islamilminfazileti
  Sabır Ve Derman.
 

Sabır ve derman. Sabır ve derman.

(Gönül Sohbetleri)
İslam ahlakının şahikalarından biri de sabırdır. Kuranı kerimde takriben yetmiş yerde sabırdan bahsedilmiştir.
Sabırla süslenenler methu sena edilmiştir. AllahüTeala kendisine ümit ve samimiyetle yönelen arz-ı hal eden kullarını sever ve merhamet eder.
Sabır şuna denir ki, halini kimseye bildirmez, sadece Hakka sığınır.
Başına gelen bir belayı şayet başkalarına duyurmaya çalışıyorsa sahibini şikayet ediyor demektir. Sabır çok acıdır,sonu çok tatlıdır.

Acılığın verdiği gözyaşının altında hayat vardır. Sabredebilirse iptila güna gün küçülür.

Sabredilmezse büyür ve ağırlaşır. Sabırlı olmak gerekir,fakat yerinde sabırlı olmak gerekir. AllahuTeala her müslümana bir iptila taksim etmiştir.
Ayeti kerimede şöyle buyuruyor:
Andolsun ki mallarınıza ve canlarınıza iptilalar verilerek imtihan edileceksiniz. (Ali imran 186) Rıza gösteren kulundan da razı olur.
Bu demek değildir ki hastalıklarımıza şifa aramayalim. AllahüTeala,
Eyyüp Aleyhisselamı bir sebebe tevessül etmesini emretmeden bir anda şifaya kavuşturabilirdi. Halbuki görüldüğü üzere ona ayağını yere vurmasını, yerden fışkıran sudan içmesini ve yıkanmasını emir buyurdu.

Buradan da tedavinin vacip olduğu anlaşılmaktadır. Resul-i Ekrem sallellahu Aleyhi vesellem Efendimiz Hadisi şerifinde: Hasta olunca tedaviye devam ediniz.
Zira Allah devasız bir hastalık yaratmamıştır.
Ancak haramla tedavi olmayınız. (Münavi) Buyurduğuna göre hastalığımıza şifa derdimize deva arayacağız.

Hastalık için afiyet istemek şifasını aramak doktora görünüp ilaç kullanmak maddi ve manevi çarelere baş vurmak sebeplerini araştırmak vazifemizdir.
Bunlar şikayetten sayılmaz. İslam dini tedaviyi emretmiştir. Sağlığını korumayan kimse günahkar olur. H.z. Allah c.c. cümlemizin hastalarına şifa dertli olanlarına deva versin. İnşaallah.....   Sabır ve derman.

(Gönül Sohbetleri)
İslam ahlakının şahikalarından biri de sabırdır. Kuranı kerimde takriben yetmiş yerde sabırdan bahsedilmiştir.
Sabırla süslenenler methu sena edilmiştir. AllahüTeala kendisine ümit ve samimiyetle yönelen arz-ı hal eden kullarını sever ve merhamet eder.
Sabır şuna denir ki, halini kimseye bildirmez, sadece Hakka sığınır.
Başına gelen bir belayı şayet başkalarına duyurmaya çalışıyorsa sahibini şikayet ediyor demektir. Sabır çok acıdır,sonu çok tatlıdır.

Acılığın verdiği gözyaşının altında hayat vardır. Sabredebilirse iptila güna gün küçülür.

Sabredilmezse büyür ve ağırlaşır. Sabırlı olmak gerekir,fakat yerinde sabırlı olmak gerekir. AllahuTeala her müslümana bir iptila taksim etmiştir.
Ayeti kerimede şöyle buyuruyor:
Andolsun ki mallarınıza ve canlarınıza iptilalar verilerek imtihan edileceksiniz. (Ali imran 186) Rıza gösteren kulundan da razı olur.
Bu demek değildir ki hastalıklarımıza şifa aramayalim. AllahüTeala,
Eyyüp Aleyhisselamı bir sebebe tevessül etmesini emretmeden bir anda şifaya kavuşturabilirdi. Halbuki görüldüğü üzere ona ayağını yere vurmasını, yerden fışkıran sudan içmesini ve yıkanmasını emir buyurdu.

Buradan da tedavinin vacip olduğu anlaşılmaktadır. Resul-i Ekrem sallellahu Aleyhi vesellem Efendimiz Hadisi şerifinde: Hasta olunca tedaviye devam ediniz.
Zira Allah devasız bir hastalık yaratmamıştır.
Ancak haramla tedavi olmayınız. (Münavi) Buyurduğuna göre hastalığımıza şifa derdimize deva arayacağız.

Hastalık için afiyet istemek şifasını aramak doktora görünüp ilaç kullanmak maddi ve manevi çarelere baş vurmak sebeplerini araştırmak vazifemizdir.
Bunlar şikayetten sayılmaz. İslam dini tedaviyi emretmiştir. Sağlığını korumayan kimse günahkar olur. H.z. Allah c.c. cümlemizin hastalarına şifa dertli olanlarına deva versin. İnşaallah..... 0

 
  Bugünkü Ziyaretçi Sayısı 24 ziyaretçi (176 klik) Hoşgeldiniz  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol