir yaşantımız başlamıştı.
Rahmetli ustam ihlaslı biriydi beş vakit namazımızı çoğunlukla
cemaatle kılıyorduk.
Çalıştığım terzi dükkânında muhabbet genellikle dini sohbetler içerikliydi.
Bir gün dükkanımıza kendine elbise diktirmek isteyen bir imam gelmişti.
Konu döndü dolaştı alkol konusuna geldi.
İmam içkinin azının da çoğunun da yasak olduğunu ve vücudu sarhoş eden bütün
içeceklerin küllühun haram olduğunu Ayeti kerime ve hadisi şeriflerle açıklamıştı.
Zaten içkiden nefret ediyordum İlâhi emirleri de duyunca büsbütün tiksinti duydum.
 
İşte tam bu dönemde. Taşındığımız köyde düğün merasimi tertiplenmiş ailecek bizi
davet ettiler.
Annem babam ve ben köye gittik dört kız kardeşim baba annemle şehirde kaldılar.
Annem beşinci kardeşe hamileydi beşinci kardeşimizin erkek olmasını arzu ediyorduk.
 
Köyde eski düğün adetlerine göre eğlence yapılıyordu geç vakit oldu babamı bulup
kimin evinde misafir kalacağımızı öğrenmek için aramaya çıktım düğün sahibinin
evinin altında bodrum katında içki alemi olduğunu babamın da orada olduğunu öğrendim.
 
Oraya gittim rahmetli babam içki müptelası değildi düğün sahibinin hatırını kıramamış
o aleme katılmıştı ben içeriye girip babama ne zaman gideceğiz baba demeye fırsat kalmadan
arkadaşı beni yakaladı masaya sandalye çekip oturttu ve bir bardak içkiyi önüme koydu.
 
Ben şaşırmıştım utandım sıkıldım içkiyi koyan babamın en yakın arkadaşıydı tabii ben içmeyeceğimi ısrarla söyleyince babama seslenerek  söyle  içsin koca delikanlı deyince babam ben karışmam dedi ve içki içmekten kurtuldum.
O gece köyde kaldık sabah ilk otobüsle şehre geldik eve geldim ki kız kardeşim büyük bir heyecanla, abi bu gece Peygamber Efendimiz bizim eve geldi padişah kılığındaydı bana ben kimim biliyor musun, Siz "Lâilahe illALLAH Muhammed resulullah" diyorsunuz ya işte O Muhammed benim dedi ayrıca siz erkek kardeş bekliyorsunuz
fakat size yine kız kardeş gelecek dedi ayrıca ağabeyine selâmımı söyle ondan çok memnunum dedi.
Abi  sen ne yaptın da sana peygamberimiz selâm gönderdi deyince bana içki içirmek istediler ben içmedim ondan olsa gerek demiştim, işte o selâm bize genç yaşımızdan bu yaşımıza kadar rehber oldu imanımıza iman kattı Elhamdülillahı Rabbil Alemin.
 
Birkaç ay zarfında da bize Resulullah (s.a.v)  Efendimiz size kız kardeş gelecek dediği kız kardeşimiz dünyaya geldi.
1957 yıllarında ana karnındaki bebeğin cinsiyeti  bilinmiyordu biz bu haberi peygamber Efendimizden almıştık.
 
Bu hadiseler manevi kuvvetleri arttıran hadiselerdir  Hazreti ALLAH (c.c) cümle kardeşlerimize böyle manevi hadiseleri yaşatsın İnşaALLAH.
 
ALLAH’ümme Salli Alâ Seyyidina Muhammed.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.393 PEYGAMBER HATIRI GÖZETMEYEN KANDİL GECELERI ILE DALGA GEÇEN,EVLİYALARA INANMAYAN INANANLARI SAPTIRAN MEHMET OKUYAN !!!!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
PEYGAMBER HATIRI GÖZETMEYEN KANDİL GECELERI ILE DALGA GEÇEN,EVLİYALARA INANMAYAN INANANLARI SAPTIRAN MEHMET OKUYAN !!!!



ALLAHTAN KORKAN PEYGAMBERİNDEN KORKMAYAN
MEYDANI BOŞ BULMUŞ MEHMET OKUYAN !!!

Kandil gecelerini alaya aldın miraç hadisesiyle dalga geçtin Evliyalarla devamlı alay ediyorsun sen Allahtan korkmuyor musun sen ne vicdansız bir adamsın sana ve senin peşinden gidenler seni imam görenler Ahirete çıktığınız zaman ne yüzle  hazreti Allahın huzuruna çıkacaksınız.  


Ahirete çıktığın zaman  Hazreti Muhammedîn(s.a.v) karşısına ne yüzle çıkacaksınız.
Size soracak miracıma neden ınanmadın? ümmetim bir araya gelsin diye kandil geceleri
tertipledim onları kötüledin ümmetimin akıllarını karıştırdın diye size soracak ne cevap vereceksin?

Nefsine uymuş şakşakçıların orada seni yalnız bırakacaklar kendi halinde hesap vereceksin.
Bu dünyada yaşadığın şan şöhret orada seni kurtaramayacak cezanı bulacaksın.
Orada yalnız peygamber efendimiz değil dünyada yaşamış bütün evliyalar onları aşağıladığın için yakana yapışacaklar senden davacı olacaklardır .
Bu sözler size masal gibi geliyor değil mi? oraya gittiğiniz zaman siz ve sizin gibi düşünenler göreceksiniz.

Gayba inanmak senin dediğin gibi değil, Gayba inanmak kuran ne diyorsa peygamber ne diyorsa kalpten iman etmektir.
Kuran peygamber s.a.v. Efendimizin kalbiyle indiğine göre peygamberimiz nurun kaynağıdır sen ise kurana bakarım diyorsun gelen hadislerin nur kaynağından geldiğini
göremiyorsun.

Nefsine uyanı kabul ediyor nefsine uymayanı inkar ediyorsun kalp gözü kör bir adamsın.
Sen böyle devam ettiğin müddetçe zaman gelecek kuranda  nefsinize uymayan ayetleri de inkar edersiniz.

Şu anda siz şeytanın güdümündesiniz de farkında değilsiniz zamanla gerçeği görecek bin pişman olacaksınız inşaAllah çabuk ayılırsınız.

Daha evvel de kitap yazmış fakat yanlış yazmışım diyerek pişman
olmuşsunuz yine öyle olacak gün gelecek kuran çarpmaz diyorsunuz ya doğru, sizi evliyalar çarpacak.
Hazreti Allah her kuluna mühlet verir zamanı gelince de cezasını verir sana verdiği mühleti O bilir ....
Sonuç olarak sen tuttuğun yoldan memnunsun biz de tuttuğumuz yoldan  memnunuz.
Biz kurana öyle iman ettik ki  hazreti Allah konuşuyormuş gibi okuruz ve dinleriz.

Dünyevi konularda da uhrevi konularda da fazla araştırmayız her emrini peşinen kabul etmiş kalpten iman etmişizdir.

Resuluna da aynıyız hadisleri araştırmayız araştıran şüphededir onun imanı sakattır o kişi zaman gelir
kuranı da araştırmaya ve şüphe duymaya başlar onun içine şeytan şüphe tohumunu atmıştır o da kendini
allame görür her şeyi bildiğini zanneder hiçbir şey bilmediğini bilmez.

Kalpten iman etmek her babayiğidin harcı  değildir o içinde şüphe tohumu ile ömür geçirir de farkında olmaz hazreti Allah c.c. sizin aklınızı başınıza getirsin inşaAllah....

Kalpteniman
.

[TOP]

20.394 Resulullah S.A.V Efendimizin Mübarek Saçı Şeriflerinin Merasimle Yıkanması.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Resulullah S.A.V Efendimizin Mübarek Saçı Şeriflerinin Merasimle Yıkanması.


Resulullah (s.a.v), Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle yıkanması.
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle itina ile yıkanması
bizi çok duygulandırdı.
Hz. ALLAH (c.c) hizmet edenlerden razı olsun inşaALLAH.
Peygamber sevgisi budur işte Peygamber (s.a.v), Efendimiz sevmenin nişanesi budur işte.
 
Vehhabiler bu işe şirktir saplantısına kapıldılar bu feyz deryasından mahrum kaldılar.
Peygamberini sevdiğini iddia eden O'nun bu nişanelerini gördüğü zaman gözlerinden yaş boşalır
Düşünün ki ahirete göçtük Resulullah (s.a.v)  Efendimizin öncülüğünde
Hz. ALLAH’ın huzurunda  hesabımız görülüyor.
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimizin emanetlerine değer veren sünnet ehli ümmeti bir tarafta,
Ona değer verenleri şirk batağında gören vehhab ismini kendilerine takanlar bir tarafta.
Peygamber sevgisini şirkle bir gören ve Alay edenler o gün utançlarından Resulullah (s.a.v)
Efendimizin yüzüne nasıl bakacaklar acaba?
 
Bize bir yakınımız Ürdünlü bir şeyhe emanet olan küçük bir sanduka işinde muhafaza edilen
Resulullah (s.a.v)  Efendimize saçı şerifini getirdi bize bu resulullah Efendimizin saçı dedi biz inandık.
Ertesi Sabah komşumuz geldi bu gece sizin evinizin üstünde yeşil bir nur gördüğünü söyleyince
ona hadiseyi anlattık ve kutuda muhafaza altına alınmış mübarek saçı şerifi çıkardık gösterdik
evimize peygamber sevgisiyle göz yaşı aktı.
 
Onun muhabbeti Hz. ALLAH’ın muhabbetinin gelmesine vesiledir O'nun muhabbetinin saygısının
hürmetinin olmadığı yere Hz. ALLAH (c.c) girmez Ona değer vermeyene Hz. ALLAH (c.c) değer vermez
İmanı kemale ermez o kişi iman ettim der kendini kandırır.
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi zatına kul Habibine ümmet etsin inşaALLAH.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ Ali Muhammed.
 
Üzgün dede. Resulullah (s.a.v), Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle yıkanması.
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle itina ile yıkanması
bizi çok duygulandırdı.
Hz. ALLAH (c.c) hizmet edenlerden razı olsun inşaALLAH.
Peygamber sevgisi budur işte Peygamber (s.a.v), Efendimiz sevmenin nişanesi budur işte.
 
Vehhabiler bu işe şirktir saplantısına kapıldılar bu feyz deryasından mahrum kaldılar.
Peygamberini sevdiğini iddia eden O'nun bu nişanelerini gördüğü zaman gözlerinden yaş boşalır
Düşünün ki ahirete göçtük Resulullah (s.a.v)  Efendimizin öncülüğünde
Hz. ALLAH’ın huzurunda  hesabımız görülüyor.
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimizin emanetlerine değer veren sünnet ehli ümmeti bir tarafta,
Ona değer verenleri şirk batağında gören vehhab ismini kendilerine takanlar bir tarafta.
Peygamber sevgisini şirkle bir gören ve Alay edenler o gün utançlarından Resulullah (s.a.v)
Efendimizin yüzüne nasıl bakacaklar acaba?
 
Bize bir yakınımız Ürdünlü bir şeyhe emanet olan küçük bir sanduka işinde muhafaza edilen
Resulullah (s.a.v)  Efendimize saçı şerifini getirdi bize bu resulullah Efendimizin saçı dedi biz inandık.
Ertesi Sabah komşumuz geldi bu gece sizin evinizin üstünde yeşil bir nur gördüğünü söyleyince
ona hadiseyi anlattık ve kutuda muhafaza altına alınmış mübarek saçı şerifi çıkardık gösterdik
evimize peygamber sevgisiyle göz yaşı aktı.
 
Onun muhabbeti Hz. ALLAH’ın muhabbetinin gelmesine vesiledir O'nun muhabbetinin saygısının
hürmetinin olmadığı yere Hz. ALLAH (c.c) girmez Ona değer vermeyene Hz. ALLAH (c.c) değer vermez
İmanı kemale ermez o kişi iman ettim der kendini kandırır.
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi zatına kul Habibine ümmet etsin inşaALLAH.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ Ali Muhammed.
 
Kalpteniman

 

 



[TOP]

20.395 Riyâ Şirktir.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Riyâ Şirktir.



RİYA KOKUSU
 
Muhterem kardeşlerim, Riya ve gösteriş yapmanın tehlikesini hatırlatma yazısını yazmaya başlarken içimden gelen ses sakın, sende yazdığın bu yazıyı
İnsanlara bir marifet göstermek için yazmış olmayasın
Dikkat et diye seslendi. Kendi kendime sordum sen bu yazıyı insanlar beğensin teşekkür etsinler diye mi yazıyorsun yoksa Hz. ALLAH’ın rızası için mi yazıyorsun,
İçimden hem Hz. ALLAH hem kullar beğensin diye bir esinti geçince, bende riya kokusu var olduğuna kanaat
Getirdim ve tevbe ettim. Kardeşler yanlış anlamayın Hz. ALLAH’ın rızası için yapılan bir işe kul rızası
eklenir ise, o zaman kuldan da bir şey bekleniyor demektir. Hz. ALLAH’ın rızası varken kuldan teşekkür
beklemek ne kadar doğru olur. Düşünün ki, siz çok Varlık sahibi birisiniz her keze yardımda bulunuyor destek oluyorsunuz. Size muhtaç birisi kalksa ona tanıdığınız size ait imkanları başkalarına kendininmiş gibi gösterse, kendini onlara marifet sahibi olarak tanıtıp saygı göstermelerini beklese ne kadar kızarsınız. Ancak kullara yaptığı yardımı Hz. ALLAH’ın rızası için
yapar kullardan bir şey beklemez ise o zaman Riya da
olmaz kokusu da bulaşmaz. Onun için Riyanın kokusundan bile Hz. ALLAH’a sığınmak lazım. Bizler de hiç bir şeye sahip olmadığımız halde, kimin malı ile kimlere gösteriş yapıyoruz. Vücudumuz onun Ruhumuz onun Aklımız onun. Haddimizi bilmemiz lazım. Hz. ALLAH Ayetinde,
 
"Yazıklar olsun o namaz kılanların haline ki, kıldıkları.Namazdan gafildirler onlar gösteriş yaparlar."(Maun 4-5-6)
 
"Biz sizi sadece ALLAH Rızası için yediriyoruz sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür beklemiyoruz. "
(İnsan 9)
 
Resulullah (s.a.v) ise Hadisi şerifinde, Gizli şehvetten
sakınınız, Mesela bir Alimin, İnsanların rağbet ve ikbalini arzu edip başına toplanmasını sevdiği gibi. Camiüssağir. Açıklanan Ayeti kerime ve hadisi şerifin ışığında kendimizin halini görelim ve tedbir alalım.
 
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi riyanın her çeşidinden muhafaza
etsin. Amin Vel hamdü lillahi rabbil Âlemin.
 
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin Ve Alâ Ali Muhammed.

Kalpteniman


[TOP]

20.396 Rabbim O Putlar Kullarını Şaşırtıyor.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Rabbim O Putlar Kullarını Şaşırtıyor.


Rabbim O Putlar Kullarını Şaşırtıyor.
 
Ayeti kerime:
"Rabbim o putlar insanlardan birçoğunu şaşırttılar.
Artık bundan sonra kim bana tabi olursa izimde giderse bendendir.
Kim de bana isyan ederse tevbe ettiği takdirde muhakkak ki sen onu çok bağışlayıcı çok merhamet edensin."
(İbrahim 36)
 
Geçmiş zamanda yaşamış alimlerin tesirinde kalan insanlar onları çok sevmişler Şeytanın tuzağına düşmüşler o alimlerin heykellerini yaparak putlara tapmışlar ve müşrik olmuşlar.
 
Taptıkları putlar hissiz hareket etmeyen konuşamayan heykellerdi.
Hz. ALLAH işte böyle hiç bir faydası olmayan şeylere tapan boşuna zaman harcayan sapıtmış insanları uyarmak için peygamberler gönderdi.
 
Bu sapıklar Hz. İbrahim (a.s) Musa (a.s) zamanında görüldüğü gibi Resulullah (s.a.v). Efendimizin hayata teşrif etmediği zamanda ise zirvede idiler.
 
Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v). Efendimiz ve Hz. İbrahim Aleyhisselamın Bir olan ALLAH’a davet ettikleri gibi, Onların izinde giden mürşidi kamiller de, dünya batağına dalmış Hazreti ALLAH’ı unutmuş nefsine tapmış insanları bir olan ALLAH’a davet ederek şeriatı yaşatıyor nasipli olanlara nasiplerini dağıtıyor.
 
Nasip var insan rızkını bir işverenden alıyor bu zahiri rızık, nasip var ahiret rızkı onu da Hz. ALLAH’ın veli kullarını vesile ederek dağıtıyor.
Şimdi soruyoruz Mürşidi kamilleri küçük ilahlar diye vasıflandıran kişiler yanlışta değil mi?
Bu mübarek insanlara küçük düşürücü sözler sarfeden onlara değer veren saygı ve tazim gösteren kişileri şirke düşmüşler diye yaygara koparan kişiler doğru yolu sapıtmaya çalışmıyorlar mı?
 
Mürşidi kamiller gelenleri heykellerin putların etrafında mı döndürüyorlar.
Onlara ibadet yaptırmıyor kendini ben haşa ALLAH’ım bana tapın bana secde edin mi diyor.
Veya geçmişten bu günümüze kadar, cahiliye devrinde olduğu gibi hiç bir mürşidi kamilin heykeli yapılmış onun etrafında dönülmüş mü ki o zamanın müşriklerine gelen Ayeti kerimeleri mürşidi kamillere uyanlara gelmiş diye gösteriyorlar.
 
Hz. ALLAH’a çağıran şeriatı yaşatan peygamberinin izinden giden bu güzel insanları put mesabesine koyan kişilere deriz ki,
Siz de geçmişte yaşamış Hz. ALLAH’ın veli kullarını put, onlara uyanları da müşrik diye kitaplar yazan birilerini önder olarak kabul etmiş onlar ile rabıta kurmuşsunuz o zaman siz de şirke düşmüş
oluyorsunuz değil mi?
 
Siz ise ağaçtan taştan yaptıkları putlara tapanlara gelen ayeti kerimeleri, yürüyen konuşan cihad eden özü ALLAH sözü ALLAH etrafa nur saçan mürşidi kamillere yamamaya çalışıyorsunuz.
 
Bu çalışmayı yaparken de irşad yaptığınızı zannediyorsunuz
Fakat ifsat yaptığınızın farkında değilsiniz.
Mürşidi kamillere intisap edenleri Peygamber Efendimizin izinden gidenleri Şeyhlerine tapıyorlar derken sizleri veli kullara düşman eden önderlerinize taptığınızı onları ilah kabul ettiğinizi ne zaman anlıyacaksınız.
 
Hz. ALLAH(c.c) sizlerden cümle ümmeti Muhammedî muhafaza etsin İnşaALLAH.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.397 Ramazanı Şerif Bayramımız Mübarek Olsun!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Ramazanı Şerif Bayramımız Mübarek Olsun!


Ramazanı Şerif Bayramımız Mübarek Olsun
 
Ramazanı şerif bayramımız tüm müslüman devletlerine barış gelmesine vesile olsun .
fitneler kalksın ateşler sönsün candan kardeşlik husule gelsin inşaALLAH.
Çok üzüntülüyüz bayramımız buruk kasvetli geçiyor.
Tek tesellimiz devletimizin bu ateşten uzak durmasıdır.
Hazreti ALLAH’a sonsuz şükürler olsun hayırlı şuurlu idarecilerimizin vesilesi ile devletimiz
savaşa sokulmadı.
Hazreti ALLAH’ın izniyle girmeyecektir inşaALLAH.
Hazreti ALLAH (c.c) gelecek yıllarda bütün müslüman ülkelerine savaşsız kardeşlik bağlarıyla bağlı olarak
ramazanlar bayramlar geçirmemizi nasip etsin inşaALLAH.
İnsan umutlanamıyor fakat Hazreti ALLAH’tan umut kesilmez.
Selamın  Aleyküm
  Kalpteniman

[TOP]

20.398 Rabbinin Huzurunda Durmaktan Korkan.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Rabbinin Huzurunda Durmaktan Korkan.


Rabbinin Huzurunda Durmaktan Korkan.
 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;
"Rabbinin huzurunda durmaktan korkan ve nefsini hevaü hevesten
alıkoyan kimseye gelince. Cennet onun varacağı yerin ta kendisi olacaktır."

(Naziat .40-41) buyuruyor ve bize cennet yolunu tarif ediyor.
 
Akıllı o kimsedir ki gaypten gelen bu ilâhi emirleri duyar ve kendine çeki düzen verir
hem bu dünyada rahat bir ömür geçirir hem ahiret hayatını kazanır.
Çünkü ALLAH’tan korkan nefsini kötü iş yapmaktan koruyan hem Hazreti ALLAH’ın
rızasını, hem insanların rızasını kazanır.
ALLAH’ın rızasını kazanır cennete girer. insanların malına .canına namusuna saldırmaz
başı belâya girmez huzurlu ömür tüketir cennet hayatı yaşar.
Bir tefekkür edelim ki. kâinatın sahibi Hazreti ALLAH (c.c) ondan razı.
eşi dostu yakınlarının hepsi ondan razı bu halde olan kişinin gecesi gündüzü
huzurlu geçer.
Nefsine uyan onun heva ve hevesine kanan kişinin ise içinde şeytan hüküm sürdüğünden
Hazreti ALLAH’ın emirlerinden haberi yokmuş gibi yaşar vakit gelir ahirete göçer
orada ah vah demenin de faydası yok iflas etti çünkü.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi böyle iflasa düşenlerden eylemesin inşaALLAH.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.399 Riyâ Kokusu

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Riyâ Kokusu


Riyâ Şirktir.
 
Riyanın şirk oluşu nedir, bilir misiniz?
 
Riya benliği varlığı gösteren bir unsurdur.
Benlik varlık olduğu için Hazreti ALLAH’ın önüne geçiyor,
bu sebeple de Hazreti ALLAH’a şirk koşmuş oluyor. Sırrı budur.
 
Sakın varlık ehline kapılmayın. Var olan Hazreti ALLAH'tır başka
varlıklara dalmayın.
 
Kim ki varlık davasında bulunursa, o şeytanın arkadaşı olur.
Varlık ile hazreti ALLAH’ı bulmak mümkün değildir.
Fakat şimdi herkes varlık içinde yüzüyor zaten hazreti
ALLAH’ı arayan  da az çoğunlukla nam makam peşinde koşuluyor.
 
Hazreti ALLAH bir nurdur, sen ise bir pisliksin.
Yemekte ufacık bir pislik olunca atıyorsun,
Peki kendi varlık pisliğini  neden atamıyorsun.
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz hadisi şeriflerinde:
"Kendinde varlık gören diğer  günahlarla kıyaslanmayacakkadar büyük günah işlemiş olur."buyuruyor.
 
Kesinlikle unutulmamalıdır ki kendini beğenen kendini üstün gördüğünden
farkına varmadan Hazreti ALLAH’ın önüne geçmiş oluyor riya yapıyor  nefsini ilâh ediniyor
bu sebeple şirke düşüyor.
 
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi şirk batağına düşenlerden eylemesin Amin.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ ali Muhammed.
 
Hatemi Veli Hz.

[TOP]

20.400 Rüyetullah.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Rüyetullah.

Rüyetullah
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz hadisi şeriflerinde:
"Cennetliklerin ALLAH katında en kıymetleri olanları,Vech-i İlahiye sabah akşam nazar ederler."
(Tirmizi 2556) buyurmuşlar daha sonra şu ayeti kerimeyi okumuşlardır.
 
Ayeti kerimede:
"Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar,Rablerine bakarlar."(Kıyamet: 22-23 )
 
ALLAH’u Teâla kendi cemalini görmekle müşerref kılmak
istediği kullarında görmeye liyakat halkeder.
Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz olarak
ALLAH’u Teâlayı görmektir.
 
Bu nimete kavuşunca, diğer nimetleri ve zevkleri unuturlar.
Cennet bu nimetin yanında bütün şaşası ile sönük kalır.
Hadisi şerifte:
"Cennetlikler cennete girdikleri zaman ALLAH tebareke ve Teâla,
Bir şey istiyorsanız söyleyin onu da vereyim buyurur.
Onlar da sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi?
Sen bizi cennete koymadın mı?
Sen bizi cehennemden kurtarmadın mı? derler.
 
Bunun üzerine ALLAH (c.c) hicabı kaldırır, artık onlara Rablerine
-azze ve celle bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş
olmayacaktır.
" ( Müslim: 181)
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz bu sözlerinden sonraşu Ayeti kerimeyi okumuşlardır.
Ayeti kerime:
"Güzel amelde bulunanlara daha güzel mükafat bir deziyade vardır. "(Yunus: 26)
Hz. ALLAH (c.c) cümlemize böyle mükafatları kazanmamızı
nasip etsin inşaALLAH. Amin, Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin....
 

Ömer Öngüt Efendi

[TOP]

20.401 Rüyetullah.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Rüyetullah.

Rüyetullah
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz hadisi şeriflerinde:
"Cennetliklerin ALLAH katında en kıymetleri olanları,Vech-i İlahiye sabah akşam nazar ederler."
(Tirmizi 2556) buyurmuşlar daha sonra şu ayeti kerimeyi okumuşlardır.
 
Ayeti kerimede:
"Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar,Rablerine bakarlar."(Kıyamet: 22-23 )
 
ALLAH’u Teâla kendi cemalini görmekle müşerref kılmak
istediği kullarında görmeye liyakat halkeder.
Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz olarak
ALLAH’u Teâlayı görmektir.
 
Bu nimete kavuşunca, diğer nimetleri ve zevkleri unuturlar.
Cennet bu nimetin yanında bütün şaşası ile sönük kalır.
Hadisi şerifte:
"Cennetlikler cennete girdikleri zaman ALLAH tebareke ve Teâla,
Bir şey istiyorsanız söyleyin onu da vereyim buyurur.
Onlar da sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi?
Sen bizi cennete koymadın mı?
Sen bizi cehennemden kurtarmadın mı? derler.
 
Bunun üzerine ALLAH (c.c) hicabı kaldırır, artık onlara Rablerine
-azze ve celle bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş
olmayacaktır.
" ( Müslim: 181)
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz bu sözlerinden sonraşu Ayeti kerimeyi okumuşlardır.
Ayeti kerime:
"Güzel amelde bulunanlara daha güzel mükafat bir deziyade vardır. "(Yunus: 26)
Hz. ALLAH (c.c) cümlemize böyle mükafatları kazanmamızı
nasip etsin inşaALLAH. Amin, Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin....
 

Ömer Öngüt Efendi

[TOP]

20.402 Rüyetullah.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Rüyetullah.

Rüyetullah
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz hadisi şeriflerinde:
"Cennetliklerin ALLAH katında en kıymetleri olanları,Vech-i İlahiye sabah akşam nazar ederler."
(Tirmizi 2556) buyurmuşlar daha sonra şu ayeti kerimeyi okumuşlardır.
 
Ayeti kerimede:
"Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar,Rablerine bakarlar."(Kıyamet: 22-23 )
 
ALLAH’u Teâla kendi cemalini görmekle müşerref kılmak
istediği kullarında görmeye liyakat halkeder.
Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz olarak
ALLAH’u Teâlayı görmektir.
 
Bu nimete kavuşunca, diğer nimetleri ve zevkleri unuturlar.
Cennet bu nimetin yanında bütün şaşası ile sönük kalır.
Hadisi şerifte:
"Cennetlikler cennete girdikleri zaman ALLAH tebareke ve Teâla,
Bir şey istiyorsanız söyleyin onu da vereyim buyurur.
Onlar da sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi?
Sen bizi cennete koymadın mı?
Sen bizi cehennemden kurtarmadın mı? derler.
 
Bunun üzerine ALLAH (c.c) hicabı kaldırır, artık onlara Rablerine
-azze ve celle bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş
olmayacaktır.
" ( Müslim: 181)
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz bu sözlerinden sonraşu Ayeti kerimeyi okumuşlardır.
Ayeti kerime:
"Güzel amelde bulunanlara daha güzel mükafat bir deziyade vardır. "(Yunus: 26)
Hz. ALLAH (c.c) cümlemize böyle mükafatları kazanmamızı
nasip etsin inşaALLAH. Amin, Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin....
 

Ömer Öngüt Efendi

[TOP]

20.403 Radikal rumuzlu kardeşimizin mesajı !!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Radikal rumuzlu kardeşimizin mesajı !!
 
Radikal Kardeşimizin Mesajı ,, 

Kalpteniman
Nickli Üyeden Alıntı 
Ben şöyle düşünüyorum biz insanlar kendimizi insanların idaresine
merhametine bırakmakla kendimizi tehlikeye mi atmaktayız.
Çünkü Hz. ALLAH’ın (c.c) bizi her uyarmasında bir hikmet var
kaldı ki, üzerime süratle gelen de kendisini tehlikeye attı.
Halbuki biz insanlar kendimizi sonsuz kudret sahibi Allahın merhametine bırakmalıyız tedbiri de elden bırakmamalıyız.
Ayeti kerimede:
Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın buyuruyor.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ 
Selamın Aleyküm mübarek ağabeyim,
MaşALLAH diyerek tespitinize katıldığımı belirtmek istiyorum. Çok can alıcı bir nükte bahsettiğiniz yer.
 
Evet, biz insanlar gerek muhabbet ile gerek itikâd ölçülerinde "müslüman, müslümanın elinden dilinden ve belinden emin olunana kişiye denildiği" kişilere ifrat boyutunda ram olmak ile ölçüyü kaçırıyoruz.
 
"Karşımızdaki insan müslüman, o halde zarar gelmez" mantığı ile hareket ediyoruz. Tedbir, takdiri bozmaz anlayışından böylece uzaklaşıyoruz. Ve, sonucunda karşımızdaki insanın en ufak bir yanlış hareketinde; hem itikâd olarak tehlikeye düşüyoruz, hem de maddi manevi zarar görmüş oluyoruz.
 
Yaklaşık 2 seneyi aşkın bir zamandır maddi ve manevi bir imtihan içerisinde yaşıyorum. Sizin vurguladığınız nedenlerden dolayı bu imtihana maruz kaldığımı görüyorum. Bu zaman zarfı sonunda 3 değişik can dostumdan destek buldum ve şuan biraz olsun rahatladım. ALLAH (Celle Celalühü) onlardan iki cihanda da razı olsun. Ya onlar olmasaydı ? diye her gece yattığımda uzun uzun düşünüyorum.
 
Doğru zamanda, doğru yerde ve illaki doğru ölçülerde hareket etmeli insan. Şüphesiz takdir edilen olacaktır, ama bu sizin tedbiri elden bırakmanız anlamına gelmiyor. Çünkü tedbirinizi almadığınız takdirde kendinizi tamamen karşıdaki insanın merhametine ve inisiyatifine bırakıyorsunuz ki, işte o zaman tehlike koşar adım size geliyor ve sizi buluyor. O noktada siz bir imtihana maruz kalıyorsunuz ki, bu manevi de olabilir maddi de olabilir. İmtihan içerisinde insanlar doğru sorgulama yapma şansı bulamıyor.
Eğer bir de zarar gördüğü kişi islami kimliği ile zihninizde yer etmiş ise; işte o zaman kişi islami değerleri bile yargılama hatasına düşüyor. Neden ? Çünkü muhatabınız müslümandı ve size müslüman ola ola zarar göreceğiniz bir ateşin içerisine girmenize göz yumdu. İç dünyamızda bu hatadan kendimize pay çıkartmıyoruz, doğal güdülerimiz ile karşımızdaki insanı ve onun şahsında islamı, müslümanlığı eleştirme hatasına düşüyoruz.
Oysa; en büyük hata kendimizde ! Eğer tedbirimizi almış olsaydık bu zararı belki yaşardık ama çok büyük boyutlarda hissetmezdik.
Diğer taraftan bu imtihanın akabinde yardım gördüğünüz insanlar da yine güven duyacağınız müslüman bireyler. Sizi zarara uğratan insanın tam tersi, yardım eden, sizin bu imtihanınıza destek verip gerek maddi gerek manevi anlamda samimiyetlerinin üstünde bir anlayış ile yanınızda olup size destek olmak isteyen kişiler. Demek ki hata müslümanlık da yada İslam da değil, tamamen bizde.
 
Kulun merhametine kendimizi bırakırsak, yaşayacağımız imtihanda da kulun merhametini veya gazabını sorgulamalıyız. Eğer tedbiri elden bırakmayıp da, kendimizi maddi ve manevi koruma anlamında Hakk'ın merhametine bırakırsak; O kuluna zaten yeter.
Rabbim sizden razı olsun, son günlerde beni fazlası ile meşgul eden sıkıntılarımdan kurtuldum.
Hepiniz rahmet içinde kalın inşaALLAH.   ALLAH Razi olsun
------------------------------------------------------------------------------
Sizden de Allah razı olsun bundan sonraki yaşantınızda Hazreti Allah sıkıntı yüzü göstermesin.
Öyleyse kimlere itimat etmeliyiz.?
Başta Peygamber efendilerimize, onların izinden gidenlere,ve Adalet sahibi Devlet başkanlarına...
 
Kalpteniman

[TOP]

20.404 Resulullah Efendimiz Kimseye Beddua Etmemiştir.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Resulullah Efendimiz Kimseye Beddua Etmemiştir.

Resululla (s.a.v) Efendimiz hiç kimseye  beddua
etmemiştir.


Resulullah (s.a.v) Efendimiz akla hayale gelmeyen hakaretlere uğradı bir defa olsun müşriklere dahi beddua etmedi.

Fakat O"nun yolunda bildiğimiz dini lider müslüman kardeşlerine beddua etti.
Hemde öyle bir beddua ki bütün müslüman kardeşlerimiz şoke oldu.

Yarabbi sen her şeyin özünü bilensin o kişi bu kötü duayı mümin kardeşlerine lâyık gördü ne olur sen her şeyi gören her şeyin özünü bilensin bize yapılan bu
bedduayı Reddet Kabul eyleme.

Devletimizi birlik ve beraberlik içinde yaşat fitne ve fesat çıkaranlara fırsat verme.

Onları mağlup et, öyle mağlup et ki sesleri solukları kesilsin.

İlâhi Yarabbi, Sana inanmış sana güvenmiş her sözünde Senin yüce adını yücelten

bize ikram ettiğin değerli başbakanımızı sen de yücelt.
Onu girdiği her seçimlerinde kudsi ruhunla destekle.

Onun önünü kesmek isteyen fesatçıların da, sen önlerini manevi ordunla kes.

İlâhi yarabbi devletimiz yıllardır böyle bir islâmi liderin hasretliğini çekti.

Zatı Alinize sonsuz şükürler olsun siz de bizlere ikram ettiniz.

Yarabbi ne olur onu başımızdan eksik etmeyin.

Onun ömrüne bereket vücuduna sıhhat ve hafiyet imanına kâmiliyet verin.

Onu hastalıklardan dertlerden kazalardan belâlardan suikastlardan muhafaza eyleyin.

Ayeti kerimede buyuruyorsunuz ki;
"Korkarak ve umarak O"na dua edin.Muhakkak ki Allahın rahmeti muhsinlere yakındır."(Araf 56)

Yarabbi biz de korkarak dua ediyoruz.
Lütfen bu duayı da yüce katında Kabul ve makbul eyleyiniz.
Velhadülillahi Rabbil Alemin.

Allahümme salli Alâ Seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.

Kalpteniman


[TOP]

20.405 Resulüm, Senden Önce Gönderdiğimiz Her Peygambere,Benden Başka İlâh Yoktur Diye Vahyetmişizdir.(Enbiya-25).

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Resulüm, Senden Önce Gönderdiğimiz Her Peygambere,Benden Başka İlâh Yoktur Diye Vahyetmişizdir.(Enbiya-25).


"Resulüm, senden önce gönderdiğimiz her peygambere, Benden başka ilâh yoktur

Bana kulluk edin  diye vah yetmişizdir."
(Enbiya 25)  
 
Hazreti ALLAH (c.c) Peygamber (s.a.v)  Efendimize hitabı yalnız ona değil bütün
insanlığadır.
Bu Ayeti kerimede ifade edilen mana O'ndan başka ibadet edilecek ilâh olmadığıdır.
Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk yapsınlar diye yarattım buyurması bütün
yaratılanlar kendilerini yoktan var edene kulluk yapmak mecburiyetindedirler kaçış yolu
yok.
Zaten son nefesini verir vermez inanan ve inkâr edenler O'na hesap vermek için
sıraya gireceklerdir.
Ayeti kerimesinde:
"Toprak içindekileri  dışarı attığı zaman." buyuruyor.
Biz ona, toprak karnındaki yeni canlıları doğurduğu zaman diyelim aslı da budur.
Düşünelim ki berzah hayatı bitmiş kıyamet kopmuş yeni bedenlerimiz hazırlanmış
toprak yeniden yaratılan insanları doğurup dışarıya atmış sağımız solumuz önümüz
arkamız görebildiğimiz her yerde insanlar şaşkın vaziyette etrafa bakışıyorlar kimisi
korku içinde kimisi sevinç içinde, dünyada iken inananlar sevinçli, inkâr edenler ise üzüntülüdür.
 
Dünya hayatında Hazreti ALLAH’ın elçisinin getirdiği kitaba uymuş birini gözünüzde canlandırın
toprak üstünde şöyle düşünecek, beni yaratan ALLAH’ıma sonsuz şükürler olsun O'na inanmayı nasip etti.
Ve inandığım doğru çıktı yeniden dirildim bundan sonra ölüm yok inşaALLAH cennete girerim diyecek sevince gark olacak.
 
Hazreti ALLAH’a iman etmeyen ahireti inkâr eden bir kâfiri göz önüne getirin toprak üstüne oturmuş etrafa şaşkın şaşkın bakmaktadır.
Bu nedir dünyada iken bahsettikleri yeniden yaratılış doğru muymuş
diyerek paniğe kapılacak eyvah diyecek,  cehennem diye bahsettikleri azap yeri varmış diyorlardı o zaman  o da doğruymuş burada ölüm de yok geri dönüş de yok deyip feryatlara başlıyacak
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi böyle feci akıbetten muhafaza buyursun inşaALLAH.
 
Hazreti Ali keremellahü veche Efendimize bir müşrik musallat olmuş ve boş işler peşindesiniz ahiret ve yeniden yaratılış yok (haşa) Muhammed sizi kandırıyor deyince, cevaben buyurmuş ki,
Ben iman ettim ki ahiret hayatı var yeniden diriliş var ben inanmakla ahiret endişem yok gönlüm rahat huzurlu yaşıyorum,
Fakat benim inandığım gibi ikinci yaratılış varsa  senin halin ne olacak iyice bir düşün inanmış olsan ne kaybedersin deyince. kıssayı nakleden müfessirler o kâfirin müslüman olduğunu naklediyorlar.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize kalpten iman edip ahirete göçmeyi nasip etsin inşaALLAH.
 
Kalpteniman



[TOP]

20.406 Resmine Bak, Sen Varsın Ki Resmin Var,Kâinat Da Bir Resimdir O Da Hazreti ALLAHın Varlığına Delildir.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Resmine Bak, Sen Varsın Ki Resmin Var,Kâinat Da Bir Resimdir O Da Hazreti ALLAHın Varlığına Delildir.


Resmine Bak, Sen Varsın Ki Resmin Var, Kâinat Da Bir Resimdir O Da Hazreti ALLAH’ın Varlığına Delildir.

 
Resmine dikkatlice bak o senin var olduğuna bir delildir sen varsın kiresmin var sen olmasan resmin olur muydu?
 
Geceyi gündüzü meydana getiren dünyamızın resmine bak ,
o da Hazreti ALLAH’ın varlığına bir delildir.
sonsöz kudret sahibi birisi tarafından yaratıldığı belli,
Kendisi sonsuz kudret sahibi tarafından programlandığı hiç şaşırmadan
geceyi gündüzü ve mevsimleri meydana getirmesinden beni ALLAH yarattı
dercesine durmadan dönmektedir.
 
İnsanların makinaları, bilgisayarları istediği şekilde programladığına şaşırmıyorsun
da içinde yaşadığımız kâinatı Hazreti ALLAH’ın programladığını neden kabul edemiyor
tabiat kanunu deyip işin içinden çıkıyorsun.
 
Kâinat bir resimden ibarettir, Hazreti ALLAH ise can mesabesindedir.
Başka bir ifadeyle, kâinat ceset ise ona can olan Hazreti ALLAHtır.
Bu anlatmaya çalıştığımız hadiseyi çarpıtıp bu kişi  dünyayı Hazreti ALLAH’ın yerine
koyuyor diye yorumlamasın çünkü Hazreti ALLAH’ın benzeri hiçbir şey olmadığın çok
iyi bilenlerdeniz elhamdülillâh.
Anlatmak istediğimiz kâinatın içinde ve dışında  yaratılan her şey Hazreti ALLAH’ın kendi
ruhundan koyduğu cevherler canlar ile hareket etmektedir.
Bu durumda da Hazreti ALLAH (c.c) ceset halinde olan bütün yaratılmışların canı olmuş oluyor
yerde gezen gökte uçan bütün varlıklar dahil olmak üzere herşeyin ruhu (canı) Hazreti ALLAH'tan gelir....
 
Ayeti kerimede:
"Onun benzeri bir şey yoktur."(Şura-11)
Diğer bir Ayeti kerimede ise:
"İçinizdeyim görmüyorsunuz ."(Vefi enfüsüküm efelâ tübsirun)buyuruyor.

Kalp gözümüz açılsada görsek inşaALLAH....

Kalpteniman

[TOP]

20.407 Resulullah Aleyhisselamı kabul etmeyenin imanı yoktur..

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Resulullah Aleyhisselamı kabul etmeyenin imanı yoktur..


Resulullah Aleyhisselam

 
RESULULLAH ALEYHİSSELAMI KABUL ETMEYENİN İMANI YOKTUR. Tevazünün Özü Resulullah (s.a.v). Efendimizdir. Hem vakur hem mütevazi ve alçak gönüllü idi.
Ashabı kiramı onun yolunda her fedakarlığı seve seve yapmayı canlarına minnet bildikleri halde, o kendiişlerini kendi görürdü.
Biz senin işlerini görmeye yeteriz denildiğinde, Sizin benim işlerimi görmeye yeteceğinizi biliyorum. Fakat ben, size karşı imtiyazlı olmaktan hoşlanmam.
Çünkü ALLAH kulunu Ashabı arasında imtiyazlı durumda görmekten hoşlanmaz. Buyurdu.
 
Tevazünün kemal mertebesinde bulunduğundan dolayı elbisesini yamar, ayakkabısını tamir eder, evi süpürür, hamur yoğurur, koyunları sağar, develeri bağlar, yemlerini verir, hasta olanlara ziyarete gider, cenazelerde bulunurdu.
 
Ashabı kiramına karşı içten ve derinden bir muhabbeti vardı. Onları evlerinde ziyaret eder içlerinden görünmeyenleri araştırır Her gördüğüne selam verir, musafaha ederdi. Hiç bir resmiyet ve külfete bakmadan ümmetin herhangi bir ferdi gibi aralarına karışır, en fakir insanlar arasında oturur, onları okşar onlarla birlikte yemek yer, fakirlerin yetimlerin dulların kimsesizlerin işlerini görmekten zevk alırdı.
Fakiri yoksulluğundan ötürü tahkir etmez, zengine zenginliğinden ötürü saygı göstermezdi.
Fazilet sahiplerine ikram şeref sahiplerine ihsan ederdi. İhtiyarlara da, gençlere de, aynı hürmeti yapardı. Gönüllerini hoş etmek için, sözlerini hayranlıkla dinlerdi. Herkese teveccüh eder, Herkesin hal ve hatırını ayrı ayrı sorardı.
Aralarında otururken hususi yer ayırtmaz, nerede bir boş yer bulursa oraya otururdu.
 
Hiç kimsenin kendisi için ayağa kalkmasını istemezdi. Övülmekten asla hoşlanmaz kimseyi de fazla methetmezdi. Enes bin malik RadiyALLAH’u anh der ki."Ben Resulullah (s.a.v). Efendimize on yıl hizmet ettim, bir defa bile bana darılarak Öf demedi. Yaptığım bir şey için, niçin yaptın yapmadığım bir şey için de niçin yapmadın demedi."(Buhari) Fakat bir kimse, ALLAH’ü Teâlâ’nın emirlerine isyan ederse, onu layık olduğu cezaya çarptırır asla müsamaha ile karşılamazdı. Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde: "ALLAH’A ÇAĞIRAN MUHAMMEDE UYMAYAN KİMSE BİLSİN Kİ, ALLAH’I YERYÜZÜNDE ACİZ BIRAKAMAZ. KENDİSİNİN ONDAN BAŞKA DOSTLARI DA BULUNMAZ. İŞTE ONLAR APAÇIK BİR SAPIKLIK İÇİNDEDİRLER. "(Ahkaf 32). SadakALLAH’ül Azim.
 
Bu ve buna benzer açıklamalar getiren ayeti kerimelerin manalarını anlayabilirsek Hz. Muhammed aleyhisselama inanmayanın İmanı geçerli sayılmıyor. ALLAH’u Teâla Habibi Ekremi olan Muhammed Aleyhisselâmı dost edinmiştir.
Ona İmanı Tevhidin iki rüknünden biri yapmıştır. Adını adı ile beraber anmış onun hoşnutluğunu kendi hoşnutluğu ile bir tutmuştur. La ilahe illALLAH tan sonra, Muhammedün Resulullah ünvanını getirmiş, ona inanmıyan kişinin Müslüman sayılmayacağını, iman etmemiş olacağını belirtmiş, onun sayesinde sapıklıkta olanları hidayete erdirmiştir.
Bu iki kelime arasında tam bir ittifak vardır. Resulullah Aleyhisselamın peygamberliğine şahadet olmadan sadece ALLAH inancı fayda vermez. Nitekim diğer din sahipleri de ALLAH’a inanıyorlar.
Muhammed Aleyhisselama İman etmedikleri için küfürde kalmış oluyorlar. Resulullah (s.a.v). Efendimiz: "Varlığım kudret elinde bulunan ALLAH’a yemin ederim ki, bu ümmetten Yahudi olsun Hristiyan olsun, kim benim peygamberliğimi duyar da benim getirdiğime iman etmeden ölürse mutlaka cehennemliklerden olur." (Müslim 153.) 
 
Kişi, La ilahe illALLAH demekle iman etmiş olmaz Muhammedün Resulullah deyince iman etmiş olur. Bu çok önemli mesele hakkında ayetinde;
"O HALDE KENDİ HAYRINIZA OLARAK HEMEN ONA İMAN EDİN." buyuruyor. (Nisa 170.) SadakALLAH’ül Azim.
 
Hz. ALLAH (c.c) Zatına has bir kul Habibine Ümmet etsin Amin. Vel hamdü lillahi Rabbil Âlemin.
 
ALLAH’ümme salli Ala seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Ala Ali Muhammed. ...
 
Selamı Aleyküm kardeşim: Hz. ALLAH’ın Azametine, Sonsuz yüceliğine halel gelmemesi için gösterdiğin titizlik ve cabaların Hz. ALLAH katında çok makbul göründüğüne inanıyorum.
 
Habibim sözcüğüne de takılıp kalmamanı tavsiye ediyorum o sözler Resulullah (s.a.v). Efendimizi Hz. ALLAH’ın çok sevdiğini ima etmek için söylenmiş sözlerdir.
 
Şimdi biz size bir kaç Ayeti kerime duyuralım siz bu ayeti kerimlerin üzerinde biraz akıl ibrenizi çalıştırın. Fark edebilirseniz göreceksiniz ki, Hz. ALLAH (c.c) Resulullah (s.a.v). Efendimize çok değer veriyor.
 
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
 
"KİM RESULE İTAAT EDERSE ALLAH’A İTAAT ETMİŞ OLUR. YÜZ ÇEVİRENE GELİNCE, SENİ ONLARIN BAŞINA BEKÇİ GÖNDERMEDİK."(Nisa:80).
 
O zamanda gelen ayeti kerimelerin kıyamete kadar geçerli olduğunu da aklından çıkarmamanızı tavsiye ediyorum.
 
Sizin takılıp kaldığınız habibim sözcüğü ise Enbiya ayeti kerimesinde: "Vema erselnake illa rahmetellil Âlemin.
Habibim, Biz seni ancak Âlemlere rahmet olarak gönderdik.
"(Enbiya 107). Geçiyor.
 
Diğer bir Ayeti kerimesinde ise," Kim ALLAH’a ve Resulüne itaat ederse O gerçekten büyük bir kurtuluşa ermiştir."  (Ahzap:71.)
 
"Ey insanlar Rabbinizden size hak bir peygamber gelmiştir.
O halde kendi hayrınıza olarak hemen ona iman edin."
(Nisa:170.)
"O gün ALLAH peygamberini ve iman edip onunla beraber olanları rüsva etmeyecek utandırmayacak Nurları önlerinde ve sağlarında koşup parlayacak."(Tahrim:8.)
 
"Eyvah bize diyecekler keşke ALLAH’a itaat etseydik peygambere itaat etseydik. "(Ahzap:66. buyuruyor.)
 
Ve onu çok sevdiğini belirtmek için, Yüce Zatının ve meleklerinin Peygamberine selam getirdiğini, kullarının da selam getirmelerini emir buyurmaktadır.
 
"Şüphesiz ALLAH ve Melekleri Peygambere salat ederler Ey iman edenler siz de ona salat-ü selam getirin ve gönülden teslim olun." (Ahzap 56.)
SadakALLAH’ül Azim.
 
ALLAH’ümme salli Ala seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Ala Ali Muhammed. Ona layık ümmet olmamızı gönülden teslim olmamızı Hz. ALLAH (c.c) cümlemize nasip etsin Amin. ALLAH’a emanet olun. Selamı Aleyküm.
Kalpteniman


[TOP]

20.408 Resulüm! Bu Sana İndirilen Bir Kitaptır. Bu Hususta Göğsünde Bir Sıkıntı Olmasın. (Araf-2)

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Resulüm! Bu Sana İndirilen Bir Kitaptır. Bu Hususta Göğsünde Bir Sıkıntı Olmasın. (Araf-2)


"Resulüm ! Bu Sana İndirilen Bir Kitaptır. Bu Hususta Göğsünde Bir Sıkıntı Olmasın. "
(Araf-2)
 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Resulum bu sana indirilen bir kitaptır. Bu hususta göğsünde bir sıkıntı olmasın.
Onunla insanları uyarman ve inananlara öğüt vermen için indirildi."
(Araf-2)
 
Biz yaratılan bütün kullar ilk yaratılışımız olan meni halimizi, bir çiğnemlik et olduğumuzu,
kemikleşip kemiklerimize et giydirildiğini  görmedik.
Dokuz ay on gün sure bitince annelerimizin doğum sancısıyla dünyaya çıktığımızı hiç bilmiyoruz.
Ancak kendi bebeğimiz dünyaya geldiğinde biraz olsun sahibimiz olan Hazreti ALLAH’ın kudretini  fark edebiliyoruz.
 
Çünkü bebeğimiz dünyaya gelmeden  annesinin göğsünde sütü hazırlandı hazır mamaya ihtiyaç
olmadan bebeğimiz beslenmektedir.
Doğum yaptıran doktor bebeği kucağımıza verdiği zaman aynı bizim ilk yaratılışımızı bilmediğimiz gibi
hiç bir şeyden haberi olmayan yavrumuzu kucaklıyor sevinçten uçuyoruz.
Sanki onun imalatını kendimiz yapmışçasına onu sahipleniyor bunu ben yaptım dercesine övünüyoruz
gerçek yaratıcıyı unutuyoruz.
 
Hazreti ALLAH ise diğer bir Ayeti kerimesinde:
"Biz insanı erkek ve dişi suları ile karışık bir nutfeden (meniden) yarattık ." buyuruyor. (İnsan -Dehr 2)
Yani gerçek şu ki erkek ve dişi zevke dalıyor kadın  hamile kalıyor yeni bir canın imalatı başlamış
oluyor ve bu hadiseden haberi olmuyor.
 
Ve nasıl yaratıldığını bilemeyen insan büyüyor akılbali oluyor ve kendisini yaratanı aramıyor merak etmiyor tabiat olayı diyor ALLAH yarattı diyemiyor.
Ona kim hükmediyor da böyle aklın almıyacağı üstün meziyetlerde yaratanı inkar ediyor.
İşte bize indirilen kutsal kitabımız da Resulullah (s.a.v)  Efendimize bu hakikatler öğretilsin diye indirildi.
 
Eğer kutsal kitaplar ve Kuranı kerim indirilmeseydi nasıl yaratıldığımızı bilemezdik cehennemlik olurduk.
Esasında her yaratılmışın kendini yaratana karşı bir arzusu O'nu görmeye tanımaya ihtiyacı vardır.
Hazreti ALLAH (c.c) ise sırf bizi denemek için bu dünyaya çıkardı ve bizi perdeledi zatını göstermiyor.
Her yaratılmış kulların Hazreti ALLAH’a muhabbeti var fakat şeytan bırakmıyor ancak şeytanın engelini
aşanlar Hazreti ALLAH’a ruhuyla yaklaşıyorlar başka yol vermemiş hazreti ALLAH’ımız takdir böyle.
 
Bize düşen gaybdan Peygamberimize gelen kuranı kerime  ve hadisi şeriflere inanmak imanla yaşamak
Diğer işler teferruattır.
Çünkü her yaratılmışın Hazreti ALLAH’ın yardımına ihtiyacı var.
Bu da ancak nefsi dara düştüğü doktorların çare bulamadığı bir hastalığa yakalandığı zaman daha iyi anlaşılıyor.
 
Hazreti ALLAH (c.c)  cümlemize nefsimiz sıkıntıya düşmeden çaresiz hastalığa yakalanmadan zatını bulanlardan eylesin Amin.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.409 Resulüm Bu Kuran Sana Hikmet Sahibi Her Şeyi Bilen ALLAH Tarafından Verilmektedir (Neml-6)

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Resulüm Bu Kuran Sana Hikmet Sahibi Her Şeyi Bilen ALLAH Tarafından Verilmektedir (Neml-6)



"Resulüm Bu Kuran Sana Hikmet Sahibi Her Şeyi Bilen ALLAH Tarafından Verilmektedir."(Neml-6)
 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde !
"Resulüm sana bu kuran hikmet sahibi her şeyi bilen ALLAH tarafından verilmektedir."(Neml 6) buyurmaktadır.
 
Diğer bir Ayeti kerimesinde:
"Cehennem ehli cehenneme, cennet ehli cennete sevk edildikten sonra,
cennet ehlinden bir zat yanındakilere, benim dünyada iken bir arkadaşım vardı,
inanmazdı şimdi acaba nerede? diyecek, sonra bir bakacak onu cehennemin ta
ortasında görecek. Az kalsın sen beni de mahvedecektin.
Eğer Rabbimin nimeti olmamış olsaydı ben de seninle beraber cehennemde olacaktım
diyerek Hazreti ALLAH’ın kendisine bahşetmiş olduğu hidayet nimetinden dolayı sevincini
izhar edecek.
"(Saffat-50-57) buyurmaktadır.
 
Hazreti ALLAH (c.c) Resulullah (s.a.v)  Efendimize kuranı kerimi vermeseydi bizlere hakikati
duyurmasaydı şeytanın elinde oyuncak olurduk bizi istediği tarafa yönlendirirdi.
Hidayet kaynağı olan kuranı kerim vesilesiyle Hazreti ALLAH’ın emirlerini öğrendik Hazreti ALLAH’a sonsuz şükürler olsun Resulullah (s.a.v)  Efendimizin vesilesi ile nefsimizin tehlikelerini öğrendik Ona da sonsuz salâtı selâmlar olsun..
 
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi zatına kul habibine ümmet eylesin Amin.
 
Kalpteniman




[TOP]

20.410 Resulüm! Sen Bu Kitabın Sana İndirileceğini Ummuyordun ,Bu Sana Rabbinden Bir Rahmettir,(Kassas-86)

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Resulüm! Sen Bu Kitabın Sana İndirileceğini Ummuyordun ,Bu Sana Rabbinden Bir Rahmettir,(Kassas-86)


"Resulüm ! Sen Bu Kitabın Sana İndirileceğini Ummuyordun ,Bu Sana Rabbinden Bir Rahmettir."(Kassas-86)

 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde!
"Resulüm, sen bu kitabın sana indirileceğini ummuyordun.
Bu sana Rabbinden bir rahmettir.
O halde sakın kâfirlere arka çıkma.
ALLAH’ın ayetleri sana indirildikten sonra artık onlar seni sakın bu ayetlerden
alıkoymasınlar.Rabbine davet et ve asla müşriklerden olma.
"(Kasas-86-87)
 
Yukarıda geçen ayeti kerimeler her ne kadar Resulullah (s.a.v)  Efendimize gelmiş
görünüyorsa da kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa da hitap etmektedir.
Çünkü son din olan  islâm dinimiz yaşayan bütün insanlığı şirkten kurtarmak
tek bir olan ALLAH’a davet için inmiştir.
 
Peygamber kapısının kapandığı bu ahir zamanda Hazreti ALLAH (c.c) dini tazeleyici Hatemi veliler yaratmış islâm dinimiz ilk geldiği gibi tazeliğini korumaya devam etmektedir.
Keşfi açık olan veliler bilir ki, Resulullah (s.a.v)  Efendimizin mübarek bedeni toprakta çürümeden durmakta Ruhu ise hayattadır kalp gözü açık olanlar ile görüşmektedir.
Onun vekilliğini kazanmış Hatemi veliler ile irtibat halindedir ne mutlu o nur peygambere vekil olanlara. Başta nur peygamberimiz, ve Onun vekillerine sonsuz selâmlar. Kâinatın tek sahibi olan sonsuz kudret sahibi  Hazreti ALLAH’a sonsuz hamdüsenalar olsun.
 
Son din olan Hazreti Nuh’un gemisine benzeyen islâm dinimiz bütün insanlığı şirkten kurtarıp tek bir olan hazreti  ALLAH’a davet için gelmiştir.
İşte bu yüzden şeytan islâm dinine bağlı devletleri birbirine düşürmek için amansız mücadele etmektedir.
Son kurtuluş islâm dinini kabul etmeyen bu yüzden kayba uğrayanlarla şeytanın işi olmaz onlar şeytanın  vesvesesine kapılmış şeytanın emrine girmişler şeytanın kontrolü altında yaşamaktadırlar.
Bu yüzden şeytan son dine inanları baştan çıkarmaya onları birbirine düşürerek Hazreti ALLAH’ın rahmetinden uzaklaştırmaya çalışmaktadır.
Bunu da  müslümanı müslümana kırdırarak yaptığını ibretle seyretmekteyiz.
Şeytanın bu düşmanlığı  ne kadar sürecek derseniz kıyamet kopuncaya kadar deriz.
 
Bize düşen Hazreti ALLAH’ın ayetlerine kalpten iman etmek, Resulullah (s.a.v)  Efendimize ümmet olma azmi ile yaşamak sonrası kolay çünkü kuranı azimüşana iman eden Resulullah (s.a.v)  Efendimize teslim olan bu hususta azimli olanın dünyası da ahireti de selâmettedir inşaALLAH.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi Zatına kul, Hazreti Muhammed  Mustafa (s.a.v)  Efendimize ümmet eylesin inşaALLAH. 
 
Kalpteniman

[TOP]

20.411 RAHMETLİ MÜNİR ÖZKULUN İMAN KOKAN SÖZLERİ !!!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
RAHMETLİ MÜNİR ÖZKULUN İMAN KOKAN SÖZLERİ !!!


RAHMETLİ MÜNİR ÖZKULUN İMAN KOKAN SÖZLERİ !!!
BİZİM BU SİTEDE YAZDIĞIMIZ YAZILARIN AMACI YUKARIDA GEÇEN
SÖZLERİ KALPLERE DUYURMAK İÇİNDİR.

Evvelâ kalplerin iman ateşiyle yandığını ifade eden rahmetli Münir Özkul’a Hazreti ALLAH
rahmet eylesin kabri pür nur mekanı cennet olsun inşaALLAH. Amin.

Muhterem kardeşlerimiz.

Hazreti ALLAH (c.c)  Ayeti kerimede: "dönüşünüz Banadır." buyuruyor bize duyuruyor,
Bu ilâhi fermana ne kadar önem veriyoruz? bu sualim her yaşantı içinde olanlaradır.
Ey rahmetli Münir Özkul en nihayet Hazreti ALLAH'ın öz kulu olmuşsun.
Seni yıllarca evvel Üsküdar’da Beşiktaş vapurunu beklerken yanı başımda hafifçe alkollü
görmüştüm de hafızamda öyle kalmıştın.
Meğer sen ne mükemmel insanmışsın.
O zaman böyle düşündüğüm için şimdi senden özür diliyorum beni af et ki Hazreti ALLAH
da af etsin çünkü o gün seni kınamıştım ayıplamıştım şimdi ise kendimi ayıplıyorum.

Kardeşler hep deriz insanları dış yüzüyle yargılamayın sonunu bilmiyorsunuz.
Bir gün gelir tevbe eder Hazreti ALLAH'ın sevgisine mazhar olur.
Sen ise bir sapıtırsın sapık gördüğün kişiden beter duruma düşersin Hazreti ALLAH cümlemizi
korusun kalplerimiz O'nun kudretindedir çünkü sonumuzun ne olacağını ancak Hazreti ALLAH bilir..

Bu konuya neden girdik hepimizin kalpleri "ALLAH ALLAH" diye Hazreti ALLAH'ı arıyor biz ise O sesi
nefsimizin arzularının çıkardığı gürültüden duyamıyoruz. Alkol alma, yeme içme ,giyme gezme bize kalbimizin feryadını duyurmuyor. Hazreti ALLAH'ın muhabbetinden mahrum kalıyoruz.
İşte Özkul kardeşimiz son demlerinde Hazreti ALLAH'a öz kul olmuş ne mutlu ona güzel gitmiş sahibine!
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizin akıbetini hayırlı eylesin Zatına öz kul habibine de ümmet etsin inşaALLAH.
Velhamdü Lillâhi Rabbil Alemin Amin...


Kalpteniman







 

































[TOP]

20.412 Ramazan bayramı sohbeti 15- 6-2018 cuma.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Ramazan bayramı sohbeti 15- 6-2018 cuma.


Ramazan bayramı sohbeti 15- 6-2018 cuma.
Muhterem kardeşlerimiz :
Hazreti ALLAH’a sonsuz şükürler olsun
ramazanı şerifimizi uğurladık ve bu gün çifte bayram yapıyoruz
bu vesile ile bayramlarınızı tebrik eder gelecek yıllardaki bayramlara
da  sevdiklerimizle beraber  kavuşmamızı  Hazreti ALLAH’tan niyaz ederiz.

Bu arada önem vermemiz gereken en önemli vazifemiz büyüklerimizi eş dost
ve akrabalarımızı aramak onlarla bayramlaşmadır ve kaynaşmadır barışmadır.
Bunu yaparsak bayramın şevkini yaşar ve yaşatırız gönüller kazanırız.
Hele nefsimizi kırsak da dargın olduğumuz yakınlarımızı arasak bayramlaşsak
muhabbet ve sevginin özüne gireriz Hazreti ALLAH’ın da muhabbetini kazanırız.

Muhterem kardeşlerimiz sohbetimizi noktalarken ramazanı şerif ve bayramların
bütün islâm alemine ve devletimize hayır bereket kardeşlik getirmesini Cenabı
ALLAH’tan niyaz ederiz Amin...

Kalpteniman
.
 


[TOP]

20.413 Şimdi Tasavvuf Karşıtları Dinlesin

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şimdi Tasavvuf Karşıtları Dinlesin

Şimdi Tasavvuf karşıtları dinlesin

 
Şimdi tasavvuf karşıtları bana kızacak fakat ben bildiğimi yazacağım.
 
Hz. ALLAH (c.c) her yarattığı kullarının kendisine samimi iman etmelerini, çöl bedevilerinin inandıkları gibi sözde imanda kalmamalarını ayeti kerimelerinde çeşitli misaller ile emretmiştir.
Hz. İbrahim (a.s) puta tapan bir kavme gelmiş onların put hanelerini yerle bir etmiş Nemrut’a savaş açmış Hz. ALLAH’da ateşi ona gül bahçesi yapmıştı.
Hz. ALLAH (c.c) Hz. ibrahim aleyhisselâmı bu halde bırakmamış ona kabeyi inşa etmesini emretmişti. Kâbe’nin inşaatı bitince de etrafında tavaf başladı. Her hareketi şirk kabul eden kişilere göre Hz. ALLAH kullarına şirk yolunu mu
açmıştı. Tasavvuf karşıtlarına göre İslam dininde haşa şirk mi yapılıyor.
 
Hacca gidenler yandı çünkü orada taşın etrafında dönülüyor onların zihniyetlerine göre konuşuyorum. Aslı şudur Hz. ALLAH kullarının imanlarının tazelenmesi gerektiğini bildiği, her kulunun taze imana kavuşması için feyz kaynağı olarak Kabeyi muazzamayı inşa ettirdi orayı ziyaret eden kullarının gönüllerine rahmet ve bereketini dolduruyor.
 
Dikkat ederseniz oraya halisane niyetle giden herkes İmanı kâmil olarak dönüyor.
Fakat Hacc tan gelen yanlış insanlarla ünsiyet ettiği anda sapıttığını eski alışkanlıklarına döndüğüne şahit olduğumuz çok hacı müsveddeleri vardır.
 
Kişinin imanını koruyabilmesi için de dışarıdan desteğe ihtiyacı vardır.
İman eden kişi imanını taze tutabilmesi için kuran okuması, hadis okuması,
namaz kılması, zikrullah ile meşgul olması diyeceğiz.
Fakat sözünü ettiğimiz ibadetlerin yapılmasına şiddetle muhalefet eden
nefs ve onu azdırmak için her an her saniye fırsat kollayan şeytan var.
 
Bu nefsin şerrinden gözümü açıp kapayıncaya kadar beni nefsimin eline
bırakma diyen bir Peygamber (s.a.v) Efendimiz var. O muhterem nur peygamber Efendimiz ki Vahiy alan Cebrail (a.s)ile sık sık görüşüyordu.
 
O bu haldeyken nefsinden böyle korkarken biz nasıl korkmalıyız değil mi?
Bize de Hz. ALLAH’ı hatırlatacak ruhumuzu diriltecek bir yardımcı gerekmiyor mu?
 
Resulullah (s.a.v) Efendimizin desteği Hz. ALLAH tarafından vazifelendirilen
Cebrail aleyhisselamdı.
 
Hadisi şeriflerde geçiyor, Ashabı kiram Resulullah (s.a.v) Efendimizin yanından
ayrıldıklarında İman zafiyetine kapıldıklarını onun yanına geldiklerinde ise imanlarının kuvvetlendiğini söylediklerinde:”
Sadıklarla beraber olun.”
buyurmuştu.
 
O zaman karşımıza şu gerçek çıkıyor, Peygamber Efendimiz gibi yaşayan,
Hz. ALLAH için nefsine karşı gelen her zaman O'nun ismi şerifini diline tesbih
eden salih bir kulun desteğine ihtiyaç vardır.
 
Kabeyi kullarına feyz ve rahmet deryası yapan Hz. ALLAH Celle celâlehü,
özel olarak yarattığı salih ve sadık kulları ile de kalplere feyz ve rahmetini
akıtmaktadır.
 
Yani Hz. ALLAH’ı hatırlatan bir sadık bir arkadaş şart oluyor her kulun da Hz. ALLAH’ı hatırlatan bir veliye ihtiyacı var. Bu, ihlaslı bir baba ve ya ihlaslı bir anne veya dede olur, anane olur. Hane halkında böyle bir fert yoksa dışarıdan bir mürşidi kâmil olur fakat Hazreti ALLAHIN
velilerini put kabul edenlerden olmaz onlari allaha havale ediyoruz daha doğrusu nasibinde olanı bulur.
Kesinlikle bilinmeli ki Hakk yolunu tarif eden, Peygamber sünnetine harfiyen uyan sadık salih kul, Hazreti ALLAH’ın tayin ettiği bir vazifeli kuldur.
Onu inkâr eden onu aşağılayan Hz. ALLAH’a karşı gelmiştir. Bir gün gelecek cezasını çekecektir.
 
Müşriklere gelen Ayeti kerimeleri bu güzel insanlara yamayan inkarcilar ahirette yaptıklarının yanlış olduğunu gördüklerinde bin pişman olacaklardır.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.414 Söyleşirken Edebe Riayet Etmeli.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Söyleşirken Edebe Riayet Etmeli.

Söyleşirken Edebe Riayet Etmek Lâzım.

 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz Hadisi şeriflerinde:
"Haklı bile olsa çekişip didişmeyen kimseye
cennetin kenarında bir köşk verileceğine ben kefilim.
Şakadan bile olsa yalan söylemeyen kimseye,
cennetin ortasında bir köşk verileceğine ben kefilim.
İyi huylu kimseye de cennetin en yüksek yerinde
bir köşk verileceğine ben kefilim. "
(Ebu Davud)
 
Kendini haklı başkasını haksız çıkarmak için çekişmek
ve karşısındakini aşağılamak çirkin bir huy ve haksızlıktır.
Ayrıca kişiye zulümdür.
Doğru bildiği bir hususu karşısındakine mutlaka kabul ettirmeye
uğraşmak da doğru değildir.
Çünkü karşı taraf kendi bildiğinden vazgeçmemek için direndiği takdirde
tatsız hadiseler çıkabilir.
Faydadan çok zarar meydana gelebilir.
İnsan haklı da olsa faydasız münakaşalardan uzak durmalıdır,
dargınlığa sebep olmamalıdır.
Bilinmeli ki kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmak nefse uymaktır.
Nefsine uyup karşısındaki kişiyi cahil görmek gönül incitmeye sebep olur.
Gönül incinmesi kalbin kırılmasına, kalbin kırılması da dargınlığa sebep olur.
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz: "size namaz, oruç ve sadaka derecesinden daha üstün
bir şey söyliyeyim mi?
Evet ya Resulullah.
Ara bulmaya çalışmak dargınları barıştırmaktır.
Çünkü aranın bozuk olması kökünden kazır.
Saçı kazır demiyorum dini kazır. "
( Tirmizi )
 
Kalpteniman

 

[TOP]

20.415 Şeytanın Yemini

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şeytanın Yemini
  
Şeytanın  Yemini


Muhterem  kardeşlerimiz, Hz.  ALLAH(c.c) Ayeti kerimesinde:
Estaizü Billah,,,
"Bir zamanlar Biz Meleklere  Ademe secde  edin  demiştik  iblis
hariç  hepsi  secde  ettiler,
İbis: ben çamurdan  yarattığına  secde  etmek  istemiyorum,
Şu  benden  üstün  kıldığına  bak. o  çamurdan  ben  ise  ateştenim  dedi.
Eğer kıyamet  gününe kadar  bana  izin verirsen  yemin  ederim  ki,
 pek azı  hariç  onun  neslini  kendime  bağlıyacağım  dedi.
 
Hz  ALLAH  (c.c) buyurdu ki,  haydi  git  izinlisin  sana  kim uyarsa  kendine bağla.
Fakat  iyi bilin  ki  hepinizin  cezası  cehennemdir.
Onlardan  gücünün  yettiği  kimseleri  sesinle  yerinden  oynat,  
Aklını  karıştır.
Yayalarınla onları  yaygaraya  boğ.
Mallarında  ve  evlatlarına  ortak  ol.
Kendilerine  vaatlerde  bulun.
Sen  onlara  aldatmaktan  başka  bir  şey  veremezsin.
Şurası  muhakkak  ki,
Bana  inanan  sığınan  kullarımın   üzerinde  hiç  bir  kuvvetin olmıyacaktır."
(İsra,61-62-63-64-65-66)

Kardeşler
Hz.  ALLAH’ın  bizlere sunduğu  bu  mesajında  bizleri  şeytan  ile  imtihana  çektiğini  anlamış oluyoruz.
Ve maalesef  insanların  geneline  baktığımız  zaman  çoğunu   sesiyle  oynatmıyor  mu ?
İçki  esrar  eroin  kumar  fuhuş   pisliklerdir fakat  bunların  idarecisi  yeminini  tutan şeytandır.
Akıllarını  karıştırıp içki  içirip  kumar oynatmıyor  mu?
Mallarına  haram karıştırıp  ortak olmuyor  mu?
Adama  yetim  malı  yediriyor  kul  hakkı  yediriyor  dünyasını  ve  Ahiretini  helak  ediyor.
 
Muhterem  kardeşlerimiz.
Biz  insanlar Hz. ALLAH  tarafından annemizin karnında  yaratıldık.
Hz.  ALLAH  (c.c) bize  daha  evvel  yarattığı  Ruhumuzu  beden  evine   gönderdi.
Biz  canlandık  bizi  koruması  için  melek  tayin  etti.
İşte tam  bu  devrede iblis  de  bizi  şaşırtması  bizi  günaha  sokması  için  avenesinden  bir şeytanı tayin  etti.
İşte bu  iblisin tayin  ettiği  şeytan ,  doğumumuzdan   vefatımıza  kadar  nefsimizi  aldatmaya  bizi  günaha  sokmaya  çalışacaktır.
Fakat  şunu  çok  iyi  bilelim  ki,   Hz. ALLAH  (c.c) meydanı  şeytana  bırakmamıştır.    
O  bizi  görüp  gözetmektedir.  
Bizden  beklediği  kendisine  iman  edip  sığınmamızdır.
Onun  emirlerini  yapmamızdır.
Ona  kalpten  iman  etmemizdir.
Ona  itimat  etmemizdir.
Onun  emrini  nefsimizin  önüne  almamızdır.
Ancak  o zaman  bize  yardım  eder.
Bir  insan  ki  kendisini  insan  olarak  yaratan,  
düşünmek  için  akıl,  görmek  için  göz, duymak  için  kulak,  konuşmak için  dil  veren  sahibini  unutur  da  nefsini  şeytana  teslim  eder,
böyle  bir  kulu  Hz.  ALLAH  kul  olarak  kabul  eder  mi ?
Adam  evlenir  daha  ilk  gece  eşiyle  yatar  fakat  şeytana  uyar  sarhoş  yatar.
şeytan  da  doğacak  çocuğuna  ortak  olur  çünkü  alkolün  içinde  sinsi  şeytan  var.  
Bu  sebepten  doğan  çocuk  ya  özürlü  doğar  yahutta  ileride  asi  bir  evlat  olur..
 
Onun  için  içimizdeki  şeytanın  isteklerine  değil  de,  Hz.  ALLAH’ın  emirlerine  uyalım  Ona  sığınalım.
Onun  bize  vaadi  var.
Biz  Ona   sığındığımız  zaman  şeytanın  bize  karşı  kuvveti  yoktur.
Biz  Ona  itimat  ettiğimizde  hem  bu  dünyada  hem  ahirette  rahat  ederiz.
Fakat  nefsimizin  idaresini  şeytana  kaptırırsak  bu  dünyada  ve ahirette  başımız  beladan  kurtulmaz..
Hz.  ALLAH  (c.c) cümlemizi  ve  cümle  Ümmeti  Muhammedi  şeytanın  her  türlü  tuzağından  muhafaza  etsin  İnşaALLAH.
Selamı  Aleyküm..
 
Kalpteniman


[TOP]

20.416 Son Gelen Dine Uy ALLAH’a Yaklaş.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Son Gelen Dine Uy ALLAH’a Yaklaş.


Son Gelen Dine Uy ALLAH’a Yaklaş.

 
Son hakk din olan islâm dinine inanmayan, devri kapanmış dinlere tabi olanlar.
 
Şeytanın sardığı gaflet uykusundan uyanın ve aklınızı kullanınız.
Hele şamanizime, budizme inananlar şeytanın oyununa geliyorsunuz.
 
Bizim inandığımız son dinimizde, bizi bir damla meniden yaratan bize verdiği
nefes nimeti ile, hayat veren, topraktan çıkardığı rızıklar ile bizlere güç ve kuvvet veren
yaratıcımız, son kutsal kitabı Kuranı kerimde sunduğu İlâhi mesajında;
Buyuruyor ki:
"İndirdiğim bu Kuran feyz kaynağı mübarek bir kitaptır.
Ona uyun, emirlerine bağlanın ve benden korkun.
Tâ ki merhamet olunasınız."
(Enam 155)
 
Son peygamber Muhammed Mustafa (s.a.v)  Efendimiz ise:
"Kurana sımsıkı sarılınız onu önder ve rehber tutunuz. Zira O, Alemlerin Rabbi olan
ALLAH’ın mübarek kelâmıdır Ondan geldi ve yine Ona varacaktır."
(C. Sağir)
 
Şimdi, Hz. ALLAH tarafından hükmü kalkmış olan batıl dinlere uyanlara soruyorum,?
Sizin inandığınız batıl dininizde bu tarzda yazılmış ilâhi bir emir ve peygamber emri var mı?
 
Biz hakk din olan islâm dinimizde, bize gelen kutsal kitabımızda, bizi yaratan Rabbimizle gönül
bağı kuruyor Onun yüce emirlerini tek vasıta olan mesajlarını öğreniyor, Onunla irtibat kuruyoruz.
Sizin inandığınız kitabınızda böyle bir imkânınız var mı ?
Kutsal kitabımızdan anlayamadığımız meseleleri bize öğreten peygamberimiz var sizin var mı ?
 
Gelin ey ALLAH’ın kulları yeryüzünde yaşayan bütün insanlara gelen son dine , son peygambere uyun ve kurtulun.
Bakın sizi bizi ve Bütün Kâinatı yaratan Sahibimiz olan sonsuz kudret Hz. ALLAH (c.c) ne buyuruyor
ve bütün yaratılmışlara duyuruyor.
"Ey iman edenler,ALLAH’tan nasıl korkmak lâzımsa öylece korkun.
Sakın siz müslüman olmaktan başka bir sıfatla can vermeyin. "
(Al-i İmran 102)
 
Ey insanlar; dünyanın sonuna doğru hızla gitmekteyiz, Hz. ALLAH (c.c) ise buldurduğu
hızlı haberleşme sistemi ile son dini son peygamberi bütün dünyaya duyurdu sizler de duydunuz .
Gelin ruhunuz bedeninizden çıkmadan son dine, ve son peygambere inanın ve mesuliyetten kurtulun.
Sizi hesaba çekecek olan sahibinize o şekilde kavuşun ve cehennemi boylamayın.
YA İlahe Alemin;
Yarattığın bu inanca bağlı şeytanın ve nefsine uyan kullarını ancak
sen kurtarırsın.
Ey yüceler yücesi ALLAH’ımız;
Ne olur onların akıllarını, kalplerini bağlayan şeytanın iplerini kes onlara hakikatleri
duyur ve göster çünkü onlar da senin yarattığın kullarındır.
 
Her ilimde önde olmak isteyen insan, kendisini yoktan var edeni bulmadaki çalışmayı yapamamaktadır.
Son din son peygamber gelmiş umursamıyor, geçmişte, biz atalarımızın bize bıraktığı dinden vaz geçemeyiz
diyenlerin dediği gibi aynı inadı sürdürmektedirler.
 
Oysa ki, kuranı kerimi samimi şekilde inceleseler ve inansalar, Hz. ALLAH’ın kulları ile ne kadar yakınlık kurduğunu
fark edecekler gerçek huzura kavuşacaklardır.
 
Resulullah (s.a.v) Efendimizin Hz. ALLAH ile olan yakınlığının farkına varsalar, gerçek manada anlasalar,
Onun peygamberlerin en üstünü olduğunun farkına varacaklardır.
 
Geçmiş devlet idarelerin yerine yeni idare geldiği zaman eski idarenin
hükmü kalmadığını kabul ettikleri gibi, yeni din yeni peygamber geldiğine göre eski dinlerin hükmü kalmadığını
neden kabul etmiyorlar.
Ayeti kerimede:
"Peygamberim, kullarım sana beni sorunca haber ver ki,
ben onlara yakınım."
(Bakara 186)
buyuruyor.
 
Onun için yaratıcısı ile yakın olmak isteyen son dine katılmalı Hz. ALLAH’a yaklaşmalıdır.
 
"Bu Kuran doğruluğu şüphe getirmeyen ALLAH’a karşı gelmekten sakınanlara
yol gösteren bir kitaptır."
(Bakara 2)
 
ALLAH’ümme salli alâ Muhammed.

 YALNIZ HZ. ALLAH (C.C) KORK
Akl-ı selim sahibi ol.
Aklını kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme
'Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAHdan korkuyorum ‘diyorsun. Halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun.Cinden de, İnsandan da,Melekden de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma.
Dünya azabından da korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve yalnız, azap ile azap edecek olan (ALLAH) dan kork.

Kalpteniman



[TOP]

20.417 Sapık İmam Nasıl Anlaşılır!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Sapık İmam Nasıl Anlaşılır!


Sapık imam nasıl anlaşılır

 
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Kalplerde ALLAH’ın zikrini uyandıranlara andolsun ki."(Mürselat 5 )
 
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde:
"VALLAHi ben vefatımdan sonra ALLAH’a şirk koşmanızdan korkmuyorum.
Fakat nefsinize uymanızdan korkuyorum."
(Buhari tecridi sarih,661)
 
Bu Ayeti kerimede Hz. ALLAH (c.c) kalplerde zikri uyandıranlara yemin ediyor.
Hadisi şerifte ise Resulullah (s.a.v)  Efendimiz
ümmetinin nefslerine uyacağından korkuyor Hz. ALLAH’a şirk
koşmalarından korkmuyor.
 
Bir imam ki nefsine uyarak kalpte zikrullahın uyanması için
nefs terbiyesine giren tasavvuf ehlini yanlış göstermek için çeşitli
deliller peşinde koşar nefs terbiyesinin
zikrulllahın olmadığını ispatlamak için mücadele eder eserler yazar
okuyanların nefslerini azdırır bu imam nasıl bir imamdır.
 
Bir imam ki Resulullah (s.a.v) Efendimizin yaptığı nafile ibadetleri
yapana engel olmaya çalışır bu nasıl bir imamdır mani olma kardeşim
yapsın adam fazla ibadet yapılamaz diye bir ayet mi var ?
 
Bir imam ki kendi nefsine uyan hadisi şerifleri kabul eder
uymayanları reddeder bu nasıl alimdir.
Bir imam ki cahiliyet devrinde islamı kabul etmeyen peygamberi
yalanlayan taştan ağaçtan yaptıkları putlardan medet uman, müşriklere
gelen ayeti kerimeleri;
Bir olan ALLAH tapan, gönderdiği peygamberi tasdikleyip
izinden gidenlere gelmiş gibi gösterip kafalarını karıştıran imam
nasıl bir imamdır.
Bir alim ki ahirete gidenlerin arkasından kuran okunmaz der
bu nasıl bir alimdir....
Varın düşünün ibni tevmiyyenin müridleri
nasıl bir imamın peşindesiniz.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.418 Sihir Yapanlardan Uzak Durmak Lâzım.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Sihir Yapanlardan Uzak Durmak Lâzım.




Sihir Yapandan Uzak Durmak Lâzım.

 
İslâmiyet sihri inkâr etmemiş, ancak Tehvide itikatlına zarara verdiği, İslâm ahlâk ve prensiplerini bozduğu için kesinlikle haram kılınmıştır.
Bir müslümanın bunlarla meşgul olması doğru değildir. Bu gibi şeyler küfür basamaklarıdır.
 
Hz. ALLAH (c.c) sihri öğrenenler hakkında şöyle buyurmaktadır:
"Onlar kendilerine faydalı olacak şeyleri değil de, zarar verecek şeyler öğreniyorlardı." (Bakara 102)
 
Diğer bir Ayeti kerimede ise;" Nerede olursa olsun sihirbaz asla iflah olmaz."(Taha 69) 
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz sihri helâk edici yedi afetten biri saymış, bir hadisi şerifte şöyle buyurmuştur:
"Muhabbet vesaire için efsun yapmak, iplik okumak veya muska yazmak suretiyle sihir yapmak şirktir." ( Ebu Davud) 
Sihir yapmak haram olduğu gibi sihre inanmak da haramdır.
Falcılık da böyledir.
Ayeti kerimede şöyle buyruluyor;
"Fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı bunlar fasıklıktır."(Maide 3) 
 
İslâm sadece falcılığı yasaklamakla kalmamış gaybla ilgili bazı sırları öğrenmek için falcılara soru sorup sapık fikirlerini tasdik edenleri mühim bir müşkülün veya hastalığın giderilmesi için onlara baş vuranları da günahta ortak ilan etmiştir.
 
"Her kim arrafe veya falcıya gidip bir şey sorar onun dediğini tasdik ederse Muhammed Aleyhisselâma indirileni inkâr etmiş olur."
(Bezzar)  
 
Bu Kadar yasak olmasına rağmen falcılara büyücülere gidip onların ağına düşenlere yazıklar olsun. Gittiklerine göre kurtulsalar bari, onların ellerinde oyuncak oluyorlar maddesel olarak da yolunuyorlar.
 
Başka bir tabirle, para verip günah alıyorlar.
 
Bu kişinin imanının zayıf olmasının neticesidir. Hz. ALLAH’a kalpten iman eden bu tuzağa düşmez kendisine musallat olan şeytanı ve yardımcısı olan cinini onları yaratan Hz. ALLAH’a şikayet eder işi kökünden halleder.
 
Biz de öyle yapacağız şeytanı ve cinnileri def eden duaları canı gönülden Hz. ALLAH’a iman ve itimat ederek okuyacağız ve bu şerlerden Hz. ALLAH’ın izniyle kurtulacağız.
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi evlâd iyalimize bütün ümmeti Muhammedi şeytanlardan cinlerden şeytanlaşmış insanların şerrinden muhafaza etsin İnşaALLAH.. 
 
Kalpteniman


[TOP]

20.419 Sorgu Sual Günü

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Sorgu Sual Günü

Sorgu Sual Günü

 
Sorgu sual ahiret hayatının bir safhasıdır. Hesaba
çekilme anıdır. Ayeti kerimede ALLAH’u Teâlâ buyuruyor ki: "Rabbin hakkı için, biz onların hepsine yaptıkları şeylerin
hepsinin hesabını soracağız."
(Hicr: 92-93)
                                                                                                                                                     
Önce Peygamberler çağrılır ve risaletlerini tebliğ edip etmediklerinden sorulurlar. Peygamberler tebliğlerinin hesabını verirler ve şahitlerin huzurunda neticeler ilân edilir.
 
Sonra herkes teker teker hesaba çekilir. Yaptıklarının azından çoğundan, gizlisinden açığından, değerli değersiz her
şeyden sorulur.
 
Hadisi şerife göre şu beş şey herkese sorulur. 
1-Ömrünü ne yolda nerede tükettiği,
2- Gençliğini nasıl geçirdiği,
3- Malını nereden kazandığı,
4- Kazancını nereye harcadığı,
5- İlmi ile amel Edip etmediği.
(Tirmizi)  
 
Cenab-ı  Hakk kullarını bir bir hesaba çeker, bu hesap bir anda olup biter. Birinin hesaba çekilmesi diğerinin hesabının görülmesine mani olmaz.
 
ALLAH’u Teâlâ Seri-ül hisap'tır. O hesap anında melekler tarafından tutulan defterlerden başka, inkâra kalkışanların
bütün uzuvları yaptıklarına şahitlik ederler. Durumun ciddiyetini gören inkârcılar sen sebep oldun gibi
sözlerle birbirlerini itham ederler. Her asrın insanı yaşadığı devirde kime tabi oldu ise, onunla çağrılır. Peşine takılıp gittiği kimse nereye götürülürse o da oraya götürülür. Dünyada olduğu gibi ahirette de bir ve beraberdirler. İyiler iyilerle
cennette, kötüler kötülerle beraber cehennemdedirler.
 
Bu durum bu dünyada da aynı değil mi? Bir genç düşünün madde kullanan biriyle arkadaşlık yaptığı takdirde kendisi de madde kullanmaktan kurtulamaz. Daha ahirete gitmeden genç yaşında dünya hayatını da ahiret hayatını da cehenneme çevirir. Ölünce de aynı arkadaşı ile beraber hesaba çekilir.
Ne korkunç.
 
Onun için hepimiz arkadaş seçerken, eş seçerken İmanlı kişileri
ahlakı temiz olanları seçmeliyiz.
Dikkat etmez isek dünyada da ahirette de helâk oluruz. Hz. ALLAH(c.c)
Cümlemizi hayırlı insanlarla buluştursun
İnşaALLAH.
Selâmı Aleyküm.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.420 Şeyh Şamil Hazretlerinin Namaza Verdiği Değer.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şeyh Şamil Hazretlerinin Namaza Verdiği Değer.


Şeyh Şamil Hazretlerinin Namaza Verdiği Değer

 
Kendisine imam şamil de denir.
Kafkasya’da yetişen en büyük vatansever mücahitlerden birisidir.
İmam mansurun başlattığı cihad hareketini zirveye taşıyan Şeyh şamil, askeri dehasının yanında aynı zamanda çok da kâmil bir Müslümandı.
Kendinden önceki imamlar gibi Nakşibendi Şeyhi idi.
Cesareti ve kuvveti dünyaya nam salmış Ruslarla yaptığı mücadelelerde Rusların
korkulu rüyası haline gelmiştir.
 
Şeyh Şamilin Ruslarla yaptığı bir savaşta göğsüne düşman süngüsü saplanmıştı.
Ama o süngüyü çıkartarak kendisini yaralayan Rus’u öldürmüş,
sonra da ciğeri delinmiş kaburgaları kırılmış bir halde düşman çemberini yarıp kurtulmuştu.
Kırk gün koma halinde yattıktan sonra uyandığında ilk sorusu, Namaz vakti geçti mi olmuştu.
Hürriyetsizliği ve vatansızlığı ölümle bir tutan bu kahraman Dağıstan’ın bağımsızlığı için bir avuç Müslüman ile yıllar yılı çarlık Rus ordularına karşı savaşmış, en sonunda
1859 da Ruslara esir düşmüştü.
Fakat çar dahi imam Şamilin silahını almaya cesaret edememiştir.
Çardan hacca gitmek için izin Alan bu büyük insan, Medine’ye giderken İstanbul’da
uğramış burada halk kendisini büyük bir törenle karşılamıştır.
 
Daha sonra kutsal topraklara gelerek hayatının sonuna kadar orada kalmıştır.
Nihayet 1795 gümrüde dünyaya gelmiş olan Şeyh 1871 de Medine’de vefat etmiştir.
Hz. ALLAH(c.c) rahmet eylesin Amin.
 
Fakat namaz vakitlerine verdiği önem bizlere nasihat olarak yeterlidir
Kim ki vakti müsait olduğu halde nefsine uyup namazını erteliyorsa,
Ben rabbimi seviyorum iddiasında bulunmasın.

Kalpteniman


[TOP]

20.421 Şeytanın Yapacağı Kötülüklerinin Sınırı Yok Mu?

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şeytanın Yapacağı Kötülüklerinin Sınırı Yok Mu?

Şeytanın Yapacağı Kötülüklerinin Sınırı Yok Mu?

 
HasbiyALLAH’u Lâilâhe ile hüve aleyhi tevekeltü vehüve Rabbül Arşil Azim.
 
İşin başı kalpten imandır.
Kalpten iman eden kişi iman edip inandığı Hz. ALLAH’ın kendisini her an gördüğünü
biliyor ve gözlerini haramdan zinadan kapıyorsa Hz. ALLAH ona şeytanı musallat etmez.
Çünkü Ayeti kerimesinde; Kim bizi anmaktan yüz çevirirse biz ona şeytanı musallat ederiz buyuruyor.
Bir kul beni Rabbim görüyor dediği anda veya düşündüğü anda Rabbini zikretmiş oluyor.
Bu imana sahip kişi otomatikman Hazreti ALLAH’ın himayesi altına girer şeytan ona musallat olamaz
Fakat kul nefsine yenilir gözlerini harama baktırırsa şeytan fırsat bulur o kişinin şehvetini azdırır günaha sokar.
 
Nefsini yenmeye gelince aklın devreye girmesi lazım.
Düşünecek ki ben bu işi yaparken ALLAH beni görüyor melekleri beni seyrediyor her şeyim açıkta ben
bu işi yapmamalıyım her nefsime uyduğumda günaha girdim içimden gelen bana zevk veren bu halim
şeytanın işidir ben artık oyuna gelmemeliyim yeter yaptığım yanlışlıklar yardım et bana ALLAH’ım
deyip şu Duayı yapmalıdır.
HasbiyALLAH’u Lâilahe illa Hüve Aleyhi tevekkeltü Vehüve Rabbul Arşil Azim.
 
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi şeytanın ve şeytanlaşmış insanların şerrinden korusun Amin.
Vel hamdülillahi Rabbil Âlemin.
ALLAH’ümme salli Alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.

Kalpteniman




[TOP]

20.422 Sert Olsan Ne Yaparsın

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Sert Olsan Ne Yaparsın

Sert Olsan Ne Yaparsın.

               
Kabağın sahibi var kıssasını okuyunca, Ona benzeyen bir kıssa aklıma geldi buraya asmak istedim.
 
Nefs teskiyesine yeni girmiş Dervişin biri banyo yapmak için hamama gidiyor. havlusunu peştamalını alıp hamama giriyor. terlemek için göbek taşına uzanıyor.
 
Tam terlemeye başlamışken, kapıdan saçları ustura ile kazınmış bıyıkları pala bir belalı içeriye giriyor ve etrafa biraz göz gezdirdikten sonra gelip dervişin başına dikiliyor.
Ve kalksana ulan burası benim yerim bilmiyor musun diyor.
Oda gayet kibar bir şekilde kusuruma bakma haberim yoktu diyerek kalkıyor ve başka bir yere oturuyor.
 
Fakat içinde tedirginlik hasıl oluyor en iyisi ben yıkanıp çıkayım bu nefsi azgının yine bana musallat olmasından korkuyorum diye düşünerek yıkanmak üzere bir musluğun yanına oturarak yıkanmaya başlıyor.
 
Temizlenmesine az bir zaman kaldığı bir anda, az evvel onu yerinden kaldıran belalı yine gelip başına dikiliyor.
 
Kalk ulan burasının benim yerim olduğunu bilmiyor musun deyince, tasını tarağını alıp karşı tarafta olan bir musluğun yanına oturuyor.
Ve yarım kalan temizliğini tam bitireceği sırada, dervişi dişine uygun gören ve etrafa hava atmak isteyen belalı geliyor ve dervişin önüne dikiliyor ve aynı şekilde bağırıyor.
Ulan sen benim belam mısın gelip benim yıkanacağım yerleri kapıyorsun diye bağırıyor. derviş içinden,
 
Ey yüce ALLAH’ım sabrımı ölçmek için bu kişiyi bana musallat etti isen şahitsin ki, sabrımı kullanıyorum fakat bu azgın kuluna ceza gerekiyorsa o cezayı sen ver beni nefsime bırakma diye aklından geçirir.
 
Önünde dikilen ve domuz gibi soluyan avazı çıktığı kadar bağırarak soruyor, seni adın ne ulan, Derviş bütün iradesini toplar öfkesini yutarak, Mülayim der.
Sert olsan ne yaparsın ulan diye üzerine yürüyüp vurmak isterken İki ayağı birden bire öyle bir kayıyor ki, sırt üstü beton zemine düşer düşmez başını çarpıyor ve hastanelik oluyor.
Olayı seyredenler dervişe diyorlar ki, muhakkak ki sen ALLAH’ın sevgili kulusundur çünkü sana musallat olan bu adam hususi adam dövmek için bu hamama gelir dişine kestirdiğini hastanelik oluncaya kadar döver ve ona kimse karışamaz.
Sen ise onu sabrınla hastanelik yaptın dediklerinde ise,
ben ona bir şey yapmadım onu celal sahibi rabbim cezalandırdı diyor. İçinden de Yarabbi sana şükür fakat ne olur beni imtihana tabi tutma diyor.

Bu kıssa öfkeye hakim olmanın faydasını açıklıyor. öfkesine hakim olamıyanlar telafisi mümkün olmayan zarara uğruyorlar.
Sayın başkanımız devletimize musallat olan amerika başkanını siz de tedbirinizi alarak sabırlı
olun onunla fazla muhatap olmayın nefsinize yenilmeyin göreceksiniz gün gelecek ayakları kayacak başını bir yere vuracaktır yeter ki sabırllı olun varsın feto papazı ve rahip pazı onların olsun.
Hz. ALLAH (c.c) Öfkesini yenen kullardan olmamızı cümlemize nasip etsin. Selamı Aleyküm.
 
YALNIZ HZ. ALLAH (C.C) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme '
Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAHdan korkuyorum ‘diyorsun. Halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun.Cinden de, İnsandan da,Melekden de korkma.
Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından da korkma, ahiret azabından da korkma.
Sadece ve yalnız, azap ile azap edecek olan (ALLAH) dan kork ..

Kalpteniman


[TOP]

20.423 Selamlaşmak

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Selamlaşmak

Selamlaşmak

 
Hz ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;
"Bir selam ile selamlandığınız vakit siz ondan daha güzeli ile karşılık verin veya aynıyla mukabele edin."(Nisa 86)
Vermek sünnet almak ise farzı kifaye olmasına rağmen, Bir farzın işlenmesine sebep olduğu için, Selam vermek almaktan daha hayırlıdır.
Selam veren kişi işlediği sünnetin ve işletmeye vesile olduğu farzın sevaplarını birlikte kazanmış olur.
Hadisi şerifte; "İnsanların ALLAH yanında en makbul olanları, Selamı önce verenlerdir." buyruluyor. (Ebu Davud)
Selam bir sünneti seniyye olduğu gibi, Diğer peygamberlerinin de sünnetidir. Selamlaşmanın ilk olarak Âdem (a.s)'dan başladığı, Hadisi şerifte haber verilmektedir.
Ayeti kerimede emredildiğine göre, daha güzel bir selam alabilmek için, Esselamu Aleyküm diyene Ve Aleykümselam ve Rahmetullah demeli, Esselamu Aleyküm ve rahmetullah diyene ise Ve Aleykümselam ve Rahmetullah Ve berekâtühü diye mukabelede bulunmalıdır.
Müslümanlıkta esas olan din kardeşliğidir. Selam da bu kardeşliğin en güzel belirtisidir. Müslümanlar arasında tanışmaya ve kaynaşmaya sebep olduğu için Resulullah (s.a.v). Efendimiz, Medine i münevvereye gelir gelmez Selamlaşmayı tavsiye etmiştir.
Hadisi şerifte; "Şüphesiz halkın bahil olanı karşılaştığı din kardeşine selam vermeyenkimsedir." (Münavi)
"Amaya selam vermemek hıyanettir. "(Münavi. )
Müminlere selam vermek iyi işlere dair güzel söz söylemek Cenabı hakkın Af ve mağfiretine mucip olan şeylerdendir. (Münavi)
İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de hakkıyla iman etmiş olamazsınız.
Ben size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız.
(Müslim.)
"İslamın hangi işi daha hayırlıdır diye soran bir zata; Yemek yedirmen tanıdığına tanımadığına selam vermendir buyurdular. "(Buhari)
"Selamlaşmaya son derece önem veren Ashabı kiram RadiyALLAH’u anh Efendilerimiz, Yolda giderken aralarına bir ağaç girse yan yana geldiklerinde selamlarını tekrarlarlardı.
Selamı yaymanın ve bu sünneti yerine getirmenin faziletine dair pek çok Hadisi şerif rivayet edilmiştir. Selamı yayın selamet bulursunuz."
(Ahmet bin Hambel.)
Selam ALLAH’ın isimlerinden bir isimdir onu yeryüzüne koymuştur o halde selamı aranızda yayınız. (Feyzül kadir.)
Sizden biriniz bir topluluğa geldiği vakit Selam versin. Oturmayı uygun görürse otursun. Ayrılmak üzere kalktığı zaman yine selam versin. Evvelki selam sonraki selamdan daha layık değildir. (Tirmizi)
Selamlaşma adabına göre, az çoğa, Küçük Büyüğe, yaya olan oturana, Binitli olan yaya olana, Geçip gitmekte olan oturana, Arkadan gelenler önde gidenlere selam verir.
Yemek yiyene, kuran okuyana, Abdest alana, Namaz kılana, Hutbe dinleyen kimselere selam verilmemelidir.
Ezan okunurken selam verilmez. Bilhassa kumar oynayan içki içenlere de selam verilmez.
Selamı Aleyküm.
 
YALNIZ HZ. ALLAH(c.c) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAH’tan korkuyorum ‘diyorsun. Hâlbuki sen Onun gayrinden korkuyorsun. Cinden de, İnsandan da, Melekten de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından da korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve yalnız, azap ile azap edecek olan (ALLAH) dan kork.
 
Kalpteniman



[TOP]

20.424 Sabır Ve Derman Aramak

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Sabır Ve Derman Aramak

Sabır Ve Derman.

 
(Gönül Sohbetleri)
İslam ahlakının şahikalarından biri de sabırdır. Kuranı kerimde takriben yetmiş yerde sabırdan bahsedilmiştir.
Sabırla süslenenler methu sena edilmiştir. ALLAH’ü Teâla kendisine ümit ve samimiyetle yönelen arz-ı hal eden kullarını sever ve merhamet eder.
Sabır şuna denir ki, halini kimseye bildirmez, sadece Hakka sığınır.
Başına gelen bir belayı şayet başkalarına duyurmaya çalışıyorsa sahibini şikayet ediyor demektir. Sabır çok acıdır, sonu çok tatlıdır.
 
Acılığın verdiği gözyaşının altında hayat vardır. Sabredebilirse iptila güne gün küçülür.
 
Sabredilmezse büyür ve ağırlaşır. Sabırlı olmak gerekir, fakat yerinde sabırlı olmak gerekir. ALLAH’u Teâla her müslümana bir iptila taksim etmiştir.
Ayeti kerimede şöyle buyuruyor:
"Andolsun ki mallarınıza ve canlarınıza iptilalar verilerek imtihan edileceksiniz." (Ali imran 186) Rıza gösteren kulundan da razı olur.
Bu demek değildir ki hastalıklarımıza şifa aramayalım. ALLAH’ü Teâla,
Eyyüp Aleyhisselamı bir sebebe tevessül etmesini emretmeden bir anda şifaya kavuşturabilirdi. Halbuki görüldüğü üzere ona ayağını yere vurmasını, yerden fışkıran sudan içmesini ve yıkanmasını emir buyurdu.
 
Buradan da tedavinin vacip olduğu anlaşılmaktadır. Resul-i Ekrem Sallellahü Aleyhi vesellem Efendimiz Hadisi şerifinde:
"Hasta olunca tedaviye devam ediniz.Zira ALLAH devasız bir hastalık yaratmamıştır.Ancak haramla tedavi olmayınız."
(Münavi) Buyurduğuna göre hastalığımıza şifa derdimize deva arayacağız.
 
Hastalık için afiyet istemek şifasını aramak doktora görünüp ilaç kullanmak maddi ve manevi çarelere baş vurmak sebeplerini araştırmak vazifemizdir.
Bunlar şikayetten sayılmaz. İslam dini tedaviyi emretmiştir. Sağlığını korumayan kimse günahkar olur. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizin hastalarına şifa dertli olanlarına deva versin. İnşaALLAH..... 
"Salihlerin İşini ALLAH Görür. "(Araf 196)
 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimede;
"Salihlerin işini ALLAH görür."( Araf:196 ) buyuruyor.
 
Bir insan Salihlerden ise ona ne mutlu ki Hazreti ALLAH onun
her işini görecektir.
Fakat Salihlerden olmak ise sanıldığı kadar kolay değildir.
Bu işin başlangıcı Muhammed Mustafa (s.a.v)  Efendimizi sevmekle
O'na muhabbet arttıkça hazreti ALLAH’ın sevgisinin gönülde sevgisi
hissedilir ve marifet kapısı açılır işte o zaman
Marifetullah çıkarsın Hazreti ALLAH’ı içinde hissedersin
O'nun seni her zaman takip ettiğine kalpten iman edersin
her işinde O'na sığınırsın yılanın derisini attığı gibi nefsinden
soyunursun işte o zaman salihler zümresine katılırsın.
Gönül cennetine girersin ahiret cennetini kazanmaya layık olursun.
Salih kullardan olmanın bir yolu da salih kulları sevmekten geçer.
Salih kulları sevmeyen onlara katılmaktan ümidini kessin.
 ALLAH’ÜMMAHŞURNA Fİ ZÜMRETİSSALİHİN.
Ey Rabbimiz bizi salihler zümresine kat Amin velhamdü lillahi
Rabbil Alemin.
 
Kalpteniman


..

[TOP]

20.425 Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan Mıdır?

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan Mıdır?


Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan Mıdır


 
Mürşid kimdir? Mürşid edinmek şart mıdır? İnsanın mürşid edinmesi şirktir deniyor.
 
Ne dersiniz?
Cevap: Şüphesiz ki kaynağımız Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz (SAV)in hayatıdır.
Ancak Mürşide gerek yok demek doğru değildir, veballidir, yanlıştır.
Çünkü ALLAH’u Teâlâ Hazretleri Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor ki: (Ve in min ümmetin illâ halâ fîhâ nezîr) ''Hiç bir ümmet, topluluk yoktur ki, ALLAH oraya bir haberci, bir nezîr, tehlikelerden haber veren bir vazifeli şahıs göndermiş olmasın!''
 
Vazifeli şahıs demek, mürşid demek... Mürşidsiz olsaydı, o zaman ALLAH böyle demezdi. ''Bazı yerler olmayabilir.'' derdi. Demek ki ihtiyaç var ki bir mürşide, bir yol göstericiye, bir vazifeli kimseye; onun için gönderiyor. O halde mürşidsiz olmaz!
Mürşidler Peygamber Efendimizin varisleridir.
Peygamber Efendimizin sahabesiyle durumu nasılsa, sahabenin Peygamber Efendimize karşı durumu nasılsa, mürşidlerle müridler arasındaki durum da aynıdır.
 
Peygamber Efendimiz sahabesinin ALLAH'la arasına girmiş denilebilir mi?
Öyle şey olur mu?
ALLAH’a götürüyor. ALLAH’a götüren yolda rehber ve kılavuz oluyor.
Onun için, araya girmek diye bir yorum yanlıştır.
Bir mürşide bağlanmak şirktir demek de çok büyük bir hatadır.
Şirk, ALLAH'ın varlığının yanında bir başka varlık tasavvur etmektir.
Bir insanın hocasını sevmesi Kur'an'ın emridir, dinimizin gereğidir.
Hadis-i şeriflerin gereğidir. Hocasına bağlanması da ondandır.
 
Bütün mesele, ciddî bir hocaya, gerçek bir mürşide bağlanmaktır.
Ona bağlandığı zaman zaten, onun mâni olmadığını, bilakis rehber ve kılavuz olup, elinden tutup hayra ve hakka götürdüğünü görecektir.
Mürşidsiz, üstadsız, hocasız tıp da olmaz, mühendislik de olmaz! Marangozluk da olmaz, terzilik de olmaz, berberlik de olmaz!
 
ALLAH insaf versin...
Bu dünyevî basit meslekler hocasız olmuyor da, ahiretin yolunu gösteren, bin bir türlü tehlikesi olan, bin bir türlü aldatmacası olan bir yolun mürşidi olması lâzım değil mi?
Tehlikesi var... Yalanı var, yanlışı var, sahtesi var, istismarcısı var, sömürücüsü var... Mürşidsiz olur mu?
 
Hocasız, mürşidsiz hiç bir iş olmaz, hiç bir meslek olmaz!
Tasavvuf da mürşid-i kâmilsiz olmaz!
Mürşid-i kâmiller ayrıca mânevî bakımdan vazifeli insanlardır.
 
Olur demekle, olmaz demekle onların keyfine de kalmış bir şey değildir.
Mürşide gerek yok demek veballi bir iştir.
Bir insanı saptırırlarsa ne olacak?
Hastalanırsa ne olacak, problemini nasıl çözecekler?
 
Tüm insanların doğru yola gelmesini sağlayacak mekanizmaya hücum ediyorlar.
Kötü niyet var o zaman, şeytanın parmağı var o zaman, çünkü ALLAH’a gitmek isteyenin
yolunu şeytandan başka kim kapamak ister?
 
Sonra Hadis-i şerifte var:
"Şehitler cennete girecekler.
Amma, alimler cennetin kapısındayken,
ALLAH onlara diyecek ki:
Durun, bekleyin! İstediklerinize şefaat edin, içeri girsinler!''
Diğer bir hadisi şerifte ise;
Ey Enes İbni malik, Sadık dostlarını çoğalt,
çünkü onlar şefaatçıdırlar."

(500 Hadisi şerif cildinden, Hadis no 490)
 
Derleyen Kalpteniman


[TOP]

20.426 Sükût Eden Kurtulmuştur

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Sükût Eden Kurtulmuştur

Sükût Eden Kurtulmuştur

 
Resulü Ekrem (s.a.v) Efendimiz çok az konuşur konuşulanları dinler, ashabına da boş ve faydasız sözlerden kaçınmalarını tavsiye ederdi.
 
"Ya Resulullah benim hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir diye soran bir zata.
Mübarek dilini tutarak, işte budur buyurmuşlardır."
(Tirmizi)
 
Kurtuluş yolu nedir Ya Resulullah? diyen bir zata ise şöyle buyurmuşlardır:
"Dilini aleyhine çıkacak sözlerden muhafaza et, evin ile meşgul ol,
hatalarına ağla. "
(Tirmizi)
 
Bir hadisi şeriflerinde ise şöyle buyuruyorlar.
"ALLAH’a ve Ahiret gününe imanı olan ya hayır konuşsun veya sussun."(Buhari)
 
Kardeşler diline sahip olan diğer uzuvlarına da sahip olur.
İnsan ehemmiyetsiz sandığı öyle sözler konuşur ki, bu sözler onu ALLAH’ın rahmetinden uzaklaştırır.
Bu hatası onu ebedi hayatını kaybetmesine sebep olur.
 
Hadisi şerifte şöyle buyruluyor.
"Bir kimse ALLAH’ın sevdiği bir söz söyler de o söz ile Hz. ALLAH’ın rızasına ulaşabileceğini zannetmez.
Hâlbuki ALLAH’u Teâla o hayırlı söz sebebi ile kıyamete kadar o kimseden razı olur.
 
Diğer bir kimse de ALLAH’ın gazabını mucip bir söz söyler o sözün kendisini Hz. ALLAH’ın gazabına
Ulaştırabileceğini zannetmez, Hâlbuki ALLAH’u Teâla o kimseye o kötü söz sebebi ile kıyamete kadar
buğzeder."
(Tirmizi)
 
Kalpteniman


[TOP]

20.427 Selâtı Selâmdan Rahatsız Olan Alimler.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Selâtı Selâmdan Rahatsız Olan Alimler.


Selâtı Selâmdan Rahatsız Olan Alimler
.
 
"İnnellahe ve melâiketehü yüsallune alennebiyyi.
Ya eyyühellezineamenu salli aleyhi vesellimu teslima."
(  Ahzap.56)
 
"Şüphesiz ALLAH ve melekleri Peygamber muhammede çok salât ve sena
ederler. Ey insanlar siz de ona Selâtı selam getirin ve tam bir teslimiyetle gönülden
teslim olun."
(Ahzap.56) buyuruyor
Yaratan getirin buyuruyor alim geçinen kişiler de saf temiz iyi niyetle salât getiren
müminlerin kafalarını karıştırıyor.
Dün cuma günü bir kanalda dini sohbet yapan kişi dinleyenlerin kafalarını
karıştırdı.
Bu vahhabi zihniyetli kişiler her tarafta görülüyorlar Medinede. Mekke’de faaliyet
gösteriyorlar Hazreti ALLAH’ın emrini hiçe sayıyorlar.
Ölüye kuran gitmez demeleri bir tarafa bırakın, salâtı selâmı gereksiz görüyorlar
Geçmiş yıllarda  bir toplantıda bu kafada bir ilahiyatçı ile karşılaşmıştım.
o da aynı şeyi savunuyordu. Ona Ahzap 56 Ayeti kerimesini hatırlattım
ve o Ayeti kerimenin manasını açıklamasını rica ettim .Ayeti hatırlayamadı
cevabını da veremedi biz de cuma günleri hoca hutbe okumaya çıkarken müezzin
okuyor deyip hatırlattığımız halde hatırlayamadı mahcup olmuştu.
Malesef ilâhiyet fakültelerinde de böyle düşünen insanlar var.
Kardeşim bedeni ölü fakat bedenden çıkan ruh da mı ölü, selâtın gideceği yer Efendimizin ruhudur sen ruhlara inanmıyormusun  diye sormuştum o adam boş boş bakmıştı!! 
Bu sapık fikirli alimlerin şerrinden Hazreti ALLAH’a sığınırız veli kullarin hepsini inkar eden bu insanlar
kurana göre hüküm verdiklerini söylüyorlar Hazreti ALLAH
(c.c) her söyleneni duymakta her seyi görmektedir. 
 
Kalpteniman


[TOP]

20.428 Şeytanla İmtihan.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şeytanla İmtihan.

Şeytanın Yemini
 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;
"Biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman ettik." (Enam 112)
 
Peygamber Efendilerimize olduğu gibi Onların yoluna gidenlere de insan
ve cin şeytanları düşman oluyorlar.
Düşman olmakla kalmıyorlar yollarını kesiyorlar çalışmalarına ibadetlerine engel
oluyorlar.
En kötüsü baba tasavvuf karsiti oldugu icin oğlunun ibadetine tarikatina engel oluyor.
Bir vakit yanımıza bir genç katıldı Hazreti ALLAH’ın lütfuyla gönlü nurlandı
beş vakit namaza başladı haramı helalı öğrendi şüpheli gıdalardan da uzaklaştı.
Bu yaşantısı babasına ters geldi çünkü babasının getirdiği şüpheli gıdaları yemiyordu.
Onun getirdiği yiyecekleri babası yemiyordu.
Bu kardeşimiz iki arada kaldı bize derdini anlatınca sabır tavsiye ettik babasını kırmamasını
ona ayeti kerimeleri okumasını tavsiye ettik bu genç kardeşimiz sakal bıraktı ona da karşı çıktılar
ve kardeşimizi çok üzdüler o ise onların baskılarına aldırmadı maneviyat yolunda yürüdü
Biz de bir gün babasını ziyaret ettik bizi iyi karşıladı konuyu açtık oğlunuz çok ihlaslı ne olur onun
bu güzel halini bozmayın kumarı içkisi ve hiç bir kötü ahlakı kalmadi ne mutlu size böyle oğlunuz var
şükredin dedik.
Ona yukarıda geçen Ayeti kerimeyi okuduk ve siz bu engelleme halinizle bu Ayeti kerimenin
kapsamına giriyorsunuz deyince ne yapayım içimden öyle geliyor deyiverdi.
O zaman tevbe edin ALLAH’a sığının inşaALLAH Hazreti ALLAH sizi af eder içinizden şeytanı def eder
Size de rahmet kapısı açılır demiştik.
Ne oldu bilir misiniz, kardeşimizin duaları ile kısa zamanda babası da ibadetlere başladı haneleri nurlandı.
Dikkat ettiniz mi bilmiyorum her yerde bu insan şeytanlarına rastlayabiliyoruz hele kuranla yüzlesme
programlar yapan tasavvufa savas acan evliya düsmani
guruplar var olari Hazreti Allaha havale ediyoruz
böyle durumlarda "Lâ havle vela kuvvete illa billahil aliyyil Azim"  diyoruz HasbünAllah venigmel vekil,,,
 
Kalpteniman


[TOP]

20.429 Şüphesiz Ki Bu Bir Öğüttür Artık Dileyen Rabbine Varan Bir Yol Tutar.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şüphesiz Ki Bu Bir Öğüttür Artık Dileyen Rabbine Varan Bir Yol Tutar.




Şüphesiz Ki Bu Bir Öğüttür Artık Dileyen Rabbine Varan Bir Yol Tutar.
 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Şüphesiz ki bu bir öğüttür artık dileyen Rabbine varan
bir yol tutar.
" (İnsan 29) buyuruyor.
 
Adem (a.s) zamanından bu günlere kadar gönderdiği peygamberleri
ve kitapları ile kullarına öğüt veren onları hidayete çağıran Hazreti ALLAH (c.c)
duymayan sağır kullarına, yarattığı eşsiz sanat eseri olan dünyamıza doğa
ismi takan kör gözlü kullarına yine de acıyor onları yarattığı nimetlere ortak
ediyor.  O Rahmandır inanana ve inanmayana bu imtihan dünyasında veriyor
sonsuz kudretini gösteriyor.
Kullarına öğütlerini ve ne istediğini haber vermiş kendilerinden  Zatı-Alisine
bir yol tutmalarını emretmiştir.
Son yol ise son gelen islâm dinidir, son peygamber ise Muhammed Mustafa
SallALLAH’ü aleyhi vesellemdir.
Kim ki bu yolu bulmuşsa ona ne mutlu, bizi bu yolda bulunduran Hazreti ALLAH’a
sonsuz şükürler olsun.
Hakk din olan islâm dinimize girmek isteyen insanlara mani olan şeytan ve onun
insan kılıklı askerleri durmadan çalışıyor mücadele ediyorlar ve İslâm dinine
girmiş olanları dinden çıkarmaya uğraşıyorlar.
Suriye’den kaçan müslümanlar Avrupa ülkelerinde  Hristiyanların
elinde çaresiz çok kötü haberler geliyor medyada görmüşsünüzdür.
Onları bu duruma düşürenleri Hazreti ALLAH’a havale ediyoruz. 
Suriyeli kardeşlerimizin tuttukları islâm yolunda sabit kalmalarını
Yüceler yücesi ALLAH’ımızdan  niyaz ederiz. Amin.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.430 Salihlerin İşini ALLAH Görür. (Araf-196)

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Salihlerin İşini ALLAH Görür. (Araf-196)



 

Hazreti ALLAH c.c. Ayeti kerimede;
"Salihlerin işini ALLAH görür." (Araf 196) buyuruyor.

Bir insan salihlerden ise ona ne mutlu ki Hazreti ALLAH onun
her işini görecektir.
Fakat salihlerden olmak ise sanıldığı kadar kolay değildir.
Bu işin başlangıcı Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizi sevmekle Hazreti ALLAH’a bağlamakla
O'na muhabbet arttıkça Hazreti ALLAH’ın sevgisinin gönülde sevgisi coştukça marifet kapısı açılır işte o zaman marifetullaha çıkarsın Hazreti ALLAH’ı içinde hissedersin
O'nun seni her zaman takip ettiğine kalpten iman edersin.
Her işinde O'na sığınırsın yılanın derisini attığı gibi nefsinden soyunursun. işte o zaman salihler zümresine katılırsın.
Gönül cennetine girersin ahiret cennetini kazanmaya layık olursun.
Salih kullardan olmanın bir yolu da salih kulları sevmekten geçer.
Salih kulları sevmeyen onlara katılmaktan ümidini kessin sevgili olmanın yolu onları gönülden sevmekle
olur her şey sevgiyle kaimdir,
"ALLAHÜMMAHŞURNA Fİ ZÜMRETİSSALİHİN."
Ey Rabbimiz bizi salihler zümresine kat.
Amin velhamdülillahi Rabbil Alemin.

Kalpteniman






















 



[TOP]

20.431 Şimdi Sor Onlara,Kendilerini Yaratmak Mı Daha Zordur,Yoksa Diğer Yarattıklarımız Mı?

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şimdi Sor Onlara,Kendilerini Yaratmak Mı Daha Zordur,Yoksa Diğer Yarattıklarımız Mı?


Şimdi Sor Onlara, Kendilerini Yaratmak Mı Daha Zordur, Yoksa Diğer Yarattıklarımız Mı?

 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Şimdi sor onlara. kendilerini yaratmak mı daha zordur,
yoksa bizim diğer yaratmış olduklarımızı yaratmak mı?
Biz insanı özlü bir çamurdan yarattık."
(Saffat-11)
 
Kâinatı yaratan sonsuz kudret sahibi Hazreti ALLAH’ımız,
insanın yaratılışında kafası karışan iman edemeyen kullarına soruyor
ve tefekküre davet ediyor biz kullarını özlü bir çamurdan yarattığını
haber veriyor.
İnanan iman eder kurtulur, inanmayan ise kâfir olur kurtlanır.
Hayat boyu içini kurt kemirir bunalımlı bir hayat geçirir huzur yüzü görmez.
 
İman eden ise kalbi rahat endişesiz hayat sürer  çünkü dayandığı güvendiği
sıkıntıya düştüğü zaman derdini dökeceği her şeyde hükmü geçen ona yakın
dostu olan Hazreti ALLAH’ı var.
Bu gibi kulların dünya endişesi de Ahiret endişesi de olmaz çünkü o Hazreti
ALLAH’ın her takdirine peşinen razı olmuştur inanır ki sahibi onu her zaman
muhafaza altına alacaktır sıkıntıya düştüğünde sıkıntısı kalkacaktır.
 
Yeter ki O'na teslim olup kalpten iman etmek şirk koşmamak gerisi kolay.
Kendimizde varlık görüp kibire kapılır başkalarını hakir görür nefsimize uyarsak
şirke düşmüş oluruz.
 
Hazreti ALLAH’ımızın bizi çamurdan ve meniden yaratmasının sebebi de
kendimizde varlık görmememiz kibire kapılıp şirke düşmememiz içindir.
Kibre kapılanlar kendinde üstünlük görenler eğer tevbe etmez kendini
düzeltmezse firavun ve nemrut soyundan sayılırlar Ahirette de o şekilde
hesaba çekilirler.
Hazreti Allah (c.c) cümlemizi böyle feci bir akıbetten muhafaza etsin inşaALLAH.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.432 Şeytanın Sinsi Oyunları

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şeytanın Sinsi Oyunları

Şeytanın Sinsi Oyununa Gelmiyelim

 
Bizleri ALLAH yolundan uzaklaştırmaya yemin eden şeytanı lanenin sinsi tuzakları bitmez tükenmez.
 
Hak din olan İslam dinine girmek için biraz meyledenleri çeşitli oyunlara getirerek bu yolu buldurmaz.
 
Hz. ALLAH'ın hidayet edip buldurduklarını ise, kuranı kerime karşı şüpheye sokar.
Orada başarılı olmaz ise Peygamber efendimize karşı şüpheye sokar.
 
Orada muvaffak olmazsa mezhep tartışmaları ile kafaları karıştırır mezhepleri inkâr ettirir.
 
İçine girdiği şeytan şeyhleri ile insanları tarikattan ikrah ettirir.
 
Diyelim ki, çok azim ve gayret etti Hz. ALLAH destekledi nefis terbiyesine girdi kendisine kâmil bir mürşid nasip oldu nefsi safiye makamına yükseldi.
 
Sinsi iblis orada da o zata sen yükseldin çok yüksek makamlara çıktın diyerek vesvese verir.
Ve ona kendisini beğendirerek yolda takılıp kalmasına vesile olur.
 
Tarikata intisap ettiğimin ilk yılları idi.
Nefs mücadelesinin en hareketli günlerini geçiriyordum.
Nefsimi tamamen kontrolüme almış gözlerimi haram görüntülerden midemi şüpheli gıdalardan koruyor, farz sünnet ve nafile ibadetleri eksiksiz uyguluyor günlük zikir derslerimi ise gözyaşı ile yapıyordum.
 
Böyle bir günde dersimi bitirmiş duamı yapmıştım ki, içimden, elimde olmadan acaba hangi nefis derecesindeyim diye geçirdim.
Daha düşünce içimde iken kulağıma yankılı bir ses geldi Mardiyye.
O kadar sevindim ki,
 
Sevinçle durumu mürşidime anlattım. Sen sese takılıp kalma makam peşinde de koşma şeytan da makam istedi imansız oldu sen yol almaya bak dedi.
 
Ve bize şeytanın benlik verip kendimizi beğenmemize mani olmuştu.
Bu sitedeki kardeşlerime sesleniyorum ne olur şeytanın oyununa gelmeyin kendi fikirlerinizi beğenip başkalarını hor görmeyin.
Hem kendi huzurunuzu hem din kardeşlerinizin huzurunu kaçırmayın ve şeytanı sevindirmeyin.
Diyelim ki, kişi günah işlemiyor Fakat biraz kendini beğenmesi kibir sahibi olması cehennem namzedi olmasına vesile olur. Selamı Aleyküm.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.433 Şifa Deposu Olan Bal

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şifa Deposu Olan Bal

Şifa Deposu Olan Bal


Muhterem kardeşlerim: Geçen 2008 Temmuz ayı annemi toprağa vermiştik.
Evde en yaşlı ben olduğum için bütün metanetimi topladım ve acımı içime gömerek kardeşlerimi teselli ettim. Hz. ALLAH gayret verdi o acı dolu günleri kolay geçirdik. Bu 2009 yılı Türkiye’ye gittik annemin yatağını boş görünce derin üzüntüye kapıldım ve Belki şaşıracaksınız depresyona girdim. İçim daralıyor sanki nefesim yetmiyordu dünya zindan olmuş gibi her yer bana dar geliyordu.
Tasavvuf ehli bilir, Hz. ALLAH kuluna bazen kabz bazen bast anlar yaşatır. Kabz anları kişiye dünya anlamsız ve sıkıntılı olur ki kuluna Ahireti hatırlatır. Bazen de bast anları yaşatır içine mutluluk verir.
İşte ben sıkıntı anımda acaba rabbim bana kabz anları mı yaşatıyor diye düşündüm. Geçer diye bekledim fakat uzun zaman beklememe rağmen geçmedi. Kalbimde bir arıza mı var veya ciğerlerimde bir hastalık mı var diye doktora çıkıp bütün organlarımı kontrol ettirdim. Hz. ALLAH'ıma sonsuz şükürler olsun hepsi tertemiz çıktı. Ve doktorlar panik atak teşhisi koydular sakinleştirici ilaçlar verdiler. Ben ilaçları kullanmaya başladım bir ay geçmesine rağmen sağlığıma kavuşamadım.
Yine derin nefes alma ihtiyacı içime aldığım nefesin yetmemesi gibi duygular devam ediyor geceleri uyumadan sabahı ediyor, sabah olduğu zaman da günüm bitkinlik içinde geçiyordu. Bir faydası vardı gece ibadetlerim çoğalmıştı uyuyamadığım için kuranı kerim okuyor nafile ibadetler yapıyordum.
Hz. ALLAH’a şifa vermesi için talepte bulunuyordum fakat sıkıntı devam ediyordu. Nihayet bir gün öğle namazını kıldım namazda canı gönülden yalvardım ve şöyle dedim: ALLAH’ım halim sana malum ne ilaç içtimse sıhhat bulamadım. Ne olur beni şifaya kavuşturacak ilacımı buldur. "Duam bitti biraz geçmeden uykuya hasret gözlerime uyku geldi ve ben hemen kanepeye uzandım ve uyudum. Hemen rüyamda eşimi elinde bir tabak balı bana uzattığını gördüm ve uyandım.
Hemen kalktım eşime rüyamı anlattım. Oda hemen bal kavanozunu getirdi vakit geçirmeden bir kaç kaşık yudumladım anında vücudumda rahatlık nefesimde ferahlık başladı. Ve birkaç gün sonra eski sıhhatime kavuştum. Rabbimize sonsuz şükürler olsun.                             
 
Ayeti kerimede: "Karınlarından insanlara şifa olan çeşitli renklerde bal çıkar."(Nahl 69)
 
"İyice düşünen bir millet için bunda ibret vardır."(Nahl 69)
 
Hazreti ALLAH (c.c) kalp gözüyle görenlerden ibret alanlardan olmamızı nasip etsin.
Âmin...

Kalpteniman

[TOP]

20.434 Suda Yüzen Gemi Gibiyiz

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Suda Yüzen Gemi Gibiyiz
[​IMG]

Suda Gemi Gibiyiz

 
Âdemoğlu olan bizler suda yüzen gemi gibiyiz.
 
Üstümüzde yükümüz ağır her an gelebilecek fırtınalara karşı tedbirli
olmalıyız rüzgarın lodos mu poyraz mı ne taraftan eseceği hiç belli değil.
Gemi mesabesinde olan vücudumuzu Hz. ALLAH(c.c) bize vermiş.
Vücudumuzu dünyanın yaşam denizinde Temiz sularda gezdirmeliyiz günah batağına sokmamalıyız.
Bize bu gemiyi ahiret rızkı doldurmak için veren sahibimize gemiyi teslim ettiğimizde
sağlam Temiz olarak teslim edelim günah batağına sokmayalım.
Hele hele batırmayalım batırırsak dünya ve ahiret kazancımızı yitirmiş oluruz.
 
Batırmak demek imansız gitmektir Hz. ALLAH(c.c) korusun.
Nefse köle olan onun her dediğini yapan o vaziyette olan vücud gemisini batırdı
demektir.
Bir hatıramı sizinle paylaşayım;
"Kumarbaz başı kabadayı biri vardı herkes ondan çekiniyordu.
Şimdi mafya deriz ya yanında silahlıları olan aynı o tiplerden biriydi.
Nerede kumar orada onun olduğunu yakınları söylüyorlardı.
Biz o zaman esnaflık yapıyorduk.
1969 depremi oldu her yer karıştı yıkılan binalardan cesetler çıkarılıyordu.
Kumarhane binası da yıkılmış cesetlerin içinden herkese tepeden
Bakan kabadayının cesedi çıktı sağ eli kapalıydı açıyorlar içinden kumar zarları
çıkıyor."
Resulullah (s.a.v). Efendimiz ne buyuruyordu: "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz
Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz."
bu kişi nasıl dirilecek elinde zarlarla.
Vücud gemisini batıranlardan olmayalım İnşaALLAH.

Kalpteniman


[TOP]

20.435 Şüphesiz Ki Müminin Rüyası Rabbi İle Konuştuğu Dilidir.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şüphesiz Ki Müminin Rüyası Rabbi İle Konuştuğu Dilidir.

Şüphesiz ki müminin rüyası Rabbi ile konuştuğu dilidir.



"Hz. ALLAH’ın veli kulları için hiç bir korku yoktur, onlar mahzun olmazlar.
Onlar iman edip takvaya ermiş olanlardır.Dünya hayatında da ahirette de onlar için müjdeler vardır."
(Yunus 62-64)

Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde:
Şüphesiz ki müminin rüyası, kulun uykusunda Yüce Rabbi ile konuştuğu dildir.”(İbni Hacer, Fethul Bari c, 12, s. 354)
Hz. ALLAH (c.c) Onlar iman etmiş takvaya ermiş olanlardır dünya hayatında da ahiret hayatında da onlar için müjdeler vardır buyuruyor.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise: “Müminin rüyası kulun uykusunda Yüce rabbi ile konuştuğu dildir” buyuruyor.

Demek oluyor ki kalbi pisliklerden arınmış bir kul kalpten iman edenbir kul mana aleminde yüce Rabbi ile konuşuyor ondan müjde alıyor.
Hakimi Tirmizi hazretleri bu olayı açıklarken; "Müjde uyku ile uyanıklık arasında kalbe gelir" buyuruyor.
Size daha evvel yazmıştım:
İki çocuğumla beraber yaşıyacağımız ev satın almak istemiştim,
Üç tane eve talip oldum.
Hangisinin hayırlı olduğunu öğrenmek için istihare namazı kılıp yattım.
Manada üçünün de hayırlı olmadığını öğrendim.
ve vazgeçtim.

Fakat bir tanesi çok güzeldi çocuklar ve eşim çok beğendi
bana "rüyalarla amel edilmez gel şu evi alalım." dediler beni
ikna ettiler.

Doksan bin marka anlaştım kaporayı verdim.
Tapuyu almaya gideceğimiz günden bir gün evvel tanımadığım biri:
"o evi alma yarın tapuya gitme seninle yarın buluşalım sana göstereceğim evi
al çok ucuz"
deyince telefon edip randevuyu iptal ettim.
Ertesi günü o şahıs ile buluştum bana bir ev gösterdi beş para etmez.
İllet oldum. "Kardeşim sen benimle dalga mı geçiyorsun." dedim ve ayrıldık.
Kararım karardı tapu işi pazartesiye kalmıştı.

Cumartesi günü tüccarlık yapan bir yakınımın yanına uğramıştım.
Ev satın almak istediğimi biliyordu.
"Yahu hacı abi benim tanıdığım mimar var gel onu alıp evi gösterelim."
deyince, "tamam" dedim beni arabasına aldı gittik. Mimarı aldık. Evi gösterdik.
Mimar evin bodrum katına girdi ,araştırdı , tetkik etti ve "Hacı abi bu evi alma
bir depremde gider."
deyince ben vaz geçtim gittik. Emlakçıya kaporanın bir kısmını
aldık kontratı yırttık ve bir hafta geçti geçmedi malum olan 1999 ağustos depremi oldu almak
istediğim ev yerle bir oldu bizim paramız da cebimizde kaldı.

Bizim yüce ALLAH'ımız istiharede bize müjde vermiş anlamamışım.
Almak istediğimde de bir kulunu göndererek mani olmuş gene anlamamışım.

Bu sefer mimarı karşıma çıkardı ve beni zarara uğramaktan kurtardı.
Bizi bu hatadan döndüren sahibime sonsuz şükürler ettim.
O'na imanıma iman katıldı.
Bizi dünya hayatımızda zarara girmekten koruyan Hz. ALLAH (c.c)
ahirette de cehenneme girmekten korur İnşaALLAH.

Ayeti kerimede:
"Ta ki imanlarına iman katsınlar." buyuruyor.(Fetih- 4)
"Rabbinden gelen apaçık bir delile dayanan ve O'nun katından
bir de şahidi bulunan kimse inkarcılar gibi midir.?"
(Hud-17 )

Euzübillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmanerrahim
"HER KİM RABBİNİN MAKAMINDAN KORKMUŞ VE NEFSİNİ ŞEHEVATTAN ALIKOYMUŞSA MUHAKKAK CENNET ONUN VARACAĞI YERDİR.
."(Nazirat Süresi 40-41)

Kalpteniman

[TOP]

20.436 Siz Dıştan, Biz İçten.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Siz Dıştan, Biz İçten.



Siz Dıştan, Biz İçten. Siz Dıştan, Biz İçten.

 
Yurt dışında yaşıyoruz, çalışmalarımız islâma davet, yıl 2003.
Hatemi veli hazretlerinin hazırladığı,  Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, broşürleri Avrupalı
Vatandaşların posta kutularına, hatta kiliselerinin kapılarına kadar astık.
Kısa Zaman sonra bu çalışmalarımız Almanya’da olsun Avusturya’da olsun ses getirdi.
Hatta bu broşürleri Avustralya’ya kadar ve Avrupa ülkelerinin hepsine ulaştırdık.
Broşürlerin başlığı şöyle:  
Yahudi ve Hristiyanları İslâma davettir.
Avusturya’nın tirajı yüksek olan krnonen gazetesi bizim islâma davet yazısı okunacak şekilde
Gazetenin baş sayfasında haber olarak yayınladı.
Daha açıkçası bizim ulaşamadığımız kesimlere de gazete aracılığı ile ulaşmış olduk.
Hz. ALLAH’ın emri olan dini tebliğimize Yahudi ve Hristiyanlardan çok dini islâma görünen kendi
Vatandaşlarımız karşı çıktı ve broşürlerimizin adını nefret broşürleri adını taktılar hürriyet
Gazetesinde yayınladılar.
Devletimiz yetkilileri bizi baskı altına alınca Hatemi veli hazretleri de bu çalışmayı durdurdu.
İşte tam bu ortamda Türkiye’ye tatile geldik. Eyüp Sultan hazretlerini ziyaret ettik.
Ziyaret etmiş dışarı çıkmıştım dışarıda bir meczup boynuma sarıldı daha evvel hiç görmediğim
Bir kişiydi ilk defa görüyordum.
Kulağıma fısıldar şekilde: "HAYDİ SİZ DIŞARIDAN, BİZ İÇERİDEN İslâm dinini dünyaya duyuracağız." dedi.
Ve başka bir şey konuşmadan uzaklaştı.
Ben şaşkın vaziyette  arkasından  bakakaldım. Sakallı derviş kılıklıydı üstü başı pejmürdeydi.
Ona bir daha rastlarım umudu ile ne zaman gittimse o zata rastlayamadım.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.437 Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin En Büyük Kalkan

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin En Büyük Kalkan

Şeytanın Vesveselerinden Korunmak İçin Büyük Kalkan

 
GÖNÜL SOHBETLERİNDEN..
 
Şeytanın nüfusundan ve vesveselerinden kurtulmak için Zikrullah en büyük kalkandır. Ayeti kerimede :
"Takvaya erenler şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca ALLAH’ı Zikrederler.
Birde bakarsın ki onlar gerçeği görüp anlamışlardır bile."
(Araf 201)
 
Resuli ekrem (s.a.v)  Efendimiz hadisi şerifte:
"Şeytan insanoğlunun kalbine nüfuz etmek için istila eder. Lakin kalp Cenabı ALLAH’ı zikredince ümitsiz olarak geri çekilir. Unutursa istila eder." (Nevadirul usül)
Zikrullah şeytanı uzaklaştırır.
ALLAH’u Teâlanın hoşnutluğunu kazandırır.
Kişinin ebedi hayatına kastetmiş olan şeytanın vesveselerinden kurtarır.
ALLAH’u Teâla zikrullaha devam eden kimseden şeytanı uzaklaştırdığı gibi,
Zikrullahtan uzak olana da şeytanı yaklaştırır o kimseye şeytanı arkadaş yapar.
 
Ayeti kerimede :
"Kim Rahman olan ALLAH’ın zikrinden göz yumarsa, Biz ona şeytanı musallat ederiz.
Artık o onun ayrılmaz arkadaşıdır. "
(Zuhruf :36)
 
Dünyada da Ahirette de onunla birlikte olur.
Dünyada onu masiyete iter.
Kötülüklerin birinden çıkarıp birine sokar.
Kıyamet gününde ise onunla birlikte cehenneme girer.
Ayeti kerimede:
"Hiç şüphesiz ki şeytanlar o kimseleri yoldan çıkarırlar onlar da kendilerinin doğru yolda bulunduklarını hidayete erdirilmiş olduklarını zannederler. "
(Zuhruf 37)
 
Üzerlerine sapıklığın hak olmasında ve ebedi delalette bırakılmalarında kötü zannın büyük önemi vardır.
Bu zanlar olmasaydı sapıklık üzerine hak olmaz hidayete gelmeleri mümkün olurdu.
Bunun içindir ki insanoğlu bulunduğu yolun hidayet yolu olup olmadığını enine boyuna araştırmalıdır.
Gittiği yolda kendisinden evvel girenlerin haline bakacak ,o yolda din çıkar ve menfaat aracı olarak kullanılıyor, nam ve makam kazanma mücadelesi yapılıyorsa, o yol şaibeli bir yoldur.. Hz. ALLAH (c.c) Cümlemizi beğendiği seçtiği yolda olmamızı nasip etsin Amin..
 
Hatemi veli Hz.

[TOP]

20.438 Şeytanın Düdüğü

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şeytanın Düdüğü

Şeytanın Düdüğü
 
Soru: Sigara konusunda bizi aydınlatır mısınız.
Cevap: Sigara vücudun bütün organlarında tahribat yapmakta, ve tedricen insan sağlığını tehlikeye sokmaktadır.
 
Diğer taraftan yanında bulunanların sağlıklarına da zarar vermekte, onları rahatsız etmektedir.
Vücud İlahi bir emanettir. Mahşerde herkese ömrünü nerede ve ne yolda tükettiği sorulacaktır.
Vücudu kasten tahribe çalışmak, İlahi emanete hainlik yapmaktır. Her yasak olan şey böyledir. Çünkü ALLAH’ü Teâla faydalı şeyleri helal, Zararlı şeyleri haram kılmıştır.
 
Binaenaleyh zenginlere harama yakın mekruhtur, bu mekruhlar da keyif için işlendiği zaman damlaya damlaya haram olur.
Fakire ise haramdır. Malını boş yere israf ettiği için, nafakasını üzerine aldığı kimselerin nafakasından keserek şeytanın düdüğüne verdiği için. Ayeti kerimede:
"Yiyin için fakat israf yapmayın. Çünkü ALLAH israf edenleri sevmez. "(Araf 31 )
 
İçtiği sigaranın sağlığına zararlı olacağı doktor tarafından kendisine haber verilene ise haramdır.
Sigara kendisine yasak edildiği halde bile bile içip de kolları ayakları kesilenler kansere yakalananlar az değildir.
Sanmayın ki sigara Resulullah (s.a.v)  Efendimiz tarafından bilinmiyordu.
Ümmeti buna çok müptela olduğundan temsil vermişler, sarımsağı kastederek. Hadisi şerifte,
"Her kim şu nebattan yerse mescitlerimize gelmesin." (Buhari tecrid-i sarih 472) buyurmuşlardır.
Cemaat rahatsız olacağı için men etmişler.
Tasavvur buyurun sarımsağın yanında sigaranın ne kadar tahribatı var.
Bir hadisi şerifte de; "Sarmışsak pişmemiş soğan ve pırasa şeytanın kokularındandır." (Camius-Sağir)
Otobüslerde veya kapalı yerlerde sigara içenlerin içmeyenlere büyük zarar ve sıkıntılar verdikleri de bilinen bir gerçektir.
 
Bu gibi durumlarda doğrudan doğruya kul hakkı geçmektedir.
Kul hakkından da insanların sorguya çekilecekleri de şüphesizdir.
Sen kendine verdiğin zararı düşünmüyorsa bile, başkasını rahatsız etmeye ne hakkın var.
 
Değil insanlar meleklerin dahi pis kokudan rahatsız olduklarını Resuli ekrem (s.a.v) Efendimiz hadis şeriflerinde beyan buyurmaktadır.
Hadisi şerif ;
"Şüphesiz ki melekler de Ademoğullarının rahatsız olduğu şeylerden rahatsız olur." ( Buhari- Müslim )

(Kalplerin anahtarı, islam ilmihali, sahife 465 )
Hatemi Veli  Hz.


[TOP]

20.439 Şarj Olan Piller, Şarj Olmayan Piller.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Şarj Olan Piller, Şarj Olmayan Piller.


Şarj Olan Piller, Şarj Olmayan Piller.

 
Şarj olan pillerin bir adı da aküdür elektriğe bağlarsın dolar.
Boşalırsa yine elektriğe bağlarsın yine dolar kendine verilen görevi yapar.
 
Şarj olmayan piller ise ilk imalatta şarjı doldurulur ona biçilen tarihe kadar
görevine devam eder enerjisi bitince de bir daha doldurmak mümkün olmaz.
 
Biz insanlar da yaratılışta  şarj alan ve şarj almayan pillere benziyoruz.
Nasihat dinlemeyen müslüman bizce şarj almayan pile benziyor.
Nasihat dinleyen ve öğrendiğini uygulayan ise mümindir şarj olan pile
benziyor dini sohbetleri kaçırmaz her dinlediğinde kalbi imanla dolar.
 
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz: "Eddini nasihat Din nasihattir." buyuruyor.
Devamlı dini sohbet dinleyenler hem resulullah (s.a.v)  Efendimizi sünnetini
ihya ederler, hemde bilgi dağarcığını genişleterek gelecek yaşantısında hidayet
rehberi olma şansına kavuşurlar.
Öyle hale gelirler ki beşeriyet onlardan fayda görür kendileri de Hazreti ALLAH’ın
sevip seçtiği kulları arasına katılırlar.
Bu yapıdaki  kullar daha ilk yaratılırken şarj olan piller gibi yaratılmışlardır.
 
Dini nasihatten rahatsızlık duyanlar şarj olmayan pillere benziyorlar.
Esasında insan Hazreti ALLAH’ı bilecek kadar imanla dünyaya gelir, fakat hayata
atıldığı yaşam sürecinde şeytani insanlarla ünsiyet kurduğunda ilk yaratılışta kendisine
verilen iman sermayesini kaybeder gün gelir dinden imandan olur inancını yitirir.
Çok acı gerçektir ki bu gibi insanlar din düşmanı olurlar bunlara nasihat da sökmez.
 
Böyle biri vardı ateist fikrini savunuyordu bir gün geldi mürşidi  kâmil ile buluştu ibadete
başladı dört dörtlük islamı yaşıyorken yine sapıttı eski haline döndü hemde eski halinden
daha beter oldu onun haline çok üzüldük çünkü sapık arkadaşların peşine takılmıştı.

Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Bedevilerin durumunu vahiyederken, ONLAR İMAN ETMEDİ MÜSLÜMAN OLDULAR."  buyurdu.
Yani müslüman görünmek başka, iman etmek başka.
Bunun bir adı da sözde müslümanlar özde müslümanlar.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi iman pili dolan özde müslümanlardan eylesin amin.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.440 Sen Ondan Razı,O Senden Razı Olarak Dön Rabbine Gir Salih Kullarımın İçine Gir Cennetime.(Fecr-28-30)

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Sen Ondan Razı,O Senden Razı Olarak Dön Rabbine Gir Salih Kullarımın İçine Gir Cennetime.(Fecr-28-30)


 
"Sen Ondan Razı, O Senden Razı Olarak Dön Rabbine Gir Salih Kullarımın İçine Gir Cennetime."
(Fecr-28-30)
 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Sen ondan razı ,o senden razı olarak dön Rabbine gir salih kullarımın
içine gir cennetime."
(Fecr 28-30)
 
Bu ayeti kerime Hazreti ALLAH’a kalpten iman etmiş
nefsi mutmain olmuş kullarına geçerlidir yaşayanlar bilirler.
yaşamayanlar okur geçerler nefsi bilmeyenler ise hiç bir şey anlamazlar.
Çünkü nefsini bilen Rabbini bilir buyuruyor nur peygamberimiz.

Nefsinin hilelerini bilemeyenler ömürlerini nefslerine tapmakla geçirirler.
Ömrü boyunca nefsine tapar şirke düşer de haberi olmaz.
Şöyle bir durumumuzu inceleyelim.
Sabah uyanınca ilk işin ALLAH’ın emrini mi yapıyorsun, nefsinin istediğini mi ?
Öğlen olunca ALLAH’ın emrini mi yapıyorsun nefsinin emrini mi?
Akşam olunca ve yatacağın zaman öncelikle kimin isteğini yerine getiriyorsun?
 
Maalesef istek ve arzuların ruhu olan nefsini şeytana kaptıranlar her zaman nefslerinin
arzularını öne alıyorlar Hazreti ALLAH’ın emirlerini ise sona alıyorlar.
Bunlar nefsi levvamede  olan Müslümanlardır.
Namaz kılar birisi görsün takdir etsin ister her yaptığı iyiliğin duyulmasını ister.
 
Nefsi mutmain olan müslüman ise yaptığı ibadetlerini gizler duyurmaz salih kulların peşinde
gider her yaptığı iyiliği gizlice yapar reklâm yapmaz.
Hazreti ALLAH’ın bilmesi onun için yeterlidir.
Her işe başlarken hazreti ALLAH’ın emrini öne alır ,sonra da nefsinin emrini yapar.
Böyle olunca da nefsi bineği kendisi ise süvarisi olur onu istediği gibi  kullanır.
 
Nefsini bilen Rabbini bilir hadisi şerif mucibince de Rabbini bilir Salihlerin arasına
katılır cennete girmeye hak kazanır.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize nefsini bilen onu binek yapan kendisi de süvari olanlardan
eylesin amin.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.441 Sen Kendileriyle Andlaşma Yaptığın Halde Onlar Her Defasında Hiç Çekinmeden Andlaşmalarını Bozarlar (Enfal-56)

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Sen Kendileriyle Andlaşma Yaptığın Halde Onlar Her Defasında Hiç Çekinmeden Andlaşmalarını Bozarlar (Enfal-56)


"Sen Kendileriyle Andlaşma Yaptığın Halde Onlar Her Defasında Hiç Çekinmeden Andlaşmalarını Bozarlar." (Enfal-56
)
 
Hazreti ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde:
"Sen kendileriyle antlaşma yaptığın halde, onlar her defasında hiç çekinmeden
andlaşmalarını bozarlar."
(Enfal-56)
 
İslâm düşmanlarının yaptığı hainlik Resulullah (s.a.v)  Efendimizin islâm devletini
kurmaya çalıştığı zamanda nasılsa bu zaman da aynı hainlikleri görüyoruz.
İşte Hollanda’nın ve onu destekleyenlerin ve tüm Avrupa’nın içyüzü meydanda sergilendi.
Hepsi islâm düşmanı olduklarını açıkladılar.
 
Diğer bir ayeti kerimede ise:
"İçlerinden pek azı hariç onlardan daima hainlik görürsün."(Maide-13)
 
Sayın devlet başkanımız Tayyip Erdoğan bey, sabırlı olun nefsi azgın bu insanları tahrik etmeyin
tedbirli konuşun yurt dışında yaşayan biz gurbetçileri düşünün!
Doğal hakkımızı kullanmak istedik üzerimize köpekle saldırdılar size düşen tedbirli konuşun tahrik
edici cümleler kullanmayın gurbetçi kardeşlerinizin yurt dışı edilmesine sebep olmayın..
 
Bir gerçek de Avrupa birliğine katılma sevdasına son verin o defteri açılmamak üzere kapatın bizim
İslâm düşmanları lobisinin içinde yer almamızı Hazreti ALLAH da razı olmaz bunu siz daha iyi biliyorsunuz.
Biz kalkınmamıza bakalım Avrupa’yı hasetliklerinden çatlatalım inşaALLAH. Selâmı aleyküm.
 
Kalpteniman



[TOP]

20.442 ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARDAN UZAK DURMAK GEREKİR YAKLAŞIRSAN SANA DA ŞEYTANLIK GEÇER KURTULAMAZSIN !!!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARDAN UZAK DURMAK GEREKİR YAKLAŞIRSAN SANA DA ŞEYTANLIK GEÇER KURTULAMAZSIN !!!


İnsanlara kötülük telkin eden şeytanlar olduğu gibi, şeytanlaşmış insanlarda vardır
Resulullah (s.a.v) Efendimiz Ebuzer’e (R.Anh), cin ve insan şeytanlarından ALLAH’a sığındın mı ?
diye sordu.O ise  insanların da şeytanları var mıdır? dedi.
Buyurdu ki. Evet hemde onlar cin şeytanlarından daha tehlikelidirler.
(Ahmet Bin Anbel.)

Hazreti ALLAH (c.c) de Ayeti kerimesinde:
İNSANLARDAN KİMİ DE VAR Kİ,ALLAH HAKKINDA BİR BİLGİSİ OLMADIĞI HALDE
TARTIŞIR DA HER AZGIN ŞEYTANIN ARDINA DÜŞER.
(Hacc :3)

Diğer bir Ayeti kerimede ise.
ZULMEDENLERE UYMAYIN YOKSA SİZE DE ATEŞ DOKUNUR.(Hud:113)

Bu Ayeti kerimeler devletimizin sıkıntı yaşadığı bu günlerde biz kullarına Hazreti ALLAH’ın 
ikazıdır .
Neden derseniz devletimiz dış devlet şeytanları ve içerideki insan şeytanları ile mücadele edip duruyor.
Biz halk olarak devletimizin kalkınmasını hazmedemeyen dış devletlerin ve içimizdeki insan şeytanlarının
akışına kapılırsak hem kendimizi hem devletimizi ateşe atarız bu ateş hepimizi yakar.
Aklı selim hareket edip şeytanlaşmış insanların akışına kapılmıyalım ki bize de ateş dokunmasın.
Hazreti ALLAH (c.c) devletimizi ve idarecilerini bütün tehlikelerden korusun inşaALLAH. Amin...

.

[TOP]

20.443 Taş İnsan Toprak İnsan

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Taş İnsan Toprak İnsan

Taş İnsan, Toprak İnsan.


Taşın üzerine ne kadar yağmur yağarsa yağsın fark edemez.
Çünkü, yağan rahmet üzerinden akar gider.
 
Toprağın üzerine yağan yağmur ise en alt zemine kadar nüfus eder.
Sebebi ise, o halde yaratılmış.
Toprağı düşünün üzerine yağan rahmeti içine alarak çeşitli bitkilerin neşvi neva bulmasına vesile olur.
 
Taş ise taş olarak kalır.
Sebebi ise o halde yaratılmış.
Bazı insanlar da Taş gibidir.
Ona anlatılan nasihatleri içine alamaz.
Bir kulağından girer ötekisinden çıkar.
Çünkü öyle yaratılmış.
 
Bazı insanlar da vardır ki, rahmete hasret toprak gibidirler nerede bir dini nasihat duysalar hemen kulaklarını açarlar gelen nasihatleri akıllarına doldururlar.
Onlar da o kıvamda yaratılmış.
Ne mutlu öyle kullara, fakat bunlar ender yaratılmış insanlardır.
 
Hz. ALLAH (c.c) öyle kullardan olmamızı nasip etsin.
 
İşte Abdül Kadir Geylani hazretleri, toprak ilkiyatı ile yaratılmış insanlara sesleniyor.
 
Ey kalpler, Ey ruhlar, Ey muradı ALLAH olanlar.
ALLAH’ın kapısına geliniz.
Kalp ayaklarınız ile ALLAH’a koşunuz.
Takva ve tevhit ayaklarınız ile ALLAH’a koşunuz.
Marifet ayaklarınız ile ALLAH’a koşunuz.
Dünyadaki zühdünüz ile ALLAH’a koşunuz.
ALLAH’tan başkasından alakanızı kesmiş olarak ALLAH’a koşunuz.
Ey oğul, Dünya hayatında akıbetinden hiç bir zaman emin olma,
 
Daima ALLAH’a dayan, Ona güven.
Ömrüme yeminle söylerim ki, eğer böyle yaparsan, ALLAH seni kendisine yakınlaştırır.
Sana hakikatleri öğretir. Seni yedirir içirir.
Sana hakikatlerin kapılarını açar.
Seni kendi fazl ve yakınlık sofrasına oturtur.
Önüne nimetler serer, buna karşılık da, senin bu hayatta asla eminlik içinde olmamanı ister.
 
İbni Akilin kardeşi fıkıh alimiydi kendinden çok emindi. Fakat sonradan Hristiyan oldu.
Ve boynunda bir haç Hristiyan diyarlarında dolaşmaya başladı.
Bu sırada kendisini daha evvel tanıyan bir Müslüman ona şöyle bir soru sordu.
 
O fıkıh alimliğin ve zahitliğin ne oldu.
O da cevaben şöyle dedi.
Kurandan şu bir ayetin dışında, bir şey bilmiyor ve hatırlamıyorum.
Ayeti kerime ise; "Biz onların yaptıkları herhangi bir amel ve hareketin önüne geçtik de, bunları saçılmış savrulmuş ve hiç bir değeri olmayan zerreler yaptık." (Furkan 23)
Kişinin önce özünü, sonra kalbini, sonra nefsini, sonra da bütün uzuvlarını düzeltmesi gerekir.
 
Kişinin içi temiz ise dışında bu görünür.
İçi temiz kişiden güzel ve faydalı fiiller zuhur eder.
Fakat içi kirli ve menfi duygu temayül ve ihtiraslarından temizlenmemiş kişiden de, kötü çirkin ve zararlı fiil ve hareketler zuhur eder.
 
Ey her daim ALLAH’a muhtaçlık duygusu içinde bulunan kişi,
Sabırla bekle.
Pek yakında Aziz ve celil olan ALLAH, sana nazar edecek. Seni yüceltecek,
Sana teveccüh edecek. Sana Azamet mülk ve celal libasını giydirecek.
 
Amin Amin Amin. Vel hamdü lillahi Rabbil Âlemin. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.444 Tekbir

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tekbir

TEKBİR

 
Bir Rakamı esrarengiz bir rakam.
Dikkat edilirse her hesabın başlangıcı bir rakamı ile başlıyor.
Her çoğalmanın başına Bir rakamı geliyor.
Bir rakamı eşsiz üretken doğurgan oluyor.
Diğer rakamların hepsi bir rakamından geliyorlar bütün rakamların başlangıcı her zaman bir oluyor.
 
Ve bir rakamına bağlı kalmadıkları takdirde rakamların anlamı kalmıyor.
Ve şimdi konunun en anlamlı yerine geldik.
 
Dikkat edilirse, her rakam sıfıra inmedikçe Bir rakamının yanına gelemiyor.
Ve bir rakamına yaklaşan değer buluyor.
Fakat Bir rakamına yaklaşmak için sıfır olmaktan başka çare yok.
Ancak sıfıra düşebilen birin yanına yanaşabiliyor. İşte insan da üstündeki varlıkları atarsa günahlardan kibirden temizlenir, Vücud binasının da kendisinin olmadığını nefsine duyurur her yaratılmış varlıkların Hz. ALLAH’a Ait olduğunu canı gönülden kabul edip sıfıra düştüğü anda,
Kainatın tek Bağımsız varlığı olan yüceler yücesi Rabbisinin sevgi çemberi içinde yerini almış olur.
 
Geçmiş zaman içersinde, Hz. ALLAH’a yakın olmuş kulların buldukları yakınlıkları, ancak varlıklarından soyunarak bulabilmişlerdir.
Kendilerinde varlık görenler kibir ve gururun esiri olanlar kendilerine acizliği yakıştıramayanlar sıfıra düşemiyenler herkese tepeden bakanlar Kâinatın birinden uzak yaşamışlardır.
İbrahim Hakkı Hazretleri ne güzel söylemiş:
 
Elvan kişi yol alamaz.
Maksudunu tez bulamaz
Yok, olmayan var olamaz
Varlığını atmak gerek.
 
Hazreti ALLAH Celle Celâlehü cümlemizi varlık kibir ve gururdan soyunarak sıfıra düşen ve Kâinatın Tekbirine yaklaşanlardan eylesin.
 
Vel hamdü lillahi rabbil Âlemin.
ALLAH’ümme salli Alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.
 
YALNIZ HZ. ALLAH(c.c) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAH’tan korkuyorum ‘diyorsun. Hâlbuki sen Onun gayrinden korkuyorsun. Cinden de, İnsandan da, Melekten de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından da korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve yalnız, azap ile azap edecek olan (ALLAH) dan KORK
 
Kalpteniman

[TOP]

20.445 Toprak yorganın altina girmeden değerlendir organlarını.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Toprak yorganın altina girmeden değerlendir organlarını.

Toprak Yorganının Altına Girmeden Değerlendir Bu Organlarını.

 
Hz. ALLAH’ı inkar eden kâfir.
Karanlık bir akıbetin var, karanlığı seçeceğine ALLAH’a inan da aydınlığı seç.
Hayatta hep kazanmak için çalışan sen iflasa gidiyorsun. Sana ikram edilen fırsatı tepiyorsun.
Öyle bir fırsat ki, gözlerin kararıp yere yığıldığın zaman, bu fırsat elinden alınacak.
Aklın var düşünmek için. Gözlerin var görmek için.
Kulağın var duymak için. Toprak yorganının altına girmeden değerlendir bu organlarını.
Bu organları sana Onu arayıp bulman için seni yoktan var eden verdi.
Hazır bulduğun bu vücut hazineni sana ikram eden var.
O'nu ara bul. Aynaya bak, ne mükemmel yaratılmışsın değil mi? Mükemmel bir ustanın elinden çıktığın belli olmuyor mu?
 
Sen ise güzelliğinle övünüyorsun da seni bu hale getiren kâinatın yaratıcısını bulamıyorsun.
Karanlık odada nasıl yaratıldığını görmedin dünyaya geliverdin.
Gönüllü hizmetçilerin olan annen ve baban da hazırdı.
 
Daha evvel boş olan annenin göğüslerine gıdanı da doldurdu.
Neticede ihtiyacın olan her şeyi sana verdi.
Büyüdün akıl baliğ oldun sana bu nimetleri ikram edeni inkar ettin.
İşte sana ikram edilen bedenin nasıl yaratıldığını görmediğin gibi, İkinci yaratılacağını görmeden yaratılacaksın.
Seni bu dünyaya gönderirken sana sormadı kendini burada buluverdin.
Seni ahirete alırken de sana sormayacak kendini orada buluvereceksin.
Dünyaya gelirken itiraz edemediğin gibi, Ahirete giderken de itiraz edemeyeceksin.
Zavallı insan neyine güveniyorsun.
Ayeti kerimede;
"İnsan daha önce hiç bir şey değilken, kendisini nasıl yarattığımızı düşünmüyor mu?" (Meryem 67)
 
Kalpteniman

 

[TOP]

20.446 Tevbe Edenler- İstiğfar Edenler.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tevbe Edenler- İstiğfar Edenler.



 
Tevbe Edenler- İstiğfar Edenler.

 
Hazreti ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde:
"Tevbe edenler. istiğfar edenler buyuruyor. "(Tevbe 112)
 
Tevbe yapmadan yapılan ibadeti kabul etmeyeceği için
tevbe emrini ibadet emrinden evvel zikrediyor.
 
Tevbe emrinden sonra da ibadet emrini zikrediyor.
Günahkar bir insana rahmet kapısı geçici olarak da olsa kapalıdır.
Ancak tevbe edince rahmet dairesinin içine alınır ve Hazreti ALLAH’a
niyaz etme imkanına kavuşur.
Buradan anlaşılan odur ki. Küfrün kapısının ardına kadar açıldığı kişinin
her an gözlerinin kirlendiği bu ahir zamanda fırsat buldukça estağfurullah
cümlesini deline tesbih etmeliHazreti ALLAH’ın af ve merhamet tecellisine
mazhar olmalıdır.
Caferi sadık kuddise sirruh hazretlerimiz. Tevbesiz ibadet sahih olmaz buyuruyormuşlardır.
Resulü Ekrem (s.a.v)  Efendimiz: "Duanın en hayırlısı istiğfar etmektir."  buyuruyorlar.
Tevbe eden kişi hem günahlarından kurtuluyor hem dua ve niyaz vesilesiyle sevaba giriyor.
Ne kadar kârlı bir ibadet olmuş oluyor.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizin her anını tevbe ve dua ile geçirmemizi nasip etsin inşaALLAH.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.447 Tevbede Acele Et!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tevbede Acele Et!

                                                                              
Tevbeden Acele Et!

 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Sizden kim bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de
kendini düzeltirse, şüphesiz ki ALLAH bağışlar ve merhamet eder."
( Enam 54)
 
Biz inananlar ibadet ve taata ne kadar yönelirsek şeytan bize o kadar daha fazla
musallat olur bunu iyice bilelim.
Dikkat ederseniz şeytanın imansızlarla işi olmaz onlar zaten şeytana ibadet
ediyorlar.
Yasini şerifte Ey Adem oğulları ben size şeytana uymayın o çok kötü bir arkadaştır diye
emretmedim mi ? buyuruyor. Çünkü şeytana uyan nefsi iradesini şeytanın idaresine
veren kişi şeytana ibadet ediyor demektir.
Biz inananlar bizi kötülüğe teşvik eden şeytanın şerrinden her an Hazreti ALLAH’a sığınacağız
başka hiç bir çaremiz yoktur.
Bizi aldatıp günaha soktuğu zaman vakit geçirmeden tevbe edeceğiz.
Ardından niyaz edip boyun büküp yalvaracağız mühim olan pişmanlık duymak.
Ben bu kötü işi nasıl yaptım diyen üzülen kişi tevbenin zahirini yapmış demektir.
Batınisi ise kalben içten yapılan tevbedir ki hakiki tevbe de budur.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizin tevbelerini kabul buyursun inşaALLAH.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.448 Tam Tevekkül Hazreti ALLAHa Kül Olana Mahsustur, Kul Olana Değil!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tam Tevekkül Hazreti ALLAHa Kül Olana Mahsustur, Kul Olana Değil!

Tam Tevekkül Hazreti Allah’a Kül Olana Mahsustur, Kul Olana Değil!

 
Hatemi veli Hazretleri buyuruyor:
Tam tevekkül hazreti ALLAH’a kül olana mahsustur, kul olana değil.
Çünkü kulluğun içinde benlik var, külün içinde ise hiç bir şey yok.
 
Kul olmak başka, kül olmak başka.
Kül olan hakta fani olmuş, hiç olmuş nefsi iradesini Hazreti ALLAH’a
bağlamış kendinin hiç bir hükmü kalmamış her şeyiyle Hazreti ALLAH’a
tevekkül etmiştir.
Onun için tam tevekkül sahibi bu makama çıkana mahsustur.
Bu makama çıkmayan kullarda ise nefsi arzuları vardır benlik vardır onları izale
etmediği için nefsi müdahale eder.
Hazreti ALLAH’tan gelene tevekkül etmek ister fakat bir noktaya kadar Hazreti ALLAH’ın
yardımı gelmezse şaşırabilir.
Hazreti ALLAH’a kül olana gelince onun öyle bir sıkıntısı yok kül olmuş nefsin ateşi sönmüş
tam tevekküle ermiş bu duruma gelmeyi Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize nasip etsin inşaALLAH.
 
Düşünelim bir kere kül haline gelmiş bir insanın istek ve arzuları Hazreti ALLAH’ın arzuları
oluyor kendi isteği yok yalnız Hazreti ALLAH’ın emirlerine ram olmuş başına ne gelirse razı
hiçbir şikayeti yok Hazreti ALLAH’tan gelen her şeye tam teslim tam tevekkül.
İşte böyle kullar ahirete gitmeden cennete girmeden daha dünyada iken gönül cennetine
girerler huzurlu ömür geçirirler.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi zatına önce kul sonra kül olan kullarından eylesin. Amin.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.449 Tasavvuf

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tasavvuf



Tasavvuf İslam Dinini Sözde Değil Özde Yaşamaktır.


 
Muhterem kardeşlerim
Selamı Aleyküm. Daha evvel, Hz ALLAH'ın veli kullarını şeytana benzetenlere cevaptır yazısını faydası olur ümidiyle sizlerin nazarı dikkatine sunmuştuk. Şimdi ise ikinci yazımızı sizlere sunuyorum.
Tabiidir ki, Hidayet Hz. ALLAH’tandır Kula düşen doğru bildiğini söylemektir.
 
Fakat yaşayıp görmediği hissedip anlamadığı hayatı okuduğu kitaplarla ve kendi aklı ile değerlendiren kişiler yanılmaktan kurtulamazlar. Neden dersek olayları yaşayan bilir yaşamayan ne bilir.
Herkesin aklı ise bir değildir. Nefsani akıllı insanlar olduğu gibi ki, insanların çoğu bu akıldadır.
 
Yeme içme giyme gezme taklidi ibadet ile mutfak ve affedersiniz, tuvalet arasında ömrünü geçirir. Fakat aklı Nurani ise, bu güzel insanlar azın azıdırlar şehveti azmasın diye az yer az içerler. Bir gün Peygamber (s.a.v)  efendimize sahabilerden bir kişi geliyor.
Ya Resulullah, ne yapsam nefsime hakim olamıyorum bana nasihat eder misin diyor.
Resulullah (s.a.v)  Efendimiz, Oruç tut buyurmuşlar. Bu hadisi şerifi hepimiz biliyoruz. Bu hadisi şeriften anladığımız, gerçek boğazına hakim olamıyan nefsine hakim olamaz.
Onun için ALLAH dostları az yemeyi az içmeyi adet edinirler ve müritlerine de ayni rejimi uygulamaya azami gayret gösterirler ve düşününüz ki. Fazla yemekten meydana gelen obazite Hastalığının dünyayı sardığı günümüzde insanlar dervişler gibi az yeseler şeker hastası, tansiyon hastası kalp hastası olmazlar.
 
İşte tasavvufa giren müridin ilk kazancı zahiri faydası olan sıhhatini korumasıdır ikinci kazancı ise şehvetini azdırmadığı için namusunu korumasıdır. Bu yaşanmış ve tecrübe edilmiş bir gerçektir ki, nefis küçüldükçe Ruh kuvvetlenir Ruh kuvvetlenince de, Hz. ALLAH’A karşı sevgi çoğalır onun için Resulullah (s.a.v)  Efendimiz:
"En şiddetli düşmanın iki yanın arasındaki nefsindir buyurmuştur. "(Beyhaki). Muhterem kardeşlerim. İnsan dünyaya gelip akılbali olduğunda zahiri batini tahsilini kendi ailesinden öğrenmesiyle başlar.
 
Annesi babası ninesi ve dedesinden ne görüyorsa o şeyleri benimser ve gelecek yaşamında ona lazım olan Zahiri, elle tutulan gözle görünen dünya bilgilerini. Batini ise, Dünyada görünmeyen Ahiret hayatının ölümsüz hayat bilgilerini öğrenir ve Dünya ve Ahirete ait sınavları başlamış olur.
 
Ne şanslı bir insandır ki, İslamı yaşayan bir ailesi var. Ve ne talihsiz bir insandır ki, İslamı yaşamayan bir aileden yetişip dünya ve Ahiret sınavına devam ediyor.
 
İşte tasavvuf, islâmi bilgilerden mahrum ailelerden yetişen insanların dinlerini öğrenmeleri için, zahiri Alimlerin nefslerini dengelemeleri için, bir kapısı dünyaya, bir kapısı Ahirete açılmış okuldur. Bu okula giren insan, şeriatın emirlerini ve Resulullah (s.a.v)  Efendimizin emirlerini eksiksiz uygulamaya özen gösterir.
Şeriatın yaşanmadığı bir yol, zaten sırati müstakim yolu değildir şeriatı yaşamayan ve kendini şeyh olduğunu tanıtan kimse ise, şeytanın vekilidir. Çünkü şeriatı yaşamayan kimse mürşid olduğunu ne kadar iddia ederse etsin o yol Hz. ALLAH’ın yolu değil ancak şeytanın yolu olabilir.
 
Ne dehşettir ki, madde ve menfaatlerini bu mübarek yoldan temin eden sahte şeyh ve mürşitler her tarafı işgal etmiş durumda. Bu sahtekârları gören insanlar bu mübarek yolu temsil eden herkese şüphe gözüyle bakıyorlar.
Ve bu sahtekâr tarikatçıların yaptığı iğrenç icraatların reklamlarını yapan halka duyuran Ehlisünnet düşmanı vahhabiler dağıttıkları kitaplarla insanların kafalarını karıştırıp kendi sapık fikirlerini dolduruyorlar son gelen haberlere göre Bosna’da karargâh kurmuşlar oradaki imana susamış insanların itikatlarını karmakarış etmişlerdir.
 
Bu sünneti seniyye ve evliya düşmanı insanların dağıttığı kitapları okuyanlar tasavvuf düşmanı oluyorlar. Onun için bu insanların dağıttığı kitapları okumayalım. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi razı olduğu beğendiği yolu buldursun orada son nefesimize kadar sabit kalmamızı nasip etsin. Hz. ALLAH'ın beğendiği sıratı müstakim yolunda, şeriat ve sünneti seniyye eksiksiz uygulanır.
 
En önemlisi ise o toplulukta maddeye değil manaya önem verilir. Hiç bir hizmetten ücret istenmez. Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kermesinde:
"SİZDEN ÜCRET İSTEMEYENLERE UYUN ONLAR DOĞRU YOLDADIRLAR (
Yasin 21)buyuruyor.
 
Ve diğer bir ayeti kerimede ise:
"FESTAKİM KEMA ÜMIRTE: EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL" buyuruyor.
İşte gerçek ALLAH yolunu bu ve bu emirleri ihtiva eden Ayeti kerime ve hadisi şeriflerin emirlerini uygulayanların yolu sırati müstakim yoludur. Madde şöhret benlik içinde bulunan yol ise, şüpheli ve tehlikeli bir yoldur.
 
Riyazet konusuna gelince hiç bir şekilde yemekten içmekten uzak duran açlıkla terbiye olan kişinin günah işleyenine rastlamadım ancak nefsi azdıran çok yemek yiyenlerin günah işlemekten kurtulamadıklarını gördüm.
 
Geçmişte olduğu gibi, günümüzde yaşayan gerçek mürşidi kâmiller var onların bu perhizi uyguladıklarını biliyoruz.
Böyle riyazet yapabilen mübarek insanlar sayılacak kadar azdır,
Geçmiş çok uzun yıllar önce yaşayan ve aşırı Riyazet yapan vecd ve cezbeye kapılan, ALLAH dostlarının Teskeretül evliya eserinde hayat hikâyelerini okuyabilirsiniz.
 
Ahirete göçen bu mübarek velilerin en meşhurları çoğumuzun bildiği gibi Muhyiddin ibni Arabi, Beyazidi Bestami , İmami Rabbani, imamı Gazali, Hasani Basri, Hallaci Mansur, Abdülkadir Geylani, Nakşibend Bahaüddin ve isimlerini buraya sığdırmam mümkün olmayan efendilerimizdir.
 
Evvela, bizleri İslam dini ile şereflendiren Nur peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)  Efendimize ve onun mukaddes yolundan giden bütün Ashabı kiram Meşayihi hizam efendilerimizin ve cümlemizin üzerine Hz. ALLAH Celle Celalühünün salat ve selamı olsun.
 
Muhterem kardeşlerim;
Riyazet konusunu biraz açmak istiyorum şöyle ki:" Geçmiş yıllarda günlerce aç susuz yaşayarak ibadet ve zikir ile nefsinin gücünü Ruhunun idaresine veren Evliyaların ibretli hayat hikâyelerini okumuşsunuzdur.
 
Onların gözünde dünyanın zerre kadar değeri ve önemi kalmamış, nedeni ise,  Hz. ALLAH’IN gücünden akseden kudretli nuru enerji,  altına girdiklerinden o müthiş cazibe karşısında Nefs bu hararete dayanamaz Vücuttaki hâkimiyeti ruhun idaresine kaptırdığından kendi varlığını inkâr eder ve görünen bütün varlıkların Hz. ALLAH'a ait olduğunu kabul eder.
 
Kendi vücudunun dahi kendine ait olmadığını duyurmak ister.
İşte geçmişte Beyazidi Bestami  Hz. Hallacı Mansur hazretleri gibi zatların hayat yaşamlarında uyguladıkları riyazetlerin tesiri ile bu cezbenin verdiği hararet hallerine yakalandıklarında vücutlarını saran Hz. ALLAH'ın gücünün tesirinden iradelerini kaybedince, o halden haberi olmayan insanların anlamayacağı sözleri söylemişlerdir.
 
Bir defasında, Beyazidi Bestami  Hazretlerinin kapısına bir misafir gelir kapıyı çalar Beyazidi Bestami Hz. kimi istiyorsun deyince, Beyazidi görmek istiyorum diyor. Oda cezbe halinde olduğundan git, burada ALLAH’tan başka kimse yok diyor. Gelen ziyaretçi de etrafa yayıyor ki, Beyazıt kendinin ALLAH olduğunu söylüyor.
 
Tabidir ki, o zaman onun halini çoğu insanlar anlamadığı gibi bu günümüzde de anlayan çok az.
 
Onun bir kıssası daha aklıma geldi. Tasavvuf şeyhlerinden birisi talebesini hacca uğurluyorken, ona diyor ki, oğlum hacc dönüşünde Beyazidi Bestami  Hazretlerini  ziyaret et ve selamlarımı söyle, bu emri alan mürid hacc dönüşü Beyazidi Bestami  hazretlerine uğrar ve selamını söyler.
 
Selamı aldıktan sonra oğlum şeyhinizin hikmetli hangi sözü var der, mürid de, Şeyhim der ki: "yerden altın taşsa, gökten gümüş yağsa, dönüp bakmam bana ALLAH yeter." diyor deyince, Bestami  Hz. "O, daha kemale ermemiş olgunlaşmamış." diyor.
 
Mürit, de Efendim aslı nedir söyleyiniz de şeyhime bildireyim deyince: "Ne yer görürüm ne de gök, fani Beyazidi" diyor. Yani,
"LÂ MEVCUDA İLLALLAH, ALLAH’tan başka mevcud yok." Diyor.
İşte, HZ. ALLAH’IN nuru ile nurlanan böyle güzel insanların gıybetini yapan onların kusurlarını araştıran Ehlisünnete karşı çıkan insanları Hz. ALLAH’a havale etmekten başka ne yapabiliriz.
 
Bir kaç sene evvel savaş ay ve ekibi, Organ nakline karşı olan mübarek bir velinin robot resmini yaparak ATV televizyonunda program yapmış kendi sesiyle taklit edip alay etmişti. Çok üzülmüştük
 
Çünkü o mübarek insanı çok iyi tanıyorum her sözünü kurana göre konuşuyordu.
Organ nakline karşıydı.
İnsanların organlarını ruhlarını teslim etmeden aldıklarını, cinayet işlediklerini söylüyordu. İşte Savaş Ay bu mübarek insanı çok incitti. Sonunda da Savaş Ay boğaz kanserine yakalandı.
 
Ayeti kerimede:
"İYİ BİLİN Kİ, ALLAH’IN VELİ KULLARI İÇİN HİÇ BİR KORKU YOKTUR ONLAR MAHZUN DA OLMAYACAKLARDIR. ONLAR İMAN EDİP TAKVAYA ERMİŞ OLANLARDIR. DÜNYA HAYATINDA DA AHİRETTE DE ONLAR İÇİN MÜJDELER VARDIR."(Yunus 62,63,64)
 
ALLAH’U TELÂ Alemlere rahmet olarak gönderdiği Efendimiz MUHAMMED Aleyhisselâmı bir Ayeti kerimede beşeriyete şu şekilde tanıtıyor.
"O, PEYGAMBER MÜMİNLERE, ÖZ NEFİSLERİNDEN DAHA EVLADIR CANLARINDAN DA İLERİDİR."(Ahzap 6)
ALLAH’U TEÂLA, Böyle buyuruyor ve iman edenlere duyuruyor.
Bunu böyle bilip iman edenin imanı kemale ermiştir.
Bu halde olmayanlar her ne kadar iman etmiş gibi görünüyor iseler de imanları surette kalmıştır İmandan mahrumdur.
 
Muhterem kardeşlerim,   Hz. ALLAH (c.c) 1995 yılında Hacc farzını eda etmeyi nasip etti ona sonsuz hamdü senalar olsun.
 
Orada yaşadığım bir hatıramı sizlere anlatmak istiyorum şöyle ki, Mekke’de vazifemizi eda ettikten sonra Medine’ye Resulullah (s.a.v)  Efendimizi ziyarete geldik, yanımda bulunan bir genç gözleri yaşlı olarak duvarlara ellerini sürüyor Peygamber (s.a.v)  Efendimizin aşkı ile ağlıyordu.
 
Onun o, halinden rahatsız olan bir vehhabi Türk, karşıdan ona laf atmaya başladı ve senin ellerini sürüp durduğun duvardaki fayanslar Türkiye’den geldi sen ise onlardan medet bekliyorsun deyince, genç hacı da, nereden geldiği hiç de önemli değil şimdiki bulunduğu mekâna bak deyince. Ben Vahhabi Türk gencinin yanına gittim.
 
 Ona, o insanın maneviyatı ile alay ettiğinin farkında mısın ALLAH’tan korkmuyor musun hemde bu hatayı bu mübarek yerde yapıyorsun.
Sende biliyorsun ki, o insan fayanslara değer vermiyor,  o duvarların arasındaki kabri şerifte yatan Hz. Peygamber Efendimizin sevgisinin coşkusundan yapıyor.
Keşke sende öyle bir Aşkın ateşine tutulsaydın onun sevgisinin verdiği muhabbetten belki dünyadan göçmeden senin ziyaretine gelir Onunla mana aleminde buluşur onun mübarek yüzünü görür nurlanırdın deyince, bu mümkün mü dedi Evet,  fakat onu canından çok sever sünneti seniyyesine tam teslim olursan olur.
Bu aklınla devam edersen hayalinden bile geçirme dedim ve ayrıldım.
Muhterem kardeşlerim yukarıda geçen Ahzap Süresi 6. Ayeti kerimede geçen emirlere dikkat edersek Hz. ALLAH (c.c).  Her kim, Hz. Peygamberi canından nefsinden daha fazla sevmedikçe tam olarak iman etmiş olmaz buyuruyor.
 
Vehhabiler ve onların yandaşları ise Hz. Peygamberimiz Efendimize gereken değeri vermedikleri gibi sünnetine de tam olarak uymuyorlar.
Onlara tabii olanları da kafalarını karıştırarak Hidayetten mahrum ediyorlar.
Hz. ALLAH (c.c).  Cümlemizi beğenip seçtiği yolunda bulunan kullarından etsin.
Dünyada ve Ahirette selamet ve huzur versin.
Velhamdü Lillahi Rabbil Âlemin.
ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ MUHAMMED.

Kalpten inan ey Müslüman.

Kalpteniman

[TOP]

20.450 Tepsi

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tepsi

Tepsi
Tepsi
Bizlere sunduğu tepsisinde yarattığı bitkilere bir bak.
Toprağa yüzlerce buğday tanesi atıyorsunuz, topraktan binlerce alıyorsunuz.
Bazı bitkilerden fevkalade ilaç oluyor. her bitkiye nasıl bir hassa koyduğunu yalnız o bilir.
Ağaçtan bir portakal alıyorsun tatlanmış kokulanmış.
Pişirilmiş paketlenmiş paket içinde paketlere sarılmış.
Vitaminleri ayrı vücuda verdiği faydaları şifaları ayrı ayrı.
Küçücük bir fındığın özü var o özde besleyici protein var. dışında zar var kabuk var.
En dışında tekrar bir kabuğu daha var. Ağaç mı yaptı bunları? Hayır! Ağacın hükmü yok.
ALLAH’ü Teâla ağaca tepsilik vazifesi yaptırıyor.
Hüküm O'nundur. O ağaç o suyu alamaz, o tadı o lezzeti o kokuyu o rengi veremez.
Çünkü kendisinde o hassalardan hiç biri yok.
Meyve o tadı o kokuyu o güzelliği ol emrinden aldı. Ayeti kerimede;
"Ol dediği an her şey oluverir." (Enam 73 )
Hepsi O'nun ihsanı, O'nun ikramı. O görünmüyor da ağaç görünüyor.
 
Fakat vereni ağaca tepsilik yaptıranı kör gözler görmüyor.
Ayeti kerimede;
"Yeryüzünde rengarenk şeyleri de sizin için yaratmıştır.
Bunda da öğüt alan bir topluluk için ibretler vardır."
( Nahl 13 )
Gökten inen aynı suyu aldıkları, Aynı topraktan aynı güneşten yetiştikleri halde, binlerce bitki türünün, renkleri, çiçekleri, şekiller, tatları, kokuları hep ayrı ayrıdır.
VetebarekALLAH’u ahsenil halikin...

Hatemi veli Hz.
Kalplerin anahtarı
sözler ve notlardan

[TOP]

20.451 Tükenmeyen Mücevher.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tükenmeyen Mücevher.


Tükenmeyen mücevher

 
Gönül sohbetleri
 
ALLAH’u Teâla her ibadete bir ruh verir
canlıdır kanlıdır hareketlidir.
Fakat insan onu görmüyor.
Görmeyince de bilemiyor inanamıyor.
 
Bunlar ahirette insanın karşısına çıktığı
zaman, gerçekten kişinin en güzel arkadaşlarının
kendi yaptığı ibadetleri olduğunu anlamış olacak.
 
Bu durum ahirette değil kabirde de böyledir.
Güzel ameller kıyamete kadar en güzel surette insana yoldaştır.
ALLAH’ımız ihlasla ibadet yaptırdığı kullarından etsin.
İyilik çok ağırdır nefse ağır gelir.
Fakat ruha hayat verir.
 
Onun için hayırlı işlere mani olan nefse kanmamak lazım.
Ruhumuza hayat verecek ibadet ve hayırlı amelleri
Yapmak vücudumuzun ruhi enerjisini yenilemek lazım.
 
Birisi oğlunun ibadetlerini yapmadığını kendisi rüyasında,
görmüş ki teybinin pili bitmek üzereymiş.
Üzerindeki kırmızı ışık yanıp sönüyormuş.
Rüyayı anlattıklarında. manasının izahı.
 
Pilden murat manevi gıdadır.
O bitince insan sönmeye mahkum olur.
 
Cenab-ı Hakk'a istiğfarla ibadet ve taatla manevi pilini
doldurması lazım.
Büyük bir tehlikede olduğuna işaret ediliyor.
Nefis ve şeytan bütün vücudu istila etmek üzere.
Hz. ALLAH celle celalehü akıbetimizi hayırlı etsin inşaALLAH..
 
Ömer Öngüt Efendi Hz. Sözler ve Notlardan


[TOP]

20.452 Tövbe Ve Sığınma

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tövbe Ve Sığınma


Tövbe  Ve  Sığınma



Bismillahirrahmanirrahim
Bizi nutfeden et ve kemik yapan,  insan sureti veren,  ve Ruh üfüren, kudreti sonsuz Rabbimiz. yapacağımız tövbe ve zikrimizi kabul eyle.
 
Bu tövbeye ve zikre ilgi gösterip katılan kullarını af ve mağfiret et. Biz kullarına Vücud ve ruh veren sensin, Hasta olduğumuzda şifa veren sensin, bizi öldürüp diriltecek
ve hesaba çekecek olan yine sensin, bu hakikatleri duyurup  bizleri iman şerefi ile şereflendirdiğin için, Zatı Alinize sonsuzların sonsuzuna kadar Hamdü senalar ve şükürler olsun. Peygamber (s.a.v)  Efendimize de sonsuz Salat ve selamlar olsun. ALLAH’ümme Salli Ala Seyyidina Ve nebiyyina Muhammedin ve Ala Ali Seyyidina Muhammed..
 
Estağfurullah EL Azim, Estağfurullah EL Azim, Estağfurullah EL Azim, EL Kerim, Ellezi, Lâilahe ila hüve EL Hayyul kayyume, Veetübu ileyh..     Bismillahirrahmanirrahim.               fağlem  ennehü  
 
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH LÂİLAHEİLLALLAH,
 
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
 
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
 
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
 
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
 
LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH, LÂİLAHEİLLALLAH,
 
LÂİLAHEİLLALLAH, Muhammederresulullah.
 
Ey yüceler yücesi Kudreti sonsuz ve Ebedi olan ALLAH’IMIZ,
 
Geçmişimizi, geleceğimizi, gizli ve Aşikar işlediğimiz bütün
 
kusur ve günahlarımızı Af ve Mağfiret et.
 
Akıbetimizi Hayırlı, bereketli, selametli eyle.
 
Son nefesimize kadar, Rızana uygun yaşam sürmemizi nasip eyle.
 
Devletimizi milletimizi bütün Müslümanları harplerden yangınlardan
 
zelzelelerden ve bölücülükten muhafaza et birlik beraberlik içinde
 
yaşamamızı ömür sürmemizi nasip eyle.
 
EY, RABBİMİZ, Hastalarımıza Şifa ver, dertlilerimize deva ver,
 
Borçlu kullarına kurtuluş ver. Çünkü Senin her şeye gücün yeter.  ALLAH’ümme salli ala seyyidina ve nebiyyina muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed. AMİN.
 
 Vel hamdü lillahi rabbil alemin.
 
Muhterem kardeşlerim, Görebilmek, konuşabilmek, yürüyebilmek, Nefes alabilmek, lezzetli gıdaları ağız tadı ile yiyebilmenin değerini ve kıymetini bu nimetlerinden mahrum olanlar bilir. Hz. ALLAH (c.c) Bu durumda olan hasta kullarına kaybettikleri bu Nimetlere şifa vererek tekrar kavuşmalarını nasip etsin İnşaALLAH. Bu nimetlere sahip olanlardan ise bu nimetleri almasın daim etsin İnşaALLAH. Bütün bu nimetleri istifademize sunan Cenabı Haktır. Saymakla bitirilmeyen sonsuz nimetler ve iyilikleri gönderen, Hep Hz. ALLAH’TIR. Onun ihsan edip gönderdiği nimetlerin en kıymetlisi ise, ona kalpten iman etme nimetidir. ve bu nimet bütün nimetlerin üstündedir. Bu konuda geçmiş evliyaullahtan bazılarının ifşaatları var buyuruyorlar ki,
 
ALLAH’üTeâla bir kuluna iman nimetini vermiş ise ona her şey vermiştir. Fakat iman nimetini vermediği kimseye, hiç bir şey vermemiştir. Onun için Hz. ALLAH’" kalpten iman eden Nimetlerin En değerlisini kazanmıştır.
 
Hadisi Şerifte, Resulullah sallALLAH’ü aleyhi vesellem Efendimiz şöyle buyuruyor. ALLAH’ü Teâladan Hafiyet isteyiniz, ALLAH’" imandan sonra Hafiyetten daha büyük nimet yoktur.
 
İmamı Yusuf Hz. de, kendisinden nasihat isteyenlere:
 
"Nimetlerin başı Üçtür. Birincisi, Bütün nimetleri içine alan İslam nimetidir. İkincisi, hayata tat ve lezzet veren sıhhat ve hafiyet nimetidir. Üçüncüsü ise, İnsanı şımartıp kibre sokmayan varlık nimetidir. " demiştir.
 
Bul Hasen hazretleri buyuruyor, Dünyada ALLAH’ü Teâlanın kullarına ikram ettiği iki kerameti vardır ki, bu iki keramet bütün kerametleri içinde toplar.
 
1- Kulun ALLAH’ü Teâlaya yakın olduğunu hissetmesi, Her şeyin Onun
 
ve Ondan Olduğunu bilmesi.
 
2- Riyasız ve Davasız Amel etmesi.
 
Bir kimseye bu iki keramet verildikten sonra başka keramet ararsa kendine yazık etmiş olur. böyle kimsenin hali kendisine Mülk ve saltanat verildiği halde, bu saltanatı bırakıp hayvan çobanlığını tercih etmesine benzer buyuruyor.
 
Hz. ALLAH (c.c) Cümlemizi kalpten iman kerametine kavuşmayı ve riyasız amel yapmayı nasip etsin Amin. Velhamdü lillahi Rabbil Alemin.
 
ALLAH’ümme salli Alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ
 ali seyyidina Muhammed..

  Kalpteniman

[TOP]

20.453 Tevbekar Gençler!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Tevbekar Gençler!





TEVBEKAR GENÇLER!


Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:
"Şüphesizdir ki Hazreti ALLAH’ın  katında tevbekar gençlerden daha sevimli bir şey yoktur." (Münavi)

Her taraftan şeytanın baskısı altında kalan gençlerin Hazreti ALLAH’a
sığınıp bol tevbe etmeleri gerekmektedir ki Hazreti ALLAH’ın bu fazlından istifade
etsinler şeytanın baskısından kurtulup günah işlemekten kurtulsunlar.
Şeytanın her tarafımızı kuşattığı bu ahir zamanda sığınılacak imdat kapısı
Hazreti Allahın merhamet kapısıdır.
O ki Ayeti kerimesinde:
"FASTEİZ BİLLÂH (BANA SIĞIN)" buyuruyor.
"FEFİRRU İLÂLLAH (BANA KAÇ)" buyuruyor.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise hadisi şeriflerinde:
"Birdaha günah işlememek için karar veren ve tevbe eden günah işlemeyen  kişi
hiç künah işlememiş kişilerin gurubuna katılır."
(Münavi) buyuruyor.
Fakat ilk önce biz şeytanın şehvetimizi azdıracak yerlerden ve görüntülerden uzak durmaya
azami gayret göstereceğiz eğer yaklaşırsak şehvetimizi harekete geçirecek sahnelere bakarsak 
günaha girmekten kurtulamayız. 

Hey genç insan! Gençliğine güvenme ölüm genç  yaşlı diye kimseyi ayırmıyor.
Vakti gelir gelmez alıp götürüyor. Haberleri dinliyorsun ne ocaklar sönüyor.
İbret al ve Hazreti ALLAH’a yönel tevbe suyu ile yıkan  temiz olarak yaşa ahiret
biletini eline almadan temiz olarak yaşa.
O ki: "EY KULLARIM TEVBE EDİN TEVBENİZİ KABUL EDEYİM." buyuruyor. vesselâm.
Selâmı Aleyküm.


Kalpteniman













[TOP]

20.454 TABİAT KARANLIĞINA DALMIŞ HER ŞEY KENDİ KENDİNE OLDU DİYEN KÖR GÖZLÜ İMANSIZLAR.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
TABİAT KARANLIĞINA DALMIŞ HER ŞEY KENDİ KENDİNE OLDU DİYEN KÖR GÖZLÜ İMANSIZLAR.


TABİAT KARANLIĞINA DALMIŞ HER ŞEY KENDİ KENDİNE OLDU DİYEN KÖR GÖZLÜ İMANSIZLAR.
Kör gözlü imansız insanlar!

Tabiat karanlığına dalmış herşey kendi kendine oluyor deyip
hakiki yaratıcı olan Hazreti ALLAH’ı inkâr eden imansızlar!
Kâinatı kün emriyle yaratan sonsuz kudret sahibi Hazreti ALLAH
Ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor:

"GÖKLERİN VE YERLERİN YARATILIŞINDA GECE VE GÜNDÜZÜN
BİRBİRİ ARDINCA GİDİP GELİŞİNDE AKLI SELİM SAHİPLERİ
İÇİN  ELBETTE DELİLLER VARDIR. "
(Al-i imran 190)

Eğer aklı selim sahibi isen taşıdığın vücuduna dikkatlice bak,  iç ve dış organlarını aklın varsa
akıl süzgecinden geçir bu esrarengiz ilimle yaratılan bedenin kendi kendine olur mu?
bu eşsiz sanat eserini tabiat denen kuvvet yapabilir mi canı gönülden düşün.

Göklerin ve yarin yaratılışına, gecenin ve gündüzün birbiri ardınca gelip gidişini düşünmeye sıra gelmeden dikkatlice düşün hiç şaşırmayan bir sistemi tabiat yaratabilir mi?
Hazreti ALLAH’a iman etmeyen bu ilimleri de anlayamaz bilemez tabiat karanlığına dalar kör olarak ölür imansız olarak mezara girer ebedi azaba mahkum olur…

Gel tabiatın adını değiştirelim de ALLAH yaratıyor diyelim imana kavuşalım azaptan kurtulalım..
Gözümle görmüyorum diye düşündüğün ALLAH seni gözünle görmediğin akıl ve nefes ile yaşatıyor
sen ise sana verdiği  akıl cevherin ile ve gözlerinle sahibinin eserlerini göremiyor tabiat karanlığından çıkamıyorsun.
Bu şaheser nimetlerin senden alınmadan görünmeyen hayatın menbağı olan nefesin bitmeden gel tevbe et sahibini tanı ona kulluk et vesselâm.....

Kalpteniman



[TOP]

20.455 TÜRKİYE HİLALİ GÖRMEDEN Mİ ORUCA BAŞLADI !!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
TÜRKİYE HİLALİ GÖRMEDEN Mİ ORUCA BAŞLADI !!


TÜRKİYE HİLALİ GÖRMEDEN Mİ ORUCA BAŞLADI !!
Hani islam devletleri ile anlaşma yapılmıştı. Beraber ramazana başlıyacak beraber bayram yapacaktık..
Bu ramazan da Arabistan Türkiyeden bir gün sonra oruca başladı bir gün sonra da bayram yapacak.
yıllardır bu sıkıntı yaşanıyor halloldu diye sevinmiştik maalesef yine şaşkınlığa düştük.
Devlet başkanımızdan rica ediyoruz bunun çaresi bulunsun.
Biz bölücülük olmaması için devletimizin takvimine göre oruca başladık hilal görülmemişse bunun
vebalini kim üslenecek elbette devlet idarecileri üslenecek devlet halkın babasıdır mesuliyet ona aittir.

Haydi hayırlısı Hazreti ALLAH kabul etsin inşaALLAH hilale göre oruca başlamışızdır.

Kalpteniman


 



[TOP]

20.456 15 TEMMUZ RESMİ BAYRAM İLAN EDİLSİN !!!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
15 TEMMUZ RESMİ BAYRAM İLAN EDİLSİN !!!


15 TEMMUZ RESMİ BAYRAM İLAN EDİLSİN !!!
15 Temmuz halkın canını ortaya koyup tankların önünde göğsünü
siper ederek vatana sahip çıktığı gündür.
Sayın başkanımız bu kadar önemli bir kurtuluş günü bayram olmaz da
hangi gün bayram olur.
Lütfen bu önemli günün resmi bayram ilân edilmesini sağlayın ki
hak yerini bulsun halk bunu sizden bekliyor..

Kalpteniman

[TOP]

20.457 TÜRK BAYRAĞIMIZIN ÜZERİNE, DEVLET BAŞKANIMIZI ÇİRKİN ŞEKİLDE RESMEDEN YAYINLAYAN KİŞİNİN ELLERİ KURUSUN....

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
TÜRK BAYRAĞIMIZIN ÜZERİNE, DEVLET BAŞKANIMIZI ÇİRKİN ŞEKİLDE RESMEDEN YAYINLAYAN KİŞİNİN ELLERİ KURUSUN....


TÜRK BAYRAĞIMIZIN ÜZERİNE, DEVLET BAŞKANIMIZI ÇİRKİN ŞEKİLDE RESMEDEN YAYINLAYAN KİŞİNİN ELLERİ KURUSUN....Devletimizi temsil eden şerefli bayrağımızın üzerine devlet başkanımızı

çirkin şekilde resmeden kişi ve kişilerin elleri kurusun.

Almanya’da sergilenen bu uygunsuz hadiseye Almanya yetkilileri gereken

müdahaleyi yaparlar o resmi yapana gereken cezayı verirler umuyoruz.

 

Onlar verseler de vermeseler de Hz. Allah onların ahirete gitmezden evvel

layık oldukları cezalarını verecektir inşaAllah Amin.

 

Kalpteniman .

[TOP]

20.458 Unimar Rumuzlu Üyenin Sorusu psikoloji ve din !!

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Unimar Rumuzlu Üyenin Sorusu psikoloji ve din !!

Unimar Rumuzlu Üyenin Sorusu Psikoloji Ve Din

 
Unimar rumuzlu üyenin sorusu;
Selamın Aleyküm
Konuyu nereye açacağımı bilemedim umarım yanlış yere yazmıyorumdur. Şimdi ben Elhamdülillah Müslüman'ım.
ALLAH'a onun elçilerine ve kitaplarına inanıyorum...
Ben 17 yaşındayım annem 43 babam 46. Türkiye ömür ortalamasına bakarsak annemin maximum 25 sene, babamın 22 sene ömürleri kaldı.
Bunlar birde sigara içiyor kafadan 8 sene atarsak annem 17 sene, babam 14 sene. Onlar vefat ettiklerinde bende 30 yaşlarımda olacağım.
Ve herşeyden önce ölüm her zaman gelebilir hastalık, kaza v.b. olabilir. ALLAH korusun. Bunları neden yazıyorum sevdiklerimin, ailemin ölmeleri beni çok kötü sarsar. Önce sevdiklerimi kaybetmekten, sonra kendim tadacağım ölümden çok korkuyorum.
 
Çünkü öldükten sonra bir daha hissedememekten bir daha sevememekten korkuyorum. Ben ALLAH'a inanıyorum ama inanmayanlar var hemde bu kişiler kendilerinden çok eminler. Hele birde reenkarnasyon inancı yok mu! Doğ yaşa acı çek öl. Tekrardan doğ yaşa acı çek öl... Şimdi iki sorum var;
1. Öldükten sonra yok olucak mıyız? Kanıtı var mı? Yoksa sadece inanç meselesi mi?
2. Ben Müslüman'ım ve İslam'ın gerektirdiği her şeye inanıyorum ama benim inanmam her şeyin doğru olduğunu göstericek mi? Ya öldükten sonra yok olursak.
Kafayı yemek üzereyim evde ailemi sigaradan nasıl uzaklaşırım, işte onların ömürlerini hesaplamak tek düşündüğüm şey.
 
Zaten okumuyorum bilgisayardan, yatağa... İnanmak kesinlik midir. ALLAH insanlara görmediği sadece duydukları şeylere neden inandırmak istiyor? OF aklım çok karışık.
 
Keşke elimde olsada aileden hepimiz aynı anda ölsek  veya ben daha erken... İslami sitelere giriyorum cennet cehennem deniyor, ateist sitelerine giriyorum doğmadan önce neysen o olacaksın deniyor kim doğru söylüyor? Sırf yok olmak için mi bu kadar acıyı çekiyoruz, çekiceğiz?
 

CEVAP
Ölüm korkusuna kapılan genç yavrumuz
     Ölüm korkusuna kapılan genç yavrumuz;
 
Ölüm korkusunu atmanın çaresi;
Bizi bir damla meniden yaratan, kemiklerimizi damarlarımızı
Etlerle dolduran, deriyle saran, iki gözle dünyayı seyrettiren, iki kulağımızla duymayı,
dilimizle konuşmayı ihsan eden, bizi hayvan değil de insan yaratan, öldüren, dirilten
sahibimizi tanıyıp iman ettikten sonra ölüm korkusundan kurtuluruz.
 
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;
"Ey İman etmiş olan selim akıl sahipleri ALLAH’tan korkun."(Talâk 10)
"Ey akıl ve basiret sahipleri ibret alın."(Haşr 2)
"Ancak selim akıl sahipleridir ki, iyice düşünürler."(Rad 19)
 
Ben bu ilahi mesajları senin yaşında duymuş ibret almış kâinatı yaratan Hz.
ALLAH’a teslim olmuştum.
Kalpten inanmıştım ki yaratılmış bütün varlıklar kendilerini yoktan var edene
mahkûmdurlar.
 
Çünkü 18 yaşımda babamı kaybetmiş altı kardeşimle yetim kalmıştık.
Çocuk yaşıma rağmen annemi, baba annemi, kardeşlerimi teselli etmiş,
onlara, kendinizi toparlayın çare yok, ALLAH verdi ALLAH aldı demiştim.
Ve kendi kendime ne yapmalıyım da hem dünya hayatımı rahat yaşayayım,
hemde ahiret hayatımı kazanayım.
 
Yukarıda geçen Hz. ALLAH’ın mesajları aklıma yerleşmişti imanım tamdı.
Evvelâ her hüküm kendine ait olan ALLAH’u zül celâl hazretlerinden çok korkmalıyım.
Çünkü istediği her şeyi gerçekleştirmeye kadir sonsuz kudret.
Onun her emrini yerine getirmeliyim Onun yüceler yücesi gönlünü kazanmalıyım.
Onun sevdiklerini sevmeli sevmediklerini sevmemeliyim.
O biz kullarına aklımızı kullanmamızı emrediyordu ben aklımı kullanmalı onun
sonsuz hazinesine yakın olmalıyım.
Onun haznedarı Muhammed Mustafa (s.a.v)  Efendimizi çok sevmeliyim.
Ona aşık olan bütün hakk dostlarını sevmeliyim.
 
Ve öyle yaptım Onun sevdiklerini O seviyor diye sevdim Onun hatırı için sevdim.
Bu halim bu yaşantım sayesinde o Yüceler yücesi olan Rabbimin sevgisi gönlümü
doldurdu.
Ona her darda kaldığımda sığındığım zamanda sıkıntımı kaldırdı.
Trafik kazalarında, son 99 Sakarya depreminde, burnumuzu kanatmadı evimizi yıktırmadı.
Hasta olduğumda sığındığım zaman hemen şifa verdi. yanımda olduğunu her zaman hissettirdi.
Ona sonsuz şükürler olsun 72 yaşıma geldim bana hastahanede yatacak hastalık vermedi.
Nezle grip hastalığından başka hastalık bilmiyorum Rabbime sonsuz şükürler olsun.
Bana imanın lezzetini tattırdı zatı Alisine itimadımı arttırdı Ona ibadet etmekten gurur
duyuyorum.
Canı gönülden iman ettim ki, Ona iman eden, Ona sığınan kulunu hiç bir şeyden mahrum etmez
yalnız bırakmaz.
O Rahmet toplarını Ona açılmış kalplere devamlı göndermektedir. Sende kalbini Ona aç ta kalbine
nur dolsun.
Yaratılmış şeylerden ibret almayan ahmaktır, görmüyor musun kullarının gözleri önünde öldürüyor
diriltiyor kimse de karşı gelemiyor her yaratılmış bütün varlıklar Onun sonsuz gücü karşısında
çaresiz kalıyor O halde teslim olmaktan başka çare var mı?
O buyuruyor Benden korkun, korkacağız.
O buyuruyor sizi ilk defa ben yarattım ölümünüzden sonra size söz veriyorum ikinci defa yine
yaratacağım.
Biz kullar inanacağız.
Ve diyeceğiz ki bizi hiç yok iken var eden, sonsuz gücünü ispat eden,
hiç şüphesiz bizi yok eder yeni bedenle yine yaratır.
Çünkü numuneler meydanda, bize aklımızı kullanmamız ibret almamız yeterlidir.
 
Univar rumuzlu evladımız;
Sana tavsiyem, sapık fikirlerden kurtul, son din olan İslam dinine sahip çık, Hz. ALLAH’a kul
Peygamberi Muhammed Mustafa (s.a.v). Efendimize ümmet ol, gerçek huzura kavuş.
Fakat evvelâ kalpten imana kavuşmanın yollarını ara, zira Hz. ALLAH kalpten imanı şart
koşuyor. Onun çaresi de aklını şeytana değil kurana ve sünnete uydurmanla kazanırsın.
Hz. ALLAH (c.c) yar ve yardımcın olsun inşaALLAH.
Selâmı Aleyküm
 
Kalpteniman


[TOP]

20.459 UĞURSUZ RİYAKÂR KİŞİLERİ BAŞIMIZA İKTİDAR YAPMA ALLAHIM...

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
UĞURSUZ RİYAKÂR KİŞİLERİ BAŞIMIZA İKTİDAR YAPMA ALLAHIM...


AMAN ALLAHIM.
UĞURSUZ RİYAKÂR KİŞİLERİ BAŞIMIZA İKTİDAR YAPMA ALLAHIM...
Binbir entrikalarla halkın kafasını karıştıran münafıkları başımıza iktidar
yapma ALLAH'ım.

Aslında dini sevmeyen fakat dini sever görünmeye çalışan halkı aldatmaya
uğraşanları başımıza iktidar yapma ALLAH'ım.

Bir yanı milli görüş bir yanı pkk görüş olanlara fırsat verme onları mahcup
eyle ALLAH'ım.

Yahudi ve Hristiyanların desteklediği cemaatini faiz batağına batıran bir kişinin
partisine de fırsat verme hepsini mağlup eyle ALLAH'ım.

Biz devlet idarecilerimizden memnunuz onları başımızdan alma onları daima
başımızda idareci eyle ALLAH'ım. AMAN ALLAH'IM AMAN ALLAH'IM AMAN ALLAH'IM
AMİN....  

Kalpteniman


[TOP]

20.460 Vücud Kilosu Mu Günah Kilosu Mu Önemli.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Vücud Kilosu Mu Günah Kilosu Mu Önemli.


Vücud Kilosu Mu Günah Kilosu Mu Önemli.


 
Bir kişiye on kiloluk bir poşeti versen desen ki her nereye gitsen bu poşeti her nereye gidersen
beraberinde taşıyacaksın kabul eder mi?
 
Fakat vücudunu yağlı ballı etli gıdalarla doldurur 20,30, 40 hatta daha fazla kiloyu sırtına yüklenir
kendi vücuduna hamallık yapar.
 
Ah aptal nefs ah şuursuz nefs kendi kendini katleden nefs.
Bir ahbabım var kendisi 105 kilo, ona ne olur biraz az ye durumun iyi değil
dediğimde mümkün değil elimde değil boğazıma hakim olamıyorum demişti.
Bu gün haber aldım abdest alırken düşmüş başını yere vurmuş hastahaneye kaldırmışlar.
Neyse ki müşahede altında tutuyorlar şu an iyi durumda çok şükür.
 
Halbuki gayret etse azim gösterse nefsine hakim olmak için Hz. ALLAH’a sığınsa Hz. ALLAH
iradesine güç verir nefsine hakim olur.
 
Evliyanın biri nefs terbiyesine girmiş ekmek su az uyku gece ibadet gündüz oruç
devam ediyor bir deri bir kemik kalmış.
Fakat nefsi bir an isyan etmiş canı öylesine et çekmiş ki çarşıya gitmiş kasabın dükkanının
önüne gelmiş vitrindeki etlere bakıyormuş.
Kasap onu görmüş acımış buyur içeri gel etlerim çok taze al da biraz kilo al kuvvetlen
bak kemiklerin sayılıyor para da istemem deyince.
Ruhu galip gelmiş ve kasaba demiş ki: Üzerimdeki et ve kemikler kabirdeki böceklere yeter.
Ve uzaklaşmış oradan...
 
Bide günah kilosu yüksek olanların hali ne olacak maddi kilo vücuda sıkıntı günah kilosu da
Ruha sıkındı gecesi sıkıntı gündüzü sıkıntı ömrü sıkıntı içinde geçer.
Fakat maddi kilo yaşadığı müddetçe yüktür ölünce dünyada kalır kabirde haşaratlara yem olur
ahirete zararı olmaz çünkü hayvanlara gıda oldu .
 
Günah kilosu fazla olanların işi çok zor. Beraberinde ahirete taşıdığı günah kiloları tartılacak
ve hesabı sorulacak.
Kişi ahirete gitmezden evvel vücud kilolarının azalması için nefsine hakim olması önemli.
Fakat günah kilolarının artmaması için nefsine hakım olması daha çok önemli...
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizin yardımcısı olsun inşALLAH.
 
Euzübillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmanerrahim
"HER KİM RABBİNİN MAKAMINDAN KORKMUŞ VE NEFSİNİ ŞEHEVATTAN ALIKOYMUŞSA
MUHAKKAK CENNET ONUN VARACAĞI YERDİR."
(Nazirat Süresi 40-41)

Kalpteniman


 

[TOP]

20.461 Vücud Bineğimiz Olan Bedenimiz

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Vücud Bineğimiz Olan Bedenimiz

Vücud Bineğimiz Olan Bedenimiz
 

Vücud bineğimizi iyi bakabiliyor muyuz?
Hz. ALLAH(c.c) bizleri ruh olarak yarattıktan sonra bize sordu:
Ben kimim?
Biz de dedik ki Sen bizim Rabbimizsin,
Biz o zaman bedensiz idik.
Hz ALLAH’ın Âdem aleyhisselama Ruh üfürüp can vermesi
Havva validemizin de yaratılması ile biz kullarının
Ruhlarının bineklerinin imalatını başlamış oldu.
 
İlk Ruh Âdem Aleyhisselamın adını alarak Hz. ALLAH’ın izniyle
hareket ederek Hz. ALLAH’ın Yüce adını duyurmaya başladı.
Bu işlemlerden sonra Hz. ALLAH’ın takdiri ile ahiretten dünyaya
Ruh göçleri başlamış oldu.
Bu göçler son Ruh gelinceye kadar devam edecek ve kıyamet
kopacaktır.
Dünyaya gelmek üzere bekleyen ne kadar Ruh kaldığını
Ancak Hz. ALLAH celle celalehü bilir.
 
Biz kullar Hz. ALLAH’ın bizlere ikram ettiği vücud bineklerimizi
Çok dikkatli kullanmalıyız onun dizginlerini sıkı tutmalıyız
Vücud bineğimizi at olarak tasavvur etsek onu haram
bölgelerde gezdirmemeliyiz.
 
Ona haram rızık yedirmemeliyiz onu Hz. ALLAH’ın emrettiği
işlerde kullanmalıyız hele iman hırsızı şeytandan ve şeytanlaşmış
insan şeytanlarının idaresine vermiyeceğiz.
 
Bineğimizi otomobil olarak düşünsek, onun yağını suyunu kontrol
etmezsek motor kilitlenir.
Bundan sonra motorun harekete geçmesi için tamirhaneye
başvurulur motor rektefe olur harekete geçer.
 
Ruhumuzun bineği olan vücudumuz da otomobil gibi.
Kalbimiz vücudumuzun hem zahiri hem batini motoru,
vücudumuza zarar veren maddeleri yer içersek damarlar
tıkanır kalp sektesi ile durur doktorların müdahalesi ile açılır.
 
Manevi kalbimiz de Hz. ALLAH’ın mekan edindiği ve
Hadisi kudside: Yere göğe sığmadım mümin kulumun
kalbine sığdım buyurduğu ilahi misafir hanedir.
 
Şöyle söylemiş O yüceler yücesi Hz. ALLAH’ı kalbinde hissedenler.
Kalp sarayını eyle pak.
Görünsün orada Hakk.
 
Öyleyse ne yapmalıyız ki kalp sarayımız pak olsun da O yüceler
Yücesi Hz. ALLAH kalbimize teşrif etsin?
 
Şimdi kendimize soralım, evimize reisicumhur veya başbakanın
Geleceğini söyleseler nasıl telaşlanır her yeri temizleriz değil mi.
Hz. ALLAH’ın kalbimize gelmesi işe kalpten tevbe istiğfar,
kalbi zikir, beş vakit namaz, Tesbih namazı, çokça salatı selam.
kalp bu ibadetlerle temizlenince şeytanın terk ettiği bu yere
Hz. ALLAH (c.c) teşrif eder kuluyla muhabbet eder.
 
Aksi takdirde kalbe şeytan oturur vücudun idaresini kontrolüne
Alır. O vücudu haram bölgelerde gezdirir haram yedirir haram içirir.
Manevi kalbini kirletir köreltir böyle kararmış kalbi de Hz. ALLAH
mühürlemeden Hz. ALLAH’ın görevlendirdiği manevi doktorların
muayene hanelerine götürüp tabiricahizse rektefe ettirmek lâzımdır.
 
Aksi takdirde hurdaya atılan yakılan eritilen otomobil misali
cehenneme atılan insan hurdalarının içine atılacaktır.
Seç seçebildiğini.
 
Hz. ALLAH(c.c) cümlemizi cümle ümmeti Muhammedi böyle feci
Akıbetten muhafaza etsin İnşaALLAH.
 
Kalpteniman



[TOP]

20.462 VALLAH’i ALLAH Sevdiği Kulunu Cehenneme Atmaz

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
VALLAH’i ALLAH Sevdiği Kulunu Cehenneme Atmaz


"VALLAHİ  ALLAH  SEVDİĞİ KULUNU  CEHENNEME  ATMAZ."  ( Münâvi )

 
Resulullah (s.a.v)  Hadisi şerifinde, yemin ederek Hazreti ALLAH’ın sevdiği kulunu
cehenneme atmayacağını bizlere müjdeliyor.
Bu müjdeye layık olmak için ateşte yanmamak için  Hazreti ALLAH’a kendimizi sevdirmemiz lâzım.
O'nun koyduğu kuralları bozmadıkça O'na kendimizi sevdiririz
Hem bu dünyada hem ebedi ahiret hayatımızda selâmette oluruz.
Hazreti ALLAH’a kendini sevdiren O'nun koruması altına girer.
Nasıl koruma derseniz? korktuğumuz her tehlikelerden muhafaza eder.
En güzeli de, günaha girmekten korur yaptığın yanlışlığı sana rüya yolu ile duyurur.
 
Size bir sırrımızı arz edelim şöyle ki:
"Televizyonda haber saati geldi kanal değiştirirken şabanın oynadığı filim karşımıza çıktı.
Çok komik bir sahneydi gözümüz kaydı elimizde olmadan seyrettik ve güldük bu kadar.
Fakat gece uykuya yattığımızda bize şöyle seslenildi.
Size şabanın bahçesinde dolaşmak yakışmadı."  buyurdular.
 
Uyandım bu hadiseye üzüldüm biraz da sevindik, 
Sevinmemizin sebebi bizimle ilgilenmeleriydi.
Hazreti ALLAH’ın yolunda hata yapılmayacağını biliyorduk ikaz edilmemiz
bizi mutlu etti bundan sonra biraz daha dikkatli olacağız inşaALLAH.
 
Hazreti ALLAH (c.c) sevdiği kullarını kontrol altında tutuyor günaha girmelerini
engelliyor durum bundan ibaret kardeşlerimiz.
Biz ibret olsun diye her yaşadığımız hadiseleri sizlere duyuruyoruz istifade edin
inşaALLAH.   Selâmı Aleyküm
 
Kalpteniman

[TOP]

20.463 1990 Yıllarındaki Anarşi Günlerinden Bu Zamanki Kalkınan Türkiye. Ve Viyana’da Tasavvuf Ruzgarı.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
1990 Yıllarındaki Anarşi Günlerinden Bu Zamanki Kalkınan Türkiye. Ve Viyana’da Tasavvuf Ruzgarı.

Viyana’da Tasavvuf Rüzgarı

 
İstanbul kartal cevizlide konfeksiyon işleri için başlayan esnaflık hayatım 1977 yılına yakın bir zamana dayanır. Açmış olduğum işyerimin bir tarafında ülkücülerin teşkilatı diğer bir tarafta ise milli görüş teşkilatı bulunuyordu.
 
Biz her iki gurubu ziyaret ediyor sohbetlere katılıyorduk. Ortalık çok karışıktı.
Solcu sendikalara bağlı işçiler fabrikaları işgal ediyor fabrika sahiplerini içeri almıyorlar çalışmıyor üretimi durduruyorlardı.
Maltepe’de jawa fabrikasının önünden tesadüfen geçerken fabrikayı işgal eden işçilerin, içeriye almadıkları bir işverenin kendine ait olan fabrikasına girememenin verdiği üzüntü ile kapıda ağladığını görmüştüm.
 
Mahir çayanların deniz gezmişlerin yakalanıp idam edildiği ve anarşinin zirvede olduğu zamandı.
Çok kötü günlerdi.
Hiç unutmuyorum bir gün iş yerimin önünde silah patlamaları ve birinin kaçtığı diğerinin de silahı patlatarak kovboy filmlerinde görüldüğü gibi peşinden koştuğunu görünce sorduk, öğrendik ki, Ülkücü genç onların teşkilatına saldırmak isteyen bir Maocuyu kovalıyormuş aradan bir müddet geçti evde oturuyoruz öyle bir patlama oldu ki, yer sallandı çıktık baktık ülkücülerin bulunduğu binanın alt katı ateşler içinde fakat bariz görülen bir gerek vardi devleti koruyan kominizme set ceken bir ülkücü ordusu mücadele ediyordu devlet idaresi zor günler geciriyordu.
Kimsede huzur yoktu. Herkes gelecekten endişeliydi.
Ve biz bu zorlu günlere katlanarak o bölgede beş yıl esnaflık yapma gücünü gösterdik yıl 1977.
 
Viyana’da çalışan bir yakınım sene iznini kullanmak için Türkiye’ye gelince bize de uğramış zor şartlar altında mücadele ettiğimi görünce, gel seni Viyana’ya götüreyim orada şansını dene deyince gönüllü olarak kabul ettim.
Kısa zamanda konfeksiyon atölyesini elden çıkardım Viyana’ya geldik.
Çalışma müsaadesi almak zor olmasına rağmen yiyecek ekmeğimiz varmış Hz. ALLAH’ın izniyle aldık.
Ve gurbetçiler ordusuna katılmış olduk çeşitli iş yerlerinde çalışarak dünyalık nafakamızı çıkarıyorduk.
 
Ekonomik durumumuz düzelmişti İbadetimizi yapmak için açılmış tek cami vardı o ise tuna nehrinin yanında islâmi mimari üzerine yapılan minareli camiydi.
 
Orası bize huzur veriyordu yönetim Arap Müslümanların elindeydi kısa zaman sonra Türk Müslümanları olarak bizler de yönetime katıldık.
Her şey çok güzeldi fakat Müslümanlar arasında olan bölücülük çok kötü idi.
 
Kısa zamanda çeşitli isimler altında mescitler açılmaya başladı. Milli görüşçüler, Süleymancılar, Ülkücüler, nurcular, ayrı, ayrı guruplar oluştu.
Bu durum dinimiz için hoş bir durum değildi.
Hangi mescide gitsek o diğerini kötülüyordu.
Hangi mescide gitsem huzur bulamıyordum. Siyasi çıkar ve maddi çıkar için dinimizin alet edilmesi beni çok huzursuz ediyordu. Tam bu bunalımlı yaz tatilinde ki, yıl 1989. Mübarek bir veli ile tanıştım.
Onun eserlerini aldım iznimiz bitti Viyana’ya döndük. Tasavvuf ile tanıştık ve gönül sarhoşluğu başlamış oldu.
 
Ruhi halim bambaşka olmuştu bu halin güzelliğini tarif etmek imkansızdır.
Ancak yaşayanlar bilir.
Bu halin bilinmesini ve nasipli olan her kesin bu güzellikten istifade etmesini istedim.
 
Mescit, mescit geziyor anlatıyordum fakat bu işe talip kişilere pek raslayamıyordum bu nasipli arama işimi yılmadan devam ettirdim bu arada kendim de mürşidimin eserlerinde bulunan bilgilerden kendimi yetiştiriyordum.
 
Zaten eserlerin her sahifesinde kuranı kerimin manaları açılıyordu.
Kuranı kerimin tamamı eserlerine girmişti.
İki sene nasipli aradım kendi yakınlarım hariç, İki talip buldum.
Bundan sonra Hz. ALLAH(c.c) yolumuzu açtı. Hamd olsun adedimiz çoğaldı başka mescidlerde toplu zikir yapmamıza müsaade etmedikleri için mecbur olarak Bizim evde toplanıyor ders yapıyorduk.
Fakat zahmetli oluyordu bundan dolayı mescit açmamız zaruriyeti hasıl oldu.
 
Bir gece iki rekât hacet namazı kıldım Hz. ALLAH’a gönülden şöyle dua ettim.
Yarabbi şu gurbet ellerinde senin yüce adını tesbih etmek için bize de bir mescit nasip et ne olur yarabbi diye yalvardım ve yattım Manada, mürşidim görünüverdi. Bana dönerek size yer verildi dedi.
Sabah uyandım içimde tarifi mümkün olmayan bir huzur vardı.
Bunları neden yazıyorum biliyor musunuz belki içinizden diyen olacak ki, kalkmış neler anlatıyor bize riya yapıyor, diye düşünebilirsiniz.
Bunları anlatmamın sebebi, bu yolu yaşamadan bilmeden kötüleyen insanlara belki ibret olur diye anlatıyorum yoksa bu hallerin anlatılmaması lazım.
Sabah uyandım hemen aramaya başladım.
Bulunduğumuz muhitte her zaman hayal ettiğim burası ne kadar güzel mescit olur diye düşündüğüm boş bir bodrum katı vardı.
Hemen onun sahibini telefonla aradık sorduk hemen geliyorum dedi ve geldi anlaşma yaptık ve kiraladık.
 
İbadetlerimize başladık. Tam rahat ettik derken bulunduğumuz binadaki Avusturyalılar mescidimizi istemediler.
Ben mürşidimize telefon açtım.
"Efendim bizim mescidimizin bulunduğu binada oturan Avusturyalılar bizim mescidimizi kapatmak istiyorlar dua buyurun." dedim. "Tamam efendim Selamı Aleyküm." dedi telefonu kapadı.
Siz inanmıyacaksınız belki, fakat kısa zaman sonra mal sahibi geldi ben size burasını satayım alın dedi eğer buranın sahibi olursanız size kimse karışamaz ben size bunu taksitle vereceğim kolayca ödersiniz deyince, pazarlığı yaptık ve aldık borcu ödememiz az bir şeydi ki, bir ara geldi bizden bir miktar para istedi ve kalan borcu siliverdi biz de, Hz. ALLAH’ın rahmeti Peygamber Efendimizin Şefaati, şeyhimizin himmeti ile çok kolay şartlar ile gurbet ellerde mescidimize kavuşmuş olduk.
 
Bu hadiseyi 1992 yılında yaşadık. Ve o zamandan bu zamana Kadar ki şimdi yıl 2013 Hz. ALLAH (c.c) tarafından bize ikram edilen mescidimizde ibadetlerimizi yapıyoruz. Bize de burada ki kardeşlerimize Ağabeylik yapma şerefi nasip oldu.
Dünyada esen tasavvuf rahmet rüzgarı bu zamana kadar Viyana’da esti ALLAH’ın izniyle bundan sonra da esmeye devam edecek İnşaALLAH.
Velhamdü Lillahi Rabbil Âlemin.
 
ALLAH’ümme salli Ala seyyidina Ve nebiyyina Muhammedin Ve Ala Ali Muhammed.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.464 Vahdeti Vücud Nedir

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Vahdeti Vücud Nedir

Vahdeti Vücud Nedir?


Vahdeti vücudun ne demek olduğu ilk mesajda vardı. Fakat biz o ilmi anlamadığımız için kabullenemiyoruz.
 
Bu hali yaşayan buyuruyor ki; Vahdeti vücud nedir? Buna mazhar olanlar kimlerdir. Vahdeti vücud, Hz. ALLAH’tan başka hiç bir varlık olmadığını görene ve bilene mahsustur.
 
Yaşamayan bilmeyen konuşsada yanlış konuşur. Vahdeti vücuttan bahseden kimsenin İsm-i Âzam-ı bilmesi lâzımdır.
 
İsm-i Âzam-ı mı merak edersin? ALLAH dediğin zaman ve O'ndan başka hiç bir mevcud olmadığını gördüğün zaman onu söylemiş olursun. Lâ ilâhe illALLAH'da ismi Azamdır.
Fakat ondan başka bir mevcud olmadığını gördüğün zaman. (Kalp ve akıldan dünya ahiret cennet muhabbeti silindiği zaman) İşte o zaman gerçek manada Kelime-i Tevhidi söylemiş olursun.
 
Demek ki her kesin bilebileceği bir ilim değilmiş. İman-ı kâmil de budur. O'ndan başka bir şey görmediğin zaman iman kemâle erer.
 
Bu esrar-ı İlahi’yi ancak marifetullah ehlinden dilediği kimseye bildirmiş, her veli kuluna dahi beyan etmemiştir.
Yüz senede bir gönderdiği kullarından bazısına açmıştır. Bunun içindir ki bu, pek az kişinin bilebileceği iştir. Bildirdiklerinin dahi teceliyatları ayrı ayrı olduğu için kişi kendi bilgisini ortaya koymuştur.
 
Bunlar pek az gelmiştir, fakat bunların dahi teceliyatları ayrı ayrıdır.
Kaynak: Tasavvufun aslı hakikat vemarifetullah incileri.
 
ÖMER ÖNGÜT Efendi Hz.

[TOP]

20.465 Vakit Ve Kalp.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Vakit Ve Kalp.

Vakit Ve Kalp

 
İnsan için en mühim en kıymetli iki şey vardır."Vakit ve kalp"
İnsanın üç saati vardır.
Birisi geçmiştir, diğeri de gelecek saattir.
Onun da gelip gelmiyeceği nasıl geçeceği belli değildir.
Üçüncü saat ise, kişinin yaşadığı saattir.
Kula düşen içinde bulunduğu saati en güzel şekilde
değerlendirmeye çalışmaktır.
 
Bir sonraki saate yetişirse, onu da aynı şekilde değerlendirmelidir.
İçinde bulunduğu anı ömrünün sonu olduğunu kabul ederek
ona göre çalışmalıdır.
Böyle yaparsa artık ölümden de çekinmez.
Muhafaza edilen vakitler vakitlerin en faziletlisidir.
Çok iyi bilelim ki nefeslerimiz sayı iledir.
Vakitlerimizi boşa harcayıp öldürmeyelim.
Vakitler öldürülür kalp de faydasız işlerle meşgul olursa
saadeti ebedîye nasıl kazanılacak?
Hazreti ALLAH (c.c) insanın kalbine bakar.
 
Ayeti kerimesinde buyuruyor ki:
"O gün ki ne mal fayda verir ne de oğullar...
Meğerki ALLAH’a tamamen salim ve temiz bir kalp
gelenler ola.
"(Şuara 88–89)
 
Kalbi selimin hasıl olabilmesi için, kişinin sözünde ve işinde
ihlas sahibi olması gerekir.
Hazreti ALLAH’ın hoşnutluğu, nefsine daima muhalefet,
güzel ahlak ve takva ile kazanılır.
 
İnsanı Hazreti ALLAH’tan uzaklaştıran her türlü iş ve muhabbet
bir kir mesabesindedir.
Bu kir ve pisliklerden temizlenmeye çalışmak lâzımdır.
Kalp temiz olursa, o ağızdan iyi ve hikmetli sözler çıkar.
Bu çalışma yolunun önderleri evliyaullah hazaratıdır.
Onlar kalplerini nefislerini temizlemek suretiyle ALLAH’u Tealâya
yakınlık kazanmışlardır.
Onlar için hiç bir korku yoktur.
Hazreti ALLAH (c.c) başta peygamber (s.a.v)  Efendimiz ve Onun izinden
gidenlerin yolundan yürümeyi cümlemize nasip etsin İnşaALLAH.
 
Hatemi veli Hz.

[TOP]

20.466 Vesile Ve Tevessül

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Vesile Ve Tevessül

Vesile Ve Tevessül

 
Vesile ve sebepleri inkâr edenlerle tartışma.
Sual:
 Evliya da olsa, Peygamber de olsa, ölüden şefaat, yardım veya başka şey istemek şirktir.
Hele “kiralık eve ihtiyacım var, kızımın nasibi çıkmadı, Bize imdat eyle” demek şirkin daniskasıdır.
Eğer peygamber ve evliya yardım edebiliyorsa, ne diye Irak’a, Filistin’e, Bosna’ya, Keşmir’e ve Müslümanların ezildiği diğer ülkelere yardım etmiyor?
Eğer enbiya ve evliyanın yardım etmeye gücü yetseydi, Müslümanlar dünyada böyle perişan olmazdı. Sizce de ölüden yardım istemek şirk değil midir?
 
CEVAP
  Siz Enbiya ve evliyanın gücünden şüpheleniyorsunuz ki böyle soruyorsunuz.
Biz ALLAH’ü Teâlâ’nın gücünün sonsuz olduğuna ve Onun peygamberlerine ve evliyasına verdiği güçlerden hiç şüphe etmiyoruz.
 
Size aynı şekilde soruyoruz:
"ALLAH’ü Teâlâ, her şeye gücü yettiği hâlde, niye Müslümanlara yardım etmiyor? Müslümanlar dünyada niye hep öyle perişan? Buna cevap olarak, ALLAH’ın gücü yetseydi, Müslümanlar perişan olmazdı." diyemeyeceğinize göre, ALLAH’ın yardım etmeyişinin de elbette sebepleri vardır.
 
Evliyanın, peygamberin yardım etmesi de ancak ALLAH’ın izni ile olur.
O izin vermezse nasıl yardım edebilir? O izin verince de kim mani olabilir?
 
Evliya, enbiya yaratıcı değildir.
ALLAH’ü Teâlâ istenilen şeyi onların hürmetine yaratır.
Yani onlar vesiledir, sebeptir.
Cenab-ı Hak, her şeyi yoktan yarattığı hâlde, yaratmasına bazı şeyleri sebep kıldı.
Mesela Âdem aleyhisselâmı ana babasız yarattı; fakat çamuru vesile kıldı.
Bütün çocukları yaratan da ALLAH’tır. Ama çocukların yaratılması için, ana babayı vesile kıldı.
Hz. Âdem’i yarattığı gibi, herkesi de ana babasız yaratabilirdi. Fakat ana babayı vesile kıldı. Onun adeti böyledir.
 
Âdem aleyhisselam, çok dua etti ise de kabul olmadı. Resulullah efendimizi vesile ederek, Onun hürmeti için dua edince duası kabul oldu. ALLAH’ü Teâlâ buyurdu ki:
 
"Ya Âdem, habibimin ismi ile her ne isteseydin kabul ederdim, O olmasaydı seni yaratmazdım." [Hakim, Beyhekî]
 
Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçının meali de şöyledir:
 
"Ya Rabbi, senden isteyip de, verdiğin zatların hatırı için, senden istiyorum." [İbni Mace]
 
"Çölde yalnız kalan kimse, bir şey kaybederse, "Ey ALLAH’ın kulları bana yardım edin" desin; çünkü ALLAH’ü Teâlâ’nın, sizin göremediğiniz kulları vardır."[Taberânî]
 
"Hayvanı kaçan, "Ey ALLAH’ın kulları bana yardım edin, ALLAH da size acısın" desin!" [Hısn-ül hasin]
 
"Halil-ür-rahman gibi kırk kişi her zaman bulunur. Onların bereketiyle yağmur yağar, yardım görülür ve zafere kavuşulur. Onların yerine yeni birisi gelmedikçe, içlerinden biri ölmez." [Taberani]
 
"Herhangi bir işinizde, sıkışıp şaşırınca, kabirdekilerden yardım isteyin!" [Hadis-i erbain]
 
"Kabirdekiler olmasa, yeryüzündekiler yanardı."[Deylemi]
 
Abdülhak-ı Dehlevi hazretleri buyuruyor ki:
"İnsan ölürken ruhunun ölmediğini ayetler ve hadisler açıkça bildiriyor.
Ruhun şuur sahibi olduğu, ziyaret edenleri ve onların yaptıklarını anladıkları da bildiriliyor.
Evliyanın ruhları, diri iken olduğu gibi, öldükten sonra da, yüksek mertebededir.
 
ALLAH’ü Teâlâ’ya manevî olarak yakındır. Evliyanın, öldükten sonra da kerameti olur.
Keramet sahibi olan, ruhlardır.
Ruh ise, insanın ölmesi ile ölmez.
Kerameti yapan, yaratan, yalnız ALLAH’tır.
Her şey Onun kudreti ile olmaktadır.
Her insan, Onun kudreti karşısında, diri iken de, ölü iken de hiçtir.
Bunun için, ALLAH’ü Teâlâ’nın, dostlarından biri vasıtası ile bir kuluna ihsanda bulunması şaşılacak bir şey değildir.
 
Diriler vasıtası ile çok şey yaratıp verdiğini, herkes, her zaman görmektedir.
İnsan diri iken de, ölü iken de bir şey yaratamaz.
Ancak ALLAH’ü Teâlâ’nın yaratmasına vasıta, sebep olmaktadır."
(Mişkat)
 
Bekara 154. ve Al-i İmran 169. ayet-i kerimelerinde ALLAH yolunda ölenlerin [şehitlerin] ölü olmadığı, diri olduğu bildiriliyor.
 
"Peygamberlerin vücudunu toprak çürütemez."
 
"Ben öldükten sonra da, diri iken olduğu gibi anlarım."
 
Buharî'deki: "Siz beni kâfir ölülerinden daha iyi işitemezsiniz." hadis-i şerifleri, mümin ve gayr-ı Müslim her ölünün işittiğini açıkça bildirmektedir.
 
ALLAH’ü Teâlâ: "Ölüye işittiremezsin." buyuruyor.
Bu ayet-i kerimede, diri olup, gözü, kulağı ve beyni olan kâfirler ölülere benzetilmektedir.
 
Yani ölü kalpleri (kâfirleri) imana kavuşturamazsın demektir. ALLAH’ü Teâlâ: "Ölülere, sağırlara işittiremezsin."(Rum 52,53) buyurduktan sonra, ancak iman eden Müslümanlara işittirebileceğini bildiriyor.

 
Fatır suresinin "Diri ile ölü ,Mümin ile kâfir bir olmaz." ALLAH dilediğine işittirir. Sen kabirdekilere inatçı kâfirlereişittiremezsin.İmana kavuşturamazsın"  mealindeki 22. ayet-i kerimesinde de kâfirler ölülere benzetilmiştir.
 
Hac suresinin 46. ayet-i kerimesinde mealen,"Kâfirlerin gözleri değil, göğüslerindeki kalpleri kördür" buyurularak, hakkı görmedikleri için kâfirlere kör denildiği bildiriliyor.
 
Bakara 18, Maide 71, Araf 64 ve daha birçok ayet-i kerimelerde, kâfirler ölülere benzetilmiş; onların kör, sağır ve dilsiz oldukları yani hakkı görmedikleri, işitmedikleri, söylemedikleri, yani hidayete kavuşmadıkları, bildirilmektedir.
 
Bu ayet-i kerimelerde geçen işitmek, kabul etmek demek olduğu Beydavi ve diğer tefsirlerde bildirilmektedir.
 
Hadika'da "Ölülerden, ruhlardan bir şeyi isterken, yani sebeplere yapışırken bu işleri sebeplerin değil, ALLAH’ü Teâlâ’nın yaptığına inanmalı." buyuruluyor.
 
Sebebe yapışan kimse, dileğini ALLAH’ü Teâlâ’dan bekliyor.
ALLAH’ü Teâlâ’dan çocuk isteyen kimsenin, sebeplere yapışması, evlenmesi gerekir.
Evlenmeden "Ya Rabbi bana çocuk ver." demek, doğru değildir. Sebeplere yapışarak dua etmelidir!
Bizde yazılarımızın ekrana aksettirmesi için bilgisayarı vesile
ediyoruz.
Fakat aklını şeytana kaptırana bu hakikati duyurmak mümkün olmuyor.

Kalpteniman



[TOP]

20.467 Ve Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Ve Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim.



 



                  Ve Doğum Günün Kutlu Olsun Efendim.
ALLAHÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALÂ ALİ MUHAMMED

[TOP]

20.468 Yontulan Putlar

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yontulan Putlar

Yontulan Putlar

 
Ayeti kerimede;
"İbrahim dedi ki, kendi ellerinizle yonttuklarınıza mı ibadet ediyorsunuz."(Saffat 95)
Ayeti kerimeye göre dünya kurulalı beri yaşayan
ve ahirete göçen insanların yüzde doksanı kendi yonttukları
putlara tapmışlar tapmaya da devam mı ediyorlar.
Çünkü bakıyorsunuz her ferdin gönlünü bağladığı çok sevdiği
bir şeyi var.
işte bu şeyler bize Hz. ALLAH’tan daha değerli görünüyorsa biz
şirk batağına girdik demektir.
 
Fakat bunun çaresi nedir diye cevap ararsak karşımıza,
Tehvide çıkar;"Lâilâhe İLLALLAH Muhammederresulullah."
 
Biz tevhidin anlamını bilerek söyleyebilsek şirk olayı kalkar.
Tehvide geçen Lâ, lâfzı olan hayır manasını yaratılmışlara
kullanabilirsek yontma korkusu kalkar.
Lâ ilâhe, hayır yaratılmışlara; İllALLAH, Yaratıcı olan ALLAH’tan
başka İlâh yok.
Muhammederresulullah dediğimiz zaman da Onun Hz. ALLAH’ın
elçisi, Hz. Cebrail (a.s) 'ın yol arkadaşı olduğunu düşünmek
kişiyi yontma tehlikesine düşürmez kanaatındayım.
 
Kuranı kerime gelince, Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Venünezzilü minel kurani ma şifaün verahmetün lil mü,minin.
Vela yediüzzalimine illâ hasara. Biz Kurandan öyle şeyler
indiriyoruz ki, müminler için şifa ve Rahmettir.
Zalimlerin ise yalnızca ziyanını arttırır."
(İsra 82)
 
Biz kullar bizlere bu mesajları sunan mukaddes kitabın ilahi
bir rahmet tepsisi olduğunu bilir zahir ve batin nimetlerinden
istifade edersek Ona hürmet göstermekle şirke düşmeyiz.
 
Buna neden değindim, geçmişte olduğu gibi günümüzde de
Hz. Kuranın zahirine takılanlar bâtınini anlamıyanlar var.
 
Yukarıda geçen zahiri anlamı belli, gönüllere şifa emri var.
Şimdi batini manasını düşündüğümüz zaman,
mademki Rabbimiz bize şifa sunuyor biz hasta olduğumuz
zaman, Yarabbi hasta bedenime Şafi şerifin hürmetine şifa
ikram eyle dese neden şirke düşsün.
Fakat kalpten iman şart, zahirinde kalanlar kalpten iman
etmedikleri için manevi şifaya kavuşamazlar.
 
Son zamanlarda medyada konuşan islamı ilim adamları kuranı
kerimin şifa için okunmasına karşı çıkmaları insanların kafalarını
karıştırıyor Kuranı kerime olan saygı ve değeri zedeliyor.
Bu kişiler bilsinler ki, bunların Kuranı keriminin şifasından nasipleri
yoktur, o kişi dışta kaldı rahmetten mahrum kaldı.
 
Dünya nimetlerini yontma konusuna gelince;
 
Bir kul kendi bedenini dahi benimserse benim derse şirke düşer.
Nedeni ise, vücudunu kendi yaratmadı ki emaneti İlahi idi.
Emaneti teslim etme zamanı geldi elinden alındı Ruh olarak ahirete göçtü,
Hani kendisinin di.
Diğer yaratılmış bizlere emanet edilen mal mülk eş evlat her nimetin
Hz. ALLAH’a ait olduğunu nefsimize kabul ettirip iman ettiğimizde yontma
şirk diye bir korku yoktur.
 
Fakat halk dilinde dolaşan çocuk yapın yerine ALLAH’tan çocuk isteyin
dense şirk tehlikesi kalkar.
Çünkü yapmak Hz. ALLAH’a mahsustur, cahil insan ise eşiyle çiftleşir
zevk yapar bebek dünyaya gelir alır bebeği kucağına bunu ben
yaptım der öğünür bilmeden kendini ve eşini Hz. ALLAH’a ortak eder.
 
Ne yapacağız ne diyeceğiz;
yaratılmış ve yaratılacak her şeyin Hz. ALLAH’a ait olduğuna iman edeceğiz.
Yaratılmışlar nelerdir;
Kâinat ve içindekiler Melekler cinler insanlar her şey yaratık.
Biz inananlar yaratana bağlandığımızda,
şirkten şüpheden uzak oluruz.
 
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi şirke düşmekten
muhafaza etsin inşaALLAH.
 
Kalpteniman


[TOP]

20.469 Yol Sohbeti.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yol Sohbeti.


Yol Sohbeti


Hazreti ALLAH’ın rızası olduğu yol yoldur, O’nun rızasının olmadığı yol harabedir.
 
O’nun rızasından başka bir şey arayan kendisine yazık etmiş olur.
 
O’nun rızasının olduğu yolda gaye, makam, haram yeme içme yok.
 
Ne var?.
 
O’ndan başkasına rağbet gösterilmiyecek, hayırlı işler yapılacak.
 
Hakka karşı gözünü aç yalnız O’na rağbet et.
 
O sana ışık tutarsa, karanlığı o ışıkla boğarsın o ışıkla önünü görürsün.
 
Senin bilgin sana bilgisizlik verir, biliyorum dersin yanılırsın.
 
Işık zannedersin halbuki o karanlıktır.
 
Bu gün bütün insanların yanılmaları, ehline müracaat etmemeleri yüzünden,
 
buna lüzum görüp tenezzül etmeyişinden kendi zannını ve fikrini beğenmesinden
 
ötürüdür.
 
Bütün yanılmalar bundan doğmuş, sapanlar bu yüzden sapmışlardır.
 
Halbuki ahaline danışsaydı ehli ona yol gösterecek o da hakikati öğrenecekti.
 
Hakikat az da olsa, kıyamete kadar mevcuttur.
 
Sen de o azı bul da tanış.
 
İmansız imamlarla tanışacağına, hakikat ehli ile tanış.
 
İstersen Hazreti ALLAH buldurur.
 
Onlar azın da azıdırlar onların yolunda nam, makam, rütbe menfaat olmadığı için
 
o yolda herkes tutunamaz onun için azdırlar.
 
İbrahim Ethem hazretleri de Hazreti ALLAH’ı lüksün içinde aramaya kalktı bulamadı.
 
Aradı durmadan aradı onları Hazreti ALLAH’ı hiçlikte bulanları buldu o da hakikate kavuştu.
 
Diyeceksin ki varlıkları bırakmak hiç olmak nefsimin işine gelmiyor.
 
Doğrudur insanların çoğunluğu aynı düşüncede hayat tarzını benimsiyor, nefsinin arzusuna göre hareket ediyor.
 
Zahmette rahmet olduğunu bilmeyen var mı?
 
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi O’nun razı olduğu yolu bulmamızı dünya saadetine ve ahiret selâmetine kavuşmamızı nasip etsin inşaALLAH.
 
Kalpteniman




[TOP]

20.470 Yaptığın Zikri Hz. ALLAH’a Duyur.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yaptığın Zikri Hz. ALLAH’a Duyur.


Yaptığın Zikri Hz. ALLAH’a Duyur.
 
Yaptığın zikri, yaptığın konuşmayı Hz. ALLAH’a duyur.
Nasıl duyuracaksın?
 
Evvelâ kendin duyduğun zaman O’na da duyurmuş olacaksın,
Fakat kendin duymazsan O’na nasıl duyuracaksın.
Bir perde var o da nefsin.
 
Sen ise nefsinin perdesi altından bağırıyorsun seni işiteceğini zannediyorsun.
ALLAH diyorsun ne güzel yapıyorum diyor kendini beğeniyorsun.
 

Kendini beğeneni Hz. ALLAH’ın beğenmediğini bilmiyorsun.
 
Sen kendini beğenmekle Hz. ALLAH’a perde olduğunu da bilmiyorsun.
Seni ne zaman duyar? Perde olan Maske olan, vücudunun O’nun olduğuna
kalpten iman ettiğin zaman seni duyar.
 
Ayeti kerimede;
"ALLAH o ALLAH’tır ki, kendisinden başka hiç bir ilâh yoktur.
O Hayy ve Kayyum dur. "
(Bakara 255 )
 
Hepsi Lâ’dan ibaret, Hayy ve kayyum O’dur.
Şimdi dolaysı ile bütün varlıklar bir perdeden bir maskeden ibarettir.
Bu gerçekleri gözümüzle gördüğümüz zaman O’na zikrimizi duyurabiliriz.
Yani demek istiyorum ALLAH derken içinden şuurla söyleyecek dudak arasında
söylemeyecek.
 
Onun için ALLAH dediğimiz zaman O’nun bize bizden yakın olduğunu bizi kesinlikle
duyduğuna iman ettiğimiz zaman O, bizi kesinlikle duyar.
Dualar da böyledir Samimi kalpten imanla itimatla yapıldığı zaman Kabul görür.
Boyasız fotokopi makinası nasıl yazıyı göstermezse,
dudak arası ile şuursuz yapılan zikirler ve dualar karşılık görmez.
 
Hz. ALLAH(c.c)  O’nun bizi duyduğuna kalpten iman ederek zikir yapmamızı dua
etmemizi nasip etsin İnşaALLAH.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.471 Yüz Yıl Ölü Bırakılıp Diriltilen Peygamber

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yüz Yıl Ölü Bırakılıp Diriltilen Peygamber

Yüz Yıl Ölü Bırakılıp Diriltilen Peygamber

 
İsrailoğuları peygamberlerinden bir peygamber olan Üzeyir Aleyhisselam azığını almış, eşeğine binmiş giderken bir kasaba yıkıntısına uğramıştı.

Ayeti kerimede şöyle buyruluyor:
"Veya çatıları çöküp altı üstüne gelmiş ıssız bir kasabaya uğrayan kimseyi görmedim mi." (Bakara 259.)
 
"Virane kasabayı uzaktan seyreden ve orada konaklayan Üzeyir (a.s) Ölenlerin nasıl dirileceği hususunda düşünceye daldı ve bu tefekkür hali içinde iken, ALLAH bunu bu ölümünden sonra nasıl diriltecek."
(Bakara 259.) dedi.
O anda uykusu geldi ve yattı. uykuda iken ruhu kabzolundu. ALLAH’u Teâla ona bazı hakikatleri Aynel yakın göstermek için bir asır sürecek bir ölümle karşılaştırdı.
 
"Bunun üzerine ALLAH onu yüz sene ölü bıraktı."
(Bakara 259.)
"Onun bu muvakkat ölümünden sonra geçen yüz yıl içinde, İsrailoğulları oraya tekrar döndüler.
O belde yeniden imar edildi. Üzeyir aleyhisselamın yüz yıl o şekilde kaldığı halde, ALLAH’ü-Teâla cesedini kimseye göstermedi.
Sonra diriltti."
(Bakara 259.)
 
Yüz sene ölüm uykusunda kaldıktan sonra, tekrar kendisine hayat verildi. Henüz genç bir delikanlı iken, yine genç bir delikanlı idi.
 
"Bir asır boyunca kaldığı bu derin ölüm uykusundan uyanıp doğrulduğunda, ALLAH’ü-Teâla: Ne kadar kaldın, diye sordu." (Bakara 259).
"Günün başında ölmüş olan Üzeyir Aleyhisselam bir asır sonra günün sonuna doğru dirilmişti.
Üzeyir Aleyhisselam güneşin hâlâ durduğunu görünce aynı günün güneşi olduğunu zannederek uykudan uyanınca, Bir gün veya bir günün birazı kadar kaldım dedi. "
(Bakara 259.)
ALLAH’u-Teâla bu samimi itirafı üzerine ona: Hayır Yüz sene kaldın dedi." (Bakara 259.)
 
Beraberinde taşıdığı yiyecekleri ve içecekleri Emri ilahi ile hiç bozulmamış, hep eskisi gibi taptaze duruyordu.
Eşeği ise tamamen çürümüş sadece kemikleri duruyordu.
 
"Üzeyir Aleyhisselamın eğer yüz sene ölü kalsaydım etlerim çürür kemiklerim dağılırdı. şeklinde gönlüne herhangi bir duygu gelmemesi için de şöyle buyurdu. Yiyeceğine ve içeceğine bir bak hiç bozulmamış."(Bakara 259.)
 
"ALLAH’u-Teâla devamla: Hele eşeğine bak." buyurdu (Bakara 259.)
 
"Üzeyir Aleyhisselam eşeğinin kemiklerini sağında ve solunda dağılmış görünce durumu anladı.
ALLAH’ü-Teâla Üzeyir Aleyhisselamın vasıtası ile, kudret ve azametini bütün beşeriyete göstermeyi murad etmişti. ve buyurdu ki:
 
Seni insanlar için kudretimize bir işaret kılalım diye Yüz sene ölü tuttuk, ve sonra tekrar dirilttik."
(Bakara 259.)
 
Yüz yıldan beri ölü duran birisinin dirilme hadisesi apaçık bir mucizedir. ALLAH’u-Teâlanın kudretinin bir tezahürüdür. Gerek o asırda gerekse sonraki asırlarda yaşayan insanlara Ahireti ve yeniden dirilmenin sırlarını anlatmaktadır.
 
Öldükten sonra dirilmeyi inkar edenler çoğunlukta olduğu için, ALLAH’ü-tealâ bu olağan üstü hadise ile, hem aşrın imkanını hem de keyfiyetini o zamanda bulunan halka gösterip ispat ettiği gibi, gelecek nesillere de ders ve ibret kılmıştır.
 
Bu mucize kalbine şüphe arız olmuş bir müminin bu şüpheden ancak ALLAH’u-Teâlanın lütuf hidayeti ile kurtulabileceğine bir delildir.
 
"Üzeyir aleyhisselama ALLAH’ü-Teâla devamla şöyle buyurdu: Kemiklere bak nasıl da onları birbiri üstüne koyuyor sonra da onlara et giydiriyoruz."
(Bakara 259).
 
Öldükten sonra çürüyen sadece kemikleri kalan bir hayvanı, Ol emriyle nasıl dirilttiğini, ona çıplak gözle göstererek gönlünü itminana kavuşturdu.
 
Üzeyir Aleyhisselam ALLAH’ü-Teâlanın bu yüce kudretini görünce, umut dolu bir teslimiyet gösterdi ve bütün varlığı ile ona yöneldi:
 
"Bu işler ona açıkça belli olunca, biliyorum ALLAH her şeye kadirdir dedi."(Bakara 259).
 
Dağılmış ufalanmış kemikleri bir araya getirerek sonra da üzerlerini etle kaplamak o kemikleri yoktan var etmekten daha güç değildir.
 
Nitekim ALLAH’u-Teâla Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek diyen bir müşriğe karşı Ayeti kerimesinde şu cevabı vermiştir.
"De ki: onları ilk defa yaratan diriltecek çünkü o her türlü yaratmayı en iyi bilendir."
(Yasin 79.)
 
Öldükten sonra dirilmenin misalleri alemde pek çoktur. kurumuş otlar ilkbaharda nasıl canlanıyor ve mikroskop ile görülen insan tohumu anne karnında nasıl et ve kemiğe bürünüyor.
Hz. ALLAH (c.c) kalpten iman etmemizi nasip etsin İnşaALLAH.
Velhamdü lillahi Rabbil Alemin .
 
ALLAH’ümme salli âlâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve âlâ âli Muhammed

Kalpteniman

[TOP]

20.472 Yegane Galip Hz. ALLAH’tır

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yegane Galip Hz. ALLAH’tır

Yegane Galip Hz. ALLAH’tır

 
Hz. ALLAH’ın indirdiği emirleri indiği günden itibaren kıyamete kadar geçerlidir.
Ayeti kerimede: "Hepsini kırdık geçirdik." (Furkan 39)
 
ALLAH’u Teâla hükmünde hikmet sahibidir. Her şeyi ezeli takdir planına göre yürütmektedir.
Hiçbir güç ve kudret O'na muhalefet edemez, hükmünü dilediği şekilde yürütür.
Her hükmü adil ve dengelidir, hiçbir hükmünde hiçbir surette haksızlık ve adaletsizlik bulunmaz.
 
Neticesi nedamet doğuracak bir emir O'ndan tecelli etmez. Bunun içindir ki, indirdiği ve indireceği,
hiçbir emir ve hükmünün neticesinden korkmaz, endişe etmez.
İşin başı O'nun katında nasıl kesinlikle biliniyorsa, sonu da kesinlikle bilinmektedir.
 
Ayet-i Kerime’sinde; "ALLAH onların geçmişlerini de geleceklerinizde bilir. Kulların ilmi ise bunu kavrayamaz."
(Taha: 110) buyuruyor.
Hükmünde hata yapması, tedbirinde ve tespitinde yanılması düşünülmez. Mülkün yegane sahibi O'dur.
Kullarının elindeki de O'nun mülküdür, hatta kulun bizzat kendisi de O'nun mülküdür. Mülkünün hem sahibi hemde hükümdarıdır, mülküne dilediği gibi tasarruf eder. Dilerse dilediği insanlarla dilediği kadar muvakkat bir zaman için mülk verir hükümdar yapar, dilerse indirir atar.
 
Zalimlerin zorbaların gurur ve kibirlerini kırar, kahreder. Bütün hakları adilane korur, mazlumun hakkını zalimden alır, haksızlıkları düzeltir, hakkı yerine getirir. İtaat edenleri aziz, isyan edenleri zelil kılar.
İyilik yapanları mükafatlandırır, kötülük yapanları cezalandırır. İntikamı çok elemli ve pek şiddetlidir.
 
Kafirleri, zalimleri, fasık ve facirleri yaptıkları isyanlardan dolayı hemen kahredivermez, bir zaman mühlet verir, bu mühletin arkası çok korkunçtur.
Küfür ve isyana yönelen milletler ve cemiyetler de böyledir.
Fakat insanlar bu işleri kul eliyle oldu zannederler.
Bölücülere de verilen müddet bitti hazreti Allahin izniyle cezalari kahraman ordumuz tarafindan
verilmektedir zafer ordumuzundur insaAllah...
 
Kalpteniman

 

[TOP]

20.473 Yüceler Yücesi ALLAH’ımız

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yüceler Yücesi ALLAH’ımız

Yüceler Yücesi ALLAH’ımız
 
EY yüceler yücesi ALLAH’ımız.

 yarattığın vücudumuza taktığın gözlerle yarattığın eserlerini seyrettiriyorsun.
Verdiğin akıl kuvveti ile sonsuz sanatının inceliklerini düşündürüyor tefekkür ettiriyorsun.
Zatı aline sonsuz hamdı senalar olsun verdiğin nimetlerine layık şükürler edemediğimizi biliyoruz.
 
Verdiğin göz nimetine verdiğin konuşma nimetine verdiğin duyma nimetine, verdiğin tutma nimetine, yürüme nimetine, ve gözle görmediğimiz akıl ve nefes nimetlerine yedirdiğin içirdiğin nimetlerine, ve bütün nimetlerine sonsuz şükürler olsun. .
Azametinin ve sonsuz yüceliğinin hürmetine şükrümüzü kabul eyle sonsuz merhametinin hürmetine kusurlarımızı bağışla af et zatına layık kul olmamızı rızana uygun yaşayıp iman etmemizi ömrümüzü hayırlı iş ve icraatlarsa geçirip tertemiz kalp ile zatına kavuşmamızı nasip eyle .
Bizi ve sevdiklerimizi ve bütün müminleri yangınlardan zelzelelerden su baskınlarından yarattığın görünen ve görünmeyen her çeşit tehlikelerden iptilalardan muhafaza et .
Dünya hayatımızı ahiret hayatımızı kabir hayatımızı selametli ve huzurlu yaşat.
Ey sonsuz merhamet sahibi ALLAH’ımız, bize ikram ettiğin vücudumuzun sıhhatini devamlı eyle her çeşit hastalıklardan ve kederlerden kaza ve belalardan muhafaza eyle.
Muhakkak ki her şeyi sen yarattın istediğin zamanda yok ediyorsun var edende sensin yok edende sensin öyle olduğu için biz başka kimin kapısına gidebiliriz tek İLAH bir ALLAH SEN olduğuna göre bizi yüce kapından kovma acı ve merhamet et . ey merhametlilerin en merhametlisi can ve ruhumuz ALLAH’ımız
Bizi hastalıklardan sıkıntılardan günahlardan yıka tertemiz yap bize rıza boyunduruğu tak. o boynumuza .taktığın boyunduruk bizi cennetine cemaline götürsün dünya hayatımız ve ahiret hayatımız selamet ve huzurlu geçsin .
ZATI ALİNİN sonsuz rahmetinden üzerimize devamlı yağdır.
Ey cömertlerin en cömertlisi olan ALLAH’ımız ..
Dualarımızı peygamber efendimiz Muhammed Mustafa sallALLAH’ü vesellem efendimizin ve bütün sevdiklerinin hatırı için kabul eyle .. Yüceliğinin sonu olmayan sonsuz yüce ALLAH’ımız,
Bu , yazdırdığın nasihatlarımızı evladı iyalimize, gelecek olan mümin kardeşlerimizden merak edip okuyan, manevi kardeşlerime duyur. ve zatı şerifinin muhabbet çemberinin içine al onları şeytandan şeytana uymuş insanların şerrinden ve görünen görünmeyen bütün tehlikelerden muhafaza et amin.
Bizi ve bizden sonra devam edecek neslimizin devamı olan evlatlarımızı ve torunlarımızı zatı aline emanet ediyorum.
 
Çünkü bize musallat ettiğin şeytandan bizleri ancak sen korur ve muhafaza edersin o öyle bir düşman ki onu biz görmüyoruz o ise bizi ve zayıf olan yönlerimizi görüyor günaha sokuyor sen ise onun her halini gördüğün için kurduğu tuzakları da görüyorsun,
Ey her şeyden haberdar olan sonsuz kudret sahibi ALLAH’IM'ımız, bizi ve sevdiklerimizi onun kurduğu tuzaklara düşürme içimize sokma ki, aklımızı şaşırtmasın fikrimizi bozmasın bizi zarara sokmasın yanından kovduğun gibi bizim içimizden ve yanımızdan da kov, rahmetinden ümidini kestiğin gibi bizden de ümidini kestir son nefesimizi verinceye kadar bizi ona yaklaştırma bizi hıfzı himayende tut.
Her zaman olduğu gibi bu zaman da Şeytan kullarını şaşırtmaya onları kin ve nefret girdabına sokarak muhterem Hz. Ebubekir Efendimizin halifelik zamanında ekilen fitne tohumunun, kerbela hadisesinde sulandırılarak besletilip bu günlere kadar getirmeye biz müslümanların arasını ayırmaya devam edenler var.
Şeytanın kontrolüne giren bu kulların geçmişte yapılmış işlerin, yanlış veya doğru ki, onun özünü bilen sizsiniz, matem tutuyoruz bahanesi ile kin ve nefret saçmaya devam ediyorlar.
Dini Mübin için şehit olan Hz. Ömer, Hz. Osman, Ve Hz. Ebubekir efendimize, Resulullah (s.a.v)  Efendimizin Muhterem Zevcesi Ayşe Validemize edeple alakası olmayan sözler söyliyerek hakaret ediyorlar.
 
Yarabbi Şahit ol biz onları kınıyoruz. İnanıyoruz ki, Hz. Ali keremellahü Veche Efendimiz onun yolunu saptıran bu kullarından mahşer günü davacı olacaktır.
Çünkü onu sevdiğini söyleyen bu kulların bir çoğu Hz. Ali keremellahü veche Efendimizin sünneti adetini yerine getirmiyorlar.
Yarabbi Şahitsin ki, biz hiç birini ayırmıyor bütün din büyüklerini seviyoruz. onları eleştirme yetkisini kendimizde görmüyoruz.
 
Öyle inanıyoruz ki, geçmişte bu günlerimizde ve gelecek günlerde vuku bulmuş ve olacak hadiselerden sonra dünya hayatı biten her kulun Zatı Alinize kavuşmuş ve kavuşacaklardır.
kimin haklı kimin haksız olduğunun kararlarını siz vereceğinize göre, biz onların gıybetlerini yaparak neden günaha girelim.
Zaten geçmişte olan bu hadislerin sorumluları kabir suallerini vermişler hakkettikleri karşılığı görmüşlerdir.
Sonsuz Kudreti İlahi yüce ALLAH’IM,
Ne olur o günkü vakaları bu günlere taşıyan Ağıt yakarak Lanet okuyan bu kullarını onları zincirler ile döğdüren Şeytandan kurtar artık ki, birlik beraberlik kurulsun. Çünkü kendi kendilerine Azap ediyorlar. birde en önemlisi dünya hayatları da boşa geçiyor.
 
Muhterem kardeşlerim,
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde böyle sapık kullarını kastederek buyuruyor ki:
"ONLARIN BÜTÜN YAPTIKLARI BOŞA GİTMİŞTİR." (Tevbe 17)
Diğer bir Ayeti kerimede ise:
"DÜNYA HAYATINDA ÇALIŞMALARI BOŞA GİTMİŞTİR OYSA ONLAR GÜZEL İŞ YAPTIKLARINI SANIYORLARDI." (Kehf 104)

HASBÜNALLAH’Ü VENİĞMEL VEKİL NİĞMEL MEVLA VENİĞMEL NASIR GUFRANEKE RABBENA VE İLEYKELMASİR…VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN.
ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALİHİ VE SAHBİHİ ECMAİN..

Ey merhametinin sonu olmayan ALLAH’ım yapmış olduğumuz duamızı sonsuz merhametin ile ve peygamberimiz Muhammed Mustafa sallALLAH’ü aleyhi vesellem efendimizin hatırı için ve onun yoluna devam eden vekillerinin hatırına kabul eyle amin .amin. amin…
VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN…
ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ MUHAMMED..
 
Kalpteniman


[TOP]

20.474 Yürekten Samimi Tevbe.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yürekten Samimi Tevbe.


Yürekten Samimi Tevbe.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;
“Ey inananlar Yürekten samimi bir tevbe ile ALLAHa dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter.” (Tahrim suresi)

Adam günah batağına girmiş onu kurtarmak istiyorsun senden kaçıyor
seni gördüğü zaman yolunu değiştiriyor.
Böyle birinin ardına düştük gayemiz onu günahlardan kurtarmak çevresi
kumarbaz arkadaşları kumarbazdı.
Onu yakinen tanıyan çok samimi ihlaslı bir arkadaşı ile kumar oynanan kulübe gittik,
Kulübün dışında çay salonunda oturduk garsona onun adını söyliyerek içeride olup
olmadığını sorduk kumarda olduğunu söyleyince kalktık kumar salonuna girdik altımıza sandalyemizi
çektik yanına oturduk o ise okey taşlarını dizilmekle meşguldü.
Nihayet bir ara başını taşlardan kaldırınca bizi gördü şaşkına döndü ne diyeceğini şaşırdı.
Çok mahcup oldu ve yanındaki arkadaşlarından izin istedi beraber dışarıya çıktık.
Bize çay ısmarlamak istedi biz de ona gel bizim eve gidelim çayı bizde içeriz deyince çaresiz kabul etti.
Bizim eve geldik taze çay demledik içerken sohbeti başlattık kendisi çok kibar ve candan bir insandı.
Gayemiz onu kötü huyundan vaz geçirmekti ilk söylediği söz çok günahkarım sizin yanınıza yakışmam
batağa girdim bir kere kurtuluş yok deyince, üstte yazdığımız Ayeti kerimeyi okuduk çok duygulandı ve alkol
alıyorum bu ne olacak deyince bırakırsın inşaALLAH  dedik inşaALLAH dedi.
Ona cemaatımıza katılmasını teklif ettik kabul etti.
Aradan bayağı zaman geçti bizden kaçmaya devam etti işte tam bu sırada babası vefat etti haber aldık baş sağlığına
gittik çok üzgündü ağlıyordu babamı kendi ellerimle mezara koydum aklımdan hiç çıkmıyor rüyalarıma giriyor dedi.
Biz ona ne kadar anlatsak fayda vermedi fakat babasının ölümü ona çok tesir etmiş aklını başına getirmişti.
Bu hadiseden sonra namaza başladı kumarı içkiyi bıraktı hatta beraber hacca gittik sakal bıraktı bizi sevdi
biz de onu çok sevdik.
Bir ara bize şöyle dedi, seni gördüğüm zaman yolumu değiştiriyordum, şimdi ise sizi bulmak için yolumu değiştiriyorum Tabiki bunlar Hazreti ALLAH’ın lütuflarıdır Elhamdülillâhi Rabbil Alemin.

Kalpteniman




[TOP]

20.475 Yalnız ALLAH Var Ötesi Perdedir.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yalnız ALLAH Var Ötesi Perdedir.

Yalnız ALLAH Var Ötesi Perdedir.

 
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;
"ALLAH göklerin ve yerin nurudur." (Nur-35) buyuruyor.
Nur kuvvet demek yaşam kaynağı ruh demektir.
Aslında Hazreti ALLAH (c.c) bütün kâinatın nurudur demektir.
 
Bir dünya ki yeryüzünde insanlar bitkiler ve hayvanlar.
Denizlerde canlılar, gökyüzünde  güneş  ay yıldızlar  ve bulutlar.
Sonsuz kudret Hazreti ALLAH tarafından yaratılan bu varlıkların içinde
Hazreti ALLAH’ın nuru var.
 
Yaratılmış eserler görülüyor o eserleri hareket ettiren
Hazreti  ALLAH’ın ruhu görülmüyor. Hazreti ALLAH (c.c) Kün emriyle yarattığı eserlerini
Sonsuz kudret mukaddes Ruhuna perde yapmış her canlının içinde Hazreti ALLAH’ın koyduğu
Ruh görülmüyor verilen müddet tamamlanınca geldiği yere dönüyor.
 
Biz Hazreti ALLAH’ı yerde ararız gökte ararız halbuki O  her yarattığı varlığın içine kendi kudretinden
zerrecikler koymuş, yani ne tarafa bakarsak bakalım O'nun kudretini görürüz.
Yediğimizde içtiğimizde hep O'nun kudreti ile hayat buluyoruz.
 
Taşıdığımız bedenimizdeki organlarımız O'nun üflediği ruh ile hayat buluyor Ruhu çektiği zaman
vücudumuz çöp torbasına dönüyor bizi konuşturan hareket ettiren yediren içiren hep hazreti
ALLAH’ın ruhu oluyor daha açıkçası yeryüzünde gökyüzünde bulunan bütün varlıklar ceset hazreti ALLAH (c.c) Ruh oluyor.
 
Güneş ay yıldızlar bulutlar hepsi canlı kendilerine verilen emirleri harfiyen yapıyorlar.
Kıyamet kopuncaya kadar da görevlerini yapacaklar dikkat ederseniz görevlerini hiç aksatmıyorlar.
 
Dünya dönmekle, güneş dünyanın arkasına gizlenip çıkarak geceyi gündüzü meydana getirmekle,
güneşe yaklaşıp uzaklaşmakla, mevsimleri meydana getirmekle  biz insanlara hizmet ediyorlar.
Olaya perspektif olarak baktığımızda Hazreti ALLAH (c.c) kendi ruhunu kullanarak canlılara yaşam
hakkı veriyor.
O zaman meydana çıkan gerçek şu ki Hazreti ALLAH’ı verdiği ruhu kirletenler temizlemek için ateşe girecekler.
Verdiği ruhu nurlandıranlar ise ateş görmeden cennete gireceklerdir.
 
Şimdi insafla düşünelim biz kullarını verdiği vücud nimetiyle yedirdiği içirdiği gıdalarıyla, hizmet ettirdiği güneşi ayı bulutları ile yaşatan sahibimiz Hazreti ALLAH zül celâl hazretlerine yeterince kulluk yapabiliyor muyuz.
Yapılacak tek doğru iş Hazreti ALLAH’ın bize verdiği ruhunu kirletmemek temizlemek için ateşe girmemek.
Bu da O'nun emrettiği gibi yaşamak, eğer ömrümüzü O'na kulluk yaparak geçirirsek ruhumuz temiz kalır biz de ateşe girmeyiz inşaALLAH.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize  O'na emrettiği şekilde kulluk yapmamızı vadettiği cennetine
girmemizi nasip etsin inşaALLAH. Amin velhamdü Lillahi Rabbil Alemin.

Kalpteniman

[TOP]

20.476 Yasinin Muhatabı Muhammed Aleyhisselâmdır.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yasinin Muhatabı Muhammed Aleyhisselâmdır.


Yasinin Muhatabı Muhammed Aleyhisselamdır.

 
Geçtiğimiz hafta tesadüfen biriyle karşılaştık.
Bizi tanımıyordu.
Sakallı oluşumuzdan mı olacak dindar kesimi üstü kapalı
kötülüyordu.
Şeyhlere takıntı onları cahil görüyor kötülüyordu.
Biz onun bu konuşmalarını sabır ile dinliyorduk konuyu
neticeye bağlamasını bekliyorduk.
Nihayet yasini şerifin manasını açıklamaya kalkıştı ve akla hayale
gelmeyen manalar saydı sıraladı.
Artık konuşma sırası bize gelmişti.
Ona dedik ki sakın bu bilgileri cahil kişilerle paylaşmayın onları
yanlış bilgilendirmekle günaha girersiniz çünkü hangi kuran mealinde
okuduğunuzu bilmiyorum öğrendiğiniz bilgilerin bir çoğu yanlıştır.
Ona yasının, Ey insan olarak başladığını, Ey insan hitabının 
muhatabının da Muhammed Mustafa (s.a.v)  Efendimiz olduğunu söyleyince
dondu kaldı ve özür diledi.
Yine ona dedik ki biz bu bilgiyi yirmi beş sene evvel sizin değerini anlayamadığınız
mürşidi kâmil olan bir şeyhten öğrenmiştik.
Ona vakit geçirmeden bir mürşidi kâmil olan şeyhe bağlanmasını tavsiye ettik ve ayrıldık.
 
Şeytan boş durmuyor Hazreti ALLAH’ı arayanların önünü kesiyor avamda olanlara hazreti
ALLAH’a yakın olan mürşidi kâmilleri cahil gösteriyor onlar da ömürlerini Hazreti ALLAH’a
uzak olarak tüketiyorlar bir çok manevi hallerden uzak kalıyorlar.
 
Çünkü mürşidi kâmiller Hazreti ALLAH’ın doldurduğu nur depolarıdır.
Onlar Resulullah (s.a.v)  Efendimizin vekilleridir.
 
Hazreti ALLAH (c.c) cümle mümin kullarını manevi nur depolarından istifade etmeyi
nasip etsin inşaALLAH
Selâmı Aleyküm.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.477 Yusufum Bulundu Kenan Bulunmaz.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yusufum Bulundu Kenan Bulunmaz.

Yusufum bulundu Kenan bulunmaz.

 
GÖNÜL SOHBETLERİNDEN
 
Selamı Aleyküm
Hazret-i Yakup Aleyhisselam yusufu için ah ederken her ahı kendisini Hz. ALLAH’a yaklaştırıyordu. Yusufunu buldu o ah bitti. Bitti amma Hz. ALLAH’a yaklaşması da bitti.
 
Yusufunu buldu amma Kenan uzaklaştı gizli servet de kaybolmuş oldu. Eyyüp Aleyhisselam çok hasta idi, özünde Hz. ALLAH vardı. Hz. ALLAH ile konuşuyordu.
 
Hz. ALLAH ile sabrediyordu. Hastalıktan hiç bir şekilde şikayetçi değildi. Herkes onu çok mustarip görürken o her halinden pek alâ memnundu.
Onu memnun eden Onun içindeki idi. Onu kimse görmüyordu. İçindeki O, onu ondan daha iyi görüyordu.
Vaktaki Hz. ALLAH afiyet bahşetti, Artık o hal de kalır mı, Yani Hz. ALLAH’ın her cefası anlayana sefa oluyor.
Hz. ALLAH (c.c) bu ince manayı anlayanlardan eylesin. Amin.

Hatemi Veli Hz.


[TOP]

20.478 Yanlış Liderin Peşinde Giden Çamura Batanlar.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yanlış Liderin Peşinde Giden Çamura Batanlar.



Yanlış Liderin Peşinde Giden Çamura Batanlar.

 
Ey yanlış liderin peşinde gidenler çamura batanlar.
 
Sizlere aylar evvel yazmıştık tevbe edin devlete biat edin demiştik.
Fakat doğru yolda olduğunuzu zannettiniz inat ettiniz sonunda darbe
girişiminde bulundunuz.
Aklınızca  cihad yaptığınızı sandınız kendinizi
ateşe attınız iktidar hırsına kapılan ilâhlaştırdığınız hocanız yüzünden
şirke düştüğünüzü cezaya uğradığınızı bilemediniz
 
Sizleri tanıyoruz pırıl pırıl gençlersiniz tevbe edin ve devlete biat edin.
Geçmişte çok liderler gördük halkımıza çileli günler yaşattılar şimdi ise
dilinde kuran kalbinde iman olan liderler bize hizmet ediyor.
Dinimize kuranımıza Peygamber Efendimize saygı gösteriyorlar.
Sizin hocanız ise bu iktidarı yıkmak istedi bu iktidarda ne eksiklik
gördü de bu işlere kalkıştı sizi de ateşe attı aklı selim olarak düşünün.
 
Biz ilk defa bir reisi cumhurun mecliste ayet ve hadis okuduğuna şahit olduk
ve huzur duyduk biz onu Hazreti ALLAH’ı. Ve peygamber Efendimizi seviyor diye sevdik.
Siz ise hıristiyanları ve Yahudilerle dostluk kuran hocanızı sevdiniz onun sözünden çıkmadınız.
 
Size Hazreti ALLAH’ın yolunu tarif edelim mi?
ALLAH’a ve Resulüne tabi olun devlete sahip çıkın Ulul emre itaat edin kurtuluş bu yoldadır inşaALLAH
Selâmı Aleyküm..
 
Kalpteniman


[TOP]

20.479 Yaratılmış Her Şey Yaratana Muhtaçtır

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yaratılmış Her Şey Yaratana Muhtaçtır


Yaratılmış Her Şey Yaratana Muhtaçtır.


 
Ey yüceliğinin sonu olmayan ALLAH’ımız.
Siz öyle bir kudreti ilahisiniz ki, görünen
ve görünmeyen her şey, sizin sonsuz kudret ve azametinizin eserlerinizdir.
Melekler size muhtaç,
Cinler size muhtaç,
İnsanlar size muhtaç,
Hayvanat size muhtaç,
Bitkiler size muhtaç,
Ve neticede bütün kainat size muhtaç.
Siz ebedi yaşayan, hayatı ve ölümü yaratan, kainatın tek bir sahibisiniz. Dilediğinizi cennete dilediğinizi cehenneme koymak sizin sonsuz kudret ve azametinizdedir.
 
Dilediğinizi şefkat ile dilediğinizi azap ile terbiye ediyorsunuz.
Ey merhameti her yeri kuşatan ALLAH’ımız.
Ne olur bizi şefkat ve merhametiniz ile terbiye ediniz imtihan etmeyiniz kendimize hiç güvenimiz yok tek umudumuz sizin sonsuz merhametiniz.
Bizi dünyada, kabirde, mahşerde imtihana tabi tutmadan sonsuz merhametiniz ile geç kulum deyiniz ve cennetinize koyunuz.
 
İşte size ahirete göçmeden yalvarıyorum her şeyden haberdar olan siz şahit olduğunuz gibi, bizi takibe memur kıldığınız melekler de şahit olsun.
 
Bu yazmayı nasip ettiğiniz dilekçemiz de bu günün belgesi olsun.
Yaratan sensin ey ALLAH’ım, yaşatan sensin ey ALLAH’ım.
Öldüren sensin ey ALLAH’ım.  
Dirilten sensin ey ALLAH’ım.  
Görünen ve görünmeyen her şeyleri sen yarattın.
Ne mükemmel yaratmışsın ey ALLAH’ım.
Nereye baksam sanatına hayranım ey ALLAH’ım.  
Yarattığın eserlerinin karşısında sanatının sonsuz mükemmelliğini görünce sonsuz güç ve azametinizi övmek methetmek ve yüceltmekte aciz kalıyorum ancak şu kadar ki, sizin yüceliğinizin kudretinizin sonu yoktur.  Ezeli ve ebedisiniz.
Zatı alinize sonsuz hamdü senalar olsun ki, sizin ikram ettiğiniz ömür ile yaşıyorum, sizin ikram ettiğiniz rızıkları yiyor içiyorum, sizin nasip etmeniz ile Müslüman olarak dünyaya geldim ibadet yapabiliyorum, peygamberlerin en güzelini bize nasip ettiniz ona sonsuz salatı selamlar olsun.
 
ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ SEYYİDİNA MUHAMMED.
 
Ey yüceliğinin sonu olmayan ALLAH’IM inanıyorum ki, bu yazıları da senin ikram ettiğin nasibin ile yazıyorum inşALLAH vakit gelince bizi yanınıza aldığınız zaman bizden sonrakiler bu yazıyı okuyacaklar onların da aynı iman ile zatına kulluk yapmalarını nasip et.
 
Bütün kalbim ile tasdik ederim ki, zatı alinize kulluk yapmak zatınızdan bize verilen en büyük şereftir.
Bu şerefi bize ikram ettiğiniz için de size sonsuz hamdü senalar olsun.
Kâinatın idare merkezi sizin emrinizde, ne isterseniz o bir tek emriniz ile hemen oluverir.
Yarattığınız bütün varlıklar size muhtaç siz ise hiçbir şeye muhtaç değilsiniz. Sizi seviyorum ey sonsuz yüce ALLAH’IM.
Ne olur siz de bizi ve sevdiklerimizi sevin bu yazıları okuyanların günahlarını af edin.
Hidayet verin akıbetlerini hayırlı eyleyin.
Onları görünen görünmeyen tehlike ve belalardan muhafaza edin çünkü sizin her şeye gücünüz yeter.  
Ey yüceliğinin sonu olmayan ALLAH’IM bizi kendi halimize yalnız bırakma, biz çok zayıfız siz bizden kuvvetinizi çekerseniz biz perişan oluruz.  
 
Şeytan bize musallat olur imanımızı bozmak ister aklımıza çeşitli çirkin düşünceler sokar aklımızı karıştırır.
 
Onun için sonsuz merhametinize sığınıyorum.  
Bizi imansızlık felaketinden koruyun her çeşit hastalık ve kaza belalardan bizi ve sevdiklerimizi muhafaza edin.
 
Size olan inancımız ebedi olsun hiç bozulmasın itimadımız artsın hiçbir zaman eksilmesin.
Ayeti kerimende buyuruyorsunuz ki;
 
"EY İMAN EDENLER SABIR VE NAMAZ İLE ALLAH’TAN YARDIM İSTEYİN MUHAKKAK Kİ, ALLAH SABREDENLERLE BERABERDİR." (Bakara 22.)
 
Ya Rabbel Âlemin biz de sizin gönderdiğiniz peygamber efendimizin ve getirdiği kuranı kerime inandık iman ettik.
Öldükten sonra dirileceğimize hesaba çekileceğimize zatı alinizin bizi affedeceğinize iman ettik, böyle umut ederek yaşıyoruz.
Bizi umduğumuza kavuştur yarabbi.
 
Ahirette bizleri af ve merhametiniz ile karşılayınız azabınızdan merhametinize sığınıyoruz.
İşte her şeyden haberdar olan siz yücelerin sonsuz yücesi ALLAH’ımız bizde sizin umut dolu emrinize uyduk sabır ve namaz ile sizden yardım istiyoruz.
Ne olur yardımınızı bizden ve sevdiklerimizden ayrıca sevenlerimizden de esirgemeyin. Amin.
Velhamdülillahi rabbil Âlemin...
 
ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİHİ VE ESHABİHİ VE EZVACİHİ VE ZÜRRİYYETİHİ VE EHLİL BEYTİ ADEDE MA FİY ILMİKE SALATEN DAİMETENBİDEVAMI MÜLKİKE.
 
Kalpteniman
et ey Müslüman ki kurtulasın.

Kalpteniman

[TOP]

20.480 Yakaza Ruyet İslam

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Yakaza Ruyet İslam

 

 
بســــــــــــــــــــم الله الرحمن الرحيم
 

Yakaza Ruyet İslam
Takdim
1- Sırların hazinesi olan Bismillah ile başlarım. Onun ile o hazineyi keşfederim.

2- Ardından mahlûkatının en hayırlısı, dalalet ve yanlışlıkların ortadan kaldırıcısı Hz. Muhammed(sav)e salât getiririm.

3- İlahi! Kusursuz olan Allah, Ehad, Bedi ve Kadir isimlerini şefaatçi kılıp niyazla Senden istiyorum!

4- Kadri muazzam olan ismin hürmetine Senden niyaz ediyorum Ya ilahi, işlerimi kolaylaştır!

5- Ya Hayy, ya Kayyum! Allah, Ehad, Bedi ve Basıt isimlerini şefaatçi kılarak ve ümitle Sana yalvarıyorum.

6- Ey yaratma mertebelerinin en yükseğinde bulunan Allahım! Sabit, Cebbar isimlerinin hakkı, uyumaz sıfatın ve ateşleri söndüren Halim ismin hürmeti için!

7- Ey çabuk imdada koşan Rabbim! Allah, Ehad isimlerin ve dualara süratle cevap veren Bedi ismin hürmetine Sana yalvarıyorum.

8- Kayyum ismin hürmetine, kalbimi ondaki kirlerden temizleyerek ihya et! Ona Senin sırrın yerleşip ışık saçsın.

9- O sırrın nurunun parıltılarından üzerimde bir aydınlık bulunsun. Böylece yüzümde bir ışıltı zuhur edip parıldasın.

10- Kalbime rahmet sağanakları dökülsün de onu Kerim olan Mevla’mızın hikmet incileriyle dile getirsin.

11- Her yandan beni nurlar kuşatsın da büyük Mevla’mızın heybeti bizi kaplasın.

12- Sen her türlü noksandan münezzehsin, ey yaratma ve yoktan her an çoklukla var etme mertebesinin en yükseğinde bulunan ve ölüleri en kerimane tarzda dirilten Allahım.

13- Bir araya getirilmiş heca harflerinin hakkı için beni maksadıma ve her türlü ihtiyaçlarıma erdir.

14- Yüce ismi azamın ve Kuran’ın her tarafı kuşatan nuruyla irademe yerleştirilen harflerin sırrı hürmetine,

15- Nurlardan üzerime ışık saçacak bir feyiz akıt ve ism-i Hâkiminle kalbimin cansızlığını ihya eyle.

16- Ne olur ism-i cebbarınla bana bir heybet ve celal giydir ve düşmanlarımın ellerini benden çektir.

17- Kadri yüce, Selam, Aziz ve celil ism-i şeriflerinin hürmetine beni her türlü düşman ve hasetçiden koru.

18- Bunu, Celal, Rauf, Münezzeh, Kudüs ve kendisiyle karanlıkların dağıldığı Rahim isimlerinin nuruyla lütfet.

19- Ey Rabbim! O nur ile ihtiyaçlarımı gider. Selam ve Hayy ism-i şeriflerinle hacetimi süratle yerine getir.

20- Mabud, Hu, Samed ve Şehid isimlerinin hürmetine ey Yüce! Kâfi isminle işlerimi kolaylaştır.

21- Ey Celal sahibi! Ve ey Halim! Senin yardımınla açılacak bir ilmin sırrıyla bana bir ikram lütfeyle!

22- Sırları kesin ve inkişaf etmiş Kuran-ı Hâkim’in nurani ve açık ifadeleriyle beni her türlü korku ve sıkıntıdan kurtar.

23- Ey Celal sahibi ve ey kırık gönülleri üzüntüden kurtarıp saran! Kün=ol fiilinin Kaf i hürmetine beni koru!

24- Tehlikeler deryasında beni güvende kıl ve o deryadan en hayırlı bir selamet sahiline çıkmayı ihsan eyle. Sensin benim sığınağım ve sıkıntılar ancak Seninle ortadan kalkar.

25- Rahmet olan yağmurun sağanak hali gibi üzerime rızık yağdır. Her ne kadar günahta aşırı da gitseler âlemlerin ümidi yalnız sensin.

26- Ey Celal sahibi Basir ism-i şerifin hürmetine düşmanlarımızı sağır, dilsiz, kör ve konuşamaz eyle.

27- Âlim ve Gani isimlerinle beraber Sabur isminin de kal’asına sığınarak, yanlışlıktan korunurum.

28- baştanbaşa bütün mahlûkatın gönüllerini bana lütfunla çevir ve Fettah ism-i şerifinle bana makbuliyet elbisesini giydir.

(üstad böyle okurmuş)- bütün âlemlerin kalplerini Risale-i Nura ısındır ve Fettah isminle ona makbuliyet ihsan eyle.

29- Ya ilahi! Selam ism-i şerifin hürmetine işlerimizi kolaylaştır ve bize izzet ve yücelik ver.

30- Üzerimize af örtüsünü ger ve kalplerimize şifa ver. Kalpleri manevi hastalık kirlerinden temizleyip şifaya kavuşturan yalnız sensin.

31- Allahım! Hu ism-i şerifin hürmetine, bütün rızkımızda bize bereket ihsan eyle ve güçlük düğümlerini çöz de rahatlayalım.

32- Ey gerçek Mabud, Ya Hu ve Ya Hayre’l-halıkîn! Ve ey bizim için rızıklar Onun cömertliğinden coşup gelen.

33- Her yönden gelen düşmanı senin yardımınla defederiz. Sen de isminle onlara uzaktan atar ve onları dağıtırsın.

34- Ey Celal sahibi! Çöl kelerinin, yanına koşarak gelip şikayetini arz ettiği Zat(Hz. Muhammed)’in şanı hürmetine onları yüzüstü ve yardımsız terk et.

35- Ya ilahi! Benim ümidim ve seyidim yalnız sensin. Beni tahkir etmek isteyen ordunun düzenini dağıt.

36- Kesin yeminlerin ve muhtevaları hürmetine bütün zararlıların tuzaklarını benden defet.

37- Ey eski ümmetlerden beri kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı, ihsanda bulunanların en kerimi ve ümit kapılarının en değerlisi.

38- Ey gizliliklere ilmiyle nüfuz eden Nur! İsminle, yıldızımı çağlar ve asırlar boyu nurlu kıl ve parlamaya devam ettir.

39- Nurun kandili gizli fakat açık bir biçimde tutuşturulur. Kandiller kandili gizli olarak nurlanır.

40- İzzet, azamet, celal ve Kibriya sahibi münezzeh ve mukaddes olan Zat-ı Rahim’in nuruyla küfrün ateşi söndürülür.

41- Mabud-u bilhak (el-ilah) Hu, Samed, Zul-Batş (düşmanlarını kıskıvrak yakalayan) Cebbar (hükmüne karşı konulmaz) ve Halim olan Zatın yardımıyla (o nur) düşmanlarının ateşini bastıracak.

42- Gerçek Mabud, Hak olan ve hakkı gerçekleştiren, Cemil, Vedud ve Mucib olan Zatın yardımıyla insanlara kendisini sevdirecektir.

43- Hak ism-i şerifin hürmetine duamı kabul buyur, benim yanımda ol, düşmanlarıma karşı bana kâfi gel, çünkü artık onlar çok ileri gittiler.

44- Ey Rab ve Rahman olan Allahım! Hiç şüphesiz sen Hak Ma’budsun! Ey kuvvetli mededkârım! Şiddetli fırtınalar peşi peşine kopmaktadır.

45- Kâfirlerden korunmak ve düşmana şiddetli hücum gerçekleştirmek ancak senin yardımınladır. Senin yüce kapına gelip sığınan kimsenin karanlığı dağılır.

46- Tâ Hâ, Yâ Sîn, Tâ Sîn (Neml) ve Tâ Sîn Mîm (Kasas ve Şuara) sureleri hürmetine bize yönelip gelen bir saadete ermek için bizim yardımcımız ol.

47- Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd (Meryem) ile bizi dört bir yandan kuşatan kem gözlere karşı korunuruz ve bu bize yeter.

48- Hâ Mîm Ayn Sîn Kâf (Şû Râ) suresi bizi koruyan sığınağımız olsun; onun karşısında dağlar bile sarsılır.

49- Kâf, Nûn ve Hâ Mîm sureleri hürmetine bu himayeyi gerçekleştir. Duhan suresinde de muhkem kılınmış bir sır vardır.

50- Elif Lâm ile başlayan sureler, Nisa suresi, Maide suresi, En’am suresi ve nurlu kılınmış Nur suresi hürmetine…

51- Elif Lâm Râ ile başlayan (Yunus, Hûd, Yusuf, İbrahim, Hicr) sureleri sırrı ve İsm-i A’zam’ın nuruyla, işlediğim her günahtan vazgeçerek yükseldim.

52- Elif Lam Mim Ra (Rad) suresiyle yüce olan ruhaniler ve melekler meclisine yükseldim.

53- Amme, Abese, Naziat, Tarik, Ve`s-Semai Zatilburuci ve Zilzal sureleri hürmetine.

54- Tebareke, Nun, Seele Sailün, Tehmiz (Hümeze), Ize`ş-Şemsu Kuvvirat sureleri hakkı için...

55- Zariyat, Necm ve Kamer sureleri hürmetine işlerim bana kolaylaşsın.

56- Hizb hizb, ayet ayet okuyucuların okudukları ve inmiş olanlar adedince Kur`an sureleri hakkı için.

57- Ey Mevla’m! Kendilerine kitap indirdiğin her peygambere ihsanda bulunan fazlını diliyorum.

58- O harfler Merih yıldızı gibi yüksek ve âlidir. Asa-yi Musa ismiyle karanlıklar dağılır.

59- Bunların sırrını kendime şefaatçi ederek Senden niyazda bulunuyorum. Bu, insanların kendisiyle doğru yolu bulduğu zillet ve tevazu sahibi birinin tevessülü gibi olsun.

60- Ey merhametli Rabbim! Bunlar öyle harflerdir ki, manaları sebebiyle çağlar ve zamanlar boyu üstünlük kendilerine bahşedilmiş ve yüceltilmişlerdir.

61- Ey Allahım! Gerçekten bütün ayetler ve ihtiva ettikleriyle Sana tevessülde bulunarak yalvardım.

62- İşte onlar, nur harfleridir. Onların hasiyet ve meziyetlerini (bende) topla, manalarını gerçekleştir. Her türlü hayır onlarla tamamlanır.

63- Bana itaat eden yardımcı bir hizmetçi gönder. Onunla sıkıntım ortadan kalksın.

64- Ümmü`l-Kitap olan Fatiha suresi ve arkasından gelen sureler hürmetine bu konuda bana itaat edecek bir hizmetçi musahhar kil.

65- Ey Mevla’m! Kendisiyle çağrıldığında bütün işlerin kolaylaştığı isminle (ism-I A`zam) Sana yalvarıyorum.

66- İlahi! Peygamberlerin Sana manen yaklaşmak için kendilerine şefaatçi kıldıkları kelimeler hürmetine güçsüzlüğüme merhamet et. Günahlarımı bağışla.

67- Ey Yaratıcım ve Seyyidim (Efendim)! İhtiyacımı yerine getir! İşlerim sana havaledir.

68- Ya Rabbi! Hz. Muhammed (sav)`I ve burada cemedilen güzel isimlerini şefaatçi kılarak Senden niyaz ediyorum.

69- Ya ilahi! Günah ve yersiz bir bakışa varıncaya kadar bütün hatalarımdan tevbe etmeyi şu miskin kuluna lütfeyle ve hatasından geç!

70- Beni hayır, ihlâs ve takvaya muvaffak kil ve yüce toplulukla birlikte beni Firdevs cennetine sakin eyle.

71- Hayatımda ve ölüp kabrin karanlığına vardığımda bana merhametli ol ve böylece o karanlık nura açılsın.

72- Ya ilahi! Ne olur, Mahşerde amel sahifemi lütfunla ak eyle! Ve eğer hafif gelecek olursa sevap terazimi ağır getir.

73- Beni, keskin olan sırat köprüsünden koşarak geçir ve o büyük Cehennem ateşinden ve içindekilerden koru.

74- işlediğim her günahtan dolayı beni affet. Çok da olsa büyük günahlarımı bağışla.


75- Ey kadri yüce ismi taşıyan! Bütün tehlikeli işlerden kurtuldun ve selamete erdin.

76- Savaş, korkma! Harbet, çekinme! Vahşi ve yırtıcı hayvanlarla dolu her yere gir!
77- Saldır, kaçma! Dilediğin düşmanla mücadele et! Dört yanını kuşatmış da olsa hiçbir kralın gücünden korkma!

78- Ne bir yılandan korkarsın, ne de bir akrep görürsün. Ne de bir aslan gürleyerek sana gelir.

79- Ne bir kılıçtan, ne bir hançerin yaralamasından, ne bir mızraktan ve ne ortalığı almış kötülük ve tehlikeden korkma!

80- Bunu okuyanın mükâfatı Hz. Muhammed'in (a.s.m.) şefaatidir. Saf saf dizilmiş hurilerle birlikte Cennette toplanır.

81- Bil ki, Muhammed Mustafa (a.s.m.) en üstün Peygamberdir. Allah'ın yeryüzüne yayılmış kullarının en faziletlisidir.

82- Yüce şanından dolayı her dileğinin başında onu an, onu şefaatçi et ki zulüm ve tecavüzden kurtulasın.

83- Yâ İlâhî! Her gün, her an ve her rüzgâr estikçe o seçkin Mustafa'ya salât eyle.

84- O seçilmiş Muhammed'e (a.s.m.) ve bütün Âline yeryüzünün bitkileri ve kıyamete kadar esen rüzgâr adedince salât eyle!

85- Parıldayan şimşeklerle birlikte bulutlardan dökülen yağmurlar adedince ve yeri göğü dolduracak kadar salât eyle!

86- Bizzat Hz. Allah'ın ve meleklerinin ona salât ve selâm getirmesi (Onun büyüklüğünü göstermesi bakımından) sana yeter.

87- O halde sen de, yıllar ve günler sürdükçe ve güneş ışık saçmaya devam ettikçe, sürekli olarak ve şefaatini dileyerek ona salât getir.

88- Âl-i Hâşim'den (Haşim Oğullarından) o paklara, hacılar Kâbeyi ziyaret edip onu selâmlamaları adedince selâm eyle!

89- Yâ İlâhî! Hz. Ebû Bekir ve Ömer'den, Hz. Osman ve sarsılmaz Haydar'dan da (Allah'ın Arslanı Hz. Ali'den) razı ol!

90- Aynı şekilde bütün Âl ve Ashabından, evliya ve salihlerden ve bunlara tâbi herkesten razı ol!

Amin Amin Velhamdülillahi Rabbil Alemin.

 




[TOP]

20.481 Zinadan Kaçınmak.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Zinadan Kaçınmak.

Zinadan kaçınmak.

 
Dinimiz evlilik dışı münasebetleri haram kılmıştır.
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;

"ZİNAYA YAKLAŞMAYIN ÇÜNKÜ O ŞÜPHESİZ HAYASIZLIKTIR
VE KÖTÜ BİR YOLDUR."
( İsra 32) Buyuruyor.
 
Ayeti kerimede zina yapmayınız demiyor da, zinaya yaklaşmayınız
diye Emir veriliyor.
Çünkü insanı tahrik ederek zinaya götüren şehvet duygusundan ve
tehlikelerinden emin olmak, ancak zinaya yaklaşmamakla mümkün olur.
 
Diyeceksiniz göz zinasının bir kapısı olan interneti nasıl kullanalım.
Evvelki yazımda ifade etmeye çalışmıştım.
Sizler tespit ettiğim Kadar imanlı gençlersiniz bilgisayarın başına abdestsiz
oturmayın bilgisayarı besmelesiz ve Hz. ALLAH’a sığınmadan açmayınız.
 
Eğer abdestsiz ve besmelesiz açarsanız  zinaya yaklaştınız demektir.
Yaklaşıldığı takdirde bu emniyeti sağlamak zorlaşır günaha girmekten kurtulamazsınız.
Bunun içindir ki, dinimiz zinayı haram kılarken ona götüren hal ve hareketleri şiddetle yasaklamış zina kapısını kapamıştır.
Onun için biz de çok dikkatli olmalıyız elimizdeki kumandayı çok dikkatli kullanmalıyız.
 
Ve biz size müjde verelim.
Kim ki, eline verilen zinaya bakma fırsatını sırf ALLAH rızası
için kullanmazsa  nefsine hakim olduğundan imtihanı kazanmıştır Hz. ALLAH’ın rızasını almıştır.
 
Hz.  ALLAH(c.c) cümle kardeşlerimizi şeytanın ve nefsinin şerrinden muhafaza etsin
inşaALLAH.
 
Kalpteniman

[TOP]

20.482 Zulmedenlere Meyletmeyin Yoksa Size De Ateş Dokunur. (Hud-113)

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Zulmedenlere Meyletmeyin Yoksa Size De Ateş Dokunur. (Hud-113)


"ZULMEDENLERE MEYLETMEYİN YOKSA SİZE DE ATEŞ DOKUNUR. "(Hud-113.
)
 
Hazreti ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde:
"Zulmedenlere meyletmeyin yoksa size de ateş dokunur." (Hud-113)
buyuruyor nefsine uyan şeytana askerlik yapan bütün zulmedenlere duyuruyor.
 
Kim bu zulmedenler!
1-Dinimizde bölücülük yapıp nifak çıkaranlaradır.
2-Devletimizde bölücülük yapıp fitne çıkaranlaradır.
3-Devletimize zulmedenlere meyleden onları destekleyen 
Dinimizde mezhep kavgası çıkarıp dinde bölücülük yapanlara ateş dokunduğuna
İran’da ve Irakta  kerbela hadiselerinde şahit olduk müslüman müslümanı kırdı kırıyor.
Devletimiz içinde ki bölücülere ve onlara yataklık edenlere de gereken ateş dokundu yakmaya
devam edecek inşaALLAH.
Şimdi ise dış devletlerin ülkemizde bölücülük yapanlara meyletmelerine
ve sahip çıkmalarına ateşin dokunma zamanın geldiğine inanıyoruz.
Yakındır inşaALLAH bekliyoruz onlar da beklesinler gün gelecek islâm ülkelerini yakan ateş zamanı
gelince Hazreti ALLAH’ın izniyle sönecek Avrupa ve Amerika’yı yakmaya başlayacak.
Ülkemiz masumlara kucak açan ülkedir bu idarecilerimiz imanlı kişilerden kurulu kadroya sahiptir.
Bu güzel vatanımızı bölmek isteyen bölücülere kucak açan, onları pohpohlayan dış düşmanlar
kucaklarına aldıkları ateşler ile yanacaklardır ömrümüz olursa göreceğiz inşaALLAH.
 
Kalpteniman

 
 

[TOP]

20.483 Zemzem Namazı

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Zemzem Namazı



Zemzem Namazı
Zemzem Suyunun Ücreti Olan Şükür Namazı


Muhterem kardeşlerim.
Hac farizasını ifa ettiğim sene Mekke ve Medine’de yaşadığım ibretlik hadiseleri ilginizi çeker düşüncesi ile buraya asıyorum.
 
Mürşidimizden duymuştum ki hacca davet edilip gidenler olduğu gibi davet edilmeden gidenler de oluyor fakat en efdal olanı davetle gidenlerdir demişti.
 
1994 senesi hacca niyet ettiğimizi söylemiştik.
Bize hacca gitmeden hacı ol sonra yola çık buyurdular.
Çok tuhafıma gitmişti çok üzülmüştüm demek oluyor ki, bizi oraya gitmeye layık görmemişti.
O günün gecesi manada elimde evraklar hacca gitmek için vize almaya bir büroya giriyorum ve yetkili memura hacca gitmek istediğimi söyledim.
 
Yetkili memur önünde bulunan büyük bir kitabı açtı benim adımı aradı bulamadı ve senin ismin burada geçmiyor bu sene sana hac yok deyince, fakat nasıl olur diye itiraz etmiş ve yalvarmıştım yetkili memur sabret sıranı bekle zamanı gelince gidersin demişti.
 
O sene gidememiştim.
1995 yılı yine mürşidimizin huzuruna çıktık. Efendim hacca niyet ediyoruz ne buyuruyorsunuz diye sorunca maddi durumumun müsait olup olmadığını borcum olup olmadığını sordu biz de maddi durumumuzun iyi olduğunu borcumuzun da olmadığını söyleyince, gidiniz ve hacı olarak dönünüz orada alış verişlere dalıp vaktinizi dünyalık şeyler için harcamayın orada zamanınızı manevi alışveriş ile geçirin.
 
Çünkü feyz deryasına gidiyorsunuz o deryayı bırakıp maddi deryaya dalmayın orada satılan eşyaların hepsi burada satılıyor aksi takdirde alacağınız diplomanızda hacı yerine tüccar yazar demişti ve şu kıssayı anlatmıştı.
 
Zamanın birinde iki arkadaş hacca gidiyorlar.
Birisi vaktini tavaf ve namazlar ile geçirirken diğeri ise vaktini Mekke çarşılarında alış veriş ile geçiriyormuş.
Aklına geldiği zaman da tavaflara katılıp ibadet yapıyormuş.
Bir akşam bu iki arkadaş otelde buluşmuşlar.
Alışveriş yapan arkadaşı aldığı eşyaları arkadaşına gösteriyormuş.
Aldığı eşyaların içinde bulunan su maşrapasını da arkadaşına göstererek bunu da aldım ki, bazı yerlerde zemzem içmek için bardak olmuyor orada kullanacağım deyince pazarla ilgisi olmayan arkadaşı da diyor ki, sen onu bana ver kaç paraya aldın ise sana vereyim.
Sen kendine başka alırsın olmaz mı deyince pazarcı arkadaşı tabii olur diyor ve bir riyale aldığı maşrapayı üç riyale arkadaşına satıyor devam eden günlerde de hac farizasını bitirip memleketlerine dönüyorlar.
 
O kutsal beldede günlerini pazarda geçiren bir rüya görüyor.
Rüyasında bütün hacı adaylarının büyük bir meydanda toplandıklarını Hacc diplomalarını almak için arkadaşı ile beraber sırada beklemektedirler.
Onlara sıra geliyor ve diplomalarını alıp açıyorlar.
Zamanını tavaf ve namazlar ile geçiren diplomasını açıyor ve Ey ALLAH’ım sana çok şükür hacı olmuşum deyince rüyayı gören pazarcı ise diplomasını açıyor ve bakıyor ki, hacı yazılması gereken kısımda tüccar yazıyor.
Uyanınca da ah vah ediyor fakat geçti.
 
Sizde orada her geçen saatleri ibadet ve taat ile geçirin demişti.
Biz de Hz. ALLAH’ın izniyle hazırlığımızı yaptık.
 
Feyiz denizi olan o mübarek beldeye vardık. Mekke’de ilk gördüğüm rüya, Mescidi haramın bulunduğu yerde kendimi denizin içinde, insanların o denizin içinde normal bir yaşam sürdüğünü.
Denizin içinde oksijen sıkıntısı çekmeden birbirimizle konuşabiliyorduk.
 
Bu rüya bana oranın gerçekten feyiz denizi olduğunu göstermişti.
Mümkün olabildiğince alış verişlere acil ihtiyaçlar dışında çıkmamaya gayret ettik.
 
Günlerimizi tavaf ve namazlar kuranı kerim okumakla geçiriyorduk.
Bir gün tavafımı bitirdim zemzem içmek için sıraya girdim yanımda olan bir hacı adayı bana dönerek dedi ki.
Bu rahmet suyunun borcunu ödemek lazım.
 
Ben her zemzem içtiğimde iki rekât şükür namazı kılıyorum demişti.
 
Fakat gafletten mi daha evvel böyle bir haber duymadığım için mi, şükür namazı kılmadan, Tavaf namazını kıldım ve istirahate çekildim.
Birazdan sonra da terliklerimi seccademi yastık yaptım ve uyku bastı uyuyuverdim.
 
Manada kendi evimde oluyorum ve belediyeden memurlar eve giriyorlar ve su borcum olduğunu söylüyorlar.
 
Ben ise itiraz ediyorum benim borcum yok, ben borcumu ödedim dedi isem de, hayır borcunu ödemelisin diye beni sıkıştırırlar iken uyandım.
Kalktım oturdum ve az evvel bana zemzem namazı kılmamı tavsiye eden kişiyi hatırladım ve gittim abdest tazeledim ve iki rekât şükür namazı kıldım.
Ve vakit geçirmeden uykuya yattım ve mana Âleminde beyazlar içinde bir Arabi iki elinin arasına aldığı zemzem dolu gümüş bir tası bana uzatıverdi.
Bende o suyu içerken uyanmıştım.
 
Ve o rüyadan sonra her tavaf namazının ardından iki rekâtta zemzem suya için, şükür namazı kılmayı ihmal etmedim.
 
Medine’yi münevverede ise Resulullah (s.a.v). Efendimizin kabri şerifini ziyarete gidiyordum.
 
İşte o günlerden bir gün yine ziyarete giderken otelin altında olan yemekhanede, nefsime uyarak sarmısaklı cacık ile beraber bir tabak pilav yedim.
 
Hâlbuki daha evvel dikkat ediyor sarımsaklı hiç bir şeyi ağzıma sokmuyordum, o gün ise nefsime uydum ve yedikten sonra ziyaretimi yaptım.
 
İbadet ve taatten sonra uzandım kendimi Resulullah (s.a.v).Efendimizin kabri şerifinin yanında görüyorum ve oradan ses geliyor,  yiyecektin de neden geldin, yiyecektin neden geldin.
O sesle uyandım kalktım ağzımı misvakla temizledim tevbe istiğfar ettim bir daha da orada ağzıma sarmısaklı hiç bir şey koymadım.
Nur peygamberimiz dünyada iken ashabı kiramın sarımsak soğan yiyip mescidi nebeviyeyse gelmesini istemiyordu ve Ahirette olmasına rağmen yine istemiyordu.
 
Hz. ALLAH(c.c) yaptığımız bütün ibadet ve taatlarımızı kabul etsin.
 
Zatına has bir kul peygamber (s.a.v). Efendimize ümmet etsin.
 
Vel hamdü lillahi Rabbil Âlemin.
 
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ Ali Muhammed.
 
YALNIZ HZ. ALLAH(c.c) KORK
Akl-ı selim sahibi ol.
Aklını kullan.
Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme
'Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAH’tan korkuyorum ‘diyorsun.
Hâlbuki sen Onun gayrinden korkuyorsun.
Cinden de, İnsandan da, Melekten de korkma.
Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma.
Dünya azabından da korkma, ahiret azabından da korkma.
Sadece ve yalnız, azap ile azap edecek olan ALLAH (Celle ve Celalühü.)’dan kork.

Kalpteniman


[TOP]

20.484 Zemzem suyunun esrarı.

Previous topicNext topic
Help > KALPTENİMAN >
Zemzem suyunun esrarı.


Zemzem suyunun esrarı.

 
Bekir kardeşimizin Zemzem suyu haber yazısı bize 1995 yılında Hacc farızasını ifa ettiğimizde yaşadığımız bir manevi hadiseyi hatırlattı.
 
Şöyle ki;
Beytullahı tavafımı bitirmiş Zemzem kuyusuna inmiştim.
Zemzem suyumu içmiş seccademi sermiş tavaf namazını
kılacaktım.
Sağ tarafımda bulunan bir hacı, Tavaf namazından sonra
iki rekat da Zemzem suyu için namaz kıl dedi.
Fakat böyle bir namaz şartı duymamış olduğum için
hiç ciddiye almamıştım.
 
Tavaf sahasından ayrıldım istirahate çekildim terlik torbamı
yastık yaparak yüzüm beytullaha dönük vaziyette yattım.
Daha uykuya yeni dalmıştım ki etrafımı resmi kıyafetli
memur kılıklı insanlar sardı.
Bana, Su borcun var neden ödemiyorsun dediler ben ise
itiraz ediyor benim su borcum yok diyordum.
Yetkili memur ise bana çıkışırcasına "kalk borcunu öde
Derken"
uyandım.
 
Kalktım oturdum aklıma bana zemzem suyu için de namaz
kıl diyen hacının sözleri geldi.
 
Hemen kalktım abdest tazeledim ve yine yüzüm beytullaha
dönük vaziyette yattım.
 
Daha gözümü kapatmıştım ki, "baktım karşıdan ihramlı bir
hacı geliyor elinde de gümüş renkli bir tas içi Zemzem dolu
al şimdi içebilirsin dedi"
ve ben uyandım.
 
Bu hadiseden sonra her tavaf namazından sonra iki rekat da
Zemzem suyu için şükür namazı kılmayı ihmal etmedim.
Hz. ALLAH şahidimdir ki bu hadiseyi yaşadım.
 
Bundan sonra hacca giden her rastladığıma bu hadiseyi anlatıp
Zemzem suyu için şükür namazı kılmalarını tavsiye ettim.
İşte bu mesajla da siz kardeşlerime de tavsiye ediyorum.
 
Şunu iyi bilelim ki Hz. ALLAH (c.c) bu mucize rahmet suyu için
şükür bekliyor.
 
Selamı Aleyküm

Kalpteniman

[TOP]

20.485 Güncel Yazılar

 
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı 81 ziyaretçi (95 klik) Hoşgeldiniz  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol